Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İşitme Engellilere LGS sınavında uygulanması gereken...

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
673
Mesajlar
58,087
Reaksiyonlar
502
İşitme Engelliler Ve Aileleri Derneği Başkanı' Alıntı:
[size=4]Değerli dostlarımız,

İşitme Engellilerinde kendi akranları gibi LGS sınavlarına girebilmeleri için İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği olarak yeni bir çalışmaya el atmış bulunuyoruz.
Geçen hafta derneğimizden bir ekip Ankara ya giderek bir dilekçeyle başvuruda bulunmuşlar, fakat maalesef hiç de olumlu olmayan bir cevap almışlardır.
Konuyu dün Milliyet gazetesi yazarı Abbas Güçlü’ye götürdük. Ve Bugünkü Milliyet gazetesindeki köşe yazısında ele aldı. Kendilerine duyarlılığı ve ilgisinden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Aşağıda göreceğiniz dilekçeyi ikinci kere olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyoruz . Bilgilerinize arz eder, desteklerinizi bekleriz.

Viki Özromano

İşitme Engelliler Ve Aileleri Derneği Başkanı
[/size]

[size=4]İstanbul, 5.04.2005
Sayı No: 16
Konu: İşitme Engellilere LGS sınavında uygulanması gereken yöntemler

Milli Eğitim Bakanlığı
Özel Eğitim Reh. Ve Danş. Hizmetleri Gn. Müdürlüğü
İşitme Engelliler Şube Müdürlüğü’ne


İşitme engelli çocukların bir kısmı işitme engelliler özel okullarına bir kısmı da kaynaştırma okullarına devam etmektedir. Her iki okulda da diğer çocuklarla aynı müfredatı okuyan çocuklarımız normal çocuklardan daha geride kalmalarına rağmen bu sene LGS sınavına girmek istemektedirler.

Bundan 20 yıl kadar önce İşitme Engelli öğrenciler, ders programı işiten çocuklardan daha farklı bir programda eğitim aldıkları için Diplomalarına bir üst düzey eğitimden yararlanamaz ibaresi konuyordu. Bu nedenle üniversiteye gidemiyorlardı. Verilen mücadele sonunda aynı müfredat programı tüm engel gruplarına uygulanıyor. Bu uygulamadan sonra sayısı çok az da olsa işitme engelli öğrenci üniversite öğrencisi olmuştur.

LGS sınavında da üniversite sınavında olduğu gibi puanlama sistemi oluşturulursa daha az mevcudu olan bu okullarda daha iyi eğitim alacak daha başarılı olacak işitme engelli öğrenciler muhakkak olacaktır. Nasıl her normal öğrenci üniversite sınavını kazanmıyorsa, her işitme engelli ilk öğretim öğrencisi de LGS yi kazanamayacaktır. Fakat kazanabilecek yeni yeni öğrencilerin önü açılacaktır.

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği olarak sorunları birebir yaşadığımız için bizler görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz. Bakanlığımız müfredatına uygun olarak düzenlemeler yapılacağına inanıyoruz.

· LGS sınavında ek zaman konması,

· Bazı sorulardan (Ağır paragraf sorularından) muaf tutulması,

· Bazı soruların görsel olarak (resimli, karikatürize edilerek koyu renkli yazılarak sorulması)

· Sınav gözetmeninin işitme engelli çocuklarla çalışmış. Doğal sözel işitsel yöntemi ve işaret dilini kullanabilecek beceriye sahip tecrübeli öğretmenlerden seçilmesi,

· Değerlendirmenin İşitme engelli bireyi tanıyan meslek elemanlarından oluşan özel bir komisyon tarafından değerlendirilmesi,

· Değerlendirme yapılırken katsayıların farklı katsayılarla çarpılması.

Unutulmamalıdır ki sevgi, ilgi ve çalışma ile her engel aşılabilir. Önemli olan engellilerin topluma kaynaştırılması değil, toplumun engellilerle kaynaşabilmesidir.

