Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Engellilerin otomobil alımında yaşanan sorunlarla ilgili eleştiri ve öneriler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Birde şöyle düşünelim

Bu konu ile hemen hemen bütün arkadaşların yorumunu okudum.Çoğunluğun fikri (ben de dahil) araç ile sınırlamaların değiştirilmesinden yana.Yalnız dikkatimi çeken bir şey bazı arkadaşların da bize bu sınırlamaları koyan kişileri bilerek ya da bilmeyerek desteklemeleri oldu. Bize tanınan istisnaların 90 milyarlık araçları kapsaması hata imiş.İşte bu düşünce bizde de taraftar bulunca başkaları da bize 10 milyarlık araçları da fazla görüyor.Mesela bugün Türkiye'de yaklaşık 60 bin euroya satılan bir aracı(özellikleri birebir aynı)yurtdışında 8 bin euroya buldum.Aracı alamamamın tek sebebi motor hacminin 1600 cc'yi geçmesi.Gerçi bu yazdıklarımında hiç bir şey değiştirmeyeceğini de biliyorum.Çünkü bir çok sitede buna benzer forumlar var ve değişen hiç bir şey yok.Önce bizim kendi kafamızda ki sınırlamaları kaldırmamız lazım.Devlet bana 100 milyarlık araç için de istisnalar sağlasım.Onu kullanıp kullanmama hakkını ben belirleyeyim.TSD'nin forum kısmına bakarsanız araç sınırlamalarının neden yanlış olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.Ben genel olarak problemimizin, burada konuşulup burada kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum.Burada konuştuklarımızı(genel olarak her konuda) bir şekilde dışarı taşımamız gerekiyor.Bizim söylediklerimizi sadece biz dinlediğimiz müddetçe değişim beklemek fazla iyimserlikten öteye geçmeyecektir.Yeri geldiği zaman 8 milyon olduğumuzdan bahsediyoruz.8 milyonluk bir çoğunluk olarak isteklerimizi yerine getirtemiyorsak önce kendimizi eleştirmemiz lazım.İşte falanca toplantıda özürlüler konusunda başbakana uygulamalar hakkında bilgi verilmişte başbabakan çok şaşırmış.İyide toplantıdan çıkınca uygulamaların düzeltilmesi için ne yapmış.Bizim bunları takip etmemiz lazım.Burada bizi temsil eden derneklerede rol düşüyor tabi.Hangi dernek ulusal alanda yayın yapan bir gazeteye tam sayfa ilan verip bu konuyu sormuş.
Arkadaşlar ağlamayan bebeğe mama vermiyorlar.Ancak ağlama şeklini de iyi belirlememiz lazım.Kapalı kapılar arkasında biz ancak kendi kendimize ağlamaya devam ederiz.Bu düşüncelerimizi bir şekilde dışarı taşımamız lazım.8 milyonluk bir çoğunluğun oyunu almak için bize bir şeyler yapmak zorunda olduklarını hissettirmemiz gerekiyor.Belki de elimizdeki en güçlü kozun seçim zamanında ne şekilde sonuçlar doğurabileceğini hiisettirsek bence davranışlarda değişim başlayacaktır.Şimdilik aklıma gelen bunlar.Herkese saygılar.
 
İTELEME

Mrb selamlar bende 3 mart 2006 da yurt içinden ötv muafiyetli bir araç aldığımı zannederken meğerse ötv itelemeli bi araç almışımda haberim yokmuş. Bu nasıl zihniyet bu araçlar hiçmi yıpranmıyo yada bir ürünün belli bir kullanım ömrü var bakanın bundan hiçmi haberi yok yada gözünü bizemi dikti
 
İYİDE ARKADAŞLAR SAĞ AYAĞIM SAĞLAM DİYE BEN SAĞLAMMIYIM ÇOĞU SAĞ AYAĞI ENGELLİDEN DAHA ÇOK SAKATIM AMA ARABA ALIRKEN BENDE SAĞLAM MUAMELESİ GÖRÜYORUM ANLAMADIM BU NE İŞ BAKALIM SYN AYVA NE ZAAN VERDİĞİ SÖZDE DURUP SAĞ VE SOL AYAK AYRIMINI KALDIRICAK SÖZDE 1 TEMMUZ DA KALKACAKTI AM HALA Bİ YASA YOK :(
 
beniim merak ettigim avrupa birliğinde bu düzenlemelerin nasıl oldugu..bu konu hakkında bilgisi olan varmı.eger oradaki uygulama bizimkine çok farklı ise buradan bişeyler tutturabiliriz diyorum..yani basımızdakilerin insafına kalmadan halledilir belki o zaman...uyum saglıyacaz ya onlara
 
Burada anlaşılması güç ayrıntılardan biride şu. "%90 oranı ve üzeri aracı ötv ötelemeden tamamen muaf olarak alabiliyor" deniyor. Ancak bu kişilerin araçlarında aparat zorunluluğu yok. Sanırım bu kiilerin araçlarını kendilerinin hiçbir şekilde kullanamayacakları varsayılmış.

