yanlış birşey mi dedim ?
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Şizofreni ile yaşamak Adlı youtube kanalım
- Konbuyu başlatan Ben_Claudius
- Başlangıç tarihi
Selamlar video atmış youtube benim haberim yok 
öyle girince fark ettim. Mount and Blade oyunumuzun yeni bölümü ilgilenenlere iyi seyirler
öyle girince fark ettim. Mount and Blade oyunumuzun yeni bölümü ilgilenenlere iyi seyirler Selamlar, bugün ünlü psikiyatır serimiz de Melanie Klein i anlatmaya çalıştım. umarım beğenirsiniz.
![[NirvaNa]](/data/avatars/m/167/167135.jpg?1750093539){kind=avatar}
gene de emeğine sağlık 
@[NirvaNa], yani hocam doğuştan bilgi sahibi değilim bir yerlerden okumam gerek normal olarak
bugün paylaşacağım seri katiller serisini de okuduğum kitabı kaynak olarak kullanıyorum.
birde sadece wiki değil başka videolara veya yazılara da bakıyorum.
ama sadece kendi fikirlerimin olduğu videolarda var sağdan soldan bakıp kendi fikrimi açıklıyorum onları göz ardı etme
bugün paylaşacağım seri katiller serisini de okuduğum kitabı kaynak olarak kullanıyorum.
birde sadece wiki değil başka videolara veya yazılara da bakıyorum.
ama sadece kendi fikirlerimin olduğu videolarda var sağdan soldan bakıp kendi fikrimi açıklıyorum onları göz ardı etme
@[NirvaNa],@Ben_Claudius Bir pisikoz hastasının cesaretini toplayıp kağıttan okuyarak bile olsa video çekebilmesi büyük başarı sağlıklı bireylerin bir çoğu bu arkadaşımızın yaptığının çeyreğini bile yapamıyor.
Örneğin benim oğlumda pisikoz hastası bu foruma üye olup bir şeyler yazmaya bile ne cesareti nede isteği var.
Örneğin benim oğlumda pisikoz hastası bu foruma üye olup bir şeyler yazmaya bile ne cesareti nede isteği var.
Selamlar, bugün seri katiller serimizin 8. Bölümünü paylaşıyorum. Bu seride 1 bölüm daha kaldı ondan sonra seri katiller serisi bitiyor. Kitabın son 3 te 1i kadarında da seri katil nedir? Seri katil profili, seri katil psikolojisi, neden seri katiller olduğunu anlatan akademik seviyede araştırmalarını yayınlamış yazar doktorumuz.
Ben bu kitabı çok eskiden okumuştum. Ancak videoyu çekerken bazı kısımlarında aaa dedim sanki ilk defa okur gibi.
Kitabı yazan kişi yabancı ve tüm dünyadaki katilleri konu almış. Ancak bir şey dikkatimi çekti.Bizim ülkede ne kadar çok af çıkmış ya. İnternetten baktım 1923 ten günümüze kadar 53 defa af çıkmış.Daha bugün haberde gördüm. 55 bin kişiyi kapsayacak af durumu olabilirmiş.
Af,iyi hal vs.vs. durumlarından dolayı aramızda olmaması gereken ne kadar çok insan var. Adam seri katil,tecavüzcü ama bu kişi af ile aramızda dolaşabiliyor. yada akli dengesi yerinde değil denilerek tam rehabilitasyon sağlanmadan insanların arasına salınabiliyor. Bunları yazıyorum ama bu sadece bu bölümün konusu değil bundan sonraki bölümde de Türk seri katiller var onu da bilerek yazıyorum 9. Bölümde çıldırmamak elde değil.
Adam öldürmek bu kadar kolay olmamalı ya. Bir can alıyorsunuz birisinin evladı, eşi, kardeşi ,anası babasını öldürüyorsun. Ve çok az ceza alarak tekrar topluma sokuyorsun. Bunu sadece kitaba bağlı kalarak söylemiyorum benim 3 mahalle arkadaşım adam öldürmeden hapse girdiler ve serbestler.
Bu kadar yazdım ama gereksiz laf kalabalığı yapıyorum çünkü bir şey değişmeyecek. İte kaka ilerliyoruz . bu düşüncem siyasi değil. hangi parti olursa olsun bu oy silahını kullanmış.
9.Bölümü de paylaştıktan sonra 10. video da kalan kısmı özetleyip burada yazdığım düşüncelerimi açmaya çalışacağım. Ve seri katiller serisini noktalayacağım
İyi seyirler dilerim. Destek olmak isterseniz videoma beğeni atabilirsiniz.
