3. Atama Hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Jülide SARIEROĞLU ile yaptığımız görüşme ve bu süreç hakkında genel bir özet:
12 Temmuzda atama sayısı belli olunca herkes gibi biz de hayalkırıklığına uğradık. Sistemli olarak hareket etmek lazımdı. İlk iş yurt genelinde amatör olarak engellileri örgütledik. Sonra yine amatör bir eylem yaptık, sesimizi duyurmaya çalıştık. Sonra biraz daha büyüyüp bir basın açıklaması yaptık. Maalesef yine sesimizi duyan kimse çıkmadı. Sonra bu iki eylemden sonra biraz tecrübe kazandık. Önce bize destek olan bir milletvekili sayesinde üzerinde "engelliler 3. Atamada 10 bin kadro istiyor" yazılı 300 tişört bastırdık. Eylemimize denizliden destek veren bir engelli dostumuz sayesinde 300 şapka hazırladık. 2 hafta sonrası için bir tarih belirledik. Herkesi bu eyleme destek vermesi için ikna etmeye çalıştık. Valiliğe yazı yazıp yapacağımız eylem hakkında güvenlik tedbirinin alınmasını istedik. Medyaya haber vermekle yetinmeyip, baskı yaptık. Hatta birkaç ünlüye mail filan da attık ama pek rağbet göstermediler. Bilhassa Haluk Levent beni hayal kırıklığına uğratmıştır. Kesin görmedi, eline ulaşmadı o mail. Yoksa muhakkak gelirdi. Ve bir eylem daha yaptık. Bu kez sesimiz duyuldu. Çünkü 200 kişiyle çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına bir yürüyüş yaptık. Müsteşar bey bizi dinledi ve taleplerimizi bakan hanıma ileteceğini samimi bir şekilde söyledi. Tâbi karşınızdakiler 40 yıllık siyasetçi, bürokrat biz de amatör olunca bu andan sonra napacağız bilemedik. Çünkü; kendisi taleplerimizi bakan hanıma ileteceğini lakin bunun 1-2 hafta sürebileceğini çok samimi bir şekilde ifade etti. Ve müsteşar Ahmet Erdem Bey'in sözüne itimat edip olaysız dağıldık. Sonra pişman olduk. Çünkü meclis tatile girecekti, 2018 sınavı yaklaşıyordu ve bizim bu kadar zamanımız yoktu. Sonra yaklaşık 10 kişilik bir öncü grup ve bir sözcü oluşturduk.
Sonraki gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Fatma Betül Sayan Kaya ile görüşmek için insanüstü bir çaba harcadık. Ve başardık. Kendisine talebimizi ilettik. O da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na muhakkak ileteceğini söyledi. Bir randevu ayarlamasını istedik, bu konuda yardımcı olamayacağını söyledi. Bir sonraki adımı konuşmak için sonraki gün tekrar toplandık. Çalışma Bakanı Jülide Hanım'a bir türlü ulaşamıyorduk. Çünkü kabine yeni değişmişti ve kendisi göreve geleli daha bir hafta bile olmamıştı. Programları ve Gündemi son derece yoğun geçiyormuş. Sürekli brifing toplantıları, hayırlı olsun ziyaretleri vs. vekiller dahi kendisiyle görüşemiyordu.
Aramızdan bir arkadaş eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in telefonuna ulaştı. Bir başka arkadaş telefon edip randevu istedi. Söz veremiyorum ama yarın gelin meclise fırsat olursa bir görüşelim dedi.
Ertesi gün meclise gitmeye karar verirken, Çalışma Bakanı Jülide Hanım'ın katılacağı bir paneli öğrendik. Ertesi sabah erkenden 10 kisi kalkıp ATO CONGRESIUM'a gittik.
İçeri girmek için Bakanın davetlileriyiz diye yalan söyledik. Ve zor da olsa bir şekilde içerdeki panele girdik. Bakanı beklemeye başladık. Sonra bakanın yoğun programından ötürü gelemeyeceği bilgisine ulaştık. Oradan ayrılıp Faruk Çelikle görüşmek için meclise gittik. Kendisini tam 7 buçuk saat bekledik. O da cok yoğundu. Ve bizi beklettiği için özür dileyerek bizi kabul etti. Talebimizi ona da ilettik; "3. Atama ve tatmin edici bir kadro."
En azından Jülide Hanım'la bir randevu.
Kendisi sağolsun bizi hem çok sıcak karşıladı hem de bakan hanımı arayarak ertesi gün için bir randevu kopardı.
Ertesi gün bakanlığa gitmeden aramızda para toplayarak cok güzel bir çiçek aldık. Anlamlı bir notla birlikte bir kart iliştirdik. Sabah 9 da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaydık.
Saat 10'nda bakan hanım bizi kabul etti.
O da bizi çok sıcak ve samimi karşıladı. Tek tek elimizi sıktı, nerden geldiğimizi, kim olduğumuzu sordu, ilgi alaka gösterdi.
Sonra amatör grubumuzun sözcüsü olarak hemen konuya girdim;
Kendisine kısa bir özet geçtim.