Saygılarımızla,

İŞİTME ENGELLİLER

VE AİLELERİ DERNEĞİ[/size]
 
[size=4]
k_guclu.gif


Engellilerin eğitimi

Öylesine büyük eğitim sorunlarımız var ki, içinde boğulup gidiyoruz. Günlük eğitim problemleriyle boğuşurken, okulöncesi ve engellilerin eğitimlerine pek fırsat kalmıyor.
Oysa ülkemizde milyonlarca engelli var. Ortopedik engellilerden görmeyenlere, işitme engellilerden otistiklere kadar öylesine çok çocuğumuz ve gencimiz var ki, heba olup gidiyorlar.
Oysa onların da en iyi eğitimi almaya hakları var. Ama bunu başaramıyoruz.
İşitme engellileri temsilen dün bir grup veli ve eğitimci geldi. Anlattıkları öylesine ilginçti ki, toplum olarak utanç duydum.
20 yıl öncesine kadar, farklı bir programda eğitim aldıkları için diplomalarına, "Bir üst düzey eğitimden yararlanamaz" ibaresi konuluyormuş. Şimdi o kaldırılmış ama en iyi okullarda okuma şansları yok. Çünkü OKS, ÖSS gibi sınavlarda kendilerine yönelik bir düzenleme söz konusu değil. Herhangi bir şekilde kazansalar bile gittikleri okullarda öğrenimlerini devam ettirmeleri mümkün değil. Çünkü altyapı yok.
Görmeyenler, bu konuda büyük mücadele verdiler ve önemli kazanımlar elde ettiler. Artık en iyi üniversitelere de girebiliyor, öğrenimlerini de sürdürebiliyorlar. Aralarından milletvekili bile çıkardılar.
İşitme engelliler de tıpkı görme engellilerde olduğu gibi, kendilerine de ÖSS ve OKS'de özel bir ortam sağlanmasını, bazı sorulardan muaf tutulmalarını istiyorlar.
Örneğin görme engellilere nasıl ki şekilli sorular sorulmuyorsa, kendilerine de soyut kavramlara yönelik soruların sorulmamasını arzu ediyorlar.
Son teknolojik gelişmelerle işitme kayıpları en alt düzeye indirilebiliyor. Ama yine de 0-12 ay arasında bebeklerin işitsel davranım özelliklerine karşı çok dikkatli olmanız gerekiyor. Örneğin, sık sık kulak iltihapları yaşıyorsa, konuşmada bozukluk, ton, ritim, vurgu özellikleri yoksa, hiç konuşamıyorsa, basit kelimeleri bile yanlış söylüyorsa, seslenildiğinde fark edemiyorsa, acilen bir doktora götürmenizde yarar var.

Neler istiyorlar?
İşitme engelliler ve aileleri bir dernek çatısı altında toplanarak, daha iyi eğitim konusundaki mücadelelerine devamlılık kazandırmak istiyorlar. Ortaöğretim Kurumları Giriş Sınavı'na (OKS) yönelik olarak istekleri var. İşte onlardan bazıları:
* OKS'de ek zaman tanınması.
* Bazı sorulardan (ağır paragraf sorularından) muaf tutulması.
* Bazı soruların görsel olarak (resimli, karikatürize edilerek koyu renkli yazılarak) sorulması.
* Sınav gözetmeninin, işitme engelli çocuklarla çalışmış doğal sözel, işitsel yöntemi ve işaret dilini kullanabilecek beceriye sahip, tecrübeli öğretmenlerden seçilmesi.
* Değerlendirmenin işitme engelli bireyi tanıyan meslek elemanlarından oluşan özel bir komisyon tarafından yapılması.
* Değerlendirme yapılırken katsayıların kendi içlerinde farklı katsayı ile çarpılması.

