Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakat statüsünde alınan araç için ödenen KDV'nin geri alınması işlemleri ve süreç

Bu konuya bakmayacağım dedim ama artık bir kere daldım ya ve mevzuat hastası biri olarak kendimi tutamıyorum:)
mevzuat konularında her kelime önemlidir bunu bilirim. O yüzden ilk mesajımda bu dile yabancı oldugum için baştan hatalarımın olacagını söyledim. Mevzuatın kendi literatürünü tam yakalayana kadar da bu hataların varlığını kabul edeceğim.
İlk mesajımda bu tanımları henuz araştırmadıgım için baya karışık yazmıştım. Şimdi toparlayabildiklerimi yazıyorum.
ilk mesajımda ilgili Kanun 17/4s ye göre alınan aracın vergiden istisna tutuldugunu dolayısıyla vergi istisnasından yararlanmak için başvurulmasını söylemiştim. Mahkeme kararında da vergi istisnasının olması gerektiği yönünde karar verildiğini ve ve bu gerekçeyle iadesinin mümkün oldugunu belirtmiştim.
İfade etmek istediklerimi ilgili mevzuatın diline yabancı oldugum için yanlış anlatmışım. Şimdi mevzuatın diliyle anlatayım.
Bu konuda bir forumda gördüğüm yazışmalar yol gösterdi.
Bir avukat demiş ki:
"Adana Bölge idare mahkemesinin karar gerekçesi bence çok yerinde. Ancak her mahkeme bunu uygular mı bilinmez.
Araç alındıktan itibaren 30 gün geçmemişse bu süre içerisinde aracın alınmış olduğu bayinin vergi dairesine müracaat edilerek ödenen KDV istenir.
olumsuz yanıt üzerine veya yanıt verilmezse 60 günden sonraki 30 gün içerisinde dava açılır.
Araç alındıktan itibaren 30 günden fazla süre geçmişse ve 5 yıl dolmamışsa yine vergi dairesine müracaat edilir. Ret cevabı üzerine 30 gün içinde "şikayet yoluyla düzeltme" istemi ile maliye bakanlığına müracaat edilir. Olumsuz yanıt üzerine vergi mahkemesine dava açılır."

Ayrıca şöyle demiş yöntemi ve dayanagı konusunda ipucu vermiş:
"213 sayılı VUK 113-126 arası maddeleri incelemenizi öneririm. Ben bu yol ile müracaat ettim ve dava şu an görülüyor. Gelişmelerden bilgi vermeye çalışacağım.

İdare mahkemesi ile sorunun kesinlikle çözülmeyeceğini düşünüyorum."
bahsettiğim forum yazışmaları için bkz:engelli aracı kdv iadesi
Bahsedilen VUk 113-126 arası maddeleri inceledim.

Orada vergi hatası şu şekilde tanımlanmış:
" Vergi hatası:Madde 116 – Vergi hatası, vergiye mütaallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır."
117. maddesinde hesap hataları, 118. maddesinde vergilendirme hataları açıklanmış. Aynı zamanda bu ilgili mevzuatın bu tanımlara yüklediği anlamdır. Böyle yorumlanmalıdır.
119. maddesinde ise vergi hatalarının nasıl ortaya çıkarılabileceğinden bahsedilmiş:

" Hataların meydana çıkarılması:
Madde 119 – Vergi hataları şu yollarla meydana çıkarılabilir:
1. İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile;
2. Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile;

3. Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile;
4. Hatanın vergi incelenmesi sırasında meydana çıkarılması ile;
5. Mükellefin müracaatı ile."

Şimdi bu açıklamalara göre tanımlara anlam yüklediğimizde bir vergi hatası vardır. Bunların nasıl ortaya çıkarılabileceği de 119. maddede açıklanmış.

17/4s ye göre vergiden istisna tutulmuş bir işlemden bir vergi alşınması söz konusudur. Yine aynı Kanun'a göre indirim ve iade konusu kapsamındadır.
Dolayısıyla oturanboganın vergi dairesine verdiği ve ilk mesajda geçen ilk dilekçe uygundur. Oradaki hatanın ne oldugunu VUK'un ilgili maddelerindeki açıklanan tanımlara göre yaparsak daha da iyi olur.

Ama sonuçta vergi dairesine o dilekçeyle başvurulmuş. "hatalı hesaplanmıştır." denmiş ama sonuçta aynı dilekçede 17/4s ye de atıfta bulunulmuş. yani kastedilen vergi hatasının ne oldugu da dilekçenin bütününde aslında soylenmiş. "hatalı hesaplanmıştır" la " 17/4s ye yapılan atıp tanım kargaşası yaratıyor olsa bile zaten vergi daireleri konuyu bilior ve kastedilen hatanın VUK/118. maddede geçen
"3. Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmiyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır." vergi hatası oldugu anlaşılır. Bu durumdada kabullenmezler vergi hatasını zaten.
Böylece KDV'nin geri ödenmesini reddederler zaten. Sonra da dava açılır.
Vergi dairesi, vergi hatasını kabullenmemekle, ilgili vergi işleminin mevzuata uygun oldugunu belirtmiş olur. Böylece süreç uygun işler... Yani "yapılan vergi işlemi mevzuata uygun değildir. Vergiden istisna tutulmalıydı" diyerekten süreci devam ettirme imkanı doğar davanın konusu olur.
Bu aşamada ilk mesajın ilk dilekçesini verenler için sorun yok.

Şu durumda ise bahsettiğim avukatın şu görüşüne ben de katılıyorum:
"Araç alındıktan itibaren 30 günden fazla süre geçmişse ve 5 yıl dolmamışsa yine vergi dairesine müracaat edilir. Ret cevabı üzerine 30 gün içinde "şikayet yoluyla düzeltme" istemi ile maliye bakanlığına müracaat edilir."

