Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Emeklilikte yeni düzenlemeler/olumsuzluklar...

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
673
Mesajlar
57,973
Reaksiyonlar
331
[size=6]Aşağıdaki konu güncelliğini kaybetmiştir. Lütfen dikkate almayın.
Şu anda sadece bilgilendirme amaçlı olarak yayınlanmaktadır.
[/size]




Kampanya başlangıç tarihi: 20 Aralık 2005

[size=6]Emeklilik koşullarımız zorlaştırılıyor...[/size]

Görüşülmesi için TBMM'ye gönderilen SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU TASARISI'nda engellilerle ilgili olarak öngörülen düzenlemeleri dikkatinize sunuyorum.

[size=6]En büyük olumsuzluklar:[/size]
1-2
OturanBoğa 19 Ocak 2006'da' Alıntı:
[size=4]Bu kampanyaya başlarken kaynak aldığımız tasarı metninde, en alt sınırdaki sakatlık oranının %40'da %45'e çıkarılacağı yazılıydı. Ve bizler de buna istinaden demokratik tepkimizi ortaya koyduk.
Öğrendiğimize göre, tasarı 20.06.2005 tarihinde Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülürken, tasarıdaki bu düzenleme ortadan kaldırılmış ve şu şekli almış:

  • Kurumca çalışma gücündeki kayıp oranının;
    a) % 50 ila 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
    b) % 40 ila 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
    Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
Bu durumda, 5 maddeden oluşan kampanya ile ortaya koyduğumuz haklı tepkimizin 1. ve 2. maddesi ortadan kalkmıştır ve 19 Ocak 2006 tarihi itibarıyla da kampanya metninden çıkarılmıştır.
Bununla birlikte diğer 3 madde ile ilgili tepkimiz aynen devam etmektedir. Lütfen sessiz kalmayın.[/size]

3-
OturanBoğa 09 Mart 2006'da' Alıntı:
[size=4]Bu kampanyaya başlarken kaynak aldığımız tasarı metninde, malulen emeklilik 1800 gün pirim ve 5 yıl sigortalılıktan, 3600 gün pirim ve 10 yıl sigortalılığa çıkarılıyordu.
Tepkilerimiz üzerine ikinci kez alt komisyona gönderilen tasarıdaki bu olumsuzluk giderilmiştir. Ve malulen emeklilik yine 5 yıl ve 1800 gün sınırına çekilmiştir.
Bu durumda, 5 maddeden oluşan kampanya ile ortaya koyduğumuz haklı tepkimizin 3. maddesi de ortadan kalkmıştır ve 19 Ocak 2006 tarihi itibarıyla da kampanya metninden çıkarılmıştır.
Bununla birlikte diğer 2 madde ile ilgili tepkimiz aynen devam etmektedir. Lütfen sessiz kalmayın.[/size]

1- Eskiden ve halen uygulanagelen kanuna göre; ilk sigortalı olunduğunda malul olmayı gerektirecek derecede (çalışma gücünün 2/3'ü) sakatlığınız/iş gücü kaybınız yoksa ve/fakat ilerleyen yıllarda sakatlığınız/iş gücü kaybınız 2/3'ü geçerse, şartlar (1800 gün pirim veya 5 yıl sigortalılık) oluştuğunda, malulen emekli olabiliyordunuz.
Şimdi bu tasarıda öngörülen ise; ilk sigortalı olunduğunda varolan sakatlık ya da hastalığın, sonraki yıllarda ilerleme ve iş gücü kaybı yaratma durumu/riski varsa, bu kapsama giren hastalıklar/sakatlıklar, ilerde 2/3 iş gücü kaybı yarattığında, malulen emekli olunamıyor! (Tasarı Madde 31)
Örnek verecek olursak: 20 yaşında hafif bir kas hastası olan biri %40 sakatlık raporuyla ilk kez sigortalı olarak işe başlasın. Aradan 10 sene geçsin. Bu kişinin kas hastalığı ilerlesin (ki ilerlememesi imkânsız) ve çalışma gücünün 2/3'ünü ya da fazlasını kaybederek, çalışamaz hale gelsin. Bu durumda;
Eski ve halen uygulanan yasaya göre: Malulen emekli olabilir. Çünkü tek kıstas -sigortalı olunduğunda ve "bugünkü"- çalışma gücü kaybı oranıdır.
Yeni tasarıya göre: Malulen emekli olamaz! Çünkü ilk işe girdiğinde Kas hastasıydı, ve ilk işe girişte varolan hastalık ve sakatlıklar, sigorta kapsamı dışında tutuluyor!

