Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engellilik ilahi ceza mı? [Tartışma]

diyanettekilerin yaptıkları
bilmişlik!!!

zekeriya beyaz da tv oyuncagı olmustu.
Diploması olan "biliyorum diye"dolasıyor.Yazık
 
nasıl ki bazıları, hatta hiç azımsanmayacak oranda kişi ceza olarak görüyorsa engelliliği, aynı şekilde bunun bir lütuf olduğunu, karşılığını muhakkak alacağını düşünenlerde var. Oysa bu tür düşünceler gereksiz bunu kimse bilemez..
Benim inandığım ise kader, kaderim de var ve ben bunu yaşıyorum...

Ayrıca ceza olarak görenler de bir takım kabahatler yapmış olucak ki.! kendilerini suçlu gördükleri için cezalandırıldıklarını düşünüyorlar....
 
biricik
aynen katılıyorum.
ceza olarak görmek icin VİCDAN dan kaynaklanan sorunların olması gerekiyor.
 
ACABA MI?

Arkadaşlar benim aklıma bazen şöyle düşünceler geçiyor.Kendimle yalnız kaldığımda geçmişte yaptığım bir hata yüzünden bu iş başıma geçti ?Bazende ALLAH bizi böyle sınava tutuyor diyorum.İş kazası 2004 yılından beri parplejiyim.Sizin bukonuda görüşleriniz nedir?
 
Merhaba Mırro!
Topu topu beş yıllık bir dünya deneyimimde ne gibi büyük bir hata yapmış olmalıyım ki beş yaşında bu ceza verildi dersin :) Aman Allahım! çok büyük olmalı ki iki bacak ve bir kol şimdi ampute :) Bunlarla o güzel beynini yorma, üzülme. Bedenler ruhların barınağıdır. Sadece bakımlı ve temiz olsun yeter. Ha üç oda bir salon olmuş, ha triplex olmuş, ha bir oda bir mutfak olmuş ne farkeder:) (Belki biraz kaba bir benzetme oldu ama :) ) Önemli olan içinde ne kadar mutlu ve huzurlu olduğundur. Ve ne kadar yansıttığındır yaşama ruhunun o güzel renklerini...

Işık ve Sevgiyle kal...
 
mırro' Alıntı:
Arkadaşlar benim aklıma bazen şöyle düşünceler geçiyor.Kendimle yalnız kaldığımda geçmişte yaptığım bir hata yüzünden bu iş başıma geçti ?Bazende ALLAH bizi böyle sınava tutuyor diyorum.İş kazası 2004 yılından beri parplejiyim.Sizin bukonuda görüşleriniz nedir?

Bu ne yahu ne sınavıı ? Kim neden ve neye karşı sınav ediliyor ? Aman tanrım.:shock: Bu çağda böyle düşüncelerdemi varmış :?: breh breh breh.



asya74' Alıntı:
Merhaba Mırro!
Topu topu beş yıllık bir dünya deneyimimde ne gibi büyük bir hata yapmış olmalıyım ki beş yaşında bu ceza verildi dersin :) Aman Allahım! çok büyük olmalı ki iki bacak ve bir kol şimdi ampute :) Bunlarla o güzel beynini yorma, üzülme. Bedenler ruhların barınağıdır. Sadece bakımlı ve temiz olsun yeter. Ha üç oda bir salon olmuş, ha triplex olmuş, ha bir oda bir mutfak olmuş ne farkeder:) (Belki biraz kaba bir benzetme oldu ama :) ) Önemli olan içinde ne kadar mutlu ve huzurlu olduğundur. Ve ne kadar yansıttığındır yaşama ruhunun o güzel renklerini...

Işık ve Sevgiyle kal...

Saygıdeğer asya74 mirronun yazdıklarını büyük talihsizlik olarak algılıyorum bende.Lakin;"Sadece bakımlı ve temiz olsunlar yeter birde oda salon olayları vardı,ancak vallahi birşey anlamadım ben :( :?

saygılar.
 