İsteklerden bazıları makul olabilir. Ama bazıları var ki, sosyal adalet ilkesine aykırı bulunabilir. Bu yüzden oturulup enine boyuna konuşulması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı Sınavlar Dairesi yetkilileri, kendilerine bu yönde gelecek isteklerin değerlendirmeye alınabileceğini söylediler. Umarız, bu sözde kalmaz.
İşitme engellilere yönelik öğrenim kurumlarının sadece ilköğretimle sınırlı kalmaması, liselerin de açılması gerekir. Ayrıca büyüklüğüne göre her ile bir ya da birkaç okulda karma eğitim ortamı sağlanmalıdır. Örneğin, bazı derslere iki öğretmen girebilir ve öğretmenlerden birisi dersini normal yolla anlatırken, diğeri işaret diliyle anlatanları öğrencilerin dikkatine sunabilir.
Eğer çocuklarımızın geleceğine önem veriyorsak, hiçbir ayrım gözetmeksizin onlara her türlü olanağı sağlamalıyız.

aguclu@milliyet.com.tr
Milliyet Gazetesi [/size]
 
Umarım yazılanlar satırlarda kalmaz ve birilerinin çareler üretmesine vesile olur,

Umuyorum çümkü işitme engelli kız kardeşimin eğitiminin devam edemeyeceği düşüncesi bile ürkütüyor beni...Gözlemlediğim üzere normal öğrencilere oranla fazlasıyla titiz,çalışkan ve başarılı bir yapısı var.Sadece kardeşim mi?Hayır tabi ki, daha nice işitme engelli çocuklar...Sadece şartların olgunlaşmamasından ötürü gelecekleri kararırıyor.Bu olumsuz gidişe dur denilmesi için daha neler bekleniyor aceba?..
 
1986 yılında İşitme Engelliler İlkokulundan Okulundan mezun olanların, İşitme Engelliler Ortaokuluna devam edeceği ve Liseye devam etmeyeceği yönündeki düşünceleri kırdığımda; Şimdi İşitme Engellilerin Ailelerinin ve veya öğretmenlerinin uygun gördükleri durumlarda Uygun Liselere gittiklerini gördüğümde gögsüm kabarıyordu. Fen Lisesi sınavına koşulsuz girebildiğim ve kazandığımda bu tür sorunlar yoktu. LGS nerden bu tür kurallar koyduysa anlamadım. Demekki birilerinin hoşuna gitmeyen durum varmış. Abbas Güçlü ve Ona ulaşan İşitme Engelliler Ve Aileleri Derneği ve Başkanına tebrik ederim. biraz daha mücadale lütfen! 1986 da yaptığımız mücadaleyi genişletmeleri dileğimle...
 
[size=4]Yavuz Kocaömer

haber_yazar.gif


Sayın Milli Eğitim Bakanı’na mektup

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği henüz iki yıllık bir maziye sahip. İstanbul Bakırköy’de faaliyet gösteren dernek , sessizliğin sesini duyurmak , işitme engellilere hizmet için bir araya gelmiş bir avuç insan. İşitme Engellilere özel eğitim vermek için çabalayan dernek , okuma , yazma dudaktan okuma, temel beceriler, günlük hayatta kullanabilecek kavramlar gibi engellileri kendilerine yetebilmeleri için bilgilendirmek konusunda faaliyet gösteriyor.

Lise giriş sınavı
Dernek , lise giriş sınavına işitme engellilerin de belli koşullarla alınması için, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehabilitasyon ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü İşitme Engelliler Şube Müdürlüğü’ne aşağıdaki dilekçe ile başvuruyor.

‘’ İşitme engelli çocuklarımızın , normal çocuklardan daha geride kalmalarına rağmen bu sene lise giriş sınavlarına girmek istemektedirler. Bundan yirmi yıl kadar önce işitme engelli öğrenciler , işiten çocuklardan daha farklı bir programda eğitim aldıkları için , diplomalarına ‘’ Bir üst düzey eğitimden yararlanamaz ‘’ ibaresi konuyordu. Bu nedenle üniversiteye gidemiyorlardı. Verilen mücadele sonunda aynı müfredat programı tüm engel guruplarına uygulanıyor. Bu uygulamadan sonra sayısı çok az da olsa işitme engelli öğrenci üniversite öğrencisi olmuştur.

