HANCI_41
Tuttuğun balıklar zihnini zehirlemiş kardeş.
Tuttuğun balıklar zihnini zehirlemiş kardeş.
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
EKPSS/KURA tercih sonuçları 20 Mayıs şovuyla açıklanacak!
- Konbuyu başlatan yalnizefe
- Başlangıç tarihi
- Durum
bence en azından bir tarih verildi buda bir şeydir
ayrıca her sene bu şovlar yapılıyor siz neden şimdi bunu büyütüyorsunuz
ayrıca bu atamada çok beklediğimizi söyleyen arkadaşlar 2012 ekpss 1. atamada ne kadar beklediğiizi hatırlasınlar
ayrıca her sene bu şovlar yapılıyor siz neden şimdi bunu büyütüyorsunuz
ayrıca bu atamada çok beklediğimizi söyleyen arkadaşlar 2012 ekpss 1. atamada ne kadar beklediğiizi hatırlasınlar
mssql
tebrikler çok iyi anlamışın tam yerinde söz,bakalım o şekilde susturabilcekmi,iki gün sonra serbest bırakacak yada sarayda besliycek hiç şaşma şimdiden zeminini yapıyor..
tebrikler çok iyi anlamışın tam yerinde söz,bakalım o şekilde susturabilcekmi,iki gün sonra serbest bırakacak yada sarayda besliycek hiç şaşma şimdiden zeminini yapıyor..
Mustafa_33
Ayni kanunu cumhurbaskanina okut sen. Simdi memur degilim istedigim gibi hareket ederim. Yarin memur olurum siyaset yapmam. 4682 kadroyla show yapiyorlar hepsi hikaye
Chp Turkiyeyi bu kadar kotu hale getiremedi. Ama 2002 den beri daha da kotuyuz 2002 de asgari ucretle aldigin ceyrek altinla simdiki aldigin ceyrek altini say bakalim kac tane gelecek enflasyon boyle cikar ortaya iste bizde icraata bakiyoruz ama reel olarak bakiyoruz arabam yokķen yol tapti demiyorum
Ayni kanunu cumhurbaskanina okut sen. Simdi memur degilim istedigim gibi hareket ederim. Yarin memur olurum siyaset yapmam. 4682 kadroyla show yapiyorlar hepsi hikaye
Chp Turkiyeyi bu kadar kotu hale getiremedi. Ama 2002 den beri daha da kotuyuz 2002 de asgari ucretle aldigin ceyrek altinla simdiki aldigin ceyrek altini say bakalim kac tane gelecek enflasyon boyle cikar ortaya iste bizde icraata bakiyoruz ama reel olarak bakiyoruz arabam yokķen yol tapti demiyorum
'*reel olarak bakiyoruz arabam yokķen yol tapti demiyorum'
Sende yok diye arabası olana hizmet sunulmasın mi yani? Yapılan tüneller, köprüler, viyadukler ve hava alanları sayesinde kısalan mesafelerin ülke ekonomisine sağladığı katkıyı gözardı etmeyin.cebindeki parayla daha az altın alırken bakıma muhtaç engelli kardeşimize ayrı bakana ayrı verilen maaşta,sağlık hizmetinde payın olabileceğini düşündün mü? Dusuk asgari ücret ,memur maaşı alırken bunun bilerek bu seviyelerde tutulup daha fazla kişinin cebine maaş girmesi hedefleniyor olamaz mı? Geçmişte yapılan hesapsız harcamalarla buyuyen cari açıkları ,imf kapılarında dilenerek alınan borçları kapat bi taraftanda yatırım yap.bu işler öyle biranda olmuyor malesef. Ileriye dönük planlar bizi düşük maaşla geçinmek zorunda bırakabilir ama gelecek nesillerimiz sefasını sürer.
