C
cem
30lu yaşlardan bunalım değilde,tatlı anılardan yansıtayım istedim.Çokkere o zamanlar hiçbirşey yoktu diye hayıflanmakla beraber,düşündükçe ne kadarda yapacak çok şey varmış diye kendim bile hayret ediyorum.Aklıma geldikçe yazacağım,disipline bir yazı olmayacak.Sizinde aklınıza gelen "eskiler" varsa eklemenizi isterim.
#Teksas tommikslerin okurken burnunuza gelen o anlatılmaz kokusu.
Aynı koku gırgır,fırt ve çarşaftada vardı.Şimdilerde hiçbir mecmuada yok o koku.Okunmuş olanların,yenilerden daha hareketli piyasası vardı.Her mahallede 2.el kızılmaske mandrake zagor kinowa borsası olurdu.Parası olmayan elindekilerden 2 tane verip,okumadığı birtane alabiliyordu.
#Çoğu akşamlar yazlık sinemalara gidilir,o üç saatlik sürede küllah küllah çiğdemler yenirdi."İzmir dışındakiler çekirdek der"
#Televizyon akşam 18:00da açılırdı ya hani,zırıltıdan sonraki o ilk geometrik ekranda fondan gelen bir ses vardı."Abdurrahman efendi"diye benzettiğimiz,dın-dı-dın-dı-dınnn-dı-dıııı...namesi.Haftada 1 gün Türk filmi,bir günde kovboy filmi "illede pazar sabahı"olurdu.Ne zaman yayın kesilse,illede "necefli maşrapa"diye bir sürahi bozması antika resmi koyarlardı.
Tüm ülke olarak yıllarca "Dallas"diye bir dizide odaklandık.Amerikan petrol şirketi sahibi olan ailenin entrikaları,yıllarca oyaladı milleti.
#Dansöz olcakmı yılbaşı gecesi diye tüm basın daha 2ay kala başlardı haber yapmaya.O dönemin milletvekillerinin birkısmı dansözün toplumu bozacağını,bir kısmıda eğlendireceğini savunurdu.
Pazar günleri sabah 10:00da açılırdı.İlk program "pazar konseri" yani klasik müzik orkestrası olurdu.Hiç birşey olmadığı için,onu bile baştan sona seyrederdik.
#Bakkallarda büsküviler kocaman kutulurda açık olarak kilo ile satılırdı.Sanırım 10 kadar çeşit vardı ve istediğin çeşitten paran kadar alabiliyordun.Leblebi tozu çok revaçtaydı.Cipsler yok,sakız desen 5 çeşit falandı.Minti,tipitip,baycan,arapkızı,turbo vardı birde,araba resimleri çıkar diye hep onu çiğnerdim.Jelibom türü şekerlemeler anca Almanyada dayısı amcası olanlar görürdü.En favori seyyar satıcılar;pamuk şekerci,elmalı şekerci,turşucu,macuncu,kaynamış darı,kırmızı muhallebicilerdi.Salatalıkları dilim dilim keser satarlardı birde.
#Acaba toplasan 5 marka televizyon varmıydı.Neredeyse herkeste "ITT Sharp Lorenz" televizyon vardı.Reglatör ne desek şimdi,anlamaz kimse ama,ozamanlart reglatörsüz çalışmazdı televizyonlar.Alt rafta olurdu ve üstündede mutlaka dantel olurdu Adile Naşit uykudan önce programında masal anlatır ve süt içerdi daha 20:00de,çocuklara uyuyun bakalım kuzucuklarım derdi.Şimdi çocuklar babalarından sonra yatıyor.Birde Cenk Koray vardı.Yarışmada kutular içinde olan hediyeler için "kutunuzu açayımmı"diye sorduğu halde,trt buna kızmazdı
#Asla televizyonda görmediğiniz,ama o yılların en vazgeçilmez şarkıcılarını her evin camından duyardınız.Kasetleri neredeyse 24 saat çalınır,ama trt kanunları yüzünden yvde görmek mümkün değildi.
Orhan Gencebay,Ferdi Tayfur,Ümit Besen,İbrahim Tatlıses ve daha niceleri.Haa birde o zamanlarda "küçükler"modaydı.Küçük Emrah,küçük Ceylan herkesin kafasını şişirirdi.
Çilli bom bom,gel teskere,eylülde gel,arkadaşımın aşkı,delisin gibi daha yüzlerce pop şarkı,o zamanlar "Türk hafif müziği" olarak isimlendirilmişti.
Michael Jeackson o zamanlar daha zencidi ve ortalığı yıkıyordu.Dışarda hit olan herhangi bir şarkı,ülkemizde suyu çıkana kadar dinleniyordu.Hani şu pepsinin "da da da" sı varya,o daha ozamanlarda milyonkere dinlenmişti.
#Elvan gazozunun müziğini hatırladım şimdi,tüylerim diken diken oldu."Elvan içelimmm, bir ohhhh diyelim.....Elvannn içelimmm elvannnn"
O zamanlar gazoz kapaklarıyla oynardık.İçine çamur yada mum doldurulan kapaklar "kaflik" olurdu,dizilmiş kapaklara nişan alıp seri başından vurunca tüm kalanları "yutardık"Misketin çok pahallı olduğu durumlarda en güzel oyundu bu.Aklıma kocaman bir tahtanın altına sabun sürüp yokuştan aşşaya "tahta sky"yaptığım geldi.Sonraları büyüyünce güzel bir tahta bulup,bilyelerden "tahta corvet"yapmıştım.Mantar terlik çivileyip,fren sistemi yapmış,arkasına deri ve çivilerden "modifiye" yapmıştım.Aman Allahım,ne kadarda çok eğleniyormuşuz yahu.Ah o yokuşları yürüyerek çıkmakta olmasaydı demi :lol: Akşamlarıda "ezan okununca" eve gelme yasası vardı.Akşam ezanı okundumu halaa eve gitmeyenlerin annesi seslenir,sofralara oturulurdu.Eminim o ince burunlu cam sürahiden herkeste vardı.Kapağı bile camdı hani...
Bazen çocuklarda görüyorum,elektrik borusundan yaptığımız tüftüf tüfekler haala kullanılıyor.Hani içine minik küllahlar koyar,gelen geçene atınca birşey başarmış gibi oleyy çekerdik ya.
#Karyola yayları vardır hani,iki ucunda halka olan kıvrım kıvrım tel.Bir ucunundaki halkayı kesip kanca haline getiren satıcı,plastik arabanın ön camına denk gelen yere bunu geçirir,kıvrımlı yayı dümdüz sopa gibi uzatır ve diğer yayı sana direksiyon olarak kullandırtır.İşlem tamam,1metrelik telin ucundaki arabaya ister raptiye ile süsleme yapın,isterseniz deri parçalarından çamurluk,ojelerden renkli kuşak yada rafyadan gelin arabası yapın.Rafya ne derseniz,pastahanelerde kutuları bağladıkları o renkli ipler.
#Kamyon tekerleğinin kenarından alınan bir dilim ince parça,koskocaman halka olurdu ve elinize aldığınız 20cm kadar sopa ile onu çevire çevire "araba" sürerdik.Ben sopasız avcumun içinde çevirirdim,hızlı gidipte kaçmasın elimden diye...
Peki sizin damağınızda kalan tad ney?
#Teksas tommikslerin okurken burnunuza gelen o anlatılmaz kokusu.
Aynı koku gırgır,fırt ve çarşaftada vardı.Şimdilerde hiçbir mecmuada yok o koku.Okunmuş olanların,yenilerden daha hareketli piyasası vardı.Her mahallede 2.el kızılmaske mandrake zagor kinowa borsası olurdu.Parası olmayan elindekilerden 2 tane verip,okumadığı birtane alabiliyordu.
#Çoğu akşamlar yazlık sinemalara gidilir,o üç saatlik sürede küllah küllah çiğdemler yenirdi."İzmir dışındakiler çekirdek der"
#Televizyon akşam 18:00da açılırdı ya hani,zırıltıdan sonraki o ilk geometrik ekranda fondan gelen bir ses vardı."Abdurrahman efendi"diye benzettiğimiz,dın-dı-dın-dı-dınnn-dı-dıııı...namesi.Haftada 1 gün Türk filmi,bir günde kovboy filmi "illede pazar sabahı"olurdu.Ne zaman yayın kesilse,illede "necefli maşrapa"diye bir sürahi bozması antika resmi koyarlardı.
Tüm ülke olarak yıllarca "Dallas"diye bir dizide odaklandık.Amerikan petrol şirketi sahibi olan ailenin entrikaları,yıllarca oyaladı milleti.
#Dansöz olcakmı yılbaşı gecesi diye tüm basın daha 2ay kala başlardı haber yapmaya.O dönemin milletvekillerinin birkısmı dansözün toplumu bozacağını,bir kısmıda eğlendireceğini savunurdu.
Pazar günleri sabah 10:00da açılırdı.İlk program "pazar konseri" yani klasik müzik orkestrası olurdu.Hiç birşey olmadığı için,onu bile baştan sona seyrederdik.