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği olarak sorunları birebir yaşadığımız için bizler görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz. Bakanlığımızın müfredatına uygun olarak düzenlemeler yapacağına inanıyoruz. Bu konuda tekliflerimiz de var. LGS sınavına ek zaman konması , bazı soruların görsel olarak sorulması, sınav gözetiminin işitme engelli çocuklarla çalışmış doğal, sözel , işitsel yöntemi ve işaret dilini kullanabilecek beceriye sahip tecrübeli öğrencilerden seçilmesi, değerlendirmenin işitme engelli bireyi tanıyan meslek elemanlarından oluşan özel bir komisyon tarafından yapılması , değerlendirme yapılırken kat sayıların farklı katsayılarla çarpılması... ‘’ gibi isteklerini de sıralamışlar.

Kim bu Recep Güney ?
Dernek üyelerinden Sema Yalçın, Cansu Şen, Mürsel Çolak ve Bakırköy Engelliler Koordinatörü görme engelli kardeşimiz Bülent Kelleci, 24 Mart’ta Ankara’ya gidiyorlar. Yukarıda adı geçen Milli Eğitim Bakanlığı İşitme Engelliler Şube Müdürü Recep Güney’le dilekçedeki konuları görüşüyorlar.

‘’ Allah onları öyle yaratmış ‘’
Görüşmelerin sonunda Recep Güney aynen şöyle diyor: ‘’ Ne diye uğraşıyorsunuz? Allah onları öyle yaratmış. Allah’ın veremediğini siz mi vereceksiniz ? 124 Murat ile Mercedes’i yarıştırmak istiyorsunuz. Bu çocukları neden lise giriş sınavlarına sokmak istediğiniz anlayamıyorum ? ‘’

İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği ile biz de buradan sayın Milli Eğitim Bakanımız ile bu müdüre soruyoruz : Batı ülkelerinde, işitme engellilerin doktor, hakim, mühendislik gibi meslekleri rahatlıkla yapabildiğini görüyoruz. Halbuki ülkemizde işitme engelliler bırakın üniversitede okumayı , liseye bile gidemediği için maalesef makinacı , çorapçı veya temizlikçi olarak çalışabilmektedir. Bizim çocuklarımız diğer ülkelerdeki çocuklardan daha az mı akıllı ? Bu çocuklar bu sene LGS sınavında uygulanacak doğru yöntemlere rağmen başarı göstermeleri bir mucize olabilir. Fakat verilecek olan bu olanak , o çocuklara şevk verecek, daha çok çalışmalarına sebep olacaktır ve bu çalışma bundan sonraki nesil için ümit kaynağı olacaktır. Kaldı ki eğitim bakanlığının ve ona bağlı bir müdürlüğün reddedici olmaktansa ön açıcı olması gerekir. Anadolu Lisesi’nin giriş sınavını kazanmış işitme engelli bir öğrenci , bizim olduğu kadar , Bakanlığımızın da onuru olacaktır.

Çocuklara ders verilmeli
Tam dört senedir bu sütunlarda ve katıldığım her panelde , ısrarla üzerinde durduğum bir konu var. Batı ülkelerinde , örneğin Almanya’da ‘’ Sen-Ben ve Diğerleri ‘’ adlı bir ders , ilkokullarda haftada bir gün verilmektedir. Bu derste öğretmen kürsüye çıkarak , engelin ne olduğunu , engelli bir insan görüldüğü zaman ne yapılması gerektiğini , engel çeşitlerini vs. anlatmaktadır. Duyduğumuza göre okullarda engelli kolları kurulacakmış. Alt yapısı olmayan bir öğrenci kolu neye hizmet edecek , kime nasıl yardımcı olacak , onu da anlamış değiliz.