Ben bu kitabı çok eskiden okumuştum. Ancak videoyu çekerken bazı kısımlarında aaa dedim sanki ilk defa okur gibi.
Kitabı yazan kişi yabancı ve tüm dünyadaki katilleri konu almış. Ancak bir şey dikkatimi çekti.Bizim ülkede ne kadar çok af çıkmış ya. İnternetten baktım 1923 ten günümüze kadar 53 defa af çıkmış.Daha bugün haberde gördüm. 55 bin kişiyi kapsayacak af durumu olabilirmiş.
Af,iyi hal vs.vs. durumlarından dolayı aramızda olmaması gereken ne kadar çok insan var. Adam seri katil,tecavüzcü ama bu kişi af ile aramızda dolaşabiliyor. yada akli dengesi yerinde değil denilerek tam rehabilitasyon sağlanmadan insanların arasına salınabiliyor. Bunları yazıyorum ama bu sadece bu bölümün konusu değil bundan sonraki bölümde de Türk seri katiller var onu da bilerek yazıyorum 9. Bölümde çıldırmamak elde değil.
Adam öldürmek bu kadar kolay olmamalı ya. Bir can alıyorsunuz birisinin evladı, eşi, kardeşi ,anası babasını öldürüyorsun. Ve çok az ceza alarak tekrar topluma sokuyorsun. Bunu sadece kitaba bağlı kalarak söylemiyorum benim 3 mahalle arkadaşım adam öldürmeden hapse girdiler ve serbestler.
Bu kadar yazdım ama gereksiz laf kalabalığı yapıyorum çünkü bir şey değişmeyecek. İte kaka ilerliyoruz . bu düşüncem siyasi değil. hangi parti olursa olsun bu oy silahını kullanmış.
9.Bölümü de paylaştıktan sonra 10. video da kalan kısmı özetleyip burada yazdığım düşüncelerimi açmaya çalışacağım. Ve seri katiller serisini noktalayacağım
İyi seyirler dilerim. Destek olmak isterseniz videoma beğeni atabilirsiniz.
Selamlar.Bugün alanında bana göre dünyanın en iyi bilim insanı olan Nicola Tesla yı ilginç karakterler serimizde elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.
Selamlar, bugün alınganlık üzerine bir şeyler anlatmaya çalıştım. Özellikle psikolojik rahatsızlığı olan kişilerin alınganlıktan muzdarip olduğunu gözlemledim. Peki alıngan olduğumuz için mi psikolojik rahatsızız yoksa psikolojik rahatsızlığı olan mı alıngandır. Dilim döndüğünce bir şeyler anlattım umarım beğenirsiniz.
Selamlar Mount and blade warband da zengin bir şövalye olarak fetihler devam ediyor. iyi seyirler
Selamlar,Filozof serimizde bugün yakın çağ filozoflarından Ayn Rand ı konu olarak işledim. Normalde birisini anlatacağım zaman bir şablonum vardır o şablona göre bilgileri sağdan soldan toparlarım aralara minicik şahsi görüşlerimi sıkıştırırdım ancan konu Ayn Rand olunca dayanamadım ve belki de videonun yarısında kendi görüşlerimden bahsettim. Ayn Rand hayatı boyunca devlet otoritesini red etmiş sosyal devlete karşı durmuştur ancak yaşlandığında muhtaç bir duruma gelmiş ve devlet yardımıyla yaşamış birisidir.Size iyi dinlemeler
@Ben_Claudius, yine güzel bir çalışma olmuş. Ayn Rand için yaşarken atarlanıyordun ; ama yaşlanınca devlete muhtaç kaldın tespitin yerinde olmuş. Sosyal devlet hakkında konuşurken , kendi yaşamından verdiğin örnekler de (yeşil kart vb.) akışa uygun olmuş. Senin Liberalizmi eleştirme gerekçelerini de mantıklı ve haklı buldum. Objektivizim ; insan aklı objektif bilgiye ulaşmak için en geçerli araçtır. Ahlak kavramının, bireyin kendi hayatına yönelik olması gerektiğini savunur; demişsin. Bunu da orijinal buldum. """Kişinin kendi mutluluğunu sağlamak için çalışması , ahlaki bir zorunluluktur.""" görüşünü de biraz fazla bireysel buldum.
Topluma fayda sağlamayı boşver; kendin için yaşa der gibi olmuş. Arada denge olması lazım. Senin buna alternatif yazdıkların da mantıklı ve gerekli şeyler (((Polis, doktor ,öğretmen vs. bunlar toplumsal yaşam için gereklidir vb.))) Devamında, gerçek bilgiye ulaşmak için algı ve akıl yürütmeyi işlevsel bir seçenek olarak sunmuş.
