Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Yoğunluk illeti [Tartışma]

ECE

Üye
Üyelik
20 Nis 2006
Konular
19
Mesajlar
77
Reaksiyonlar
0
SİZDE YOĞUNMUSUNUZ

Yoğunluk" ah bu yoğunluk ah..Bu kelime olmasaydı kendimizi nasıl anlatacaktık?Nasıl kendimizi tatmin edecektik çalışıyoruz konusunda?
"Yoğunluk" gün boyunca yaptığımız bütün işleri tek kelime özetliyor ve anlatıyor sanki değil mi? yada öyle sanıyoruz.
Artık hayatımız ve zaman o kadar hızlı akıyor ki,işleri yetiştirme çabasından başka şey düşünmüyoruz ve konuşmaya,dertleşmeye anlaşmaya vaktimiz yok.Tek kurtarıcımız bu kelime "her zamanki gibi yine yoğundum" >: ( ::) hımmm :eek: peki neler yaptın anlat bakayım?
ıııı ::) şeyyy,"sabah kalktım,işe geldim,iş yaptım, koşuşturdum,işten çıktım,dışarıda ki işlerimi yaptım,faturalar yatırdım v.s" eeee başka :eek: ne yaptın? "Ya o kadar yoğundum ki eve kendimi zor attım sonra sabahlara kadar PC başında sabahladım" Ne yaptın PC başında? "Türkiye yi kurtardım" Nasıl kurtardın?"Klavyeyle" hah ha bende gülerim buna işte..eeeee gün boyunca sadece bunlarımı yaptın?."evet daha ne yapacaktım " :(
Peki hani arkadaş,dost,akraba veya bir komşu ziyareti. hani bir ihtiyaçlının elinden tutmak,onlarla sohbet etmek,dertleşmek,paylaşmak,bölüşmek. hani? ??? ::)
Hani sosyal hayat?
Nerede paylaştıkça büyüyen,gelişen ve yoğunlaşan sevgiler? ::)
Bu yoğunluğu neden her şeyde yaşayamıyoruz?
Neden? Çünkü hayatımıza o kadar teknoloji ve sanallık girdi ki her şey sanal oldu artık her şey. :mad:
Zamanımızı elimizden aldı teknoloji,duygularımızı da :mad: tek mesajlar,özel günlerimizi kutlamamıza yetti,yetti ve bitti..Biten sadece zamanımız değil tüm değerler de eridi,yozlaştı,yüzeyselleşti ve bütün duygular samimiyetten uzaklaştı...laşkalaşdı.
"Yoğunluk" o anki cümlenin gidişatına,anlamına,anlamlandırılmasına uysa da olur,uymasa da.
Karşıyı oyaladı mı? susturdu mu? o yeterli..
"ya bak gördün mü? çok yoğunmuş, boşuna küsmüşüm,gönül koymuşum.
Yoksa hayatta en çok değer verdiğim kişi beni aramaz mı,değere değer katmaz mı? ::)
Ama maalesef ki maalesef iş öyle değil işte. Biz bu kelimeyle olayı veya o anı geçiştiriyoruz.
Ama karşının yanında kendimizi de kandırıyoruz..
Kandırıyoruz ama farkında bile olamıyoruz,çünkü duygularımız alınmış artık,akli melekelerimizde.
Nasılsa karşı bizi anladı ve küsmedi ::) Öylemi acaba)
Hiç düşünmüyoruz ki bizim karşıya verdiğimiz kadar değer görüyoruz.
Ne acı değil mi?Ne acı.. :'( İnanın bu satırları yazarken bile ne kadar her şeyden ve herkesten uzaklaştığımızı bir kez daha gördüm ve yaşadım.Anladım... :(
Ama suçlu biz değiliz değil mi? "Zamanımızı elimizden çalanlar"(Böylece kendimizi bir kez daha kandırıyoruz.) Nasılsa suçluyu bulduk değil mi) Kendi irademiz,aklımız yok değil mi?..Çünkü kullanamıyoruz.
Gidişatımız hayra alamet değil sanırım..Sabahlara kadar yada yoğunluktan başını kaşıyamayanlardan gel de verim bekle,duygu bekle,sevgi bekle..Duygular PC tarafından alınmış insan topluluğu haline geldik maalesef.Halimiz durumumuz ortada..
Başka ne söyleyeyim bilemiyorum..