Ne yapacaksınız ?
İlköğretim okullarında yukarıda bahsettiğimiz ders ile ilgili bir önlem alınır ve bu müfredat programına alınırsa , işte o zaman , bir süre sonra sizin bakanlığınızda işitme engelliler şube müdürlüğü yapan Recep Güney gibi insanlar artık ortaya çıkmaz. Recep Güney konusunda da ne yapacağınızı merakla beklemekteyiz.

Bizler bu konuları yazar , kamuoyunun takdirlerine sunarız. Ama Avrupa Birliği’ne gireceksek , böyle ayıpları yine kendimiz ortadan kaldırmalıyız. Yoksa yarın öbür gün Avrupa Birliği’ne girdiğimizde , müdür Recep Güney ve onun gibi düşünenlerin kafalarını değiştirmek için önemler almak zorunda bırakılırız. Bu da bizi üzmekten başka bir işe yaramaz. Engelliler kamuoyu , bu konudaki yaptırımlarınızı merakla beklemektedir.

TESYEV [/size]
 
Teşekkürler Yavuz Bey,ilginiz,duyarlılığınız ve sesleşinizden ötürü...Umarım birilerinin kulaklarına küpe olmuştur..Umarım gerekli mercilerce dikkate alınır ve bütün negatif işleyişi iyileştirici önlemler alınır.
 
[size=4]Yavuz Kocaömer

haber_yazar.gif


Receb Özbay’dan açıklama

11 Nisan tarihli köşemizde Milli Eğitim Bakanımıza hitaben yazdığımız yazıya Receb Özbay'dan bir açıklama geldi. ‘’ Gazetenizde çıkan MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü İşitme Engelliler Şube Müdürü ile ilgili haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Öyle ki ismim bile yanlış yazılmıştır’’.

Özür Dileriz
Bay Receb Özbay’dan soyadını yanlış yazdığımız için özür dileriz. Kendisinin soyadını İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği ile yaptığımız görüşmelerden almıştık. Bir iletişim hatası yapılmıştır.

Size mi kaldı ?
Bay Özbay açıklamasında , kendisine gelen İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği yöneticilerine ‘’ İşitme engelli öğrencilerin Anadolu Lisesi sınavlarına katılmalarında mevzuat açısından bir engel olmadığını , ancak kazanmalarının zor olabileceğini belirtmeye çalışmıştık’’ diyor.

Biz de diyoruz ki ; Receb Bey bu açıklaması ile engelli insanları peşinen başarısız gören bir kişi olduğunu kabul etmektedir. Bir sınava girecek öğrencinin kazanıp kazanamayacağını önceden nasıl bilebileceğini de açıklarsa , onu da sütunlarımızda yazarız. Madem bir takım sınavların sonuçları önceden bellidir , o zaman o sınavları yapmaya ne gerek vardır ? Size mi kaldı hangi öğrencinin sınavı kazanıp, hangisinin kazanmasının zor olduğuna karar vermek ? Bize göre böyle düşünen bir insanın , bırakın engelliler ile ilgili bir şube müdürlüğünü , Milli Eğitim Bakanlığı’nda dahi olmaması gerekir.

Söylediniz mi , söylemediniz mi ?
Bay Özbay devam ediyor: ‘’ İşitme engelli öğrencilere sınavlarda bazı kolaylıkların sağlanması yönünde istekler oldu. Biz bu isteklere karşı olumsuz bir şey söylemedik. ‘’

Şimdi biz de soruyoruz : Size atfedilen ‘’ Ne diye uğraşıyorsunuz? Allah onları öyle yaratmış. Allah’ın veremediğini siz mi vereceksiniz ? 124 Murat ile Mercedes’i yarıştırmak istiyorsunuz. Bu çocukları neden lise giriş sınavlarına sokmak istediğinizi anlayamıyorum ? ‘’ sözlerini söylediniz mi söylemediniz mi ?

Eğer söylediyseniz , işitme engellilere bir özür borcunuz vardır. Yok söylemediyseniz , o zaman isimleri yazılı bu kişiler yalan söylüyor demektir . Herhalde kimin doğru söylediğine şahitler dinlenerek yargı karar verecektir.