2- Eskiden ve halen, kamuda, "Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan (5434 Md. 39/j)" diyerek, işe girişte 'sakat statüsünde başlamak' değil de 'sakat olmak' ve bunu belgelemek yeterliyken, yeni düzenlemeyle bu, tasarının yasalaştığı tarihten önce işe girenler için iptal ediliyor. Bu tasarının yasalaştığı tarihten önce işe girenlerin, -eski yasaya göre 15 yılda- emeklilik hakkından yararlanabilmeleri için sakat statüsünde işe başlamış olmaları şart koşuluyor. Yani tasarı yasalaştığı tarihten önce, normal statüde işe başlayanlar, ilerleyen yıllarda -15 yılda- emeklilik hakkından yararlanamayacaklar! (Tasarı Geçici Madde 5)
Bizler, ne zaman olursa olsun, işe hangi şartlarda başlanırsa başlansın, bir yurttaşın sağlığının bozulup, çalışma gücünden belli oranda kaybetmesi halinde, o kişinin, sakatlık statüsüne dâhil edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Sakat statüsüne dâhil edilmek için sakatlığın ne zaman olduğuna bakılmamalıdır; bir kişi sakatsa sakattır, değilse değildir.
Ayrıca bu mantık/madde, sakatları sadece sakat statüsünde açılan kadrolara mahkûm etmektedir. Ve sakat olan kişilerin sadece ve sadece sakat statüsünde açılan kadrolara başvurmasını şart koşmak, başta Anayasa'ya olmak üzere, Özürlüler Kanunu'nda "Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır." diyen 4. maddesinin a bendine aykırıdır. Ve özürlüler aleyhine ayrımcılığı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 122. maddesinin 1/c bendine göre de suçtur.


[size=5]Bu konulardaki şikayetlerimizi şu adreslere iletmeli ve tasarı TBMM'de görüşülürken, tasarıda aleyhimize yer alan bu maddelerin düzeltilmesini istemeli, sağlamalıyız. [/size]

İletilecek adresler: cumhurbaskanligi@tccb.gov.tr, baskan@tbmm.gov.tr, akparti@tbmm.gov.tr, chpbim@chp.org.tr, dyp@tbmm.gov.tr, erkanmumcu@anavatan.org.tr, mb@basesgioglu.org, isg@csgb.gov.tr, butkom@tbmm.gov.tr, inshkkom@tbmm.gov.tr, abuyumkomisyonu@tbmm.gov.tr, ayaskom@tbmm.gov.tr, bilgiedinme@ozida.gov.tr

Benim gönderdiğim metin:

  • İlgili makama,

    Geçtiğimiz aylarda TBMM'ye sevk edilen SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU TASARISI'nda engelliler(çalışma gücü kaybı olan kişiler)le ilgili olarak öngörülen düzenlemelerden büyük bir endişe duyuyoruz.

    Sosyal devlet anlayışının neredeyse tamamen yok edilmesi anlamına gelecek olan bu -haksız- düzenlemelerin, tasarı TBMM komisyonlarında görüşülürken düzeltilmesini ve uzun yıllar verilen mücadeleler sonucunda elde edilen bu hakların elimizden alınmasının önüne geçilmesini önemle bilgilerinize arz ederim.

