Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakat statüsünde alınan araç için ödenen KDV'nin geri alınması işlemleri ve süreç

Bir engelli olarak diyeceğim şu ki;

Olay çıkartmak, (Ses duyurmak amaçlı), Yürüyüş yapmak, Pankart açmak, TV ye çıkmak Vb. gibi olaylar ile sesimizi duyuramadıktan sonra geri planda;
Sorunu çok yavaş işleyen sistem olan yargı yoluyla aramaktan daha etkili olacağı kanaatindeyim..
Halimizi gören destek verecektir eminim. Biraz duygu sömürüsü yapmak lazım. :)

"Bu şahsi görüşüm."
 
Araç alırken KDV'yi geri almak için ne yapmak lazım?

istanbulda oturmaktayım araba aldım ötv den muaf şimdi 1 ay içersinde kdv yi geri almam gerekli böyle bir olay varmış aracı aldıgım firma bana baglı oldugun vergi dairesine gitdedi onlarda birşey bilmiyorlar cagaloglu vergi dairesine gitmemi söylediler ve ben tam olarak bilmiyorum ne yapacagımı nereye başvuracagımı adanada örnek teşkili var kdv yi geri almışlar biz istanbulda hangi yolu izlemeliyiz lütfen bilgisi olan yazsın arkadaşlar
 
kdv iadesi için açılan başlığı detaylı olarak incelersen aradığın tüm sorulara cevap bulabilirsin
 
[FONT=Verdana]
[FONT=verdana][SIZE=2][FONT=verdana][SIZE=2]Danıştay Üçüncü Dairesi engellilerin araç alımında ödediği KDV'yi mahkeme yoluyla geri alamayacağına hükmetti. İlgili karar aşağıdadır:

DANIŞTAY KARARI
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2011/3445
Karar No : 2011/5067
Kanun Yararına Temyiz Eden : Danıştay Başsavcısı
Davacı : Filiz OSKAY-Meydan Mah. 39020 Sokak No:4-Seyhan-ADANA