Devamında Ayn Rand'ın kitaplarının içeriklerini de güzel özetlemişsin. Şu cümlen ilgimi çekti """Toplumsal fayda sağlama adına bireysel hakların feda edilmemesi gerektiğini savunur""" O zaman kimse kan veya organ bağışı yapmasın. Daruleceze , çocuk esirgeme kurumu, Kızılay gibi kurumlara bağış yapılmasın. Bu anlamlar çıkıyor ama yadırgadım.
"""Ayn Rand'a göre insan kendi yaşamını en büyük değer olarak görmeli ve rasyonel kararlarla kendi mutluluğunu hedeflemelidir""" diye bir yorum yapmışsın. Bunu , önceki fikirlerine kıyasla daha fazla geçerli ve öngörülebilir gibi buldum. """Geleneksel ahlaki öğretilerde erdem olarak kabul edilen fedakarlık Ayn Rand'ın felsefesinde zayıflık olarak kabul edilir""" bu görüşü de fazla bencil buldum. @Ben_Claudius, Zaten bütün bu yazılanların neticesinde, ihtiyarlığında devlet yardımına muhtaç kalınca senin de belirttiğin gibi "tükürdüğünü yalamış" olmuş. Sonucu böyle bir benzetmeye bağlayabiliriz.
Oldukça bilgilendirici bir çalışma olmuş. Eline, emeğine sağlık...
Topluma fayda sağlamayı boşver; kendin için yaşa der gibi olmuş. Arada denge olması lazım. Senin buna alternatif yazdıkların da mantıklı ve gerekli şeyler (((Polis, doktor ,öğretmen vs. bunlar toplumsal yaşam için gereklidir vb.))) Devamında, gerçek bilgiye ulaşmak için algı ve akıl yürütmeyi işlevsel bir seçenek olarak sunmuş.
Devamında Ayn Rand'ın kitaplarının içeriklerini de güzel özetlemişsin. Şu cümlen ilgimi çekti """Toplumsal fayda sağlama adına bireysel hakların feda edilmemesi gerektiğini savunur""" O zaman kimse kan veya organ bağışı yapmasın. Daruleceze , çocuk esirgeme kurumu, Kızılay gibi kurumlara bağış yapılmasın. Bu anlamlar çıkıyor ama yadırgadım.
"""Ayn Rand'a göre insan kendi yaşamını en büyük değer olarak görmeli ve rasyonel kararlarla kendi mutluluğunu hedeflemelidir""" diye bir yorum yapmışsın. Bunu , önceki fikirlerine kıyasla daha fazla geçerli ve öngörülebilir gibi buldum. """Geleneksel ahlaki öğretilerde erdem olarak kabul edilen fedakarlık Ayn Rand'ın felsefesinde zayıflık olarak kabul edilir""" bu görüşü de fazla bencil buldum. @Ben_Claudius, Zaten bütün bu yazılanların neticesinde, ihtiyarlığında devlet yardımına muhtaç kalınca senin de belirttiğin gibi "tükürdüğünü yalamış" olmuş. Sonucu böyle bir benzetmeye bağlayabiliriz.
Oldukça bilgilendirici bir çalışma olmuş. Eline, emeğine sağlık...@Descartes, hocam bu kadar detaylı dinlediğin için teşekkür ederim. tek bir şey daha eklemek isterim ayn rand için.
rand "gönüllü vergiyi" destekliyor ve o vergi ile devlet sadece asker polis ve yargıya harcama yapmalı geri kalan hiç bir şeye devlet karışmamalı der.
ülkemiz için bir örnek vermek isterim. bir iş adamı her yıl 3 milyar dolar devlete gönüllü vergi veriyor olsa o sistemdeki yargı polis o adama dokunabilir mi acaba?
elinize sağlık hocam
rand "gönüllü vergiyi" destekliyor ve o vergi ile devlet sadece asker polis ve yargıya harcama yapmalı geri kalan hiç bir şeye devlet karışmamalı der.
ülkemiz için bir örnek vermek isterim. bir iş adamı her yıl 3 milyar dolar devlete gönüllü vergi veriyor olsa o sistemdeki yargı polis o adama dokunabilir mi acaba?
bu kısım aklıma gelmedi harika bir tespit aklıma gelse buradan da vururdum rand'a valla
elinize sağlık hocam
Af,iyi hal vs.vs. durumlarından dolayı aramızda olmaması gereken ne kadar çok insan var. Adam seri katil,tecavüzcü ama bu kişi af ile aramızda dolaşabiliyor. yada akli dengesi yerinde değil denilerek tam rehabilitasyon sağlanmadan insanların arasına salınabiliyor. Bunları yazıyorum ama bu sadece bu bölümün konusu değil bundan sonraki bölümde de Türk seri katiller var onu da bilerek yazıyorum 9. Bölümde çıldırmamak elde değil.