    Saygılarımla

    Tasarıda yer alan haksız düzenlemeler:
    1- Eskiden ve halen uygulanagelen kanuna göre; ilk sigortalı olunduğunda malul olmayı gerektirecek derecede (çalışma gücünün 2/3'ü) sakatlığınız/iş gücü kaybınız yoksa ve/fakat ilerleyen yıllarda sakatlığınız/iş gücü kaybınız 2/3'ü geçerse, şartlar (1800 gün pirim veya 5 yıl sigortalılık) oluştuğunda, malulen emekli olabiliyordunuz.
    Şimdi bu tasarıda öngörülen ise; ilk sigortalı olunduğunda varolan sakatlık ya da hastalığın, sonraki yıllarda ilerleme ve iş gücü kaybı yaratma durumu/riski varsa, bu kapsama giren hastalıklar/sakatlıklar, ilerde 2/3 iş gücü kaybı yarattığında, malulen emekli olunamıyor! (Tasarı Madde 31)
    Örnek verecek olursak: 20 yaşında hafif bir kas hastası olan biri %40 sakatlık raporuyla ilk kez sigortalı olarak işe başlasın. Aradan 10 sene geçsin. Bu kişinin kas hastalığı ilerlesin (ki ilerlememesi imkânsız) ve çalışma gücünün 2/3'ünü ya da fazlasını kaybederek, çalışamaz hale gelsin. Bu durumda;
    Eski ve halen uygulanan yasaya göre: Malulen emekli olabilir. Çünkü tek kıstas -sigortalı olunduğunda ve "bugünkü"- çalışma gücü kaybı oranıdır.
    Yeni tasarıya göre: Malulen emekli olamaz! Çünkü ilk işe girdiğinde Kas hastasıydı, ve ilk işe girişte varolan hastalık ve sakatlıklar, sigorta kapsamı dışında tutuluyor!

    2- Eskiden ve halen, kamuda, "Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan (5434 Md. 39/j)" diyerek, işe girişte 'sakat statüsünde başlamak' değil de 'sakat olmak' ve bunu belgelemek yeterliyken, yeni düzenlemeyle bu, tasarının yasalaştığı tarihten önce işe girenler için iptal ediliyor. Bu tasarının yasalaştığı tarihten önce işe girenlerin, -eski yasaya göre 15 yılda- emeklilik hakkından yararlanabilmeleri için sakat statüsünde işe başlamış olmaları şart koşuluyor. Yani tasarı yasalaştığı tarihten önce, normal statüde işe başlayanlar, ilerleyen yıllarda -15 yılda- emeklilik hakkından yararlanamayacaklar! (Tasarı Geçici Madde 5)
    Bizler, ne zaman olursa olsun, işe hangi şartlarda başlanırsa başlansın, bir yurttaşın sağlığının bozulup, çalışma gücünden belli oranda kaybetmesi halinde, o kişinin, sakatlık statüsüne dâhil edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Sakat statüsüne dâhil edilmek için sakatlığın ne zaman olduğuna bakılmamalıdır; bir kişi sakatsa sakattır, değilse değildir.
    Ayrıca bu mantık/madde, sakatları sadece sakat statüsünde açılan kadrolara mahkûm etmektedir. Ve sakat olan kişilerin sadece ve sadece sakat statüsünde açılan kadrolara başvurmasını şart koşmak, başta Anayasa'ya olmak üzere, Özürlüler Kanunu'nda "Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır." diyen 4. maddesinin a bendine aykırıdır. Ve özürlüler aleyhine ayrımcılığı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 122. maddesinin 1/c bendine göre de suçtur.

SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU TASARISI'nda engellilerle ilgili olarak öngörülen düzenlemeler:
[size=4]Kimlerin malûl sayılacağı
Madde 31-
Sigortalının talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 66’sını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûllük sigortası bakımından malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malûliyete esas hastalık veya arızanın çalışma gücünün üçte ikisini yitirmesine neden olacağı bu rahatsızlığın mahiyeti gereği tıbben anlaşılabiliyorsa veya önceden veya sonradan tespit edilen belgelerden sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün üçte ikisini yitirdiği tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya arızası sebebiyle malûllük sigortası yardımlarından yararlanamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenleni

Malûllük aylığından yararlanma şartları
Madde 33-
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 31 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların ayrıca, genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim borcunun olmaması, şarttır.