"
 
adanada bu davayla uğraşan/mış varmı arkadaşlar.iletişime geçmek isterim.teş..
 
sayın kalem

yukarıda incelediğiniz maddeler ve yorumlarınız çok doğru ama konumuzla baglantıda yanlış bir değerlendirme olmuş kıssacası o bahsettiğiniz avukat yazdıklarıyla kendini ve sizi yanlış yönlendirmiş . haddim olmayarak o avukatın yanlış gittiği yönü anlatmaya çalışayım .

yukarıdaki maddeler vergi hatalarıyla baglantılı vergi usul kanunu maddeleridir ve bu maddelerin işleyişi vergi usul kanununda açıkca belirtilen hataların ve düzeltilmelerinin nasıl olacağını anlatır . bakın burda sizin ve o avkatın bilmediği veya biliyorsa gözden kaçırdığı bir özelliği söyleyim : vergi kanunlarında işleyiş her verginin kendi özel kanununda yazılı şartlara göre olur eğer verginin özel kanununda olayla ilgili bir madde yoksa vergi usul kanununa bakılır . bu açıklamadan sonra kdv kanununda 8. maddenin 2. fıkrasında yersiz ödemeyle ilgili açıklamalar var ( daha önceki mesajımdada anlatmıştım bu maddenin özü eğer vergi ödememesi gereken biri varsa ve kdv ödüyorsa ben alırım , eğer ödeyen kişi bu durumu farkederse iade istesin maliye bakanlığı iade eder, eğer kdv ödeyen kişi fark etmezse benim sorunum degil hatta bu benim HATAM değil ). bu maddeye göre vergi hatası söz konusu bile olamaz ve vergi hatası yoksa o avukatın yazdığı o yukardaki maddeler hiç bir işe yaramaz .


burda bizim izleyeceğimiz yol şudur vergi dairesinde kdv kanunu 8 e 2 ye göre iade istiyeceğiz ve vergi dairesi reddedecek bizde vergi dairesinin red cevabını gelir idaresi başkanlığına şikayet yoluyla bildirip iade istiyecegiz gelen cevabı mahkemeye vereceğiz

saygılar sunarım
 
Gelir idaresimi yoksa vergi mahkemesimi ben red cevabiyla vergi mahkemesine dava actım henüz bi cevap yok savunma isterlermi bilmiyorum isterlerse ne yazacağımıza bilmiyorum ?

kudret-x;
kudret bey şu kararı siteye yükleyin lütfen bizde emsal olarak kullanabilelim bi hayrınız dokunsun bize..!
 
Dadaş, şu dediğinize kesinlikle katılmıyorum:
"burda bizim izleyeceğimiz yol şudur vergi dairesinde kdv kanunu 8 e 2 ye göre iade istiyeceğiz "
Bu şekilde süreç maliyenin istediği gibi olur, istediği sahaya çeker bizi. Gerek yok buna.

Vergi hatası ve diğer söylediklerinizle ilgili olarak sonra yazacağım. Şimdi değil.

KDV kanunu 32. maddeye "[FONT=Arial]ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi " ibaresi, 6.6.2008 tarihli 5766 Sayılı Kanun'la sonradan eklenmiş. Bu ibare hükümetin hazırladığı ilk Kanun tasarısında yokmuş. Bu ibare ilgili komisyonda eklenmiş.
32. madde şu:
[/FONT]" İSTİSNA EDİLMİŞ İŞLEMLERE İNDİRİM:Madde 32 - Bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri (Ek ibare: 04/06/2008-5766 S.K./12.mad) ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca, tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur."

Bu madde hakkında görüşlerinizi alabilir miyim?
 
sayın kalem

öncelikle bu araştırmalarınızdan ötürü size gerçekten çok teşekkür ederim . samimi olarak diyorumki konuyu anlamak ve kanunu anlamak için gerçekten çok özverili bir şekilde araştırma yapıyorsunuz. ve bağlantılı maddeleri bir bir irdeliyorsunuz bu özelliğiniz sizi diğer arkadaşlardan farklı yapıyor çünkü siz başkalarının dediğini değil araştırıp gördüklerinizi anlamaya çalışıyorsunuz sağolun varolun herzaman


yukardaki maddeyi bizim durumumuza uygun hale getirmek nasıl mümkün olur ? biliyormusunuz ? yani 32. maddenin özünü bilmek istermisiniz ? dilim döndüğünce anlatayım . bu maddenin özü indirim hakkı olan mükellefe verilmiş bir özelliktir kıssaca kdv mükellefi olan yani kdv yi nihayi tüketiciden alıp devlete yatırmak zorunda olan sizin anlayacağınız tabirle direk arabayı aldığınız bayii eğer yukardaki 32. maddedeki bir durumla karşılaşırsa bunu talep edebilir bu şu anlama gelir : bayii direk iade isteyip , istegi reddolursa mahkemeye gitme hakkı . siz bayiiyi ikna edip bu davayı açtırabilirseniz işe yarar . o maddede birde şu cümle var [FONT=arial black]Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca, tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur." [/FONT][FONT=arial black]bu cümyeyi örnekle açıklarsam daha iyi anlarsınız sanırım

[FONT=arial]bakınız ekmek fırınları üreticiden ekmeklik unu , yağı , tuzu , mayayı % 18 kdv ile alırlar ve bu malzemeden ekmek yaparlar . yaptıkları ekmeği %1 kdv ile satarlar bu durumda ekmek fırınları dolayısıyla malzeme alırken yüklendikleri kdv nin tamamını son tüketiciye yani ekmeği alanlara yüklemeleri gerekirken ( kdv kanununun özelliği bütün kdv son tüketiciye yüklenir ) sadece % 1 kısmını yükleyip % 17 lik kısmı fırınların üstünde kalır ve bu büyük bir külfet getirir yani sizin anlayacağınız zarar ederler . devlette bu durumu bildiği için yukarıdaki maddeyi kanuna koymuştur ve fırınların zararını indirmeye çalışmıştır lakin indirecek bir kdv olmadığı için bakanlık devreye girer ve fırının sigorta pirim borcun veya diğer vergilerini burdaki tutarla ödemeye çalışır gene hala indirim hakkı varsa fırının onuda para olarak öder ( bu maddenin işleyişi ve kimin faydalanacağı çok açıktır . sadece fırınlar değil ihracatcılar vb bu maddeden yararlanır )

netice itibariyle bu maddeden kdv mükellefleri faydalanabilir

ama kdv kanunun 8. madde 2. fıkradaki kanunundan herkes faydalanır bu maddeyle kdv mükellefi olmayanlar yani biz nihayi tüketiciler yani arabayı alan ve kdv mükellefi olmayan engelliler . sanırım anlatabilmişimdir

ayrıca maliyenin istediğini yapmış gibi bir durum söz konusu olamaz çünkü madde açıkca yani 8 e 2 deki kanunda ve sizin araştırdığınız 32. maddedede muhattabı MALİYE BAKANLIĞI OLARAK belirtilmiş bu kanunların belirttiği bir şey benim yada maliyenin istediği degil

saygılar sunarım
[/FONT][/FONT][FONT=arial black][/FONT][FONT=arial black][/FONT]
 
Dadas, 8. maddenin 2. fıkrasının gerekçesi şu:

" maddenin ikinci fıkrasında, işlemlerin vergiye tabi bulunmaması, fatura veya benzeri vesika düzenleyenlerin KDV mükellefi olmaması gibi hallerde bu vesikalarda KDV'ni göstererek vergi tahsil edenlerin, bu vergiyi idareye ödemekle mükellef oldukları hükme bağlanarak bu kişilerin "vergi" adı altında para tahsil edip haksız kazanç sağlamaları önlenmek istenmiştir.
Böylece indirim mekanizmasının da tam olarak işletilebilmesi mümkün olacaktır."