EKPSS deki 2. Atamanın önceden belirtil
Kaynak: https://m.facebook.com/groups/272552159801186?view=permalink&id=580123592377373
12 Temmuzda atama sayısı belli olunca herkes gibi biz de hayalkırıklığına uğradık. Sistemli olarak hareket etmek lazımdı. İlk iş yurt genelinde amatör olarak engellileri örgütledik. Sonra yine amatör bir eylem yaptık, sesimizi duyurmaya çalıştık. Sonra biraz daha büyüyüp bir basın açıklaması yaptık. Maalesef yine sesimizi duyan kimse çıkmadı. Sonra bu iki eylemden sonra biraz tecrübe kazandık. Önce bize destek olan bir milletvekili sayesinde üzerinde "engelliler 3. Atamada 10 bin kadro istiyor" yazılı 300 tişört bastırdık. Eylemimize denizliden destek veren bir engelli dostumuz sayesinde 300 şapka hazırladık. 2 hafta sonrası için bir tarih belirledik. Herkesi bu eyleme destek vermesi için ikna etmeye çalıştık. Valiliğe yazı yazıp yapacağımız eylem hakkında güvenlik tedbirinin alınmasını istedik. Medyaya haber vermekle yetinmeyip, baskı yaptık. Hatta birkaç ünlüye mail filan da attık ama pek rağbet göstermediler. Bilhassa Haluk Levent beni hayal kırıklığına uğratmıştır. Kesin görmedi, eline ulaşmadı o mail. Yoksa muhakkak gelirdi. Ve bir eylem daha yaptık. Bu kez sesimiz duyuldu. Çünkü 200 kişiyle çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına bir yürüyüş yaptık. Müsteşar bey bizi dinledi ve taleplerimizi bakan hanıma ileteceğini samimi bir şekilde söyledi. Tâbi karşınızdakiler 40 yıllık siyasetçi, bürokrat biz de amatör olunca bu andan sonra napacağız bilemedik. Çünkü; kendisi taleplerimizi bakan hanıma ileteceğini lakin bunun 1-2 hafta sürebileceğini çok samimi bir şekilde ifade etti. Ve müsteşar Ahmet Erdem Bey'in sözüne itimat edip olaysız dağıldık. Sonra pişman olduk. Çünkü meclis tatile girecekti, 2018 sınavı yaklaşıyordu ve bizim bu kadar zamanımız yoktu. Sonra yaklaşık 10 kişilik bir öncü grup ve bir sözcü oluşturduk.
Sonraki gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Fatma Betül Sayan Kaya ile görüşmek için insanüstü bir çaba harcadık. Ve başardık. Kendisine talebimizi ilettik. O da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na muhakkak ileteceğini söyledi. Bir randevu ayarlamasını istedik, bu konuda yardımcı olamayacağını söyledi. Bir sonraki adımı konuşmak için sonraki gün tekrar toplandık. Çalışma Bakanı Jülide Hanım'a bir türlü ulaşamıyorduk. Çünkü kabine yeni değişmişti ve kendisi göreve geleli daha bir hafta bile olmamıştı. Programları ve Gündemi son derece yoğun geçiyormuş. Sürekli brifing toplantıları, hayırlı olsun ziyaretleri vs. vekiller dahi kendisiyle görüşemiyordu.
Aramızdan bir arkadaş eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in telefonuna ulaştı. Bir başka arkadaş telefon edip randevu istedi. Söz veremiyorum ama yarın gelin meclise fırsat olursa bir görüşelim dedi.
Ertesi gün meclise gitmeye karar verirken, Çalışma Bakanı Jülide Hanım'ın katılacağı bir paneli öğrendik. Ertesi sabah erkenden 10 kisi kalkıp ATO CONGRESIUM'a gittik.
İçeri girmek için Bakanın davetlileriyiz diye yalan söyledik. Ve zor da olsa bir şekilde içerdeki panele girdik. Bakanı beklemeye başladık. Sonra bakanın yoğun programından ötürü gelemeyeceği bilgisine ulaştık. Oradan ayrılıp Faruk Çelikle görüşmek için meclise gittik. Kendisini tam 7 buçuk saat bekledik. O da cok yoğundu. Ve bizi beklettiği için özür dileyerek bizi kabul etti. Talebimizi ona da ilettik; "3. Atama ve tatmin edici bir kadro."
En azından Jülide Hanım'la bir randevu.
Kendisi sağolsun bizi hem çok sıcak karşıladı hem de bakan hanımı arayarak ertesi gün için bir randevu kopardı.
Ertesi gün bakanlığa gitmeden aramızda para toplayarak cok güzel bir çiçek aldık. Anlamlı bir notla birlikte bir kart iliştirdik. Sabah 9 da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaydık.
Saat 10'nda bakan hanım bizi kabul etti.
O da bizi çok sıcak ve samimi karşıladı. Tek tek elimizi sıktı, nerden geldiğimizi, kim olduğumuzu sordu, ilgi alaka gösterdi.
Sonra amatör grubumuzun sözcüsü olarak hemen konuya girdim;
Kendisine kısa bir özet geçtim.
EKPSS deki 2. Atamanın önceden belirtil
Kaynak: https://m.facebook.com/groups/272552159801186?view=permalink&id=580123592377373