Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Köşe Yazım] Hastalık ve Tedavi / Zamanla yarış

alperstein

Üye
Üyelik
5 Şub 2006
Konular
15
Mesajlar
183
Reaksiyonlar
0
Amansız bir hastalığa yakalanan insanların yaşamlarını anlatan filmler seyretmişizdir. Bunlardan benim bildiğim “Lorenzo'nun yağı” filminde Adrenolökodistrofi hastalığı olan bir çocuk ve ailesinin tedavi arayışı anlatılıyordu. Bunun dışında, çoğunlukla MS (multipl skleroz) ve bu hastalıkla yaşamların nasıl altüst olduğunu anlatan filmler yapıldı. Hillary and Jackie , Duet for One, In Sickness and in Health ...

Bu tür filmlerden beni ilgilendiren, daha doğrusu benim hastalığımı anlattığı için dikkatimi çeken tek film "Losing Your Grip: A Family's Battle with ALS" adlı, 30 dakikalık bir filmdi. Bir çocuk doktoru olan Dr. Mickael M. Kannan'ın ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz*) hastalığı ile mücadelesinin son birkaç ayını gerçekçi bir bakış açısından yansıtıyordu.

Bugün, gerçek bir yaşamı konu eden yeni bir filmden söz etmek istiyorum.

SO MUCH SO FAST (www.SoMuchSoFast.com)

Yönetmenliğini Steven Ascher ve Jeanne Jordan'ın yaptığı film, A West City Films production yapımı. 2006 Mayıs ayında Amerika'da vizyona girdi.

Filmin kahramanı Stephen Heywood, 29 yaşında ALS hastalığına yakalanan genç bir mimari tasarımcı. Film, Stephen'ın ALS hastası olduğunu öğrendikten sonra ailenin bir araya gelmesi ile başlıyor. Bir yandan Stephen'ın eşi ve kardeşleri, hastalığa bağlı günlük sorunlarla boğuşrken, diğer yandan, tedavisi olmayan ALS hastalığı için bir araştırma laboratuvarı, bir internet sitesi, veritabanı oluşturma çabası ve tüm bu çalışmalar için parasal fon oluşturma başarısının öyküsü anlatılıyor filmde. Bir yanda 3-5 yıl ömür biçilen bir yaşam, eş, çocuk, diğer yanda hızla ilerleyen hastalığa bir tedavi bulma umudu ile yoğun bir çalışma başlatan iki kardeşin, hastalıkla, zamana karşı, nefes kesen yarışı.

Yürütülen çalışmanın bir parçası, internet ortamında kurulan iki site. Bunlardan ilki, ALS Therapy Development Foundation adı ile kurulmuş olan www.als.net sitesi. Kâr amaçlı olmayan bir biyoteknoloji şirketinin web adresi. Asıl amacı, kâr kaygısı olmayan bir misyon ile profesyonel teknikleri bir araya getirmek ve ALS için bir tedavi geliştirmek. Bu amaçla Stephen 'ın kardeşlerinden James Heywood, Nörolojik Bilimler Enstitüsü Teknoloji Geliştirme Bölümü’ndeki yöneticilik pozisyonunu terk edip, kardeşinin yanına geliyor. Önce onun yaşam koşullarına uygun bir ev tasarlayıp, hep birlikte inşa ediyorlar ve Boston'da aileye ait bir evin bodrumunu bir biyoteknoloji laboratuvarı olarak geliştirmeye başlıyorlar.

Diğer site ise, aynı ekibin yakın arkadaşlarından Jeff Cole'un geliştirdiği, web tabanlı bir yazılımın kullanıldığı www.patientslikeme.com sitesi. Bugün tüm dünyadan 500’den fazla ALS hastasının kayıtlı olduğu, dev bir veritabanı olarak giderek büyüyor.

ALS gibi, toplumda çok ender görülen hastalıklara “orphan disease” yani “öksüz hastalık” deniyor. Bu yüzden ilaç firmaları, bu tür hastalıkların tedavi araştırmalarına yatırım yapmayı gereksiz buluyorlar. İşte tam bu noktada yukarıda söz ettiğim misyon devreye giriyor.