Merhaba Sunburn,
Bedenlerimizden bahsetmeye çalışıyordum. Bedenin, ruhun barınağı, evi olduğundan… Bir evdeki oda sayısı (kolların bacakların ve duyu organlarının eksikliği veya kısıtlılığının önemli olmadığından), kullanım alanı veya güzelliği değil, temiz ve bakımlı olması ve içindekinin yani asıl ev sahibinin (ruhun, kişiliğin) güzel olması gerektiğinden…

Umarım bu kez yeterince açık olmuştur :)

Işık ve Sevgiyle kalın...
 
allah keyfine göre kimini engelli kimini fakir kiminide zengin yaratmış mesala ben fakirlikten sürünürken zengin o biçim yaşıyo işte bunun sorumlusu allahtır :evil:
 
4 SENEDIR NEYDI GUNAHIM SARKISINI BOSUNA SOYLEDIM BEN
TUH ULAN OKADARDA GUZEL SARKILAR VARKEN :eek:
 
dinler tarihini okuyun . dinlerin geçirdiği evrimi çok rahat anlarsınız . tabi bir yaratıcının olmadığı fikri herkesin kabul edebileceği bir şey değil .
 
Bu allahın takdırıdır ve bız onun kullarıyız unutmayalım bu bır sınav dunyasıdır


zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır
 
ne zaferi ya kardeşim savaşa mı gidiyoruz . herkes gibi doğduk hayatta yerimizi aldık . bizi bekleyen ödül falan da yok . hem kim niye ödül versin ki ? sizi engelli yarattık pardon. dünyada çok çektiniz alın size cennet mi diyecekler :) güldürme dostum
 
Evet hepımız uzuluyoruz ama yapacagımız bırsey yok
bırısının elınde sıhırlı degnek yok kı gormeyen gozlerımız gorsun uzerıne basamadıgımız ayaklarımızın uzerıne basalım

benım ıcın onemlı olan vasıf tır
vasıf lı bır ozurlulu herzaman hayata baglanır aklını yaptıgı ıs ıcın kullanır ben neden sakat oldum benım cezam neydı dıye dusunmez arkadas cevresı olur o ınsanları bulacagına ınsanlar onu bulur
nıyet yeterkı ıyı olsun mucadelecı olsun her ınsanın sıkıntısı oldugunu unutmayalım...
 
ben uygulamayı görünce sevinmiştim. düşüncelerinize katılmıyorum. bence de bu ilahi bir ceza değil. bir tür imtihan. herkesin imtihanı farklıdır. birileri bazı engellerle imtihana tabidir, başkası hastalıkla, malla, kötü eşle, hayırsız evlatla, fakirlikle, çirkinlikle belki. yani herkes için farklıdır bu dünyanın imtihanı. herkesin de derdi kendine göre en büyüğüdür.

ayrıca diyanetin aileleri engelli çocuklarını doğurmama konusunda eğitmesi gerektiği düşüncesine de çok şaşırdım. engelli de olsan yaşama hakkın yok mu senin? bi çocuk doğurup ona gözün gibi bakmaktansa, cinayet işlemeyi nasıl göze alabilirsin?

kısacası bu hayatta farkındaysanız her şeyin bir karşıtı var. kötü varsa iyi var, mutluluk varsa üzüntü var, savaş varsa barış var, güzel varsa çirkin var, tatlı varsa acı var. o zaman engelsiz varsa engellinin de olması kadar ne normal olabilir ki? bence diyanetin yaptığı çok iyi bir çalışma. hem engelsiz vatandaşları engellilere karşı olan sorumlulukları açısından eğitme, hem de engelli vatandaşlara iman duygusunu aşılama ve onlar için faydalı olabilecek alanlar oluşturma. ben çok sevindim sizler için. inşallah herkes yararlanır.
 
fatalist toplumlarda bu tür düşünceler yaygındır..
depreme, sele, çığa, yangına...
her türlü olumsuzluğa ilahi adalet der kestirip atar..