32. maddenin gerekçesi de şu:
" KDV teorisinde vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan işlemler dolayısıyla vergi indirimi yapılması mümkün bulunmamakta, bu gibi hallerde vergi indirimi yapılabilmesi için kanunda özel bir hüküm yer alması gerekmektedir. Bu amaçla düzenlenmiş bu maddeye göre 14 ve 16. Maddelerinde vergiden istisna edilmiş işlemlerin fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin, mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde ise indirilemeyen KDV’nin Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tesbit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde ülke ekonomisi açısından önem ve özellik taşıması nedeniyle, ihracat ve bir kısım ulaştırma sektörünün ve bunlara bağlı bir kısım hizmetlerin vergi yüklerini tamamen kaldırmak ve bu suretle uluslararası ticarette rekabet ve eşitliği sağlayabilmek amacıyla düzenlenmiş bulunmaktadır.”
NOT: Burada bahsedilen 14. Madde şimdiki 11. Maddeyi, bahsedilen 16. Madde de deniz, hava, demiryolu araçları istisnasıyla ilgili. Bu da şimdiki 13. Maddeyi işaret ediyor.

Söylediklerinin üstüne bu gerekçeleri bir inceler misin?
Bahsettiğim ibare 2008 yılında eklenmiş 32. Maddeye. Hükümet tasarısında yokmuş sonradan komisyonda eklenmiş. Komisyon raporlarına baktım bu yapılan değişikliğin gerekçesini bulamadım. Ne amaçla eklenmiş olabilir acab o bahsettiğim ibare?
Tekrar bakacağım…

5766 sayılı Kanun görüşmeleri için Meclis tutanaklarında şu ifadelere rastladım:

"Tasarının tümü üzerinde söz isteyen AK Parti Grubu adına Sayın Mustafa Elitaş.
Buyurun Sayın Elitaş. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
...
Özürlülerin kullanımına yönelik araç gereç teslimleri "tam istisna" kapsamına alınarak, yerli üreticilerin sattığı malların katma değer vergisi yükünden tamamen arındırılması sağlanılıyor."

32. maddeye eklenen ""ile 17 nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi " ibaresi komisyondan geçmiş ve tasarıya eklenmişti. Meclis'te tutanaklara yansıyan yukarıdaki ifadeler, 32. maddeye eklenen bu ibareye atıfta bulunuyor.
Bunu yorumlayabilir misin?

32. maddeye eklenen bu ibareden sonra 110 numaralı KDV Genel Tebliği yayınlanmış.
Buna göre:
"4. ÖZÜRLÜLERİN KULLANIMINA MAHSUS ARAÇ VE GEREÇLERİN TESLİMİNDE İSTİSNA UYGULAMASI

4.1. 5378 sayılı Kanunun 32 nci maddesi ile KDV Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına, 7/7/2005 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen (s) bendi uyarınca, özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve bilgisayar programlarının teslimi KDV’den müstesnadır.

Buna göre, münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik özürlülerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç" kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.



4.2. 5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (ç) bendi ile KDV Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasına "...15 inci maddeleri ..." ibaresinden sonra gelmek üzere "ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi" ibaresi eklenmiştir.

Bu düzenleme ile KDV Kanununun (17/4-s) maddesi kapsamındaki işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim ve iadesine imkân tanınmıştır.

Buna göre, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler mükellefler tarafından indirim konusu yapılacak, indirim yoluyla telafi edilememeleri halinde iade konusu yapılabilecektir. Bu istisna uygulaması kapsamındaki işlemlerden kaynaklanan KDV iade talepleri, ihracat istisnasından doğan KDV iadeleri için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır.

İade talebi bir dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye aşağıdaki belgeler eklenecektir.

- istisna kapsamındaki satış faturalarının fotokopisi veya bunların dökümünü gösteren liste,

- iade talep edilen döneme ait indirilecek KDV listesi,

- istisna kapsamındaki işlemin bünyesine giren vergilerin tutarına ilişkin hesaplamaları gösteren tablo."
 
sayın kalem sizin yazdığınız gerekçeleri örnekle açıklayım . sonuçta yukarıda açıkladığım kanun maddelerinin özüyle aynı olacak . hadi hayırlısı

ilk paragraftaki gerekçe

1 ) ( görme engellilerinin bastonları kdv den istisnadır )8 e 2 maddesi olmasaydı : engelli baston almaya gider ve bastonun fiyatı 100 tl dir ve % 18 kdv si vardır toplamda 118 tl fiyat çıkar ve satıcı fatura düzenlerken 100 tl artı 18 tl kdv diye faturaya yazar . eğer engelli baston alınca kdv den istisna olduğunu bilmiyorsa satıcıya 118 tl öder ve mağzadan çıkar gider . satıcı ise 8 e 2 maddesi olmadığı için faturada yazdıgı 18 tl lik kdv yi devlete yatırmaz ve cebine cukka yapar kıssaca köy sandığı langırt ( yukarıdaki gerekçeyi anlamıştırsınız sanırım ) . ve 8 e 2 var olduğu durumda ise : satıcı 100 tl artı 18 tl faturayı düzenler ve 118 tl tahsil eder . engelli çıkar gider . satıcı 118 tl tahsilatın 18 tl sini beyanname ile devlete öder . burda satıcının kazancı olmaz köy sandığı langırt olmaz . engelli fazladan 18 tl yatırmış olur . eğer engelli farkına varırsa kdv kanununun 8 e 2 maddesine göre iade ister ve bakanlık bu iadeyi engelliye yapar . eğer engelli fark etmezse bu 18 tl hazineye gelir kaydedilir ( BURDA VERGİ HATASI SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ HER ŞEY KANUNA UYGUN OLARAK YAPILMIŞTIR )