Böylelikle ALS teşhisi ile başlayan Stephen'ın trajedisi, kendisi ve tüm ALS hastaları ile benzer nörolojik hastalıklar için bir umut yolculuğuna dönüşüyor.


İşte bahsettiğim dev veritabanının 35. üyesi de ben oldum.

Sevgili Stephen Heywood'u ve tüm hikayeyi bu siteye üye olduğum günden beri biliyorum.

Dostum Stephen'ı geçen hafta 39 yaşında kaybettik.

Tedavi kendisine yetişemeden ALS onu bu dünyadan aldı. Ama ardında, her ihtimali sonuna kadar zorlayan iki kardeş, dolu yaşanmış bir aşk, sevgi verebildiği ve güç aldığı bir evlat bıraktı. En önemlisi ise, çalışan ve tedavi umutları taşıyan bir laboratuvar, birçok ülkeden hastaların buluştuğu ve bilgi birikimlerini paylaştığı bir ortam bıraktı.

Teşekkürler size yürekli, inançlı dostlarım...

Kendi adıma alınacak derslerim var bu öyküde. Eminim siz okuyanlar da kişisel çıkarımlar yapacaksınız.

Hiçbir kimse, bilim adamı, kurum, ilaç firması, sizin zorluklarınızı sizden iyi bilemez.

Siz olmadan yapılacak hiçbir mücadele, sizin çaresizlik içinde büyüttüğünüz motivasyonunuzu, hırsınızı taşımaz.

İçinde bulunmadığımız hiçbir çalışma, kampanya, sivil toplum örgütü, amacını tam olarak gerçekleştiremez.

Katılım olmayan etkinliklerde hep ”bir” eksiklik olacaktır.

Artık, başkalarının bizim için bir şeyler yapmalarını beklemekten vazgeçelim. Kendi yaşamımızı sahiplenelim. Ancak o zaman yaşadığımız acılar, çaresizlikler, bir trajediyi umut yolculuğuna dönüştürür.

Kurtardığımız bireysel yaşamlar, toplumsal sağlığa dönüşsün.

Bu çok önemli misyonu gerçekleştirmek için yaşama dört elle sarılmak gereklidir.

Alper Kaya
08.12.2006

* Amiyotrofik Lateral Skleroz : Motor nöron hastalığı olarak da biliniyor. Amerika’da ünlü bir baseball oyuncusu olan Lou Gehrig de bu hastalığa yakalandığı için onun adı ile anılıyor. Toplumda Yüzbin kişide 1-2 oranında görülüyor. Vücutta istemli hareket eden kasları çalıştıran ve omurilikte ön boynuz denilen bölgede yer alan sinir hücrelerindeki işlev bozukluğu nedeniyle ortaya çıkıyor. Çalışmayan kaslar bir süre sonra atrofi oluyor, hacim kaybediyor. Bu yüzden halk arasında kas erimesi olarak anılıyor.
Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmuyor.

Nedeni bilinmeyen bu hastalık daha çok 50 yaşından sonra başlıyor ve ortalama 5-6 yıl içinde solunum ve yutma kaslarını felç ediyor ve ölümle sonlanıyor.
Hastalığın ne yazık ki bugün bilinen bir tedavisi yok. Ancak tedavi araştırmaları giderek umut vadediyor.

Ülkemizde futbolcu Sedat Balkanlı, Suna Kıraç da aynı hastalıkla mücadele ediyorlar. Dünyada, bu hastalıkla en uzun mücadele eden Stephen Hawking, 20 yaşında hastalanmıştı. Bugün 64 yaşında olan ünlü astrofizikçi bilimadamı Hawking, tek parmağını kullanarak bilgisayar ile ve konuşma sentezleyici bir program ile iletişim kurmaya devam ediyor.

Not: ALS hakkında daha detaylı bilgi almak ve sitemiz üyesi olan ALS hastalarını tanımak için lütfen buraya tıklayın.
 