Benim sakatlık oranım %90. Bazen % 95 de yazılıyor. Bir paraplejik olarak çok rahatlıkla araba kullanabiliyorum. Şimdi bu durumda ben hangi koşullara göre değerlendirileceğim? Yani yazılanlara bakılırsa ötv ötelemesiz tamamen ötv den muaf araç alabiliyor ama galiba kendim kullanamıyorum öyle mi?

Demek bir ülke böylesine ucuz, böylesine saçmasapan, böylesine ucube kafalarla da yönetilebiliyorumuş.

Yazılanlara şaşıp kalıyorum bazen. Hala birileri "din kardeşlerimizdir, savunalım" edasıyla bu hükümete ve yapılan bu haksızlıklara sahip çıkabiliyor. Anlamıyorum, adaletin olmadığı yerde birileri bu desteği hangi hukuka dayandırarak vermeye devam ediyor.

Fuzulim in dediği gibi bir kanun çıkardılar ama oda özürlü çıkmış bir kanun. Göstermelik kazanımların yanında bizi hayata bağlayacak en önemli sorunumuz olan ulaşım konusunda elimizi kolumuzu bağlıyor ve buna "adaletli iktidar", "engelliler için çalışmak" diyorlar.

Okulum nedeniyle mecburen bir araba almak zorundaydım. İki yıl önce aldığım aracımı yükselen benzin fiyatları nedeniyle satmak istedim. Sonrada dizel bir araç alacaktım hesapta. Beş yıl dolmadığı için başta ödemnediğim ötv yi ödemeyide göze aldım. Ödeyeceğim meblağ 5.5 milyar. Bana 25 milyarken 18.5 milyara satılan aracımın sadece iki yıl geçince ikinci el fiyatı 15.5 milyara düştü. Şimdi bu aracı satmaya kalksam başta vereceğim ötv yi de ödeyince elimde sadece on milyar kalacak!!! Neyse vazgeçtim satmaktan. Her ay mecburen 450 ytl yi bulan benzin masrafımla sevgili hükümetimize her ay yaklaşık 300 ytl den fazla bir miktarı benzin üzerinden sadece vergi olarak ödemeye devam edeceğim.

Bu kadar büyük bir sevgiyle devletime vergi ödüyorum. Ve sayın milletvekilimiz lokman ayvanın konuşmalarını dinledikçe bırakın müslümanlığımdan utanmayı biraz ağır olacak ama gidip budist hatta putperest olasım geliyor. Bir put bile bu kadar sancıların dile getirilmesiyle insafa gelir ve haklarımızı tevdi ederdi. Yazıklar olsun.

Bir türlü kabul edemediğim şu; bu vekil engellilerden bahsederken sanki kendisi engelli değilmiş gibi öyle bir aşağılayıcı üslup kullanıyorki sanırsınız tüm engelliler dolandırıcı, üçkağıtçı, sırtüstü yatan aylak takımı yada hırsız...Her konuşmasında verdiği engelli izlenimi bu doğrultuda. E o da "bunu bildiğinden haksızlığa prim vermemek için bu adi insanlara göz açtırmamak peşinde tabi"!!!
Bügün özürlüler başkanlığının özürlüler şurasındaki konuşmaların kitaplaştırıldığı metinleri okuyordum. Sayın Lokman Ayva da burada konuşuyor. Herzamanki, gibi "üçkağıtçı ve asalak"! engellilerin yaptığı bir yanlışı dile getiriyor. Neymiş efendim engelliler için bir iş programı oluşturulmuş ve bu işe 190 engelli başvurmuş ama sonradan bunların büyük bir kısmı ( doksan kadarı) işe gitmemiş. Vay siz misiniz işe gitmeyen. Vermiş veriştirmiş....İnsan biraz vicdan sahibi olur. O gitmeyen engelliler sayın Ayvaya göre "asalak ve yatmaya alışkın olduklarından" işe gitmemişlerdir. Ancak kendisi acaba o kişilerin özel koşullarını bilmekte midir çok merak ediyorum. Yani bu insanların ailevi koşulları, ulaşım şartları, sağlık koşulları çalışmayı istemelerine ve bunu beyan etmiş olmalarına rağmen bu işe başlamalarına elverişli midir? İşte buralar sayın Ayvayı ilgilendirmiyor. Kendisi en kolayı seçiyor yani suçlamayı, itham etmeyi ve sırt dönmeyi...Başvuran 108 kişi ne peki. Onlar çalışıyor değil mi...Pes artık.