ikinci gerekçe


1 ) ( ortepedik engelliler tekerlekli sandelyede kdv den istisnadır ) engelli medikal şirketine gider ve tekerlekli sandelye alır 100 tl ve 18 tl kdv ile 118 tl lik fatura kesilmesi gerekir ama engelli kdv den istisnadır dolayısıyla 100 tl lik fatura kesilir . ama medikal şirketi üreticiden o sandalyeyi alırken 75 tl artı 13,5 tl kdv ile almıştı yani 13,5 tl kdv yüklendi . kdv kanununa göre bu kdv yi son tüketici olan engelliye yüklemesi lazım ama engelli istisna bu parayı yükleyemez . işte bu 13,5 tl yi 32. maddeye göre indirim konusu yapar ve diğer ödemesi gereken kdv lerden düşer , ödeyecek kdv si yoksa sigorta pirim borcundan düşer , yoksa belediye vergilerinden düşer yoksa para olarak öder



vallaha sayın kalem berden bu kadar eğer örneklerle bile anlatamadıysam başka bir şekildede anlatamam


saygılar sunarım iyi bayramlar
 
Örnekler işe yarayacak dadaş saolasın. Senin yazdıklarınla birlikte şimdi her şeyi bir bütün olarak değerlendireceğim. Bazı araştırmak istediğim şeyler var daha. Katkıların için saolasın... Yorduysam özür...
Size de hayırlı bayramlar:)
 
Şu aşamada mahkeme kararında saptadığım ipuçlarını paylaşmak istiyorum.
Bu kararın alıntıladığım kısımlarını tekrar gözden geçirin arkadaşlar...

Mahkeme kararında aslında her şey çok açık anlatılmış. Şimdi ilgili mahkeme kararında anlatılanları yazayım:
Davacı tarafından, satın aldığı binek otomobil için ödediği katma değer vergisinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 29.06.2009 tarih ve 10559 sayılı işleminin iptali ile, ödediği 3.741,87 TL katma değer vergisinin tarafına ret ve iadesi istemiyle açılan davada, imalat aşamasında özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının katma değer vergisinden istisna tutulduğu, üzerinde sonradan tadilat yapılmak suretiyle özürlülerin kullanımına uygun hale getirilen binek otomobil ve nakil vasıtalarının katma değer vergisinden istisna tutulduğuna ilişkin yasada açık bir düzenleme bulunmadığı, öte yandan davacının satın aldığı binek otomobili her türlü araç-gereç kapsamında değerlendirme imkanı bulunmadığından, uyuşmazlık konusu binek otomobilin satın alınması sırasında davacı tarafından ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair dava konusu, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Adana 1. Vergi Mahkemesi’nin 18.12.2009 gün ve E-2009/861, K: 2009/1374 sayılı kararının,

Davacı, satın aldığı binek otomobil için KDV ödemiş. Ödediği KDV nin iadesi için Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurmuş. Başvurusu reddedilmiş.

Bunun üzerine ödediği KDV’nin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğünün … sayılı işleminin iptali ve ödediği ….. KDV’nin tarafına ret ve iadesi istemiyle dava açmış. (kararda davalının Adana Vergi Dairesi başkanlığı olduğu yazıyor. )

Davacının Vergi Mahkemesi davasındaki istemi çok net anlatılmış burada (satın aldığı binek otomobil için ödediği katma değer vergisinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 29.06.2009 tarih ve 10559 sayılı işleminin iptali ile, ödediği 3.741,87 TL katma değer vergisinin tarafına ret ve iadesi istemiyle açılan davada,)

Dava konusu da şu şekilde anlatılmış mahkeme kararında: imalat aşamasında özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının katma değer vergisinden istisna tutulduğu, üzerinde sonradan tadilat yapılmak suretiyle özürlülerin kullanımına uygun hale getirilen binek otomobil ve nakil vasıtalarının katma değer vergisinden istisna tutulduğuna ilişkin yasada açık bir düzenleme bulunmadığı, öte yandan davacının satın aldığı binek otomobili her türlü araç-gereç kapsamında değerlendirme imkanı bulunmadığından, uyuşmazlık konusu binek otomobilin satın alınması sırasında davacı tarafından ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair …

Yani davacı, özet geçilen bu gerekçelerle Kozan vergi Dairesine başvurduğunu, başvurusunun reddedildiğini; Vergi mahkemesinden de, Kozan Vergi Dairesinin … tarih ve …. sayılı işleminin iptalini ve ödediği … KDV’nin tarafına ret ve iadesini istemiş. Vergi Mahkemesi de reddi istenen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiş(işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Adana 1. Vergi Mahkemesi’nin 18.12.2009 gün ve E-2009/861, K: 2009/1374 sayılı kararının,).

Dava konusuna daha ayrıntılı bakalım şimdi:

Davacı 5378 sayılı Kanun 32. Maddesiyle KDV Kanunu’nun 17/4 maddesine eklenen “s” bendinden bahsetmiş. Bu birinci yasal dayanağı.

Bu yasa maddesine atıfta bulunarak “üzerinde sonradan tadilat yapılmak suretiyle özürlülerin kullanımına uygun hale getirilen binek otomobil ve nakil vasıtalarının katma değer vergisinden istisna tutulduğuna ilişkin yasada açık bir düzenleme bulunmadığından” bahsetmiş. Burası doğru hakkaten yasa metninde böyle açık bir ibare yok. Kapsam geniş tutulmuş.

Daha sonra da en vurucu gerekçesine geçmiş davacı. “ öte yandan davacının satın aldığı binek otomobili her türlü araç-gereç kapsamında değerlendirme imkanı bulunmadığından,” bahsetmiş.
(Burası da çok açık. 110 numaralı Genel Tebliğe atıfta bulunuyor burada:
Buna göre, münhasıran özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin görme özürlülerin kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik özürlülerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilecektir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen "araç-gereç" kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.”
Burada bir delil sunmuş bu şekilde. Önceki dayanaklarına bakarsak burada da geniş kapsamlı tutulan yasa metninin tebliğle daraltıldığını söylemiştir. Burada da karşı görüş olarak 5378 sayılı Kanun 1. maddesini dayanak göstermiştir ve bu maddede bahsedilen gerekçelerle çok açık şekilde geniş tutulan yasa metninin tebliğle daraltılamayacağını söylemiştir.)

