Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Haklarımız için neden eylem yapmıyoruz? [Tartışma]

hiçbirşey için geç kalınmış sayılmaz
 
Dün 30 günlük raporumun iadesini almayı gittim.Kolum daha yeni iyileştiği için dik merdivenlerden çıkmak istedim.Arkdaşlara almasını söyledim.Benim gelmem gerekiyormuş.Gittim sadece imza attım.Postanede 2 kişi vardı .Biri bana yardımcı olabilirdi .Ayrıca girişde rampa yok.Merdiven yok.Babene soruyorum.Bu sorunlarımı nerde konuşayım.Burdaki insanlar en azından duyarlılar.Bana cevap yazıyorlar.Bence bir gün bu sitedeki insanlar yaşadığımız zorluıkları tüm Türkiyeye duyuracaklar.
 
Peki yapalım.. Ben varım.. Maddi manevi yanınızdayım..
Fakat biz kimiz? Bu eylemleri kimin adına yapacağız? Hangi tüzel kişilik adına yapacağız?
Hangi tüzel kişilik izin isteyeceğiz? En önemlisi önderliği kim yapacak?
Devam edelim sorulara; Hükümet şartları iyileştirsin mi diyeceğiz? Hükümete derdimizi mi anlatacağız, sesimizi mi duyuracağız, yoksa protestomu edeceğiz?
Yoksa yeni anayasal haklar için devleti temsil eden herkese mi sesleneceğiz?
Rapor oranlarının değiştirilmesin mi karşı çıkacağız, 2022 maaşlarının yükseltilmesi için mi yapacağız bu eylemler?

Bütün bunlar aydınlanmadan, anlaşılmadan ve üstünde mutabık kalınmadan yapılacak her eylem içimizde kavgalara yola açar.. Yolda kavga etmekten yola çıkamayız..

Benim burada teklifim, şu üç maddelik anayasa teklifinin devlete kabul ettirmek bizim namus meselemiz olmasıdır.. Fakat asıl sorun devletten önce kendi aramızda kabul edilmesi, kendi aramızda kabul edilen düşüncelerin derneklere kabul ettirilmesi, dalga dalga topluma yayılması dır.. Sonrası inanın kolaydır.. Benim kavgam işte bu.. Önce bizler arasında mutabakat.. İşte önerdiğim 3 maddelik anayasa teklifi..

-1-Devlet evlenmek isteyen engelliye ev, araba ve iş konusunda yardımcı olur..
-2- Engellinin ulaşamadığı meskenlerin alım satımı yapılamaz. Engellinin ulaşamadığı eğlence ve kültürel faaliyetlerin yapıldığı yerlere de çalıştırma ruhsatı verilemez..
-3- Engellinin yararlanamadığı toplu ulaştırma araçları trafikten men edilir..

İşte bizi topluma kaynaştırma projesi bu olmalıdır..
Geri kalan her tür istek ve talep mücadelemizi gölgeler..Veriliyormuş gibi yapılan ve bizler tarafından kabul edilen her şeyde önümüzü karartır..
Bıyık altından gülmek yok.. Var mısınız bunlar için mücadeleye?
 
Herzman olduğu gibi yine konu çığrından çıktı.
Konu yerine üyeler biririne dalmaya başladı.
Biz alışmışız el açmaya. Haklarımızıda verirlerse alırız, vermezlerse kendimize dalar
hakımızı kesenlerle değil birbirimizle uğraşırız.
Burada çok sayıda üye var ama burası bireysel bir topluluk. Bu nedenle haklarımız için burdan ancak bireysel olarak mücadele edebilriiz.
Diğer üyeler için zorlama veya sitem olmaz.
Diyelim bir hak mücadelesine giriryorsunuz ilgili makama dilekçeni verirsin burdanda yayınlayarak üyelerin desteğini isteyebilirsin.Hepsi bu.
 
Ben sözlerimi geri alıyorum.Bizim işimiz bizim için yapılan yasalara takip etmek.
 
Kuyucak'ın maddelerine RAPOR rezilliğinin çözümünün de eklemnesini istiyorum...
 
Sevgili Levent,
Bir yanlış anlama olmuş.. :eek: Sen de haklı olarak tepki vermişsin.. (Biraz ağır olmuş tepkin, ama neyse, olur böyle;))

Tepkim sana değil, üzerimdeki arkadaşaydı.. Daha sonra 1Umut da dahil oldu tartışmaya.. O da yanlış anlamış.. Bir öm. ile onun gönlünü almıştım..:)

Elbette çeyrek yüzyıllık toplumsal travmanın sıkıntılarını yaşıyoruz, acılarını çekiyoruz.. Daha epey de çekeceğe benziyoruz. :( Çünkü bu sadece terörün sona ermesi, anayasa değişikliği, 24 Ocak kararlarının uygulanması vb. meselesi değildir. Bunlar buzdağının görünen yüzü .. Bir de görünmeyen tarafı var ki.. Aman aman.. Hiç girmeyelim oraya.. Aklınıza getirebileceğiniz her türlü olumsuzluk var..:(

Ama bunlar böyle bodoslama, klişe laflarla konunun içerisine girerse (1Umut'un yaptığı gibi) bir ayağı havada kalır ve anlamı olmaz, hatta ters tepki alır!!

Benim tepkim onaydı.. Yıllar öncesinde yazdığım makalemsi yazılarımı ve bu forumlardaki yazılarımı dikkatle okursan çoğunda konuyu engellilik olgusuyla iliştirmişimdir..



Tartışmayı engellemiyorum!! Ancak her ortamın kuralları vardır kendine göre.. Kinaye, ima konusuna pek bişey demem ama gereksiz ve kişiselliğe varan polemik, hiçbir şey kazandırmadığı gibi çok şey kaybettiren bir tartışma biçimi.. İşte bunun yersizliğine dem vurmuştum orada.. Ayrıca "genele sitem" resmen kıl olduğum, okuyunca deliye döndüğüm bir üsluptur! :D



seninde bu konu hakkında düşündüklerin bir fikrin vardır
haklarımız için neden eylem yapmıyoruz ? sanada soruyorum , bu soruyu cevaplaman daha çok yarar sağlayacaktır.
demişsin..

Ama üçüncü mesajımın sonunda:
Yani, önce bu tür STK'ları adam akıllı örgütleyeceksiniz, benzeri konumdaki diğer STK'larla işbirliğine gideceksiniz, varolan mevzuatın gereklerine uyarak eyleminizi yapacaksınız!! Burada böyle imalı sözler ve genele sitemle olmaz bu işler! Hele Amerika ile, Fransa vb. ile karşılaştırmaya kalkmayın, üzülürsünüz!

Ora insanlarının en az 500 yıllık STK ve eylem gelenekleri var.. Bizim var mı öyle bir şeyimiz?
demiştim.. Onu görmemişsin sanırım..:(

"Örgütlüysen kazanırsın, örgütsüzsen kaybedersin" bu kadar basit bunun cevabı.. Ama "örgüt" dediğim, adam gibi örgüt!! Öyle yok "lay lay lom vakfı", yok "tekerlekli sandalye dağıtma derneği", yok "kermes düzenleme birliği" falan değil..



E®KAN, tepkim tartışmaya değil! Elbette tartışılacak.. Ama yukarıda dediğim gibi, genele sitem ve bahaneyle laf sokuşturmaya uyuz oluyorum! Hepsi bu! :D
Var mı senin de dış ülkelerdeki bir STK ve örgütlü tepki koyma geleneğin?



mahmut, elbette burada konuşacaksın.. Ben ona bir şey demiyorum ki.. Yazılarımı bir daha oku istersen..;)
 
Eylem yapmak kolayda kim üstüne alınacakki?
Eger bir şey yapmak mistiyorsan neden şikayet ettiğini yetkili kuruma bildir %80 yapmak için elinden geleni yapıyorlar.
Ben isatanbul kadıköyde yaşıyorum kendi yolum üzerindeki bana engel olan kaldırımları söyledim ve yaptılar
bilenler bilir kadıköy boğa heykelinden geçiş zordu yani yardım sız geçilmiyordu
ben şikayetimi belediyeye ilettigimde orayı yaptıklarını söylediler ben ben kaldırımı alçaltmanız yeterli degil tekerlekli sandalyre için kaldırım yüksekligini sıfır yapmanız gereli ddedim ve belediye nin bu işleri yapan bölümüne fen bölümü ilettim bilmiyorduk dediler ama bundan sonra kaldırımları sıfır yapalım dediler
benim en çok şikayetim vapurlara binerken ve inerken bunun için şikayetlerimi ilettim oraya negellinin inmesine binmesine uygun bir aparat yapılamasını her iekelede bir tane bulundurulması diye ( eger bundan benim gibi şikayetçi tekerlekli sandalyeli varsa şikayetlerini lütfen bildirsinbir mailde bunun için atınhatta kompozisyonu güzel olan arkadaşlar iyi bir şikayet dilekçesi yasın hep beraber beyaz masayı mail bobardımanına tutalım beyazmasa@ibb.gov.tr )
 
Bu hükümete her gün eylem yapsak ne yazar dicem fazla karamsar olucak :) Ama eğer bi yerde bir yanlış varsa hakkını aramak hemde alana dek iyidir..
 
eylem yapalım ben varım ....örneğin toplanıp meclise gidelim mutlaka muattap alıp içimizden 2 temsilci ile görüşürler bu görüşme esnasinda ayakkabi firlatalim ...o zaman bütün sorunlarımızı çözerler :)
 
herşeyden önce şu hakkımızı gözönünde bulunduralım. bütün kamu da %3 engelli kadroları dolu mu?
 
Doludur herhalde... Eğer öyle olmasaydı gelmiş geçmiş bakanlar, başbakanlar olaya el koyardı.
 
makri,
dolu değil işte. geçen ay içinde kamu da çalışan bir arkadaşımızın açtığı formu bulup buraya eklicem birazdan. bekleyin.
 
Evet herkesin buna duyarlı olması gerek. Bende varım arkadaşlar sonuna kadar yanınızdayım.
 
Foruma yazmakla kendi aramızda konuşlakla mesajlaşmakla elbetteki bu sorunlar çözülmez.Ama ben yüzlerce üyesi olan bu sitede devlet kurumlarında çalışanlardan tutunda dernek başkanları üyelerine kadar şahıslarında bulunduğunu biliyorum.En azından şikayetlerimizi dertlerimi okusunlar da bizi anlasınlar.Yapılması gerekenler için çaba göstersinler biraz.Neler çektiğimizi öğrensinler.Sakatları üç kkuruş parayı eline alıp sevinçten oynaya oynaya parklarda gezen haline şükreden insanlar olarak görmesinler.Bunlar yalnızca biçare olmanın sonuçlarıdır.Etrafımda tanıdığım engelli arkadaşlarımın pek çoğunun psikolojisi bozuk.doktora gidip antidepresan ilaç kullanıyorlar.Sebep ailelerin eziyeti.Aşalaması ezmesi baskılaması.Diğer sağlam kardeşlerine değer verip engelli evladını onların gözünde aşağılık değersiz göstermeye çalışması.Bunun en acı örneklerinden birini yaşayan da bizzat benim.Aile boyunduruğunda yaşamaktan kurtulmamız gerekli bir an önce.Senin ananın şusu var babanın emekli var diye önümüze sürüp durulmasın artık.Ananın babanın nesi varsa kendine aittir.Bize ait deiğildir.Ben istemedikten sonrada kimsenin emekli maaşını dava açarak zorla aldırmaya kimsenin yetkisi olamaz.Bu kadar saçma sapan kanun olamaz.
Napmamız gerek birey olarak yaşamak için ? Onların ölmesi için duamı edelim... ?
Eylem yapmak çok iyi bir fikir.Ancak söylendiği gibi iyi bir donanım gerekli.
 
Arkadaşlar kapsamlı bir çalışma yapmak gerekli yani ya tam olsun ya hiç olmasın . Bir düşünce paylaşıyoruz . Her kez en doğruyu bilip söylemek zorunda değil . Burda konuşup tartışılıp bir şablon çıkabilirse belki br bütün olarak hareket edilebilir. Benim düşüncelerim

1-) Anayasamızca kabul edilen engelliler yasası ile ilgili hangi maddelerin uygulanıp uygulanmadığı veya nelerin eksik uygulandığı
2-) Bu yasa da olmayan fakat birey olarak yaşama hakkımıza engel olan durumların Anayasa ya eklenme durumunun olup olmadığı
3-)Dünyada bir çok ülkenin uyguladığı yasalar ile bizim Yasalarımız arasındaki farkların neler olduğunun tespiti
4-) Anayasada var olan kuralların yerel yönetimler tarafından yapılmadığı veya aksatıldığı takdir de yaptırım haklarımızın neler olduğu ( Avrupa İnsan Hakları Dahil )
 
Öncelikle tanık oldugum bir olayı anlatayım...
Alışveriş yapmak için gittigim alışveriş merkezinde arabamızı park ederken engelli araçlara ayrılmış ve girişe yakın yakın olan bir yere engelli plakası olmayan bir araç aracını park etmiş.Bunu gören engelli sürücü arabasından inerken elinde bir kagıtla indi ve arabanın silecegine sıkıştırtı.... sanki o anda ceza kesmişti engelli plakası olmayan araca engelli sürücümüz...
merak ettim ve yazılan yazıyaa göz gezdirdimm...

yazının bi bölümü trafikte engellilere saygıdan bahsediyordu.saygıya davet ediyordu ve sıkıcı olmayacak kadar uzun bi yazı vardı kendilerini anlatan...
bir şekildee kendi hakkını eylemiyle dile getiriyorduu...

engelli arkdaşlarımızın belki kısa sürede tek bir bölgeye toplayıp eylem yapmak zor olabilir..bunun içinbireyler tek başına bu şekilde kendilerini ve haklarını savunmaları da gerekir...
 
istanbulda ankarada izmirde büyük kentlerde butür eylemler yapan kurumlar dernekler varmı?
 
zaten bizi bu duruma getirenler "kurum ve dernekler" bu tür kuruluşların haklarımızı korumaları gerektiğini düşünüyorum.
 
engellilerin haklarını araması konusunda, sideki yazan arkadaşlar bir derneğin olması gerektiği konusunda hemfikirler.
peki böyle bir derneğin oluşması için neyapmalı? prosüdür bilgileri deneyimleri olan arkadaşlar varmı?
 
TSD öncülük yapacak ve Türkiyede ki bütün dernekleri bünyesinde toplayarak çatı oluşturabilecek kabiliyette.
illede bir dernek gerekmez ama iyi de olur.
 
Sevgili Levent,

"Prosedür" konusu o kadar önemli değil! Hele o aşamaya gelsin iş..

Burada anlatılıyor hepsi..


TSD, " kamu yararına çalışan dernekler " statüsünde.. Bir takım avantajları var.. E.. devlet aleyhine (görünen) bir eylemi bu tür derneklerden bekleyemeyiz di mi? :) En hafif deyimle "bindikleri dalı kesme"zler!

Kurulacak diğer tür derneğin de maddi anlamda ekonomik desteğe, manevi anlamda da sağlam, donanımlı/bilinçli kafalara ihtiyacı var! Bir de yukarıda dediğim, STK geleneğine ihtiyaç var..

Bu aslında "devlet geleneği"nden de, "dini örf ve adetler"den de daha zorludur! Çünkü, bu gelenekler yazılıdır, yüzyıllar boyu oturmuştur falan.. Ama STK geleneğimiz henüz yoktur! Ne yazılıdır, ne okulu vardır vb. vb. Onu ancak; ilgili kişiler, başarıyla yaptıkları/alınlarının akıyla çıktıkları eylemlerden çıkardıkları derslerle oluştururlar.. "Asalım, keselim vb." türü hamaset nutuklarıyla, ya da "mail bombardımanına tutalım" geyiğiyle elde edilmez!..
 
dernekler masasından STÖ lerle ilgili ön bilgi istesek vermezlermi D:
 
Nette var zaten hepbiri. :p Gugul Amca sağolsun.. Buluveriyor hemencecik..:) Ne bilgisi arıyosun ki ayrıca?
 
Fakat asıl sorun devletten önce kendi aramızda kabul edilmesi, kendi aramızda kabul edilen düşüncelerin derneklere kabul ettirilmesi, dalga dalga topluma yayılması dır.. Sonrası inanın kolaydır.. Benim kavgam işte bu.. Önce bizler arasında mutabakat.. İşte önerdiğim 3 maddelik anayasa teklifi..

-1-Devlet evlenmek isteyen engelliye ev, araba ve iş konusunda yardımcı olur..
(...)
[FONT=Verdana][SIZE=2]kavgani onayliom ve hatta destekliom... ama önerdigin 3 maddelik anayasa teklifinin ilk maddesinde takilip kaldim biras (önce kendi aramizda kabul edices ya hani ;)); [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]devletten ish, araba ve ev konusunda yardim bekleyebilmem icin neden evlenmem shartini koyuyorsun?... evlenmek istemeyen veya "sultanlik" olan bekarligi elinden geldigince uzatmak isteyen veya evlenicek birini bulamayan engelliler nolucak?... kendi olanaklari yoksa anne babalarinin yaninda yashamak zorunda mi kalicaklar hep?... [/SIZE][/FONT]

[FONT=Verdana][SIZE=2]örnegin, eger annemler beshinci katta yashiosa, ve orda cok mutlu olduklari icin tashinmamakta "inat" ediosa, ve ben hergün o besh kati inip cikamadigim icin bi ishe girip calishamiosam veya egitimimi tamamliamiosam, kisacasi; hayata katilamiosam neden ben kendim bana uygun bi eve cikmak icin devletten/toplumdan destek bekliyemiym (özellikle de ailemin durumu böyle bi destege müsait degilse)?... neden bunun icin ille de evlenmem ve aile kurmam gereksin?... ish konusunda bana yardim edilicekse evlilik konusundan bagimsiz olarak edilsin, bekarken (de) gecimimi saglama shansim olsun, sonra karar veriym evlenmek isteip istemediime...[/SIZE][/FONT]


Aile boyunduruğunda yaşamaktan kurtulmamız gerekli bir an önce.Senin ananın şusu var babanın emekli var diye önümüze sürüp durulmasın artık.Ananın babanın nesi varsa kendine aittir.Bize ait deiğildir.Ben istemedikten sonrada kimsenin emekli maaşını dava açarak zorla aldırmaya kimsenin yetkisi olamaz. Bu kadar saçma sapan kanun olamaz.
[FONT=Verdana][SIZE=2]sevgili kuyucak'a cevaben yazdiklarimdan, aile boyundurugu altinda yashamak zorunda birakilmaya ne kadar karshi oldugum anlashiliodur sanirim... yine de bahsettigin kanun hic de öle sacma sapan gelmedi bana, sevgili sheker kiz... aile olmak o kadar kolay degil, sorumluluk ister... [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]"ananin babanin nesi varsa kendine aittir" demek pek dogru gelmio bana... emekliyi falan bilemicem ama eger annemlerin durumu, kendi gecimlerini riske sokmak zorunda kalmadan, kolaylikla bana destek olabilicek kadar iyiyse, benim, "bana ne! sevmiom ben annemleri, istemiom onlarin pis parasini" diyip devletin/toplumun "ortak kasasindan" (bashka isim gelmedi aklima :)) yararlanmak istemem ne kadar dogru olur?... [FONT=Verdana][SIZE=2]tamam, istegim dishinda sürekli ailemle yashamak zorunda birakilmamaliyim tabe, herkes gibi benim de kendi hayatimi kurma shansim olmali ama ish maddiata bakiosa, benim kaprislerimin ve nazimin acisini neden toplum ceksin?... [/SIZE][/FONT][/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2](engelli) evlatlarina, ihtiac duyduklari olanaklari cani gönülden saglamak isteyen fakat maddi durumu buna olanak vermeyen ailelerin hakki olmali bence o ortak kasadaki paralar... müsait oldugu halde zirnik bile koklatmak istemeyen ailelere ise dava acmak, onlarin boyundurugu altinda yashamak anlamina gelmez bence... [/SIZE][/FONT][FONT=Verdana][SIZE=2]ama yine de cok hassas bi konu oldugunu düshünüom - üzerinde daha uzun ve genish capli düshünmem gerekio galiba...[/SIZE][/FONT]


selamlar, sevgiler :)...


[FONT=Verdana][SIZE=1]not; yanlish anlashilmasin, ailemle öle bi problemim yok :)...[/SIZE][/FONT]
 
Rekursiyoncum evet aile bakmakla yükümlü olmalı bu doğru.Doğurmak mesele değil tabi adam gibi yetiştirmek mesele.bu ayrı bir konu tabide devlet senin ailenin durumunun sana bakmaya müsait olup olmadığıyla falan ilgilenmiyor. Nerden üç kuruş çıkarı var ona bakıyor.Hadi sakat birey aynı evde yaşıyor olsa ve gelir durumu uygun olmasa maaş almasına mantıklı diyeceğim ama -ki bu durumda bile başkasına el açma konumunda oluyor yine sakat kişi -..."Sen sakatsın.birey olman gibi bir durum söz konusu değil.Ömür boyu ailen sana bakmak zorunda "demek de ne demek oluyor ! Sen böyle bir şeyi kabul edebilirmisin yani ? kişinin raporla engelli olduğu kanıtlanmışsa evi ayrı adresi ayrıysa devletin o bireye tanıdığı her türlü haktan faydalanmaya hakkı var demektir.Babanın maaşından gelirinden giderinden emeklisinden hesap sorulmamalı. Babasının maaşını nasıl yolalım diye düşüneceklerine sakat insanları kendi geçimlerini sağlayacak konuma getirme yollarını düşünsünler.Her engel grubuna göre iş imkanı sağlasınlar.Üretici hale getirmenin yollarını bulsunlar...
Ayrıca evet dediğin gibi sadece evlenmek isteyen bireye değil ihtiyaç sahibi olan her engelli bireye devlet gerekli desteği sağlamalı diyorum bende.Kuyucak abinin diğer önerileri elbette her engelli bireyin onaylayacağı şıklar ama şu ortamda bunları uygulamaya koydurabilmek deveyi hendek atlatabilmekten zor gibi görünüyor ...
 
eylem değilde,

engelli ve aileleride seçimlerde oy vermek yerıne açılımlarını kendılerı yapmalı,

bir oluşum olsa bir parti kurulsa...

demokratik haklarını kullanarak kımseden ıstemeden kendısı elde etse.
 
Reku… Hoş geldin.. Özlemişim senin bakış açılarını..

Ben bazı şeyleri yazarken , isterken hile yapıyorum.. Bir taşla bir sürü kuş vurmaya çalışıyorum.. İstersen sıralayam bu kuşları..

-Bana göre engellilerin en büyük sorunu cinselliktir..
-Engelliler genelde toplum tarafından küçümsenen, geleceği olmayan, fakir insanlardır..
-Engelliler aile içinde söz sahibi değildir.. Ülkemizde 2022 maaşları bile ailenin ortak bütçesine gitmektedir.. Engelliyi aile dışında tutmak şart o yüzden..
-Engellileri engelli ile evlilik yapmak zorunda sanan insanlarla dolu bir toplumdur ülkemiz..

Sonuç olarak bu kadar sorunu tek madde ile çözmeye çalıştım.. O yüzden bu maddeden vaz geçmem ben.. O yüzden sen kendine başka madde ekle..

Bu madde ile engelliye, iş buluyorum, ev ve araba sahibi yapıyorum..
Bu madde ile engelliye cinsellik yolu açılıyor.. Hem de elindeki bu şartlar ile epey popüler olurlar.. Bence sağlamlar engelli avcılığına çıkar.. Hani zengin avcısı kadınlar vardır ya, yada erkekler onlar bundan sonra engelli avına çıkarlar.. Sağlamlara rüşvet yada havuç diyebilirsin.. Ayrıca aile baskısından ve egemenliğinden çıkış yolu ayrı kapısı olması insanın..

Bak açıklayınca ne kadar matrak şeyler var o madde içinde.. Buradan duyuyorum atma recep laflarını.. Olsun be Reku.. İnsanca değil mi bu düşler?
 
engellinin deil engellinin ekonomik varlığının avına düşecekler, çıkar ilişkisi yani, böylebir ilişkiyle engelli kurtulmuş olacak. engellinin samimi duyguları ne olacak, çıkar ilişkisi olduğunu bilerek nasıl sevecek sevilecek, nasıl emek verecek alışacak, 2 maymunumu oynayacaklar .
abi bu düşmü insanca. gerçi soru rekuya sorulmuş dayanamadım benimde cevap hakkımın olabileceğini düşünerek yazdım.
 
Üst Alt