İşitme engelli öğrenciler ile ilgili bilgi
Receb Özbay açıklamasında ‘’ İşitme engelli öğrencilerin devam ettikleri meslek liselerinin sayısı çok fazlaydı. Üstelik kültür ve atölye derslerini veren öğretmenlerin birçoğunun bu çocukların özel ihtiyaçları konusunda eğitim formasyonları yoktu. Bu gibi sebeplerle işitme engelli öğrenciler bu meslek liselerinde başarısız duruma düşmekte ve öğrenimlerini sürdürememekteydiler. İşitme engelliler meslek liselerinin açılması ile kırsal kesimden gelen öğrencilere yatılılık imkanının yanı sıra, kültür derslerinin bu okullarda ve alanda yetişmiş veya hizmet içi eğitim görmüş öğretmenler vasıtası ile verilmesi sağlanmaktadır.’’

‘’ İşitme engelliler ilköğretim okulları ve meslek liselerinde işiten öğrencilerin devam ettiği okullarda kullanılan öğretim programları kullanılmakta olup, öğrencilerin yeterlilikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda gerekli sadeleştirme ve düzenlemeler yapılabilmektedir. İşitme engelli öğrenciler eğitim kademelerini normal öğretim programı diploması ile tamamlayarak bu sayede bir sonraki kademelere devam edebilmektedirler ’’ diye mektubunu noktalamış.

‘’ Gereğini rica ederim ‘’
Mektubunun sonunda Bay Özbay ‘’ Gereğini rica ederim ‘’ demiş. Burada biraz duralım.

Receb Bey ; Posta Gazetesi sizin şubenize bağlı şefliklerden bir tanesi olmadığı gibi , bu satırların yazarı da sizin memurunuz değildir. Dolayısıyla siz bize hiçbir şekilde bir şeyin gereğini rica edemezsiniz. Olsa olsa medeni kurallar çerçevesinde bir ricada bulunursunuz. Bilmeniz gerekir ki , bu açıklamanızı ‘’ gereğini rica ettiğiniz’’ için değil , kamuoyunu bilgilendirmek için bu sütunlara aldık. Ayrıca unutmamanız gereken bir husus , sevgide serbestlik, saygı da mecburiyet olduğu ve bu mecburiyetin de karşılıklı olduğudur.

Bundan başka mektubunuzun sonunda ‘’ Selamlarımla, saygılarımla, hayırlı işler dilerim ‘’ gibi bir cümleye de rastlayamadık. Bunun bir unutkanlıktan kaynaklandığını düşünüyoruz. Aksi halde , Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, devlet kurumlarının özel kurumlara yazdığı mektuplarda da altına , yukarıdaki nezaket cümlelerinden bir tanesine yer verildiğini de hatırlatmak isteriz.

Ayrıca Receb Bey, unutmamanız gereken bir husus da, sizin bir devlet memuru olarak, yol gösterici, kucaklayıcı, sevecen olmak zorunda olduğunuzdur. Ve yine unutmamanız gerekir ki , devletimiz maaşınızı , o sizin sözlerinizden sonra üzülen ve ağlayan insanların ödedikleri vergilerle karşılamaktadır.

TESYEV[/size]
 
İnanılmaz...ama da sinirlendim.
Recep Bey ne yapmaya çalışıyor?
Şayet Anadolu liseleri için sınava girecek olsaydım TR genelinde bir işitme engelli olarak ilk sıralara gelebileceğimi iddia etmekten çekinmiyorum.
Almancam mükemmel.Birileri bunu Recep Beyin kulağına fısıldasın.
Hadi bakalım :D
 
Amanın yaaa, ben bu son yazılanları görmemişim.
Ay yaaa görmez olaydım bu nasıl zihniyet,
biri bana bunların doğru olmadığını söylesin..