Katiliyorum hocam
@Ben_Claudius,
Katiliyorum hocam
@Ben_Claudius,
Merhabalar. Bugün bir süre önce bitirmiş olduğum bir kitaptan etkilenerek bir video çekmek istedim. Kitapta Charlie adlı bir zihinsel engellinin diğer insanlar kadar zeki olmak istemesi ve bunun için psikiyatr doktorlarının bir operasyonuna katılması ve sonra olacaklar anlatılıyor. Ancak şöyle bir durum var Charlie zihinsel engelli olduğu dönem hayattan zevk alan mutlu bir insandı. Zekası artmaya başladıkça bazı durumlar yaşamaya başlıyor. Acaba gerçekten de çok bilmek, aşırı farkında olmak, akıllı olmak insanlar için bir lütuf mudur yoksa taşıması gereken ağır bir yük müdür? Kitabın finalini söylemedim okumak isteyen olursa kitabın ismi Algernon'a Çiçekler çok kalın bir kitap değil okunabilecek sürükleyici bir kitap. Dilim döndüğümce bir şeyler anlattım umarım beğenirsiniz.
@Ben_Claudius,
Videoyu beğendim, Kitap da ilgimi çekti.
Mesele herkesin her an mutluluk peşinde koşmasıyla da biraz ilgili bence.
Konu derin biraz.
Zekayla, zekilikle alakalı 2 film önerisi bırakıp çıkayım.
Filmler romanda anlatıldığı gibi, yapay/sonradan bi zeka kazandırılmayla alakalı aslında.
1- Limitless (2011)
2- Lucy (2014)
Videoyu beğendim, Kitap da ilgimi çekti.
Mesele herkesin her an mutluluk peşinde koşmasıyla da biraz ilgili bence.
Konu derin biraz.
Zekayla, zekilikle alakalı 2 film önerisi bırakıp çıkayım.
Filmler romanda anlatıldığı gibi, yapay/sonradan bi zeka kazandırılmayla alakalı aslında.
1- Limitless (2011)
2- Lucy (2014)
2 Filmi de izledim arşivimde olan filmler güzellerdi. İlgilendiğiniz için teşekkür ederim
Merhabalar, bugün hayatımın en önemli oyunlarından birisinin serisine başladım.Bu oyun benim hastalandığım dönemde evden dışarı çıkmadığım zamanlarda tek arkadaşım oldu, oyunda başarılardan başarılara koşan teknik direktör hayalini kurarak zamanlarımı harcadım. Bazen abarttım sabahlara kadar oynardım. Burada bu serinin sadece ilk bölümünü paylaşacağım geri kalan bölümleri forumda paylaşmayacağım. sebebi burada bu oyunla pek ilgilenen olacağını sanmıyorum ilgilenen olursa abonem olup takip edebilir. hepinize iyi seyirler dilerim.
Merhabalar. Stoğumda ki hayata karşı görüşlerim olan ve ocak ayında biraz iyi olmadığım dönemde çektiğim videoyu bugün paylaşıyorum.
Saf yanlızlık ile ilgili bir sunum yaptım.Bu saf yalnızlığı normal yalnızlık ile karıştırmayın.Saf yalnızlık denilen şey fiziken yalnız kalmaktan çok daha farklıdır. İnsan çevresinde insan kalmadığında değil anlaşılmadığı zaman yalnızdır. Hiç kimse umarım istemediği durumla karşı karşıya kalmaz. Umarım beğenirsiniz
Saf yanlızlık ile ilgili bir sunum yaptım.Bu saf yalnızlığı normal yalnızlık ile karıştırmayın.Saf yalnızlık denilen şey fiziken yalnız kalmaktan çok daha farklıdır. İnsan çevresinde insan kalmadığında değil anlaşılmadığı zaman yalnızdır. Hiç kimse umarım istemediği durumla karşı karşıya kalmaz. Umarım beğenirsiniz
@Ben_Claudius, Çok beğenerek izledim ellerine sağlık konunun neredeyse her yönüne değinmişsin.
