Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hastaneyle tanıştığım ilk gün [O an]

Üyelik
23 Mar 2008
Konular
6
Mesajlar
260
Reaksiyonlar
0
arkadaşlar ben de sizlere hastaneyle tanıştığım ilk günü ve sonrasını anlatmak istiyorum..t abi okumaya yüreğiniz dayanırsa başlayın okumaya yada sıkılmazsanız :)

2000 yılına yeni girmiştik hani milenyum falan diyorduk yaaa. 8 şubattı yanılmıyorsam 15 günlük ara tatilede yeni girmiştik. ben orta 2'ye gidiyordum. okulu da çok seviyordum. açıkcası bugün yarın hastaneye gideriz aman devamsızlık yapmayayım die tatil başladığı ilk pazartesi gittik hastaneye. ama gittiğimde sanki ben ben değildim. şişlik ve halsizlik vardı. ayaklarım yürümüyordu sanki uçuyordum. yanlış anlamayın uyuşturucu falan almadım sevinçten de değil :mrgreen: sanırım
babam ciddi bişey olduğunu sezmişti zaten ankaranın yabancısı sayılırdık, bi de ankaraya gönderilecek kadar önemli bişey var die bunun şaşkınlığıyla saatlerce ulusta dolmuş otobüs aradık. ama ne çare kii pliklinik kapanmış yalnız acil açıktı. acilde tansiyon kilo bakıldı ikiside normalden kat kat fazlaydı nöbetçi nefrolog gelip benim sevimli yüzüme baktı daha sonra yıllarca onlarla birlikte olacağımızı biliyormuş gibi.. ben öyle yorgundum ki oturduğum yerde uyuyordum bilirsiniz hastanenin o sert koltuklarını onlar bana kuş tüyü yatak gibi geliyordu :(

babamle beni nefroloji servisine yolladılar bu arada bana elimin üzerindeki damardan tansiyon düşürücü idrar söktürücü bi iğne yaptılar. sanki dilimi yutmuş gibi hiçbişeye itiraz edemiyordum, sanki kurban olacak gibi sessizce sonumu bekliyodum. içimdeki o duyguları anlatmaya çalışsam oanki içimdeki fırtınanın yanında az kalır.. nefroloji servisine gitmeden önce ankarada oturan teyzem gelmiş eniştemle birlikte. annem arayıp haber vermiş hatta telefonda ağlamış (şuan sorsanız hasta olmayı neden istemezsin ne gibi bi zorluğu var die, ben ilk önce ailemi çok etkiliyor, annem devamlı ağlıyor die ölmemden korkuyorlar die istemezdim. çünkü alıştım hamd olsun çok fazla acı çekmiyorum şimdi)servisten bu yapılan iğnenin aynısının hapından verdiler bana 4-5 tane sabahta erkenden orda olmamızı söylediler.
arabaya binipte teyzemlere giderken hastane koltuklarında başlayan uykuma babama yaslanıp devam ediyordum. gizli gizli konuşuyorlardı kötü bişey vardı biliyordum ama ne onları dinlemeye cesaretim vardı ne de hastalığın ağır yükünü kaldırmaya gücüm (ama yaptım hem onları değil doktorlarımı açık açık dinledim hem de o ağır yükü omuzladım)hastaneye gittik sabah. gece 2 kere falan teyzem beni kaldırıp hap vermişti, buna rağmen tansiyonum yüksekti. o gün hastaneye yattım bu benim için tam bi yıkım olmuştu. beni bırakıpta gittiklerinde hala şaşkındım ağlamaktan beter olmuştum. akşam yemeği geldiğinde canım hiçbişey istemiyordu ama oturdum benimle ilgilenen kimse yoktu sıcak bi bakış bi gülüş bekliyordum kaşığı alıp ağzıma götürdüğüm anı hiç unutmam içinde 1 gr bile tuz olmayan bi çorba düşünün arkadaşlar, nasıl yenir kim yiyebiliyordur? devamlı hap veriyordu hemşire abla yemek tabiki yemedim. o gün sabahtan beri benim için güneş doğmamıştı ama. hastanenin camından güneşin batışı kıpkırmızı görünüyordu çocuklar gelin bakın dedi bi hasta. ben de o camın önüne gittim baktım düşündümkii artık kurtuluşun yok, sen bu camın önünden çok güneşin batışını doğuşunu göreceksin. öle de oldu zaten. hastaneye yattığım günün gecesi uyumam ne mümkün yastığım gözyaşlarımdan ıslanmış battaniyeme sarılıyorum annemmiş gibi.

hemşire abla telaşla telefon etti doktora, sonra doktor geldi bana acilde iğne yaptıran doktor dedim ben beni annemden ayıran orda kalmamı isteyen sanki oymuş gibi... tam karşımdaki yatakta benden 2-3 yaş ufak bi kız vardı onu bugün poliklinikte görmüştüm aynı gün yatırmışlardı bizi hatta işlemleri yaparken o da benim gibi bekliyordu. karşımda ölümünü gördüm o gece. hastaneye yattığım ilk gece. hemşire abla ve doktor abim çok üzüldüler ama ellerinden gelecek birşey yoktu ki. hizmetli vardı bi tanede o bizimle ilgilenirdi hep, sarılırdı bize, ölen arkadaşımın cansız bedenini çarşafa sardı ve bi yere götürdü. çok korkuyordum, ama gene de battaniyenin altından bakıyordum. yeni yattığım için çok ilaç içiyordum ben içli içli ağlarken hemişre abla ilaç vermek için geldi yanıma bana ağlama dedi, o öldü ama çok hastaydı dedi, sen ölmüyceksin tedavi oluyorsun dedi. bu sözlere tabiki inanmadım. gece televizyon 11de kapatılmak zorundaydı nedeni başhemşirenin emriymiş bigün teşrif edip yerimize yatsaydı görürdük 11de tv kapatmayı.
neyse ben uyuyamıyordum geceleri hatta gündüzleride ansiklopediler vardı böbrek rahatsızlıklarıyla ilgili, onları okuyordum. okudukça ümidim azalıyordu, hasta arkadaşlarla konuşuyor devamlı sorular soruyordum. hep şu sözü beklerdim kimse bilmiyodu, söyleyen de olmadı sen birdaha hastaneye gelmiyeceksin annenin kardeşlerinin yanına gideceksin okuluna devam edebileceksin... ama olmadı.
biyopsi olup eve geldiğimde aslı ve umut kardeşlerim beni çok özlemişlerdi. benim tuzsuz diyetim vardı artık yemek zamanı gelsin hiç istemiyordum. yiyebilirsem bişeyler yedikten sonra sayamıyacağım kadar çok hap içiyordum her öğün. canım çubuk kraker istiyordu, çikolata istiyordu çorba istiyordu. aslında sadece günde 1 öğün içinde normal miktarda tuz olan 1 kaç dilim ekmeğe çoktan razıydım.
her hastaneye yatıp çıkışım ayrı bi acıydı. arkadaş olduğum sevdiğim insanlar teker teker ölüyordu. bigün mutlaka sıra bana da geleckti bigün taburcu olacağımın haberini verdi doktorlar, ben onlarla açık açık konuşmak hastalığım hakkında devamlı bilgi almak istiyordum, bu yüzden ailemi aramalarının yerine ilk bana söylerlerdi çoğu şeyi. evi aradım annem geleceğini söyledi ama ilçeden gelmesi 2-3 saati bulurdu. kardeşim de küçüktü zaten. çok mutluydum bi süre daha kurtulacaktım. hastenede bi koridor vardı, ordaki pencere karşıdaki yola bakardı ben bi oyun bulmuştum, yanımda birisi olunca bu yönden gelen araba senin olsun öbür taraftaki benim, sonra rengi güzel bi araba gelince sevinirdik. içinde olsakta evimize gitsek, okulumuza, arkadaşlarımıza kavuşsak diye düşünür dururduk.
ben bu seviçle eşyalarımı hazırladım annem gelince işlemleri yaptırıp beni burdan kurtaracaktı. yatağımda oturuyordum birden bana bişey oldu, sonra bütün doktorlar başımdaydı. konvüzyon die bişey yaşamıştım. ben iyiyim demeye başladım koridorda, pencerenin orda tekrar bi kere daha bişey oldu bana artık beni annem değil sağlık bakanı bile çıkartamazdı hastaneden. eeg falan çekildim. pisikologlarla falan konuşuldu. sonra hastaneden çıktım.
zaman geçtikçe kendimi biraz daha büyümüş gibi görüyordum. halbuki aradan 3 ay ancak geçmişti. babam, annem ,halam falan sanıyordu ki özel doktora gidersek iyi olurum :D bu fikir bana çok çocukça gelmişti. okuduğum kitaplara göre reçetemde yazan tanım kronik iyi olmaz bi rahatsızlıktı. elinde sonunda dialize girecektim, sadece geçiktirmek için bu tedaviyi uyguluyorduk. hep söyleyince üzülüyolardı. okuma bakma araştırma diyorlardı. babam ve halamla çok sevdiğim ayşe hocama gittik özel yerine, beni görünce şaşırdı, ayrı bi yerde konuştular. babama beni ne kadar çok sevdiğini ve bizden ücret talep etmek istemediğini söylemiş. beni ertesi gün tekrar hastaneye yatırdı ayse hocam, bu yatış benim için dializin miladı oldu.
karnıma geçici katater taktırmaya, küçük olsada bi ameliyata girmeye gidecektim, tekerlekli sandalye istemedim. bana bi sakinleştirici yaptılar. annemle yürüye yürüye ameliyathaneye gittim. hasta olduğumdan beri ilk kez bu kadar çok acı çekiyordum. kımıldamaya korkuyordum çıkacak die, kanıyacak die ve daha çok daha çok acıyacak die. bütün şişliklerim inmiş vücudum hafiflemişti. dializden sonra 50 kilodan 37 ye kadar düşmüştüm. saçlarım da dökülmüştü, aynaya bakmaya korkar olmuştum. yüzümün şiş haline bakmak istemiyordum, saçım omuzlarımı geçiyordu, bağladığımda toka tutmazdı. hasta olmadan önce anneme derdim herkesin saçı dökülüyo benimki de dökülse hiç boyum uzamıyo, yediklerim hep saçıma gidio derdim :)
geçici katater çıktı ben gene şiştim sırtım kollarım yüzüm elim kolum heryerim acıyordu, sırt üstü yatamıyordum, yana dönemiyordum. artık benim düşünceme göre dializ kaçınılmazdı, kitapta öle yazıyodu. bigün doktora bunu söledim, o da evet cevabını verdi. idare edemiyebilirsin dedi. ben yaparım dedim bu şekilde acı çekmektense başıma geleni çekerim dedim. katater takıldı periton dializine başladım. 15 gün falan annemde yanımda kaldı dializi öğrendik, bu arada bizim ev beton değil tabanı toz olur, mikrop kaparım die ev kiralanmıştı. kız kardeşim daha 10-11 yaşında anca vardı, erkek kardeşim ise 4 yaşındaydı. canım annem bizleri düşünmekten gün geçtikce zayıfladı. babam devamlı yanıma gelmek için izin alıyor die iş yerinde sorun yaşıyordu. kardeşlerime kimse annem gibi bakmıyordu. kızkardeşim umuta annelik yapıyordu. zar zor evi taşıyıp yerleşmişlerdi. benim ise dışım tebessüm etmeye etrafa aldırmıyormuş gibi görünmeye alışmıştı (bu oyunu hala oynuyoruz değil mi hepimiz) ama için için yanıyordum. artık ömür boyu dialize gireceğimi düşünmek karnıma elimi attığımda katatere dokunmak beni içten içe yiyip bitiriyordu. aşırı bi sinirim öfkem vardı etrafa. sanki en büyük dayanılmaz acıları ben çekiyordumda kimse bana yardım etmiyomuş gibi geliyodu.

eylül ayında okullar açılmıştı ben ise peritonit olmuş hastanede yatıyordum (yani mikrop kapmıştım) en az 10 gün yatmam gerekirdi bu durumda. o koridordaki yola bakan pencereden sabah akşam okula giden çocuklara bakar dururdum. içimdem geçirirdim şu camdan atlasam da kurtulsam. zaten herkese üzüntü veriyorum, acı da çekiyorum, okula da gitmiyorum, ne yapacam yaşasam bile ne işe yarıyacam derdim. ama zaman geçti hamd olsun. atlamadım o pencereden, yaşadım. yaşadıkça da alıştım, alıştıkça kabul ettim. ve beni öldürmeyen her acı daha çok güçlendirdi.
fiziksel olarak bazen bizim evin kapısındaki kilidi bile açamasam da duygusal olarak o kapıyı kırabilecek kadar güçlü birini yenebilirim.
benim hikayem bu kadar. aslında yazdıkça yazılır, ama okunacağından bile şüpheliyim bunun
 
Busecim, bitanesin sen! Çok güzel yazmışsın ve çok da dirayetli şekilde atlatmışsın o zor dönemi. Hepimizin bezer anları oldu. Seninkini okumak da başka bir öğretici oldu benim için. Çok yaşa kardeşim...
 
Buse azmine hayran oldum.. :)
Çok sabırlı ve olgunsun.. :)

Sana ağrısız ve daha kolay bir yaşam diliyorum bütün kalbimle.. :)
 
arkadaşlar çok teşekkür ederim yorumlarınız için umarım sıkılmadan ve ağlamadan okumuşsunuzdur ben dün gecemi bu yazıya ayırdım,ve yazarken o günlere geri döndüm sanki ne kadar sabırlı nekadar olgunum bilmiyorum ama hamd olsun mutluyum...güzel dileklerinizin kat kat fazlasını bende bütün arkadaşlarım için diliyorum :oops:
 
busemmm,

Hastanelerde okul özlemiyle yanmanın ne demek olduğunu bilen hatta tedaviyi yarım bırakıp okula koşan biri olarak seni çok iyi anlıyorum.Geçmiş olur inşallah kardeşim...
 
benim kaldığım çocuk hastanesiydi orda bi okul gibi oda vardı uğraşmamız için resim falan yaptırırlardı bize... uğraşır mutlu olmaya çalışırdık..tedaviyi yarıda bırakmakta iyi bi fikir olmamakla beraber okumak isteğinin ne kadar güçlü ve güzel olduğunu göstermiyormu ??ben ancak toparlandım ama hayat beni kabul ederse kaldığım yerden devam etmek istiyorum :oops:
 
kardesim ya beni çok üzdün gece vakti bunu takdir eden Allahın bi bildigi vardır lütfen kendine iyi bak
dualarımız seninle kardesim
 
lütfen üzülmeyin o zamanlar çok kötü günler geçirdim ama şimdi çok iyiyim tek sorunum okula gitmediğim için iş bulamıyorum bunun içinde devamlı uğraşıyorum dualarınız için çok çok çok teşekkürler umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur:)
 
Bende şuanda hastaneden çıktım ve eve yeni girdim sayılırım.Kaç gündür yatmakdan bıktım ve özlemişim forumu okuyum diye girdim il senin yaznı okudum ama nasıl bi duygu içindeyim bilemezsin.Hepimizde aynı duyguları,acıları,düşünceleri yaşıyoruz.Şükür demekden başka elimizden birşey gelmiyor.Geçmiş olsun diler Allah şifalar versin cümlemize çok güzel içten yazmışsın yüreğine sağlık.Sağlıcakla kalman dileklerimle
 
çok geçmiş olsun busecim
bu günümüze şükürler olsun
rabbim hepimize şifa versin canım :)
 
çok geçmiş olsun arkadaşım umarım şimdi iyisindir?biliyomusun şükür etmek kabul etmek razı olmak demekmiş,hamd olsun demek ise razı olmak ve iyilik şifa beklemekmiş bi abla sölemişti hazır yeri gelmişken söleyim dedim sende yazmadıysan yazarmısın ''o an''ını sağlıklı günler
 
Böyle güzel bir anlatım okunmazmı okunur tabi.
Gönül isterdi bu anlatımınla ilk aşk hikayeni okuyalım.

Yaşam direncini yürekten kutluyorum.
 
ilk aşk hikayemi gerçekten anlatmamı isterseniz anlatıtırım tabi kendi hikayelerim die bi bölüm var oraya bi arkadaşım için yazı yazacam sonrada buraya ilk aşkımı anlatırım teşekkür ederim
 
sewgili busemm inanki bu içli hikayene ağladım

BUSEMM GERÇEKTEN BURDA BİRÇOK YAŞAMLA MÜCADELE EDEN İNSANLARI GÖRDÜM ALLAH HEPİMİZE YAŞAMA GÜCÜ SAĞLIK VE MUTLULUK VERSİN ÇOK GÜSEL ANLATMIŞSIN SANKİ HAYATININ O ANINI OKURKEN GÖZÜMDE CANLANIR GİBİ OLDU SENİN OKUMA AZMİN KEŞKE TÜRKİYEDE OKUMANIN KIYMETİNİ BİLMEYEN İNSANLARDA BİLSE SENİN YAŞANTINI DAHA AYRINTILI OKUMAK İSTİYORUM PEKİ AŞK HAYATINDA NASIL BİR YAŞANTIN OLDU DESEM KIZMAZSIN DEMİDUALARIMIZ SİZİNLE... :)
 
slm mahsericimbis aşk hayatım yok çünkü şuan bunu düşünmek istemiyorum.....bi ablam engellinin engelli ile birlikteliğini samimi bulmuyorum demişti...haklıydı evet benede öyle düşünüyorum aşık oldum tabiki ama zaman ölümü unutturan zaman banada unutturdu...eğer aşk varsa bu benim aileme duydugum his olabilir mi?yada kedime,yeşile, denize,mücadeleye okumaya çalışmaya olan aşkım olabilirmi?hayır bu diğerlerinden farklı olmalı ozaman bişeyler yazmaya çalışacam aşkla ilgili yorumlarınızıda bekliyorum......
 
saol arkadaşım jsparrow intaharı düşünmedim ama o öle anlık bir düşünceydi geçti gitti...şimdi herşeye rağmen mücadele ediyorum..
 
nie okumayalım tabii ki okuruz.. bizde varız yanında bunu unutma..hayat sınavında senin sorunda buymuş ve cevabını en güzel şekilde veriosun..
 
BUSEMM AŞK HAYATININ OLMAYIŞINI ANLIYORUM HEM SORUNLARINLA MÜCADELE ETMEK HEMDE AŞKI YÜRÜTMEK ÇOK ZOR BENCE SENİN SENİ HER HALİNLE KABUL EDEBİLECEK,ANLAYACAK,HERZAMAN YANINDA OLACAK,NASIL BİR MÜCADELENİN İÇİNDE OLDUĞUNU BİLECEK BİR DOSTUN OLMASI LAZIMKİ AŞK HAYATIN DÜZGÜN SÜREBİLSİN ÇÜNKÜ SENİN AŞKA KARŞI MÜCADELE ETMEN BİRAS ZORDUR ÇÜNKÜ BUNLARI BENDE YAŞADIM WE SORUNLARIM İLE AŞKI İDARE EDEMEDİM BENİ ÇEKEBİLECEK BİRİSİNİ BULSAM AŞIK OLACAK BİRİNİ BULMATI ÇOK İSTERİM AMA BUDA ÇOK ZOR...SEN SENİ ÇEKEBİLECEK BİRİNİ BULURSAN BENCE ONU HİÇ BIRAKMA...
 
busemmm' Alıntı:
aslında yazdıkça yazılır, ama okunacağından bile şüpheliyim bunun
:) shüphen olmasin, yazmaya devam!... okumaya nietlenen ve yazilarini bekleyenler arasina ben de katildim yukardaki yazini okiynca, teshekkürler :)...


öbüldün :)...
 
Buse,Allah şifa versin.Hastaneden ayağımızın tozuyla gelip yazınıda görünce okumaya başladım.Zorlu badereler atlatmışsın.Yaşadığın süreci çok akıcı bir dille ifade etmişsin.Ben neyi merak ettim biliyor musun,bu anlattığın anılarını ,o yılarda yani ortaokul zamanında yazsaydın nasıl ifade ederdin.
Anlattığın o anı ,o günü,dakikaları çok iyi hatırlıyorum.Beni taa o yıllara götürdün...Annem Uludağ Tıp Kak. reanimasyon bölümündeydi ,ama hayata tekrar dönemedi.O geceyi tekrar yaşamış gibi hissettim.
Tuzsuz ekmek o kadarda kötü değil Buse.Öyle bir alışıyorsun ki,minicik tuz olduğunda istemiyorsun.Bana bazen böyle oluyor.Tuz midemi bulandırıyor,gözlerim dönüyor.
Yazılarının devamını bekliyoruz.
 
slm jonjon çok saol...sanırım bu hayat en kazık soruları bize sunuyoooo neyse kardeşim sende kendine iyi bak...seninde o anını okumak isterim görüsürzzzzzzzzzzz
 
sende haklısım mahsericimbis ama sırf sevgili olmak için yalnız kalmamak için evlenmek için beni çekiyor diye birlikte olmaya karar versek o nekadar samimi olur nekadar iyi niyetli olur?bence olmaz sen onun istediklerini yap oda senin!!!!!olmazzz ben yapamam kimseyi kandıramam....yorumların için .çok teşekkür edrim
 
busemm haklısın dürüstlük ve samimiyet çok önemli.Samimi olmak zaten sevmektir.Senin samimi olupta sevdiğin kişi olmadımı acaba?
 
sevgili rekursion yazımı beğenmene nasıl sevindim bilemezsin bu yorumun için sana çok reşekkür ederimmmm canım sağlıkla kal....

mrb tarelif hastaneden geldiğini sölemişsin geçmiş olsun şuan 22 yaşındayım o yaşlarda kuzenime yazdığım bazı mektuplarda da buna benzer ifadelerim var ama sanırım bukadar üstü kapalı olmazdı ne yaşadıysam oan ki pisikolojim ile siteyi sel götürürdü çünkü benim gözüm küçük bi sel olmuştu.kendime göre en mutsuz yalnız bendim en sansız mutsuz olanda ama şimdi hamd olsun diyorum ve bukadar duygusal olarak güçlendiğim için kendimi özel görmeye başladım biz kaybettik hayatımızı mutluluğumuzu engeller içinde yaşamaya alıştık devamlı bir mücadele halindeyiz annesini özleyen o <zayıf kızım ben hala sadece yaşım büyüdü biraz daha :oops:

slm çılgınpalet :evil: yaa bu davranışın nekadar güzel böbreklerini bağışlamışsın umarım uzun yıllar güzel bi hayat yaşarsın ve sonunda ihtiyacı olan birkaç arkadaşımızda bundan yararlanır ama inşallah çok güzel bi hayatınız olurr...yazımı harf atlamadan okumuş olmanız bunu ifade etmenizde beni ayrıca mutlu ettim çok teşekkürler

bu devirde yok denecek kadar az samimi sevmek mahsericimbis!!!!!ama bende sevdim kendimi hazır hissedersem o anıda anlatacam ama bukez bana hayran olmanızdan aşkıma aşık olmanızdan çekiniyorum :oops:
 
Busemm sen sevmişsen gerçekten samimi sevmişsindir.O anı merak etmiyorum desem yalan olur.Eminim okuyunca bile hayran olacağımız bir aşk hikayen vardır.Varsın senin aşkına aşık olalım.Anlatmanı büyük bir merakla istiyorum. :oops:
 
SENİ GERÇEKTEN TÜM SAMİMİYETİMLE KUTLUYORUM.
 
slm arkadaşlar akşam kendimi toplayıp yazacam nasıl aşık olduğumu ama hayran olunacak bişeymi bilmiyorum...antepli arkadaş beni kutlamışsın çok saolda ben kutlanacak bişeymi yaptım kiii hepimiz yaşadık bunları neyse görüşürüz arkadaşlar msjlar için teşekkür ederim
 
besemm canım kardeşim sen birtanesin ben aşk hikayelerini çok severim aşk hikayeleri arasında belki en buruğu benimkidir ama aşık olmak gerçekten güseldir
 
canım benim hissettiklerini öyle iyi anluyorum ki.. böbrek hastasıdeğilim ama hastalığın adının ne önemi var yaşanılanlar aynı oluktan sonra. sabrına hayran kaldm çünkü ben bunu beceremiyorum..
 
gülşahcım rahatsızlıklarımıza göre çevremize göre sabrımızda değişiyor ben kaldıramadığımda ailem onlar üzüntüyü taşıyamadığında akraba komşu eş dost arkadaş girdi devreye.benm bukadar kendimle barışık olabilmem için bu anlattığım kısa yazıdaki sabrım yetmedi inan depresanda kullandım,krizlerde geçirdim,yeri geldi dua ettim.olmadı içtim sarhoş oldum deşarz oldum bi arkadaşım var aynı hastanede dialize giriyoruz herşeye üzülüyor ve bunu ailesi dahil herkese belli ediyor inan onun üzüldüklerine bende üzülüyorum gelecek endişelerim daha fazla.... ama buna aldırmıyormuş gibi yapmayı öğrendim böbrek rahatsızlığı ilk etabda sadece böbrekleri etkiliyor sanılıyor ama öyle değil bu mendebur bütün vücüdu saran kemiklere,damarlara,kalbe,sinirlere hormonlara etki yapan bi rahatsızlık işte...bazı arkadaşlarımın kemikleri yüzünden hem dialize giriyor hem yürüyemiyorlar,hem boyları kısa hem dializ hem kalp tansiyon hem dializ çifte kavrulmuş yaniii...bende onlara hayran oluyorum yürüyemiyor hemde dialize giriyor buna nasıl dayanıyor diye sebep bu ALLAH HERKESE KALDIRABİLECEĞİNDEN FAZLASINI YÜKLEMİYOR...gülsah cım bence sende bunu kaldırıyorsun ama taşıyamadığında birilerinin el atması gerek görüşürüz yorum için çok teşk
 
Üst Alt