Ancak, birinci fıkranın (b) bendinin uygulamasında başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak yeterlidir

Malûllük aylığının hesaplanması
Madde 34-
Malûllük aylığı, 39 uncu maddeye göre 9000 gün prim ödenmiş gibi hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam süreye göre hesaplanacak aylık bağlama oranı, dikkate alınarak hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 20 puan artırılır

Malûllük aylığının başlangıcı
Madde 35-
Malûllük aylığı, sigortalının;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor istek tarihinden önce ise, yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas rapor yazılı istek tarihinden sonraki bir tarihte ise, rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanların çalıştıkları işyerine müracaatları halinde görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlar.
Sigortalı aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise, malûllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki aybaşından başlar. Ancak, bağlanacak malûllük aylığı, sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise aradaki fark, birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.

Malûllük aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması
Madde 36-
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışması nedeniyle malûllük aylıkları kesilenlerden çalışması sona erip, malûllük aylığı verilmesi için yazılı istekte bulunanlara, kontrol muayenesine tabi tutulmak ve malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak şartıyla, eski malûllük aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren ödenmeye başlanır. Ancak, bu gibi sigortalılar için yazılı istek tarihlerinegöre yeniden malûllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden bağlanan malûllük aylığından fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır

"Yaşlılık aylığından yararlanma şartları
Madde 38:
[...] Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu Kurumca sakatlığının;
a) % 60-65 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4000 gün,
b) % 50-60 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4360 gün,
c) % 40-50 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 20 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4720 gün,
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla birinci fıkranın (a)
bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar"

Yaşlılık aylığının hesaplanması
Madde 39-
Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her takvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yıl gerçekleşen ortalama prime esas kazançta değişim oranının % 50’si ve Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranının % 50’si toplanarak bulunacak oran kadar artırılarak bulunan kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunacakortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 1/12/2016 tarihine kadar % 2,5; 1/1/2016 tarihinden itibaren ise % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı hiçbir şekilde % 90’ı geçemez.
Aylığın başlangıç tarihinin yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde,
yukarıdaki şekilde hesaplanan aylık 78 inci maddeye göre Temmuz ödeme dönemi için gelir
ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak sigortalının aylık başlangıç tarihindeki
aylığı hesaplanır.

Yaşlılık aylığının başlangıcı
Madde 40-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki ödeme dönemi başından başlanarak, (c) bendinde belirtilen sigortalılardan talep tarihinde kurumlarında çalışmaya devam edenlere görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından,
açıkta iken istekte bulunanlara ise istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.

Yaşlılık aylığının kesilmesi veya sosyal güvenlik destek primi ödenmesi
Madde 41-
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, yazılı talepleri aranmaksızın çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 110 uncu maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 111 inci madde
gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim alınır. Bu Kanuna tabi çalışmaya başlaması nedeniyle yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan sigortalıya, yazılı istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu
durumda olanların yeniden hesaplanan yaşlılık aylığı, 78 inci maddeye göre yeni talep tarihine kadar yükseltilen eski aylıklarının altında olamaz.
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan 110 uncu maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 111 inci maddenin (e) bendi gereğince sosyal güvenlik destek primi alınır. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler bu Kanuna göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez. 42 nci ve 49 uncu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
Birinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, çalıştıkları süre içinde ikinci fıkra hükümlerinin uygulanmasını; ikinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilmeden çalışanlar ise çalıştıkları süre içinde haklarında birinci fıkra hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler. Bu durumda yazılı talep tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren talep ettikleri birinci veya ikinci fıkra hükümleri uygulanır

Geçici Madde 5- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce sakatlık kontenjanından göreve başlayan ve T.C. Emekli Sandığına tabi bir göreve devam edip bu Kanunun malûlen emeklilik şartlarını taşımayanlardan onbeş yıl hizmeti bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.

