İşkurda yaşadığım aziz nesin hikayesi,
Bundan bir yıl önceydi, işkurda ki, “kamuda bir kuruma, ekonomi veya işletme mezunu, kpss belgesi olan engelli eleman alınacaktır.” ilanı vardı. Bende gidip müracaat edeyim dedim.
İşkura gittim yanımda da tüm belgelerim. Benim KPSS belgemde mezun olduğu okul felsefe yazıyor. (çünkü ekonomiden sonra felsefe okudum kpss .kitapçığında da son bitirdiği okulu yazın yazıyor) oradaki şef olan bayan hemen, sizin müraacatınız olmaz dedi. Ben de haklısınız hanımefendi. ama ben ayrıca ekonomi de okudum ve yanımda her iki diplomamda var dedim. hayır olmaz kardeşim dedi. ben de ama kpss de felsefe bitirende iktisat bitirende tüm üniversite mezunu engelliler aynı soruları .(kpss1 kpss2 kpss3) cevaplıyor. burada ekonomi yazsa da aynı soruları cevaplayıp aynı puanı almış olacaktım. bu belgenin arkasına ekonomi diplomamı zımbalasak bir sorun çıkmaz sanırım dedim. (çünkü aranan şeyler ekonomi diploması ve kpss belgesi ondada ilgili soruları cevaplamış olmak)
şef: kardeşim ne laftan anlamaz adamsın çık dışarı dedi. Ben de olur mu hanımefendi dedim. git müdürle konuş dedi.
gittim.ilgili şube müdürü önce yoktu onu bekledim. sonra geldi (tahminimce şef onu .aramış) ben durumumu anlatmadan olmaz dedi. ben bu aralar hep ayaktayım tabi. (odada bir sürü oturacak yer var otur oğlum durumu anlat .diyebilirdi-normali yani- bacağımdan rahatsızım.) neyse, yok boşuna anlatma olmaz burada felsefe yazıyor dedi. ben aynı şeyleri anlatmaya çalıştım. ama dinlemedi ve ayağa kalkıp git genel müdürlüğe söyle dedi. burası dışkapı da genel müdürlük sıhhıyede (yaklaşık 10 km.) ben sakatım nasıl olsa gidemez diye düşündü.
ben binip genel müdürlüğe gittim tabi. .orada yurt içi istihdamla ilgili bir müdürle konuştum. sonunda normal bir insanla karşılaştım mevzuatı bilen kendinden emin kompleksleri olmayan.
Kapıyı çaldım buyurun dedi. konuşmaya başlayınca lütfen oturun dedi.
durumu özetledim. buraya niye geldin dedi. bu normal bir durum dedi. senin ekonomi diploman var. kpss 2004 üniversite mezunlarının cevapladığı soruları cevapladığın belgen. nasıl kabul etmediler yahu dedi. müdür bu insiyatifi alamadı mı dedi. Ben pek bir şey demedim. tamam senin durumunda sıkıntı yok müracaat edebilirsin dedi. Ama başka nedenden dolayı olmadı. (yaşım 35+1 aydı ama 35 yaş sınırı vardı) teşekkür ettim. ve ayrıldım. İşim olmadı ama insan olduğumu hissettim. Bağırılmadım, çık dışarı denilmedim, çok uzaklara bir aşağı bir yukarı gönderilmedim.
Tabi ben bu olayı ve bu yukarıdaki yazıyı (özel bir tanışmışlığım olmayan) etkili bir kişiye gönderdim. Ona sormadığım için adını veremeyeceğim. O da konuyu işkur genel müdürüne faksladı. Aradan bir hafta kadar bir süre geçti. Bir sabah telefon çaldı. Ben işkur genel müdürü Namık atay. Murat beyle mi görüşüyorum dedi. Evet efendim dedim. Beni tebrik etti. Teşekkür etti. Senin gibi insanlara ihtiyacı var bu ülkenin vs. gibi insanı onurlandırıcı sözler söyledi sağ olsun. Konuyla yakından ilgileneceğini her zaman bu ve her tür sorunda bizlere kapısının açık olduğunu iletti. Kurumu adına da benden özür diledi. Sonradan öğrendim yurt içi istihdam daire başkanlığı çok ağır bir yazıyı ilgili il müdürlüğüne göndermiş.
Aradan tekrar bir hafta gibi bir süre geçti bu seferde il müdür yardımcısı beni aradı ve il müdürünün uygun olduğum bir zamanda beni beklediğini söyledi. Bir gün kararlaştırdık ve o gün il müdürüyle görüşmeye gittim. O da, şefin o gün sıkıntılarının olduğunu vs. söyledi. Neden onu atlayıp da genel müdüre kadar olayı büyüttüğümü söyledi. Kapılarının her zaman engellilere açık olduğunu hep yardımcı olduklarını vs. söyledi. Ama bana pek inandırıcı gelmedi. Genel müdürün daha samimi olduğunu söyleyebilirim. Bana iş için yardımcı olacaklarını söyledi. Ben bir daha il müdürüne yada genel müdüre gidip iş ile ilgili bir görüşme yapmadım. Yada öyle bir talebim olmadı. Ahlaki bir davranış olarak görmem öyle bir şeyi. Çünkü bu olaya ben şahsım için değil, ben ve ben gibilere yapılan bir haksızlığı vurgulamak için baş vurdum. Halende işsizim.
Bence insan isterse ve mücadele ederse bir şeyler yapabilir. Hele bu, biz bilinciyle örgütlü bir şekilde yapılsa daha etkili olur.
Bundan bir yıl önceydi, işkurda ki, “kamuda bir kuruma, ekonomi veya işletme mezunu, kpss belgesi olan engelli eleman alınacaktır.” ilanı vardı. Bende gidip müracaat edeyim dedim.
İşkura gittim yanımda da tüm belgelerim. Benim KPSS belgemde mezun olduğu okul felsefe yazıyor. (çünkü ekonomiden sonra felsefe okudum kpss .kitapçığında da son bitirdiği okulu yazın yazıyor) oradaki şef olan bayan hemen, sizin müraacatınız olmaz dedi. Ben de haklısınız hanımefendi. ama ben ayrıca ekonomi de okudum ve yanımda her iki diplomamda var dedim. hayır olmaz kardeşim dedi. ben de ama kpss de felsefe bitirende iktisat bitirende tüm üniversite mezunu engelliler aynı soruları .(kpss1 kpss2 kpss3) cevaplıyor. burada ekonomi yazsa da aynı soruları cevaplayıp aynı puanı almış olacaktım. bu belgenin arkasına ekonomi diplomamı zımbalasak bir sorun çıkmaz sanırım dedim. (çünkü aranan şeyler ekonomi diploması ve kpss belgesi ondada ilgili soruları cevaplamış olmak)
şef: kardeşim ne laftan anlamaz adamsın çık dışarı dedi. Ben de olur mu hanımefendi dedim. git müdürle konuş dedi.
gittim.ilgili şube müdürü önce yoktu onu bekledim. sonra geldi (tahminimce şef onu .aramış) ben durumumu anlatmadan olmaz dedi. ben bu aralar hep ayaktayım tabi. (odada bir sürü oturacak yer var otur oğlum durumu anlat .diyebilirdi-normali yani- bacağımdan rahatsızım.) neyse, yok boşuna anlatma olmaz burada felsefe yazıyor dedi. ben aynı şeyleri anlatmaya çalıştım. ama dinlemedi ve ayağa kalkıp git genel müdürlüğe söyle dedi. burası dışkapı da genel müdürlük sıhhıyede (yaklaşık 10 km.) ben sakatım nasıl olsa gidemez diye düşündü.
ben binip genel müdürlüğe gittim tabi. .orada yurt içi istihdamla ilgili bir müdürle konuştum. sonunda normal bir insanla karşılaştım mevzuatı bilen kendinden emin kompleksleri olmayan.
Kapıyı çaldım buyurun dedi. konuşmaya başlayınca lütfen oturun dedi.
durumu özetledim. buraya niye geldin dedi. bu normal bir durum dedi. senin ekonomi diploman var. kpss 2004 üniversite mezunlarının cevapladığı soruları cevapladığın belgen. nasıl kabul etmediler yahu dedi. müdür bu insiyatifi alamadı mı dedi. Ben pek bir şey demedim. tamam senin durumunda sıkıntı yok müracaat edebilirsin dedi. Ama başka nedenden dolayı olmadı. (yaşım 35+1 aydı ama 35 yaş sınırı vardı) teşekkür ettim. ve ayrıldım. İşim olmadı ama insan olduğumu hissettim. Bağırılmadım, çık dışarı denilmedim, çok uzaklara bir aşağı bir yukarı gönderilmedim.
Tabi ben bu olayı ve bu yukarıdaki yazıyı (özel bir tanışmışlığım olmayan) etkili bir kişiye gönderdim. Ona sormadığım için adını veremeyeceğim. O da konuyu işkur genel müdürüne faksladı. Aradan bir hafta kadar bir süre geçti. Bir sabah telefon çaldı. Ben işkur genel müdürü Namık atay. Murat beyle mi görüşüyorum dedi. Evet efendim dedim. Beni tebrik etti. Teşekkür etti. Senin gibi insanlara ihtiyacı var bu ülkenin vs. gibi insanı onurlandırıcı sözler söyledi sağ olsun. Konuyla yakından ilgileneceğini her zaman bu ve her tür sorunda bizlere kapısının açık olduğunu iletti. Kurumu adına da benden özür diledi. Sonradan öğrendim yurt içi istihdam daire başkanlığı çok ağır bir yazıyı ilgili il müdürlüğüne göndermiş.
Aradan tekrar bir hafta gibi bir süre geçti bu seferde il müdür yardımcısı beni aradı ve il müdürünün uygun olduğum bir zamanda beni beklediğini söyledi. Bir gün kararlaştırdık ve o gün il müdürüyle görüşmeye gittim. O da, şefin o gün sıkıntılarının olduğunu vs. söyledi. Neden onu atlayıp da genel müdüre kadar olayı büyüttüğümü söyledi. Kapılarının her zaman engellilere açık olduğunu hep yardımcı olduklarını vs. söyledi. Ama bana pek inandırıcı gelmedi. Genel müdürün daha samimi olduğunu söyleyebilirim. Bana iş için yardımcı olacaklarını söyledi. Ben bir daha il müdürüne yada genel müdüre gidip iş ile ilgili bir görüşme yapmadım. Yada öyle bir talebim olmadı. Ahlaki bir davranış olarak görmem öyle bir şeyi. Çünkü bu olaya ben şahsım için değil, ben ve ben gibilere yapılan bir haksızlığı vurgulamak için baş vurdum. Halende işsizim.
Bence insan isterse ve mücadele ederse bir şeyler yapabilir. Hele bu, biz bilinciyle örgütlü bir şekilde yapılsa daha etkili olur.