Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tatilimiz] 12 Eylül Antalya Rüya Tatil...

Oya Tekin

Üye
Üyelik
14 Tem 2004
Konular
59
Mesajlar
414
Reaksiyonlar
0
12 Eylül Antalya Darbesi ve Rüya Tatil

Bir Engelliler biz organizasyonunu daha geride bıraktık. Aylardır beklediğimiz, iple çektiğimiz Antalya gezimizde su gibi aktı gitti. Organizasyonlarımızı hepimizin bildiği gibi arkası yarın kuşağı gibi aktarıyorum. Bu rüya tatili kaç bölümde anlatırım bilemem ama ilk bölümde sizlere niçin Antalya Darbesi dediğimi anlatmak istiyorum.

12 Eylül bir tarihtir hepimizin bildiği gibi, tesadüf bir tarihle biz de Antalya’ya 12 Eylül'de giriş yaptık darbe yapacağımızı bilmeden. Neden darbe yaptık diyorum; engelliler biz olarak tatile gittiniz nedir bu darbe diyorsunuzdur? Gittiğimiz her yerde sorunları anlatarak, aktararak, varlığımızı gözler önüne sererek, bazı değişikliklerin olmasına neden olarak ve her yerde herkesin sevgi ve sempatisini kazanarak darbe yaptık diyorum. Yüreklere usul usul sızarak yüreklere darbe yaptık çünkü. Gönülleri kazandık çünkü. Pozitif enerjimiz, hayatla dolu dolu oluşumuz engel tanımamamız, kıpır kıpır oluşumuz ve daha birçok şey bizim darbe yapmamız anlamını taşıyor. Kaldığımız otelde bizim dışımızda da engelliler ve engelli aileleri vardı. Onlara "engelliler.biz"i anlattık. Antalya’da neden olduğumuzu anlattık, onlar da bize yurt dışındaki engellilerin yaşamlarını paylaştılar. Kurduğumuz kalıcı diyaloglar oldu. Ve en güzeli kaldığımız otelde bize ve yurt dışından gelmiş engellilere başka bir gözle bakılmadı. Ne otel personeli tarafından nede kalan konuklar tarafından. Hani rahat etmek evinde olmak denir ya işte kaldığımız otel tamamen bize bunu yaşattı. Otelin halkla ilişkiler müdürü Liudmila Diana KOLYCHOVA’nın bizler için söylediği bir söz "engelliler.biz" için de önem taşıyordu. ”Sitenizi inceledim ve burada sizlerin de yaşamını görüyorum zorlukları aşmayı seven zorların insanlarısınız başaramayacağınız bir şey yok.” Evet zorların insanlarıyız. Sürekli gülen gözleri ile yanımızda olan ve bir eksik bir şikayetimizin olup olmadığına önem veren kişiliği ile bizim sevgimizi kazanan bayan Diana’ya hepimizin adına teşekkür ediyorum. (Diana’nın resmini ekleyeceğim daha sonra arkadaşlardan birinin makinesiyle çektik henüz tüm resimler gelmediği için şimdilik kendisi ile sizleri tanıştıramıyorum. :wink: .) Demiştim ama şimdi sizleri kendisi ile tanıştırayım hemen. Resimlerden ilki ulaştı ve Diana. :wink:



Soldan sağa; Özlemckla, Oya Tekin, Diana, Mavişim, TIRTIL

Tatilimizi doya doya sindire sindire birlikte olmanın keyfi ile an be an yaşadık. Tüm yaşadıklarımızı altı gün içinde yaptığımız, paylaştığımız her şeyi, tüm süprizleri sizlerle adım adım paylaşacağım. Rüya gibi bir tatil ve birliktelik yaşadık. Tek bir sorun dahi yaşamaksınızın bir arada olmak bu olsa gerek. Sevgili ortağım Cincin’e ve bizlerle olan dostlarımıza teşekkür ediyorum tüm anları birlikte doyasıya yaşadığımız için.

