Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliler üzerine...

sankha

Üye
Üyelik
26 Ara 2004
Konular
5
Mesajlar
86
Reaksiyonlar
0
aslen fiziksel ya da zihnen engelli olmak manasına gelse de ben o manasıyla ilgilenmemekteyim! özürlü die çevremizde adlandırdığımız insanlar bilimsel olarak iq sevieleri yeterli olsa dahi, inatla beyinlerini kullanmayı reddeden kişilerdir!

tanrının ciddi anlamda sabır sınavına tabii tuttuğu insanlar...

engelli'lerin de kendine yakıştırdığı bir sıfat. tek tanrılı dinlerle de alakası olabilir bu kelimenin kökünE, bakmak lazım. sakat bile bundan daha iyi vallahi.
anlam olarak bu özelliğe sahip kişinin yeteneğinin dışında kalan konularda ya da hata yaptığı durumlarda, normal bir insanın başarabileceği ancak kendisinin başaramayacağı bir eylem karşısında suçlanamayacağı, sorumlu tutulamayacağı, bir özüre sahip olduğu gerçeğine gönderme yapan söz öbeği, son derece iticidir o ayrı.

engelli insanlara verdiğimz kötü bir ad; kime, ne özür borçları vardır, nasıl özürlü sıfatını almışlardır bu insanlar çok merak ediyorum doğrusu..
 
başlık

başlığıı yalnış yazmışımm
uçtum okuyunca
 
SAKAT değilim, asıl sakatlık insanların beyinlerinde (ama farkında değiller)
ÖZÜRLÜ değilim, özür dileyecek, özür dilememi gerektirecek bir şey yapmıyorum.
ENGELLİ değilim, engel koyanlar , engelli diyenler o sıfatı hak ediyor.
Bu sıfatların hiç birini hak etmiyoruz.
 
Tırtıl arızalar tamir edilmek içindir biliyorsun di mi :) biraz tamire mi ihtiyacımız var acaba ,tabii bu tamir öyle bildiğimiz tamirlerden olmamalı :) mesela ben kendimi kaplumbağaya benzetiyorsam bil ki kalın kabuklarım vardır ve o kabuklardan kurtulmak için tamir edilmeliyim,etmeliyim.

hangi sıfatların verildiği de o kadar önemli değil , önemli olan o sıfatlara yüklediğimiz anlamdır ve asıl arızada buradan kaynaklanmaktadır. tamire de ilk o sıfatları taşıyan insanlara toplum tarafından nasıl bakıldığı (ve kendimizin nasıl baktığı) ile başlanmalı.

o sıfatlar önüme bir duvar çekti ve kalın kabuklarımın oluşmasına sebep oldu. böylece ne oldu? çocuklukta içine kapanık ve özgüveni olmayan biri olarak büyüdüm. sonra sonra insan büyüdükçe onları bir köşeye atıyor ama sadece köşeye. bir gün geliyor ve o kalın kabuklarını sakladığın köşeden tekrar geri alıyorsun. ama bu sefer kendi kabuğuna çekilmek için değil , daha başka başka nedenler için :) anlayacağın tamamen atamıyorsun. "içimdeki kaplumbağa siz gidin artık size ihtiyacım yok" diyemiyorsun :))

yazdıklarımdan da anlayacağın üzere asıl arızalı olan da benim beynim :)) herşeyin bir tamiri, tedavisi vardır ama beynimizin asla...
 
:? :shock: :wink: :roll:

istersen otur meydan larousse yaz. :) ısrar ediyorum.. [size=7]bu beden arızalı.[/size]

hatta bendeki durumda, beyin de arızalı, çünkü bedeni doğru dürüst kontrol edemiyor.

nasıl ki şu bilgisayarın faresi veya klavyesi arızalanınca bilgisayarı kontrol edemiyorsak.... ne kadar birikimli ve bilgili de olsak "teknik" olarak arızalıyız.

neden dört bucak kaçıyorsun ki gerçeklerden?

işini zorlaştırma. :)
 
Literaturde birçok tanımı var ama...

Literaturde birçok tanımı var ama; halk içinde birazdaha yumuşak bir nida ile nitelendirilen ENGELLİ kavramıda tam olarak bizi/bizleri tarif etmiyor. Bu yazıyı yazabiliyor/okuyabiliyorsanız pek de engellenmiş sayılmazsınız herhalde...
 
Böyle düşünmemin gerçeklerden kaçmakla hiçbir ilgisi yok. Gerçeklerden kaçma gibi bir durum söz konusu olsaydı çekilmez biri olunurdu ki bunu da kimse kabullenemez.Ama bir yerde haklısın. Bilgisayarın faresi olmayınca klavyeden bilgisayarı kontrol edebiliyoruz ama klavye olmayınca fare ile kısıtlı olarak kontrol edebiliyoruz, Ama her ikisi birden olmayınca da hiç kontrol edemiyoruz. Orada kesinlikle sana katılıyorum.

Önemli olan fare olmayınca klavyeden, klavye olmayınca da fare ile ne kadar kontrol edebildiğimizdir bilgisayarı. Benim asıl anlatmak istediğimi oturanboğa çok güzel özetlemiş bence.
Çok büyük bir çoğunluğa, cesaret vermedi, kabullenme verdi; aşma gücü vermedi, örtme sabrı verdi.
Öğrendiklerim değil, öğretilenler sakatladı beni ©TIRTIL
senin bu sözünde bunu açıklamıyor mu?

Umarım anlatabildim bu sefer. Görüyorsun benim beynimin bir tamire ihtiyacı var :)
 
ben de tırtıl'a katılıyorum. Engelliyiz işte kardeşim. Tipi fazla zorlamamak lazım. Buysa bu... böyleyse böyle.... Önemli olan yılmamak ve mücadeleden vazgeçmemek. Kolay birşey değil ama yapacak başka bir şey de yok.
 
Şunu da ekleyeyim böylece bu konu da kapanmış olur. İlkokul birinci sınıfa yazılırken sırf engelliyim diye okulun müdürü beni okula yazdırmamakta diretmişti. Okulun yakın olması sebebiyle de bizde o okulda diretmiştik.
O müdürün okula yazdırmama Nedeni de diğer çocuklarla uyum sorunu yaşayacağıma yönelik olmalı oysa ben yaşıtlarımla hiç sorun yaşamadım.arkadaşlarım ne oynuyorsa bende gayet rahattım oyunlarda olsun , başka konularda olsun. Hep yetişkinlerin sorularına maruz kalmıştım. Okul yollarında da yürüyerek gidip geldiğim için “Vah yavrum ne kadar güzel!”, “neden oldu” ,”niçin böyle” soruları ile çok sık karşılaşıyordum. Oysa yaşıtlarım diyebileceğim arkadaşlarımdan hiç böyle sorular almadım.

Dün “ben robot” adlı filmi izledim. Robotlar insanlara hizmet etmek için yaratılmışlardı ve bir kaza anında yaşama şansı en yüksek kişinin hayatını kurtarmaya görevlendirilmişlerdi. Kaza oluyor ve iki araba da suyun derinliklerine gömülüyor. Bir arabada 13-14 yaşlarında bir kız diğer arabada da bir adam var. adamın yaşama şansı kıza göre daha yüksek olduğu için robot adamı alıyor. Kızın yaşama şansı sadece %11 idi. Kurtarılan Adam şunu söyledi. “Kız birinin yavrusuydu ve robot değil de bir insan olsaydı kurtaran kişi ilk kızı kurtarırdı. Çünkü bir anne baba için %11 de olsa büyük bir şans idi. Ama kızı değil de beni kurtarmayı seçti robot.”

Şimdi o müdürün de insanı duyguları olsaydı okula alınmam için o kadar sorun çıkarmazdı diye düşünüyorum. Filmde ki o robottan bir farkı yok bence. Şimdi engelli olan ben miyim yoksa önüme kocaman bir engel koyan okul müdürümü? Üstelik şehrin içinde, şehir merkezinde olan okullardan biri…
 
slm

harikasınız arkadaşlar söyleyin hadi nedir
ilelede bir sıfat olacaksa siz söyleyin insanlar nasıl nitelendirsin yada b
izler bize bu kavramlar yakıştırılıyor ya biz plması gerktiği gibiysek farklı olan onlarsa boş verin takılmayın böyle sıfatlara
yolda kızım sana ne oldu vah deyince yaradanım beni böyle yaratmış diyorum aptal aptal bakıyor kalıyor yapacak bişey yok
birileri farklı ama bu fark zihinlerde bednlerde değil
 
Üst Alt