Peki sence saf yalnızlığı seçmeye yatkınlık varmıdır ve bu kişinin karakteri ile bağlantılımıdır yoksa yaşanılan olaylar, rahatsızlıklar vb durumlar sonucu oluşan bilinçli bir tercih midir bu dünyaya küsmekmidir yada dünyanın boş arkadaşlıkların yalan olduğunu düşünüp ruhsal bir aydınlanmamıdır? Ve saf yalnızlık sizce sorunmudur yoksa insanın kendini bulup bazılarının nirvana dediği veya tasavvufun konusu olan bir arınmamıdır?
Peki sence saf yalnızlığı seçmeye yatkınlık varmıdır ve bu kişinin karakteri ile bağlantılımıdır yoksa yaşanılan olaylar, rahatsızlıklar vb durumlar sonucu oluşan bilinçli bir tercih midir bu dünyaya küsmekmidir yada dünyanın boş arkadaşlıkların yalan olduğunu düşünüp ruhsal bir aydınlanmamıdır? Ve saf yalnızlık sizce sorunmudur yoksa insanın kendini bulup bazılarının nirvana dediği veya tasavvufun konusu olan bir arınmamıdır?
Son düzenleme:
@kara duman,
öncelikle ilgi alakan için teşekkür ederim abi.
ben bazı insanların yalnızlığa meyilli olduğunu düşünüyorum. örnek annem diyebilirim, kedisiyle kitaplarıyla kore dizileriyle çok mutlu çocukluktan gelme 3 arkadaşı var haftada 1 kahve içerler ama annem evinde oturup kitap okuma veya dizi izlemeye bayılır sosyal değildir. hasta birisi değil aklı başında yastığa kafasını koyar komaz uyur. bu karakter meselesi.
kendimi düşünüyorum lise ve üniversitenin ilk 2 yılında ben de yanlız kalamama vardı. hep yaşlanırsam yalnız kalırsam diye korkardım bu yüzden hep sosyal takılırdım. rahatsızlığım gün yüzüne çıkınca bu huyum değişti daha içe dönük kendimle zaman geçirmeyi seven bir insan oldum. yalnızlığı övecek değilim insan sosyal bir canlı ancak bazen bazı şeyleri keşfetmek anlamak için kişinin kendi başına kalması gerektiğine inanıyorum tabi bunun dozunu ayarlamalı kişi. farkındalığı az olan hastaları yalnız bırakmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
gerçek hayatta sadece 1 kişi var ara ara whatsaptan mesajlaşıp ayda bir iki defada telefon görüşmesi yaptığım arkadaşım. evde ekmek ıvır zıvır olsun eşimde dışarı çıkartmaya zorlamasın herhalde hiç çıkıpta sosyalleşelim demem. bunu övünmek için demiyorum ,hani öyle bir istek hiç yok içimde. bunun sebebi nedir maalesef bende bilmiyorum belki rahatsızlık böyle yaptı belki ilaçlar belki de benim karakterim buymuş ve olgun bir yaşa gelince ortaya çıktı. ama şuna inanıyorum, heralde bütün filozoflar,bilim adamları kendi başına kalıp bir şeyler keşfettiler. doğru kullanıldığında bu yanlızlık iyi bir araç olabiliyor. tabi biz o seviyeleri göremeyiz kendimizi kurtarsak kafidir
öncelikle ilgi alakan için teşekkür ederim abi.
ben bazı insanların yalnızlığa meyilli olduğunu düşünüyorum. örnek annem diyebilirim, kedisiyle kitaplarıyla kore dizileriyle çok mutlu çocukluktan gelme 3 arkadaşı var haftada 1 kahve içerler ama annem evinde oturup kitap okuma veya dizi izlemeye bayılır sosyal değildir. hasta birisi değil aklı başında yastığa kafasını koyar komaz uyur. bu karakter meselesi.
