Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hayat çok yorucu olmaya başladı…

Kendi mental sorunlarim yok gibi bir de mental sorunlari olan bir anneyle yasiyorum. Cocukluktan yetiskinlige kadar baba siddetine maruz kaldim. Gec cocuklukta psikotik bozukluga yakalandim. Bir kadin olarak hicbir zaman istedigim bedende olamadim. Istedigim egitimi alamadim. Bir erkek tarafindan sevilmedim. Anksiyeteyle cedellesiyorum. Ileride maddi zorluk cekecegim, bunun kaygisini da yasiyorum. Yorgun muyum? Buna yorgunluk denmez. Cile cekiyorum ben. :)
 
Hayat bende artık yorulma modunu geçti, artık bıktırma moduna geçti. İnançlı bir insanım ama yaratıcının bile benden umudunu kestiğini, hatta belki de bana çektirdiği acılarla benimle alay edip güldüğünü düşünmeye başladım. Gerçi koskoca kainati yaratan yaratıcının gözünde bir hiç bile etmemem lazım ama yaşadığım olayların absürtlüğü ve kötü durumların her seferinde azalacakmış gibi gösterip daha da artması artık insanın da gücünü aşacak bir durum gibi görünüyor. Yaratıcı bile yaratılandan umudunu kestiyse yaratılan bu saatten sonra ne yapsın?
 
@berke26,
Aynen. Allah seninle dalga geçiyor. Benimle de senelerden beri kafa buluyor. Bunun için hep isyan ederim. Çok pis isyan ederim...
Ama koca kâinatı yaratan yaratıcının gözünde bir hiç olmak konusuna katılamam. Öyle bir şey yok. Bu tür nihilistik düşüncelerden kaçınmak lazım. Her insan sonsuz değerlidir. En az Allah kadar değerlidir. Kendini hiçliğe kaptırma. Kıyaslamayı boşver. Zira saçma olur...
 
Monoton bir hayat sıkıcıdır. İster zengin, ister fakir olun, hayat renksizse çok sıkıcıdır. Evvela insanın sohbet etmekten hoşlandığı biri olmalı bence. Kendi gibi doğruları olan biri olsa en güzelidir. Öyle her gün aynı kişi ile sohbet de monotonlaşır. Haftada bir, iki haftada bir vs... Hedef sahibi olmak güzel mesela, bir şeye varmak için uğraşmak. Umut yaratmak güzel, Umut olacak şeylerle ilgilenmek... Diyet yapmak, Spor yapmak bir amaç belirleyip ona varmak.

Şunu kabul edelim ki yalnızız hepimiz. Özellikle paramız ve statümüz kadar varız (ekekler için). İnsanlardan bir şey beklememek lazım. Düşenin dostu olmaz, insanlara kızmamak lazım bunun için. Para kazanın, ya evlenin ya da sevgili edinin. Kimse elimizden tutmadan, kimsenin varlığı olmadan da kendi düşünce ve çabamızla mutlu olmayı başarmamız lazım.

Çocukları olanların dahil aslında pek kimsesi yoktur insanın. İnsan evvela kendini düşünmeli ve kimseye zararı olmamalı. Arkadaşın, dostun, akraban, eşin ve çocukların bir gün gidebilir. Düştüğünde, gitme ihtimallerinin yüksek olduğunu kabul etmeli inssan. Önce kendine bakmalı, önce geleceğini düşünmeli. Bunlara zarar gelmiyorsa insan sevdiklerine de verebilmeli hayatını.
 
@Tenê, Şu anda hayatımdaki 3. buhran dönemimi yaşıyorum. Buhran dönemlerim genelde ağır olaylar yaşadıktan sonra gerçekleşiyor. Bu dönemlerimde maalesef yanımda bana destek olacak kimse olmuyor. Kadın olsaydım herkes derdime derman olmak için peşimde pervane gibi dolaşırdı. Ben ise 3-5 kişiye bile razıyım ama bu kadar insanın bile bana fazla olduğunu kabul ettim.

Neyse ki bu seferki buhran dönemim diğer ikisine göre hafif geçiyor gibi. Çünkü atandım ve şu anda memur olarak çalışıyorum. Diğer dönemlerimin aksine her gün kafamı meşgul edebileceğim şeyler fazla ve çevremde sürekli insanlarla etkileşim halindeyim. Eğer bu faktörler olmasaydı muhtemelen diğer iki dönem gibi günlerimi yatak döşek uzanarak geçirirdim.

Ama yine de bu dönemde fazla iyi niyetli olduğum için kendi hayat kalitemden ödün verdiğimi öğrendim. İnsanlar beni sevsin diye hep kendimden ödün verdim ama bu durum hepsinin benden kaçmasına yol açtı. Bünyem buna fazla alışık olmasa da artık bencil olmaya çalışacağım. Önce kendimi, ondan sonra sevdiklerimi düşüneceğim. Diğer insanları zaten umursamamaya çalışacağım ama kendi hayat kalitemden ödün vermemek için sevdiklerimden bile ödün vereceğim. Çünkü insanların hak ettiği tek şey bu.
 
@berke26, Yalnızız, insanlar bizi çıkarı kadar sever. O "biz" aslında herkestir. Ben birinin sohbetini severim, çocukluktan beri de tanırım. Sadece onun kusuruna bakmam, bana zararı olmadıkça. Kötü zamanımda o da yoktu. On yıllarca her şeyine koştuğum ailem de yoktu. İyilik yaptığım akraba ve arkadaşlar da yoktu. İnat ettim, çabaladım, hala da çabalıyorum ama daha iyi duruma geldim.

Şunu anladım, çocuklarım da eşim de aslında onlara yaradığım sürece seveceklerdir beni. Düşündüm de aslında doğal da. İnsan faydalandığı şeyi sever. Ailemdir fedakarlık edeceğim elbette. Onlar için iyi olanı yapacağım ama kesinlikle insan doğasının bencil yönü ile yüzleşmiş biri olarak bu gerçeği bilerek yaşayacağım.

En azından çocuklarımı geleneksel büyütmem, kendi ayakları üzerinde durmaları gerektiği gerçeğiyle büyütürüm vs. Ego pompalamak, hakketmediği mutluluğu vermek ve güçsüz yetiştirmek onlara da bana da kötülük olacaktır. Kendim için bunları aşmışım, doğal olarak çocuklar için düşünüyorum dünyayı.
 
Üst Alt