Engelliler,engelli ve engelsiz insanlarla birebir ilişkilerde yaşanan sorunlar sıradan , günlük ve pratik şeylerle kolaylıkla çözülebilen sorunlardır…
Engellilerin ,engelli ve engelsiz kişilerle ilişkilerinde sorun yaşamazken ,hatta hayatlarını kolaylaştırıp mutlu olurken;asıl sorun, engelsiz kişilerin,engellilerle olan ilişkilerinde ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda aileye,arkadaşlara,çevreye,topluma karşı engelli partneri taşıyamamaktan kaynaklanmaktadır…Engelsiz kişi,engelli birini sevdiği ve aşkı için birlikte olacağı yönünde kendini ifade etmek konusunda yaşadığı zorlukların üstesinden gelememektedir...O kişiyle zorlukları göğüsleyebileceğini ve mutlu olabileceğini bir türlü anlatamadığı ya da anlatmaktan korktuğu ve toplum tarafından dışlanacağını düşündüğü için çoğu zaman sessiz kalıp ilişkisini ve sevdiği kişiye sahip çıkamayabiliyor..Toplum,engelli biriyle bir birliktelik düşünen engelsiz kişiye, “senin neyin eksik de bir engelliyle evleniyorsun”,”o sana layık mı”,”senin bir sorunun mu var”,”hiç kimseyi bulamadın da bunu mu buldun” gibi psikolojik baskılarla yıldırma politikası uygulayarak,engelsiz kişilerin ilişkilerine müdahale ederek,engelsiz kişinin sevgisine sahip çıkma yerine bu kişinin söylediklerini test etmeye başlar,test ederken kafası karışır ben yanlış yapıyorum,büyüklerim,arkadaşlarım ,ailem haklı demeye,ikilem yaşamaya başlar…Toplumdan gelen bu gibi baskılara karşı güçlü olamamaktan,sevgisinin ve sevgilisinin arkasında duramamaktan dolayı bir çok ilişkinin sonu hazin olmaktadır..
Engelsiz olan kişi,güçlüyse eğer,bu çevresel baskılara karşı gelip ben bu insanı seviyorum,onunla bir birliktelik istiyorum,ister bizimle olursunuz isterseniz çıkıp gidersiniz hayatımdan diyerek sınırlarını belirleyip koruyabildiği sürece mutlu bir birliktelik sürdürebilirler…Bu arada ,sevdikleri engelsiz insanı,engelli birinden korumak için verilen mücadelede çevrenin başarısız olup gerçekten sevginin kazanmış olması fena olmaz.
Burada ilişkinin devam edip etmemesi, engelsiz kişinin,sevdiği insandan utanmadan,onun engelli biri değil de sevdiği insan olduğunu,o kişiyle bir ömür birlikte olmak istediğini aile üyelerine,çevreye,topluma karşı güçlü olmaktan ve sevgisini korumaktan geçiyor…Sevgisini koruyamadığı zaman da sonu hüsranla sonuçlanan bir birlikteliğin sonu ve engelli kişinin hayata,sevgiye,aşka ve en önemlisi de kendine güvenini kaybetmesiyle birlikte ,sevgi sonusunda kendini hep geri planda tutcak(oysa sevginin iyileştirici bir etkisi vardır,özellikle biz engelliler için) ,duygusal bir birliktelik konusunda hep ikircikli olacak,sonunun hüsranla sonuçlanacağı beklentisiyle kapılarını kapatıp kendini yalnızlığa hapsedecektir…İşte bu durumda engelli kişinin kendisiyle ve dünyayla savaşı başlayacaktır…
Engellilerin ,engelli ve engelsiz kişilerle ilişkilerinde sorun yaşamazken ,hatta hayatlarını kolaylaştırıp mutlu olurken;asıl sorun, engelsiz kişilerin,engellilerle olan ilişkilerinde ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda aileye,arkadaşlara,çevreye,topluma karşı engelli partneri taşıyamamaktan kaynaklanmaktadır…Engelsiz kişi,engelli birini sevdiği ve aşkı için birlikte olacağı yönünde kendini ifade etmek konusunda yaşadığı zorlukların üstesinden gelememektedir...O kişiyle zorlukları göğüsleyebileceğini ve mutlu olabileceğini bir türlü anlatamadığı ya da anlatmaktan korktuğu ve toplum tarafından dışlanacağını düşündüğü için çoğu zaman sessiz kalıp ilişkisini ve sevdiği kişiye sahip çıkamayabiliyor..Toplum,engelli biriyle bir birliktelik düşünen engelsiz kişiye, “senin neyin eksik de bir engelliyle evleniyorsun”,”o sana layık mı”,”senin bir sorunun mu var”,”hiç kimseyi bulamadın da bunu mu buldun” gibi psikolojik baskılarla yıldırma politikası uygulayarak,engelsiz kişilerin ilişkilerine müdahale ederek,engelsiz kişinin sevgisine sahip çıkma yerine bu kişinin söylediklerini test etmeye başlar,test ederken kafası karışır ben yanlış yapıyorum,büyüklerim,arkadaşlarım ,ailem haklı demeye,ikilem yaşamaya başlar…Toplumdan gelen bu gibi baskılara karşı güçlü olamamaktan,sevgisinin ve sevgilisinin arkasında duramamaktan dolayı bir çok ilişkinin sonu hazin olmaktadır..
Engelsiz olan kişi,güçlüyse eğer,bu çevresel baskılara karşı gelip ben bu insanı seviyorum,onunla bir birliktelik istiyorum,ister bizimle olursunuz isterseniz çıkıp gidersiniz hayatımdan diyerek sınırlarını belirleyip koruyabildiği sürece mutlu bir birliktelik sürdürebilirler…Bu arada ,sevdikleri engelsiz insanı,engelli birinden korumak için verilen mücadelede çevrenin başarısız olup gerçekten sevginin kazanmış olması fena olmaz.
Burada ilişkinin devam edip etmemesi, engelsiz kişinin,sevdiği insandan utanmadan,onun engelli biri değil de sevdiği insan olduğunu,o kişiyle bir ömür birlikte olmak istediğini aile üyelerine,çevreye,topluma karşı güçlü olmaktan ve sevgisini korumaktan geçiyor…Sevgisini koruyamadığı zaman da sonu hüsranla sonuçlanan bir birlikteliğin sonu ve engelli kişinin hayata,sevgiye,aşka ve en önemlisi de kendine güvenini kaybetmesiyle birlikte ,sevgi sonusunda kendini hep geri planda tutcak(oysa sevginin iyileştirici bir etkisi vardır,özellikle biz engelliler için) ,duygusal bir birliktelik konusunda hep ikircikli olacak,sonunun hüsranla sonuçlanacağı beklentisiyle kapılarını kapatıp kendini yalnızlığa hapsedecektir…İşte bu durumda engelli kişinin kendisiyle ve dünyayla savaşı başlayacaktır…