Sevgili Alper abi, ALS ve benzeri "öksüz hastalıklar"ın sahiplenilebilmesinin tek yolu, sen ve senin gibi insanların bu yolda mücadele etmeleridir. Senin de dediğin gibi: Biz olmadan yapılacak hiçbir mücadele, bizim çaresizlik içinde büyüttüğümüz motivasyonumuzu, hırsımızı taşımaz.
Tıpkı Stephen Heywood gibi bakıp, bayrak yarışında kendi parkurumuzu en iyi şekilde koşmamız gerek...

Bu güzel yazı için çok çok teşekkürler.
 
alperstein' Alıntı:
ALS gibi, toplumda çok ender görülen hastalıklara “orphan disease” yani “öksüz hastalık” deniyor. Bu yüzden ilaç firmaları, bu tür hastalıkların tedavi araştırmalarına yatırım yapmayı gereksiz buluyorlar. İşte tam bu noktada yukarıda söz ettiğim misyon devreye giriyor.

Bu öksüz hastalıklar grubuna ben de giriyorum herhalde? ;)

'Kendim gibi olanlar' forumundaki bir masajımda:

Baben' Alıntı:
...

Hasta sayısı az olunca yeterli fon ayrılmıyor ve üzerine gidilmiyor. Ellerindeki imkanları daha çok görülen ve/ya daha tehlikeli hastalıklara ayırıyorlar.. Silahlanma yarışına ayırdıkları fonun % 10'unu tıbbi araştırmalara ayırsalar o bile yeter ama.. :evil:

...

E.. Tabii hastalık çok, doktor + ilaç endüstrisi az ve pahalı olunca, kaynakları akılcı kullanmak gereği devreye giriyor! Yapılan harcamanın karşılığının yerine konulup konulmayacağının tartışması da önem kazanıyor, diye düşünüyorum.

Bu "öksüz" hastalıklar da ancak, medyatik olunca itibar görüyorlar.. :evil:
 
Tüm yazılarınızı büyük bir Beyeniyle okurum Alper abi Bu Yazınızda öyle Beni Derin Düşüncelere götürdünüz. Güçlüklere Karşı Nasıl Savaşacağımızı Zorluklarla nasıl Mücadele edeceğimizi , sizden öğreniyoruz .aslında sizden öğreneceğimiz daha çook şeyler vardır .
İnşallah Nasip olurda Birgün Bir Yerlerde Karşılaşıp Tanışırız.
ALS Hastalığı ve Tedavisi ile ilgili vermiş olduğunuz Mücadelenizinn Peşini bırakmadan ,Umudunuzu Yitirmeden Yolunuzda İlerlemeniz Dileğiyle , Yüce Rabim Yar ve Yardımcınız Olsun !
 
sanırım bizde öksüz hastalıklar grubundayız ama bu öksüz hastalıkları her imkanısızlıklara karşı evlat edinmeye çalışan sizler olduğunuz sürece umarım bizlerde yakın gelecekte aile ortamına kabul edileceğizi bizde asilller listesine top 10 da aday şarkılardan biri olabileceğiz ve baben abiye şu yönde katılıyorum ne kadar medyatik isimlerde bu öksüz hastalıklara rastlanırsa ancak o kadar gündemimizde 100 de 1 de olsa bir süreliğine yer buluyor :!: ( bunun bir istek olarak algılanmasını istemem öksüz hastalığın olabildiğince az kişiyi öksüz bırakması taraftarıyım tabiki :shock: )
 
belki konuyla alakasız,bilemiyorum ama ben de engelli insanlardan her bahsedildiğinde yada engelliler her resmedildiğinde tekerlekli sandalyelilerin ön plana çıkarılmasına çok sinirlenirdim. bu ülkede tek engelli tekerlekli sandalyedekiler mi sanki diye kızardım hep bizleri unuttuklarını düşünerek. araba plakalarında, otoparkta, trafik levhalarında engellileri işaret etmek için t.sanyalyeli fotoğrafı kullanılır. burada bahsedilen öksüz hastalıklar gibi unutulmuş görürdüm kendimi.
taa ki, onun dünyasına girerek tekerlekli sandalyeli birinin aşabildiği her ortamın,biz engellilerin tümü için engelsiz olduğunu anlayana kadar...
 
