Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Takıntı ruh hastalığı mıdır yoksa sinir hastalığı mıdır?

@sokr@t, zaman geçtiği için unuttum. Başka sebepten antipsikotik ilaç eklemesi yapalı 3 hafta geçti ama ben 2 ay önce unutmaya başlamıştım.
 
@Rumeysa-_-, seninkisi nasıl mesela benim gibi keşke söyle deseydim şöyle yapsaydım falan diye pişmanlık duyduğun oluyor mu ?
Mesela bende tartışma kavga gibi şeylerde o an aklıma gelmeyen en güzel laf söz sonradan aklıma gelince acayip pişman oluyorum .
Yiyip bitiriyor beni olmuş bitmiş artık herifi nereden bulacağım o lafı söyleyeceğim ona unut gitsin değil mi ne gereği var bunu takmanın.
 
Meditasyon yapanlar şöyle diyor: Düşünceler biz istemeden kendiliğinden gelir. Bizim amacımız hangi düşünceyi kaale alıp almamayı seçmeyi başarmaktır. Stres yaratan bir durumu kaale almamayı öğreniyoruz diyorlar.

Mesela ben işitme engelliyim ve işitme cihazı ile duyarım. Diyelim ki işitme cihazı yokken biri bana küfretti ama ben duymadığım için sorun yapmıyorum, haberim yok. Onlar diyor ki aslında duysan da yokmuş gibi davranabilirsin. Yani bu durumu kaale almayabilirsin.

Denecek ki "Ee sen şerefsiz misin, nasıl olur da küfür edeni duymazdan gelebilirsin, olmamış var sayabilirsin ya da önemsizmiş gibi unutabilirsin? İşte onlar buna ego diyor. Egondan dolayı bunu stres yapacak kadar kaale alıyorsun diyor. Tamam sorun var, gerçektir ama bunun önemli olup olmadığına sen karar verirsin diyor. Seni mutsuz, stresli ediyorsa bu düşünceden kaçman, unutman, düşünmemen gerekiyor diyorlar.

Bizim elimizde değil tezini kabul etmiyorlar, meditasyon ile zaten bunu başarmış oluyoruz diyorlar. Mutlu olmaya odaklanıyoruz, değiştiremeyeceğimiz insanlar/durumlar ile kendimizi mutsuz etmeyi kabul etmiyoruz diyorlar.

İnsanlar benim hakkımda ne düşünür diye ciddiye almak ve insanlar neden benim doğrularıma göre yaşamıyor diye ciddiye almak iki önemli tuzaktır. Sedat peker ki çoğu insana gücü yeter ama ona bile yanlış yapan oluyor. Yani aslında başedilemeyecek, değiştirilemeyecek, daima var olmaya devam edecek sorunları kaale alarak stresli ve takıntılı yaşıyoruz.
 
@Tenê, benimkisi karşımdakinin söylediği söz ya da yaptığı harekete kızmaktan ziyade ona neden hakkettiği karşılığı veremedim diye kendime kızmak genelde arkadaş tanıdık tarzı kişilere karşı oluyor bu durum çünkü onların ettiği lafı ya da yaptığı hareketi genelde iyi niyetli ya da şaka falan kabul edip ya da arkadaş şu bu deyip geçip aslında hak ettiği karşılığı vermiyorsun meğerse hiçte iyi niyetli değilmiş çoğu zaman sonradan anlıyorsun düşmanıma karşı daha dayanıklıyım çünkü gardımı alırım önceden o lafı sözü zaten edemez.
 
@sokr@t, İstersen kız ama ben buradan gördüğümü sana yazayım: aşırı erkek egosu var sende. Ben öyle bir erkeğim ki kimse bana yanlış yapamaz, yaparsa uğraşırım altan almam tavrı var. Benim erkekliğim senin erkekliğini ezer geçer, sen kimle uğraştığını sanıyorsun tavrı var.