kendimi düşünüyorum lise ve üniversitenin ilk 2 yılında ben de yanlız kalamama vardı. hep yaşlanırsam yalnız kalırsam diye korkardım bu yüzden hep sosyal takılırdım. rahatsızlığım gün yüzüne çıkınca bu huyum değişti daha içe dönük kendimle zaman geçirmeyi seven bir insan oldum. yalnızlığı övecek değilim insan sosyal bir canlı ancak bazen bazı şeyleri keşfetmek anlamak için kişinin kendi başına kalması gerektiğine inanıyorum tabi bunun dozunu ayarlamalı kişi. farkındalığı az olan hastaları yalnız bırakmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
gerçek hayatta sadece 1 kişi var ara ara whatsaptan mesajlaşıp ayda bir iki defada telefon görüşmesi yaptığım arkadaşım. evde ekmek ıvır zıvır olsun eşimde dışarı çıkartmaya zorlamasın herhalde hiç çıkıpta sosyalleşelim demem. bunu övünmek için demiyorum ,hani öyle bir istek hiç yok içimde. bunun sebebi nedir maalesef bende bilmiyorum belki rahatsızlık böyle yaptı belki ilaçlar belki de benim karakterim buymuş ve olgun bir yaşa gelince ortaya çıktı. ama şuna inanıyorum, heralde bütün filozoflar,bilim adamları kendi başına kalıp bir şeyler keşfettiler. doğru kullanıldığında bu yanlızlık iyi bir araç olabiliyor. tabi biz o seviyeleri göremeyiz kendimizi kurtarsak kafidir
@Ben_Claudius, hocam yine farkını ve tarzını belli eden güzel bir çalışmaya imza atmışsınız. Elinize sağlık...
Yaşadığım duygu durumunun "saf yalnızlık" olduğunu, bu sesli çalışma ile anladım diyebilirim. Aynen , tasvir ettiğiniz gibi çevremde insanlar olsa da "anlaşılmadığım" için saf yalnızlık yaşıyorum. Artık bu konuda daha emin oldum.
Ama şimdi kendimce içgörü ve farkındalık geliştirdim. Kendi benliğimle arkadaşlık kuruyorum. Manipülasyon maksadıyla yaklaşanları elimin tersiyle itiyorum. Çok şükür hiç kimsenin merhametine muhtaç değilim.
Lafı fazla uzatmadan bitireyim. Artık sezgilerime göre algılama yapıyorum. Psikiyatrlerin "hezeyan" diye tariflediği durumların gerçekleştiğine tanıklık ediyorum. İyi gün dostlarına ihtiyacım yok..
@Ben_Claudius, sıradaki çalışmanızı merakla bekliyorum. Elinize ve zihninize sağlık.
Yaşadığım duygu durumunun "saf yalnızlık" olduğunu, bu sesli çalışma ile anladım diyebilirim. Aynen , tasvir ettiğiniz gibi çevremde insanlar olsa da "anlaşılmadığım" için saf yalnızlık yaşıyorum. Artık bu konuda daha emin oldum.
Ama şimdi kendimce içgörü ve farkındalık geliştirdim. Kendi benliğimle arkadaşlık kuruyorum. Manipülasyon maksadıyla yaklaşanları elimin tersiyle itiyorum. Çok şükür hiç kimsenin merhametine muhtaç değilim.
Lafı fazla uzatmadan bitireyim. Artık sezgilerime göre algılama yapıyorum. Psikiyatrlerin "hezeyan" diye tariflediği durumların gerçekleştiğine tanıklık ediyorum. İyi gün dostlarına ihtiyacım yok..
@Ben_Claudius, sıradaki çalışmanızı merakla bekliyorum. Elinize ve zihninize sağlık.
@Descartes, Yorumun için teşekkürler ama şu kısımı tam anlıyamadım.
"Ama şimdi kendimce içgörü ve farkındalık geliştirdim. Kendi benliğimle arkadaşlık kuruyorum.
Burada tam olarak ne demek istediniz örneğin oğlum sürekli iç sesiyle sohbet ediyor karşılıklı, gülüyor, kavga ediyor bazen bu sizin dediğiniz kendi benliği ile arkadaşlık etmek değilmi ve buda hastalığın bir parçası değilmi?
Bende ne kadar az insan o kadar az sorun diyenlerdenim ve insanın zaman zaman kendisini dinlemesinin faydalı olduğunu düşünenlerdenim ama bu kendini dinleme ve benliğinle arkadaş olmanın sınırını tutturulamazsa dünyadan kopup ne kadarda rezil bir yer olsada dünyadan ve insanlardan tamamen uzaklaşmak bir süre sonra daha büyük sorunlara yol açmazmı özellikle ruhsal hastalığı olanlarda.
@Ben_Claudius
"Ama şimdi kendimce içgörü ve farkındalık geliştirdim. Kendi benliğimle arkadaşlık kuruyorum.
Burada tam olarak ne demek istediniz örneğin oğlum sürekli iç sesiyle sohbet ediyor karşılıklı, gülüyor, kavga ediyor bazen bu sizin dediğiniz kendi benliği ile arkadaşlık etmek değilmi ve buda hastalığın bir parçası değilmi?
