[Yaşam] İnadına...

Hayat bazen inadına yaşanmalı...
Engeller önünüze dikilip yolunuzu kapatmaya başladığında karar vermeliyiz...
Ya engeller nedeniyle yolumuzu değiştireceğiz, farklı yönlere doğru yol alacağız, ya da o engellere tırmanıp "inadına" o engelleri aşmak, inadına yaşamak için uğraş vereceğiz...

MS benim en çok sağ bacağımı etkiliyor... Sağ alt ekstremitemde şu anki durum silik parazi... Yazın ise baston olmadan evden çıkmaya cesaret bile edemeyeceğim kas güçsüzlüğü yaşadım... Yarın sabah ne olacağı meçhul... Bacağım yeniden kötüleşebilir veya başka bir bölge tutulabilir... Olsun...

Lisans eğitimimden sonra akademisyenliğe karar verdim... Önümde iki seçenek vardı... Ya laboratuvar ortamında çalışmalar yapacaktım ya da doğa ile iç içe bir branş seçecektim... Doğa ile iç içe bir branş seçmeye karar verdim hem de biyolojinin dağcılığı olarak nitelendirilen tohumsuz bitkiler sistematiğini...

Bu branşda uzmanlaşmak için dağlara tırmanmak, ormanda yeni türler aramak, var olan türleri tespit etmek ve kayıtlara geçirmek gerekiyor... Kısaca bu alanda en sarp dağlara tırmanmadığın, kimsenin ulaşamadığı kayaların arkasındaki karayosunlarını, mantarları bulamadığın sürece başarılı olma şansın yok...

Düşündüm ve kararımı verdim... Zamanımı laboratuvar'da geçirmek yerine doğayı seçtim... Bacağım tutmazsa bastonumla, o da olmazsa sürünerek bu işi başaracağım dedim...

Ve cumartesi günü ilk profesyonel arazime çıkıyorum... 4 kişilik bir ekiple Ilgaz dağını inceleyeceğiz... Şu anda bacağım sorumluluğunu bilir şekilde en sorunsuz günlerini yaşatıyor. Ve hayat her zamankinden daha keyifli... Hayat inadına yaşadıkça güzel...

ınadına

sızınde soyledıgınız gıbı hayat ınat yaşadıkca guzel ınadından asla vaz gecme

Harikasın...Kutlarım....

Zaten başarmak zorunda hissetme kendini...Öbür türlüsünü seçseydin kafadan
yenilgiyi kabul etmiş olacaktın...Umarım başarırsın...Başarabildiğin yere kadar
keyfini çıkar...Yenilmeye başlayıncada en acılı olsada farketmez. Onun bile soylu
bir güzelliği vardır. Bazı insanlar uçları yaşamak zorundadır. Oraya varınca geri dönemezsin...Dönersen kendine saygın kalmaz...Tek bir kere bile başarmak,
düşünmekten iyidir.. Haberler ver bize... Sevgiler

Yaşamdan keyif almak... Ne yaparsan yap ama keyif almak için yap... Ve asla keyif alacağın şeylerden her ne sebeple olursa olsun vaz geçme. Ilgaz'da enfes günler geçirmeni dilerim...

SLM

umarım ki bacaklarınız sizin bunu başarmanıza izin verecektir ve inadına yaşamak....

Hayat bazen inadına yaşanmalı...

Genişletmek için tıkla ...

Hayııııır.. Hayat HER ZAMAN inadına yaşanmalı :!:

Değilse "dünyaya ot gelip odun gitmek"ten ne farkı kalır..

Sakat olmayanlar, engelli olmayanlar "inadına yaşamıyorlar" mı sanıyorsun?.. Onlar da inadına yaşıyorlar..

Okullarla boğuşuyorlar, askerlikle boğuşuyorlar, işleriyle boğuşuyorlar, büyük kentlerdeyseler trafikle boğuşuyorlar. Her zaman başarı olmuyor tabii.. Başarısızlıkları da oluyor.. Ve onun etkisi geçtikten sonra kalkıp İNADINA devam ediyorlar yarışa.. Bizim tek farkımız biraz geriden başlamamız.. Değil mi andante ve roac hocam, boşvermişim, hanımeli, sunburn ve adını anmadığım engelli olmayan arkadaşlarım?

Eh peki o zaman madem babenim
beni bu forma sayfasına çağırmış bi iki kelime de benden olsun...

Bazen hayatın engelleriyle karşılaşsam da inadına o engeli aşmaya çalışıyorum...
Ya engeli aşmayı başarıyorum ya da burnumun üzerine yere çakılıyorum...
Canım yanıyor!!!
Sonra bir daha güçbela kaldırıyorum kendimi
ve hadi kadın yola devam diyorum...
Gidebildiğin yere kadar devam...
Hayat böyle bir şey işte...

Bazen herkesden nefret edesim geliyor...
Bazen de herkesi sevesim
İnsan böyle bir şey işte...
Arkana bakmadan devam...

Dönünce ılgaz'ı anlat bizlere...
Yolun açık olsun...

İnadına yaşıyorum :!: Herşeye ve tüm olumsuzluklara rağmen yaşamak zorundayım.

Can DÜNDARIN yaşam hakkında bence güzel bir yazısını buraya aktarmak istiyorum müsadelerinizle.

NERGİS

"Neyi arıyorsan sen O'sundur" der Mevlana... Zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşık... Elinden tuttuğumuz her sevgili,bizi sürükleyip ,kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir kesif gezisine çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında,her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta kendimizi ararız;o yüzden bulduklarımız, benzerimizdir. Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine,onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size... Aşk denilen kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü dayadığınızda, binbir cam rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz. Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça... Aşklarınız hülasanızdır. Sevdiğiniz her adam,beğendiğiniz her kadın farklı ruh hallerinizi ele verir;arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu,cam parçalar yer değiştirip yeni şekiller alır ; hepsi siz... Sevgilinizin gözlerindeki dolunay,sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin isiniz... Yoksa hala bir sevdiğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır... Aşk, narsizmdir. Sevda, çevrildikçe içinizin farklı aşıklarını yakan eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor. Ve biz,hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz. Narcissusu'u bilirsiniz; Öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya dayanamazmış kendine...Gün boyu ayna karşına geçip kara gözlerini,incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran...Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü...Uzanıp,iyice bakmak istemiş. Tam gördüğünde kendini,dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa,kapılıp gitmiş suya... Yeryüzünün en güzel insaninin öldüğünü duyan Tanrı,unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş.Narcissus,,nergis olmuş. Kıssadan hisse,benden size tavsiye,taze bir nergis verin bugün sevgilinize... Sonra da,nerede baharsa mevsim,rotasını oraya çevirip içinizdeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin,baharın elinizde olduğunu unutmadan... Gözlerindeki ırmağa baktığınızda kendinizi göreceksiniz;dikkat edin de hayran olup düşmeyin! Düşüp bahar kokulu bir çiçeğe dönüşmeyin...

Can DÜNDAR

Sevgi ve Saygılarımla

Babür abi çok doğru söylemişsin.. Engelsiz olarak elbette bizlerde birçok şeyle boğuşuyoruz hayatta.. İnadına yaşayanların başını çekiyorum diyebilirim

Sevgili Hanımeli; tercüman olmuşsun Düşüncelerime..

Bir şekilde canım yanıyor, yakıyor!(lar), nefret etmek istiyorum.. Ama hayat bu, donmuyor ki herşey DUR! dediğinde, ne geriye dönebiliyoruz, ne ileriyi görme şansımız var.. Aslolan ŞU AN ise eğer, inadına devam deyip yaşamalı :wink:

slm

hayat iste bu noktada baslıyor

hayata asılmak ve sen bunu basarmaya baslamıssın...

Sana bu yola çıkacak gücü veren rabbim bitirmeyede izin verecektir.. yeterki inan..

bir kastamonulu olarak izlenimlerini ögrenmek ve paylasmak isterim...

Sana seçmiş olduğun bu zor hedefte başarılar diliyorum.
Şunada inanmani isterimki hayat zorlukları aşarak dahada güzelleşiyor.

gelişmelerden ve keşiflerden bizide haberdar edersiniz umarım..bol şanslar..inşallah herşey gönlünüze göre olur..

Açıkcası sevgili arkadaşım yaşam her alanda bizleri bir şekilde zorluyor.Zaten zorlamadığı anda yaşamadığımızın kesin resmidir.

Haa bazen sanki "ya kardeşim hep bana mı?" dediğimiz anlarımız olmuyor mu? Bana oluyor, kısa süreli olarak tükenmişliği de yaşıyoruz beraberinde.

Bildiğim, her gecenin bir sabahının olduğudur.İşte o geceden sonra gelen aydınlıkta yaşadığımız geceye bir kez daha baktığımda, yaşamın tadı tuzu bu diyorum kendime.

Dürüst olmam gerek çok ama çok ağır geldiği de oluyor. Sizlere göre sakat değilim, bunları yaşamamam gerekir belki, ama inan yaşanıyor.

İnadına yaşadığım o kadar çok alanlar var ki. Bazen kızımın tatlı bir gülümsemesi,annemin tatlı bir sözü, babamdan kalma eski bir esinti, hiç tanımadığım birinin sesi ve sözcükleri, minicik bir kedinin miyavlaması herşeyden daha önemli olabiliyor.

Yaşadığım için kendime gülümsediğim ve yaşadıklarımı aslında çok sevdiğimi daha sonraları fark etsem de inişleriyle çıkışlarıyla koca yılları devirdiğimi görüyorum ve "vay beeeeee" diyorum kendime.

Şu anda kulağımda kulaklıkla dinlediğim müziğin etkisiyle belki buğulanmış gözlerim var ama fark ediyorum ki, ağlamak bile çok güzel yeri ve zamanı geldiğinde.

Carpe Noctem' Alıntı:

Hayat inadına yaşadıkça güzel...

Genişletmek için tıkla ...

Haklısın, o zaman Carpe Diem.

Çocuklar için her zaman deriz ya/ya da denir ya!!!
“Düşe kalka yürümesini öğrenecek”...
Büyüdük yürüdük, koştuk, atladık, zıpladık ve şimdi düşe kalka hayatı öğreniyoruz...

Zaten zor olan güzel değilmidir.. Asıl onu başarmak tat verir insana.. Hayat aldığımız her nefesin tadını çıkarmalı ve tüm olumsuzluklara karşı inadına keyif alarak yaşamalıyız..
Tebrik ederim sizi.. Gelişmeleri yine yazarsanız sevinirim..

Selamlar arkadaşlar. Bir gün erken döndük. Ancak işimizi tamamlamıştık. Maalesef kuraklık nedeniyle orman ekosistemi can çekişiyordu, dolayısıyla da çok fazla tür yoktu. 1 ay kadar sonra yeniden Ilgaz dağına incelemeye gideceğiz, umarız o zaman durum daha iyi olur.

Keçi gibi tırmandım her yere En ufak bir sorun yaşamadım. Yorulunca acaba sorun yaşarmıyım diye endişe duydum, ancak bünyem sorumluluğunu bildi ve beni yarı yolda bırakmadı

Size bir kaç kare

roaccutane' Alıntı:

bu kadar erken beklemiyodum ama , süpper budur işte :wink:

ayrıca sorun yaşamadan işini tamamladığına sevindim

Genişletmek için tıkla ...

Şu anda kuraklık nedeniyle bize pek bir iş düşmüyordu, dolayısıyla döndük. Umudumuz yağmurların ormanı canlandırması. 20 Ekim gibi yeniden Ilgaz'dayız

Yani ilk aşamayı atlattık ve bundan sonrakiler için moral depoladık

iyi haberlerle devamını bekliyoruz :wink:

harikasınız tebrikler tek kelimeyle, bence siz herşeyi başarabilirsiniz, yolunuz her zaman açık olsun, sağlıklı günler dileğiyle...

ŞİMDİ YOKSUN!
BEN YOKLUĞUNA MAHKUM,
YÜREĞİM GÖZLERİNE TUTUKLU!
CEZAM HASRETSE
YÜREĞİM İNADINA MUTLU!.....



İNADINA YAŞAMALI, BUNCA KİRLENMİŞLİĞE RAĞMAN İNADINA SEVMELİ.....