Karşı Taraf : Vergi Dairesi Başkanlığı-ADANA
İstemin Özeti : Davacı tarafından, özel tertibatlı binek otomobilinin satımını yapan firmanın faturaya yansıtmak suretiyle kendisinden tahsil edilip vergi dairesine ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddi yolunda tesis edilen işleme karşı açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin "Diğer İstisnalar" başlıklı 4'üncü fıkrasına, 5378 sayılı Kanunun 32'nci maddesiyle 7.7.2005 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen (s) bendi uyarınca; özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve bilgisayar programlarının katma değer vergisinden istisna olduğunun kurala bağlandığı, (110) seri no'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de binek otomobili ve nakil vasıtalarının maddede sözü edilen araç-gereç kapsamında değerlendirilemeyeceği açıklamasına yer verildiği anlaşılan olayda, davacı tarafından satın alınan özel tertibatlı taşıt aracının 3065 sayılı Yasada öngörülen istisna kapsamına girmediği gerekçesiyle reddeden Adana 2. Vergi Mahkemesinin 8.3.2010 gün ve E:2009/1367, K:2010/431 sayılı kararının; özürlülerin her türlü gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmaya yönelik tedbirleri alarak topluma katılmalarını sağlamak amacını taşıyan 5378 sayılı Yasanın amacına uygun olarak getirilen katma değer vergisi istisna hükmünün binek otomobilleri de kapsadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini de reddeden Adana Bölge İdare Mahkemesinin 20.5.2010 gün ve E:2010/2344, K:2010/2196 sayılı kararının; tarh edilen vergilere karşı sadece mükellef ve vergi sorumluları tarafından dava açılabileceği, beyan üzerine alınan vergilerin ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi hatalarının düzeltme ve şikayet yoluyla giderilmesine ilişkin başvurular dışında, herhangi bir idari veya dava yoluna konu edilemeyeceği, özel tertibatlı araç satıcısı mükellef tarafından ödenen verginin, mükellef sıfatı taşımayan davacı tarafından iadesini isteme hakkı olmadığı gibi, olmayan bu hakka dayanılarak yaptığı başvurusunun reddine dair işlemin iptalini de yasada öngörülmeyen bir dava yoluyla isteme yetkisi de bulunmadığı, incelenmeksizin reddi gereken davayı, işin esasına girerek reddeden vergi mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına bozulması istenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Başsavcısı tarafından temyiz edilen Adana Bölge İdare Mahkemesinin 20.5.2010 gün ve E:2010/2344, K:2010/2196 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi Birgül Öğülmüş'ün açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377'nci maddesinde vergi davası açma yetkisi mükelleflere ve sorumlulara tanınmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 8'inci maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde bu verginin mükellefinin, mal teslim eden ve hizmet ifasında bulunanlar olduğu kurala bağlanmış ise de, katma değer vergisinin yansıma özelliği nedeniyle, satış bedeli üzerinden hesaplanan vergiyi ödemek zorunda kalan ve vergi yükünün üzerinde kalmasının mamelekinde meydana getirdiği azalma nedeniyle menfaati etkilenen davacının dava açma ehliyeti bulunduğu anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesinde; bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan, niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği kurala bağlanmıştır. Belirtilen nitelikteki kararların hukuk düzenindeki olumsuz etkilerinin, yeni uyuşmazlıklara emsal alınmasının önüne geçilmesi, hukuk ve uygulamada birliğin sağlanmasını amaçlayan söz konusu düzenlemede, Danıştayın inceleme yetkisi sadece ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlandırılmamıştır. Kanun yararına temyiz isteminin; yanlış bir yargısal içtihadın yerleşmesini önleme amacı gözönüne alındığında, ileri sürülmeyen başka bir temyiz sebebinin bulunması halinde kararın hukuka uygunluğunun bu sebep yönünden de incelenebileceği sonucuna ulaşılarak işin esasına geçildi.
Vergi ödevi ile ilgili temel ilkeleri belirleyen Anayasanın 73'üncü maddesinde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla düzenleneceği, Bakanlar Kuruluna; mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleri ile oranlarına ilişkin hükümlerinde, kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi verilebileceği öngörülmüştür.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, Türkiye'de, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; 19'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında ise diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin, ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 17'nci maddesinin 4'üncü fıkrasına 1.7.2005 tarih ve 5378 sayılı Kanunun 32'nci maddesiyle eklenen (s) bendi ile, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.

İstisna hükmüne ilişkin yasa tasarısının görüşmeleri sırasında; "Bizzat özürlüler tarafından kullanılan özel tertibatlı olarak imal edilmiş, sonradan özel tertibat takılmış ve ilave özel tertibat takılmış motorlu kara taşıtları ya da özürlünün taşınması amacıyla birinci dereceden yakını bir sürücü veya özürlü kişi tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılan özürlü adına trafik siciline kayıtlı motorlu kara taşıtları; özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç, özel bilgisayar programları ile fonksiyon kazandırıcı ortez-protez ve benzeri yardımcı ve destekleyici cihazlar" ibaresi ile "özürlülere hizmet amaçlı kurulmuş dernek, vakıf ve bunların üst kuruluşlarının çalışmalarında kullanılmak üzere iktisap edecekleri motorlu kara taşıtlarıyla, sakatlık dereceleri %90 ve daha fazla olan malul ve özürlülerin adlarına kayıtlı taşıtlar" ibaresinin eklenmesi ayrı ayrı teklif edilmiş ancak; gerek Hükümet tarafından verilen teklifte, gerekse Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metinlerde, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına "Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları" bendinin eklenmesi yeterli görülmüş ve nakil vasıtaları istisna kapsamı dışında bırakılarak yasalaşmıştır.

Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, teslime konu otomobil, her ne kadar, davacının kullanımına uygun şekilde sonradan tadil edilmiş ise de; üretim özellikleri itibarıyla toplumdaki tüm bireylerin kullanımına sunulan motorlu bir nakil vasıtası olup "özel üretime tabi tutulmuş araç-gereç" kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır.