yine sizlere bir anımı anlatayım;
17 ağustos 1999, depremden 15-20 dakika sonra..
herkes gibi evimden dışarı çıktım..
insanlar tedirgin..
insanlar korkmuş..
birbirleri ile konuşurken bile sesleri titriyor herkesin..
mesleğim olduğu için insanları biraz olsun rahatlatmaya çalışıyorum.
"bundan sonra daha büyük bir şok olmaz" diyorum..
o sırada pijamaları ile kendini sokağa atmış birisi (komşum) nutuk atıyor..
"bu ilahi adalettir. ben sabah namazını kılmak için uyanıyorum, bakıyorum kimse uyanmamış.. allaha ibadet yok.. günah ve kötülük diz boyu.. kaderden kaçılmaz.. alınyazısı her yerde yakalar.. neyse ben biraz dolaşayım etrafı yıkılmış binalar var mı bakalım.."
işte yaşadığımız toplumun özeti budur..
bilimsel yaklaşımı bir kenara atıp kaderci bir bakış açısı ile yorumlamak en kolayı..
bilmiyorsan kaderden dem vur düşüncesi..
50'lerden sonra köyler aydınlanmasın diye köy enstitülerini kapatan kimlerdi..
onlar da biliyordu ki bir ülkenin aydınlanması kırsaldan başlardı..
ne gerek vardı insanların aydınlanmasına..
bilgisiz insan daha iyi yönetilirdi sonuçta..
bugün büyükşehirler hızla köykent oluyorsa ve ne kentli ne köylü olmayı başaramamış (lümpen) bireyler hızla artıyorsa, buna şaşırmamak gerek..
ilahi adalet deyip işin içinden çıkılabilir pekala...!
 
ahmet sana yazdıklarından dolayı çok büyük tepki verirdim ama diyanetin yapmak iztediği olay çok geç kalmış bi olay bence yapmak istedikleri olay özürlülerin gözüne daha şirin görünmek ve ceplerini doldurmak..bu olaylarda bizimde sucumuz çok büyük..

Ahmet sen araştırmayı seviyon bunuda araştır (geçmişini unutanın bir milletin geleceği yoktur)
 
Tövbe ,tövbe.karışmayın allahın işine.o bilir yarttığını ve ne ile imtihan edeceğini.

H.z eyübü de, kurtlanmış yaralarla imtihan etmişti.peygamber olarak gönderdiği bir insanı imtihana tutuyorsa yaradan, bize laf düşmez sonradan.
 
Bazı arkadaşlarımız yazdığım metindeki ironiyi özellikle görmezden gelmişler. Mecburlar. Çünkü aksi halde içinde bulundukları mantıksal çıkmazla yüzleşmek zorunda kalacakalrdı ki bu bazılarımız için çok ağır olabilir.

Tabiki hayat böyledir ve herşey zıttıyla vardır. Sakat varolduğu için sağlam vardır. Ve aslında bunların hepsi birer soyutlamadır. Ancak tamamen doğal ve doğa yasalarıyla açıklanabilecek bu sakatlık olgusunu dinin içine yerleştirdiğinizde kendi kendinizle çelişkiye düşmeniz kaçınılmaz oluyor. Bizde işte bu çelişkilerinizi sizin terminolojinizle dile getiriyoruz. yoksa benim allaha neden bazı insanları sakat, çirkin, yoksul, hasta yarattığı yönünde bir soru sormam imkansız.

Mesele hayata imanın temel bileşenlerinden olan kader gözlüğüyle bakan arkadaşlarımızın mevcut sakatlıklarını dini bağlamda açıklamakta zorlanıyor olmalarıdır. bu zorlanma hali ürettikleri mantığın içerdiği tutarsızlığa sırt çevirerek ve yokmuş gibi davranarak giderilmeye çalışılıyor. Konu bundan ibarettir.

Soru basit ama çeşitli; sakatlık kaderin bir gereği ise bu durumu yaratan Tanrının belli kişileri bu sorunların muhatabı yapmasındaki gerekçe nedir? Neden biri sakat diğeri sağlamdır? Tanrı bu seçimi bir ceza olarak mı yoksa bir lütuf olarak mı bir insana vermektedir? Eğer bu bir imtihansa ve seçme hakkınız olsaydı siz bu şekilde imtihan edilmeyi tercih eder miydiniz?