Sonra da uyuşmazlık konusu binek otomobilin satın alınması sırasında ödenen katma değer vergisinin iade edilmesini istediğini fakat ... vergi dairesinin geri iade yapamayacağını, başvurusunu reddettiğini söylemiştir.

Yukarıda sunduğu gerekçelerle Vergi mahkemesinden, Kozan Vergi Dairesinin … tarih ve …. Sayılı işleminin iptalini ve ödediği … KDV’nin tarafına ret ve iadesini istemiş.
Tabi vergi mahkemesi de davayı reddetmiş. Zaten bu red kaçınılmaz.
...
(Demek ki davacı, Kozan Vergi Dairesine bu gerekçelerle başvurmuş aynı zamanda. Bir vergi hatasından bahsetmemiş. Satın aldığı binek otomobilin uyuşmazlık konusu olduğunu temel almış. Bu şekilde idare mahkemesi davası için sürecin olumlu gelişmesine zemin hazırlamış, davalının tüm savunmalarını geçersiz kılmış. Yani en baştan rotasını çok iyi belirlemiş. Zaten vergi mahkemesi reddedecekti malumun ilanı bu. Ama önemli olan idare mahkemesi süreciydi. Hamleleri önemliydi bu yüzden. Çünkü işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren Adana 1. Vergi Mahkemesi’nin 18.12.2009 gün ve E-2009/861, K: 2009/1374 sayılı kararının, "..." bir sınırlamaya gidilmediği halde vergi idaresi tarafından bu araç-gereçlere tebliğle sınırlama getirilerek binek otomobillerin muafiyet dışına çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek bozulmasını isteyecekti. Dolayısıyla en baştan süreci buna uygun olarak yönetmesi önemliydi. Buradaki sürecin niçin önemli olduğunu daha sonra yazacağım.)

NOT: Yukarıda " ..." ile kestiğim kısmın mahkeme kararında aslı şöyledir:

özürlülerin her bakımdan gelişmeleri ve önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak amacıyla 01.07.2005 tarihinde kabul edilen 5378 sayılı Kanun’un 32. Maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4 maddesine “s” bendi eklenerek özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının katma değer vergisinden muaf tutulduğu, Kanun hükmünde yer alan “her türlü araç-gereç” ifadesinin çok geniş kapsamlı olduğu, Kanun metni ifadesi ve ilgili Kanun gerekçelerinden de görüleceği üzere, kanun koyucunun özürlüler lehine getirdiği düzenlemeyi geniş tuttuğu ve Kanun hükmünün bu şekilde yorumlanması gerektiği, nitekim kanun koyucu tarafından yapılan düzenlemenin kapsamı sınırlandırılmak istenmesi durumunda Kanun hükmüne “özel tertibatlı otomobiller hariç” ibaresi kullanmak suretiyle bu kapsamı daraltabileceği, oysa böyle bir sınırlamaya gidilmediği halde vergi idaresi tarafından bu araç-gereçlere tebliğle sınırlama getirilerek binek otomobillerin muafiyet dışına çıkarılmasının hukuka aykırı olduğu iddia edilerek bozulması istenmektedir.
 
merhaba arkadaşlar 15,12,2009 yılında 2010 model araç aldım ödediğim kdv nin iadesi için vergi dairesine dilekçe yazdım red cevabını aldıktan sonra mahkemeye başvurdum karar kısmında tüm başvuru yollarını tüketmeden vs. maiye bakanlığına başvurmadan mahkeme yolunu tercih etiğim falan filan karardan pek de bişey anlamadım ama anladığım kadarıyla mahkeme evrakları maliye bakanlığına postalamış herhalde çünkü postalama gideri 19 tl nin davacıdan alınması diye bişey yazıyo
ben bişey anlamadım ama yarın mahkeme kararını iş yerime gidince sizinle paylaşırım evde tarayıcı yok malesef hepinizin bayramını kutlarım
 
Kudret hocam şu makeme kararını lütfen yükleyin siteye siz davayı kazanmışsınız galiba?
 
sayın kalem

mahkeme kararını iyi irdelemişsiniz ve önemli noktaları görmüşsünüz vede altını çizmişsiniz

1 ) adana vergi dairesi başkanlığı

2 ) vergi hatası ile ilgili hiçbir konuya değinilmemiş

3 ) tebliğler mahkeme huzurunda yok hükmündedir ve kanunla belirtilen bir durumun sınırlarını tebliğlerle daraltamaz

bu bilgilerin ışığında süreç belli vergi dairesine dilekçeyle iade istenecek red cevabı alınınca vergi dairesi başkanlığına şikayet yoluyla gidilecek red cevabı alınınca mahkemeye gidilecek

saygılar sunarak herkesin bayramını kutlarım
 
Doğru hasım konusunda da bazı bilgilere ulaşmak gerekiyor dadaş. Bu konuyu henüz tam olarak araştırmadım. Yani usul yönünden hiç irdelemedim daha...
Mahkeme kararında davalı olarak evet, Adana Vergi Dairesi Başkanlığı yazıyor. Doğru burası. Fakat mahkeme kararında aynı zamanda davacının vergi dairesi başvurusundan sonra Vergi mahkemesine başvurdugu çok açık olarak yazılmış. (bu da süreyi aşmayanlar için geçerli tabi.)
Yani davacı, Kozan Vergi Dairesine başvurmuş, başvurusu reddedildikten sonra vergi mahkemesine başvurmuş. Sonra da Bölge İdare mahkemesine başvurmuş. Bölge idare mahkemesinde de kararda da görüldüğü gibi davalı olarak Adana vergi dairesi başkanlığı gösterilmiş.
Burası çok açık kararda.
Ama bu konuyu çok iyi araştırmamız gerekiyor. Çünkü davalının savunma hakkı ve yetkisi olması gerekiyor. Burada vergi dairesi müdürlüklerinin işlevine vs bilemiyorum dogru bilgilere bakmak gerekiyor. Henuz bu konularda hiç bilgim yok. Sanırım bazı vergi dairesi müdürlüklerine vergi dairesi başkanlıkları belli yetkiler verebiliyormuş bu konularda. Dedim ya henüz tam araştırmadım dolayısıyla dogru tanımları kullanamamış olabilirim bu konuda.
Bu konuyu araştırmamız şart. Usul yönünden de hatasız gitmemiz lazım.

