Bence her iki tespitinizde de çok büyük doğruluk payı var. Fakat toplumun her kesiminde olduğu gibi engelli kişilerin arasında da ekonomik olarak imkan farklılıkları olması çok doğaldır. Bunlar sahip olunan meslek, iş, ailevi imkanlar ve benzeri bir çok sebepten olabilir. Motor sınırı konusunda önünün alınması gereken tek şey verilmiş olan hakkın ihtiyaç sahibi tarafından kulanılıyor olduğundan emin olunmasından ileriye geçmemelidir. Pozitif ayrimcilik yaparak engelli kisilerin hayatlarini kolaylastirmak ve konforlarini artirmak icin verilmis olan OTV indiriminin sinirinin bukadar dusuk olmasi anlasilir gibi bir şey degil. Lüks sınıfında değerlendirilen 1.6 CC üzeri araçlar içerisinde yakıt tüketimi 1.6 CC araçlara göre çok daha düşük olan araçlar var. Konfor açısından değerlendirildiğindeyse otomatıv firmalarının ülkemizdeki akıl almaz ÖTV şartlarından dolayı sadece ve sadece ülkemiz için 1.6 CC motor taktırarak ithal etiği araçlar var.
Şimdi hangisi daha lüks, alırken sadece ve sadece ÖTV siz fiyatı bir kaç bin Lira pahalı olan araçmı, yoksa kulanılacağı 5 yıl içerisinde büyük hacimli motora göre çok daha fazla yakıt masrafı yapmak zorunda kalınacak olan 1.6 CC bir araçmı.
Örneğin yakıt ortalaması her 100 KM de 7 LT olan 1.6 CC mi yoksa 5 LT olan 2.0 CC bir araçmı?
Ülkemiz şartlarında lüks denilen şey deri koltuklara oturmak tavandaki çamı açmak değil bir yerden bir yere giderken harcanılan yakıtın yüksek oranıdır.
Ortada vergisi yuzde 90 yada 135 olan bir arac, onu vergisini odemeden alacak olan bir engelli ve de vergisini odeyerek alacak engelsiz bir kisinin oldugu seneryoda tabiki devletin maddi bir kaybi olurdu. Fakat herkeze yetecek kadar otomobil ithal edilebilecegine gore seneryo bu degil. Engelli kisiler gayet dogal olarak kendilerini daha guvende ve daha konforlu hissedecekleri araclar kulanmak istemekte gayet haklidir. Birileri birilerinin uzerine arabalar almis devlet de bunu motor hacmini kuculterek cozmus. Keske denetim sistemleri gelistirilerek bu sorunun onune gecilmis olsaydi ve 8, 10 sene onceki gibi bu indirimi gercek hak sahipleri hala kulanabiliyor olsaydi. Ailesinde birden fazla engelli olan insanlar var ve bu insanlar evet kocaman guvenli guclu ve teknolojik araclari hak ediyorlar hem de herkezden cok ama cok daha fazla!.
Yurt disinda bir cok ulkede birakin belirli bir motor siniri icin uygulanan muhafiyetleri vatandaslar hayatlarini rahat sursunler diye faizi olmayan cok uzun sureli krediler veriyorlar. Sahsen ben bir sinirin kesinlikle olmamasi kanısındayım. Ancak illa da olmak zorundaysa bari benzinliler icin 2000 CC dizel motorlar icinde 3000 CC olsun yada daha mantıklı olan her neyse o olsun dusuncesindeyim. Ama tabi ki suistimali kesinlikle engelleyecek duzenlemeler de tum engellileri madur etmeden yapilmali. Motor siniri yukseltilmeli derken gidilsin ve otobus, vinc, dozer falan alinabilsin demeye calismiyorum. Demeye calistigim uygulamanin binek araclarda, arazi araclarinda ve minibuslerde gecerli olmasi. Muhafiyetin 5 yilda bir olmasiysa hem teknolojiyi takib etmek icin hemde arac yenilerken maddi kayiba ugramamak icin cok uzun. Bu da 3 yil olmali diye dusunuyorum. Bunlarin hicbiri luks degil kesinlikle ihtiyactir. Araba icin odenen KDV soyle dursun kulanilan benzindeki vergiler bile muhafiyete girmeli. Otoparklardaki sinirlamalar ve muayene istasyonlarinda alinan ucretler, ogs gecisleri mevzu bahis dahi olmamali. Herkez birlik olup konuyu en guzel ve detayli bir mektup ile anlatabilir ve bunu ilgili makamlara ulastirabilir. Pozitif duygu ve fikirler eminim ki pozitif tepki ve cevaplar alacaktir.
Ne varlık ebedi nede yokluk ezelidir. Bir gün herkez sahip olduğundan daha iyisini alabilecek noktaya gelebilir, bu yüzden 1.6 motor neyinize yetmiyor diye içerisinde bulunduğumuz şahsi ekonomik seviyeye göre değil herkezin sahip olacağı farklı imkanlara göre durumu değerlendirmeliyiz.
Umarım bu konuyla ilgili herkez birbirine destek olur ve ortak bir dilek mektubu oluşturulabilir.
Sosyal bir ulkede haklarin hakikaten hak gibi olmasi dilegiyle.