Bu sorular benim değil. İçinde bulunduğu hali dini mantıkla açıklamaya çalışan arkadaşlarımızın soruları olarak görülmelidir. Ben bu durumu dini bağlamla açıklamıyorum çünkü.

Benim için kader denilen şey; insanın bireysel olarak bizzat kendisinin ve içinde bulunduğu koşulların ürettiği oldukça karmaşık bir sonuçlar bütünüdür. Ben Tanrıya inanmakla birlikte Tanrının dünyevi hayata bahsedilen şekilde ilahi bir ceza ya da lütuf mantığıyla müdahale ettiğine hiçbir şekilde inanmadığım için bu soruların ve bu konuda yazdıklarımın öznesi ben değilim.

Yani bana göre bugün müslümanların içinde bulunduğu ağlanılası hal bir kader değil bizzat tarihi ekonomik, kültürel, sosyolojik ve maddi olarak çok çeşitli olguların doğal bir sonucudur. Yoksa Tanrı müslümanları ilahi bir ceza olarak işgal ettirmiş falan değildir. Y da Amerikan askerlerimin iğrenç hakaretlerine maruz kalan Iraklı müslümanlar bu durumu Tanrının bir lütfu olarak yaşamamaktadır. Tıpkı biz sakatların yaşadıklarının da bir imtihan ya da lütufla alakası olmaması gibi. Ama mantık böyle devam ettikçe müslüman toplumların daha çok çile çekecekleri gerçeği bireysel anlamda da bizlerin yolunu aydınlatabilir.

Bugün kızsanız da birgün anlamanız ümidiyle.
 
Pegasus' Alıntı:
Yani bana göre bugün müslümanların içinde bulunduğu ağlanılası hal bir kader değil bizzat tarihi ekonomik, kültürel, sosyolojik ve maddi olarak çok çeşitli olguların doğal bir sonucudur.Yoksa Tanrı müslümanları ilahi bir ceza olarak işgal ettirmiş falan değildir. Y da Amerikan askerlerimin iğrenç hakaretlerine maruz kalan Iraklı müslümanlar bu durumu Tanrının bir lütfu olarak yaşamamaktadır.

Dostum,Müslümanların,evsizlerin,savaşıp malup olanların,bu güne kadar tarihte yok olmuş/olan birçok toplum yada ülkenin yitip gitme nedenlerinde elbetteki bir mattıklar zincirinin halkası mevcut.Bu olayı müslümanlık,hıristiyanlık yada başka ad yada nam altında söylemekten ziyade hak edilen durum söz konusu.Hak etmek için çalışmak,kazanmak,tabiki çaba sarfetmek gerekli.Konum büyüdükçe ortaya çıkan tablonun büyüklüğüde yadsınamaz nitelikte olur.Tabiki bu durumlar senin de yazdığın gibi sossyolojik ve ekonomik kararların doğal bir sonucudur.

Buraya kadar her yazılana okey diyorum

Pegasus' Alıntı:
Tıpkı biz sakatların yaşadıklarının da bir imtihan ya da lütufla alakası olmaması gibi. Ama mantık böyle devam ettikçe müslüman toplumların daha çok çile çekecekleri gerçeği bireysel anlamda da bizlerin yolunu aydınlatabilir. Bugün kızsanız da birgün anlamanız ümidiyle.

Lakin burada önemli bir konu var. Ben her konunun bir imtaham olduğunu düşünüyorum.Özellikle Doğuştan engelli olan bireylerin yada şöyle diyeyim ne ailesi ne de başka her hangi bir sağlık bozukluğu olmamasına rağmen doğuştan enggeli olan bir çok insan var dünyada.Bu insanların hangi gerçekçi yada gayri insancıl sebeple daha doğarken engelli kılınsınlar :?: Bunun için hangi güç yada kuvvet böyle bir sonuca sürükleyebilir insanlığı :?: Hangi ekonomik yada sosyolojik etken böyle bir şeye neden olabilir :?:

Ben bu durumun ilahi bir ceza olarak algılanması taraftarı değilim.En azından ceza olarak düşünmüyorum.Bu bir kader.

