TEREYAĞLI EKMEK VE KEDİ FİZİĞİ *
Deneyler, şüpheye yer bırakmayan bir açıklıkla göstermiştir ki,
üzerine tereyağı sürulmüş bir dilim ekmek yere düştuğünde, daima yağli tarafı alta gelir...
Deney sırasında, tereyağlı ekmeğin fiziksel ve kimyasal durumunda bir değişiklik olmadiğindan, enerji açısından gözlenebilecek tek şey, sistemin potansiyel enerjisindeki azalmadır. Ekmegin, tereyağlı yüzü alta ya da üste gelecek şekilde düşmesi durumlarında, kaybettiği potansiyel enerji miktarı aynıdır; bu yüzden olayı enerji ile açıklamak mümkün değildir. Ancak, ekmek yere yağli yüzü alta gelecek şekilde düstüğünde, tereyağının bir kısmı ekmekten ayrılarak yere saçılmakta bu da sistemin entropisini önemli olçüde arttırmaktadır: Yani, ekmeğin yağlı yüzü alta gelecek şekilde düşmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artış, ekmeğin yağlı yüzü üste gelecek şekilde düsmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artıştan daha fazladır.
Bu durumda, termodinamik kanunlarına uyması için, üzerine tereyağı sürülmüş bir ekmek diliminin, yere düşerken, yağli tarafını alta getirmeye çalışacağı acıktır. Tereyağlı Ekmek Kanunu'nun ilkeleri hakkinda yaptigimiz bu hatırlatma, günümuz fizikçilerinin yercekimini kaldırma konusunda yaptıkları çalışmaları daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Bildiğimiz gibi, başka bir fizik kanunu da; bir kedinin pencereden firlatılması durumunda, yükseklik ne olursa olsun, dört ayağı üzerine düşeceğini söylemektedir. Bu durumda akla gelen ilk soru, bir kedinin sırtına tereyağlı bir ekmek dilimi, yağli yüzü üste gelecek şekilde bağlanip, kedi ve tereyağli ekmekten oluşan bu sistem pencereden atıldığında, ne olacağıdır. Kedi mi dört ayağı üzerine düşecektir; yoksa, tereyağlı ekmeğin yağlı yüzü mü yere çarpacaktır?... Haylaz bir çocuk, bu deneyi sahsen yapmayı düşünebilir; ancak, sonuca bazı akıl yürütmelerle ulaşmak da mümkündür.
Tereyağlı Ekmek Kanunu, ekmeğin tereyağlı yüzünün yere çarpması gerektiğini açık şekilde ifade ederken; kedi aero - dinamiği, kedinin sırtüstı yere düşmesinin olanaksız olduğunu belirtmektedir. Doğanın, bu ikilemi üzerine, kedi ve tereyağlı ekmekten oluşan sistemin, yere düşmesini sağlaması imkansızdır. İşte bu yüzden, sırtına tereyaglı ekmek bağlanmış bir kedi, pencereden atıldığında yere düşmez... İnsanların hayalini asırlardır süsleyen yerçekimini alt etmenin sırrı, işte bu şekilde çözülmüştür. Tereyağlı bir kedi, pencereden fırlatıldığında, kedisel döndürme kuvveti ile tereyağsal çekim kuvvetinin dengelendiği belirli bir yükseklikte durur. Bu yüksekliği ekmeğin üzerinden bir miktar tereyaği alarak arttırmak ya da kedinin ayaklarından birini kopararak azaltmak mümkündur. Esasen bu teknik, gezegenler arası yolculuk yapmayı başarmış türler tarafindan yaygın şekilde kullanılmaktadır; bir UFO'ya yaklaşıldiğında duyulan gürültü de milyonlarca kedinin mırıltısından başka bir sey değildir. Bu tekniğin tehlikeleri de yok değildir.
Kedinin tereyağlı ekmeği yediğini düşünün; böyle bir durumda facia kaçınılmazdır. Bu durumda kediler dört ayaklari üzerine düşerler; fakat, ancak dış yüzeyleri hava ile sürtünmeden dolayı ak kor haline gelmiş, içi öfkeli uzaylılarla dolu, dev uzay gemisi kafalarına düşünceye kadar yaşayabilirler... Bu sorunu çözmek için, bir çok araştırma ekibi, azimle, tadı kedilerin hoşuna gitmeyecek bir tereyağı geliştirmek için çalişmaktadır. Fıstık ezmesi oldukça umut verici görünmekle birlikte, deneyler hala sürdürülmektedir.