Aslında daha çok yazacaktım ama inanın çok "Yoğunum" ;D :D
 
merhaba

Yüreğine sağlık sevgili hemşerim ....

Bu konu da çok haklısın neleri yitirdik,neler kazandık,bi kimiz çürümeğe yüz tutmuşş fosillermiyiz.

O kadar ki sanal hayata geçişimizden bu yana herşeyimiz sanal oldu artık çiçeklerde,böceklerde,hatta ağzımızdan çıkan çoğu kelime sanallaştı...

Sanal bir nebze hayatımızı kolaylaştır dı lakin bir anlamda da yozlaştırdı bizi herşeyden öncelikle duygularımızdan güzel sözleri bile artık insanlar sanal hissediyo indiriyo yazıyo gönderiyo tabi ki odabir uğraş ama değmiyo gerçeğin yerini alamıyo hiçbirşey..
 
Şimdi burada her sucu sanallığa atmayalım bence arkadaşlar.. Sanallaştık belki biraz ama bu sanal alem sayesinde sizleri tanıdım ve çok sağlam dostluklar kurduğumuza inanıyorum..
Evet günlük yaşamın getirdiği bir sürü iş telaş günümüzü koşturmacayla geçirmemize sebep oluyor ve maalesef kendime bile zaman ayıramamaktan bende şikayetçiyim.. Sabah yatağımdan kalkıp telaşla hazırlanıp işe kendimi zor atıyorum sonra su işi yapayım bunu bitireyim derken birde bakıyorum ki akşam saat 9 çoğu zamanları öğle yemeklerini bile aksatan biri olarak bu yogunluğu en iyi yaşayanlardan biriyim aslında.. hep bir dostumu aramak istediğimde şundan sonra bundan sonra diye ertelerken kaldıkça kalıyor.. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum neden bu yoğunluk hayatımıza bu kadar müdahale ediyor onuda çözebilmiş değilim ama sanırım birazda sucu kendimizde mi aramak lazım.. Belkide yoğunluğun arkasına sığınarak ihmalkarlık ediyoruz.. kendimizi haklı göstermek içinde tek sığınağımız günlük telaş yoğunluk..
Bu konuya değindiğin için teşekkürler ikizim bende şikayetçi olduğum halde yine yogunluk arkasına sığınan ihmalkarlerdenim belkide.. Ama yinede çözüm bulabilmiş değilim günün 24 saatine yetişemiyorum..
 
Evet canım tamamen ihmalkarlık aslında..İstesek beş dakika dahi olsa zaman ayırabiliriz aslında şöyle düşünüyorumda..Ama tekrar düşünüyorum bazan kalkıp telefonu elime alıp aramadan üşeniyorum yorgunluktan ve tekrar düşünüyorum bize neler olmuş diyorum..Kim neler yaptı?.Suçlu kim? diyorum.Tekrar kendimizi buluyorum ama yardımcı unsurlarda var bizi tembelleştiren ve monotonlaştıran..İşte burada malesef teknolojiyle suçu bölüşüyorum kusura bakamsın teknoloji ama..İster istemez içindeyiz.Günlük yaşamımızda,iş hayatımızda kullanmakta mecburi kaldığımız cihazlar sayesinde hücrelerimizin öldüğünü düşünüyorum artık.Her ne kadar iş dışında kullanmasamda mu teknolojiyi o sekiz saat bile fazla bizlere bence..
 
Bu kadar yoğunluk arasında,kaçamak yaparak siteye girip bu başlığı görünce okumadan geçemedim ve yazmadan... :)
Evet yoğun yaşıyoruz çoğu şeyi ve çoğu zaman da kendemez istediğimiz için yoğun oluyoruz,seviyoruz biz bunu. Aksi olsaydı otururduk evimizde. Mecburiyetlerde var elbette ama birşeyler yapmak,işe yarar birşeyler yapmak mutlu ediyor bizi,yoğun olmak iyi geliyor o yüzden.
"bu yoğunluğu neden herşeyde yaşamıyoruz"diyorsun.Kendi adıma cevap vereceğim. Bedensel anlamda (işte,evde)yoğun yaşıyorum evet ama bu yoğunluğun içinde eş dost ziyaretleri,bir bardak çay lık kaçamaklar,dostlarımla dertleşmek gibi güzel koşuşturmalarımda vardır bu yoğunluğun içinde. Derdimi,sıkıntımı,üzüntümü.sevincimi.heyecanımı dolu dolu yaşarım ben. Duygu yoğunluğudur bu. ve içlerinde en çok da s e v g i m i dolu dolu yaşarım. hiç bitmez :)
 
MAŞALLAH DİYEYİM SEVGİNİ DOLU DOLU YAŞAMANA FİDEL..