Pek çok insanın nedensiz olark düştüğü bir çok kötü hal yada durum vardır.Düşür de bir türlü nedenini bulumaz insan.Nedensiz olanlara ne diyeceksiniz ?
 
Bizleri anlamak ne kadar da zor.
Bizim için birşey yapılmaz diye hep sitem ederiz. Az bişe yapılmaya başlansa hemen eleştiriyoruz.
Arkadaşlar benmi yanlış okudum bir anket sonucu demiş yüzde 60ı falan böle düşünüyor. E kitap okuyup anlayan içindir bildiğim. Cd ler hazırlanır TV programları yapılır durum öle olmadığı anlatılmaya çalışırlır. Diyanette bunu yapmak için adım atmışsa böle kastı aşan eleştirilerle mi karşılamalı. Çok yanlış.
Kimse imsanin kilisesine camisine laf uzatmasın. Herkesi inancı kendine.
Senin için temiz ibadete ihtiyacın yoksa yapma kardeş burda bağırmana gerek yokki.
İbadet yapmıyo diye sana cezamı kesen oldu.
Anlayamıyorum bazan uslup hatalarını acayıp oldum yaw.
Ben inancımı istediğim gibi yaşarım bildiğim kadarıyla yaşarım. Ne camime ne de diyanetime laf ettirmem kardeşler.Diyaneti kim kurdu ATATÜRK.
Şimdi bu kurumu kapatalımda hilafetimi geri getirelim. Bu nasıl aydın düşünce oluyor. Yüzde 90 ı müslüman olan bir ülkede diyanet kurumu şart. Yoksa cemaatlerin yönetimine halk gizli gizli girer ve o zaman bilmem neler olur düşünmek bile istemiyorum.

Geleyim asıl meseleye ben engelimi ceza olarak görmem asla. Bu benim hayat sınavım çünkü ben ahirete inanıyorum ondan. Temizlik dıştan başlar. İçim temiz dışıma gerek yok demem. Ruh- kalp eylem beraber hareket eder yoksa ikilemde olur insan.

Eğer güzel bakıyorsam düşüncemde davranışımda güzel olur. Bakan organ göz dışardadır mesela. bunun tersinide derseniz gene dışarı yansır davranış olarak ruh hali insanın.
Bırakın dileyen dilediği gibi camisine de gitsin engelleride kaldırılsın.
Doğum kontrolu o işin uzmanları tarafından yapılıyor kimse merak etmesin.
Yazan ahmet arkadaş camide hiç hutbe dinledinmi ben çok şahit oldum imamların doğum kontrolunden bahsettiklerini.
 
Allah'ın merhametli olduğuna inanıyor;ve özrümde direkt rolü olmadığına inanıyorum.İnsan ne ederse kendine.Doğduğumda çok sağlıklı bir bebekmişim.Ta ki 9-10 aylık olana kadar.Sonra ne olmuş?Ne olacak dikkatsizlikten doğan bir ihmal ve hain bir mikrobun vücuduma girmesi...Şimdi o mikrobun benim vücuduma girmesi dışında eminim var olma nedeni başkaydı.Belki de yararlı bir iş ,oluş için yaradılmıştı.Üzüm gibi...Üzümü salkımından yersen üzüm yemiş olursun,ama suyunu sıkar,bekletirsen sarhoş olursun...Bunun doğada örneğini vermek istersek külliyatlar yetmez.Einstain mesela...Adam buluşunun bir bomba yapımında kullanılacağını düşünmemişti ilk zamanlarda.Ya da bu amaç için yapmamıştı...

Yeryüzüne hiç kimse olağanüstü bir donanımla gelmemiştir.Bedensel olarak da duygusal olarak da bu böyledir.BUNU ANLAMIYORUZ...Adem zamanından beri bir yanımız hep noksandır.Dini rivayetlere göre ondan alınan parça onu eksiltmiş,ve nesiller onun eksikliğiyle çoğalmış.Sanırım Adem'den alınan parça yüreğe yakın bir yerde ki biz çocukları yürek işlerinde asla başarılı olamıyoruz.En kırılgan yerimiz...çıt desek kırılıyoruz...
 