Öksüz hastalıklar listesi

Yeri gelmişken listeyi ekleyeyim...Ne çok öksüz hastalık varmış :shock:


Acoustic neuroma
Actinomycetales infection
Alkaptonuria
Amyloidosis
Amyotrophic lateral sclerosis
Anaplastic large cell lymphoma
Anthrax
Aplastic anemia
Astrocytoma
Autoimmune hepatitis
B-cell lymphomas
Berger disease
Beta-Thalassemia
Birt-Hogg-Dube syndrome
Borreliosis
Burkitt's lymphoma
Cholera
Chronic granulomatous disease
Chronic lymphocytic leukemia
Creutzfeldt Jakob disease
Cushing's syndrome
Cutaneous anthrax
Cutaneous T-cell lymphoma
Cystinosis
Darier's disease
Demyelinating diseases
Dengue fever
Diphtheria
Eclampsia
Ewing's sarcoma
Fabry disease
Frontotemporal dementia
Gastrointestinal Stromal Tumors
Gaucher Disease
Gaucher disease type 3
Glioblastoma
Glioma
Graft versus host disease
Granulocytopenia
Hairy cell leukemia
Hemophilia A
Hemorrhagic fever
Hepatitis A
Hepatitis E
Hereditary deafness
Hereditary nonpolyposis colon cancer
Hermansky-Pudlak syndrome
Hirschsprung's disease
Hodgkin lymphoma, adult
Hodgkin's disease
Human T Cell Leukemia Virus 1
Huntington disease
Hutchinson Gilford Syndrome
Hyperlipoproteinemia
Incontinentia pigmenti
Kaposi sarcoma
Keratosis follicularis spinulosa decalvans
Krabbe leukodystrophy
Lambert-Eaton Myasthenic Syndrome
Lamellar ichthyosis
Laryngeal carcinoma
Leigh syndrome
Leishmaniasis
Leprosy
Leukemia, mast-cell
Leukoplakia
Lou Gehrig's disease
Lymphoma
Lymphoma, large-cell
Malaria
Malignant fibrous histiocytoma
Mantle cell lymphoma
Mast cell disease
Measles
Meningioma
Meningitis
Microsporidiosis
Multiple myeloma
Mumps
Muscular dystrophy
Myoclonus
Nasopharyngeal carcinoma
Neisseria meningitidis
Neuroblastoma
Neurofibroma
Niemann-Pick Disease
Osteogenic sarcoma
Pancreatic islet cell tumors
Parvovirus antenatal infection
Peripheral T-cell lymphoma
Pick disease of the brain
Plague
Premature aging
Progeria
Rabies
Reflex sympathetic dystrophy syndrome
Rhabdomyosarcoma 1
Rhabdomyosarcoma 2
Salivary gland cancer, adult
SARS
Schistosomiasis
Scleroderma, systemic
Scrapie
Severe combined immunodeficiency
Sezary syndrome
Sialuria, French type
Sickle cell anemia
Sipple syndrome
Sitosterolemia
Spastic paraparesis
Spinal muscular atrophy
Spinocerebellar ataxia 3
Splenomegaly
Spongiform encephalopathy
Systemic candidiasis
Tay-Sachs disease
Testicular cancer, adult
Tetanus
Thalassemia
Thyroid cancer, familial medullary
Tick-borne encephalitis
Tuberculosis
Typhoid
Typhoid fever
Vulvar cancer
West nile virus
Yellow fever
Zellweger syndrome
Zollinger-Ellison syndrome :lol: :shock: :shock:
 
ne kadar cok öksüz hastalık varmış ne yazıkkı ınsanın basına gelmedıkce de bu hastalıkların varlıgından hıcbır zaman haberı olmaz...
 