5378 sayılı Yasa ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen (s) bendi ile getirilen istisna hükmünün, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş araç-gerece ilişkin olması, istisna kapsamına belirli özellikleri haiz motorlu kara taşıtlarının da alınması yönünde yapılan önergelerin kabul görmemesi, mali yükümlülüklere ilişkin istisnalar hakkında yasa ile düzenleme yapılması zorunlu olup bu alanın yönetsel ve yargısal tasarruf ve yorumlara kapalı olması ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda yer verilen 19'uncu maddesi karşısında, davacı tarafından özel tüketim vergisi istisnasından yararlanmak suretiyle satın alınan araç için satıcı firma tarafından davacıdan tahsil edilerek davalı idareye ödenen katma değer vergisi yasaya uygun olduğu halde, söz konusu verginin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle Adana Bölge İdare Mahkemesinin 20.5.2010 gün ve E:2010/2344, K:2010/2196 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 22.9.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
[/SIZE][/FONT]
[/SIZE][/FONT]
[/FONT]
 
Bugün Danıştaydan aldığım bir bilgide bana tavsiyeleri sizlere aktarmak istiyorum;

Adana Bölge İdare Mahkemesinin kararı hakkında Danıştay tarafından verilen red kararı "oy çokluğu" ile alınmış olması nedeniyle Adana Bölge İdare Mahkemesi kararında dik durursa ve kararı tekrar Danıştaya gönderirse bu sefer Danıştaydaki Vergi ile ilgili büyük kurulda görüşülmesine karar verilir. Bu kurul 39 (ya da 35 yanlış hatırlıyor olabilirim) kişiden oluşmaktadır. Bu kurulun vereceği karar bağlayıcı olacaktır. Yani Adana Bölge İdare Mahkemesinin kararını bir şekilde değiştirmeden tekrar Danıştaya görüşülmek üzere göndermesi gerekmektedir. Bu durumda bahse konu Kurulun vereceği karar geçerli olacaktır.

Ayrıca açılan davalardaki gerekçe kısmına yurt dışından gelen araçlardan tüm vergilerin muaf tutulduğunu (bu konu bildiğim kadarıyla öyle enazından ben öyle aksettirdim ilgiliye) fakat Türkiye'den alınan araçlardan bir kısım vergiye tabi tutulması Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu bahisten dava açılması daha faydalı olacaktır diye konuyu müzakere ettik.

Yukarıdaki konuları sizlerle de paylaşmak istedim ki yol haritamızı ona göre belirleyelim.....
 
danıştayın bu konuda verdiği karar: ASMMMO


KARŞI OY:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, Bölge İdare Mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, 2'nci fıkrasında ise temyiz isteğinin yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, kurala bağlanmıştır.
Danıştay Başsavcılığınca; özel tertibatlı aracın satıcısı mükellef tarafından ödenen verginin, mükellef sıfatı taşımayan davacının iadesini isteme hakkı olmadığı gibi, olmayan bu hakka dayanılarak yaptığı başvurusunun reddine dair işlemin iptalini de yasada öngörülmeyen bir dava yoluyla isteme yetkisi de bulunmadığı, incelenmeksizin reddi gereken davayı, işin esasına girerek reddeden ve sonucu itibarıyla doğru olan vergi mahkemesi kararının bozulması yolunda verilen kararının bu nedenle kanun yararına bozulması istenmiştir.
Yukarda yer verilen Yasa hükmü uyarınca inceleme yetkisi, Başsavcının temyiz istemiyle sınırlandırılmış olup, ileri sürülen temyiz sebebi yönünden yürürlükteki hukuka aykırılık saptanmayan olayda, kanun yararına bozma isteminin bu nedenle reddi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle verilen Daire kararının bozmaya ilişkin hüküm fıkrasına katılmıyorum.
 