Başlığı görünce dedim ki

[size=3]"Kesinlikle Bu Bana ve İnanan insanlara bir ödüldür..." [/size]


Bu Benim Belkide Affıma vesile olacaktır...
İnanıyorsanız Bedüzzaman'ın dediği gibi Zindanda dahi olsa bahtiyar olacaksınız...
 
Keşke Tanrım korteksimizi biraz daha geliştirseydi de engelliliğin ya da insanların yaşadığı başka büyük acıların ilahi bir ceza olamadığını düşünebilseydik.Bazı şeyleri kader olarak kabullenmek ya da ilahi bir ceza olduğunu düşünmek gerçeklerden kaçmanın ve sorgulamadan yaşamamın çok kolay bir yöntemidir.Biz hayatı kolay yollardan yaşamayı seviyoruz,acı çeksek de sorumluluğunu almak gibi bir yeteneğe sahip değiliz.Acılar Vardır ama bizim dışımızdadır onun için fazla düşünmemize de gerek yoktur mantığı bana doğru gelmiyor.Tanrı vardır bize bir de akıl gibi çok değerli bir şey bahşetmiştir ve onu kullanabilemek,düşünebilmek de artık bizim elimizdedir....
 
tanrı insan ve toplum..
kimisi hayatın varoluşunu üstün bir varlığa bağlar.
bütün olaylar bu üstün varlıkla açıklanır.
çok tanrılıktan tek tanrılığa kadar toplumları yönetenler insanların yaşadığı toplumu olayları sorgulaması için inançı kullanmışlardır.
hani derler ya din afyondur.evet dini afyonlaştırmak isteyen yönetenler
bunun önünü açmışlardır.
arkadaşlar herkesin düşüncesi kendinedir.İnanan inançının gerektiği gibi yaşar.Bu çok normaldir.Fakat inanan inanmayan çatışmasına sokup günahtı sevaptı allahtan ne diyelim gibi çoğaltabileçeğimiz düşünce tarzlarını önümüze koyarlar ve egemen güçler çukkayı götürür.
islam inancı olanlar bilirler ki Allah kullarını çok sever ve bilirler ki kullarının ızdırap içerisinde yaşamasını istemez.
Melekler günahları yazmak için akşama kadar bekler sevapları hemen yazar.Belki kulum af dileyecek diye..vs.
Allahın adaleti de bilinir.
peki babanın yediği haram lokma neden çoluğundan çocuğundan çıksın?
Allah adaletlidir.Böyle birşey yok.
İnsan engelli olabilir.doğal Allah mı istiyor benim engelli olduğum için kaldırım çıkarken merdiven çıkarken zorlanma mı?
Allah mı istiyor Engelli olduğum için Evlenirken dahi 2.sınıf vatandaş yerine konmamı
Elbette HAyır.
bu ve bunun gibi düşünceleri beynimize sokarak
kendi yapamadıklarını örtüp kendi ceplerini doldurmaktan zaman bulamadıkları için seninde ödülün büyük olacak diyorlar.
Arkadaşlar dini afyonlaştırıyorlar dedim.( bunu ben değil bazı islami dergiler bile yazıyor.)
Dini kişi kendi yaşamalı komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir diyor.
Eeee.Engellilerin çoğu aç işsiz bakıma muhtaç...
Bunlar bunu bilmiyor mu Elbette biliyor.O halde neden Engellilere evde bakım ücretini düşürüyorlar.Onlar engellileri umursamazken bana kader bu diyecekler ben de susacağım öylemi
Bu yaşananlar kader olamaz.Ançak egemen güçlerin bana reva gördüğü
yaşam bu.Bizde bize biçilmeye çalışılan kılıflara karşı çıkmasını bilmeliyiz.
Arkadaşlar kimse kimsenin hayatını yaşayamaz.İster inanır ister inanmaz.
Fakat İnananların psikolojisi daha iyi diye bir yargı baştan yanlıştır.
Katil olanlar hırsızlık yapanlar ticarette hile yapanlar aldatanlar eşlerini aldatanların trafikte birbirini boğazlayacak duruma gelenlerin hepsi inanmayanlar mı? Elbette hayır diyeceksiniz.
O halde İnsanın psikolojisini şunlar iyi şunlar kötü diye ayırmaya çalışmak
biryerlerden birşeyler elde etmek içindir.
Elbette engellilerden namaz kılmak isteyenlerin kılışlarını kolaylaştırmak olumludur.Fakat karnını doyuracak politikalarda üret dünyayı hayatı anlayacak politikalarda üret bir arkadaşı ile buluşup konuşmasını sağlayacak dört duvar arasından çıkartacak politikalarda üret.
Üret ki İnsanlar eşit olsun ...
Bu politikaları kimin hangi duygu ve düşünce ile ürettiği bir başkasının yaşam hakkını daraltmıyorsa onun onurunu hiçe saymıyorsa vb.bir önemi yok.
aydın yarınlar...
 