Bende ne kadar az insan o kadar az sorun diyenlerdenim ve insanın zaman zaman kendisini dinlemesinin faydalı olduğunu düşünenlerdenim ama bu kendini dinleme ve benliğinle arkadaş olmanın sınırını tutturulamazsa dünyadan kopup ne kadarda rezil bir yer olsada dünyadan ve insanlardan tamamen uzaklaşmak bir süre sonra daha büyük sorunlara yol açmazmı özellikle ruhsal hastalığı olanlarda.
@Ben_Claudius
@Descartes, Hocam çok teşekkürler şımartıyorsunuz valla kendinizi dinlemeniz güzel,ben tek takılmayı seviyorum diye herkese bunu tavsiye edecek değilim kendinizi tanımanız bilmeniz güzel bir şey umarım sizi anlayacak dostlarınız da olur. biz buradayız ama yüz yüze görüştüğünüz insanların da olmasını dilerim.
@kara duman,
EDİT: şimdi aklıma geldi aslında iç sesle dost olmak iyi bir şey değil sanırım. yarın bir gün emir vermeye başladığında iç sese güvenip uygulanabilir
kendinizi dinlemeniz güzel,ben tek takılmayı seviyorum diye herkese bunu tavsiye edecek değilim kendinizi tanımanız bilmeniz güzel bir şey umarım sizi anlayacak dostlarınız da olur. biz buradayız ama yüz yüze görüştüğünüz insanların da olmasını dilerim.@kara duman,
bu şekilde yazmıştım her şey dozunda iyidir abi. oğlunuzun durumu karışıkmış benim iç sesim bana sürekli hakaret eden kötü şeyler söyleyen cinsten keşke bende iç sesimle dost olabilseydim en azından gerilmezdim sürekli. şuana kadar yazdıklarınızdan gördüğüme göre oğlunuzun yalnız kalması bence uygun değil gerçekten tamamen kopabilir gibi bir hissiyat verdi bana dedikleriniz.Allahım şifasını verir inşallah
EDİT: şimdi aklıma geldi aslında iç sesle dost olmak iyi bir şey değil sanırım. yarın bir gün emir vermeye başladığında iç sese güvenip uygulanabilir
Son düzenleme:
@kara duman, """ "Ama şimdi kendimce içgörü ve farkındalık geliştirdim. Kendi benliğimle arkadaşlık kuruyorum."""
Burada , hastalığımın ne olduğunu biliyorum; kendimi tanıyorum demek istedim. Kendimle barışığım anlamı da var. Tedavi görmeyen kişilerde de olan bir şey Oğlunuzun duyduğu halusünasyon seslerden daha farklı . Bu , sizin sorduğunuz gibi hastalığın parçası olabilir Yine de uzman doktora danışmak lazım.
@Ben_Claudius, İyi dilek ve temennileriniz için teşekkür ederim.
Burada , hastalığımın ne olduğunu biliyorum; kendimi tanıyorum demek istedim. Kendimle barışığım anlamı da var. Tedavi görmeyen kişilerde de olan bir şey Oğlunuzun duyduğu halusünasyon seslerden daha farklı . Bu , sizin sorduğunuz gibi hastalığın parçası olabilir Yine de uzman doktora danışmak lazım.
@Ben_Claudius,
İyi dilek ve temennileriniz için teşekkür ederim.
Son düzenleme:
@Ben_Claudius, Amin Allah razı olsun
Bende yalnızlığı seven bir insanım söylediklerimi eksik ifade etmiş olabilirim daha öncede yazmıştım ne kadar az insan o kadar az sorun .
Oğlumun iç sesleri ile her zaman iyi olmuyor hastalık belirtileri azaldığında olumlu konuştuklarını söylüyor ve o daha tahammül edilebilir oluyor.
Ama genelde emir veren, aşağılayan, sesler ve yoğunlaştığında onlarla tartışıyor normal bir insanla konuşur gibi en ilginci de önce ses konuşuyor gibi oğlumun ağzından sonra saniyesinde oğlum kendisi konuşuyor gibi oluyor sesle kendi ağzından yani.
EDİT: şimdi aklıma geldi aslında iç sesle dost olmak iyi bir şey değil sanırım. yarın bir gün emir vermeye başladığında iç sese güvenip uygulanabilir.
Bu tespitiniz doğru aynısını oğluma ben ve doktoru da söylüyor çünkü olumlu konuştuklarında sorun yok beni eğlendiriyorlar arkadaş oluyorlar bana diyor ama aniden emir vermeye başlıyorlar eğer onları dost ve doğru kabul ederse gerçek kabul edip emirlerini uygulayabilir ki bu çok sıkıntılı bir durum.