özürlü araç alımında kdv kaldırıldımı

Selam arkadaşlar benim üzerime kayıtlı 2. El özürlü aracı var mtv den muaf ben kendime sıfır km araba almak istiyorum özürlü araç alımında kdv kaldırıldımı gittiğim bayi kaldırılmadı dedi mahkemelikmiş durum bu.ve ben kendi arabamı satmadan ötv den muaf araba alabilirmiyim.almak için ne yapmam gerekiyor.benim sağlık raporum %80 özel tertibatlı araç kullanabilir yazıyor raporda bu rapora ötv indirimi yapılırmı h sınıfı ehliyetim var.cevaplarnız için şimdiden teşekkürler...
 
Bülent Bey ve avukat arkadaşlar yorumunuzu bekliyorum.
 
yani türkiyeden alınan araçlarda kdv iadesi almak imkansızlaştımı arkadaşlar
 
kdv indirimi

slm arkadaşlar engeliler için kdv indirimi konulu kararname ile ilgili bir haber varmı bilgisi olan varsa sevinirim
 
Bazı arkadaşlara sinirlenmemek elde değil! Bu başlığın ilk sayfasını okusalar soru sormalarına gerek kalmayacak. Ama ne hikmetse hiç okuma zahmetine girmeden hemen "KDV olayı varmış ne oldu?" diye soru soruyorlar. 5 dakikanı ayır ve 1. sayfayı oku yahu!
 
sayın arkadaşlarım kanunda zaten boşluk yoktu .. Okadar gümrük kanunu falan dendi o da boştu.
 
Gerçekten saçmalık.Yurt dışından aldığın araca kdv yok.Kendi memleketinden aldığın arabada var.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
 
Bende zaten Vergi Mahkemesine açmış olduğum davaya savunma bile yazmadım. Ama burda ortaya çıkan birlik beraberlik beni etkiledi. Bu beraberlik sonucunda alamayacığımız hakkımız yok diye düşünüyorum. Bu tavır üzere devam arkadaşlar....
 
Merhaba arkadaşlar,
Ben Selim
yeni üyeyim. sitenizden bir süredir sizleri takip ediyordum. Benim 4 yaşındaki çocuğum %94 engelli.
Öncelikle hangi aşamda olduğumu kısaca özetleyeyim. Kasım ayında almış olduğum araç için il vergi dairesine 30 gün içerisinde iade talebinde bulundum. Tabii ki red edildi.
Dün Şirinevlerdeki Vergi Dairesi mahkemesine itiraz davası açtım. Oradaki hakime gayri resmi olarak kazanma şansımız var mı diye sordum. Hakim bize "bu konu yoruma açık. davaya bakan hakim olumlu da karar verebilir olumsuz da" dedi. 105 tl verip davayı yine de açtım. Davayı kaybersek ne kadarlık dava ücreti vereceğimizi henüz bilmiyorum.

ikinci konu, Şu anda bizim davaların red olma sebebi olan kanundaki madde TBMM komisyonuna 08/12/2011 tarihinde plan ve bütçe komisyonuna girdi. Link adresini aşağıda veriyorum. Kendiniz de bakabilirsiniz.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİBenim anladığım biz istediğimiz kadar dava açalım bir şekilde kaybetme ihtimalimiz çok yüksek. O yüzden tüm engelliler olarak taktik değiştirmemiz gerekiyor.
Benim taktiğim bulabildiğim tüm Milletvekili, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı na maillerle yada telefonlarla ulaşıp TBMM komisyonundaki maddeyi en kısa zamanda ve lehimizde karar aldırmak.
Dün akşam Ak partili bir milletvekiline facebook adresinden yazı yazdım ve konuyu anlattım. Kendisi bu konu ile ilgili yardımcısına bildirdiğini söyledi. Diğer Başbakan ve Cumhurbaşkanımızada yazacağım.
Sizden ricam siz de bu konuda çalışma yaparsanız. Belki kazanabiliriz.
Not: Lütfen tüm yazışmalara bu linki gönderiniz ki konuya daha hızlı ulaşılsın.
Saygılar.
 
Selim bey, Danıştay'ın kararı bağlayıcıdır. O karara rağmen hiç bir hakimin lehimize karar vereceğini sanmam.
 