Bu konuyu yazmama sebep olan şey,son zamanlarda herkes tarafından kullanılması idi ve olayların yuvarlaştırılarak geçiştirilmesi gibi geldi.O kadar kullanılıyor ki anlamını yitirdiğini düşünüyorum artık.
Bu konuyu güzel anlatacağına inandığım bir şiiri sizlerle de paylaşıayım.sanırım özetleyecek.


ESKİDEN
Çember çevrilir, Su musluktan içilir,
Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden, Silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin İsimleri konulur,
Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen Bize... Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz, Sokaklar karanlık,
Yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, salça, mantı Evde yapılır,
Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır, Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır, Aidat ödenmez,
Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı, Sokaklar lambasız,
Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir, Çizgi roman okunur,
Defterlere kenar süsü yapılırdı.
Hayat, Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.
[size=6]ŞİMDİ
Şimdi, Herkes
Yoğun, Yorgun
Ve Tek başına...
ALINTI.[/size]
 
YORGUNLUK

BIR ÇOĞOMUZ YORGUNLUK VE YOĞUNLUKTAN ŞIKAYET EDIYORUZ. NEDEN ACABA. ASLINDA DOĞRU BAZI KİŞİLER GERÇEKTEN ÇOK YOĞUN OLUYOR.İŞLERINDEN DOLAYI.PEKI HIÇ BIR SEY YAPMADAN YORULAN YADA YOĞUNUM DIYENLERE NE DEMELI. İŞTE BU KİŞİLER BOŞ DURMAKTAN OYLE DIYORLAR.NASIL; BILGISAYARLA UĞRAŞMAK, SIRF ZAMAN GEÇSIN DIYE ÖNEMSIZ ŞEYLERLE UĞRAŞMAK.YADA YAPILACAK HIÇ BIR OLMADIĞI İÇİN SIKINTI VE SITRESTEN YORGUNUM DENILIYOR VS...... ÖRNEKLER ÇOĞALTILABILIR. SIZCE OYLEMI OLMALI. NE DERSINIZ. :arrow:
 
Ececiğim iyi bir konuya değinmişsin kurtarıcı kelime "çok yoğunummmmmm :cry: " nedir peki bizi bu kadar yoğun kılan şeyler.Sabah kalkışla başlayıp akşam yatana kadar ki ritüellerimiz bazen gerçekten şu yoğundum kelimemizi dolduracak derecede olabilen bazende aslında o kadar yoğunda geçmeyen ama asla yoğun geçmediğini kendimizden başkasına itiraf edemediğimiz zamanlarımız,günlerimiz...Sanal bir dünyada gerçek bir hayatı yaşıyoruz bir çoğumuz ya da tam tersimi acaba bazen yer değiştirdiğini düşünüyorum.Sizde de olmuyor mu :?: Bir haftasonu gelsede dinlensem,film izlesem veya ne bileyim ailemle arkadaşlarımla bir şeyler yapsam diyoruz o haftasonları gelir evdeki hesap hiç çarşıyı tutmaz,nasıl geçtiğini anlamayız haftasonlarımızın ve hiç bir zaman dinlenemeden yeni haftalara başlarız.Planlı programlı olma adına bize okullarda öğretilen her öğreti hayatın hızlı temposu içinde kendine yer bulmakta zorlanır oldu :!: .Yoğunluk dedik,sanallık dedik evet ama bizi bir araya getirende belki bunların birleşimiydi ve çoğu zaman bize güzel sürprizler getirdi,hayatın rengi değişti.Sabah işe gelir gelmez şöyle siteye bir merhaba demeden işe başlayamaz olduk.Eve gittiğimizde biraz ailemizle zaman geçirdikten sonra yine gözümüz burdaki dostlarımızı,arkadaşlarımız arar oldu.E görüyorsunuz yoğunluk yoğunluk hiç bitmeyen bir yoğunluk.Ya olmasaydı bunlar o zaman hayat nasıl olurdu pek düşünmek istemiyorum iyiki yoğunuz diyorum yoğunluktan bizi gerçekten sarsmadığı sürecede çok şikayet etmiyorum 8)
 