Sende yok diye arabası olana hizmet sunulmasın mi yani? Yapılan tüneller, köprüler, viyadukler ve hava alanları sayesinde kısalan mesafelerin ülke ekonomisine sağladığı katkıyı gözardı etmeyin.cebindeki parayla daha az altın alırken bakıma muhtaç engelli kardeşimize ayrı bakana ayrı verilen maaşta,sağlık hizmetinde payın olabileceğini düşündün mü? Dusuk asgari ücret ,memur maaşı alırken bunun bilerek bu seviyelerde tutulup daha fazla kişinin cebine maaş girmesi hedefleniyor olamaz mı? Geçmişte yapılan hesapsız harcamalarla buyuyen cari açıkları ,imf kapılarında dilenerek alınan borçları kapat bi taraftanda yatırım yap.bu işler öyle biranda olmuyor malesef. Ileriye dönük planlar bizi düşük maaşla geçinmek zorunda bırakabilir ama gelecek nesillerimiz sefasını sürer.
bu engellilere 3 ayda bir verilen 3 kuruşu görmeyip senin ailenden biri gece gündüz senin yanında olacak seninle ilgilenecek sosyal hayatı bitecek iş hayatı olmayacak ve devlet bunu kendi isteğiule değil Avrupa birliği müzakareleri çerçevesinde zorunlu ödemekte olduğu 793 tl yi çokmu görüyon mask ben siyasetçi değilim siyaseti sevmem ama şuan aldığımız engelli maaşını 3 ayda bir 3 kuruşu tek başına harca bakalım neyine yetecek o parayla evlen ev tut çocuk sahbi ol ve bide yapılmış yolar tünellerde gezmek izin araba al bakalım oluyormu ayrıca aileden biri verdikleri 3 kuruş asgari maaşla çalışınca aile geliri 255 tl yi geçiyor diye kesilen engelli aylığına ne dersin kardeş gözünü aç artık biz insanız aylede kişi başı 255 tl imiş al 255 tl yi git markete bakalım ne alabiliyorsun 20 kl patates alır gelirsin allah hiç kimseyi devlete muhtaç etmesin ve vatandaşın aldığı bir ekmek dahi 18 kuruşu vergiye gidiyorken senin bu devletin bakanları meclise çıkıp ben 700 bin liralık saati kendim aldım diyecek kadar yüzsüz ve hırsıs allah kat be kat onlardan çoluk ço9cuklarından çıkarsın inşallah.
Türkiye'nin borç defterini açalım mı?
Bir insan hem cahil hem de kör-kütürüm ideoloji sarhoşu ise kısaca orayı terk et.
O, bilgiye dayanmadan inanç sahibidir. Günün sonunda eve dönerken doğruları değil, kafasında getirdiği hurafeleri yanında alıp götürecektir.
Cahilin ve ideolojik amigoların sesinin gür çıktığı alanların başında, son 10 senedir plak gibi defalarca takıp dinlettikleri şu meşhur Türkiye'nin borç batağına saplandığı safsatası geliyor. Cahillerin saati anlaşılan 2001 krizinde durmuş, dönüp dönüp oraya bakıyorlar. Bu safsatalar yüzünden en detaylı analizimizi 22 Temmuz 2007 seçimlerinden hemen önce yaptık. Zira koca profesörler o zaman genel seçimlere giderken sırf kafa karıştırmak için bu saçmalıkların başını çekiyordu. Tam sayfa çok detaylı analizimizin başlığı 'Ekonomide gerçekler ve yalanlar (18 Temmuz 2007) idi. Lütfen Google'dan bulup okuyun. Kim haklı çıktı görün. Son olarak 'Türkiye, borç batağında mı?' (29 Mart 2010) başlığı altında yine konuyu işledik. 2010 yılı tahmini yaptık. Yine bulup okuyun, cahilin iftirası ile analiz farkını görün. Şimdi yine seçim zamanı, yine saçmalama zamanı. Bakalım Türkiye'nin borç defteri ne diyor?
İlk olarak, Türkiye'nin dış borçlarının içinde hem devletin, hem de özel kesimin payı var. Bir kere bu ikisini ayırmak lazım. Ayırmaz iseniz özelin yaptığı borcu devletin borcu gibi millete çakarak ahlaksızlık yapmış olurlar. Öyle ya, nasıl ki benim borçlarım sizi ilgilendirmez, borç alıp kâr rekorları kıran ve başarıyla ödeyen Koç ve Sabancı'nınkiler de bizi ilgilendirmez. Devlet bu borçlara garantörlük yapmıyor. Veren ile alanın sorunu. Bu yüzden özel sektörün borcunu nüfusa bölüp de 'bebeklerimizin şu kadar borcu var' diyen cahiller halt etmiş.
