Bir kelimeye kaç anlam yüklenebilir?
Ya bir bakışa, bir gülümseyişe???
Bir iyi niyet kaç çiçek açtırabilir ruhlarda?
Ve sevgi denilen şey nasıl vücuda gelir???
İşte bunların resmiydi bugün çizdiğimiz…
Bugün 24 Nisan 05. Hayatıma katmaktan onur duyduğum bir gün olarak yaşamışlıklarım arasında yerini aldı. engelliler.biz olarak düzenlediğimiz yaza merhaba partimiz ülkemizin birçok şehrinden katılan 250 güzel insanın birlikteliğine sahne oldu. Hemen her engel grubundan insanlarımızın yanında, engelli camiasının mücadelesine gönül vermiş sağlıklı katılımcılarla beslenen etkinliğimiz, bu güne kadar görülmemiş bir gönül birlikteliğine dönüştü…
Usul bir Nisan gününde buluştuk, biz benzer sancıların insanları…Sevdik birbirimizi, zira hiçbir çıkar kaygımız yoktu bakışlarımızda…Kardeş bakışlı dostları oluverdik birbirimizin…Dertleşmelerimizde ayrı şehirlerde aynı ağrıları çektiğimizi fark ettik. Bunları çok iyi bilmemiz gerekmesine rağmen aramıza sokulan yapay uçurumlara inat yıkılmaz köprüler kurduk yüreklerimizde…Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi kalmamasını istediğimizi haykırdık o yıllardır boğazımıza düğümlenen çığlıklarımızla.
Usul bir Nisan gününde buluştuk , biz ve gönül zengini dostlarımız. Uzun bir süredir aksilik eden ihtiyar güneş bile desteğini esirgemedi bu güzellik karşısında ve yılın en güzel gününü bize hediye ediverdi. Güzelim büyük çekmece gölünün üzerinde yakamozlar oluştu bizler çalan müzikle coşarken. Sadece yanaklarımız değildi tatlı tatlı esen meltemle okşanan.Yüreklerimiz de okşandı doğanın dokunuşuyla. Göl kıyısında insana dinginlik ve huzur veren bir manzara eşliğinde yedik,içtik,dans ettik ve dinledik birbirimizi,duyulmayan seslerimize inat!
Küçücük kardeşlerimiz vardı, hayata hep geriden bakma mahkumu olduğunu sanan…Ne kadar çok olduğumuzu haykırdık onlara ve asla yalnız olmadıklarını. Yaşadıklarımızın nasılda doğal nasılda normal olduğunu. Yüzlerimizde, çorak topraklarda açan o güzelim çiçeklerin renkleriyle gülümsedik.
Artık bir şeylerin değişmeye yüz tutuğunu haykırdık birde. Ahbap çavuş ilişkilerine kurban edilmiş umutlarımıza bundan sonra kurtların uzanamayacağı diyarlarda sahip çıkacağımızı haykırdık. Dünya değişiyordu ve biz bu değişimi çok iyi kullanacaktık. Kurt kanununun uzanamayacağı sanal alemde özgürlüklerimizi yeşertip haklarımıza sahip çıkacağımızın sözünü verdik. Önemli bir şeydi yaptığımız, bir ilkti ve aslında büyük bir devrimdi de…Büyük bir samimiyet devrimi…Hayata sadece çıkarlar üzerinden bakan ve bunun yegane kanun olduğunu haykıranlara inat kolektif bir varlık bilinciydi sergilediğimiz, öylesine çıkarsız ve öylesine sevgi dolu…
Evet bundan sonra her şey çok farklı olacak... Başkalarının acıları üzerinden yaşamaya alışmışlar korkuyla irkilecekler. Bu ateş tüm camiamızı saracak. Engelliler kulübümüz bu ülkede engellilerle ilintili yegane otorite oluncaya dek bu ateş dinmeyecek. Anadolu nun en ücra köyündeki bir engelli kardeşimiz kendisi hakkında alınan bir karara bir tuşa dokunarak ‘’HAYIR’’ diyebilecek. Bugüne kadar fikri sorulmayan insanlarımız zaman mekan mevhumlarını aşarak sesini haykıracak. Bu haykırış hiçbir çıkar ilişkisiyle kirletilemeyecek. Samimiyetle yükselen bu bayrak her bir engellinin desteğiyle büyüyecek ve engelliler kendi sorunlarının çözümlerini kendileri üretip talep eder olacaklar. Bu talepler onaylanmadığındaysa bugün piknikte vücuda gelen o kolektif yürek binlerce beden olarak meydanlara dökülecek ve hakkını kendi elleriyle alacak. Evet, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Bugün bu etkinliğe yürek veren tüm arkadaşlarıma , sitemizin kurucusu sevgili Bülent e , tüm şirinliği ve samimiyetiyle bizlerin bu günü yaşamasında ana rol oynayan sevgili Cem e ,Gülçine, hiçbir çıkar kaygısı gözetmeden sosyal bir duyarlılık gereği tesisini tüm masrafları karşılamak suretiyle bizlere açan Wattabe kurumu sahibi arkadaşımıza ve çeşitli destekleriyle etkinliğe katkıda bulunan sponsorlarımıza sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
YAŞASIN DOSTLUK,YAŞASIN SEVGİ,YAŞASIN GÖNÜL BİRLİKTELİĞİMİZ…