KAYNAK[/size]
 
Bülentçiğim,

Bu "sanal tepki"nin ne derece TEPKİ olarak kabul görebileceğini düşünüyorum günlerdir.

Daha önce başka bir başlığa yazdığım yazıdan alıntı yapıyorum:

http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?p=100071#100071

"... Bu amaçla (kurumu protesto) yaratılacak bir "email yağmuru" projesi, bilgisayardan sorumlu sekreteri yormaktan başka bir işe yaramaz. Başa çıkamazlarsa, kurumu eleştiren kelimeleri taşıyan emailleri serverdan silen bir filtre koyarlar. Kimsenin ruhu duymaz. ..."

Bu nedenle; kurumları hedef almak yerine medyayı yanımıza alabilsek daha etkili olabiliriz, diye düşünüyorum.
 
Merhaba

Bülent Bey dediğiniz adreslere mail attım bakalım 8)
 
Babür abi, eğer tüm tepki mesajları tek bir server'den gönderilseydi (ki eskiden onu da yapmıştık), o zaman dediğinde haklısın; alıcılar server'i yasaklar ve gönderilen protesto mesajlarından kurtulur. Ama şu anda yaptığımız gibi herkes mesajını kendi e-posta adresinden gönderdiğinde, tüm mesajlar ayrı server'lerden gideceği için, herhangi bir yasaklama söz konusu olamaz.
Bununla birlikte, elbette basını yanımıza almamız gerek. Bunu nasıl yaparız, düşünelim...
 
Biz çıkacak yeni kanunlarla şartlarımızın daha da iyileşitirilmesini beklerken, elimizdekilerinide almaya kalkıyorlar :evil:

Sevgili Bülent;
basın konusunda Serkan Erol arkadaşımızın bir yardımı olabilir mi..?
Ya da bu konuda başka yardım edebilecek arkadaşlar varsa lütfen sessiz kalmasın, bu gerçekten ciddi bir konu. İş işten geçtikten sonra kanunun üzerinde konuşmanın hiç bir anlamı kalmayacak ve bir çok arkadaşımız mağdur durumda kalacak.
 
Metni aynen gönderdim.
İletilecek adresler bölümüne tüm basın kuruluşlarını da eklesek? :roll:
 
Basın için ayrı bir metin hazırlmak daha doğru olur kanaatindeyim.
Durun biraz uğraşayım şu basın bülteni için...
 
Ben de metni aynen yolladım...
Arkadaşlara katılıyorum basın yoluyla sesimizi daha çok duyururuz.
 
Ya ben bu düzenleme geçerse artık mücadeleyi de bırakırım... :lol:
süregen hastalar yasa dahil olsun diye uğraş didin,şimdi yüzdeyi de yükseltsinler her şey tekrar başa dönsün yok kardeşim...
ben elimden geldiğince çok yere yolladım...
 
bende mesajı aynen ilgili adreslere gönderdim. okundu geri dönüşümleri gelmeye başladı bile . okuyorlar da bakalım dikkate alacaklar mı ? daha fazla gönderirsek almaları gerekir . mücadeleye devam yılmak yok arkadaşlar :lol:
 
Sayın Oturanboğa
Ben yaklaşık 3 yıldır bu işlemlerle boğuşuyorum. ve şu ana kadar hiç kimseden herhangi bir tepki görmemiştim. tepkinizi koyduğunuz için teşekkür ediyorum.
Bencede yazılı ve görsel basını da yanımıza almamız gerekiyor
Özellikle özürlülük konusunda yazan arkadaşlarımız Gerek Özürlü milletvekillerimize ve gerekse Özürlüler İdaresi Başkanı ile yapmış olduğu röportajlarda tuhaf tuhaf sorular yerine tüm çalışan ve ileride çalışmaya başlayacak özürlülerin işe alınmaları ile emekliliği hakkında sorular yöneltmelidir.
Ayrıca 39/j madde; 657 Sayılı DevletMemurları Kanununun değil,
5434 Sayılı Emekli sandığı Kanununun bir maddesidir. düzeltirseniz sevinirim
Saygılarımla
 