Tatilimiz süresi içerisinde yaşadığımız her şeyi ayın 22 sinde bu başlıkta birinci bölümde bulabilirsiniz. Bugün sizlerle sadece genel duygularımızı paylaşmak istedim. Resimlerin gelmesi ile merak ettiğiniz Antalya tatilini bu başlıkta bulabilirsiniz.



 
küçük bir kısmına katılabildim ama muhteşem eğlendik çok sağolun ilk fırsata tekrar edelim daha büyük orduyla :)
 
Murat'ın küçük dediğine bakmayın üç dolu gün bizlerle oldular.Teşekürler Murat ve ailesi.Herşey için teşekkürler.Detaylarını önümüzdeki günlerde beraber okuruz. :wink: Muratlarla neler yaptık bakalım. :wink:
 
BÖYLE BİR ETKİNLİKTEN BİZİM NİYE HABERİMİZ YOK. BİZ NEDEN ÇAĞRILMIYORUZ.
AYRICA,
BEN ÖZÜRLÜYÜM. PEKİ BENİM EŞİM VE ÇOCUKLARIM DA TATİLE GELEBİLİYOR MU?
 
bir şey değil zevkle yaptık ve çok mutlu olduk
bakalım oyanın kaleminden ne anılar nasıl çıkacak merakla ve zevkle okuyacağım :)
 
12 Eylül Antalya Darbesi ve Rüya Tatil
:wink: :wink: :wink: doğrusu başlığı ve ilişkilendirmeyi pek sevmedim Oya.. siyasetle işim olmaz. kıpraşmayın, elleşmeyin.. tatil işte.

çok güzel bir haftaydı.
ben beceremem uzun uzun, anlatır artık Oya sizlere güzellikleri.

o kadar güzelll şey içinden cımbızla çekeyim ben bari ufak ayrıntıları.


- bizim ulaşımımızı sağlayan otobüsün 3 dakka 20 saniyede bir arıza yapması (kaptan şoföre lafım yokk, Allah razı olsun, taa nerelerden gelip gitti bizim için.. bizim için çok erken kalktı sabah. minnettarız) Gene gördük ki, iş olsun torba dolsun diye belediyece sunulmuş bir otobüs. :) engellilere engelli otobüs. yakışır abim!

- beş kız içinde forumdan tek erkek olmanın acılarını sormayın, alacağınız olsun sizlerin.. :) tek başlarına gitmesinler diye kemerde bir bara bile gittim ben onlarla. :) onu da Oya ya havale edeyim, güzelce anlatır.

- paramotor yoktu, paraşüt vardı ama o da tek kişilikti ve iple bağlıydı uçurtma gibi.

- milkşeyk yoktu

- kuş sütü bile yoktu o kadar çeşit içinde

- değirmen vardı ama pervanesi, kanatları yoktu

- hmmmmm.. hm! bulamıyom bir şey ya. yoruldum. siz devam edin.
 
aliyildirim2003' Alıntı:
BÖYLE BİR ETKİNLİKTEN BİZİM NİYE HABERİMİZ YOK. BİZ NEDEN ÇAĞRILMIYORUZ.
AYRICA,
BEN ÖZÜRLÜYÜM. PEKİ BENİM EŞİM VE ÇOCUKLARIM DA TATİLE GELEBİLİYOR MU?

Siz yeni kayıt olmuşsunuz. Bu tatil duyurusu aylardır forumdaydı.
 
tatilde dönen arkadaşlar hoş gelmişler..

Resimlerinizi bekliyoruz.... :D :D :D
 
Ali bey bizim engelliler biz olarak sürekli bu tarz organizasyonlarımız olmaktadır.Bu duyuruları Form üzerinden üyelirimize duyuruyoruz.Bu organizasyonumuzuda http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=9387 bu başlıkta yayınlamıştık. Ve bu organizasyonlarımızda engelli engelsiz ayrımımız yok ailenizle arkadaşlarınızla gelebilirsiniz.Zaten sitemiz engelli ve dostları adını taşıyor.Sanırım bizim duyurularımızı yaptığımız tarihten sonra üye oldunuz.Bir dahaki organizasyonumuzda sizleride aramızda görmeyi umud ediyoruz.
 