OturanBoğa;

haklısınız. Ben de aynı şeyi düşünüyorum. O yüzden elimizde tek seçenek kalıyor. O da meclisde bekleyen tasarının lehimizde karar alınması için Devlet büyüklerine dile getirmek.

Ulaşabildiğimiz tüm devlet yetkililerine ulaşıp destek istemek. Bunu yapmak ta çok zor değil inanın. Sayın Cumhurbaşkanımızın bile tweeter adresi var. Lütfen hepimiz elimizden geleni yapalım.

Davayı şu şartlarda kazanacağımızı zaten beklemiyorum. Fakat dava açmaz isek te itiraz hakkımız ortadan kalkıyor. Ben uzatabildiğim kadar uzatmaya çalışacağım, çünkü olurda meclisten tasarıdan geçerse o
zaman paramızı geri alabiliriz diye düşünüyorum.
Saygılar.
 
harakari

bu öneriyi ben daha önce yazmıştım bazı arkadaşlar beni tiye aldı
 
Vergi Mahkemesine açılan dava...

Önce Vergi Mahkemesine müracaat ettik, red geldi. Ardından Vergi Mahkemesine başvurduk. Sonuç bekliyoruz. O da red gelecek. Davayı kazanma şansımız kalmadığı için süreci devam ettirmeyeceğim. Acaba benden ne kadar ücret talep ederler? Avukata vekalet vermemiştim. Ama Vergi Dairesi benden kendi avukat ücretini filan da talep edicek mi? Ederse toplamda bana neye mal olacak bu şimdi?...
 
Otomobilin, KDV Kanunu 17/4-s maddesinde belirtilen araç kapsamında değerlendirilmesi için TBMM'de hali hazırda iki kanun teklifi bulunuyor. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 2/283 Esas sayılı "Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" 12.01.2012 tarihinde Başkanlığa gelmiş olup hali hazırda Plan ve Bütçe komisyonunda bulunmaktadır. TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 2/177 Esas sayılı "3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4 Fıkrasının "s" Bendinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Teklifi" 11.11.2011 tarihinde Başkanlığa gelmiş olup hali hazırda Plan ve Bütçe komisyonunda bulunmaktadır. Bu metinlerden birinin kabul edilmesi halinde açılmış/temyiz edilmiş olan davalarda sunulmaları mümkün olacaktır.
 
bende en geç önmzdeki hafta içerisinde aracımı teslim almış olacam yaklaşık 7.000 tl lik kdv yi olası bir kanun değişikliğinde geri alma şansım olabilirmi geriye dönk?
 
canfeda20;

"Bu metinlerden birinin kabul edilmesi halinde açılmış/temyiz edilmiş olan davalarda sunulmaları mümkün olacaktır."
 
inşalah biran önce onaylanır ama ben aracımı nasipse bu gelecek hafta içerisinde teslim alacam ve bu kanunda geç onaylanırsa acaba ödediğim kdv yi geri alma şansım olurmu yada ben aracımı alınca dava açayımmı yoksa kanunun geçmesinimi bekleyeyim.
 
Ben ÖTV indirimli sıfır aracımı alalı 1 ayı geçti. Aslında KDV iadesi için başvuruya hazırlanıyordum. Burayı da takip ediyordum. Danıştay kararına üzüldüm. Dava açmamanın işe yaramayacağı nedeniyle ve bazı başka sebeplerden dolayı bu konuyla ilgilenemedim sonra.... Vergi Dairesine bile başvurmadım. Yanlış mı yaptım? Durumlar düzelirse beni kapsamaz mı?
 
Bende hala sürümcemedeyim aracımı alalı yaklaşık 1 hafta oldu ne yapsam ne etsem?
 
Edip,baştan itibaren takip ettim bu konuyu,gelinen aşamada yapılacak şey beklemek,yinede karar senin,sevgiler....Bu arada Aracın hayırlı uğurlu olsun Allah kaza bela vermesin,güle güle kullan kardeşim benim....
 
Abi teşekkür ederim bu arada bana özelden ulaşıp cep telini verirmisin görüşmem lazım seninle
 
Üst Alt