#Bakkallarda büsküviler kocaman kutulurda açık olarak kilo ile satılırdı.Sanırım 10 kadar çeşit vardı ve istediğin çeşitten paran kadar alabiliyordun.Leblebi tozu çok revaçtaydı.Cipsler yok,sakız desen 5 çeşit falandı.Minti,tipitip,baycan,arapkızı,turbo vardı birde,araba resimleri çıkar diye hep onu çiğnerdim.Jelibom türü şekerlemeler anca Almanyada dayısı amcası olanlar görürdü.En favori seyyar satıcılar;pamuk şekerci,elmalı şekerci,turşucu,macuncu,kaynamış darı,kırmızı muhallebicilerdi.Salatalıkları dilim dilim keser satarlardı birde.
#Acaba toplasan 5 marka televizyon varmıydı.Neredeyse herkeste "ITT Sharp Lorenz" televizyon vardı.Reglatör ne desek şimdi,anlamaz kimse ama,ozamanlart reglatörsüz çalışmazdı televizyonlar.Alt rafta olurdu ve üstündede mutlaka dantel olurdu Adile Naşit uykudan önce programında masal anlatır ve süt içerdi daha 20:00de,çocuklara uyuyun bakalım kuzucuklarım derdi.Şimdi çocuklar babalarından sonra yatıyor.Birde Cenk Koray vardı.Yarışmada kutular içinde olan hediyeler için "kutunuzu açayımmı"diye sorduğu halde,trt buna kızmazdı
#Asla televizyonda görmediğiniz,ama o yılların en vazgeçilmez şarkıcılarını her evin camından duyardınız.Kasetleri neredeyse 24 saat çalınır,ama trt kanunları yüzünden yvde görmek mümkün değildi.
Orhan Gencebay,Ferdi Tayfur,Ümit Besen,İbrahim Tatlıses ve daha niceleri.Haa birde o zamanlarda "küçükler"modaydı.Küçük Emrah,küçük Ceylan herkesin kafasını şişirirdi.
Çilli bom bom,gel teskere,eylülde gel,arkadaşımın aşkı,delisin gibi daha yüzlerce pop şarkı,o zamanlar "Türk hafif müziği" olarak isimlendirilmişti.
Michael Jeackson o zamanlar daha zencidi ve ortalığı yıkıyordu.Dışarda hit olan herhangi bir şarkı,ülkemizde suyu çıkana kadar dinleniyordu.Hani şu pepsinin "da da da" sı varya,o daha ozamanlarda milyonkere dinlenmişti.
#Elvan gazozunun müziğini hatırladım şimdi,tüylerim diken diken oldu."Elvan içelimmm, bir ohhhh diyelim.....Elvannn içelimmm elvannnn"
O zamanlar gazoz kapaklarıyla oynardık.İçine çamur yada mum doldurulan kapaklar "kaflik" olurdu,dizilmiş kapaklara nişan alıp seri başından vurunca tüm kalanları "yutardık"Misketin çok pahallı olduğu durumlarda en güzel oyundu bu.Aklıma kocaman bir tahtanın altına sabun sürüp yokuştan aşşaya "tahta sky"yaptığım geldi.Sonraları büyüyünce güzel bir tahta bulup,bilyelerden "tahta corvet"yapmıştım.Mantar terlik çivileyip,fren sistemi yapmış,arkasına deri ve çivilerden "modifiye" yapmıştım.Aman Allahım,ne kadarda çok eğleniyormuşuz yahu.Ah o yokuşları yürüyerek çıkmakta olmasaydı demi :lol: Akşamlarıda "ezan okununca" eve gelme yasası vardı.Akşam ezanı okundumu halaa eve gitmeyenlerin annesi seslenir,sofralara oturulurdu.Eminim o ince burunlu cam sürahiden herkeste vardı.Kapağı bile camdı hani...
Bazen çocuklarda görüyorum,elektrik borusundan yaptığımız tüftüf tüfekler haala kullanılıyor.Hani içine minik küllahlar koyar,gelen geçene atınca birşey başarmış gibi oleyy çekerdik ya.
#Karyola yayları vardır hani,iki ucunda halka olan kıvrım kıvrım tel.Bir ucunundaki halkayı kesip kanca haline getiren satıcı,plastik arabanın ön camına denk gelen yere bunu geçirir,kıvrımlı yayı dümdüz sopa gibi uzatır ve diğer yayı sana direksiyon olarak kullandırtır.İşlem tamam,1metrelik telin ucundaki arabaya ister raptiye ile süsleme yapın,isterseniz deri parçalarından çamurluk,ojelerden renkli kuşak yada rafyadan gelin arabası yapın.Rafya ne derseniz,pastahanelerde kutuları bağladıkları o renkli ipler.
#Kamyon tekerleğinin kenarından alınan bir dilim ince parça,koskocaman halka olurdu ve elinize aldığınız 20cm kadar sopa ile onu çevire çevire "araba" sürerdik.Ben sopasız avcumun içinde çevirirdim,hızlı gidipte kaçmasın elimden diye...
Peki sizin damağınızda kalan tad ney?