* Çocukların sakatlıklarından utanmaları ve aile-çevre tutumları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çocuklar utanma duygusunu yaşayarak öğrenirler. Onlara öğretenler de bizleriz. İşin ilk başında engelli bir çocuğun sakatlığının farkında bile olmadığını, zamanla çevresindekilerden farklı olduğunu algılamasıyla bir kıyasa gittiğini ve çevresinde de ister ailesi olsun, ister başka bir şeyler olsun bu farklılığının onda doğurduğu olağan şeyleri yapamamasından dolayı kendisini ailesine bağımlı hisetmesinin sonucunda dünyayı farklı bir gözle algılamaya başlamasıyla herşey oluşmaya başlıyor diye düşünüyorum.
Sadece bu birinci soru bile öyle kolay kolay verilecek bir cevabı içinde barındırmıyor. Kısaca;
çok kötü bir şey dememizin bizlere fayda sağlayacağını düşünmüyorum.
Kuşkusuz bu soruya hemen hemen herkes bunun çok yanlış olduğunu, olmaması gerektiğini yazacaklardır.
Ama bir şey değişmeyecek işte. Bu sonuçları yaşıyoruz. Neden yaşıyoruz ? belkide bunun irdelenmesi gerekir.
* Engelli bir çocuğun, ailesinden ve yakınlarından beklentileri nelerdir?
Kuşkusuz anlaşılmak ve kabul görmektir. Nasıl olursa olsun, olduğu gibi kabul edilmektir. Tabii benim ki bir varsayım oluyor.
Ancak bu soruya engelli çocukları olan ailelerin yanlış tutumlarını da bildiğimden uzayıp giden bir cevap ta yazabilirim. Aileler çocuklarını bu anlamda korumak adına yok edebiliyorlar.
* Aileler çocuklarını kime karşı ve ne kadar korumalıdır, korumalı mıdır?
İşte bu da çok uzun bir cevabı içinde barındıran bir soru. Çocuk ister engelli olsun ister engelsiz olsun, nefes alabilmeyi ister yaşadığı ortamda. Ailelerde çocukların nefes alabilmelerine özen göstermelidir. Bizler sevgi adına çocuklarımızı nefessiz hale getirebilecek, onların herhangi bir iş yapabilmesini engelleyebilecek anlamda bir sevgi anlayışına sahibiz aynı zamanda.
Çocuklarımızı kesinlikle korumalıyız, bir çok anlamda korunmayı gerektiren durumlar söz konusu. Ancak Hipokratın bir sözünü bir kez daha burada yazmayı uygun görüyorum;
Bir şeyin ilaç mı zehir mi olacağına kullanılacak miktar belirler.
* Korumak, çocuğun sorunlarını çözer mi, yoksa korumak güdüsünün kendisi mi sakatlığı sorunsallaştırır?
Bu anlamda eğer koruma miktarı dozunda ayarlanabilirse sorunlar bir yerde çözülebilir. Ama çözümün kendisi çocuğun herşeye rağmen kendi kendisine var olan nesnel koşullarıyla yetebilmesini öğretebilmektir. Bunu ailelerin yaptığına çok fazla inanmıyorum. iyi niyetle çıkılan yolda korumak adına engelli çocuğu daha zayıf, kişilksiz bir yapıya büründürmek toplumsal anlayışımız ve aile yapımızla son derece kolay.
Kısacası sevgili oturanboğa bir çırpıda verilecek cevaplar değil kuşkusuz. Ama bana soracak olursan verilmesi gereken cevaplar.
İyi bir konu.