Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Biz, neyiz? Tanrı ve engelliler..? [Tartışma]

kalkıp da inandığıma aykırı birşey söyleyemem ki inancım neyse onu söylemek zorundayım.

Ben kimseye aksini söylesin demiyorum ki!

Ama şimdi yukarıda bir arkadaş konuya Allah'ın 99 ismini yazmış. Bu konu için bir yanıt mı? Soru ne? Bir iman sorgulaması mı?

Elbette herkes kendi kafasındaki, dünyasındaki, inancındaki çerçeve içinden konuya bakıp yanıt verecektir. Konunun özü, "engelli olmak bir lütuf mu, bir ceza mıdır?" Bu soru hakkında yorum yapmak için mutlaka dini perspektiften bakmak gerekmez. Dini perspektiften verilecek yanıtların mutlaka kıymeti vardır. Ama bu kıymet sadece o dine mensup olanları bağlar. Soruyu soran kişinin bir budist olduğunu varsayarsak, inancı musevilik olan bir kişinin dini çerçevesinde verdiği yanıt soruyu sorana bir anlam ifade etmez.

Diğer taraftan, dini çerçevede verilen bazı yanıtlar o din çerçevesinde bile anlam taşımaz. Örneğin burada bazı kişiler bu yaşamın bir sınav olduğunu, bu yaşamda şükredip şikayet etmeyenler için ahiretin güzel olacağını dile getiriyor. İyi ama ahireti, burayı, sınavı vs. anlayamayacak ölçüde zihin engelli veya otistik veya psikiyatrik sorunu olan kişiler için bir yanıt vermiyor bu açıklama...

Bir otistik için genellikle din veya tanrı kavramı yoktur. Bu tür şeyleri anlayamazlar. Onlara hiç bir şey ifade etmez. Ahireti anlayamazlar. Ama diğer taraftan zeka olarak pek eksikleri de yoktur. Böyle bir kişiyi nereye koymamız gerekir?

Bunları tartışmak varken "tanrı yoktur, Allah vardır" falan diye kısır ve işe yaramayan tartışmalara girmenin kimseye faydası yok. Her insan sorgulayabilir. Sorgulayan insana kendi bildiğini empoze etmek yanıt vermek değil, ikna etmeye çalışmaktır.
 
Sevgili hocam arkadaş burada konuyu direkt olarak açmış benim inancım bu; buna göre bana yardımcı olun dememiş ki ! Belirttiğiniz özürler de olanlar için İslam inancında zaten hesap yoktur. Dolayısıyla onların anlamamasından dolayı herhangi bir yükümlülük içinde değiller. Konuyu genel bir konu olarak görebilmek için açan arkadaşın inanç belirtmesi gerekiyordu. Ancak inancın ne olduğu bilinmediği için herkes kendi inancı neyse o açıdan bakarak yorum yapıyor. Peki şu açıdan da bakalım ! Ben müslümanım; sizin inancınız farklı benim kendi inancıma göre vereceğim yanıtta sizi de mutlu edecek bir yanıt verecek olsam benim inancıma göre Beni dinimden edecek birşeyi de söyleyecek olsam bu sefer ben dinden çıkarım ! Dediğiniz gibi genele dayalı olabilecek bir konu değil bu ! Ya da açan arkadaş Biz,Neyiz,Tanrı ve Engelliler le beraber inancım da şu deseydi o inanca mensuplar kendi aralarında birşeyler yapardı ancak konu genele dayalı olduğu için cevaplar da herkese göre oluyor sevgili hocam. MeTePe
 
Etrafta her zaman gördüğüm birşey var: her serde vardır bir hayır...diyor herkes, ama herkes diliyle söylüyor, halbuki toplumca kliselestirdigimiz bu laf çok derindir, şahsen benim ilmim ancak yaşadıklarımı anlatarak bu cümlenin ne olduğunu anlatabiliyor.

Ben de konuyu ilk defa takip ediyorum, güzel yorumlar için teşekkürler.

En çok dikkatimi çeken şeylerden biri şu oldu: bazı arkadaşlar Allah'ın varlığını, haşa var mı yok mu ya da engelli mı hasebinde düşünmeye başlamışlar. Düşüncenin sınırı yok evet, herşey düşünülebilir, ayette söylediği gibi: de ki, herşey Allah'tandir...o halde illa ki bu ve aklımıza hayalimize gelmeyen sayisiz düşünceleri de burda yazılanlar dahil Allah yarattı diyebiliriz.

Ama bazi adımları atlıyor böyle düşünen arkadaşlar. Bu şeyleri düşünmeye başlamadan once, bu sorulardan önce sorulacak sorular vardır kendimize. Mesela şunu sordum ben kendime: bu ayağın böyle seni yorarken acaba sana bişey mi demek istiyor, yoksa bazı yollar senin için tehlikeli de o yüzden yorulup da gitmeni istemiyor mu, ya da sen salına salına yurusen belki de yuruyemeyen birinin gönlü çekecekti, ama yuruyemedigi için de huzunlenecekti, böylece birini huzunlendirmekten kurtardı mı ayağın seni?

Bir yemeği lokma lokma yemekte bir hikmet var, birseye başlarken advanced seviye olunur mu, önce illa ki beginner olunur, sonra merdiven basamakları bakarsinjz ki sizi en yükseğe taşımış? Vücudumuz dili yok, ama o bizimle kendi dilinde konuşuyor, eklemlerde sıkıntı olunca içeriden sızı veriyor, haddinden fazla yeyince şişkinlik hissi veriyor, ofkelenince başımızı agritiyor ve daha fazla öfkeyle kendimize başkasına zarar vermeyelim diye bizi uykuya göndermek istiyor.

Nefsini bilen Rabbini bilir demişler ya hani, yoksa önce kendimizden mı başlamalı sorulara? O herşeyiyle sonsuz, O'nda cevap çok ama okumak benligimizle olabilir, çünkü tek gercegimiz bu, yani kendimiz...

Elest bezminden beri varız ve ebediyete kadar da var olacağız ama bedenimiz dunyayla iletisimizi sağlayan şey... Ve bedenin iletişimi, dili de hepimizde çok farkli, bazimizin ayağı daha güçsüz gibi, bazimizin gözleri görmez ama işte dediğim gibi bunların da bize anlatmak istediği şeyler var, bu da ancak kendimizi dinleyerek onunla sorulasarak ilerleyebilir.
 
Ben ateist değilim deist'de değilim. İnancım Maturidilikle aynıdır. Velhasıl bazı şeyler söyleyeceğim.

Eğer dünyaya adaletli dağıldıysak (ki ben buna inanmıyorum kesinlikle bir torpil ya da bir adaletsizlik var.) neden kimisi fakir kimisi zengin doğuyor, kimisi kör kimisi görebiliyor, kimisi hasta, engelli kimisi sağlıklı oluyor. Neden bir bebek doğduğu gibi ölüyor? (nasıl bir sınama bu bebeğin sınanmasına mı takılayım yoksa sınanma şekline mi?). Bunlara üstünkörü bir sınama şekli diyelim. Fakat yinede bunun adaletsiz bir durumu ortadan kaldıracağını düşünmüyorum. Kafamdaki soruyu şu şekilde anlatmak isterim.

İnançlarımıza göre sınanma şekline göre hak dünyada verilen ödül (cennet, huri kısaca kademe diyelim) miktarı daha fazla olacak. Durum şu ki daha zor şartlar altında sınanan bir insan daha sabırlı, daha duyarlı, daha iyi bunları tek çatı altında toplarsak daha mükemmel bir insan olacak. Ama bu durum tam terside olabilir... Şunuda aşağıdaki gibi açıklayıp esas soruya geçeceğim.

A insanı zengin doğuyor (bu sağlıklı, gözü gören falanda olabilir) B insanıysa Fakir doğuyor (Bu kör, doğuştan sakat, hasta falanda olabilir). Şimdi esas konu ve soru şu;

A insanı Zengin fakat çok sevap işleyen her türlü ibadetini doğru zamanda doğru şekilde yaşayan insandır. Yani tam bir gerçek müslüman rolmodelidir. B insanı aşırı fakir fakat ondan farksızdır. Bu adamların amelleri tamda Rabbimizin istediğine göre amellerdir. Yani ikisi de Allahın onlara verdiği insanlık görevini eksiksiz tamamlamaktadırlar. (dünyada bu insanların çok örneği vardır). Peki bu iki insan hakkın rahmetine kavuştuğunda zengin, zengin olduğu için mükafatı fakir'den daha az olacaktır.

Bu durumda zengin zengin yaratıldığı için cennette fakir olanla aynı görevleri yerine getirmesine rağmen kademe olarak daha aşağıda olacaktır. Fakir ise bu durumda kârlıdır. Burada zengine bir adaletsizlik yapılmıştır. Peki duruma birde tersinden bakalım. İkisini aynı kademeye koyalım. Bu durumda da fakir, fakir yaratıldığı için bir adaletsizlik olmayacak mı?

Ben uzun süredir cevap arıyorum bu soruya. Yardımcı olabilecek cevap verebilecek varsa sevinirim. Ama verecekleri cevaplar kurandaki ayetlerle onaylı olursa sevinirim. Kafadan atma cevaplarla sorular çözülmez.
 
Suret elest bezmi derken kalu bela yi mı kast ettin ? Ebediyete kadar ahiret hayatında var olacağız dünya hayatında değil !
 
Ayrıca şunu da aklımdan çıkaramıyorum. Başkasında gördüğüm engellilik, doğuştan gelen ya da sonradan olanlar ya da engeli hiç olmayanlara baktığımda da büyük hikmetler buluyorum. Bakıyorum ki hiç bi engeli yok ama ben kadar nefsine söz geciremiyor ben kadar disiplinli yaşayamiyor...

Bir de biri bana bir fedakarlık yapınca çok minnet duyuyorum, hele de bunu bir engeli olduğu halinde yapıyorsa daha derin bir saygı oluşuyor. Bütün bunlardan sonra Allah'ı düşünüyorum, kaldiramayacgim yükü vermeyen O, bunu bana verdi ve görüyor ki ben zorlansam da yine de huzuruna gidiyorum, derman da O'nda çünkü. Ve kimbilir ben bile bu insan-sınırlı halimle neleri dusunuyosam O huzuruna böyle gelene kimbilir neler düşünüyordur diyorum. Bu düşünceyi bı kere uygulayan icinde güneş açtığını gorucektir, içinden güneş actirdim demiyor gördüğünüz gibi güneşi actiriyor içimde :)

Dertsiz derman anlaşılmaz ki, dertten sonra gelen dermanin tadına doyulmaz, alimin de dediği gibi; ne kadar çok yorulursan o kadar güzel gelir uyku :)

Bütün bunlara ek olarak; yukarda saydığım şeyleri sadece bı kere kendinizde denedikten sonra yine engelinizin ceza olduğunu, eksiklik kötülük barindiran, zorluk veren kötü birşey olduğunu düşünün. Umidinizi kesmeye çalışın O'ndan. Ve o anda içinize ne kadar çok bulut, sis, soğukluk girdiğini görün... Böyle havalar çok olunca elbette ki çiçek(güzel şeyler) yetişmiyor :)

Saygılarımla

Suret elest bezmi derken kalu bela yi mı kast ettin ? Ebediyete kadar ahiret hayatında var olacağız dünya hayatında değil !

Evet aynen onu kasttetim:)
 
inancım da şu deseydi o inanca mensuplar kendi aralarında birşeyler yapardı ancak konu genele dayalı olduğu için cevaplar da herkese göre oluyor sevgili hocam.

Emrah ben galiba anlatamadım.

Konu kimin hangi dine mensup olduğu değil. Elbette inançlı birisi inandığı din perspektifinden düşünüp yorum yapabilir. Ben bunu eleştirmiyorum. Ama konunun ara sıra eski mesajlarına da bakıyorum ve kabaca gördüğüm şey "haşa! sen nasıl böyle şeyler söylersin" diye özetlenebilecek bir çerçeveye sıkışıp kalıyor.

Diğer taraftan, senin söylediğin "hesap vermeyecekler" tanımı çok su kaldıracak bir tartışma konusu. Otistik dediğim kişiler zihinsel engelli değildir. Aklı, mantığı gayet güzel çalışır. Sadece soyut şeyleri anlayamazlar. Yani "günah" kavramı anlam ifade etmez. Günahların cezalandırılması onun için birinin gelip onu dövmesidir. Allah dediğinde senin, benim gibi bir insan olduğunu düşünür.

Hadi bunu geçelim... hesap sorulamayacak ölçüde zihinsel yetilerini yitirmiş biri (örneğin ağır şizofren) günah işlerse, veya adam öldürürse ne olur?

Doğuştan deliyse cennete, sonradan delirdiyse cehenneme gider demek bu soruların yanıtı değildir. Çünkü günümüzde "delilik" diye bir kavram kalmamıştır.
 
seca kardeşim Bakara suresindeki ayet mealinde her şerde bir hayır vardır diyor Allah bilir siz bilmezsiniz diyor! Her imtihan da ne olduğunu Allah bilir biz değil. Şimdi herkes aynı koşullarda gelse imtihanın bir önemi olur muydu olmazdı ! Şimdi sınav yapan öğretmeni düşün soruları bilerek öğrencileri imtihan etse bir anlamı olur mu olmaz. Şimdi herkes de aynı olsa ne zorluğun nede başka birşeyin bir önemi olmazdı. Allah Sabredenlerle beraberim buyuruyor. Zengin, fakir olayına gelince kimin ne olacağını Allah bilir. Ayrıca zengin niye daha sevap alacak diyorsun ! Şimdi zengin elinde zaten varken veriyor bir sıkıntı çekmiyor fakir ise elinde olmadan sıkıntı çekerek yardım ediyor. Hangisi daha fazla sevap hak ediyor sence ?
MeTePe sevgili hocam hastalıklar konusunda sizin gibi uzman değilim hatamı telafi ettiniz teşekkür ediyorum :) Benim demek istediğim de akli dengesi yerinde olmayacak derecede olanlar islam inancına göre Araf ehli dir. Ne cennete nede cehenneme giderler ikisinin ortasına giderler. Diğer demek istediğiniz konuda ise anlaşamıyoruz bundan dolayı başka o konuyla ilgili yorum yapmak istemiyorum sevgili hocam sevgiler :)
 
seca

Sorduğun soru ilk gözle bakınca mantıklı, ama sen de kendi ağzınla diyorsun ya Allah yarattı bizleri diye. O'nun yarattığı ve onun belirlediği bir ortamda ben adaleti ne derece belirleyebilirim, senin sözlerinden özetle böyle bir soru çıkıyor doğal olarak. Ayrıca mukafati olucaksa miktarını ya da türünü nerden bilebilirm çünkü ben hiç cennet görmedim, ama senin de dediğin gibi cennet var, gidenler olacağını söylüyorsun.

Ayrıca gözleri gormezlige birşey diyemem, ilmim yetmez ama fakirlik nasıl kötü birşey olabilir, onu ancak bizler kötü yaparız, çünkü inandığım dinin peygamberi "fakirligim ovuncumdur." diyor. Geliyorum asırlar sonrasına, Mevlana hazretleri; her ne ararsan yoklukta ara, diyor. Fakirlik bazimiza göre parasızlık, ama para dünyalık uani geçici tükenen bişey, ve her an benden sana senden bana geçebilir. Ama mesela duygu fakirliği, o ahiretlik bişey ve çalışarak elde edilemez...
 
seca : Dünyaya zengin olarak gelen o kişilerin zenginliklerini Allah yolunda fakirlerle,muhtaçlarla,ezilmişlerle vs.paylaşacak gönülleri varmı
Her birimiz bu dünyada nefes alıyoruz ve yaşıyoruz, bir yerlerde çalışıyoruz haliyle bu zenginler her zaman çalışanın hakkını yemiyormu, vergi kaçırmıyormu ki gerçek mümin tek kurşuna kadar vergisini öder çünkü halkın hakkı ve o yedikleri haklarla orda burda alem yapmıyormson model arabalar,pahalı tatiller o biçim lüks yanlarında para yiyen kadınlar, dünyanın bir yerlerinde insanlar açlıktan ölürken, birileri başına gelen hastalıktan ya da engelden kurtulmak için para ararken hangi zengin bunlarla ilgileniyor haaa bazen birileri bir göstermelik yardım yapıyor tv de vs.reklam olsun sonra geriye çekiliyor hayatına devam,

Peygamberlerin arasında en zengin Peygamber Hz.Süleyman ve Allah yolunda o zenliği kullandı başka varmı böyle bir zengin
en fakir Peygamber Hz.İsa ve en çok sıkıntı çeken Hz.Musa diğerler Peygamberlerin sıkıntısı hangimizde var

Hz. Muhammed Peygamberlik gelmeden önce Hz.Hatice evlendi oda zengindi sonra ne oldu hepsini dağıttılar bir kuru ekmeğe muhtaç oldular
o dönemde kıtlık var herkes gibi onlarda muhtaç oldu,birisi birşey istediği zaman veremediği zaman Peygamber Efendimizin elleri titrermiş öyle üzülürmüş ki bir sözü var "Bem isteseydim Allah şu dağları benim için altın yaratırdı." istemiyor neden çünkü ne kadar çok para
o kadar şeytanın oyuncağı oluyorsun birde nefs var,

Seca: Cennete gitmek isteyen bir zengin düşün ister doğduktan sonra ister sonra zengin olsun, bütün mal varlığını dağıtsın,o pahalı arabaları fakirlere versin,kendine sadece bir ev birde araba,birde geçineceği kadar bir maaş para kalsın sonuçta herkesin yediği bir kap yemek, hadi versinler bakalım böyle bir imanı olan böyle bir yüreği olan kim var,

ya da vergilerini kuruşuna kadar ödesin,işçinin hakkını son kuruşuna kadar hakkıyla versin,lüksü ters etsin,çok fazla kazanma hırsı olmasın
onunla bununla yarışmasın gösteriş yapmasın zekatlarını versin,fakirlere yardım etsin bunlar için çalışsın Hz. Süleyman gibi

Para adamı yoldan çıkarır bu bir gerçek nefsi şeytanı büyüyor insanın kendini kaybediyor, imanı çalışmıyor iflas ediyor
o nefs ve şeytanla yürüyor iman hepten devreden çıkıyor tabi İmanın kimde olduğu bilinmez yarın kim ne olacak bilinmez

Bu dünyada o zenginliğin paranın hesabı öte tarafta ssorulacak,fakirler varken onla bunla o karılarla yediği paralar o sefası sorulacak
attı her adımı bu nedenle fakirin parası az zenginin çok haliyle paranın sorgusu daha çok

hepimiz için geçerli israf attığımız ekmekler,aldığımız kıyafetler, ayakkabılar sıralıyoruz bilhassa bayanlar,

yani ahir zaman vahim bir dönem Allahın merhameti olmasa hiçbirimiz sıratı geçemeyiz
sabır imanın yarısı kısa bir hayat

o zenginlerden belki çok azı belki ehhhh ama vergiyi kaçırıyordur biz bile yapmıyormuyuz her şeyden fiş alıyormusun, fatura almazsam indir

en öenmlisi kul hakkı Allahın insanlara verdiği zenginlik yine Allahın mülkü yani Allahın malını mülkünü kimden kaçırıyoruz

Anlaşıldımı biraz uzun bıraksan saatlerce yazarım ama bu kadarı anlaşılıyor heralde
 
trky Hilal hanım ellerinize sağlık çok güzel yazdınız. Ancak arkadaşımız burada iki kişiyi de eşit dereceye koyarak sordu. Yani sizi yazdıklarınız çok doğru ancak arkadaşımızın sorusuna tam yanıt olmuyor. Benim verdiğim cevap biraz daha soruya daha yakın bir cevap. Yani zengin elinde varken veriyor sıkıntı çekmiyor; fakir sıkıntı çekerek yardım ediyor. Dolayısıyla hangisinin yaptığı daha makbule geçer tabi ki fakirinkinin. Yani bu cevap biraz daha yakın soruya. Saygılar.
 
Ayrton Senna seninde ellerine sağlık secanın sorusuna doğru cevap verdiğimi düşünüyorum zengin ile fakirin arasındaki öte taraftaki durumun adaletsizliğinden yakınıyor yazdığı yazının içinde merak ettiği başka şeylerde var ben bir kısmına yanıt verdim

Sizede söyleyeyim fakirin zenginin yaptığı iyilik hangisi makbul buda kişiye göre yardım yapılan kişiye göre değişir gerçek fakirmi nasıl bir dardaydı vs.
onuda takdiride biz olamayız yani tartışılır
 
seca çok güzel bir soru sordu ama verilen yanıtlar beni tatmin etmedi... onu etti mi bilmem.

Soruyu özetleyecek olursak;

Tamamen aynı güçlü inanca sahip olan biri fakir, diğeri zengin 2 kişi aynı şekilde ibadet edip, sap işleyip, zor durumdakilere yardım ettiğinde, her ikisi de cennete giderken fakir/zorda olanın yaptıkları daha kıymetli sayılacaksa...

Doğuştan zengin olan kişi bu durumda şanssız olmuyor mu? :)

**********

Diğer bir konu olan sınav meselesine gelince... Bu tezi aslında biliyorsunuz TV şovları, seminerler falan yapan yabancı bir islam din adamı dile getiriyor. Ne yazık ki, kulağa hoş gelse de bu doğru bir açıklama veya yanıt değil.

Neden dersek... Sınava giren öğrenciler bilmedikleri şeylerden sorumlu tutulamazlar. Yani önce onlara öğretmeniz, sonra sınav yapmanız gerekir. Al kitap orada, kendin oku öğren, sonra gel sınava gir denilmez. Hiç bir öğrenci de varsayımsal olarak sınavda şu konular sorulacak diye kafasından sınav içeriği uydurup çalışamaz.

Yani neymiş? Sınav olacaksa önce sınavda sorulacak şeylerin öğretilmesi gerekiyormuş...

Peki ABD'nin bir köyünde yaşayan çiftçi Jorj efendi hayatında müslümanlığı sadece terör örgütlerinden duymuş ve doğduğundan bu yana hristiyan katolik yetiştirilmişken neyi, nasıl öğrenecek ve bilmediği şeylerden nasıl sınava girecek?

Keza, bu mantık islam öğretisi olsun, diğer dinler olsun hepsi için her benzer soruya uygulanabilir.
 
MeTePe güzel sorular

Doğuştan zengin olan kişi bu durumda şanssız olmuyor mu?
genel olarak akirde tersini düşünüyor bunlar şanslı zengin gelmiş dünyaya

ben cevap yazdım haksızlık yok o zengin o zenginliğinden vazgeçmesi elinde değilmi
fakirlere dağıtsa kurtulur ama bunu hangi zengin yapar dedimya yürek ister
gönül ister kolaymı o zenginlikten vazgeçmek bunu ancak gerçek imanlı biri yapar
o zenginliğini dağıtsa öte tarafta bunun karşılığını almazmı

çok laf yalan çok malda haram vardır

öte tarafa gitse pinti haram yemiş bir zengini düşün doğuştanda zenginmiş
sorgulansa benim şanssızlığım ben dünyaya zengin geldim dese
demezlermi biz sana akıl verdik sende Allah yolunda harcasaydın
dağıtsaydın kendine yetecek kadarı kalsaydı

yani tercihler insanın elinde dünya hayatımı öte tarafmı

para canın yongasıdır bu dönemin zenginleri hiç biri yapmaz bunu yapsa adamların canı gider

ilmi isteyene parayı istediğime veririm diyen Allah

Hidayet Allahtandır, dürüst,namuslu,şerefli,iffetli,yardımsever,yalan söylemeyen,vicdanlı,merhametli vs.kısaca doğru insan olursan
sana bazı kapılar açılır, Hz.Muhammed İslamı yaydığında birileri inandı birileri inanmadı, Hz Muhammed İlahiyat Fakültesini bitirmedi, İlim deryası Hz.Ali'de bitirmedi ve diğer niceleri,geçmişlerden birileri birilerinden ders aldı,

Teknoloji çağı yıl 2017 İlahiyat Fakültesini bitirmiş her kişi mükemmel bir ilme sahip olmuyor içlerinden birileri birilerine göre biraz daha ehli oluyor ve bu ilahiyatçılarda geçmişte o fakülte bitirmeyen kişilerin izinden gidiyor ve bugünün ilahiyatçılarından hiç biri
yüz yıllar önce yaşamış bu kişilerin seviyesine ulaşamıyor

yani neymiş İlim Allahtandır

gönlü kalbi açık biri yani doğru insansa biri zaten bir şeyleri kendide öğrenir ilmin sonu yok ona kim öğretir Allah
gösterir o ışığı çeker açılır kapılar
Dünyanın bir yerlerinde İslama geçenler var onlar nasıl geçiyor
birileri İslamı terör olarak tanırken birileri niye öyle olmuyor

iyilere hayır kapıları kötülere şer kapıları açılır
merhamet edene merhamet edilir
Allah akıl vermiş birileri terör diyor birde ben bakayım bu nedir demeli
günahlar insanın gönlünü karartıyor basiretini kör ediyor akıllı düşünemiyor insan
lakin yarın kimin ne olacağı bilinmez
Herkes dünyaya Müslüman olarak gelir amelleri tercihleri ile ölür
Müslümanım diyen birinin Cennete gitme garantisi yok şartlar aslında eşit

Bazen bir iylik bile kapıların açılmasına neden olabilir
 
@MeTePe Sevgili hocam Senna-Mansell yarışı gene başlayacak galiba bu soru ile :) Çok sevdiğim değerli hocam defalarca burada da belirttim. İnançlar farklı; bu farklılıktan dolayı da ne sizin söyledikleriniz bizi tatmin eder. Ne de bizim size söylediklerimiz. Ben 11 sene islami eğitim almışım,sizde yıllardan beri (Ankara daki görüşmemizde inancınızı anladım) kendi inancınıza göre araştırarak eğitiminizi almışsınız. Yani şimdi buradaki kutuplar elma-ile armut gibi oluyor. Biz diyoruz elma siz diyorsunuz armut. Yani şimdi iyi güzel öyle dediniz. Şu hikayeyi anlatayım cömertliği ile çok meşhur olan Hatem i Tai hazretleri fakir bir gence misafir oluyor. Genç koyun böbreği getiriyor; ikram ediyor Hatem i Tai çok severim böbreği deyince; 7 defa getiriyor genç Hatem i Tai hazretleri yiyor. Kapıya çıktığında kan izleri görüyor. Bu ne diyor ? Koyun böbreğini çok beğendin bütün koyunum 7 taneydi hepsini ikram ettim diyor. Neden böyle birşey yaptın diyor ? Bana Allah ın misafiri gelmiş; o birşeyi severde, ikram etmez miyim ? diyor. Hatem i Tai hazretleri bu hikayeyi anlattığına dostları diyor sen ne yaptın: 300 deve 500 koyun gönderdim diyor ! Demek ki diyorlar sen daha cömertmişsin. O da diyor ki: Hayır, o daha cömerttir. O ne si varsa ikram etti. Ben malımın bir kısmını gönderdim diyor. Şimdi şu hikayeye bakalım hangisinin yaptığı daha büyük tabi ki fakirin yaptığı. O elindeki herşeyi veyahut ta kendisini zora sokacak bir kısmını hediye ediyor,zengin ise malının bir kısmını veriyor ve kendisini sıkıntıya sokmuyor. Doğuştan zengin gelen o malı mülkü Allah için kullanırsa gösteriş yapmadan yardım ederse belki fakirden önce girecek. Bunu Allah bilir biz bilemiyiz ki kimin ne olacağını. Veya İbrahim bin Edhem hazretleri gibi malı-mülkü bırakıp Allah dostu olacak o zengin bilemeyiz ki!
Sınav konusuna gelince siz bir hocasınız ! Cevapları vererek yapacağınız bir sınavın mantıklı olarak bir açıklaması olur mu ? Allah CC akıl vermiş,mantık vermiş,zeka vermiş herşeyle donatmış. Kuru bir şekilde yaratmamış ki insanoğlu nu! Mükafatını da belli etmiş cennet. Eee herşeyi öğrenip geldik, soruları biliyoruz. Oh ! Direkt cennete git ! Böyle birşey olabilir mi ? Mantıklı mı ? İyi o zaman patronlar da bize çalışmadan maaş versin. Biz hiç yaptığımız işleri öğrenmeyelim. Çabalamayalım yan gelip yatıp maaş alalım. Sizin de dediğiniz şu an da buna benziyor yani sevgili hocam ! Çiftçi konusuna gelince dediğim gibi akıl mantık herşey var. Hele günümüz koşullarında herşey var. İstediği gibi araştırarak doğruyu bulabilir. Terör örgütü anlattığına inanacağına, kendisi araştırıp bulabilir !
Resullulah efendimiz ben bile yaptıklarımla değil Allah ın rahmeti ile cennete girerim diyor ken yok zenginin yok fakirin halinin ne olacağını biz bilemeyiz. Allah bilir hocam ! @trky Hilal hanım teşekkürler.
 
İmtihan dünyası

ben anlatayım memleketimde eskiden yaşanmış bir olay olarak anlatılır ne derece doğru bilemem

Köyün birinde birinde bir adam ölmüş yakınları cenaze işlerine başlamış sağdan soldan yakınları gecikmiş
cenazeyi hazırlayamışlar derken akşam olmuş hava kararmış yetiştirememişler
Ne yapalım karanlıkta gömemeyiz gündüz gömelim demişler
sonra birileri mezar açık kaldı mezar açık kalmaz ne yapalım gitsin birisi yatsın demişler
o demiş ben yatmam birileri ben korkarım demiş derken köyde saf çok fakir bir adam varmış ona gidelim
para verelim bu gece boş mezarda yatsın demişler ve gitmişler kabul etmiş
ne olur ne olmaz yanına bir satır almış gitmiş boş mezara yatmış
köyden bunu tanıyan iki kişi biz buna bir şaka yapalım demişler üstlerine geçirmişler bişeyleri girmişler melek kılığına
gitmişler mezarlığa biri baş ucunda diğeri ayak ucunda durmuş başlamışlar Ahiret sorularını sormaya
Adam demiş ki Ey Melekler ben ölüyüm değilim cenazeyi yetiştiremediler gündüz gömecekler
ben mezar boş durmasın diye bana para verdiler ben öyle bu geceliğine yatıyorum siz gidin yarın gece gelin demişler
tabi şakacılar soru üstüne soruya devam etmişler en sonunda adam çatlamış yav bu ne kadar soru yarın bir gün bende ölecem
siz gelip bu soruları bir dahamı soracaksınız en iyisi ben sizin ikinizide öldüreyimde bende kurtulayım bütün insalıkta sizden kurtulsun demiş
ve yanındaki satırı karşıdan ayak ucundakine fırlatmış adamın başına isabet etmiş adam ölmüş bunu gören diğeride kaçmış onunda peşine düşmüş kovalamaya başlamış

yani iki şakacı insanın sorusuna bile tahammül edememiş
 
MeTePe dediğin gibi benide tatmin etmedi ki zaten daha önce sorduklarım da aynı ya da benzer cevaplar verdiler ama hiçbiri de adaletsizliğin olmadığını söyleyemediler. Allah en iyisini bilir dediler. Ona karışamayız dediler. Eğer sorgulamadan kabul ediyorsak burada konun altına yorum atmanın bir mantığı yok. Ayrıca Ateist'e de neden ateistsin demenin bir anlamı yok çünkü adam belkide sorgulayamadığı bir şeye inanmak istemiyor. Sonuç olarak karbuzu bile seçerek alıyoruz dinleri neden seçmeyelim ki ? Direk kabul edelim ki ? Ya çürük çıkarsa karbuz gibi. Paramız gibi emeklerde boşa gitmez mi ? Kandırılmış hissetmezmisin. Hemde ömrün boyunca. Neyse bu konular uzar da uzar. Umarım birgün bu sorularımda haksız çıkarım. Saygılarımla hoşçakalın.
 
seca kardeşim biz gerekeni yazdık sana saçma geliyor veya adaletsiz ce geliyor olabilir biz buna iman diyoruz ve kendimizce yanlış yolda olmadığımızı biliyorum sende hoşçakal kardeşim dediğin gibi uzar da uzar gerek Yok. Herkes özgür istediğine inanır.
 
Okumuştum bir yerde dünya sarışın Yeşil gözlü bir kadın Cehenneme girecekmiş
dünyada adalet yok ki olabilir ama insanlar adil olmalı Allah'ın istediği bu

Evrim teorisini yazanların işine şeytan karışmış var bişeyler doğmak,büyümek,yaşlanmak vs.
bin sene gibi yaşayan insanların ömrü kısaldı değişti birşeyler
maymun olmadığımız kesin imtihan dünyası bir şeyler bir şeylere benziyecek,

sorulara cevap bulmak için daha ne gerekir,

Dünyaya bak uzayda karanlığın içinde bir dönen küre aydınlık dönmesinde hiç şaşmıyor
gece gündüz gece ay ampul gibi aydınlatıyor, yağmur yağıyor hayat yeşeriyor,
annenin gebeliği içinde bir canlı ultrasona bak belki esnediğini görürsün,
bu kadar canlı hepsi bir işe yarıyor, çark düzen dönüyor, güneş sabir bir şekilde yerinde duruyor,
yıldızlar öyle bakınca bazıları biraz yukarı ya da aşağı kayıyor ya da tamamen aşağı kayıyor
uzayda bu kadar gezegen yıldız ve göktaşları hiç biri gelip bize çarpmıyor
görmek için göz,duymak için kulak,düşünmek için beyin vs. etrafına bak birinin bir tarafı eksik olsa hayat nasıl oluyor
yemek yiyorsun miğde var bağırsak var içiyorsun böbrek var idrar yolları var,
evren kendi kendine oluşması imkansız bunu bir defa aklıyla mantığı ile insan anlar,
Yaratıcı yok diyen biri evrenin bir aklının olduğunumu düşünüyor bakmasını bilirsen gerçeği görürsün

birileri maymundan geldiğine inanıyorsa maymunu kim yaratmış niye hepsi insan olmamış
deneylerle bir şeyleri benzetiyorlar Allah bu benzerlikleri yaratacak ki kim yoldan sapıyor
sınav dünyası

Semavi dinler,Peygamberler niye gelmiş insanları doğru yola sokmak için
Kitapta yazıyor insan nankördür
adaletsiz olan dünya hayatı ve insanlar dinin bir adaletsizliği yok

Benimde bir patronum vardı yaşlıydı çok seneler önce ben ateistim inanmıyorum derdi ama biraz işler
kötü gidince Allah büyüktür derdi ve dürüst iyi bir adamdı Allah Rahmet eylesin

seca ve metepe ile diğerleri sorgulamaya başlamışlar bu iyi bir adım arıyorlar bir şeyleri arayış içindeler aramazsan bulamazsın
böyle aratan kim
Allah diyor ya beni arayan beni bulur

Peygamberilerin işleri çok zormuş

sende hoşçakal seca İnşallah doğru yolu bulursun
sen adaletli ol önce kendinde araki doğruyu bul
 
Suan bizim icin hayat kolay degil. Bazi isleri yaparken cok daha zorlaniyoruz. Mesela namaz kilmak,abdest almak bunlari yaparken zprlaniyoruz ama saglikli birinin zorlanmadan yaptigi bu islerle bizim zorlanarak yaptigimiz islerde kazandigimiz sevap ayni degil. Gerhangi birsey yaptigimizda ya da yapmadigimizda gunahlarimiz dokuluyor. Demek ki allah bizi sevdigi icin imtihan veriyor. Dogru mudur mufto 27 hocam:)
 
rmysklc96 haklısın kolay değil insan oğlu en basit yemek yerken bile zorlanıyor kaldı ki dunya diyoruz yorulmaması zorlanmamasi imkansız.
Bazı islerde iman devreye girer eğer senin imanın kuvvetli ise o iş yani namaz kilmamiz abdest almamız bizi ne kadar yorsa da bize huzur verir.

Sağlıklı kişi ile engelli hastanın yada farklı bir hastalığı olan hastaların tabiki ücreti eciri yani mükafatı aynı olmayacaktır.

Tabiki ki ne yaparsa iyi yönde günahlarına kefarettir.

Hadisi serifte peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm buyuruyor ki
Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah bu sebeple onun gü*nahından bir kısmını mağfiret buyurur."( Buharı, Marda, 1.)
Boleyken tabiki bunlara rağmen ibadetini yerine getiren Kula allah tabiki yardimci olur.

Yine tabi ki Rabbimiz bizi seviyor yine hadisi serifte buyuruyor peygamber Efendimiz


[Hadis No : 4661]

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir."

Tirmizi, Zühd 57, (2398).


Allah ayetin ise sole boyuruyor.

Biz mutlaka sizi biraz korku ile, biraz açlık ile, yahut mala, cana veya ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!" (Bakara, 2/155)

Buyuruyor demekki bizim imtihdayiz ve Rabbimiz sevdiği kulları ile meşgul olmayı seviyor.
Haliyle kul da Rabbinin verdigine Rıza gösterip sabrederse. Mukafatini yüksek alır.

Sende haklisin TahaAY Bediüzzaman Said Nursi Hz.risalede soyle diyor.
Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen
Allah namına ver, allah namına al
Allah namına başla, Allah namına işle vesselâm

Selam ve dua ile

Sonuç olarak her ne yaparsak yapalım Allah rızası için yaparsak daha iyi ve guzel olur ve daha sevap olur :)
 
mufto 27 isra suresi kaçıncı ayetti hatırlamıyorum ama bulunabilir tabi. Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin peşine gitme der el, kulak gibi uzuvlarımızın hesaba çekileceğini söyler. Arkadaşlarda bazı soruların cevaplarını almak istiyor ama bilirsin islamiyet sende olmayan bir şeyi başkasına yapması için anlatamayacağını söyler. bir arkadaşımız bilmediğim bir şeyden nasıl hesaba çekileceğim demiş ama islamiyet bilmediklerimizden sorumlu olmadığımızı söyler ta ki öğrenene kadar. Diğer arkadaşımızda Zengin cehennemlik diye söylemiş ama Mekke'nin en zengin insanları arasında Hz Hatice annemizde vardı. Cennetle müjdelenen insanlar arasında ismini bilmediğimiz daha niceleride olabilir. Ben yazıların tamamını okuyamadım ama Imam-ı Azam'ında dediği gibi ben daha "40 Gündür Bal Yiyorum". Konu ellerinizden Öper. Selametle..
 
TahaAY kardeşim karışık bir yazı yazmışsın sonuc olarak özetlersen ?
TahaAY kardeşim kusura bakma suan isten ciktim aşırı yorgunum ve kafam çok karışık açıklamayı ondan isiyorum
 
İbadetleri yaparken isteksiz olmamızın bazı nedenleri vardır:
Yaptığımız ibadetlerin kıymetini ve değerini tam anlayamadığımızdan olabilir. Bu konuda bize ibadetlerin mahiyetini anlatan eserlerden istifade etmek gerekir.

Hasta bir insan yediği ve içtiği şeylerden tam zevk alamaz. Örneğin dili yaralı olan biri yediği yemeğin tadına ve lezzetine varamaz. O halde tedavi olmalıdır. Biz de işlediğimiz günahlarla kalp ve ruhumuzu yaralıyor ve hastalandırıyoruz. Bu nedenle ruhun gıdası olan ibadetleri yaparken tam zevk alamıyoruz. Onu için tedavi olmak gerekiyor. Ruhun tedavisi önce tövbe ve istiğfar, sonra da bir daha günahlara girmemeye çalışmaktır.

Burada önemli bir konu daha var: Hasta insan yediği gıdalardan zevk alamaz, ama yine de yemeye ve içmeye devam eder. Çünkü gıda almaya mecburdur. Biz de ibadetlerimizde zevk almasak da devam etmeliyiz. Çünkü, ruhumuz gıdaya muhtaçtır. İnşallah zamanla zevk almaya başlayacağız ve yaptığımız ibadetler de bizi günahlardan koruyacaktır.
 
mufto 27 Sonuç olarak; "[FONT=sans-serif]bilmediğim bir şeyden nasıl hesaba çekileceğim" ve "[/FONT][FONT=sans-serif]Zengin doğan insan cehennemlik mi?" [/FONT]
 
MeTePe

MeTePe 'ye ait alıntı;

Dini İnançlar, -adı üstünde - inanç oldukları için somut veya bilimsel gerekçelere veya yanıtlara dayanmazlar. İnanırsınız veya inanmazsınız. Tamamen veya kısmen kabul edebilirsiniz. Dolayısıyla atheist, deist, agnostik veya dindar olabilirsiniz. Bu tamamen kişisel algı ile ilgili, somut gerçeklere değil, "inanca" dayalı bir sistemdir. İnançları gerekçelendirmek hem mümkün değildir, hem de doğru sonuç vermez.

anahtar kelimelerin altı çizilmiştir

bana kalırsa bu kısımda tıpta psikiyatrinin ,inanç ile veya normatif etik ile çelişkisi mevcut. hem de bir kaç tane çelişki mevcut.

1) ilaçların duygu ve düşüncelere müdahale edebileceği , düşüncelere yön verebileceği iddia edilmektedir ( risperdalin , ketiapinin , olanzapin vb ilaçların prospektüsünü okuyun orda bunlar yazar)

2) kişiler tedaviye zorlanyor yani tedavi zorla yaptırılabiliyor . buda normatif etiğe aykırıdır.

uygulamada bir hata mevcut. (teorinin uygulamasında muhtemelen yanlış bir veya birden fazla nokta var)

inanç ile ilgili olarak da kişiler istediği inancı seçebilirler , bu konuda özgürdürler , yalnız bu iyi bir araştırma gerektirir. çünkü siz nasıl ki inancınızı seçme ,benimseme noktasında özgür iseniz ,diğer insanlarda özgürdürler ve onların özgürlüklerini kısıtlamaya hakkınız yoktur. o zaman bu kısıtlamaların ne olduğunu bilmek zorundasınız ,yani o dini incelemiş ve ondan sonra onu terketmiş olmanız gereklidir

müslümanlar yurtdışına çıktıklarında ,gittikleri bölgede mensup olunan dini araştırmak orundadır.

mutlak doğruya ulaşmak için ise genel bir araştırma bence zorunludur , ve bunlar ahir hayatta sual olarak önümüze gelecektir....
 
Son düzenleme:
Öncelikle güzel konu ve güzel sorular.Bende kendimce cevaplamak isterim.Kendi penceremden bir şeyler anlatmak isterim.

İlk olarak Allah bizi niçin yarattı sorusuna gelirsek ; Benim sağlamken aklıma gelen ve gördüğüm eğitimlerde bahsedilen şey şu idi.Bu insanların hepsi bir makineden "basma kalıp" olarak tek tip çıkmıyorlar.Her şeyi, her ihtimali elinde bulunduran bir zat var.Ve siz biraz küçümseyerek bahsetmişsiniz ama açık ve net olarak söyleyebilirim ki sağlam insanların bizleri görüp şükür etmesi de hiç küçümsenecek bir olay değil.Çoğu kişi yapamıyor bunu farkındayım ama kesinlikle yapması gerekiyor.Onlar için iyi olan şey budur.

Peki bizim penceremizden bakarsak "neden biz ?" Tamam bazıları başkalarının şükür etmesi için yaratılmış olabilir.Peki ama neden biz.Aklımıza en çok yatmayan nokta burası olacak hatta inkar edeceğiz ama ben kendi açımdan örnek vermek istiyorum.Ben fazla iyi bir ailede dünyaya geldim.İlk çocuktum çok üstüme düştüler,bir dünya dini eğitim gördüm vs. Üniversiteye gittiğimde bozulma belirtileri başlamıştı.O zamana kadar iyi kötü 5 vakit kılan ben üniversitede baya bozulmuştum.Konser kaçırmıyordum,kızlarla her türlü ilişkide bulundum vs.Kısaca bu bataklığa saplanmak üzereydim ki büyük bir kaza geçirdim.Bu bana Allah'ın "Kendine gel" deme şekliydi.Ben sebebinin bu olduğundan şuan eminim.Hemen akla gelen bazı soruları siz sormadan cevaplıyayım.Tek bu pisliğe batan ben miyim neden kimseye olmadı da bana oldu ?Bu sorunun cevabı diğerleri benim aldığım eğitimin,benim bildiklerimin,benim sorumluluklarımın 10da 1ine sahip değildiler.Yani BİLMİYORLARDI.Bilmeyene zeval hiç bir zaman olmaz bizim dinimizde.Ben biliyordum ve bile bile suç işledim.Nasıl ki ufak bir çocuk 1-2 yaşında afedersiniz babasına tokat bile atsa kimse yadırgamaz ve bir ceza almaz.Çünkü BİLMİYOR.Buda ona benziyor.Bilmeyenlere bir şey olmamasından daha normal bir şey olamaz.Ama ben her şeyi biliyordum.Bile bile yanlış yaptım...

Yani ben benim yaptıklarımın bedelini ödüyorum ve bu kesinlikle benim için hayır oldu.Hemen gelelim bir diğer kafanıza gelmesi muhtemel sorunuza.Sonradan sakat kalanlar için kendimden bir örnekle açıkladım.Peki Doğuştan sakat olanlara ne demeli ? Burada düşünülmesi gereken şeyin şu olduğunu zannediyorum "Acaba sağlam bir insan olsaydım hayatım nasıl geçerdi ? " Bu soruya dürüstçe cevap vermelisiniz.İnanın bana ben kendi açımdan bu kaza başıma geldiği için mutluyum.Çünkü ben bozulma belirtilerini bizzat gördüm.Siz daha belirtileri görmeden bu hale gelmenizin sebebi ileride bozulmanızın muhtemel olmasından kaynaklanıyor OLABİLİR.Yani ben şunu biliyorum Allah herkesin iyiliğini ister ve gayb perdesi açılsa.Biz her şeyi görebilsek anlayacağız ki olabilecek en iyi şeyler olmuş bizim hayatımızda.Sakat olmamız bu dünyada belki bize bazı zorluklar yaşatıyor ama ahirette bizim kurtuluşumuz OLABİLİR.Ben şahsen ahirette sonsuz hayatı kaybetmektense bu dünyada 60-70 seneyi sakat geçirmeyi tercih ederim.

Diğer sorularınıda cevaplamak isterim fakat şuan buluşmam gereken bir arkadaşım var ve geç kalıyorum.Geldiğimde cevaplamaya çalışırım elimden geldiğince
 
@TahaAY kardeşim haklısın bilmediğimiz den sorumlu değiliz ama öğrenmek kaydı ile.

Bilmediğimizden sorumlu değiliz sözü halk arasında dolaşan ve cehaletten kaynaklanan bir sözdür

Bugün medeni hukukta, bir şeyin suç olduğunu bilmemek kişiyi sorumluluktan kurtaramadığı gibi, İslamda da bir şeyin suç ve günah olduğunu bilmemek ve / veya farz ve vacip olduğunu bilmemek, kişiyi sorumluluktan kurtarmaz.

Bilmemenin mazeret kabul edildiği tek yer var,o da kişinin yeni Müslüman olmasıdır. Yeni Müslüman olan bir kimsenin bazı şeylerin farz-vacip mi veya suç-günah mı olduğunu bilmemesi makuldur ve bir mazeret olarak kabul edilebilir. Bir de çocuklar ve zihinsel engelliler sorumlu değillerdir.

Şimdi hayatı boyunca dünya işlerini öğrenen ve yapmasını son derece zekice beceren bir kimsenin, aynı çabayı din konusunda göstermemesi nasıl mazeret olabilir?

İlim öğrenmek her Müslümana farzdır.(Mecmauz-Zevaid, h. no: 472)

Farzı yerine getirmemek günahtır. Öyleyse ilim öğrenmemek, cahil kalmak da günahtır.

Diğer bir rivayete göre Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

Bir alimin ilmini neşretmeyip suskun durması / öğrenmek isteyen birilerine ilim öğretmemesi caiz olmadığı gibi, bir cahilin de-ilim öğrenmek için bir gayret göstermeyip-cahil olarak kalmaya devam etmesi caiz değildir.

Hz. Peygamber bu sözlerini şu ayetle da pekiştirmiştir:

Bilmiyorsanız ilim ehlinden / bilenlerden sorunuz.(Nahl, 16/43; bk. Kenzul-Ummal, h. no: 29254)

Görüldüğü gibi, ayette cahillerin ilim ehlinden sorup öğrenmeleri emrediliyor.

Bütün bu açıklamalardan sonra: Cahil bir insan, hem yanlış yaptığından hem de yanlışı öğrenmediğinden dolayı iki kere suçludur.denilebilir.

Ikra ayeti de okumaya ogrenmeye teşvik eden bir ayettir demekki. Sorumluyuz

2. Soruna gelirsek tabiki cennetliktir yada cehennemliktir diyemeyiz
O kişinin yasantisi imanı ibadeti takvasi önemli.
Ki zengin sahabelerimiz var bir sürü bunlardan bir kaçı
Abdurrahman Bin Avf (r.a.)
Musab Bin Umeyr (r.a.)
Hz. Hadice
Hz. Osman


Ayette hucurat süresi 13. Ayette Allah azze ve celle söyle buyuruyor.

Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Hem de sizi şubeler ve kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız. Şüphesiz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır.

Selam ve dua ile...
 
Son düzenleme:
Üst Alt