Ehliyet yenileme ve yeni müracaatta mağdur olanlar birlik olalım!?

gokay
Benim sürücü olamaz raporumun açıklama kısmını aşağıda kopyalayıp yapıştırdım.
AÇIKLAMA :
"26.09.2006 Tarihli ve 26301 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik (Değişik:29.12.2015-29577) (Değişik :13.06.2020-31154) Madde 8/1-c,8/3 e göre oy birliği ile sürücü olamaz." diyor.
8/1-c yi anladık.
8/3 e ne demek ben e yi göremiyorum.

NAZDEMİR
Öyle bir madde yok çünkü e çekim eki. Kesme işaretiyle ayırmadıkları için anlaşılmamış olabilir. Madde 8/1-c, 8/3 ' e göre demek istemiş olabilir.

Teşekkür ederim.

Arkadaşlar bende 2017 yılında ehliyetim,sağ kol engelimden dolayı iptal edildi.Bu şekilde mağdur olanlar olarak watsap grubu kurarak örgütlenelim gerekirse bakanlığa gidelim,nekadar çok kişi olursak o kadar ses getirir,yoksa beklersek bişey değişeceği yok.Ben 6 yıldır bekliyorum kanuni bir değişiklik olurmu diye,malesef hiç kimsenin umrunda değil. Numaram 05469152925

Hala birlik olma konusun da somut bir gelişme yok. Bizler ne kadarda acizmişiz, daha biz kendi aramızda birleşemedikki. başkaşarı neden bize yardım etsin...

salih1985

neden bekliyorsunuz. 6 yıl içerisinde bir çok şey değişti. Yönetmelik başlı başına değişti. Raporlara yazılan açıklamalar değişti. Raporunuzun geçerlilik süresi 2 yıl değil miydi , 2 yıl bitince neden tekrar başvurmadınız. Yapın tekrar başvurunuzu olur belki bu sefer.

Bir Whatsapp grubu kurduk. Özelden mesaj yazanları gruba alabiliriz.

Benim gibi hala eski ehliyetini değiştirmeyen var mı ?acaba?

2006 da almış olduğum ehliyet hala bekliyor.


Aracım olmadığı için uğraşmak istemiyorum..

Benim olduğu halde degistirmedim. Biraz uğraşmak gerekiyor herhalde

Eski ehliyeti olanlar bu yıl sonu değiştirmek zorunda kalınca ortalık mağdur dolacak.

Yenilemek için başvurdum 2012 yılında almış olduğum tam otomatik vites kullanır raporumla birlikte ve o yıldan bu zaman devamlı araç sürmeme rağmen sürücü olamaz verdiler itiraz ettim şuan o süreçte ilerlemekteyim.
O kadar olaya ön yargı ile yaklaşıyorlar ki burada sorun sadece doktor değil değerlendirmeyi o an hastanın genel durumuna göre vermeleri, her hastalık herkes için aynı etkide olabilir mi ? Benim rahatsızlığım sereblar palsi ama derecesi veya şiddeti bunu değerlendirirken göz önüne almıyorlar, serebral palsi olunca hareket edemez birçok fonksiyonu kısıtlı düşüncesi oluşuyor hastalığın genel tanısına göre karar veriyorlar, her hastalık her bireyde aynı etkide değil İstanbul trafiğinde araç süren biriyim 12 yıldır palavra mı oluyor bunlar, niye trafik engelli bireylere sürüş testi yapmıyor yenilerken, her covid olan vefat mı etti ? Hastalık veya insanlar kalıp olarak mı düşünülüyor artık ?

@deasn12,

Aracınız yoksa neden ehliyet aldınız ki diye sorasım geldi.

@Alman,

Ehliyet varolsun diye

@HCZCI,
Maalesef doktorlar bu konuda ön yargılı ve duyarsız, vicdansız davranıyorlar. Ben bunun tecrübesini çok acı yaşayanlardan biriyim. 25 yıllık sürücü olarak İstanbul trafiğinde Elhamdülillah hiç bir kazası olmayan biri olarak, B sınıfı olan ehliyetimi o zaman H sınıfı engelli ehliyeti almak için gittiğim hastanede, verdikleri rapor, sürücü olamaz yazılıydı. Bedensel engelliyim, sol ayağım sakat, kollarımı omuz hizasından yukarı kaldıramıyorum ancak direksiyon havada değil önümde ve 25 yıldır Manuel araç kullanan biriydim. Hayatımı kararttılar. O ay emniyetten çağırdılar ve B sınıfı ehliyetimi iptal ettiler. Üç araçla işe gidip geliyor, üstelik sabah akşamda 2 km yol yürümek zorunda kalıyordum. İş yerim evime ters bir yerdeydi, ve evle iş yeri aradı 7,5 km olmasına rağmen.

Otobüslerde adeta işkence çekiyordum, kollarımı yukarı kaldıramadığım için tutamakları tutamıyordum. Yolcular benimle tartışıyorlardı ilerlesene diye.
Yağmurlu bir gün ayağım kaydı düştüm, sol bileğim parçalı kırıldı, 1,5 ay alçıda kaldı.
Yıl 2015'ti.

3 ay sonra başka hastaneye gittim, orda özel tertibatlı araç kullanabilir raporu verildi. Tekrar sürücü kursuna yazıldım, sadece direksiyon sınavıyla H sınıfı ehliyet aldım ve gittim Ötv indirimli otomatik vites araç aldım. Sonra çipli ehliyet mecburiyeti çıkınca il sağlıkta yeniden tek doktor muayene etti ve sıkıntın ney dedi, kollarımı söyledim, masadaki 2,5 litrelik pet su şişesinş kakdır dedi, kaldırdım, buraya kadar dedim, dediki istersen otomatik vitesli araç ehliyeti verelim deyince sevindim, çok isterim dedim. Sonra diğer görevlilere dönüp dediki, engelliler bizden daha iyi araç kullanıyor, çünkü engelli oldukları için daha dikkatliler dedi.
Böyle doktorlarda var.

Aslında engellilere test için araç kullandırıp öyle değerlendirseler o zaman engelli kıyımı kalkar ortadan ve en sağlıklısıda bu olurdu.

@Sedat Yıldırım,
Çok haklısınız. 17 yıllık ehliyetimi sağlığımda hiç bir değişiklik olmadığı halde sürücü olamaz raporu verip geri aldılar. Komisyona arabayla gittim ne tertibatıma ne de araç kullanabilirliğime baktılar. Tamamen doktor kanaati. Eve nasıl döneceğim dedim, “daha sisteme işlemedik eve kadar gidebilirsin” dediler. Trajikomik durum. Eve gideceğime bile inanırken sorun neydi? Başka şehirde aynı tanıda olup alanlar var. Eşitlik ilkesi yerlerde. Hayatımı mahvettiler.

@gokay,
Bemim başıma gelen sizinde başınıza gelmiş.
Şundan emin olun!
Bunu yapmalarının tek nedeni var. Sizin sağlık durumunuz, kanunlar vesaire umurlarında değil. Doktorların hepsi böyle değil, böyle adaletsizlik yapan, böyle zulüm yapan doktorların böyle yapma sebepleri, aldıkları emir üzerine.
Burda ki oyunu ben 2015'te çözdüm.
Durum şu:
Gittiğiniz hastane devlet hastanesi, size bu adaletsizlik ve zulmü yapan doktorlarda devletin doktorları.
Doğal olarak uğradığınız bu haksızlığın zulmün suçlusu devleti göreceksiniz. Haliyle devleti yönetene kin duyacaksınız. Seçimler olunca oy vermeyeceksiniz.
Bunu siyaset olsun diye değil, Vallahi bu hak gasbının nedenini söylüyorum. Başka akla mantığa uyacak bir sebep yok.

@Sedat Yıldırım,
Çok mağdur var. Hedeflerinden sırf ulaşabilirlik yüzünden vazgeçenler var. İş hayatı biten var. Araba ve ehliyet günümüzde sadece bir araç ya da aparat gibi düşünün. Çok büyük şeyler değil. Sürücüsüz araçlar çıktı. Ona bile ehliyet vermezler. Otomatik sileceğinden farına, yol takip şerit sisteminden otomatik parka kadar araçlarda entegre sistem var. Gelişmiş ülkelerde kişinin engeline uygun tertibat ile araç kullanıp kullanamadığına bakılıyor ve karar veriliyor. Simülasyonları mevcut. İki kolu olmayandan, boynu dönmeyen ankilozan hastalarına kadar. Hepsi için uygun tertibat kameralı görüş sistemleri veya joystick ile kullanabilirsiniz. O ülkeler için önemli olan engelli bireyi hayata katıp sosyalleşmesini ve üreterek tüketmelerini sağlamak. Bunun için destek oluyorlar. Bizde köstek oluyoruz cehaletimiz ve liyakatsızlığımızdan.

Çok basit bir örnek veriyorum. Yakın zamanda ehliyeti elinden alınan bir arkadaşımız kamu denetimi kurumuna itirazı dolayısıyla sevk edildiği Cerrahpaşa tıp fakültesinden profesör hocaların muayenesi sonucu ehliyet alabileceği konusunda detaylı mükemmel bir tavsiye mektubu aldı ve kuruma iletti. Tekrar devlet hastanesine gitti heyete girdi ve en üst merciden tavsiye mektubu olduğu halde yine sürücü olamaz verildi. Şimdi kime ne anlatacağız. Dernekler hak temelli çalışmada uykuda, bizler birlik olamıyoruz sonuç ortada.

@gokay,
Bu öyle kolay çözülebilecek kolay bir şey değil, çünkü kötü niyetli yetki sahipleri bunu kötüye kullanıyor. Okumuş dediğimiz, kanatsız melek dediğimiz tıp insanları bu zulümü yapıyor. Yukarıda ehliyetle ilgili yaşadığım sorunu özetlenmiştim. En son üç sonra başka bir hastaneden özel tertibatlı araç kullanır raporuyla, iptal olan 25 yıllık B sınıfı ehliyetimi H sınıfına çevirebilmek için yeniden sürücü belgesi almak için ehliyet kursuna yazıldım, sadece direksiyon sınavına girdim, ehliyetim iptal olduğu için o dönem işe 3 otobüsle ve 2 km yol yürüyerek, yüksek üst geçit merdivenleri tırmanarak gidip geldiğim yolda, yağmurdan kayıp düşerek sol el bileğim 3-4 parça kırıldı, kolum alçıdayken tek elle araç kullanarak direksiyon sınavını kazandım. Sertifikayı emniyete götürdüm, harcı yatırdım, haftaya gel al dediler ve beni emniyette 1,5 ay süründürdüler ve en sonunda başının çaresine bak, önceki ehliyetin iptal olduğu o iptalin kalkması lazım, yapabileceğimiz bir şey yok dediler.

O gün ağlaya ağlaya eve geldim. Ertesi gün emniyete gidip emniyet müdürüyle görüşmek istedim, kapıdaki polis görültürmedi. Bir hafta sonra tekrar gittim, o ara polis bir yere gitmiş, daldım içeri, içerde genç bir emniyet müdür yardımcısı vardı, ona bağıra bağıra anlattım. 25 yıllık hiç bir kazası olmayan biriyim, açın önünüzdeki ekrana bakın var mı bir kazam, İstanbul trafiği üstelik dedim. Bana sakin ol, sakin anlar dedi. Anlattım süreci, ben engelliyim, ev geçindiriyorum, ehliyet olmazsa araç kullanamam, araç kullanamazsam işe gidip gelemem.

Engel durumum tobüslerde yolculuk etmeye elverişli değil. Devlet engellileri topluma kazandırmaya çalışırken, birileri toplumdaki engellileri toplum dışına itiyor. Ne yapayım ben şimdi, evimi kim geçindirecek, bana intihardan başka yol bırakmadınız dedim. Müdür yardımcısı polisleri çağırdı, bunlara bir bağırdı, ulan alttarafı ehliyet iptalinin kalkması için bir yazı yazacaksınız, yeter bu vatandaşlara çektirdiğiniz zulüm dedi. Emredersiniz dediler ve gittiler. 11 gün sonra ehliyetimi aldım. Vicdansız ahlaksız insan çok. Rab'bim o zalimlere hidayet versin, hidayete layık değillerse, bizden beter etsin

@Sedat Yıldırım,
Sedat bey, öncelikle hayırlı olsun ehliyetiniz, gösterdiğiniz çaba ve kararlılık içinde tebrik ediyorum. Engelli ehliyeti yenileöe sürecinde bu kıyımı ve ebgelli ehliyeti vurgununu önlemek için öncelikle kendileri için alanlara sürüş parkurları ile durumun incelenmesi bir çok haksızlığı önleyeceğini düşünüyorum sürecin içnde biri olarak söylüyorum. Tıp camiasına bakılırsa benim kekemeliğimle dahi ehliyeti eşleştirmeye çalışıyorlar bu kadar durumu anlamsızlaştırıyorlar bunu diyen hekimlere farklı zamanlarda şunu sordum arabayı ağzımla mı kullanıyorum cevap yok sadece özür olması onları sürücü olamaza alalımda ne olursa olsun.

@HCZCI,
Bana diyorki, kollarını yukarı kaldırmıyorsun, araç kullanamazsın.
Bu aslında o engilliyi tahrik etmek, tahrik şiddetini artırmaktır. Develet hastanesi devlet doktoru, o zaman ülkeyi yöneten suçlu. İşte yapmaya çalıştıkları bu, engellileri siyasi emellerine alet ediyorlar. Çok iyi doktorlarda var Allah c.c.
razı olsun
Engelleri kullanan, hor gören, aşağılayan kim varsa Rab'bim hidayet versin, hidayete layık değillerse, engellilerden beter
etsin

gokay' Alıntı:

Eski ehliyeti olanlar bu yıl sonu değiştirmek zorunda kalınca ortalık mağdur dolacak.

Genişletmek için tıkla ...

Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz ve Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyon Başkanı Cemal Merdan ile görüşmek çözüm olur mu bilmiyorum? Ama ben Cumhur Başkanına yazalım diyorum, "Komisyon olumsuz karar vermeden önce sürücü trafikte test edilsin, sürücü geçmişimize bakılsın öyle karar verilsin diyelim" Yönetmelikte ve Yönergede ona göre gerekli değişiklikler yapılsın. Bu bizlerin Anayasal hakkı. Komisyonlar kendine gelmeli, onların görevi bizleri atıl duruma düşürmek değil, içinde bulunduğumuz durumu göz önüne alarak, dostane bir yaklaşımla nasıl güvenli sürücü olabilirliğinin çözüm yollarını bulmak olmalı. İşin kolayına kaçıp kimse engellileri hiç sayamaz. Zaman daralıyor, artık icraat olmalı belki de tam zamanı. KDK palavra "Gönderme Kararı' nı ve Tavsiye Kararı' nı ne Sağlık Bakanlığı nede Hastaneler kimse dinlemiyor tesellisi bile yok.

@NAZDEMİR,
Ben bir iki dernek başkanına, engelli hakları birimi avukatına hatta eski ve aktif milletvekillerine durumu anlattım, ellerine yazılı bile verdiğim halde sonuç nafile. Bu ülkede illaki bizim haklarımızı savunacak mücadelemize destek olarak durumu düzeltecek birileri vardır ama kim? Ömür geçiyor zaman ömrümüzü çalıyor. Umarım görürüz.

@gokay,
Zaman kaybetmeden Cumhurbaşkanına yazalım, bir taslak hazırlayalım kısa ve öz gönderelim.

@NAZDEMİR,
Eğer bu Cumhurbaşkanı'na ulaştırılabilirse, %100 çözüm olur, çünkü Cumhurbaşkanı'nın engellilere karşı ayrı bir duyarlılığı var. Onun sayesinde 2008 yılında emekli olabildim.
Buradaki çözüm önerinizi eksiksiz destekliyorum.

@Sedat Yıldırım,
Ben çözüm için taslak hazırladım, bir kaç kişi whatsapp grubu kurduk. Taslak ortak çalışmayla düzenleyerek ilgili yerlere yollanabilir. Özel mesaj yoluyla numarasını yazanı gruba ekleyebilirim.

NAZDEMİR​

Sevgili arkadaşım. Cumhurbaşkanımızın etrafında aşılması çok güç olan zırhtan kalkan var. Zırhtan kalkan dediğimizde ilk akla geleni elbette ona yapılabilecek saldırılara karşı alınmış tedbirler zinciri akla geliyor değil mi? Ama öyle değil. Etrafındaki o kalkan var ya o kalkan, Tayyip Beye insanların yazıyla, postayla, sözlü olarak, telefonla, faksla yani aklınıza gelen her türlü vasıta ile de ulaşmasını da engelliyor. Ben 2023 yılının ağustos ayında Cimer’e filan değil direkt olarak Cumhurbaşkanımıza iki konuda iki ayrı dilekçe yazdım. Bir tanesine Emniyet genel müdürlüğü cevap verdi. Diğerine ise 8 ay geçmiş olmasına rağmen saçma sapan cevaplar veriliyor Cimer tarafından. Cimer alakasız şekilde cevap verdikçe ben tekrar yazıyorum. 8 aydır böyle yazışıp duruyoruz Cimer ile. Oysa cumhurbaşkanına iletilmiş olsaydı dilekçem emin olun mesele (şahsi meselem gibi duruyor ama hepimizin ortak bir meselesi) bugüne kadar kalmaz çözüme kavuşurdu. Ama etrafındakiler biz vatandaşın cumhurbaşkanına erişmesini engelliyor. Ancak çok çok üstlerde etkili/yetkili bir tanıdık olursa belki talep kendisine iletilebilir. Yani kraldan çok kralcılar işgal etmiş Beştepe’yi.

Selametle

@alifatih1958,

Bu iş üzerinden siyasete karşıyım!
Burada siyaset kokusu var. Güven vermiyorsunuz. Bir engelli olarak böyle bir şey doğru bulmuyor tasvip etmiyorum. Muhalefet bir ifade var. Burası siyaset arenası değil!

@Sedat Yıldırım,
Sedat bey siyaset diye bize yılardır canavar veya yasaklı olarak anlatılan belleklere sokulan durum için biraz içeriğini düşündüğümüzde yaşamımızın tam kendisini ifade ediyor. Siyaset olarak bir ideolojiyi tartışmak evet siyasi bir argüman ama şuan biz vatandaşların aldığı nefesten, yediği ekmeğe, gittiği okula, tedavi gördüğü hastaneye kadar tüm yapılar siyaset kararlarıyla dizayn ediliyor o yüzden yukarıdaki arkadaşların çağrılarını siyasi diye yorumlamamaya çalışmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Bizler için yasa çıkaran veya itap eden karar alan kurumlar siyasi erklerin elinde olan mekanizmalar, bu sebeple bahsi geçen makamlara ulaşmaya çalışmak istişarelerde bulunmanın yaşam hakkı olarak görüyorum ve destekliyorum.

Bu da siyaset değilse nedir siyaset? Hamdolsun Tayyip Erdoğan ve AKP eliyle ülkenin de halkın da engellilerin de ümüğüne ot tıkandı! Düzelmez de. Kötü günler bitti, sıra cehennem günlerinde. Herkes tadını çıkartsın...