İpucunu burada da buldum:) Yıldo arkadaşımızın bu başlıktaki 10. sayfadaki mesajında vergi mahkemesinden gelen cevapta usul yönüne dikkat çekmiş ve önemli ipuçlarını orada vermiş doğru hasım konusunda:) Bilgi açısından sadece detayları araştırmak gerekiyor. Bu kısımlar da zaten kolay:) Sorun avukatlarınıza...
Aynı zamanda ben de usul yönünden irdelemeye geçiyorum artık.
 
sayın kalem

size hasım konusunda biraz yardımcı olayım ve hangi kanunlara göre hasımımız kimdir ? bilgi vereyim

1 ) davayı açma sebebimiz olan kdv kanununun ilgili maddelerinde hep muhattabımız olarak MALİYE BAKANLIĞI yazıyor . bense her mesajımda GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI veya VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ( gelir idaresi başkanlığı ankarada olduğu için ankarada baş vuranlar direk buraya . ankara dışındakiler ise bulundukları ildeki vergi dairesi başkanlığına ) na baş vurmanız gerekli diyorum. buna sebep olan kanun 5345 sayılı gelir idaresi kanununun 4. maddesinin g fıkrası ve 33. maddesidir bu maddeleri incelerseniz hasımımız kimmiş daha iyi anlarsınıns . maddeleri aşağıya kopyalıyorum

[FONT=Arial]GÖREVLER[/FONT] [SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]Madde 4 - Başkanlığın görevleri şunlardır:

[FONT=Arial]g) [/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2](Değişik bend: 28/03/2007-5615 S.K./18.mad) [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]İşlem ve eylemlerinden dolayı idarî yargı mercilerinde yaratılan ihtilaflarla ilgili olarak bu merciler nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak, gerektiğinde itiraz, temyiz ve tashihi karar yoluna gitmek; temyiz yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda taşra teşkilâtına muvafakat vermek; şikâyet başvurularını karara bağlamak; uygulamada ortaya çıkan ihtilafların en aza indirilmesine ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik tedbirleri almak.[/SIZE][/FONT][/SIZE][/SIZE]

[FONT=Arial]ATIFLAR VE YETKİLER[/FONT]
[SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]Madde 33 - [/SIZE][/FONT][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/FONT]
[/SIZE]
[SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][FONT=arial black]Diğer mevzuatta [/FONT][/SIZE][/FONT][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/FONT][/SIZE][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]Gelirler Genel Müdürlüğüne yapılmış olan atıflar ilgisine göre Gelir İdaresi Başkanlığına; Gelirler Genel Müdürüne yapılmış atıflar Gelir İdaresi Başkanına; Başkanlığın görev alanına giren konularda [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2](Ek ibare: 28/03/2007-5615 S.K./17.mad) [/SIZE][/FONT][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/FONT][/SIZE][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][FONT=arial black]Maliye Bakanlığına yapılmış olan atıflar Gelir İdaresi Başkanlığına[/FONT][/SIZE][/FONT][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/SIZE][/FONT][/SIZE][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2], [/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=Arial][SIZE=2]mülki idare amirlerine, mahallin en büyük memuruna, ilin en büyük malmemuruna, defterdara ve defterdarlığa yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına, vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde vergi dairesi müdürü veya müdürlüğüne; gelir müdürlüğüne, takdir komisyonu başkanı veya başkanlığına, tahsil dairesine, mal müdürü ve müdürlüğüne yapılmış atıflar ilgisine göre vergi dairesi başkanı ve başkanlığına veya ilgili müdür veya müdürlüğüne; vergi kontrol memuruna yapılmış atıflar ise vergi denetmenine yapılmış sayılır.

ve vergi usul kanununun şikayet yulu ile ilgili maddesinide incelersen süreç benim dediğim şekilde olacak

1 ) vergi dairesine iade için dilekçe verilecek . red cevabı verilince

2 ) gelir idaresi başk. veya vergi dairesi başk. lıgına vergi usul kanununa göre şikayet yoluyla ilk verilen dilekçenin red cavabı şikayet edilecek . burasıda red cevabı verirse

3 ) doğru vergi mahkemesine gidilecek

saygılar sunarım [/SIZE][/FONT]
[/SIZE]
[/SIZE]
[/SIZE]
[/SIZE]
[/SIZE][/SIZE][/FONT]
[/SIZE]
[/SIZE]
 
vergi dairesine vereceğimiz dilekçe ve vergi dairesi başkanlığına vereceğimiz şikayetdilekçesi nasıl bir metin olmalı?
 
Esra biraz sabır... Sonra gerekli düzenlemeler yapılacaktır dilekçeler üzerinde...

Dadaş, bu başlığın 10. sayfasında yıldo'ya gelen vergi mahkemesi ara karar yazısına bak bi...
Orada Bursa Vergi Dairesi başkanlığı adına Vergi Dairesi Müdürünün cevabı var.
Şöyle:
"1-) CEVAPLARIMIZ
A- USUL YÖNÜNDEN: Ertuğrulgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü hasım gösterilerek açılan davada doğru hasmın Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı olduğu mahkemenin 21.09.2011 tarih 2011/1300 esas ara kararı ile belirlenmiştir.
Ancak gerek 5345 sayılı Kanunun geçici 5. Maddesinde vergi dairesi müdürlüklerinin vergilendirmeyle ilgili tüm işlemler ile vergi uyuşmazlıklarını takip ve yargısal işlem yapma yetkilerinin muhafaza edilmesinden, gerekse 5615 sayılı Kanunun 18. Maddesi ile 5345 sayılı Kanunda yapılan değişiklikten yargı organlarından kaynaklanan sorunların giderilmesini amaçlamasından dolayı doğru hasmın Ertuğrulgazi vergi Dairesi Müdürlüğü olarak belirlenmesi gerekmektedir."http://www.engelliler.biz/forum/ozel-donanimli-otomobiller-motorlu-araclar-h-sinifi-ehliyet/78465-sakat-statusunde-alinan-arac-icin-odenen-kdvnin-geri-alinmasi-islemleri-ve-surec-10.html#post975430

Burada bahsedilen 5615 sayılı Kanunun 18. maddesiyle 5345 sayılı Kanunda yapılan değişiklik şu:

"
MADDE 18 – 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekilde, 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "bu işlemlere ilişkin olarak yaratılan ihtilaflarla ilgili yargı mercileri nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak" ibaresi "bu işlemler ile diğer işlemlerinden dolayı idarî yargı mercileri nezdinde yaratılan ihtilaflarla ilgili olarak bu merciler nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak" şeklinde değiştirilmiş ve 33 üncü maddesine "Başkanlığın görev alanına giren konularda" ibaresinden sonra gelmek üzere "Maliye Bakanlığına yapılmış olan atıflar Gelir İdaresi Başkanlığına" ibaresi eklenmiştir.


