Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelliler insanlar için ibret olsun diye mi engelli hale getirildiler? [Tartışma]

  • Konbuyu başlatan horabali
  • Başlangıç tarihi
kimsenin inancını sorgulamak veya ona 'hadi bizim yolumuza gel' demek doğru değil tabiki.. bu söyleyeceklerimi de kimsenin sözüne karşılık yazmıyorum sadece kendi fikirlerim olduğu için ben de paylaşmak istiyorum.. Allah hadi bu da diğerlerine ibret olsun bunu da böyle yaratayım diye mi düşünücek.? yani ibret almak istersek herkesten,her şeyden hatta ufacık böceklerden bile ibret alabiliriz.. birisinin engelini gösterirler bak bak derler,bir diğerini kendi yanlışı dolayısıyla kötü bi kocaya düşmüştür anneler kızlarına aman aman siz de aptallık etmeyin de onun gibi olmayın.. falan filan daha bir sürü şekilde bir sürü insana ders alma konusunda örnekler verilebilir.. bazen görmesek de biliriz bi şeyleri.. GÖRMEK bizim basitçe anladığımız şekilde gözle görmek değildir sadece.. bizim aklımız daha fazlasına eremiyo.. görmek,gözle görmek midir sadece bi düşünmek lazım.. yan tarafta bi düğün olsun.. gözlerinizi kapatın hem de hiç açmayın..'aa yan tarafta da düğün varmış.' demez misiniz.? peki gözünüzle gördüğünüz için mi orda düğün olduğunu bilirsiniz.? hayır.. yani ibretlik diyosak etrafımıza bi bakalım ya.. otlar,böcekler,burnumuz,kulağımız,inekler.. hepsi ama hepsi Allahın varlığının bir ibreti aslında..
 
ben yıllarca dialize girdim konuyu uzatmıcam nakil olunca altı ay maske taktım bağışıklık sistemini çökertici ilaçlar kolandığımdan o odönem böbrek atmasın diye neyse maske takarken şunları gördüm bazı insanların beni maske takılı görünce bakışları buruk bükmelerini gördüm altı ay şöyle bir analiz yaptım çünkü mutlu olduğumdan çok iyi analiz yaptım yoksa anlayamazdım burun bükenler yanımdan kaçanlar çok basit insalar ve boş insanlar olarak gçrdüm diğer insanların çoğu yüzde 80 böyle bakmıyordu çok şaşırdım inanınki çoğu insan sizin bu durumunuz la ilgilenmiyor bile eminim ama sağlam olupta kendini yetiştiremiyen kişiler bunu yapıyor hiç kimse engeli varmış kusura bakmayın normal insan görmüş gibi umrunda bile değil evet kader diye bişey var hayat bir tiyatro sahnesi herkez bir rol verilmiş onu oynuyor kim senin rolunü oynaya bilirki herkezin bir misyonu var bu hayatta eğer eğer misyonumuz keyifsizse bunu değiştire biliriz düşünün eğer sen mutluysan eğer hayata keyif alıyorsan sağlam olup herşeyi olanla mutlu biriyle aynısın sağlam olupta mutlu olamayanlar bizleri görüm mutlu olmaya çalışıyor zavalılar hepinizi çok seviyorum
 
Sınanmak-Sınav Dünyası

Arkadaşlar Allah bizi sınıyor bunun için özürlerimiz var eğer Allah'a başkaldırmazsak belkide Allah bizi doğruca cennetine koyacak ama tersini yaparsak bizim için iyi olmaz insanın bazen elinde olmuyor isyan eder gibi oluyor ama Allah'ın bunları bağışlayacağını ummaktan başka çıkar yolum yok inşallah manevi kusurlarımızı bağışlar Allahım.
 
bu konuya elbette bir cevap daha yazacağım... ama öncesinde sevgili Yılmaz Erdoğan'ın sesinden dinlediğim şu şiirin sözlerini paylaşmak istiyorum......

Uyandım, seni düşündüm...
Birden bire duvar, birden bire gece yarısı...
Sonra devriye parolası...
Ve rüzgar... ve birden bire kalp ağrısı...

Uyandım, seni düşündüm...
Ey Yar, ey göğsümün sol yarısı...
Su bulanınca, meydanlarda sesin yırtılınca,
Hiç dostun kalmayınca,
Sarsılmış bir ömrün basamaklarından görüşüme gel ne olur...
İyimser bir gül açsın dudaklarında...

Dert etme iyiyim ben...
Ara sıra Mahşer, ara sıra yaşama hırsı...
Sonra mazgal altı zulası...
Ve mektuplar... ve ara sıra hasret belası...

Ey Yar... ey hüznümün tütün sarısı...
Kan bulaşınca, yangınlarda yüzün harlaşınca, saçların tutuşunca,
Zorlanmış bir hükmün tutanaklarından görüşüme gel ne olur...
İyimser bir gül açsın yanaklarımda...


.....istiyorum ki bir duygu insanın iç dünyasındaki fırtınaları anlasın o hariçten gazel okuyanlar... anlasınlar ki İslamiyetin skolastik dönemi nasılda yıkıp geçtiğini daha iyi kavrasınlar... tüm korkutmalara ve yıldırmalara rağmen, tüm zorluklara ve çekilen acılara rağmen özgür düşüncenin her zaman galip geleceğini anlasınlar... ve biraz daha düşünmeye zorlasınlar o güzel inanç dünyalarını... neden ilk emrin "İNAN" değilde "OKU" olduğunun... orada yazdığım "saklanmak" tabiri ise her kesimin anlayabileceği seviyenin çok üstünde bir ifadedir, kabul ediyorum... sizden bunu anlayabilmenizi de beklemek sizlere haksızlık olurdu zaten... ve o yuhhh çekenlere sesleniyorum... ben sizin gibi Allah'tan korkmuyorum... çünkü ben "O"nu çok seviyorum... bana layık gördüğü bu hayat için "O"na asla isyan etmedim... serzenişlerim olabilir ve bunlarda gayet doğal şeylerdir... bununda sonuçları sadece beni ilgilendirir... ayrıca birisinden korktuğun için sana verilecek mükafatların ne önemi var ki? kaldı ki bu garip insanoğlunun ne bir mükafat ne de bir beklentisi var... altından nehirlerin aktığı o güzelim cennet sizlerin olsun... sadece bir sözü duymaya ihtiyacım var... o da ahirette bana benden razı gelindiğinin söylenmesi... bu bana yetecektir... eğer cehennemse yerim hiç önemli değil... yeter ki Allah'ın rızasını kazanabilmiş olayım... olayım ki iyimser bir gül açsın yanaklarımda...
 
Admin'e;
Bu forumdaki yazılarımın silinmesi istiyorum. Anladım ki allah bizim belamızı başkaları ibret alsın diye vermiş. Ve tanrıda mutsuzluklar üzerine mutluluk inşaa edebiliyormuş. Ve giderken bir şarkı, şiirde benden; "Ali Babanın bir çiftliği var, çiftliğinde öküzleri/inekleri/sincapları/selentereleri/kınalı kuzuları/kurbağaları/hödükleri/bödükleri varmış.varmış...
 
önce şu ibret kelimesini irdelemek; derinlemesine irdelemek; yani, neye ibret ile bakılması/alınması gerektiğini iyi anlamak gerekir. şahsen ibret alınması gereken durum; kişilerin bedenî ve sıhhî zaaf veya eksikliğinden kaynaklanan durum değil; ki, bu zaaf veya eksiklik, azimli olan kişi tarafından, bir şekilde telâfi edilir (bununla ilgili birçok örnek kişiler mevcut); kişinin ahlâk, davranış, inanç vs. melekelerinin ârız, nakıs, nakise olması durumlarıdır.

ortopedik protezler, göz protezi, işitme cihazı, diyaliz makinesi, insülin iğnesi, tekerlekli sandalye hatta akülü araba, baston, beyaz baston, kolostomi torbası, platin, kalp pili, böbrek nakli; cihazlar, aparatlar, tedaviler vs. hepsi telâfi yönünde bir nebze de olsa, zaaf ve eksikliğe çare olur...

ama gel gör ki, danga... (afedersiniz, söz meclisten dışarı) birinin danga...lığının protezi, aparatı, cihazı, tedavisi yok. bu gibi kişilere yönelen bakışlar, cüzzamlıya olan bakışlardan daha ağır, daha kem, daha hordur.

aynı paralellikte, inancı olmayan veya inancı "diğeri" olan kişi veya kişilere olan bakış açısı da, hiç hoş değildir. herkes kendi inancı doğrultusunda, inançsız veya diğer inançlı olan kişi ve kişilere kem, hor bakmanın yanı sıra, inandığı tarafından da cezalandırılacağını düşünür/bilir/inanır.. çift taraftan kıskaç altına alınılır..

yalancı, iftiracı, gıybetçi, yada hırsız, dolandırıcı, üçkâğıtçı veya kumarbaz, hilebaz, gammaz vs. olan kişilere toplum tarafından/içinde ne îtibar edilir ne can, mal, nâmus güvenilir.. asıl acziyetlik bunlardadır.

uzadıkça uzar mevzuu.

arkadaşlar, biz engelliyiz, ömür boyu da engelli kalacağız.. "şükrolsun ki, tekerlekli sandalyeye mahkûm değilim!" demiyorum; "binlerce kerre hamdolsun ki danga..., yalancı/dolancı, hırsız/arsız, dinsiz/mimsiz.. değilim!" diyorum, iftiharla; gönül rahatlığımla..

vesselâm!
 
kaldigim yerden devam etmek, cevap hakkimi kullanmak istiom :)...

Yeryüzünde varlıkların özelliklerini anlamak için zıtlıklardan istifade edilir.Sıcak kavramı olmasa soğuk sözcüğünün anlamı olmaz.Hergün gece olsa gündüz sözcüğü manasız olacaktır.

Her insan noksansız bir bedene sahip olsa,o vakit "engel" kelimesi olur muydu?

(...) Sen istemesende,kabul etmesende,"sağlıklı bedene sahip olan bir insan" sokakta gördüğü "engelli bir insanla" iç dünyasında empati kuracaktır.Bunu yapması için illa bir dine sahip olmasıda gerekmez,çünkü zıtlıkların farkında olmak için illa inanç olması gerekli değildir.
[FONT=Verdana][SIZE=2]konumuz zitliklarin farkina varmak miydi ki, gece ile gündüz, soguk ile sicaktan bahsediosun bana, karakaya?... yani bahsettigin empati, bana bakan kishinin benim sakatligimin ve kendi saglamliginin farkina varmasindan ibaret miydi?... "KIYMET" falan diodun hane?? :)... siyah ile beyaz birbirinin ziddi ama biri digerinden degerli mi?... cinsiyet acisindan kadin ve erkegin bedenleri birbirinin ziddi ama birini öve öve göklere cikarip digerini yere yere yerin dibine mi batirmaliyim?... sarishin bi insana baktigimda shükür secdesi mi yapmaliyim esmerim diye? :)...[/SIZE][/FONT]

[FONT=Verdana][SIZE=2]ne sakat bedeni görerek saglam bedenin ne de saglam bedeni görerek sakat bedenin farkina varilmasina karshi ciktigim falan yok ki benim... bu gayet dogal... sakatligim fark edilmesin de demiom, aksine, sakatligimla birlikte var olabilmek istiom shu toplumda... ama saglamlik habire göklere cikartilip sakatlik habire yerin dibine batirildigi sürece bu varligim zorlash(tiril)ior... cünkü engelliligim, herkesi ilgilendiren toplumsal bi mesele olarak ele alinmasi gerekirken sadece benim ve doktorlarin (ya da tanrinin) arasinda kalan tibbi (ya da mistik) bi mesele olmaktan cikamior bi türlü... e, [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]toplumsal yasham da yerin dibine batirilan sakatlik üzerine degil, göklere cikartilan o cok kiymetli saglamlik üzerine kuruluyor "doal olarak"...[/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]bu da bircok kishinin ishine gelior tabe... [/SIZE][/FONT]

[FONT=Verdana][SIZE=2]teori ile pratigin arasindaki karshilikli ilishki hakkinda senin kadar karamsar degilim ben... bu yüzden de dünyanin en dogal sheyiymish gibi ibret modeli, shükür pinari olmayi benimseyerek birilerinin ekmegine yaglar ballar sürmekten uzak durmayi önemsiorum... teoride "mükemmel" bedeni göklere cikartarak sakat bedeni yerlere batiriken, pratikte olushturabilecegimizi düshündügün engelli olma empatisinin, gittigimiz heryerde "vah vah, tüh tüh" sözcüklerini toplamaktan bashka bir ishe yariabiliceni düshünüomusun sahiden? :)... düshündügün empatinin nasi bishi olduguyla ilgili soruma tatmin olabilicem bi cevap alamadim hala senden :)... ayrica, konuyu dini inanclara baglayan ben degil, sen ve senin gibi düshünen diger arkadashlarsiniz... hic boshuna üstüme atmaya uurashma :p:p:p...[/SIZE][/FONT]

[FONT=Verdana][SIZE=2]ama ille de dini acidan da bakmami istiosan, dinler bedenlere degil, ruhlara hitap eder... mükemmel beden diye bishi de asla olamaz dinler acisindan... dini inanclara göre mükemmel olan tek bir beden vardir, o da tanrinin "bedenidir", öyle ki, her an her yerde olabilicek, her an hersheyi yapabilicek, kendisi dishinda hic kimse tarafindan kavranamicak kadar mükemmeldir =)... bizim saglamlik, sakatlik diye büyüttügümüz olaylar, o mükemmelliyetin yaninda sifirdir, ayni "zavalliliktadir", hic bi fark yoktur aralarinda :)... dolayisiyla, sevgili karakaya, "Mükemmel beden vardır,çünkü mükemmel olmayan beden olduğu için" cümlesini sirf insan bedenleri icin kullanirsan tanriya hakaret eder, cehennemde cayir cayir yanarsin, karishmam walla :p [SIZE=1](shaka yapiom, kizma lütfen, azicik daha komik olmaya calishiym dedim sadece :p)[/SIZE]...[/SIZE][/FONT]

Doğu-batı temsili hakkındaki felsefeniz süperdi,dönmeye devam edersek nasılsa başladığımız noktadayız ha :)

[FONT=Verdana][SIZE=2]daire cizmeyi o kadar kücümseme, karakaya :)... ömür boyu ayni noktada durup bozuk plak gibi, "orasi batidir, orasi batidir, orasi batidir" diye tekrar etmekten iyidir en azindan :p... dönüp dolaship ayni noktaya gelirsin belki amaa, "batiya" bi de batidan bakip "dogu" olarak görme firsatini yakalamakla da kalmaz, daha bissürü bissürü tecrübeler edinirsin yolunda... toplaya toplaya dönersin "ayni" noktana :)... o nokta belki aynidir ama dönüshüme ugramish olan sen, ona baktiginda - aaaaa! bi de ne göresin!!! :eek: - meger ne degishik bishimish tanidigini sandigin o nokta!... heyecana kapilip tekrar düshersin yola, bi daha dönersin... duramassin artik yerinde... bi daha, bi daha :):p... [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]biraz daha devam edersem celaleddin rumi'nin dervishleri "gibi" hissedicem kendimi :p... [/SIZE][/FONT]


[FONT=Verdana][SIZE=2]sevgiler, selamlar :)...[/SIZE][/FONT]




[FONT=Verdana][SIZE=1]@makri;[/SIZE][/FONT]
[FONT=Verdana][SIZE=1]:) bu bashligin önemini diledigin kadar dalgaya alabilirsin... ama ben, detaylara gizlenen sheytanlarin, ulu orta cirit atan sheytanlardan cok daha tehlikeli olabiliceni düshündügüm icin önemsemeye devam edicem :)...[/SIZE][/FONT]
 
diyalektik... :)

"el-Eşyau tenkeşifu bi-ezdadiha" , mealen; "şeyler zıddıyla açığa çıkar"

kuantum fiziğinin temelinde herşeyin bir "anti" si olduğu gibi bir hikaye anlatılır :) Bilim kutunun içindeki Schrödinger'in kedisinin sağ yada ölü olmasına anlam vermekle uğraşa dursun, din'in kutunun dışına "da" işaret ettiğini unutmamalı.

Mesele engel ise ve engellinin, engelli olmayana ibreti meselesiyse bilim her ikisininde birbiri sayesinde anlamlandığını söyler... Adına ibret yada her ne derseniz deyin, biri olmadan diğeri olamaz... pekala şunu söylemek bilimsel açıdan hiçte yanlış değildir; engelsizler engelsiz oluşlarını engellilere borçludurlar. ve engelsiz oluşlarını anlayabilmek için onlara ibretle bakmaları yadırganmamalıdır. :)

benim bildiğim şudur;
bütün zıdlar "O"nda birleşir,
gerisi laf-ı güzaf...
 
Ibretlikmiyiz

Değerli arkadaşım sizi hangi sebepler düşünceler bu başlığı açmaya sebep oldu bilmiyorum ama benim için doğru bir yorum değil
Doğustan dünyaya engelli gelen insanları Yüce ALLAH gelecekte kötü ve haırsız olacağız diyemi bize bunu taktir etti.
Birde yazdığınız yorumun tersini düşünün .
Yaratılan tüm insanların çeşitli imtihanları vardır muhakkak bizimde imtihanımız sağlığımız

Nasıl olurda buna ibretlik bir durum'mu diye düşünebiliriz Bizi yaradan ALLAH bizi böyle güzel görmüş ben bu kullarımı bu şekilde görmek istiyorum diye buyurmuş bizim bunun harici düşünmemiz bence pek hayırlı doğru değildir.
 
ALLAH sevdiği kullarını sabır sınavından geçirirmiş.bizlerde bu sınavı isyan etmeden başarıyla geçenlerden oluruz inş..çektiklerimiz günahlarımıza kefaret olur inş.
 
Ne alaka ki ben hastalığımı öğrendiğim zaman 14-15 yaşındaydım o yaşlarda ne yapmış olabilirim ki Allah bana hakkettin deyip versin hadi beni boşver yeni doğan bebek bile hasta olabiliyo o ne yapmış olabilir ki ha belki ailesinin yaptıklarını çekiyo muhabbeti denilebilir ama o da çok saçma bebeğin suçu ne benim suçum ne neden engelliyiz tabi ki bilemem buna yorum yapmak çok saçma olur hayat her şeyiyle güzel deyip yola devam etmek gerekir engelli de olsa herhangi bi engeli olmasa da insan daima mutsuz olabilecek bir şey bulabiliyo zaten.. bırak göstersinler bizi ne olabilir ki hani haline şükret bak bu da olabilirdi diye gösteriyolardır sanırım bilemiyorum Allah herkese acil şifalar versin ama öyle de olsa böyle de olsa ölceksin zaten sen yada ben yada diğerleri takma bu kadar kafana engelli olmasa bile millet gösterip de yorum yapabiliyo bak şuna şurası nebiçim çap uzun kısa bodur vs. diye insanların ağzı torba değil ki büzesin..Herkes her şeyi konuşur sağlıklı da olsan hastalıklı da olsan..Millet ne der ne düşünür diye yaşanmaz sen hayatına bak bırak onlar da ne derse desin..Sen hayatın boyunca hastalığını düşünüyosun onlar da 2 dk kadar kendince (oldukça gereksiz) 3-5 cümle söylüyo sen hayatın boyunca söylerken onların 2 dk söylediği kocaman bi hiç kalır..Önemli olan senin ne düşündüğün.. Mevlana ne demiş : Elinde olmayanlardan bahsetme bana elinde olanlardan bahset can.. konuşabiliyorsan nefes alabiliyorsan vs. diye devam ediyo..Çok güzel bişiy okumanı tavsiye ederim..Hayat her şeye rağmen güzel..Yemişim hastalığını..İnsanlar full hastalıklı zaten.. En azından aklımız yerinde..
 
hüseyin aksoy;

:confused::confused::confused:
Vay beee ifadeye bakın. O saydıklarında insan O saydıklarında Allah yaratdı.
Onlara o şekilde düşünecek beyinleride Allah verdi.
Biraz empati biraz hoşgörü lütfen...
 
Allah (cc.) bizleri neden engelli yaptı ? Günahlarımızdan dolayımı ? Başkalarına ibret olsun diye mi ? vs... sorularının cevabı "gayb" ilmine girer. Günahlarımızdan dolayıda olabilir, engelli olmadığımız zaman belki Hak'tan uzaklaşacağımız bir hayat sergileyeceğimizden dolayı olabilir, belki de Allah (cc) bazılarına ibret olsun diye öyle murad etmiş olabilir, belki bu sıkıntılara sabrederek bizlere yüksek dereceler vermeyi murad ettiğinden olabilir, yada bütün seçeneklerin hepsini birden murad ettiğinden dolayı olabilir, bu sebepler uzar gider…
Bu duruma kalkıpta biz yada sen şu sebepten dolayı engelli oldun yadaoldum diyemeyiz. Bu biraz haddimizi aşan bir söz olur bence.
Gerek bazı Kur’an ayetlerinden gerek se bazı hadis-i şeriflerden anladığımız üzere “bazı” musibetlerin veriliş nedeninin, bizim yapmış olduğumuz günahlar olduğunu biliyoruz. Bu yüzden elbette ki bu durumlarda kendimizi bir gözden geçireceğiz, varsa eğer bundan dolayı olmuş olabilir diyerek o günahımızdan tevbe ederek yönümüzü Hakk’a döneceğiz.

Biz mutlaka sizi biraz korku ile, biraz açlık ile, yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele! (Bakara 155)
Başınıza gelen her musîbet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir, hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder. (Şura 30)

Yukarıdaki musibetlerin hangi sebeplerden verilmiş olabileceğinin birkaçını sıraladığım durumlardan hangisi yada hangilerinin bizim için olumsuz bir yönür var ???
Cevap : Hiçbirinin.

Çünki Allah Teala kendine yönelen biz mü’min kullarını öyle çok seviyor ki … Neden bunu ceza olarak zulum olarak görelim…

Allah, kullarına zulüm etmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri ile kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar. [Nahl, 33]

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hizmetkârı olan Ebû Hamza Enes İbni Mâlik el-Ensârî [adıyallahu anh[den rivayet edildiğine göre Resûlullah [allallahu aleyhi ve sellem[şöyle buyurdu:[[Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ'nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin [ssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.[[Buhârî, Daavât 4; Müslim, Tevbe 1, 7, 8

[llah, kullarına çok lütufkardır." [Şura; 19)[[llah (C.C) Kur'an-ı Kerim' inde: “Benim rahmetim her şeyi kuşatmıştır …” (A’raf; 156)[

[bû Hureyre (R.A) anlatıyor: Resûlullah (S.A.V.) buyurdular ki: "Allah rahmeti yüz parçaya böldü. Bundan doksandokuz parçayı kendine ayırdı. Yer yüzüne geri kalan bir cüzü indirdi. (Bunu da -cin, insan ve hayvan- mahlûkâtı arasında taksim etti.) Bu tek cüz(den nasibine düşen pay) sebebiyledir ki mahlûkat birbirlerine karşı merhametli davranır. At, (hayvan) yavrusuna basmamak endişesiyle ayağını bu sayede kaldırır." (Buhârî, Müslim, Tirmizî)

Hem Allah bizi sevmese ve itimat etmese bir çok mahlukuna vermediği yüzlerce organı neden bize versin ki…!!! ve neden özellikle akıl, ruh, kalp, vs.. gibi kıymeti, kainat ağırlığında olan lüks mücevheratı boynumuza taksın ki? Birisinin bizi sevmesinin ölçüsü bize verdiği hediyenin kıymetiyle doğru orantılı değil mi?

Hangi ırktan olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun ama imanını kemale erdirmiş bazı insanlar hep aynı dilde konuşur. Ve hepsi aynı şeyi söylerler…

Hak şerleri hayreyler,Zannetme ki gayreyler,Arif onu seyreyler;Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler...
Bir işi murâd etme, Olduysa inâd etme,Hak’dandır o reddetme; Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler.
Hakk'ın olacak işler, Boştur gâm-u teşvişler,Ol hikmetini işler; Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler.
Sen adli zulüm sanma Teslim ol oda yanma,Sabret, sakın usanma; Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler.
Deme şu niçin şöyle, Bak sonuna sabr eyle,Yerincedir ol öyle; Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler.
İbrahim Hakkı Erzurumî -

Efendimiz (sav) , imanlı insanın duyduğu bu mutluluk anlayışını hiç unutulmayan şu özel ve güzel hadisiyle izah etmiştir:
İmanlı insanın anlayışına hayret edilir. Çünkü üzülecek bir musibete maruz kalsa sabreder kazanır; sevinecek bir nimete nail olsa şükreder yine kazanır. Böylece imanlı insan, hayatındaki her olayı hakkında hayra çevirir. Ya sabreder kazanır, ya şükreder kazanır. Her iki halde de hep kazanır, hiç kaybetmez. Bundan dolayı hayata iman gözlüğü, İslam kültürüyle bakanlar hali hep kazançlı olur.

Bu durumda biz neden bu musibet bize geldi diyerek hayatımızı yaşanmaz hale getirmek yerine, bu durumu bir fırsat bilerek hayır ile sonuçlanması için çaba sarfetmemiz gerekir.
 
Syn site sakinleri herkes dini konudan yorum yaparak yola çıkmış nereden biliyorsunuz konuyu açan arkadaşın müslüman olduğunu belki alevidir belki musevi belkide hırıstiyan belliki içinde bulunduğu durumu kendide dile getiremiyorki anlamsız berbat bir başlık çıkmış ortaya o yüzden konuya yorum yok yok yok yok yok yok yok ?

Sen de bence önce müslümanlığın ne demek olduğunu öğren.. Aleviler müslüman değil mi? ayrıca hıristiyan olsaydı Allah değil Tanrı derdi sanırım.. Evet zaten hiç yorum yapmasaymışsın daha iyiymiş ! Aleviliği öğren öyle yorumla.. Mülümanlığı öğren öyle yorumla..
 
engelliler cevresel kosullar, ya da kan uyusmazlıgı sonucunda engelli olmustur. nedense herkes sınav imtahan vs. demiş allah demiş.. bilinmeyen seyleri allah yaptı demek kolayımıza gidiyor heralde..
siz siz olun akraba evliligi yapmayın, eğer allah ibret almamızı istiyorsa, o ibretlik olay akraba evliliğidir.
 
Damarda akan kan yada derinde hissettiğin su yada gördüğün resim yada duyduğun ses yada hızlı adımlar yada güzel bir dans tüm bu normal fiziki aktiviteleri yapamıyor olmanız ne siizn suçunuz nede allahın size verdiği bir trajedidir.Çok iyi müslüman olmak yada farklı dinlerden olmanız size bir artı getirmez.Her inanç kendi içinde tanrıısnı yaşar.Ve her inancın merkezinde şu vardır ki allah bu sakatlığı verdiyse bir nednei vardır dü
şüncesi hakımdır.Bu insnaın kendini rahatlatma biçimidir.Bırakın acıyı yaşayan insan bunu hafifletmek için dine bilime metafiziğe dinsizliğe bağlasın.Soınuçta var olan bununla yaşanacak gereçeğidir. Alışın ve umursamayın.
 
glkrnck;

Allah lafzı arapçadır Allah ın sıfalarının tümünü kapsar. Tanrı lafzıda Türkçedir.
 
İrfan özalp;

Zaten ben müslüman değil demedim sadece örnek verdim ve sanırım dedim benim söylemek istediğim müslümanlığı öğrenmesi aleviliği bilmeden laf yapmasın..
 
al bunu;
Akraba evliliği sadece bir vesiledir. her akraba evliliğinden doğan çocuğun engelli olduğunu nerden çıkardın ? Haşa Mevlanın izni olmadan yaprak bile kıpırdamazken, insanların engelli olmasında payı olmadığını düşünmek insanı küfüre sokar.

glkrnck;
La ilahe illallah muhammed rasulullah diyen, kalbende iştirak eden herkez müslümandır.
 
her akraba evliligi demedim cogunlugu oledir. burada da iş allaha kalmamıs doktor a gidip kanın uyusup uyusmadıgına bakılabilir..
 
Bazen bende düşünüyorum.acaba ne günah işledimde engelli biri oldum diye.Fakat sağlıklı doğup ömrünü sağlıklı bir şeklde yaşayıp belli bi yaşta trafik kazası yada bir hastalık sonucu sakat kalan insanlarımız var onlarda hayatınıngeri kalan kısmını engelli olarak geçirmek zorunda ben bunu bir ceza olarak düşünmüyorum.ibretlik bir olay olarakta düşünmüyorum bu dünyadaki yaptığımız hataların işlediğimiz günahların cezasını öteki alemde çekeceğimizi düşünüyorum bunların tamamen bir kader ve bu dünyada yaşanılması gereken alnımıza yazılmış bir yazı olduunun kanaatindeyim belki bir sınavdayız ve cenabu ALLAH IN bu dünyada bizim başımıza gelen olaylara ne kadar sabır gösterbileceğimizi ve diğer sağlıklı insanlarında bu sınava dahil olduklarını ve bizim gibi olanlara nasıl yaklaşımları olacağını aşağılayarkmı acıyarakmı merhamet ederekmi.merhamet etmeyene merhamet edilmez buyrulmuştur.valla bu şekilde düşünüyorum derin bi konu fazlada dalmak istemiyorum yoksa çıkamıcam işin içinden.
 
İrfan özalp arkadaş çok güzel söylemiş biz yapdığımız yanışın cezası olarak yada hiç bi şey yapmamış olarak da kötü duruma düşebiliriz bu bizim günahlarımıza kefarettir avantaja çevirmeliyiz bu durumu
zaten içimizdeki iman olmasa çekilir mi hiç intihar ederdik hepimiz öle değil mi yinede hiç düşünmedik desek yalan olur heralde
 
Engelli insanlar duygusal, anlayışlı, fedakar ve halden anlayan insanlardır. Hayatta daha fazla acı çektikleri için merhametlidirler. Daha fazla paylaşımcı, daha insancıldırlar. Toplum yaşamında o kadar mağdur oldukları halde suç oranları engelli nüfusunu düşünürsek yok denecek kadar azdır. Olumlu yönlerimiz engeli olmayan insanlara nispeten genelleme yapılmasa dahi daha fazladır. Damdan düşeni bizden daha fazla anlayacak yoktur biz düşe düşe kalkmayı, düşerek kalkmanın da erdemini iyi biliriz. Tüm zorluklara direniz. Koşulları iyileştirmek için mücadele eder bu süreçte sabırlı davranırız. Şairin dediği gibi "HER MİHNET KABULÜM YETER Kİ GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN" felsefesiyle yaşama tüm engellerimize rağmen daha sıkı tutunuruz. İnsanları koşulsuz ve art niyetsiz severiz. Bizler elimizdekilerle mutlu olmasını biliriz, büyük acılara da küçük acılar gibi göğüs gereriz. Yaşam bizler için zorluklarla dolu olsa da biz mücadele edip kazanmanın haklı gururunu yaşarız. Tüm bu özelliklerimiz diğer insanlara ibret değil ancak örnek oluşturur. Sağlıcakla kalın....

Syn site sakinleri herkes dini konudan yorum yaparak yola çıkmış nereden biliyorsunuz konuyu açan arkadaşın müslüman olduğunu belki alevidir belki musevi belkide hırıstiyan belliki içinde bulunduğu durumu kendide dile getiremiyorki anlamsız berbat bir başlık çıkmış ortaya o yüzden konuya yorum yok yok yok yok yok yok yok ?
Allah ruhları yaratırken tüm ruhlara ithafen, "Ben sizin Rabbiniz miyim? "diye sorar tüm ruhlar evet Rabbimizsin derler. Tüm insanları yaratan Allah'tır. Bu nedenle sizin yazdıklarınız arkadaşınkinden daha anlamsız. Arkadaş hislerini gayet iyi anlatan başlık açıp yazısını yazmış hislerini bizimle paylaşmış yani durumunu gayet net anlatmış. Din kimsenin tekelinde değildir. Hangi dine hangi inanca mensup olursa olsun insan kutsaldır. İnsanı insan yapan değerleri ve yüreğidir. Hangi mezhepe mensup olursa olsun ki aleviler müslümanlardır ve İslam dininin yayılışında önemli rolleri vardır insan herşeyden önce insandır. Gelelim Hıristiyanlar ve Musevilere unutma ki Kuran'ı Kerim inene kadar onların dinleri de hak dindi ve tek kitapları vardı. Lütfen hayata ve insanlara bakış açılarımızı genişletelim farklılıklar insanları geliştirir ve güzelleştirir bir başkasını eleştirirken kendimizi de eleştirelim. Esenlikle kalın...
 
bir doktorun yaptığı eksik dozdaki aşının sonucu,gece ateşli havale geçiriyor ve atlatamıyorum.şimdi kimse bana çıkıp bunu Allah istedi o yaptı kader demesin.bu sadece işini bilmeyen bir doktorun yalnış davranışı sonucu yaşadığım hayat hepsi bu.
hepimiz bir nedenden dolayı engelli olduk.Allah bizi ibret olsun diyemi böyle yaptı diye kafa yoracağımıza, hatalarımıza odaklansak çok daha sağlıklı olur. hatalarımız derken,ÖRNEK: yakın akraba evliliği,yalnış iğne,trafik kurallarını ihlal,dikkatsizlik bilinçsizlik vs. vs. diye bir çok örnek verilebilinir. önce yaptıklarımıza bakıcaz sonra sonucuna.........
 
allahın yaptığı sınavda soruları kim hazırlıyor ? ortalarda görünmediğine göre sınavlara kopya karışmış. :D
 
Valla çok şey aklıma gelirdi de engellerin bir ibret vesilesi sayılacağını düşünemezdim.

Şimdi o kadar çok engel nedeni var ki.. kimi kendi hatalarımızdan kaynaklanıyor.. hızlı araç kullanıp kaza yapmak gibi.. kimi başkalarının hatalarından kaynaklanıyor.. alkollü araç kullananın gelip size çarpması gibi..

Kimi engeller ise sadece bir istatistik meselesi... toplumda ortalama sayılarda görülüyor.. genetik çeşitliliğe bağlı olarak... rasgele...

Kimileri kalıtsal.. bazı şartlar bir araya geldiğinde ortaya çıkıyor.. Anne babanın akraba olması gibi...

Kimisi, doğanın bir zayıflığı neticesinde ortaya çıkıyor.. 35 yaş üstü doğumlarda Down sendromu riskinin artması gibi..

Bu engelleri bir kısmında kişinin kendi, bir kısmında başkaları suçlu... bir kısmında ise görünen bir suçlu yok.

Burada ibret alınacak ders nedir, anlamış değilim? Kim hangi dersi alacak?

Kaldı ki, ortada bir ders varsa, bu engellerin olduğu gibi kabul edilip, değiştirilmemesi lazım.. Peki neden özürlülüğü azaltıcı önlemler alıyor (akraba evliliğini engelleme, trafikte hız sınırı uygulamak gibi), hatta bununla yetinmeyip engelli bireylerin eksiklikliklerini gidermeye çalışıyoruz?

Yapay kol, bacak, sinir cerrahileri, yapay organlar, organ nakilleri, engelli yaşamı kolaylaştırıcı aparatlar vs. vs. bunların hepsi "ibreti" önleyici şeyler değil mi?

Eğer bu engeller, engelsiz kişilere ibret olsun diyeyse, kas hastalığıyla ve down sendromuyla doğan bir bebeğin suçu ne?

Ortada bir çelişki yok mu?
 
cahil insanlar olmasa engelliler daha rahat eder tabii bu konuyu açan kişi de bence biraz düşünmeli engeline böyle bir cevap bulması baya pisikolojik sıkıntı çektiğini gösteriyor bence
 
ben fantastike katılıyurum. bu ne ya bu konu bence hiç tartışmamalı aksine engeliler alah tarafında en çok sevilen kular arasındadırlar allahu teala buyurmuşki ben sevdiğimi kuluma dert veririm eğer verdimi derde şükrederse onu cenetle mükafatlandıracam
yani engeli olmayan kişi engeli olan kişide çokmu iyi biz engeliler ibretlik olarak gösteriliyuz ne saçma be
 
Üst Alt