bende bu tatilin antalyadak ğezisine katildim.ğerçektende çok iyi ğeçti
 
12 EYLÜL

OYA HANIM İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM.
YALNIZ EŞİM VE ÇOCUKLARIMIN KAMPA GELİP GELEMEYECEĞİNİ YANITLAMAMIŞSINIZ. SİZDEN İSTİRHAM EDİYORUM. DEĞERLİ VAKTİNİZİ AYIRIP CEVAPLAMANIZ İÇİN. ŞİMDİDEN TŞK. EDER, SAYGILARIMI SUNARIM. ESEN KALIN.
ALİ YILDIRIM
 
Aslında belirttim sanırım tam açıklayıcı olamadım. Herkesle katılabilirsiniz bu gezilerimize arkadaşlarınız yada eşiniz ve çocuklarınız sitemize üye olup olmamakta önemli değil.Bazı organizasyonlarda eyer bize kontenjan ayrılmamış ise eşiniz çocuklarınız yada arkadaşlarınızla katılmanızda sakınca yok.Örneğin Van gezimizde bizler için 10 kişilik kontenjan verilmişti.Gibi.Zaten böyle olduğu zaman belirtiyoruz onun dışında hiç bir kıstlama yada ayrımımız yok.En yakın zamanda yeni bir organizasyon yaptığımızda bizde ailenizi ve sizi tanımaktan memnun olacağız.
 
12 eylül

OYA HANIM VERDİĞİNİZ BİLGİLER İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ESEN KALIN
ALİ YILDIRIM
 
Hepiniz adına çok sevindim arkadaşlar....
sizi özledik ama :wink:
 
ILK IZLENIMLERE GORE COK EGLENMISINIZ.SIZIN ADINIZA COK

SEVINDIM.HEPINIZ MUHTESEMSINIZ :) :) :)
 
TIRTIL' Alıntı:
- milkşeyk yoktu

- kuş sütü bile yoktu o kadar çeşit içinde

- değirmen vardı ama pervanesi, kanatları yoktu

- hmmmmm.. hm! bulamıyom bir şey ya. yoruldum. siz devam edin.

aşk olsun tırtıl insan bir telefıon ederdi biz ulaştırırdık ikisinide sen iste yeterki :)
 
Muraaat, Murat!!

Sana ve o muhteşem ailene defalarca teşekkür ediyorum. O ne güzel ağırlamaydı ya. Kekler börekler harikaydı! Yazarken bile canım çekti vallahi!!

Senin limonlu kekini yedim en çok.. : )))

Evdekilere selam sevgileer.

Mahcup ettiniz beni.......... :oops: :oops:
 
Evet Murat hakikaten bende çok duygulandım bu güzel ağırlama karşısında. Bu derece büyük bir yakınlık göreceğimi tahmin etmiyordum açıkçası. Sana ve ailene çok teşekkür ederim bu güzel yakınlık için.

Zehra teyze kekler, börekler müthişti. Ellerine sağlık... :D
 
Antalyalılar

Murat ve ailesi öyle içten ve samimi insanlardı ki sadece onları tanımak için bile Antalya' ya gidilir derim
Figen için de Antalya'nın sıcağı yüzüne vurmuştu da sanki dalga dalga ulaştı hepimize
çok ama çok teşekkür ederim Antalyalılar
Yani işin özü
güzel olanı güzel kılan insandı başka hiçbirşey değil
İşte bu yüzden Antalya rüyaydı
 
çok sağolun tüm yapıılanları içtenlikle ve severek yaptık hepinizi sevdik ve en kısa sürede tekrar bekliyoruz :)
 
[size=4]Birinci Bölüm: [/size]

