Tamamdır, şu şeklide ekliyorum Vergi Mahkemesi'ne sunulacak dilekçeye:
Ayrıca yurt içinden alınan özürlü statüsündeki araçlar aynı gerekçelerle 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 7. maddesi ile Özel Tüketim Vergisi'nden ve 197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 4. maddesi ile Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden; yurt dışından alınan özürlü statüsündeki araçlar ise hem 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 167. maddesiyle Gümrük Vergisi'nden hem de 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 16. maddesinin 1. fıkrasının b bendi ile 4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun 167. maddesine atıf yapılarak Katma Değer Vergisi'nden istisna tutulmaktadır. Bu durumun, yurt dışından ithal edilen özürlü statüsündeki araçlar KDV'den muaf tutulurken yurt içinden alınan araçların 5378 sayılı kanuna rağmen bir tebliğ ile KDV'den istisna tutulmaması durumunun, hem kanunun tebliğ karşısındaki mutlak üstünlüğü ilkesini zedelediği, hem Anayasanın 10. maddesi ile çeliştiği, hem de yurt içindeki üreticiyi yurt dışındaki üretici karşısında zarara uğrattığı açıktır.
Ayrıca, halihazırda vergi mahkemesine dava açmış bulunan arkadaşılarımızın bu eklemeyei yapmasına gerek yok. Nasılsa vergi mahkemesi aleyhimizde karar verecek ve kararı bölge idare mahkemesine taşıyacağız. O aşamadaki dilekçede bu yeni ayrıntı yer alır...
Bölge idare mahkemesine verilecek dilekçenin içerik olarak vergi mahkemesine verilen dilekçeden bir farkı olmaz sanırım. Sadece şekil olarak bir değişiklik gerekecektir... Buna dair elimde bir örnek yok. Önerisi olan varsa paylaşsın lütfen... Ben de bu arada bir örnek hazırlamaya çalışacağım...
Araç alımı üzerinden 30 günü aşan bir süre geçen arkadaşlar, malum, vergi mahkemesi ile zaman kaybetmeyecekler, doğrudan gelirler idaresi başkanlığına dilekçe ile başvurup kdv'yi geri isteyecekler. Bu dilekçe de vergi dairesine verilen dilekçenin benzeri olacak. Sadece tepedeki makam adaı değişecek....
YILMAZ, resmi bana
bulent@engelliler.biz adresime gönderirsen, ben mesajına eklerim....