mesajı bende gönderdim umarım yararlı olmuştur
aynısını basınada göndermemiz gerekir bence
 
ya bu nebiçim iştir yine bir darbe ya
bukadarda olmaz öür gurubu bilmem ne gurubu ??
standart :3600 gün nüde çok gördüler
birde avrupa birliğinden bahsediyorlar. böylemi gerecekler avrupaya .............................?

sadece kınıyorum ve olmadı TBMM DİYORUM ?
 
Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, milyonlarca insan sakat statüsünden çıkartılmış ve milyonlarcası da geç emekli olacak.
Umarım bu gerçek açıkça görülür ve herkes görevini yapıp bu kampanyaya katılır.
Yoksa kendimize geldiğimizde çok geç olacak...
 
EVET ADAŞIM DOĞRU DİYON YOKSA GEÇ KALABİLİRİZ ASLINDA HEP BERABER YÜRÜSEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM BENCE SON ÇARE OLARAK BÖYLE BAŞA ÇIKA BİLİRİZ BU İŞİN İÇİNDEN AMA BİZDEDE GÖRDÜĞÜM KADARLIYLA BİRLİK VE BERABERLİK YOK ... YAZIK ÇOK YAZIK
 
tşk oturan boğa
bende gönderdim inşaalah tbmm sinden bu yasa geçmez
 
Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler, bende tüm adreslere mail gönderdim...
 
KARDEŞLERİ NE ETTİYSEM BAŞARAMADIM, ADRESLER EKLİ DEĞİL, VİRGÜLLE AYRILMALIDIR GİBİ, ENGELLERLE KARŞILAŞTIM. GÖNDEREMEDİM.

GÖNDERMEK İSTEDİĞİM METNİN ÖNÜNE AŞAĞIDAKİ BİLGİLERİDE EKLEMEK İSTEMİŞTİM AMA, BECEREMEYİNCE, BURAYA BİR NOT GÖNDEREYİM DE FİKİR ALAYIM DEDİM. YARDIM EDİN LÜTFEN.

Muhterem büyüklerim, % 49 işitme engelli bir memurum. Diyanet işleri Başkanlığı Kayseri Müftülüğü emrinde. 5434 sayılı kanunun 39/j maddesine göre emekliliğimiz zaten "Göreve girişlerinde" ibaresinden dolayı engelleniyordu. şimdi hazırlanmakta olan tasarıda tümden hakkımız yok edilmek isteniyor. durumun düzeltilmesi için gayretlerinizi istirham ediyorum. 1986 da memuriyete başladım. 1987 de askerlikten de çürüğe ayrıldım. bir umut emekli olma hakkımız var diye beklerken yapılan bizleri tamamen karamsarlığa itmektedir.

Durumuzun göz önane alınmasını saygılarımla arz ederim.
SİTEDEKİ KAMPANYA MAİL YAZISINI DA WORD'A KOPYALADIM ONU EKLEYECEKTİM.


Ayrıca 39/j madde; 657 Sayılı DevletMemurları Kanununun değil,
5434 Sayılı Emekli sandığı Kanununun bir maddesidir. düzeltirseniz sevinirim
Saygılarımla[/quote]

kendi yazımda da belirtmiştim. 657 sayılı devlet memurları kanunu değil, 5434 sayılı kanunun 39/j maddesi olacak.
 
BİR HAMLE DAHA YAPMAK İSTEDİM, BU SEFER TAMAM, TAM (12) DEN GÖNDERDİM.
 