Şakaysa tolerans sağlarım ama şaka sanmışım, sonradan anladım ki şaka değilmiş ah keşke o an anlayıp hakkını verseydim. Şimdi artık geriye alamam, iş işten geçti... Nefretin içinde kalıyor, sana stres oluyor. Adam sana bir yanlış yapmış ama sen kendine 10 yanlış yapmışsın yanlış düşünerek.

Evet sen bunlar için öldüre de bilirsin, öle de bilirsin. Evet şüphem yok sen bu kadar erkeksin. Tamam da bunun doğru tavır olduğuna niye inanıyorsun? Cesur olmak, herşeyi göze almayı niye doğru tavır olarak kabul ediyorsun? Hayatta önemli olan mutlu olmak mı yoksa korkulan bir erkek olmak mı? Hayatta önemli olan mutlu olmak mı yoksa her türlü ahlaksızlığı barındıran sinsi toplumun senin hakkında ne düşündüğü mü?

Bana kalsa önemli olan mutlu olmaktır. Önemsiz bir şey için şiddete meyletmeyi önemseyen toplumun benim hakkımda ne düşündüğü umrumda değil. Umrumda olan mutlu ve sağlıklı kalmaktır. Maymunun bir tık üstü kişilerin hakkımda ne düşündüğü umrumda değil. Benden güçlüsünü gördüğü an onu sevecek olan karşı cinsin benim hakkımda ne düşündüğü de umrumda değil. Doğrusu bu kadarını henüz başarmadım ama hedefim bu düşünceleri başarmaktır. Sağlıklı yaşlanmak istiyorum...
 
@Tenê, belgesellerde sürünün lideri olmak için ölümüne dövüşen erkekler aklıma geldi senin yazdıklarını okuyunca .:unsure:
Egolu biriyim ya da değilim demek istemiyorum kimseye üstünlük taslamam ama bana üstünlük taslanmasına da tahammül etmem.
 
@Tenê,

Bunu telefonumun not kısmına kopyala yapıştır yapıp arada okuyacağım.. teşekkürler 🌹
 
Bence sinir hastalığından gelme ben selectra içtim sinirlilik hali gitti bu sefer takintilik başladı.
 
Hocam acaba pencereyi kapattım mi acaba kapıyı kapattım mi iki kez hatta abartmıyorum 10 kez kontrol ediyorum buzdolabın kapısını kapadım mı emin olmak için çokça bakiyorum gibi gibi.
 
@Hayataisyan, kapı dolap şu bu gibi şeyleri ben dönüp tek sefer kontrol ediyorum iyice elinle de kontrol et tek seferde yetiyor .
 
@Hayataisyan,

Şöyle bir şey işe yaramaz mıı: Bir kere baktıktan sonra emin olamayıp yine bakıyorsanız kendinize şunu diyin: Ben baktım, eğer emin değilsem bu hastalıktır. Bakmayacağım ve eğer yanılıyor ve zararını görürsem sonuçlarına katlanacağım...

Bu durum bir dahaki sefere emin olacak şekilde bakmanıza neden olmaz mı? Bir dahaki sefer baktığınızda daha önce üst üste sürekli bakmamakta haklı olduğunuzu her gördüğünüzde düzelmenize vesile olmaz mı?
 
@Tenê, sana bir şey soracağım daha önce yazdıklarından yola çıkarak takıntı yaptığım kişilerin sözleri davranışları ya da her neyse 10 sene sonra bile aklıma gelmesi sence egomdan kaynaklı mıdır yoksa hastalıktan mı ? Egolu olmak mı unutamamaya sebep hastalık mı ?
 