Şimdi biz de soruyoruz : Size atfedilen ‘’ Ne diye uğraşıyorsunuz? Allah onları öyle yaratmış. Allah’ın veremediğini siz mi vereceksiniz ? 124 Murat ile Mercedes’i yarıştırmak istiyorsunuz. Bu çocukları neden lise giriş sınavlarına sokmak istediğinizi anlayamıyorum ? ‘’ sözlerini söylediniz mi söylemediniz mi ?
Biri bana bi tokat atsın, uyanmalıyım......
 
"Ne diye uğraşıyorsunuz? Allah onları öyle yaratmış. Allah’ın veremediğini siz mi vereceksiniz ? 124 Murat ile Mercedes’i yarıştırmak istiyorsunuz. "
"Ağzından çıkanı kulağı duymamak" bu olsa gerek...

Sınavlar sadece ama sadece bilgi seviyesini ölçmek içindir.
 
ben işitme engelli ilkögretim okulundan mezunum. simdi normal grafik meslek lisesine gidiyorum. bu yıl lise 3'e gidecegim.1 ve 2 sınıflarda ögretmenler çok hızlı anlatıyorlar biz işitme engelliler ögrenemiyorduk.ders bitince ögretmenlere dersi soruyordum ama vakit yok deyip gidiyordu.grafik derslerini iyi ögreniyorduk ama temel dersleri iyi ögrenmiyorduk.
 
ben de 10 yaşında işitme engelli bir çoçugu olan anne olarak görüşme nasıl bitti merak ediyorum :confused: gazetede çıkan haberin Abbas Güçlü bizde çok zorlukla çekiyoruz kaynaştırma egitimi alıyor ögretmen normal müfredatı işliyor işitmeye yönelik hiçbir önlem almıyor çoçugum 4,sınıfa geçti fakat seviyesi 2, sınıf bu sene akranlarıyla arasındaki seviye daha çok açılacak ve sonra telavi edilemiyecek duruma gelecek sonu ne olacak merak ediyorum bence :Dkaynaştırma:D arada ;)kaynama ;)oluyor ögretmenlerimiz engellilere nasıl yaklaşımda bulunacağını nasıl eğitim verileceğini bilmiyor çünkü öyle bir alt yapı veya seminer verilmemiş :) bizler ne yapalım işitme okulunamı kaynaştırmaya mı gönderelim yoksa evde otursunlarmı yardımcı olursanız sevinirim şimdiye kadar nerdesiniz derseniz imkanlar şimdi el verdi okullar açılmadan cevap verirseniz çok sevinirim ona göre yol haritası izleyeceğim sevgi ve saygılarımla;););)
 
cevabınız için teşekür ederim fakat ilk okul ortamı hakkında bir bilginiz varmı öğretmenimiz emekliligi gelmiş biri ugraşmak istemiyor yapabileceğim bu diyor işin içinden sıyrılıyor notlarını yüksek veriyor hepsi beş birtane matematik 4 çoçuğum olumsuz yönde etkileniyor ben her şeyi biliyorum hissine kapılıyor yüzde 85 işitme kaybı var kulak arkası cihaz kullanıyor dijital benim çabalarımla okuyor matematikte çok geri söyleneni çok eksik harflerle yazıyor ilköğretim demişiniz fakat bu sene fen sosyal gibi dersler olacak öğretmenimiz aynı sadece sınıf geçecek çok fazla katkısı olacagını sanmıyorum ben evde neler yapabilirim çok inaççı ve kendine güveni çok fazla olan bir çocuk okumayı çalışmayı nasıl sevdirebilirim rehabilitasyon merkezlerindeki aylık 8 saatlik ders ne kadar mantıklı bilmiyorum bence devlete maddi külfet ailelere eziyet, moral mozuklugu 5 yılda bir arpa boyu anca ilerledik normal çoçuklara bile haftada iki saat yetermi bu yasayı hazırlayan uzmalara soruyorum cvp da çok merak ediyorum birde 4 sınıfda notllar sınavla belli olacak farklı öğretmenler olacak sınav soruları nasıl olmalı bilgilendirirseniz seviniri cvp için şimdiden teşekür
 
Üst Alt