"g) İşlem ve eylemlerinden dolayı idarî yargı mercilerinde yaratılan ihtilaflarla ilgili olarak bu merciler nezdinde talep ve savunmalarda bulunmak, gerektiğinde itiraz, temyiz ve tashihi karar yoluna gitmek; temyiz yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda taşra teşkilâtına muvafakat vermek; şikâyet başvurularını karara bağlamak; uygulamada ortaya çıkan ihtilafların en aza indirilmesine ve uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik tedbirleri almak."

Yine yukarıda bahsedilen 5345 sayılı Kanunun geçici 5. maddesi de şu:

Geçici Madde 5- Kurulacak vergi dairesi başkanlıklarının faaliyete geçmesiyle birlikte vergi dairesi müdürlükleri ile gelir müdürlükleri ilgili vergi dairesi başkanlığına bağlanmış; defterdarlıklara ve gelirler bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmen ve yardımcıları ise ilgili vergi dairesi başkanlıklarına atanmış sayılır. Mal müdürlükleri bünyesinde bulunan bağlı vergi daireleri ise vergi dairesi başkanlığı birimi haline dönüştürülünceye kadar defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerine devam ederler. Buralarda çalışan Başkanlık personeli fiilen görev yaptıkları bu birimlerde görevlendirilmiş sayılır. Vergi dairesi başkanlıklarına bağlanan birimler ile defterdarlıklar ve gelirler bölge müdürlükleri bünyesinde faaliyetine devam eden birimler açısından 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin bu Kanunla kaldırılan ek 8, 9, 10, 13, 14, 15 ve 16 ncı maddeleri ile ek 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerinin yürürlüğü ve anılan maddelerde yer alan görev, yetki ve sorumlulukların kullanılması bu birimlerin tüm iş ve işlemlerinin sona erdirilmesine kadar devam eder.Mevzuat Bilgi Sistemi

BU bahsettiğim maddelerle birlikte bütün olarak bakacağız olaya yani.

Ayrıca sana bişi soracagım...

Mahkeme kararında anlatılan şu ifadeleri de dikkate alarak bakar mısın?
"Bunun üzerine ödediği KDV’nin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğünün … sayılı işleminin iptali ve ödediği ….. KDV’nin tarafına ret ve iadesi istemiyle dava açmış."

Ödediği KDV'nin tarafına ret ve iadesi denmiş. "Tarafına ret" ibaresi için yorumunu alabilir miyim?

Aynı zamanda şurada altı çizilen bendi de dikkate alarak bütünden bak olaya:


DEĞİŞTİRİLEN DEYİMLER:[SIZE=2][/SIZE][SIZE=2][SIZE=2][FONT=Arial]Madde 13 - Vergi mahkemelerinin göreve başlamasıyla bu mahkemelerin görev alanına giren konularla ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan:[/FONT][/SIZE][/SIZE][SIZE=2]
[FONT=Arial][SIZE=2]a) İtiraz komisyonu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Gümrük Hakem Kurulu deyimleri, Vergi Mahkemesi,[/SIZE][/FONT]
[FONT=Arial][SIZE=2]b) Vergi ihtilafı deyimi, vergi davası,[/SIZE][/FONT]
[FONT=Arial][SIZE=2]c) İtiraz deyimi, vergi mahkemesinde dava açılması, Anlamını taşır.
BLGE DARE MAHKEMELER, DARE MAHKEMELER VE VERG MAHKEMELERNN KURULUU VE GREVLER HAKKINDA KANUN

[/SIZE][/FONT]
[/SIZE]
 
sayın kalem
1 ) dava açmamıza sebep olan işlem vergi dairesinini iade isteğimize verdiği red cevabıdır . eğer vergi dairesi red cevabı vermeseydi biz de iademizi alacaktık ve ortalıkta mahkemelik bir durum olmayacaktı


2 ) vergi usul kanununa göre şikayet yolu ile bir şeyin düzeltilmesini isteriz . burda vergi dairesinin red işlemini şikayet ediyoruz ve vergi dairesi başkanlığıda bu şikayeti inceleyip eğer bizi haklı bulursa iadeyi yapar , bizi haklı bulmazsa bizim şikayetimizi reddeder işte tam burada bizim dava açma hakkımız doğar kıssaca dava açma hakkımız tam bu durumda doğar ve usulen reddedilemez


3 ) olayı şöyle süreçlendireyim


a ) vergi dairesine dilekçe veriyoruz ve iade istiyoruz . bunun sebebi işlemleri düzeltsinler ve iademizi yapsınlar eğer iade isteğimizi haklı bulsaydı vergi dairesi düzeltme yapar ve paramızı iade ederdi . ama bizi haklı bulmuyor vergi dairesi ve bize red cevabı veriyor


b) bizim bu durumda haksızlığa uğradığımız aşikar olup bu durumu birilerine şikayet etmemiz gerekiyor . kime şikayet edeceğimiz ise kanunlarla belli olur . kanunlara bakarız muhattap yoksa kanunlarda direk mahkemeye veririz ama burda vergi usul kanunuda bir madde var ve diyorki eğer sen bir haksızlığa uğradıysan ve haksızlığın giderilmesi için ilgili makama baş vurduysan ve ilgili makamda haksızlığını gidermediyse o zaman şikayet yoluyla maliye bakanlığına baş vurursun . bu madde olduğu için yasal olarak bu maddeyi atlayıp mahkemeye gidersek usul yönünden hatalı davranmış oluruz ve davayı kaybederiz neyse konuya dönelim biz bu maddeye göre gidip maliye bakanlığına şikayet ederiz bu red cevabını ( bak burda RED cevabını şikayet ediyoruz ) maliye bakanlığıda bu şikayetimizi reddederse ( bak burda ikinci kez RED cevabı alıyoruz )


3 ) olayı mahkemeye taşırız neden mahkemeye gidiyoruz çünkü kanunlarda şikayet edebileceğimiz bir mercii kalmadıda ondan


yukardaki yıldonun kararı özellikli bir durum ona özel açıklamalar la diğer arkadaşların kafasını karıştırmayalım


saygılar sunarım
 
Siz yularıda verdiğim maddeleri okumadınız mı?
Geçici 5. madde ile 5615 sayılı Kanunun 18. maddesiyle yapılan değişiklik hükümlerini?

Ayrıca dilekçemde bir hatadan bahsetmiyorum ki. Yapılan bir işlemi reddetmesinden bahsediyorum. Aldığım araca KDV eklenmiş. Bu işlemi reddet diyorum daireye. O da bana bunun mümkün olamayacağını söyluyor. Bu sırada dilekçemi aldıgında vergi dairesi başkanlıgından da görüş almış olmalı zaten di mi?
Vergi dairesi kanunun kendine verdiği görev yetkisini aşıp reddedemez talebimi di mi? Böyle durumda beni başkanlıga yönlendirirdi. Ya da dilekçemi muhatabına atardı. Bu süreç başka türlü mü oluyor yoksa? Yorumunuzu alabilir miyim bu konuda?
Sonra süre de önemli. Aracımı yeni almışım daha ben.

Bu arada şunu demeyin unutmuşum yapılan işlem konusunda:)
vergi dairesinin yaptığı işlem hukuka aykırıdır:)
 
Bu iş bence en kolay.idari mahkemeye gidip yürütmeyi durdurma davası açılarak çözülür.
 
sayın kalem

1 ) kimsenin birşey unuttuğu yok

2 ) vergi dairesi görüş almıştır gibi bir şey söz konusu olamaz çünkü 110 seri nolu tebliğ var

3 ) o yukarıda bahsettiğiniz geçici madde anlamı gayet açıktır eğer bulunan bölgede vergi dairesi başkanlığı yoksa burdaki işlemler eski kurallara göre izlenir der ve bu kurallara göre izlense bile sonuç olarak maliye bakanlığına gitme şartınız var

4 ) yok kdv alınmış bu işlemi reddet gibi bir isteğinizin olması söz konusu bile olamaz çünkü isteginiz düzeltme talebidir


5 ) vergi dairesi sizden zorla kdv almamıştır arabayı aldığınız bayii sizden kdv yi tahsil edip vergi dairesine yatırmıştır


6 ) vergi dairesi kesinlikle yetkisini aşmamıştır her hangi bir yetki aşımı yoktur


7 ) vergi dairesi yaptığı savunmayla zaten seni muhattaba yönlendiriyor yani vergi dairesi başkanlıklarına . ayrıca mercii tecavüzü kararıyla dosyayı başkanlıklara gönderen onlarca hakim bunu anladı ve muhattabınız vergi dairesi başkanlıkları dedi ve ben bununla ilgili maddeleri yazdım ayrıca defalarca muhattabınız vergi dairesi başkanlıklarıdır dedim ama bir tek siz bunu anlayamadınız


8 ) verdiğiniz dilekçelerin hepsinde vergi hatasından bahsettiniz


9) kdv ve vuk kanunlarına göre muhattabınız belli


10 hala neyin savaşını veriyorsunuz anlamadım büyük harfle yazıyorum VERGİ DAİRESİNİN YAPTIĞI İŞLEM HUKUKA AYKIRIDIR bu benim düşüncemdir yanlız VERGİ DAİRELERİ YETKİLERİNİ KESİNLİKLE AŞMAMIŞTIR 110 seri no lu tebliğe göre işlem yapılmıştır
 
Arkadaşlar neden yolu uzatıyoruz. mahkemeye gidip yürütmeyi durdurma davası açılarak çözülebilinir diye düşünüyorum.adamlar kanun maddesini bizim istediğimiz gibi yorumlamıyor.
 
Vergi mahkeesini kazanan bi arkadaş vardı kudret bey galiba siteye yüklese kararı bizim için iyi olucak????
 
Yakın bir vergi denetmeninden duyduğum kadarı ile bu konuda lehte bir düzenlemenin geleceğidir.
 
gerçektenmi.duydugunuz yer sağlam bir kaynakmı?
bende her an önü tıkanabilir diye endişeleniorum açıkcası.
 
Akg58 ;
Bu belirttiğiniz olay ile ilgili daha detaylı bilgi bizlere ulaştırabilirmisiniz..
Çünkü bu bilgi son derece önemli bir bilgi...
Teşekkürler..
 
Kudret arkadaşımızın KDV'nin iade edilmesi yönünde Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi'nden çıkarttığı kararı aşağıya ekliyorum (Kararı bizlerle paylaştığı için bir kez daha teşekkürler).

Davanın seyrine dair gelişmeleri de paylaşırsa çok yararlı olur. Vergi dairesi karara karşı idare mahkemesine itiraz etti mi?


Engelli araçlarının KDV.sinin geri alınmasıyla ilgili ESKİŞEHİR 1. Vergi Mahkemesinin kazanılmış kararını site sakini kardeşlerimizin bilgilenmesi için ekte sunuyor,hayırlı bayramlar diliyorum.

eskisehir_vergi_mahkemesi_1.png

eskisehir_vergi_mahkemesi_2.png
 
çok güzel bir haber daha, emsal kararlar çoğaldıkca gerekli yasal düzenlemeyi yapmaya bir adım daha yaklaşılmış oldu.
 
Bu kazanılmış bir davamı kdvsini geri almışmı kudret bey biz bunu şuanki yargı sürecinde olan vergi mahkemesine emsal olarak verebilirmiyiz ?
 
gerçektenmi.duydugunuz yer sağlam bir kaynakmı?
bende her an önü tıkanabilir diye endişeleniorum açıkcası.
Vergi denetmeni bu yönde bir çalışma olup olmadığını belirtmedi zaten görevleri bu değil, sadece mahkeme sonuçlarına bakarak büyük bir ihtimalle lehte düzenleme yapılabileceğini belirtti yani somut bir şeyler yok ama ben ümitliyim şimdilik mahkeme ile uğraşmayacağım en azından Ocak sonuna kadar beklemeyi düşünüyorum herhangi bir sebep yok, mahkemeye verecek olanlar bu fikrim kişiseldir, sizleri etkilemek adına yazılmış bir şey değildir. İnşallah çıkarda millet mahkemelerde uğraşmaz.
 
Üst Alt