Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Yaşam] İş-kur'da yaşadığım aziz nesin hikayesi,

öteki

Üye
Üyelik
9 Ağu 2005
Konular
6
Mesajlar
114
Reaksiyonlar
0
İşkurda yaşadığım aziz nesin hikayesi,

Bundan bir yıl önceydi, işkurda ki, “kamuda bir kuruma, ekonomi veya işletme mezunu, kpss belgesi olan engelli eleman alınacaktır.” ilanı vardı. Bende gidip müracaat edeyim dedim.

İşkura gittim yanımda da tüm belgelerim. Benim KPSS belgemde mezun olduğu okul felsefe yazıyor. (çünkü ekonomiden sonra felsefe okudum kpss .kitapçığında da son bitirdiği okulu yazın yazıyor) oradaki şef olan bayan hemen, sizin müraacatınız olmaz dedi. Ben de haklısınız hanımefendi. ama ben ayrıca ekonomi de okudum ve yanımda her iki diplomamda var dedim. hayır olmaz kardeşim dedi. ben de ama kpss de felsefe bitirende iktisat bitirende tüm üniversite mezunu engelliler aynı soruları .(kpss1 kpss2 kpss3) cevaplıyor. burada ekonomi yazsa da aynı soruları cevaplayıp aynı puanı almış olacaktım. bu belgenin arkasına ekonomi diplomamı zımbalasak bir sorun çıkmaz sanırım dedim. (çünkü aranan şeyler ekonomi diploması ve kpss belgesi ondada ilgili soruları cevaplamış olmak)
şef: kardeşim ne laftan anlamaz adamsın çık dışarı dedi. Ben de olur mu hanımefendi dedim. git müdürle konuş dedi.
gittim.ilgili şube müdürü önce yoktu onu bekledim. sonra geldi (tahminimce şef onu .aramış) ben durumumu anlatmadan olmaz dedi. ben bu aralar hep ayaktayım tabi. (odada bir sürü oturacak yer var otur oğlum durumu anlat .diyebilirdi-normali yani- bacağımdan rahatsızım.) neyse, yok boşuna anlatma olmaz burada felsefe yazıyor dedi. ben aynı şeyleri anlatmaya çalıştım. ama dinlemedi ve ayağa kalkıp git genel müdürlüğe söyle dedi. burası dışkapı da genel müdürlük sıhhıyede (yaklaşık 10 km.) ben sakatım nasıl olsa gidemez diye düşündü.
ben binip genel müdürlüğe gittim tabi. .orada yurt içi istihdamla ilgili bir müdürle konuştum. sonunda normal bir insanla karşılaştım mevzuatı bilen kendinden emin kompleksleri olmayan.
Kapıyı çaldım buyurun dedi. konuşmaya başlayınca lütfen oturun dedi.
durumu özetledim. buraya niye geldin dedi. bu normal bir durum dedi. senin ekonomi diploman var. kpss 2004 üniversite mezunlarının cevapladığı soruları cevapladığın belgen. nasıl kabul etmediler yahu dedi. müdür bu insiyatifi alamadı mı dedi. Ben pek bir şey demedim. tamam senin durumunda sıkıntı yok müracaat edebilirsin dedi. Ama başka nedenden dolayı olmadı. (yaşım 35+1 aydı ama 35 yaş sınırı vardı) teşekkür ettim. ve ayrıldım. İşim olmadı ama insan olduğumu hissettim. Bağırılmadım, çık dışarı denilmedim, çok uzaklara bir aşağı bir yukarı gönderilmedim.

Tabi ben bu olayı ve bu yukarıdaki yazıyı (özel bir tanışmışlığım olmayan) etkili bir kişiye gönderdim. Ona sormadığım için adını veremeyeceğim. O da konuyu işkur genel müdürüne faksladı. Aradan bir hafta kadar bir süre geçti. Bir sabah telefon çaldı. Ben işkur genel müdürü Namık atay. Murat beyle mi görüşüyorum dedi. Evet efendim dedim. Beni tebrik etti. Teşekkür etti. Senin gibi insanlara ihtiyacı var bu ülkenin vs. gibi insanı onurlandırıcı sözler söyledi sağ olsun. Konuyla yakından ilgileneceğini her zaman bu ve her tür sorunda bizlere kapısının açık olduğunu iletti. Kurumu adına da benden özür diledi. Sonradan öğrendim yurt içi istihdam daire başkanlığı çok ağır bir yazıyı ilgili il müdürlüğüne göndermiş.

Aradan tekrar bir hafta gibi bir süre geçti bu seferde il müdür yardımcısı beni aradı ve il müdürünün uygun olduğum bir zamanda beni beklediğini söyledi. Bir gün kararlaştırdık ve o gün il müdürüyle görüşmeye gittim. O da, şefin o gün sıkıntılarının olduğunu vs. söyledi. Neden onu atlayıp da genel müdüre kadar olayı büyüttüğümü söyledi. Kapılarının her zaman engellilere açık olduğunu hep yardımcı olduklarını vs. söyledi. Ama bana pek inandırıcı gelmedi. Genel müdürün daha samimi olduğunu söyleyebilirim. Bana iş için yardımcı olacaklarını söyledi. Ben bir daha il müdürüne yada genel müdüre gidip iş ile ilgili bir görüşme yapmadım. Yada öyle bir talebim olmadı. Ahlaki bir davranış olarak görmem öyle bir şeyi. Çünkü bu olaya ben şahsım için değil, ben ve ben gibilere yapılan bir haksızlığı vurgulamak için baş vurdum. Halende işsizim.

Bence insan isterse ve mücadele ederse bir şeyler yapabilir. Hele bu, biz bilinciyle örgütlü bir şekilde yapılsa daha etkili olur.
 
İşte bu! Hakkımızı almak için nereye gitmek ne yapmak gerekiyorsa onu yapmak gerek. Elbet arada işini hakkıyla yapan akıllı birileri ile karşılaşıp hakkımızı alırız.
 
yine harikasın Murat. Sana hayranlığım artıyor. :)

mücadele etmemiz gerekiyor. bunu maalesef anladık. bunun nedeniyse, buranın Türkiye olması. bu tip insanları törpülemek içinse, sonuna kadar gidilmeli elbet. şu vardır iş hayatında, kendinden emin sağlam adımlar atmazsan, başın dik haklılığını savunamazsan, karşındaki seni hep ezmeye çalışır ve ezer. bir anlamda mıymıntı, eline verilenle yetinen olmayacaksın.
 
çıkarılacak dersler:

* mallarla muhatap olmayacaksın,
* haklılığını anlatmak yerine tepesine vuracak insanlara ulaşmaaa çalışacaksın,
* mallar yer göstermese bile nezaketin canı cehenneme deyip yüzsüzce oturacaksın,
* 2 tane üniversite bitirmeyeceksin :mrgreen: ,
 
Valla bu ülke, Aziz Nesin gibi bir usta yazarı yaratmıştır! Geçen yüzyılın anıtıdır o. Eğer ben çevrimdışı iken devrim falan olmadıysa :p bu tür olayları yaşamak sıradan bir durum.. Çünkü özellikle devlet kurumlarında yaptığı işi; bilerek, kendi beyniyle düşünerek, kendinden bir şeyler katarak yapan insan sayısı o kadar az ki, böylelerini bulduğunuz zaman öpüp de başınıza koymalısınız! ;)

"Klasik devlet memuru" diyebileceğimiz, Sevgili gadjodilo'nun "mal" dediği bu insancıkların, bilgisayar mantığıyla düşündüğünü sanıyorum. ;) Yani ikilik sistemle.. 0 ve 1'den başka sayı yoktur belleklerinde. "İçtihat"la işlerler. Yani kendisinin ya da arkadaşlarının daha önceden karşılarına çıkmış problemleri çözebilirler, emsal göstererek. Ama ortaya çıkan problem yeniyse, değil iki, dört üniversite bitirsen dahi durum değişmez.. :(

Ancak şu var: Bu insancıklar, uzaydan gelmediler! :mrgreen: Bu ülkenin vatandaşları! Var oluş nedenleri hakkında kitaplar yazılabilir! Yok olmaları için de, Hitlervari yöntemler kullanarak sabun yapacak halimiz yok! :p (Onlar, bizim için düşünürler mi bilemem ;) ) Bunlarla her yerde karşılaşıyoruz ve karşılaşacağız.. "Atsan atılmaz, satsan satılmaz." bir durum yani..

öteki' Alıntı:
Bence insan isterse ve mücadele ederse bir şeyler yapabilir. Hele bu, biz bilinciyle örgütlü bir şekilde yapılsa daha etkili olur.

Hem çok çok doğru, hem yanlış. ;) "Hele" ve "daha" fazla olmuş.. :) Doğrusu: "Bu, biz bilinciyle örgütlü bir şekilde yapılsa etkili olur." olmalıydı! Çünkü başka türlüsünü tarih yazmamıştır!.. Çünkü "hele" ve "daha"yı işin içine kattığımızda olay kişisel aşamada kalır.. Ve "etki"si sıfıra iner! Böyle bir forumda paylaşılmadıkça, sadece olayın muhatapları arasında konuşulur.. Belki olaydaki kişiler değişene kadar bir başka kişiye o yanlış yapılmaz.. Sonrası eski tas, eski hamam!

Son üç aydır köşe yazım: TEPKİ 1,2,3'te vurgulamaya çalıştığım gibi, (bilinçli + örgütlü) mücadeleler dışındaki seçenekler bize göre değil! Ancak, kişisel de kalsa mücadele önemlidir! Dünyanın her yerinde: Yaşamak için Savaşmak gereklidir. Türkiye'ye özgü değildir bu. Güzel yurdumda daha bir zordur sadece!... Biz engelliler için daha daha bir zordur, hepsi o ;)
 
TEBRİKLER! İŞTE BÖYLE TEKER TEKER ÇOĞALACAĞIZ ARKADAŞLAR ZAMANLA HEPİMİZ BAŞARANLARI GÖRDÜKÇE BİLİNÇLİ ENGELLİLER OLARAK HEP BİRLİKTE BİR ÇOK ŞEYİ BAŞARACAĞIZ TEK KİŞİ AMA KALABALIK OLACAĞIZ
 
ABİCİM SENİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM KEŞKE HEPİMİZ SENİN GİBİ İŞİN PEŞİNİ BIRAKMADAN HAKKIMIZI ARAYABİLSEK.
 
arkadaşlar, başımdan geçen bu olaya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. yaşamda bu ve benzer onlarca olay geçiyor başımızdan. arada bir tanesinden bile olumlu bir geri döünş alsak bu bile başarı diye düşünüyorum. çünkü o olayla ilgili, ilgili birimde, bir farkındalık yaratmış oluyoruz.

sadece engellilik açısında değil pekçok yerde pekçok sorun ve haksızlıkla karşılaşıyoruz. ama engelli olunca da sorunların çarpanı büyüyor. çözüme ulaşmakta bazen daha zor oluyor. ama azmetmeyince de hiçbir şey olmuyor. iğneyle kuyu kazmak bile olsa, kazmaya devam diye düşünüyorum.

değerli babene de, değerlendirmesinden ve katkısından dolayı teşekkür ediyorum. mücadele etmek,"Biz engelliler için daha daha bir zordur" sözüne katılıyorum. ama bunu belki bizde engellilik temelinde bir birlikte hareket, örgütlülük sağlayarak geri çevirebiliriz ya da en azından eksikliğimizi engelli birlikteliği ile kapatabiliriz. dediğin gibi başka yolu da yoktur zaten...
 
Bu azminden dolayı tebrik ederim seni öteki.Bir kez daha ''Hak verilmez,alınır'' lafını isbatlamışsınız.
 
Üst Alt