@sokr@t, Ego her insanda var, olması doğal olandır. İnsan ego sayesinde "kendi iyiliğini" düşünür. En iyisi olmaya çalışmak da ego sayesindedir. Bencillik dediğimiz şey aslında egonun fazla olmasıdır. Tabi en iyisi olmak için başkalarına haksızlık yapılıyorsa genelde buna bencillik diyoruz. Aynı şekilde kişi kendi saygınlığını/hakkını koruyamıyorsa da egosu incinir, stres veya üzüntü yapar. Tabi kendi saygınlığını koruyamamak da görecelidir. Kimine göre patron "ulan" dedi diye işi kaybetmeye değmez, kimine göre iş önemli değildir, o patrona cevabını vermek lazım.

Tahminimce "en erkek" olmana uymayan bir ego incinmesi yaşamışsın. Telafi etmek için geç olmuş, kabullenmeyi de başarmamışsın. Kendini ikna etmediğin için sürekli hatırlayıp nefret duygusuna kapılıyorsun. Halbuki bunun önemli olmadığına inansaydın veya hayatta bu tür durumların olabileceğini doğal karşılasaydın yani buna ikna etseydin, önem atfetmediğin için doğal olarak unuturdun. Ya da en azından şimdi bile oturup araya başka hiçbir konu bırakmadan, sadece o durum üzerine düşünebilirsin. Kendi aklında bir çözüme/sonuca ulaşana kadar, buna ikna olana kadar başka bir konuyu düşünmeden sadece bu konuyu düşünürsen faydası olabilir.

Tabi bunları kendimce yorumluyorum, teknik bir eğitimim yok. Hastalık bunda ne kadar etkilidir tahmin edemiyorum. Belki de bu durumlar hastalığa neden oluyor, belki de hasta olmak bu duruma neden oluyor. Bence insan mutlaka başka bir şey düşünmeden, sadece o konuyu düşünerek ikna olacağı bir sonuca varmalı. Genelde bir sonuca varılmazsa, bir sonuca ikna olunmazsa aynı düşünce arada gelip moral bozup gitmeye devam eder. İnsan mutlaka bunun önemsiz olduğuna kendini ikna etmeli. Aksi halde egosunu gerçeklere ikna edemeyen biri bence stresli olmaya devam eder.
 
@Tenê, bir kişi ya da bir olay değil birkaç ayrı kişi ve ayrı olay aslında egomu ya da gururumu incitenler hepsinin de karşılığını verdim .
Hakaret hatta dayak v.b. gibi şeylerle buraya yazmayayım ama yanlışı şurada yaptım onlarla muhataplığı çok öncesinden kesmeliydim .
Geçmişte onlarla olan diyaloglarım falan aklıma geldikçe yeterince zeki ya da uyanık olmadığımı anlıyorum ya da fazlaca saf olduğumu.
Ama tamamen unutulup silinmesi gerekiyorlar artık hala orada keşke şöyle deseydim ya da yapsaydım diye aklıma getirmem anormal.
 
@sokr@t, Önemli olan sensin. Geçmişe takılıp kendine zarar veriyorsan kaybeden sensin. Onları geride bırakıp mutlu yaşıyorsan iyi birini kaybettikleri için kaybeden onlardır.

Benim de benzer pişmanlıklarım var. Hayatı geri alabilir miyim? Hayır. Bunları düşünmek bana stresten başka bir şey Katar mı? Hayır. Dersimi aldım, artık buna dikkat ederek yaşarım. Buna rağmen yine aynı hatayı yapıyorsamsa hakkediyorumdur. Hakkettiğim için de üzülmeye hakkım yok derim. Ya düzelirim ya da hakkediyorumdur. Geçmiş anıydı, tecrübeydi sadece. Kim ne düşünmüş önemsemem ki biz kafamızda büyütüyoruz. 10 yıl öncesini böyle derin düşünmez başkaları hakkımızda.

Ben önüme bakarım. Artık 20 yıl sonra yaşlıyım. 20 yıl sonra nasıl olmak istiyorsam ona göre yaşarım. Geçmiş ancak bu yolda bana tecrübe, rehber olur, başka da önemi yoktur.
 
Üst Alt