Merhaba;
Hepimize Hayırlı olsun. Artık ne kadar mail, o kadar düşünme olayı başladı.
Bakalım özürlü olan arkadaşlarımız bu emeklilik mevzuuna ne kadar duyarlılık gösterecek ve ne kadar mail yollayacak.
Bence son tren kalkıyor bu gar'dan.....Ve giderse bir daha dönüşü çok zor olur
 
KARDEŞ SİTELERDEN BİRİNE DAHA BU OLAYI HABER VERDİM. HAYDİ TEK VÜCUD OLMA ZAMANI,
 
GÖNDERDİM MAİLİ.UMARIM ETKİLİ OLUR.YAPABİLECEK BİŞEY OLSA KEŞKE ONUDA YAPSAK. :(
 
Ben de verilen maillere gönderdim tepkimi. İşe yaramaz gibi düşünsek te biz yine de elimizden geleni yapalım da artık yöneticilerimiz ne yapar onu da göreceğiz..
 
Çok haklısın, Oturanboğa! Ben de hepsine yolladım, inşallah yanlıştan dönerler!
 
İlgili yerlere mailli attım, umarım ses getirir. Katılan tüm arkadaşlara duyarlılığından dolayı teşekkürler.
Saygı ve sevgilerimle.
 
slm

bende metnı kopyalayıp yazan adreslserın hepsine gönderdim
inşalalh bişey çıkar :cry:
 
YARGIC' Alıntı:
... ASLINDA HEP BERABER YÜRÜSEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM BENCE SON ÇARE OLARAK BÖYLE BAŞA ÇIKA BİLİRİZ BU İŞİN İÇİNDEN AMA BİZDEDE GÖRDÜĞÜM KADARLIYLA BİRLİK VE BERABERLİK YOK ... YAZIK ÇOK YAZIK

Sevgili YARGIC,

Bu siteden böyle bir girişim beklemek, taşıyabileceğinden hayli ağır bir yükü yüklemek olur. Bunun altından kalkamaz! Çünkü; her ne kadar, zaman zaman, "ete kemiğe büründük" gibi söylemlerde bulunulsa bile, burası en nihayetinde "sanal ve bağımsız" bir sitedir! Bu tür hareketlerdeyse birlik ve beraberlikten çok daha farklı ve önemli şeyler gereklidir.

Böyle organizasyonlarda internet, belki bir araç olarak kullanılabilir. 90'lı yılların sonunda idi sanırım, İngiltere'de, internetteki haber grupları ve e-mail sistemi yardımıyla bir protesto mitingi düzenlenmişti ve İngiltere'nin dört bir yanından gelen kişilerin oluşturduğu kalabalık öylesine büyük olmuş ki, mitingi düzenleyenler bile şaşırmışlar.

Diyeceğim o ki;
1- Orası İngiltere. Kişilerin bilgisayara ve internete ulaşmaları, o yıllarda bile şimdiki Türkiye'den çok çok kolaydı!
2- O mitingi düzenleyenler engelSİZdi!

Bu nedenlerle; olmayacak şeyler için değil de olabilecek şeyler için kafa yormak, daha olumlu sonuçlara yol açar, diye düşünüyorum. :wink:

Benim şimdilik aklıma gelenler:
1- Tüm engelli sitelerine ulaşarak ortak bir sanal platform oluşturulur. Yapılacaklar burada karara bağlanır ve uygulanır,

2- Tüm internet medyası ve gazetelerin köşe yazarlarına mail atarak, konu hakkında bilgilenmeleri sağlanır ve destekleri istenir.
 
Teşekkürler Bülent güzel bir yazı yazmışsın.
Mail gönderdim mutlakada sonuca ulaşacağımıza inanıyorum.

Daha çok destek gerekiyor haydi arkadaşlar sizde bir mail atın.
 
mustafa7636883 ve kameraman_63 uyarınız üzerine -geç de olsa- gerekli düzeltmeyi yaptım ve 657-39/j'yi 5434-39/j yaptım.
İnsan bazen bakar ama görmez ya, ben de o misal oluvermişim... :) Özür dilerim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt