Engellileri teknik olarak engelsiz insanlardan ayrıştırmanın bir vesikası;
Kendimden örnek veriyorum, bana elden tertibatlı araç kullanır raporu veren doktor yada herhangi bir sözde bilirkişi(!) gerçekte benim sağ bacak engelime rağmen düz vites ve sıradan tertibatsız bir aracı çok rahat kullanabildiğimle ilgilenmedi bile... Neden? Zira devlet onu beni toplumdan ayrıştırmak için görevlendirmişti.. Hatta haketmediğim halde tertibatsız araç kullanır demesi halinde tehdit bile edilmişti...
Oda görevini yaptı; "Herşeyi elle idare edilen tertibatlı araç kullanır".. Hadi len ordan, seninle herhangi bir motorlu taşıtı parmağımda oynatmaya bahse dahi girerim diyemedim.. Öyle ya bunu söylesem beni tertibatlı ehliyeti dahi almaktan aciz koyabilirdi, zira son sözü söyleyen malum bilirkişi(!) idi...
Bu iki ortaçağ yasağı toplumda engellileri, engelsiz insanlardan teknik olarak ayrıştırmanın bir vesikasıdır;
[SIZE=4]ENGELLİ TERTİBATSIZ KULLANAMAZ!..
ENGELSİZ TERTİBATLI KULLANAMAZ!..[/SIZE]
Siz bir engelli iseniz; sadece kendinize ait bir araç satın almadığınız ve hatta tertibat taktırmadığınız takdirde ölene kadar bir başka motorlu taşıtı kullanmanız devlet tarafından yasaklanmıştır... Kolları olmayan engelli ayaklarıyla ressamlık yaptığında alkışlanır, normal bir aracı gayet güvenli kullanmasının kendine göre bir yolunu bulduğunda hapse atılır... Neden? Yasalar buna ihtimal vermediği için... Tıp kı ortaçağdaki gibi...
Bir şekilde aracı aldınız, bu kez de bir başka engelsiz vatandaş sizin engelinize sahip olmadığı sürece o aracı kullanması devlet tarafından yasaklanmıştır... Yani engelsiz olması aracı kullanmasına manidir!, komik değil mi!... Örneğin sizin sağ bacağınız yoksa, herhangi biri sağ bacağını kestirtmediği sürece o aracı kullanma yeteneğine sahip olmadığı devlet tarafından kabul edilir...
Kendimden örnek veriyorum, bana elden tertibatlı araç kullanır raporu veren doktor yada herhangi bir sözde bilirkişi(!) gerçekte benim sağ bacak engelime rağmen düz vites ve sıradan tertibatsız bir aracı çok rahat kullanabildiğimle ilgilenmedi bile... Neden? Zira devlet onu beni toplumdan ayrıştırmak için görevlendirmişti.. Hatta haketmediğim halde tertibatsız araç kullanır demesi halinde tehdit bile edilmişti...
Oda görevini yaptı; "Herşeyi elle idare edilen tertibatlı araç kullanır".. Hadi len ordan, seninle herhangi bir motorlu taşıtı parmağımda oynatmaya bahse dahi girerim diyemedim.. Öyle ya bunu söylesem beni tertibatlı ehliyeti dahi almaktan aciz koyabilirdi, zira son sözü söyleyen malum bilirkişi(!) idi...
Bu iki ortaçağ yasağı toplumda engellileri, engelsiz insanlardan teknik olarak ayrıştırmanın bir vesikasıdır;
[SIZE=4]ENGELLİ TERTİBATSIZ KULLANAMAZ!..
ENGELSİZ TERTİBATLI KULLANAMAZ!..[/SIZE]
Siz bir engelli iseniz; sadece kendinize ait bir araç satın almadığınız ve hatta tertibat taktırmadığınız takdirde ölene kadar bir başka motorlu taşıtı kullanmanız devlet tarafından yasaklanmıştır... Kolları olmayan engelli ayaklarıyla ressamlık yaptığında alkışlanır, normal bir aracı gayet güvenli kullanmasının kendine göre bir yolunu bulduğunda hapse atılır... Neden? Yasalar buna ihtimal vermediği için... Tıp kı ortaçağdaki gibi...
Bir şekilde aracı aldınız, bu kez de bir başka engelsiz vatandaş sizin engelinize sahip olmadığı sürece o aracı kullanması devlet tarafından yasaklanmıştır... Yani engelsiz olması aracı kullanmasına manidir!, komik değil mi!... Örneğin sizin sağ bacağınız yoksa, herhangi biri sağ bacağını kestirtmediği sürece o aracı kullanma yeteneğine sahip olmadığı devlet tarafından kabul edilir...