Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Yol Ayrımı [Tartışma]

Baben

Aktif Üye
Üyelik
3 Eyl 2005
Konular
23
Mesajlar
1,613
Reaksiyonlar
0
[size=6]YOL AYRIMI[/size]

Babür Akdağ

İnsanoğlunun kaplumbağalara göre çok çok kısa, kelebeklere göre çok çok uzun yaşamında çeşitli evreler var. Bu evrelerin başlangıçlarını, birden çok yolun kesiştiği kavşaklara benzetebiliriz.

Aslında, bu evrelerin ve yol ayrımlarının bir bölümü diğer canlılarda da var. Ancak, "Canlılar dünyası, insan soyu ile en yüksek aşamasına sıçramıştır. Hayvandan çok önemli bir kalite farklılığına ulaşmıştır insan." diyebildiğimiz için, bunların çok daha karmaşığı, çok daha içinden çıkılması güç olanları gözlemlenir, insanoğlunda.

Bu evrelerin başlıcalarına kısa başlıklar halinde göz atalım: İlköğrenim, üniversite, iş, evlilik ve emeklilik. Tabii, bunların içerisinde de ayrı ayrı evreler, ayrı ayrı yol ayrımları söz konusudur. Sıralaması da, bazen istisnaları görülse de, genel olarak aynıdır. Ancak, her insanın aynı evrelerden geçmediğini de görürüz..

Eğer "yol ayrımı"ndan söz edersek, "doğru" ve "yanlış"tan da söz etmek zorundayız, demektir! Çünkü seçeceğimiz yolun hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu bilmek zorundayız. Burada ancak, doğru soruları sorup, doğru cevaplar alabildiğimizde, doğru seçimi yapabilme şansımız güçlüdür! Bunun da tek yolu vardır: O yollardan bizden önce geçenlerin tecrübelerinden yararlanmak!

E.. Tabii her zaman yanı başımızda, tecrübelerinden yararlanacağımız kişileri bulacağız, diye bir şart yok! Hem zaten onların yaşadığı çağla, geçtikleri yollar farklı olabilir. "Kuşaklar arası çatışma" denilen olgu burada ortaya çıkar işte..

Yazının icadından sonra, pek çok kişi, kendi başlarından geçenleri, tecrübelerini çeşitli şekillerde kâğıda dökmüş, ileriki kuşakların yararına sunmuştur. İşte okuryazar olmanın en büyük avantajı budur! Bir yol ayrımında, ikilemde kaldığımızda, yanı başımızda tecrübelerinden yararlanacağımız kişileri bulamadığımızda; KİTAPLAR yardımcımız olacaktır! Her ne kadar teknoloji gelişti desek de, sinema, televizyon, internet (hele internet) yaşamımızda çok çok büyük yerler kaplıyorlarsa da; kitapların yerini tutacak düzeye ulaşamadılar, bence.

Ancak, hiç bir kitap, yaşamın bire bir kopyası değildir. Bütün kapıları açacak sihirli bir değnek vermez, kimsenin eline! Birçok kitaptan elde edilecek düşüncelerin sentezidir, bizi yaşamın zorlukları karşısında güçlü kılacak olan!

Burada belki; şans faktörü de söz konusudur. Ama Paul EHRLICH'in bir sözü vardır: Şans hazırlıklı kafalara güler.

***
Engelliler de, sağlıklı insanlar gibi, "yol ayrımları"yla çokça karşılaşabilirler yaşamlarında. Ancak, seçenek sayıları sınırlıdır sağlıklı insanlara göre. Ayrıca, seçimlerinin "doğru" olması, onlar için daha da önemlidir! Çünkü geri dönüp, tekrar başka seçenekleri denemek lüksleri yoktur! Bu nedenle, baştan en sağlıklı yolu seçmek zorundadırlar. Bu nedenle, mutlaka ve mutlaka kafalarını hazırlamak zorundadırlar..

***
"Yanlış" yol seçtinizse de, o kadar dert etmenize gerek yok! İlerde başkalarına anlatacağınız anılarınız olur. "Tecrübe" diye buna diyorlar işte. ;)

Haziran 2006
 
Ne kadar da güzel söylemişsin...

Yalnız bilgin olsun;

Baben' Alıntı:
Eğer "yol ayrımı"ndan söz edersek, "doğru" ve "yanlış"tan da söz etmek zorundayız, demektir! Çünkü seçeceğimiz yolun hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu bilmek zorundayız. Burada ancak, doğru soruları sorup, doğru cevaplar alabildiğimizde, doğru seçimi yapabilme şansımız güçlüdür! Bunun da tek yolu vardır: O yollardan bizden önce geçenlerin tecrübelerinden yararlanmak!


Baben' Alıntı:
Engelliler de, sağlıklı insanlar gibi, "yol ayrımları"yla çokça karşılaşabilirler yaşamlarında. Ancak, seçenek sayıları sınırlıdır sağlıklı insanlara göre. Ayrıca, seçimlerinin "doğru" olması, onlar için daha da önemlidir! Çünkü geri dönüp, tekrar başka seçenekleri denemek lüksleri yoktur! Bu nedenle, baştan en sağlıklı yolu seçmek zorundadırlar. Bu nedenle, mutlaka ve mutlaka kafalarını hazırlamak zorundadırlar..

***
"Yanlış" yol seçtinizse de, o kadar dert etmenize gerek yok! İlerde başkalarına anlatacağınız anılarınız olur. "Tecrübe" diye buna diyorlar işte.

üzerime alındım...... ;)

Doğru söze ne gerek...
 
Hayat menzile giden yoldur.

Sevgili Baben;
Fazla kitap okuyamıyorum. Kitap okumaya fazla alışamadım her nedense. Belki vaktim yok belkide tembellik.
Ama şunu bilirimki kolay öğrenilen şeyler kolay unutulur. Kitap harici diğer vasıtalarla (televizyon, radyo, internet gibi) öğrendiğimiz, haberdar olduğumuz, duyduğumuz bilgileri kolayca öğrendiğimiz için bu bilgileri kolayca da unutabiliyoruz.
Kitap okunurken verilen emek bilginin kalıcı olmasını sağlıyor bence. Okuma esnasında harcanan vakit olayların içinde kendimizi hissederek bilginin kalıcılığına sebep oluyor. Kitabın yerini hiç bir şey tutmayacağı konusunda seninle hem fikirim.
Şu teknoloji varya bize hayatı unutturdu. Bilgisayarlar elimize kalem almayı,televizyon ve internet gazeteyi okumayı, telefonlar, msn ler ektup yazmayı unutturdu.

Hayat menzile varmakmıdır?
Menzile giderken alınan yolmudur?

O kadar hızlandı ki herşey; menzile gitmek istediğinde kendini menzilde buluyorsun. Ne anlamı varki bunun.
Bence hayat menzile varmak için katedilen yoldur.
O yolda yürüken hata yapma ihtimalinin verdiği heyecandır.
İşte hayat, O heyecan hissedilirken geçen süredir.
 
dilemma' Alıntı:
... üzerime alındım...... ;)

...

Burayı unutmuşsun Dilekçim: :wink:
Baben' Alıntı:
... Bir yol ayrımında, ikilemde kaldığımızda, yanı başımızda tecrübelerinden yararlanacağımız kişileri bulamadığımızda; KİTAPLAR yardımcımız olacaktır!


Hemfikir olmana sevindim, Sevgili Fuzulim. Ama okuyamıyor olmana da üzüldüm. :(

Bence hayat öğrenmek ve öğretmektir! Kısaca paylaşmaktır! :wink:
 
Bu kelime dikkatimden kaçmadı babür abi ama orada belietmek istediğimi sen çok daha iyi biliyorsun ;)

Fuzulim, kitap okuyamıyor olmana inan ben de çok üzüldüm. Ben bugüne dek yüzlerce kitap okudum. Bugünkü kültürel birikimimi,zerefetimi, kelimeleri doğru kullanabilme kaabiliyetimi ve düzgün diksiyonumu tamamiyle kitap okumama borçluyum. Kitap okuyamadığım günlerde vicdan azabı çekiyorum. O gün birşeyler eksik kalıyor. Şimdilerde ben de çok fazla okuyamıyorum ,ki bunun nedeni şu günlerde tablolarıma ağırlık vermemdir, ve hiç hoşnut değilim açıkçası...

Tekrar teşekkür ederim Babür abi. :)
 
Açıklama yapma gereği hissettim. =)

Amacım, kendimi övmek asla değil, kitap okumanın, bu özellikleri kişiye kazandırabildiğini vurgulamaktı. Tamamiyle anlatmak istediğim şeye odaklandığım için, yanlış anlaşılabileceğim aklıma gelmedi açıkçası...
umarım kimse de öyle anlamamıştır... ;)
Görüşmek üzere............ :)
 
Üst Alt