daha çok ailesinden birinin günahına karşılık düşünülen şeklide vardır . yani şu şöyle yaptı ondan bu da böyle oldu gibi cahil toplumlarda görülen şekli .
 
Arkadaşlar size bir hadisi anlatmaya çalışayım

Medinede özürlü bir sahabe varmış. Özründen dolayı topluma çıkmaktan çekiniyormuş. Birgün medine pazarında Efendimiz kendisini görmüş ve arkasından yaklaşarak gözlerini kapamış. Pazarda şöyle seslenmiş bir kölem var onu benden kim satın alır diye seslenir. Sahabe onu sesinden ve kokusundan tanır ve şöyle der.
Vallahi bu köle beş para etmez ya resulullah der. Efendimiz hemen şaka konumundan çıkar ve topluluğa şöyle seslenir. Allaha yemin olsun ki bu zat Allahın ve Resulünün nazarında pahabiçilemezdir.(Çok değerli
dir. der.)

Allah rametini dilediği gibi dağıtır. O her işinde merhametlidir.
 
HASTALIKLA İLGİLİ HADİS *

* İbni Mesüd den şöyle rivayet edilmişdir

* Peygamberin yanma gitdim.O sıtmaya tutulmuşdu.
- Ey Allahın Resulü,siz şiddetli bir sıtmaya tutulmuşsunuz, dedim.
Resulu Ekrem :
- Evet, ben sizden iki kişinin sıtmaya tutulmasındaki acı ve ateşe tutulmuş gibi sıtmalanıyorum buyurdu. Ben:
- Bu size iki kat ecir olduğu için mi? dedim. Resülüllah :
- Evet, öyledir. Herhangi bir mümine diken batması veya daha fazlası dokunsa, Allah buna karşılık onun kötülüklerini örter.Ağacın yaprağını döktüğü gibi günahları dökülür
 
Ben de böyle bir düşünceye kesinlikle karşıyım, engelli olmak ilahi bir ceza değildir. bu konuda tartışmaya girecek kadar dini bilğiye sahip değilim ama düşündüğüm budur...
 
Şu yalan dünyada herkes gelip geçici olduğuna göre, insanlar kendi meselelerini bırakıp allahın işine ne karışırlar bilmem ki. insanı allah yaratmış ona ruh vermiş ve de emanet etmişise insanı canabi allah yönetiyorsa bana verdiği engeli senin neyıne de öyledir böyledir diye yorumluyorsun demekki senim inancından sorunun var. beni yaratan bana ne layıksa ve de neyi layık görmüşüse ona razı olmak zorundayım.
Eyüp peyganberin diline kurt düşmüş de gine allahım sana şükürler olsun demiş. benim düşüncem nasıl yaratılmışısak başımıza gelenede öyle razı olmamızdır gerisi boş
 
En Güzel Cevap bence bu

Kâfirûn SURESİ

1. Ey Muhammed! De ki: "Ey kafirler!
2. "Ben sizin taptıklarınıza tapmam."
3. "Benim taptıgıma da sizler tapmazsınız."
4. "Ben de sizin taptığınıza tapacak dağilim."
5. "Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."
6. "Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
 
Üst Alt