İkinci olarak da net ve brüt (AB ölçüsü bu) borç ayrımı yapılmalı. Brüt olan sadece borçları içerirken, alacaklarımızı hesaba katmaz. Şimdi Türkiye'nin şark kurnazları borcumuza bakıyor da alacağımıza bakmıyor. Borç borç da, alacak patlıcan mı? Bunun için borçlardan alacaklar çıkarılınca net borç oluşuyor ki buna bakmak lazım. O zaman önce bu ikisine göre bakalım.
Türkiye'nin toplam (kamu artı özel sektör) brüt borçları 2002 yılında 257 milyar TL'den, 2010 yılında 497 milyar TL (290 milyar dolar) olmuş. Alacaklarımızı düşersek (net) 317 milyar TL oluyor. Brüt 290 milyar dolar borcun sadece 89 milyar doları devletin. On sene önce de zaten 75 milyar dolardı. Yani pek artmış değil. Artan da bu kriz ortamında oldu. Bu borcun 84 milyar doları uzun vadeli. Risk yok.
Hükümetten bağımsız olan ve adeta bir şirket benzeri kâr-zarar açıklayan TCMB'nin de 12 milyar dolar borcu var. 10 milyarı uzun vadeli, yine hiçbir risk yok. Özel sektörün 190 milyar dolarlık borcunun da yine 117 milyar doları uzun vadeli.
Üçüncü bir ayrım da borcun GSYH'ya oranına bakılır. Mutlak miktarına değil. Zira borç alınmış da ne yapılmış, hangi katma değer oluşturulmuş, görmek lazım. Ancak Türkiye'de cahiller borcun 'miktarına' bakarken, bununla ne yapıldığına bakmıyor. Evim yoktu, borcum da yoktu. Çok mu iyi? Ev yaptırdım, artık borcum da var. Evimin birkaç katını satarsam tüm borcumu öder, üstelik cebimde de para kalır. Kötü mü? Katma değer oluşturmaktan habersiz cahil, miktar olarak borçtaki artışa bakıyor da GSYH'nın 200 milyar dolar bandından tam 750 milyar dolar bandına çıktığına bakmıyor. Şimdi bu gözle bakalım. Kamu ve TCMB'ninki bir arada GSYH'nın %13'ü kadar bir brüt dış borç stoku var. Neti %10'un altında. Demek ki, devletin dış borç riski yok.
Bir de devletin hem iç hem de dış borcu var. Bunun net olarak GSYH'ya oranı % 41,5 (Avrupa'da ortalama % 80 ve üzerinde), net olarak ise GSYH'ya oranı 2010'da % 28,7. Kısaca devletin ne iç borç, ne dış borç riski var.
Özel sektör ise sadece biraz borçlu. Ancak bunun da vadesi uzun. Sağlıklı borçlanmış, krizde bile takır takır ödemiş. 189 milyar dolarlık toplam özel borcunun 90 milyar doları bankaların, 100 milyar doları da reel sektörün. Peki cahil adam özel sektörün kim olduğunu biliyor mu? Türkiye'de faaliyet yapan tüm yerli yabancı firmalar 'özel sektör' olarak geçiyor. Buna göre 190 milyar dolarlık özel sektör borcunun ne kadarı yerlinin, ne kadarı bizim cahilin çenesini yoran yabancının borcudur acaba? Bunu kimse bilmiyor ve TCMB de maalesef şeffaf davranarak ya da tembellik yapıp düzenli olarak açıklamıyor. Ve yazık ediyor. Sonuç olarak özel ile kamunun toplam dış borcunun GSYH'ya oranı brüt % 39,5, net olarak ise % 23. Yani yine sorun yok. Sorun olmadığını nereden anlayacağız? Avrupa'ya, dünyaya, petrol zengini olmayan bizim gibi ülkelere bakarak. Baktılar mı, hayır! Kimin risk primi nerede? Kim batmış, kim ayakta, kimin notları düşerken kiminki çıkmış?
Bir insan hem cahil hem de kör-kütürüm ideoloji sarhoşu ise kısaca orayı terk et.