Bu kafadaki bir şahsiyetin hayata tutunabilmek için özel araç almaktan başka şansı olmayan engellileri anlamasını beklemek doğru değil. Engelliler hakkında bu denli olumsuz fikirlerinin olmasıda oldukça ilginç. Acaba kimden yola çıkarak bu denli kesin yarguılara varmış? Bir insanın en iyi bileceği kişi kendisi olduğuna göre sakın Sayın Ayva kendinden yola çıkarak engellilerin dürüst olamayacagını temellendiriyor olmasın... Eğer böyleyse kendisine şunu söylemek isterim. Herkes siz değildir sayın Ayva....

Sayın Ayva nın sandıgından çok daha fazla seviyorum ülkemi. Sayın ayvanın hiç yapmadığı şekilde bunu ispat ettim. Gittim ülkemin dağlarında vatanımın bekası için savaştım. Canımı bile esirgemediğim ülkemi Lokman Ayva gibiler benden daha çok savunamaz. Yani kimse yaptığı haksızlığı ülkesine olan sevgisiyle, bilmem kamuya olan genel hukuki duyarlılılarıyla falan temellendirmesin.

Evet Ülkemin bekası için canımı bile ortaya koydum. Ama şimdi benim ülkemi yönetenler beni soyuyor! EVET SOYUYOR! Çünkü bu vergilerin soygundan başka bir adı olamaz. Ülkesine karşı gerek askerde gerekse sivil hayatta her türlü sorumluluklarını yerine getiren milyonlarca engelli vatandaşlardan biri olarak isyan ediyorum. Bir engelli birey olarak devletten hiçbir destek almadıgım gibi vergilerimle devleti besliyor ve sayın Ayvanın maaşına katkıda bulunuyorum. Yani Ayvanın yaptığı gibi üçkağıtçı muamelesi görmeyi hiç ama hiç haketmiyorum. Aslında sayın ayva bizimle konusurken çok daha saygılı bir üslup kullanmalıdır ama maalesef bunun farkına varacak karakterede potansiyelede sahip görünmüyor.

Kötü günlerimde bana bir şey vermeyen devlet, ameliyat paramı karşılamayan, ilaç paramı karşılamayan, sırtıma takılan platinlerin parasını bile bana ödettiren devlet, birde benden "özel tüketim vergisi", KDV adı altında haraç alamaz!!! Almamalıdır. Bunun adı adalet değil soygundur...Açıklamalarda öyle eşyler söyleniyorki insanın sinirden çıldırmaması işten değil. Efendim neymiş; engellilere ötv muafiyeti ötelemesi olduğu için ötv li fiyat üzerinden hesaplanan kdv fiyatı daha düşük yansıyormuş bize! Hay allah razı olsun ya. Yani zaten haksız bir vergi olan ÖTV nin alınmaması sayesinde KDV yi de (Bu ödenen kdv nin dışında ayrıca ötv nin kdv si oluyor) ödemediğimiz için şanslıymışız. :Bakın bize ne büyük lütufta bulunmuşlar!!!

Bu ülkede ekonomik koşulları bu önlemleri hakeden kaç engelli vardır? Belki yüz en fazla bin... Bunların dışında kıt kanaat aylarca yıllarca para biriktirip altına bir araba almak ve hayata tutunmak isteyen engelliler bunu nasıl başarıyorlar acaba? Doğru dürüst çalışma şansı olamayan engelliler genelde sırf engelli kadrosu doldurmak için çalıştırılıyor ve asgari ücrete talim ediyor. Asgari ücretle araba alınır mı? Bu engelliye ailesi(Eğer imkanı varsa) yardım ediyor. Belki ekonomik durumu iyi olan bir akrabası el veriyor ve engelli kişi kendisini yolda bırakmayacak bir araba almaya cüret ediyor. Ve birden devlet (daha önce hiç ortada görünmeyen devlet) vergi memurlarıyla çıkageliyor. yok KDV Yok ÖTV bilmem ne diyerek engellinin gırtlağına yapışıyor. Bunun adıda "adaletli kalkınmalı hükümetçilik" oluyor.

Devlet derken ülkemden bahsetmiyorum. Anlayan anlıyor, hükümetten bahsediyorum. Çok mümtaz maliye bakanımızdan mesela. O kadar zeki ve akıllı bir adamki esprileri bile birer zeka abidesi. İşte bu adam belirliyor ve diğer süper zekilerde destek veriyor bizimle ilgili vergilere. Sayın Lokman Ayvada çanak tutuyor. Üçkağıtçı dolandırıcıyız ya gözaçtırmıyor bizlere. Sağolsun. Böylece adaletli oluyor!!!

Yahu anayasanın bir sürü maddesi var ayrımcılık yapılmamasını öngören. Onuncu maddesi eşitliğe vurgu yapar. Yine anayasamızın 50. 61, 17, 42, 49, 60. maddelerine göre ayrımcılığın yapıldığı hemen her yaklaşım suçtur. Evet demokratik ülkelerde devletler anayasanın kendilerine verdiği yetkiler çerçevesinde yürütmenin emrine verilir. Demokratik Türk kamu yönetiminin esası budur. Anayasanın verdiği yetkileri vatandaş kendilerini seçmiş olduğu için umursamayan, kendini tanrısal bir konuma yerleştirenlere ilk seçimlerde millet hakettiği cevabı verecektir. Sanki millet denilen varlık sadece bunlara oy verip iktidara getirenler. Peki geçmişte size oy vermeyenler ve gelecekte sizi bulunduğunuz olimpostan indirecek olanlar kim? Onlar çinliler mi olacak acaba?

Yazıklar olsun! bu ülkede çevresel düzenlemeler kısa ve orta vadede engellilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzeltilemez. bu nedenle engellilerin araç alımlarının ne denli hayati olduğunu anlayamayanlara yazıklar olsun.

Yine aklıma geldi yazayım. Daha önce defalarca tekrarladık. Bir kere bir engellinin ötv muafiyetiyle araba satıp para kazanma imkanı yoktur. Bir aracı beş yıl kullandıgınızda fiyatı neredeyse üçte bir rakama düşer. ;Bu aracı sattıgınızda birde ötv sini verirseniz yeni araç alamazsınız. Ha sayın vekillerimizin para sorunları olmadıgından onlar alınabilir sanabilirler ama biz temin ederizki bu mümkün değil. İsterlerse gidip bir ikinci el pazarına uğrasın ve görsünler. Engellileri ulaşım konusunda rant peşinde koşan çıkarcılar olarak görmek normal bir ruh halinin yansıması olmasa gerektir. Sayın Ayvayı bu nedenle bir uzmana görünmeye davet ediyorum..

Size saygı duymuyorum. Yeter artık vergilerinizle oluşturduğunuz pençelerinizi gırtlağımızdan çekin.
 
Bazı arkadaşlara şunu hatırlatmak istiyorum. ÖTV ötelemesi , 1600 cc motor sınırlaması , arabaya tertibat takma zorunluluğu , Başkasının kullanma yasağı v.s. bütün bu kısıtlamalar bundan önceki hükümetlerin döneminde çıkan kanun ve genelgelerle yapılan kısıtlamalardır. İşi bu hükümeti karalama yoluna gitmek yerine hepimizin ortak sorunu olan bu kısıtlamaların kaldırılması yolunda neler yapılabilir nerelere müracaat edilebilir bunları tartışıp üzerimize düşeni yapmamız gerekir.

Ben şahsen Bu konuyu telefonla veya başka yolla sayın Emine ERDOĞAN Hanıma anlatmak istedim fakat internetten ona ulaşabilecek bir numara bulamadım.Hatta Başbakan'ada aynı şekilde ulaşıp bu konuyu açıklamak istedim.Eminimki bu işi çözecek şu anda bu iki kişi Gerek Başbakanımız gerekse eşi Bu konulara duyarlı insanlar.Ben zannetmiyorum bu konu hakkında malumatları olduğunu.Ne Lokman Ayva , nede başka milletvekili veya bakan. Bu hükümette sayın Erdoğan'ın sözü geçtiğinden bu işi ancak O çözer. Tabiki Eşininde rolü çok büyük (her başarılı erkeğin arkasında daha başarılı bir kadın vardır.)

Eğer içinizde özellikle Emine Erdoğan'ın telefon numarasını bilen varsa yazmasını istiyorum.Bende dahil herkes bu konuyu (eğer maksat çözüm ise) Emine hanımla görüşüp çarelerinide söyleyip halletmesi lazım.


Saygılar...
 
Rekursion' Alıntı:
[size=2]not: yazdiklarimla alamanya.da hersheyin %100 yolunda gittigini sölemek istemiom... yetersiz gördügüm cok shey var burda da...[/size]

hahahha bak bak sucunu da bilio :)) sen varyaaa :))))
 
bende sol ayağı rtopedik engelli birisiyim ötv muafiyetinden yararlanarak otomatik vitesli araç almak istedim bana sol ayağım engelli olduğu için olmaz dediler ve düz viesli araç alabileceğimi ve debriyaja aparat takarak kullanabileceğim söylendi ama ehliyette otomatik vitesli araç kullanabilir diyor bu nasıl iş anlamadım gitti ne saçma bir uygulama bu
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt