insanın başıan elbette kötü olaylar geliyor ve mucizeler;
mesela benim de başıma gelen ve unutmadığım bir kaç şey var paylaşayım hemen;
1. orta üçüncü sınıftaydım...ve ilk yarı dönem,günlerden cuma ve karne alıcaz..bizim okul sakaryanın en işlek caddesi çark caddesini geçince varılan yer..ve üzerimde kırmızı bir montum var..o günde defter kitap götürmemişim..karşıdan karşıya geçmek için kaldırımdaydım ve dönemin belediye otobüsleri(kırmızı istanbuldakilerle aynı) geliyor karşıdan..dedim ki kendi kendime ben geçerim hızlıcana bu uzak henüz ve 2 adım atmamla birden otobüs karşımda belirdi..sanki metrix gibi
çakıldım yerime ama kendimi geriye verdim ve işin garibi o zaman diliminde denge sistemimi arkadan birinin montuma asılmasıyla sağladım bunu çok ii biliyorum..ve koca otobüs geçti ve montum parçalandı ve herkes başıma toplandı ve ben arkamı döndüm arkamda montumtan tutup beni çeken kimse yoktu
------------------------------------------------------------------------------------
2. olay... lisedeydim ve bir yaz tatili..kefkene gittik komşularımızla pikniğe..filiz abla hadi sahile gidelim dedi..tamam dedim o da albenisi fazla sağlıklı bir hatun.. başladık yürümeye ..sahil yolunda kaldırım yoktu piknik alanıyla arasında ve iki kenarda boşluklar var yol dar ...neyse karıdan bir kamyonet ve içinde bir manyak filiz abla önde bende arkasındayım yürüken birden araç içindeki maganda filiz ablanın üzerine kırdı direksiyonu..hani korkutacak ya sözüm ona o hemen attı kendini yol kenarındaki boşluğa ...ve benle araç ve cahil maklukat kaldık karşı karşıya bir an dondum..araçla mesafem gittikçe azalıyordu,derken birisi hızla ittirdi beni,donduğum yerden ..birden kendimi sağ taraftaki boşlukta buldum..işin garibi beni ittiren kimse de yoktu...
........................................................................................................
3. olay.... 99 marmara depremi..yengemin kızkardeşinde kalıyorum o hafta sıkılıyoruz..akşamalrı biralar lay lay lom...ve ağlamalar zırlamalar ...o gün eve gidecektim..16 agustosta ,bizimki kal diyor ne olur bugünde kal...yaw diyorum sıkıldım ben eve gideyim..yok diyor kal..annemi arıyorum diyorum ki ben bugünde kalıyom 17 sinde dönerim..tamam diyor annem..derken kardeşim arıyor abla bende geleyim mi diye..(kii kardeşimi hayatta pc başından kalıramazsınız) gel ablam diyorum..mangal yapcaz akşama birlikte döneriz..o da köfte alıp geliyor..akşam mangal yapıyoruz.. rakı masası hazırlanıyor ve ilkkez rakı içiyorum
) bira rakı mangal derken kafa gitmiş laylaylom..cenem açılmış ağlıyorum salya sümük yengemin kız kardeşide evli ve bir çocuğu var...onu henüz bebek
neyse gece 3 olmuş bizim dünyadan haberimiz yok ve sızdım sızacam ama ne hikmetse içimden ağlamak geliyor durmadan..nagihan diyorum senle yatalım biz...en son yatak odasında onunla yattığımı ve gece lambasının turuncu ışığını anımsıyorum...sonra birden müthiş bir sarsıntı..ben yatakta oturuyorum ve nagihan hala uyuyor..odada eşyalar yer değiştiriyor..aklıma ilk gelen şey kıyametin koptuğu..tamam dedim kıyamet kopuyor ve cehenneme gideceğim hiç şansım yok..ağlamaya başlıyorum..nagihanı dürtüyorum kalk kıyamet kopuyor cehenneme gideceğiz...
) bu uyanıyor ama sarsıntı devam ediyor canhıraş çığlıklar insanlarda..paldır küldür aşağıya iniyoruz..aileme ulaşıyorum ilk aramada ve canlarının sağ olduğunu öğrenmenin vermiş olduğu mutluluk var...sonra ;yukarı çıkıp bir kaç parça eşya almaya niyetleniyoruz ,eve giriyoruz ve 2. kattaki evde herşey yerli yerinde 1. kat harabe 3. kat harabe.. bir tek 2. kat yani bizim katta bizim toplamadığımız içki masamız ters düz olmuş herşey yerinde..içki bardakları ve şişeler parçalanmışş..
allahım diyorum mucize...TÖVBE..(ki 99 depreminden sonra hiç alkol almadım bir daha),sonrasında enkazdan çıkan bir insan yapyığım kalp masajı ve insanların beni doktor sanması...ki......................1 hafta önce evimde sandeviç hazırlarken kendime trt3 de izlediğim bir ilk yardım programında gördüklerimi..önce sandeviçime sonra bir insana yapışım... bir insana yeniden hayat vermek..ve eve dönüşümüz tüpraşın alev alev yanması...5 saatte sakaryaya 1 milyonken yol ücretleri adam başı 5 milyon verip dönme mücalemiz..o zaman bile soygun devam ediyor düşünün...ve sakaryadaki evimizde,odamızın hali hala gözümün önünde...açılmayan bir oda..kitaplık kapının üstüne düşmüş..kardolap yatağım üstünde...kısacası 1 gün önce dönseydim eve ki niyetim öyleydi ,,yaşıyor olmayacaktım belkide..aynı şekilde kardeşimde....
.......................................................................................................