O, bilgiye dayanmadan inanç sahibidir. Günün sonunda eve dönerken doğruları değil, kafasında getirdiği hurafeleri yanında alıp götürecektir.
Cahilin ve ideolojik amigoların sesinin gür çıktığı alanların başında, son 10 senedir plak gibi defalarca takıp dinlettikleri şu meşhur Türkiye'nin borç batağına saplandığı safsatası geliyor. Cahillerin saati anlaşılan 2001 krizinde durmuş, dönüp dönüp oraya bakıyorlar. Bu safsatalar yüzünden en detaylı analizimizi 22 Temmuz 2007 seçimlerinden hemen önce yaptık. Zira koca profesörler o zaman genel seçimlere giderken sırf kafa karıştırmak için bu saçmalıkların başını çekiyordu. Tam sayfa çok detaylı analizimizin başlığı 'Ekonomide gerçekler ve yalanlar (18 Temmuz 2007) idi. Lütfen Google'dan bulup okuyun. Kim haklı çıktı görün. Son olarak 'Türkiye, borç batağında mı?' (29 Mart 2010) başlığı altında yine konuyu işledik. 2010 yılı tahmini yaptık. Yine bulup okuyun, cahilin iftirası ile analiz farkını görün. Şimdi yine seçim zamanı, yine saçmalama zamanı. Bakalım Türkiye'nin borç defteri ne diyor?
İlk olarak, Türkiye'nin dış borçlarının içinde hem devletin, hem de özel kesimin payı var. Bir kere bu ikisini ayırmak lazım. Ayırmaz iseniz özelin yaptığı borcu devletin borcu gibi millete çakarak ahlaksızlık yapmış olurlar. Öyle ya, nasıl ki benim borçlarım sizi ilgilendirmez, borç alıp kâr rekorları kıran ve başarıyla ödeyen Koç ve Sabancı'nınkiler de bizi ilgilendirmez. Devlet bu borçlara garantörlük yapmıyor. Veren ile alanın sorunu. Bu yüzden özel sektörün borcunu nüfusa bölüp de 'bebeklerimizin şu kadar borcu var' diyen cahiller halt etmiş.
İkinci olarak da net ve brüt (AB ölçüsü bu) borç ayrımı yapılmalı. Brüt olan sadece borçları içerirken, alacaklarımızı hesaba katmaz. Şimdi Türkiye'nin şark kurnazları borcumuza bakıyor da alacağımıza bakmıyor. Borç borç da, alacak patlıcan mı? Bunun için borçlardan alacaklar çıkarılınca net borç oluşuyor ki buna bakmak lazım. O zaman önce bu ikisine göre bakalım.
Türkiye'nin toplam (kamu artı özel sektör) brüt borçları 2002 yılında 257 milyar TL'den, 2010 yılında 497 milyar TL (290 milyar dolar) olmuş. Alacaklarımızı düşersek (net) 317 milyar TL oluyor. Brüt 290 milyar dolar borcun sadece 89 milyar doları devletin. On sene önce de zaten 75 milyar dolardı. Yani pek artmış değil. Artan da bu kriz ortamında oldu. Bu borcun 84 milyar doları uzun vadeli. Risk yok.
Hükümetten bağımsız olan ve adeta bir şirket benzeri kâr-zarar açıklayan TCMB'nin de 12 milyar dolar borcu var. 10 milyarı uzun vadeli, yine hiçbir risk yok. Özel sektörün 190 milyar dolarlık borcunun da yine 117 milyar doları uzun vadeli.
Üçüncü bir ayrım da borcun GSYH'ya oranına bakılır. Mutlak miktarına değil. Zira borç alınmış da ne yapılmış, hangi katma değer oluşturulmuş, görmek lazım. Ancak Türkiye'de cahiller borcun 'miktarına' bakarken, bununla ne yapıldığına bakmıyor. Evim yoktu, borcum da yoktu. Çok mu iyi? Ev yaptırdım, artık borcum da var. Evimin birkaç katını satarsam tüm borcumu öder, üstelik cebimde de para kalır. Kötü mü? Katma değer oluşturmaktan habersiz cahil, miktar olarak borçtaki artışa bakıyor da GSYH'nın 200 milyar dolar bandından tam 750 milyar dolar bandına çıktığına bakmıyor. Şimdi bu gözle bakalım. Kamu ve TCMB'ninki bir arada GSYH'nın %13'ü kadar bir brüt dış borç stoku var. Neti %10'un altında. Demek ki, devletin dış borç riski yok.
