Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Bugün paylaşmak istediğiniz şiirler..

Yattigim Kaya

Bu aksam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
Içimde maziden kalma duygular
Agla geri gelmez günlere diyor.

Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulagima gaipten bir ses
Bulusmalar kaldi mahsere diyor.

Enginden engine kosarken rüzgar,
Bende bir yolculuk heyecani var...
Yattigim kayaya çarpan dalgalar
Çikiver bir sonsuz sefere diyor.

Necip Fazil Kisakurek
 
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için,
sevmekten korkuyor.

sevilmekten korkuyor,
kendisini sevilmeye
layık görmediği için.

düşünmekten korkuyor,
sorumluluk getirecegi için.

konuşmaktan korkuyor,
eleştirilmekten korktuğu için.

duygularını ifade etmekten korkuyor,
reddedilmekten korktugu için.

yaşlanmaktan korkuyor,
gençliğinin kıymetini bilmediği için.

unutulmaktan korkuyor,
dünyaya iyi birsey vermedigi için.

ve ölmekten korkuyor,
aslında yaşamayi bilmediği için.

william shakespeare
 
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği...

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karış...maktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya...

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin...

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına...

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına...

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın...

Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın...

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı...

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...

Ataol BEHRAMOĞLU
 
[SIZE=4]LEYLA [/SIZE]

Bu akşam rüyamda Leyla'yı gördüm
Derdini ağlarken yanan bir muma;
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kemend gibi taktım boynuma
Bu akşam rüyamda Leyla'yı gördüm.​

Leyla...Ela gözlü bir çöl ahusu
Saçları bahtından daha siyahtır.
Kurmuş diye sevda yolunda pusu
Döktüğü gözyaşı, çektiği ahdır.
Leyla...Ela gözlü bir çöl ahusu.​

Bir damla inciydi kirpiklerinde,
Aşkın ızdırapla dolu rüyası
Bir başka güzellik var kederinde
Bir başka alem ki ruhunun yası
Sessiz incileşir kirpiklerinde.​

sair.gif
AHMET HAMDİ TANPINAR
 
Hava özlem koksa da
Şehirlerce uzakta
Güne senle başlarım

Aynı güneş altında

*****

Her şey seninle güzel

Mutluluk da hüzün de
"Günaydın" lar ışısın

Yarin güzel yüzünde

*****

Sabah kalkıp da sana

"Günaydın" diyorum ya
Ben o günü güzelim
Seninle yaşıyorum
Neden sevdiğimi
Anlatamam ki sana
Böylesi bir sevgiye
Kendimde şaşıyorum

*****

Yüreğinden tutsaksan

Günler aydın gelir mi
Bunu yapan güzele

"Günaydınım" denir mi

*****

Gönlümün bahçesinden

Sana aşklar topladım
Yükleyip hayallere
Yatağına yolladım
Yarim güzel tenini
Düşlerimde kokladım
Ve "Günaydın" diyerek

*****

Gönlümün dünyasına

Güneş gibi doğanın
Yaşattığı sevdayla
Günü aydınlatanın
Aşkının ateşinde
Bir kor olup kavrulsam
Ve ben böyle yanarak

*****

Ne sen bulursun ne ben

Bizim gibi aşığı
Gününü aydınlatsın
Sevdamızın ışığı

*****

Suya yazı yazılmaz

Kaderse bu kaçılmaz
Gönül karanlıktaysa
Böyle gün aydın olmaz
 
[FONT=Arial]Aşk Denilen Mazeret[/FONT]tabeladaki neydi bilirmisin
aşk...
yönü varmıydı peki
yok...
olaki yol çıkmaz sokak
vede patika bir gidiş
potinlerin delik
taşralı bakışların gözlüksüz
ama yüreğin çelik
geleceğin öksüz
ne yapardın aşk,
severmiydin en çiğ halimle beni
kırık yerlerimi koyarmıydın yenimin içine,söyle
yoksa sendemi aşk denilen mazeretlerde
sığıntı içindesin

adam gibi sevmek senle mi tamam oluyor
ölümüne derken bir delikanlı
senlemi eksiliyordu ömründen....

söyle delikanlı kalacaksan hep
söyle iki günlük olmayacaksan benle
topraktan yeşerecekse, aşk
aşk denilen mazeretlerde
bulmayacaksam seni
aşk,aşk,aşk ile
bir dahaların ilkinde olacaksak hep
söyle aşk için
aşk olsun sana,aşk....
 
[FONT=Arial]Aşk ve Sevgiye Dair Benden[/FONT]Sevgi gül/ aşk diken

Sevgi meltem/ aşk tufan
Sevgi iç deniz/ aşk okyanus

Sevgi özenli/ aşk delişmen
Sevgi sinede taşımak/ aşk haykırmak

Sevgi esirgemek/ aşk arsız dilenci
Sevgi koşulsuz/ aşk taşkın, lirik, huzursuz

Aşk hazırlıksız zamansız yakalar
Aşk başkaldırı kapıp koyuvermek
Aşk bir büyü en güzel suç ortaklığı

Aşk anı yaşamak
Aşk yaşadıklarını kar saymak
Aşk çıldırmak uğrunda ölmek
Aşk sömürmek sömürülmek

Aşk acımasız
Aşk hiç masum değil
Aşk bekletilmeye de gelmez

Maharet aşkı sevgiye dönüştürebilmek
 
[FONT=Arial]Aşka Dair[/FONT]Aşk bir muamma gibidir çözebilene aşk olsun
Aşk bulutunun üstünde gezebilene aşk olsun

Aşk gönülün hitabıdır divanenin hesabıdır
Aşk şiirin kitabıdır yazabilene aşk olsun

Aşk incelik aşk azamet aşk özveri aşk nezaket
Aşk imandır aşk ibadet hazzı bilene aşk olsun

Aşk ilahların sathıdır aşk benliğin ruhsatıdır
Aşk kayalardan katıdır ezebilene aşk olsun

Aşk Ali'ye Kamber gibi aşk mis gibi amber gibi
Aşk sihirli çember gibi bozabilene aşk olsun

Aşk deli aşk akil eder aşk uzağı yakın eder
Aşk ateştir aşk kül eder tozabilene aşk olsun

Aşk irfan alimin huyu aşk Kevser Zemzemin suyu
Aşk bir sonsuz derin kuyu kazabilene aşk olsun

Aşk ilimdir aşk keramet aşk asalet aşk nedamet
Aşk güvendir aşk saadet erebilene aşk olsun

Aşk mekanı arı yerdir ziyareti gönüllerdir
Aşk benlikten ileridir özge bilene aşk olsun

Aşk uğraştır aşk emektir aşk sevmektir sevilmektir
Aşk demek Şahin demektir sezebilene aşk olsun
 
NASILSIN?
.
İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar...
Fakat demir kapıl...arın her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran...

Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu...
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Nasılsın..?

NAZIM HİKMET
 
Hüzünlü Gurbet

Beynim tıpkı bir sorular harmanı
Kafamda istifham, cevabı sisli
Gezer dururum yorgun ve avare
Sarmış buğulu hüzün dört bir yanı
Kalbim annemin kalbi gibi hisli
Her halim garipliğime emare
Kulaklarımda bir gurbet şiiri
Nağmelerimde poyraz serinliği
Düşüncem ‘veda’ diyor bu yerlere
Yuvadan ayrıldığım günden beri
Gömdüm sineme sevinci neşeyi
Hasretim şimdi o mavi günlere
Gurbet yağıyor ufkuma muttasıl
Ve semada hiçbir şimsek çakmıyor
Aysbergler gibi sopsoğuk sokaklar
İnsan eşya ve varlık fasıl fasıl
Irmaklar bizdeki gibi akmıyor
İhtiyaç içinde kalabalıklar
Bu yerde kalbe ilhamlar inmiyor
Adeta kapısız gökler ve yerler
Bir madde katılığında her biri
Burda ruha güzellikler sinmiyor
Tüter gözümde o bizim bahçeler
Nerde o yemyeşil bahar günleri
Doğ ey ışık doğ gönlümün içinden
Tasayla dolaştığım bu yerlerde
Bana ruhumun sırlarını duyur
Bir ses sun o eski bestelerinden
Şu hüzünlü şafakta perde perde
Açlıkla kıvranan ruhumu doyur
 
[FONT=Arial][SIZE=3]Yabancı Mavi[/SIZE][/FONT]
dünkü bakışındır tarih
yabancı mavi
toprağının tozlarıyla taralı saçlarım
kuşların dallara küsmüşlüğü kabulsüz ölüm
rotatiflerde kalmamalı özlemlerimiz usta
en büyük ihtilaldir doğumgünü bir devrimcinin
daracık sokaklara sığdırabilmek gibi
bir ömrün emekçi güzelliğini
 
derin derin uykuma dalsam
hiç kimse aramasa gecenin bir yarısında
unutulduğumu bilsem
ve her şeyi unutsam
unutulduğumu da

iyi geceler hayat
ben yokum artık
iyi geceler hayat
uyumam lazım artık

gidişimi bilen yok
yolculamaya gelende
malum gecenin bir yarısı
kimsenin haberi yok
dilimde bir ayrılık şarkısı KAZIM’dan


“işte gidiyorum
bir şey demeden
arkamı dönmeden, şikayet etmeden
hiçbir şey almadan, bir şey vermeden
yol ayrılmış, görmeden
gidiyorum''

mısralarını cebime koyaraktan
kimseye bir şey demeden

iyi geceler hayat
tatlı rüyalar sana
görmediğim rüyalar sende
yaşamadığım özlemler gizeminde
iyi geceler hayat
iyi geceler



 
BEN ve ben

[FONT= ]Büyüdükce büyüdüm, büyük olanı gördüm[/FONT]
[FONT= ]Görünce anladım ki, zerreden de küçüktüm[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]Uçtum uçtum yükseldim, en tepeleri gördüm[/FONT]
[FONT= ]Zirvelerde anladım, aslında hep süründüm[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]Küçüldükce küçüldüm, o dar kapıdan geçtim[/FONT]
[FONT= ]Bin şükür mevlam sana, doğru olanı seçtim[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]İndim indim alçaldım, sıfır; yüksekte kaldı[/FONT]
[FONT= ]Alçalan şeytanımdı, büyüklük bende kaldı[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]Bağlandıkca bağlandım, ondan sonra anladım[/FONT]
[FONT= ]Anlayınca ağladım, ondan sonra paklandım[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]Bağırdıkca bağırdım, yıkamadım tek kule [/FONT]
[FONT= ]Susunca şaşa kaldım, darmadağın bir kale[/FONT]
[FONT= ][/FONT]
[FONT= ]Küçük küçük kapılar, ardı bomboş ve hüzün[/FONT]
[FONT= ]Büyük kapıya vardım, orda cümbüşü görün[/FONT]
[FONT= ] [/FONT]
 
16h7p87.jpg


Hadi hepsi yalandı.
Hadi hepsi hayaldi.

Hadi hepsini ben uydurmuştum.
Ama rüyalarımızın melekleri
ve soframızın daim konukları kuşlar?
Ya onlar?
Onları siz de görmediniz mi?
Sizin de sofranıza konup
rüyalarınıza uğramadılar mı?
Onlar da mı yalandı?

Ahmet Selçuk İlkan
 
Gözlerim bırak gözlerinde kalsın.
Salacak'tan Alsanca'ğa uzaklara dalsın.
İstanbul gibi olmalı adam.
Sevgisi kalbi kaplamı sahip çıkmalı.
Fethi zor Fatihi tek olmalı.

Ellerim bırak ellerinde kalsın.
Galata'dan Sirkeci'ye kalpleri sarsın.
İstanbul gibi olmalı adam.
Kalbi büyük yüreği delikanlı olmalı.

Nağmeler birak yerlerinde kalsın.
Hicazdan hüzzama dertlere dalsın.
İstanbul gibi olmalı adam.
Hüzzamdan değil buselikten sevmeli.

Hatıralar bırak kalbimde kalsın.
Yaşandığı gibi zamana dalsın.
İstanbul gibi olmalı adam.
Kendi tek sözü senet olmalı.

Rüyalar bırak ruyama dalsın.
Yaşanmamış hayallere hayat katsın.
İstanbul gibi olmalı adam .
Yaşanmamamış hayal değil gerçek olmalı.

Sen hangi ellerde kimin yari oldun sevgili?
Hangi gözler bakıyor gözlerine ?
Hangi eller tutuyor ellerini?
Kimlerin sevdasında yalansın şimdi?
Sevdamın kara ihanetimi oldun yoksa?

İstanbul gibi olmalı adam.
Fethi zor olmalı fatihi tek olmalı.
İstanbul gibi olamadın !!!!
İstanbul gibi olamadın !!!!

İstanbul gibi olamadın !!!!
 
[SIZE=3]BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ
503bar.gif


[/SIZE]Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.


Orhan Veli KANIK
 
Ağustos Şiiri

yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
hep böylesi havalar besler fırtınaları
korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek.
duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
bu rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
esirgenmiş bir dünyada müthiş yanlızım
geri dönsen bile artık o ben olmayacağım
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek...
 
Mutlu Kişi

Aşk kitabını evirdim
smiliv.gif
çevirdim
smiliv.gif

Bir adam konuştu kitabın içinden;
Yüreği yana yana bir adam:

`Kimdir mutlu kişi
smiliv.gif
bilir misin?

Bir karısı olacak
smiliv.gif
ay gibi güzel
smiliv.gif

Bir gecesi sürecek yıl kadar uzun...

Ömer Hayyam
 
Yüreğim sevmeye aşina

İnan yüreğim sevmeye aşina
kimseden sevgi dilenmiyorum
sevmeye alışmış yüreğimin
çaresizliği bu feryat
susturmaya ne kadar çalışsam
o sevmeye o kadar inat.

çözdüm prangalarını yüreğimin
gitti de dağları sevdi
fabrikalarda nasırlı ellerinden öptü emeği
çevrede salkım söğütün dallarını sevdi
gelecek sandığı mayıs sabahlarını sevdi.

önce özgürlükleri sevdi
sonra mahkumlarını volta da
akan zamanda devinimlerini
yaşamın içinde akan zamanı sevdi.

çaresizliğini sevemedi halkımın
kaderciliğini sevemedi
işlerin tanrıya ihalesini sevemedi
sevemedi her şeyin ellerinden alınmasını
tek kurtuluşu ellerinde olanların.

oysa sevgi bir çukurdu
içinden alındıkça çoğaltan
dışarı dağıtıldıkça artan
bulutları göz yaşına boğup ağlatan.

Sadece bir gülümsemeyken sermaye
sevmeyi bilmekti esas gaye
o yüzden;
sevmeyi seven yüreğimi seviyorum.


Şeref Öztürk (Usta)
 


Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını Kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir Gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
işte budur hayat!
işte budur yaşamak
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin
Kadar
Sevilirsin


Can YÜCEL
 
kapattık bazı kapıları dostlar

kör bir kilit vurduk üzerlerine

şimdi açılırlar mı yeniden, en tılsımlı sözleri söylesek

yahut yeni kapılar açsak, kaybettiklerimizin peşine düşsek

kör kilitli kapıları açmak gerek dostlar

biraz cesaret gerek belki

gerçeklerle yüzleşmeye cesaret, gerçekleri kabullenmeye cesaret

ve gayret, ve gayret
 
ışığa yürüyorum
yanımda gölgelerim
soluk mavileri ufuğa
mat yeşilleri sokağa
kirli beyazları şafağa bırakarak
titreyen mumlarda bıraktım korkuları
acımsı dalgalara sattım yaşları
ışığa yürüyorum
elimde hayallerim
bir ben
ışıltılı kadehimde dolu dolu
bir de
sevgilerim
dikensiz güllerim var sepetimde
üşütmeyen mevsimlerim
bir şarkı var yazdığım
bitimsiz
bir de ışığa dönen pervanelerim
güneşle örtünürüm ben geceleri
yıldızları örerim saçlarıma
bir sevgi çağlayanı akar ki bana
üstüne
dağları bestelerim
ışığa yürüyorum
gözümde gecelerim
tutuşur alevleri yüreğimin
istiridye yağdırır rüyalarıma
soluğu bitene dek düşlerim
mehtabı çalarım ötelerden
ve
biraz gezegen indiririm
safran sarılarını başağa
hüzün tonlarını toprağa
gri sızıları sandığa bırakarak
ışığa yürüyorum
yanımda sevilerim
evren benim
aşk benim
yaşam benim
yollar
yollar benim
ışığa yürüyorum sessizce
sevgi
sevgi de benim
 
Üst Alt