Sağlık hizmetlerinde bütçeden ayrılan pay azalırken , İlaç endüstrisi tarafından finanse edilen tıbbi araştırmalar artış gösterdikçe paradan tasarruf insandan israf durumları kaçınılmaz oluyor :(

[size=2]Listede, Tuberculosis (verem) Malaria (sıtma) Cholera (Kolera)dikkatimi çekti... Bunlar amansız hastalık olmaktan çıkmıştı diye hatırlıyorum. Neden öksüz hastalık grubuna dahil edilmişler ? [/size]
 
Sema' Alıntı:
[size=2]Listede, Tuberculosis (verem) Malaria (sıtma) Cholera (Kolera)dikkatimi çekti... Bunlar amansız hastalık olmaktan çıkmıştı diye hatırlıyorum. Neden öksüz hastalık grubuna dahil edilmişler ? [/size]
Sevgili Sema,
Bir hastalığın "Öksüz hastalık" olması için "Rare" yani seyrek görülmesi kriteri varmış. 5/10.000 Den daha az sıklıkta görülen hastalıklar bu gruba giriyormuş. Ayrıca NIH (National institute of Health) bir ilacın makul fiyatların üzerinde olması durumunda da bu ilaçlara "orphan drug" öksüz ilaç adını veriyor. İlaç endüstrisi de sürümden kazanacağı belli olan ilaç işine giriyor.
 
Sevgili alperstein, bu listede Sema gibi bana da bir hata varmış gibi geldi. Kaynak neresi acaba?

Listedeki hastalıkların bazıları için ciddi kaynaklar ayrılıyor zira. Son zamanlarda patlama yapan tüberküloz için birkaç ay önce tüm Türkiye için "doğrudan gözetimli tedavi" uygulaması başlatıldı, bunun için ciddi bir insan ve para kaynağı ayrıldı; difteri için tüm dünyada çocuklar ve gebeler sürekli aşılanıyor; A-Hepatiti, Hodgkin ve diğer lenfoma türleri, özellikle yaşlılarda kronik lenfositer lösemi hiç de nadir değil diye başlayacaktım ki sıradan baktığım listede şimdi kabakulak hastalığını görünce (Mumps) artık devam etmeyeyim. Liste bence hatalı.

Hastalıkları sık/nadir olarak ayırmak ve sık görülenlerin üzerinde çalışmak her zaman maddi temelli olmayabilir. Eğer insan ve para kaynağı sonsuz değilse bunu daha çok insanın faydalanabileceği şekilde kullanmak genellikle daha doğru olur. Karşılığında özel sektör belki daha çok kazanç sağlayacaktır ama bunu devlet yapıyorsa karşılığında daha çok insanı sağlığına kavuşturma şansı olacaktır. Pratikte ikisi de çoğu zaman aynı yere çıkıyor.

O zaman bu öksüz hastalıklar için yapılacak şey senin satırlarının arasındakilerden farklı olmayacaktır:

Artık, başkalarının bizim için bir şeyler yapmalarını beklemekten vazgeçelim. Kendi yaşamımızı sahiplenelim. Ancak o zaman yaşadığımız acılar, çaresizlikler, bir trajediyi umut yolculuğuna dönüştürür.

Bunu sadece basit bir ses yükselten örgütlenme anlamında düşünmemek gerek, yazdığın gibi aslında her alanında gerekenlerin yapılmasını sağlayan bir kuruluş olmalı. Toplumda bu hastalıkları duyurmalı, ALSTDF gibi çalışarak şirketlerden, bağışçılardan kaynak ayrılması için ön ayak olmalı, bilim adamları çalıştırarak laboratuvar/klinikler kurdurmalı, araştırmaları yaptırmalı, vs.
Çözüm için sanki en mantıklısı bu olur.

Selamlar. :)
 
Sevgili neptune,
Listedeki hastalıkları cidden iyi gözden geçirmişsin tebrikler. Konuyu araştırırken aşağıdaki linki bulmuştum ve listeyi oradan tekste çevirip topiğe koydum.
http://ott.od.nih.gov/licensing_royalties/raredisease_ovrvw.asp
Aslında bu bilgiye de google araması sonucunda
http://www.nih.gov/news/pr/dec2006/ord-11.htm
haberinden ulaşmıştım.
NIH ve WHO birbirlerinden habersiz çalışıyorlar ya da http://rarediseases.info.nih.gov/ organizasyon eksik donanımlı...
Saygılarımla
 
Üst Alt