Bir de devletin hem iç hem de dış borcu var. Bunun net olarak GSYH'ya oranı % 41,5 (Avrupa'da ortalama % 80 ve üzerinde), net olarak ise GSYH'ya oranı 2010'da % 28,7. Kısaca devletin ne iç borç, ne dış borç riski var.
Özel sektör ise sadece biraz borçlu. Ancak bunun da vadesi uzun. Sağlıklı borçlanmış, krizde bile takır takır ödemiş. 189 milyar dolarlık toplam özel borcunun 90 milyar doları bankaların, 100 milyar doları da reel sektörün. Peki cahil adam özel sektörün kim olduğunu biliyor mu? Türkiye'de faaliyet yapan tüm yerli yabancı firmalar 'özel sektör' olarak geçiyor. Buna göre 190 milyar dolarlık özel sektör borcunun ne kadarı yerlinin, ne kadarı bizim cahilin çenesini yoran yabancının borcudur acaba? Bunu kimse bilmiyor ve TCMB de maalesef şeffaf davranarak ya da tembellik yapıp düzenli olarak açıklamıyor. Ve yazık ediyor. Sonuç olarak özel ile kamunun toplam dış borcunun GSYH'ya oranı brüt % 39,5, net olarak ise % 23. Yani yine sorun yok. Sorun olmadığını nereden anlayacağız? Avrupa'ya, dünyaya, petrol zengini olmayan bizim gibi ülkelere bakarak. Baktılar mı, hayır! Kimin risk primi nerede? Kim batmış, kim ayakta, kimin notları düşerken kiminki çıkmış?
Heryerde siyaset konuşuluyor tercihler bittiği gibi açıklansa ne olur 20 mayısta açıklansa ne olur kazanan kazanır kazanamayanlar 2016daki sınava girer bu kadar basit bir konu için birbirinizle tartışmanızı anlayamıyorum herkes için hayırlısı olsun inşallah
Türkiye'nin borç defterini açalım mı?
Komyala yapıştır yaptığın yazara istinaden söylüyorum
' bir lafa bakarım laf mı diye ,birde söyleyene bakarım adam mı diye' feyz aldığın yazarın söylemleri yuzunden gazetenin genel yayın yönetmeni EKREM DUMANLI'daN cikan duman alev aldi taa Pensilvanya'dan gorulmus.
Bu entel dantel takımının kendisi gibi düşünmeyenlere cahil salak vb hakaretler etmesi moda oldu..
EDEP: ehl-i ilimden hali olmaz..Edebsiz ilim okuyan alim olmaz '
Komyala yapıştır yaptığın yazara istinaden söylüyorum
' bir lafa bakarım laf mı diye ,birde söyleyene bakarım adam mı diye' feyz aldığın yazarın söylemleri yuzunden gazetenin genel yayın yönetmeni EKREM DUMANLI'daN cikan duman alev aldi taa Pensilvanya'dan gorulmus.
Bu entel dantel takımının kendisi gibi düşünmeyenlere cahil salak vb hakaretler etmesi moda oldu..
EDEP: ehl-i ilimden hali olmaz..Edebsiz ilim okuyan alim olmaz '
Son düzenleme:
Pensilva dediğiniz yer yüzünden daha geçen gün Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu nerdeyse birbirine girecekti.
Hadi yazar cahil salak vb.kelimelerle ileri gitmiş peki yazdıkları da mı yanlış. İstersen devletin güvenilir kaynaklarından da dış borca bakabilirsin.
Hadi yazar cahil salak vb.kelimelerle ileri gitmiş peki yazdıkları da mı yanlış. İstersen devletin güvenilir kaynaklarından da dış borca bakabilirsin.
Gardaşlarım bırakalım A'yı , B'yi , atı alan üsküdarı çoktan geçmiş , biz kendimize bakalım artık....
Kendi aramızda tartışarak bir yere varamayız , gün birlik olma , dirlik olma günüdür.
Onun bunun ağzına bakmayalım , onlar bizim bizim ağızımızdan çıkacak olanlara baksınlar.Onlar gelip geçici , ama kalıcıyız.
Bu forumun sonunda yazdığı ''BİZ'' olalım artık , buna inanalım ve bunun için çalışalım...
Kendi aramızda tartışarak bir yere varamayız , gün birlik olma , dirlik olma günüdür.
Onun bunun ağzına bakmayalım , onlar bizim bizim ağızımızdan çıkacak olanlara baksınlar.Onlar gelip geçici , ama kalıcıyız.
Bu forumun sonunda yazdığı ''BİZ'' olalım artık , buna inanalım ve bunun için çalışalım...
mustafaozen
Getirmedi mi? Tarih okumadın galiba hiç adaş, benzin şeker tüp sıraları ekmeğin bile kartla alındığı dönem? Yol olayın da gülünç olmuş be adaş, şahsen tarih verilmesine sevindim çünkü ne zaman kura yapılacağını biliyorum artık ayrıca da egoistsel düşüncede değilim bizimle birlikte diğerlerinin de açıklanacak olması bence güzel.
Altına dolar ile cevap vereyim;
2 Kasım
Afganistan'a asker gönderme ve ek kaynak beklentisi ile Borsa 65 gün aradan sonra 10 bini aştı.
15 Kasım
Ek kaynak beklentileri ile borsa 11 bin puanı devirdi, dolar 1 milyon 520 bin liraya kadar geriledi.
19 Kasım
Piyasalarda bayram havası devam ederken, dolar 19 Eylül tarihden beri ilk kez 1.5 milyon liranın altına düştü. Borsa da 5.5 aydan sonra 12 bin puanın üzerini gördü.
20 Kasım
Dolar gün içinde 1 milyon 430 bin liraya kadar düşmesine karşılık, günü 1 milyon 475 bin liradan kapattı. Borsa da kar satışları ile 12 bin puanın altına geriledi.
Banka soyan, adam kaçıran, devletinin polisine askerine kurşun sıkanlara kahraman gözüyle bakan bir partiden ne bekliyorsunuz anlamış değilim.
Sadece EKPSS için konuşacak olursak KPSS gibi ertelenmiş olsaydı daha mı mutlu olacaktın adaş?
Getirmedi mi? Tarih okumadın galiba hiç adaş, benzin şeker tüp sıraları ekmeğin bile kartla alındığı dönem? Yol olayın da gülünç olmuş be adaş, şahsen tarih verilmesine sevindim çünkü ne zaman kura yapılacağını biliyorum artık ayrıca da egoistsel düşüncede değilim bizimle birlikte diğerlerinin de açıklanacak olması bence güzel.
Altına dolar ile cevap vereyim;
2 Kasım
Afganistan'a asker gönderme ve ek kaynak beklentisi ile Borsa 65 gün aradan sonra 10 bini aştı.
15 Kasım
Ek kaynak beklentileri ile borsa 11 bin puanı devirdi, dolar 1 milyon 520 bin liraya kadar geriledi.
19 Kasım
Piyasalarda bayram havası devam ederken, dolar 19 Eylül tarihden beri ilk kez 1.5 milyon liranın altına düştü. Borsa da 5.5 aydan sonra 12 bin puanın üzerini gördü.
20 Kasım
Dolar gün içinde 1 milyon 430 bin liraya kadar düşmesine karşılık, günü 1 milyon 475 bin liradan kapattı. Borsa da kar satışları ile 12 bin puanın altına geriledi.
Banka soyan, adam kaçıran, devletinin polisine askerine kurşun sıkanlara kahraman gözüyle bakan bir partiden ne bekliyorsunuz anlamış değilim.
Sadece EKPSS için konuşacak olursak KPSS gibi ertelenmiş olsaydı daha mı mutlu olacaktın adaş?
Hirsizdan ne bekliyordun ki hem de tescilli hirsizdan.
Ben sana bugun asgari ucretle kac altin alabiliyorsun diye sordum sen bana afganistan zart zurt siralamissin. Sorunun cevabini ver. Araba uretemeyen devlete krediyle yol yaptir sonra onlara araba sat bankalarini satin al sonra yandas firmalarina ozellestirme adi altinda peskes cek. Guzel bir dusunce yapiniz var. Gulmeye devam edin. Chpnin ne avukatiyim ne de chpliyim yaptihi icraatlar da tarihde mevcut. Siz burada hukumet propagandasi yapiyorsunuz. Tarih aciklanmasaydi daha mi iyi olacakti dediniz. Daha iyi olurdu ufurukten bir sistem icin aciklama yapsan ne yapmasan ne kamu da 30 bin engelli alimi yapilmasi gerekirken kamuda sen kalkip 4682 kadro aciyorsan asil ben sana gulerim. Bazi arkadaslar puanlar aciklaniyordu demiste 120 milyon sayfalik tutanak hazirlatip savcisina okutan hukumet onun da yerini yapmistir kafani yorma ADAS
Ben sana bugun asgari ucretle kac altin alabiliyorsun diye sordum sen bana afganistan zart zurt siralamissin. Sorunun cevabini ver. Araba uretemeyen devlete krediyle yol yaptir sonra onlara araba sat bankalarini satin al sonra yandas firmalarina ozellestirme adi altinda peskes cek. Guzel bir dusunce yapiniz var. Gulmeye devam edin. Chpnin ne avukatiyim ne de chpliyim yaptihi icraatlar da tarihde mevcut. Siz burada hukumet propagandasi yapiyorsunuz. Tarih aciklanmasaydi daha mi iyi olacakti dediniz. Daha iyi olurdu ufurukten bir sistem icin aciklama yapsan ne yapmasan ne kamu da 30 bin engelli alimi yapilmasi gerekirken kamuda sen kalkip 4682 kadro aciyorsan asil ben sana gulerim. Bazi arkadaslar puanlar aciklaniyordu demiste 120 milyon sayfalik tutanak hazirlatip savcisina okutan hukumet onun da yerini yapmistir kafani yorma ADAS
Ferhat arkadaşım;
Dediğiniz gibi engelliler birlik olsaydı kadrolar boş olur muydu..?
Dediğiniz gibi engelliler dirlik olsaydı 2022 maaşları kesilir miydi..?
Dediğiniz gibi engelliler beraber olsaydı devlet bizi adam yerine koyar mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler el ele verseydi tüm engelli dernekleri işe yarar mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler meydanlarda haklı davalarda yalnız kalan engellilere katılısaydı sonuç alınır mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler bilgisayar başında klavye şövalyeliği yapmak yerine yapıcı ve tutucu yorum yapsalar uygun olur muydu..?
Dediğiniz gibi engelliler Yaradana inandığı gibi kendi özgüvenlerine güvenip tüm sorunları atlatabilir miydi..?
Aslında yazacak çok şey var ama ağzı olan konuşuyor sonrada kendimizi hem millete hem devlete rezil ediyoruz...
Kusura bakmayın da affınıza sığınıyorum biz aramızda birlik olamadığımız sürece bizden bişey olmaz...
Dediğiniz gibi engelliler birlik olsaydı kadrolar boş olur muydu..?
Dediğiniz gibi engelliler dirlik olsaydı 2022 maaşları kesilir miydi..?
Dediğiniz gibi engelliler beraber olsaydı devlet bizi adam yerine koyar mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler el ele verseydi tüm engelli dernekleri işe yarar mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler meydanlarda haklı davalarda yalnız kalan engellilere katılısaydı sonuç alınır mıydı..?
Dediğiniz gibi engelliler bilgisayar başında klavye şövalyeliği yapmak yerine yapıcı ve tutucu yorum yapsalar uygun olur muydu..?
Dediğiniz gibi engelliler Yaradana inandığı gibi kendi özgüvenlerine güvenip tüm sorunları atlatabilir miydi..?
Aslında yazacak çok şey var ama ağzı olan konuşuyor sonrada kendimizi hem millete hem devlete rezil ediyoruz...
Kusura bakmayın da affınıza sığınıyorum biz aramızda birlik olamadığımız sürece bizden bişey olmaz...
ekpss bile olmazdı bence bırakın bu kadar alımı engellilerin adı yine anılmazdı artık dikkat edersenız özürlü bile denilmesini yasakladı engelli hangisini bunu yapardı eskiden engellilere çürük özürlü gibi tabirler kullanılırdı ne kadar alçaltıcı bir tabirdi bence herşey yolunda gidiyo yapamayanlar utansın utanma varsa tabi
Kesinlikle katılıyorum Ayrıca hükümetler , partiler vs. değil önce kendimizi eleştirelim Lütfen.İçimizden nice Milletvekili , prof'lar , sanatçılar , sporcular çıktı BİZ engelliler olarak bu arkadaşlarımızdan bu güne kadar hangisine sahip çıktık hangisi için birşey yaptık....?
Ki daha çıkacakta , ben eminim daha hala birilerinin yardımcı olmasını bekliyen , projesi olupta ufakta olsa maddi bir yardımla çığır aşacak engelli kardeşlerimiz var.
BİZ hep oturduğumuz yerden , bana atama yapsınlar , bana maaş bağlasınlar diye bekliyelim.Şunu net şekilde belirtiyim BİZ'e en büyük zararı yine BİZ veririz...
Ki daha çıkacakta , ben eminim daha hala birilerinin yardımcı olmasını bekliyen , projesi olupta ufakta olsa maddi bir yardımla çığır aşacak engelli kardeşlerimiz var.
BİZ hep oturduğumuz yerden , bana atama yapsınlar , bana maaş bağlasınlar diye bekliyelim.Şunu net şekilde belirtiyim BİZ'e en büyük zararı yine BİZ veririz...
bazıları konuşur
bazıları çalar
bazıları çalar
Sen ne anlatırsan anlat söylediklerin karşındakinin anlayacağı kadardır. O kadar argüman döküyoruz ortaya verilen tepki şu ?!!hirsiz!!
Bir futbol takımı var.ulkede şampiyon olmada başı çekenlerden,müzesi kupalarla dolu.yenmedigi avrupa takımı yok .hatta bi dönem Avrupalı rakiplerini şamar oğlanına çevire çevire 2 kupa kazan miş.ki böylesi başarı ülke takımlarının hayali bile değil. .işte tüm bunları ballandırarak anlatırsın karşındaki ezeli rakibin taraftarı 'bizden altı yediniz naaaber' der.fanatigi olduğunun zamanında YEDİ 'gini aklının ucuna getirmek işine gelmez.
Yapılmış demokratik seçimleri milletin takdiri artarak kazanmış kişileri ;kendilerini sevmeseniz de makamlarına saygıya binaen takindiginiz üsluba dikkat.
Bir futbol takımı var.ulkede şampiyon olmada başı çekenlerden,müzesi kupalarla dolu.yenmedigi avrupa takımı yok .hatta bi dönem Avrupalı rakiplerini şamar oğlanına çevire çevire 2 kupa kazan miş.ki böylesi başarı ülke takımlarının hayali bile değil. .işte tüm bunları ballandırarak anlatırsın karşındaki ezeli rakibin taraftarı 'bizden altı yediniz naaaber' der.fanatigi olduğunun zamanında YEDİ 'gini aklının ucuna getirmek işine gelmez.
Yapılmış demokratik seçimleri milletin takdiri artarak kazanmış kişileri ;kendilerini sevmeseniz de makamlarına saygıya binaen takindiginiz üsluba dikkat.
Şu bir gerçek ki mecliste engelli olan milletvekilleri engelli dernek başkanları ve yöneticileri bu süreçte sınıfta kalmışlardır.Fatma Şahin ve Faruk Çelik sürekli 20000 engelli memur alacağız dediler ama bunu derken kendi adıma(salaksın,aptalsın bizim her sözümüze inanacaksın gerizekalı hem de oyunu vereceksin)dediler bekledik inandık şimdi ister a.k.p lisi olalım ister mhp ister chp sonuçta biz onların küpünü dolduracağı bir aracız ha içimizde onlarla beraber küpünü dolduran varsa bişey diyemem ama şunu kesin biliyorum akpli olupta araya adam sokup başkasının hakkını yiyen varsa bu dünyayı bilemem ama öbür tarafta cennete girmesi zor ne diyor yaradan kul hakkıyla karşıma gelmeyin.
- Durum
