Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Türkiyenin büyük bir şirketi beni linç etmek istiyor..? [Hukuk]

Akrabam daha önce bir başka markanın bayisi idi o markayı bırakıp bu marka tüpü satmak istedi ancak kendi adına açarsa bıraktığı marka dava açarmış aradan 1 yıl falan geçsin dedi. Hatta soyisim bile tutmasın o bırakacağı marka bişey tutturamasın diye benim üzerime yaptı fakat ne o markayı bıraktı nede benim üzerimden bayiliği aldı yani işin açığı bana üçkağıt açmış bunu şimdi anlıyorum. Sahtekarlıktan dava açmak istedim hersey kılıfına uygun yapmış. ama yinede yaramadı acaip bir borç batağında kaçtı gitti.

yakınlık derecem ise halamın oğlu olmaz olsun halamı aradım ben kalp hastasıyım canımla uğraşıyorum bana bişey deme diyor benimse kimsem yok ailemden başka bu işin peşinde koşacak
Almanyada kız kardeşi var onu aradım hiç yanaşmıyor ya ben kendimi size anlatamıyorum galiba gerçekten elim kolum bağlı.
Akrabam olacak akrebin cep nosunu buldum arıyorum ya açmıyo yada param yok ödeyemem bişey yapamam gibi şeyler diyo.
İsterseniz o cep numarasını yazabilirim buradan
 
Sayın erol bey size özelden iletişim bilgilerimi yazdım ama henüz iletişime geçemedik acaba bilgilerim size ulasmadımı lütfen buradan bir bilgi verin tekrar yazayım. Haciz korkusu ile pc yi kapatacağım sizle görüşmek için bekliyorum.
esenlikler dilerim.

Bu arada ben sosyal devletin
büyük ve güçlünün gariban bir vatandaşı ezebilmek olduğunu yeni öğrendim.

Bu şirket sayın milletvekilimiz lokman ayva beye yazdığı cevapda
biz türkiyenin 22. büyük şirketiyiz 1800 bayimizle birlikte toplam 8.000 kişi istihdam ediyoruz diye mesajına başlamış. ve Yargı kararını yazmış bu alacaktan vazgeçmeyeceğine dair his uyandırmış.
 
Sözleşmeden doğan alacaklarda Borçlar Kanunu 126. maddesi hükümlerine göre, zamanaşımı beş yıldır (Alacağın oluştuğu tarihten itibaren) alacaklı taraf alacağın doğduğu tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra icra dosyasında bir işlem yapar ise, bir hafta içinde icra dosyasına itiraz edin ve ayrıca bir hafta içinde İcra Hukuk Mahkemesi'nde ZAMANAŞIMI ŞİKAYETİ davası açın.
 
N. UÇAN;

Yargılama konusu olmuş ve hakkında bir hüküm elde edilmiş alacaklarda zamanaşımı süresi 10 yıldır. Burada 5 yıllık süre uygulanmaz.

[FONT=Tahoma]Usulsüz bir tebligat, hukuken tebligat yapılmama ile eş değerdir. Yani Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine aykırı yapılan bir tebligat, geçersizdir. Bu tebligattan sonra yapılacak tüm hukuki işlemler hukuken geçersizdir. Örneklendirirsek; davalı tarafa usulsüz yapılan bir tebligatta, taraf teşkili sağlanamadığında, bu usulsüz tebligata istinaden yargılamanın sonraki aşamalarına geçilemez. Şayet usulsüz tebligat sonucu taraf teşkili sağlandığı kanaatiyle, yargılama yapılarak hüküm verilmiş ise bu halde, kararın Yargıtay nezdinde temyiz edilmesi halinde, hüküm esasa girilmeden usul yönünden(usulsüz tebligat nedeniyle taraf teşkili yapılmadığından) bozulacaktır. [/FONT]
[FONT=Tahoma][/FONT]
[FONT=Tahoma]Tüm bunlara rağmen usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebligatı öğrenmiş ise tebligat geçerli sayılır. Bu durumda siz "MAL BEYANINDA" bulunduğunuzu söylediğiniz için soruyorum ki ; "MAL BEYANINDA" bulunma tarihiniz nedir ? Çünkü Mal beyanında bulunma tarihiniz usulsüz olarak tebliğ edilen Mahkeme kararını ve icra emrini öğrenme tarihiniz sayılacaktır. [/FONT]
[FONT=Tahoma][/FONT]
[FONT=Tahoma]Her halukarda tavsiyem "ACİLEN" bulunduğunuz ildeki "BAROYA" başvurarak "ADLİ YARDIM" talebinde bulunmanızdır. Şartlarınız uyuyorsa ( Muhtarlıktan alınacak fakirlik belgesi vs ) ÜCRETSİZ olarak bir avukata yönlendirileceksiniz. Ve o sizin için gerekli hukuki süreci başlatacaktır. Her halukarda kararın "TEMYİZ " edilmesi gerektiği görüşündeyim. [/FONT]
 
akasya;

Yasalar keyfiyeti önlemektedir. Alacaklarda tahsil zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu husus, Borçlar Kanunu'nun 126 maddesi hükümlerinde de açıkça belirtilmiştir.
 
Sayın N UÇAN bu olay başıma gelince hukuk sitelerinden çıkmaz oldum. O sitelerde zamanaşımı için.
Çeklerde 6 ay
senetlerde 3 yıl
amme alacakları 5 yıl
sözleşmeye dayanan alacaklar için kredi kartı gibi 10 yıl diyorlar
ve alacaklı veya avukat icra dairesinden bir işlem yaparsa zaman aşımı kesilip tekrar sıfırdan başlar diyorlar ama benim gibi mahkeme kararı olursa ne olur bi fikir edinemedim. Ancak bu borç mahkeme kararı olduğu için ödenmezse hapis yatarsın diyenler var buda beni tedirgin ediyor.
Yani aslında işin özü hayatın tadı kaçtı benim için
evime gelecekler eşyamı alacaklar haczedip satacaklar
artık ben evime ne alsam hemen gelip haczedecekler zaten şimdiden huzurunuza haciz koydular bizde artık taş devrindeki insanlar gibi yaşamak düşecek.
 
Arkadaşım, sizin anlattıklarınıza göre sözde borç hizmet bağıtından kaynaklı, hizmet bağıtından kaynaklı borçlarda, Borçlar Kanunu'nun 126 maddesi hükümlerine göre, zamanaşımı süresi alacağın oluştuğu tarihten itibaren 5 yıldır. Ayrıca, kesinleşmiş mahkeme kararı olsa bile mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde alacaklı taraf haciz isteme talebinde bulunmaz ise, icra dosyası düşer. Bu konu ile ilgili olarak özel mesaj ile size yazı göndereceğim.
 
N. Uçan ;

Yanlış bilgi vererek arkadaşın karışık olan kafasını daha da karıştırmayın. Burada bir mahkeme kararı var . Mahkeme kararına dayanan alacaklarda ( yani konu yargıya intikal etmiş ve hakkında bir karar verilmiş alacaklarda ) zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Borçlar Kanunu [SIZE=3][FONT=Times New Roman][SIZE=3]Madde 135 - [/SIZE][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=3]Borç bir senette ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima on senedir.[/SIZE][/FONT][/SIZE]


Sizin dediğiniz zamanaşımı süresi ( 5 yıl vs olayın özelliğine göre ) ancak yargılama aşamasında ya da temyiz aşamasında tartışılacak bir husustur. Yani dava açmak için gözönünde bulundurulması gereken süredir ( Dava zamanaşımı )

Sizin dediğiniz ikinci mesele ise şudur ki ; Bir mahkeme kararı varsa bu kararın icraya konup icra emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde "HACİZ" istenmezse dosya düşer. Fakat düşen bu dosyanın bir dilekçeyle yenilenmesi gayet mümkündür.

Ayrıca dosyadan herhangi bir haciz yapılmış ise menkuller için 1 yıl , g.menkuller için 2 sene içinde satış istenmez ise haciz düşer .

Herşeyden öte bunları tartışmanın hukuken hiçbir anlamı yoktur. Mağdur olan arkadaşın bir an önce BULUNDUĞU İLDEKİ BARO ile temasa geçmesi ve kendisine bir AVUKAT tayin edilmesini istemesi gerekir. O avukat arkadaş zaten gerekli yönlendirmeyi yapacaktır. Dosyayı görmeden incelemeden hukuki yorum yapmak çok zor hatta imkansızdır. Her halukarda görüşüm KARARIN BİR AN ÖNCE TEMYİZ EDİLMESİDİR.
 
akasya;

Dava dosyasının ve de icra dosyasının incelenmesi konusunda sizinle hemfikirim.

Arkadaşın anlattıklarına göre, yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılıyor.

Ayrıca, ben ve diğer arkadaşlar, arkadaşın sorununa acil çözüm yolu için alternatifler sunuyoruz.
 
ismail bey çok üzücü bir durum olmuş insan özürlü olmasa ne eder ne eyler bu parayı biyoluna koyar öderdi bakıyorum zaten çok ileridercede engeliniz var allah yrdımcınız olsun.insan hakları kuruluşlarından yardım talepedin mesele ıhh var mazlum-der var ne bileyim birazda diğer arkadaşlarımız yol göstersinler mesela stv nin kimse yoku proğramı var ne olur yani allah rızası için değilmi.birde şunu söyleyeyim intihar kelimesi bile bize allah tarafından kesin haram kılınmıştır.ebedi hayatınızı da kaybetmeyin.ben hep şöyle derim bu dünyamı bari sıhaten kaybettim bari diğer dünyamı kazanmaya uğraşayım.ne olur bu gibi çürük fikirleri söküp atın kafanızdan.canınızı alamazlar ya gidip gelirler bağırıp çağırırlar sonra onlar vazgeçer biraz sabır..
 
Üst Alt