@Descartes, Oğlum kendi benliği, iç sesleri ve düşünceleri sese dönüştüğü ve ses olarak konuştuğu için acaba onu mu demek istediniz diye yazdım yoksa kendinle barışık olmak kendini tanımak kendine ruhsal ve zihinsel olarak yeter olmak iyi bir şey.
Doktoru biliyor bu meseleyi oda seslerin farklı olduğunu antidepresan gibi şeylerle antipsikotiğe ilave olarak destek tedavisiyle çözülebileceğini söylüyor ama antidepresanlar pisikozu alevlendiriyor işte esas sorunun pisikozla beraber duygudurum bozukluğu ve depresyon olduğunu onu tedavi edemediğimiz için başarı olmuyor diyor onun için şizoafektik bozukluk teşhisine döndü zaten.
Bende yalnızlığı seven bir insanım söylediklerimi eksik ifade etmiş olabilirim daha öncede yazmıştım ne kadar az insan o kadar az sorun .
Oğlumun iç sesleri ile her zaman iyi olmuyor hastalık belirtileri azaldığında olumlu konuştuklarını söylüyor ve o daha tahammül edilebilir oluyor.
Ama genelde emir veren, aşağılayan, sesler ve yoğunlaştığında onlarla tartışıyor normal bir insanla konuşur gibi en ilginci de önce ses konuşuyor gibi oğlumun ağzından sonra saniyesinde oğlum kendisi konuşuyor gibi oluyor sesle kendi ağzından yani.
EDİT: şimdi aklıma geldi aslında iç sesle dost olmak iyi bir şey değil sanırım. yarın bir gün emir vermeye başladığında iç sese güvenip uygulanabilir.
Bu tespitiniz doğru aynısını oğluma ben ve doktoru da söylüyor çünkü olumlu konuştuklarında sorun yok beni eğlendiriyorlar arkadaş oluyorlar bana diyor ama aniden emir vermeye başlıyorlar eğer onları dost ve doğru kabul ederse gerçek kabul edip emirlerini uygulayabilir ki bu çok sıkıntılı bir durum.
@Descartes, Oğlum kendi benliği, iç sesleri ve düşünceleri sese dönüştüğü ve ses olarak konuştuğu için acaba onu mu demek istediniz diye yazdım yoksa kendinle barışık olmak kendini tanımak kendine ruhsal ve zihinsel olarak yeter olmak iyi bir şey.
Doktoru biliyor bu meseleyi oda seslerin farklı olduğunu antidepresan gibi şeylerle antipsikotiğe ilave olarak destek tedavisiyle çözülebileceğini söylüyor ama antidepresanlar pisikozu alevlendiriyor işte esas sorunun pisikozla beraber duygudurum bozukluğu ve depresyon olduğunu onu tedavi edemediğimiz için başarı olmuyor diyor onun için şizoafektik bozukluk teşhisine döndü zaten.
@Ben_Claudius para kazanmaya başladınız mı ? youtube dan
@kara duman, Abi ilaç tavsiyesi vermek haddime değil ama klozapinle ilerleyen zamanlarda yolunuz kesişecek gibime geliyor. yan etkileri ağır ama net çözüm bir çok hasta için. inşallah bu durumun içinden en az hasarla çıkarsınız.
@Ahmet T, yok daha 4000 saat dolmadı şu aşamada doldurma gibi bir iddiam yok şöyle 2 3 yıl böyle ilerleyim emekliliğime yakın para kazanma açılsa da olur malum emekli olunca hayat zorlaşacak ek gelir olur belki. yada ne bileyim ,öyle bir duruma gelirim ki video kanal vs umrumda olmaz salar giderim ruh halime de bağlı. ama sana sözüm olsun para kazanma açılınca sana güzel bir yemek ısmarlicam
@Ahmet T, yok daha 4000 saat dolmadı şu aşamada doldurma gibi bir iddiam yok şöyle 2 3 yıl böyle ilerleyim emekliliğime yakın para kazanma açılsa da olur malum emekli olunca hayat zorlaşacak ek gelir olur belki. yada ne bileyim ,öyle bir duruma gelirim ki video kanal vs umrumda olmaz salar giderim ruh halime de bağlı. ama sana sözüm olsun para kazanma açılınca sana güzel bir yemek ısmarlicam
@Ben_Claudius, Amin Allah razı olsun.
Gidişat öyle gibi doktorlada konuştuk bir kaç ay daha deneyelim dedi invega kombinasyonunu sonra klozapin geçilecek sanırım.
Gidişat öyle gibi doktorlada konuştuk bir kaç ay daha deneyelim dedi invega kombinasyonunu sonra klozapin geçilecek sanırım.