Herşeyi sanallığa ve teknolojiye bağlamamak gerek teknolojiyi iyiye kullandığımızda iyi kötüye kullandığımızda da kötü sonuçlar doğurur.
Mesela telefon olmasaydı yüzlerce kilometre uzaktan bi anne evladıyla nasıl haberleşirdi ki,bu ve buna benzer biçok örnek verilebilir ama yoğunum diyerek karşıdaki kişiyi geçiştirmek te doğru değil bu daha çok kişinin kendi karekteriyle ilgili birşey yani herşey gibi insanlarda değişiyor aynı apartmanda yaşadığı komşusunu tanımayanlardan tutun da karşılaştığında sıcak bi selam vermeyenleri sıcak bi gülümsemeyi bile çok görenler var.
Aslında bu olanlar insanlıkla alakalı birşey yoksa sanallık ne yapabilir teknoloji ne yapabilir.Kişi isterse yoğunum deme yerine biraz zaman ayırıp ziyaretinide gerçekleştirebilir arkadaşını dostunuda dinleyebilir gerekli sevgiyi saygıyıda gösterebilir ama herşeyin yozlaştığı toplumumuzda insan ilişkileride maalesef yozlaşmış durumda.

Duygularını güzel ifade etmişsin teşekkürler abla :wink: ben yoğundum yazamadım demedim iki satırda olsa yazdım :lol: tekrar teşekkürler :D
 
Ben de teşekkür ederim Abdullahcım.Evet yoğunum deyip geçiştirmemişsin sağol. :) bitanem.
Burada teknolojiyi suçlamaktan ziyade,yapılan bütün herşeyin teknolojiyle bağdaştırılıp bütün günün o teknolojiye ayırılıp sonra çok iş yapılmış gibi aksettirilmesinden şiakyetçiyiz daha çok."Yoğunum deyip geçiştirenler insanın karakteriyle alakalıdır"diyorsun Abdullah haklısın belki hata bayağı haklısın..İsteyince zaman ayırılabiliyor acil işler yoksa elinizde..Beni yakın dostlarım bilir her ne kadar meşgul ayarda olsada MSN'im yakın dostlarıma söylerim meşgulde dahi olsam sen selamını ver,selam alamayacak kadar da olamayız herhalde..Sen selamını ver ben her halükarda sana dönerim yazarım.Her ne durumdaysam sana da söylerim çünkü gerçek anlamda dostsak birbirimizi anlarız.O an uzun konuşamasak ta enazından hal ve hatır sorarız enazından müsait oluncaya kadar.Müsait oluncada döneriz...Önemli olan ilişkilerin ve değerlerin farkında olabilmekKarşıdakinin durumunu anlayabilmek..gerisi kesinlikle gelir.. :wink:
 
SEVGİLİ ECE GÜZEL BİR KONUYU ELE ALIP ,YORGUNLIK İLLETİNİN VAROLUŞUNUN SORGULAMASINI YAPMIŞSIN. EVET BİR ÇOĞUMUZ BELKİ FARKINDA OLMADAN YOĞUNLUK ZİNDANINA KENDİMİZİ HAPSETMİŞİZ.

BİZLER BİR DOSTUMUZUN ARTIK TELEFONN NUMARASINI DEĞİLDE MSN ADRESİNİ SORAR OLDUK.DOSTUMUZUN VEYA SEVDİKLERİMİZİ ZİYARET ETMEK,SESİNİ DUYMAK YERİNE MSN'DE YAZIŞMAYI TERCİH EDİYORUZ.

KARŞILIKLI OTURUP ÇAYI YUDUMLAYARAK HATIR SORMALAR NİCEDİR.
ARTIK KESTANELER PATLAMIYOR,DİZİLER PATLIYOR

ASLINDA YORGUNUM DİYEREK, HEM KENDİMİZDEN HEMDE SEVDİKLERİMİZDEN UZAKLAŞIYORUZ.
 
Üst Alt