Deneyler, şüpheye yer bırakmayan bir açıklıkla göstermiştir ki,
üzerine tereyağı sürulmüş bir dilim ekmek yere düştuğünde, daima yağli tarafı alta gelir...
Deney sırasında, tereyağlı ekmeğin fiziksel ve kimyasal durumunda bir değişiklik olmadiğindan, enerji açısından gözlenebilecek tek şey, sistemin potansiyel enerjisindeki azalmadır. Ekmegin, tereyağlı yüzü alta ya da üste gelecek şekilde düşmesi durumlarında, kaybettiği potansiyel enerji miktarı aynıdır; bu yüzden olayı enerji ile açıklamak mümkün değildir. Ancak, ekmek yere yağli yüzü alta gelecek şekilde düstüğünde, tereyağının bir kısmı ekmekten ayrılarak yere saçılmakta bu da sistemin entropisini önemli olçüde arttırmaktadır: Yani, ekmeğin yağlı yüzü alta gelecek şekilde düşmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artış, ekmeğin yağlı yüzü üste gelecek şekilde düsmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artıştan daha fazladır.
Bu durumda, termodinamik kanunlarına uyması için, üzerine tereyağı sürülmüş bir ekmek diliminin, yere düşerken, yağli tarafını alta getirmeye çalışacağı acıktır. Tereyağlı Ekmek Kanunu'nun ilkeleri hakkinda yaptigimiz bu hatırlatma, günümuz fizikçilerinin yercekimini kaldırma konusunda yaptıkları çalışmaları daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Bildiğimiz gibi, başka bir fizik kanunu da; bir kedinin pencereden firlatılması durumunda, yükseklik ne olursa olsun, dört ayağı üzerine düşeceğini söylemektedir. Bu durumda akla gelen ilk soru, bir kedinin sırtına tereyağlı bir ekmek dilimi, yağli yüzü üste gelecek şekilde bağlanip, kedi ve tereyağli ekmekten oluşan bu sistem pencereden atıldığında, ne olacağıdır. Kedi mi dört ayağı üzerine düşecektir; yoksa, tereyağlı ekmeğin yağlı yüzü mü yere çarpacaktır?... Haylaz bir çocuk, bu deneyi sahsen yapmayı düşünebilir; ancak, sonuca bazı akıl yürütmelerle ulaşmak da mümkündür.
Tereyağlı Ekmek Kanunu, ekmeğin tereyağlı yüzünün yere çarpması gerektiğini açık şekilde ifade ederken; kedi aero - dinamiği, kedinin sırtüstı yere düşmesinin olanaksız olduğunu belirtmektedir. Doğanın, bu ikilemi üzerine, kedi ve tereyağlı ekmekten oluşan sistemin, yere düşmesini sağlaması imkansızdır. İşte bu yüzden, sırtına tereyaglı ekmek bağlanmış bir kedi, pencereden atıldığında yere düşmez... İnsanların hayalini asırlardır süsleyen yerçekimini alt etmenin sırrı, işte bu şekilde çözülmüştür. Tereyağlı bir kedi, pencereden fırlatıldığında, kedisel döndürme kuvveti ile tereyağsal çekim kuvvetinin dengelendiği belirli bir yükseklikte durur. Bu yüksekliği ekmeğin üzerinden bir miktar tereyaği alarak arttırmak ya da kedinin ayaklarından birini kopararak azaltmak mümkündur. Esasen bu teknik, gezegenler arası yolculuk yapmayı başarmış türler tarafindan yaygın şekilde kullanılmaktadır; bir UFO'ya yaklaşıldiğında duyulan gürültü de milyonlarca kedinin mırıltısından başka bir sey değildir. Bu tekniğin tehlikeleri de yok değildir.
Kedinin tereyağlı ekmeği yediğini düşünün; böyle bir durumda facia kaçınılmazdır. Bu durumda kediler dört ayaklari üzerine düşerler; fakat, ancak dış yüzeyleri hava ile sürtünmeden dolayı ak kor haline gelmiş, içi öfkeli uzaylılarla dolu, dev uzay gemisi kafalarına düşünceye kadar yaşayabilirler... Bu sorunu çözmek için, bir çok araştırma ekibi, azimle, tadı kedilerin hoşuna gitmeyecek bir tereyağı geliştirmek için çalişmaktadır. Fıstık ezmesi oldukça umut verici görünmekle birlikte, deneyler hala sürdürülmektedir.