Tarih: 12 Eylül 2005 Pazartesi
Yer: Antalya Kemer Orange County Resort Otel

12 Eylül tarihinde Antalya garajına sabah altıda giriş yaptım herkesten önce giriş yapmalıydım bizi karşılayacak olan otobüsümüzle tüm arkadaşları toplayacak otele gidecektik. Otobüsümüzün (Tırtıl’ın dediği gibi; Gezici Saunamızın :wink: ) gelmesine daha iki saat vardı. Bu arada Mavişim'in otobüsü de geldi onunla biraz sohbet ettik terminalde o Kemer'e geçecek, bizi Kemer garajında bekleyecekti. Mola saati içerisinde Mavişle özlem giderdik. İkimiz de İzmir’de yaşamamıza rağmen İzmir gezisinden sonra ilk kez görüşüyorduk. :wink: E normaldir hiç İzmir’de durmuyorum ki. :wink: Onun otobüsü kalktıktan sonra epey bir süre daha bekledim. Ve bizim Saunanın kaptanı Mustafa Bey'i aradım. Meğer yarım saattir terminalde bekliyormuş. Mustafa Bey engellilere karşı çok duyarlı ve yüzü hep gülen bir insandı. Bizim için sabahın beşinde kalkmış mesaisinden çok önce de terminale gelmişti. Bazı şeyler görevdir ama bazı şeyler de insanın doğasıyla ilgilidir, insanlığıyla ilgilidir. Daha sonraki günlerde eşi ve çocukları ile de bizlere katılan Yetkin ailesine her şey için teşekkür ediyorum, hepimizin adına. Bazı şeyler vardır, siz zorlasanız da olmaz bazı şeyler de para ile bile öğretilmez. İşte öyle bir şeydi bu. Neyse benim bulunduğum noktaya gelerek beni aldıktan sonra direk hava alanına gittik, önce Cincin ve yeğeni Deniz'i alacaktık. Onlarda gelmiş bizleri bekliyorlardı hava alanında. Hep beraber ağır topumuz, sitemizin tek erkek temsilcisi Tırtılımızı beklemeye başladık. Bu arada bol bol resim çektik. Sabah neşemiz yerindeydi, Cincin'le benim. Tam bir saat sonra Tırtıl’ın uçağı geldi. Assolist edası ile hava alanından çıkış yapan Tırtılımıza küçük bir sürprizimiz vardı. Hava alanı kapısından çıktığı anda Flaşları patlattık. Adıyla bu kadar özdeşleşen, sevgili arkadaşımız andante'nin söylediği gibi, ender insanlardan biri olan, Vefa yani Tırtıl bizi yine yalnız bırakmamış yanımızda olmuştu. Sevgili Vefa seni çok seviyoruz iyi ki varsın, iyi ki seni tanıdık. (Bu resimler Cincinin kamerasında daha sonra onları da buraya ekleyeceğim.) Tırtılımıza da sarılıp kucaklaştıktan, özlem giderdikten sonra Asansörlü Saunamıza binerek yola koyulduk. İstikametimiz Kemer'di.

Yol boyunca paylaşacak onca şeyimiz varmış ki sohbet sohbet derken hiç farkına varmadan Kemer terminaline geldik. Özlemckla, Mavişim ve Tırtıl’ın arkadaşları Ekrem ve Alper’i Kemer terminalinden alacaktık. Bu arada sevgili arkadaşımız Fgrsu da bizi Kemer terminalinde bekliyordu. Onunla bir aylık bir ayrılığın ardından tekrar bir araya geliyorduk. Sımsıkı kucaklaştık. Ben ve Cincin, Fgrsu'yu tanıyorduk. Arkadaşlarımız ilk kez tanışıyorlardı. Özlemckla ve Maviş çoktan gelmişlerdi. Özlem'le ilk kez tanışıyorduk. İstanbul’dan aramıza katılan arkadaşımız Özlemckla, kendi halinde duygusal bir arkadaşımızdı. Zaman içerisinde kendisi ile az ama güzel şeyler paylaştık. Tırtıl’ın arkadaşları Ekrem ve Alper’in otobüslerinin gelmesine bir saat kadar bir süre varmış beklerken sohbetlerimiz devam etti.

Önceki buluşmalarımızda birbirimizle ilk kez tanışmanın heyacınını, merakını yaşıyorduk. Artık bu duygunun yerini tamamen özlem duygusu almıştı. Biran önce sımsıkı kucaklaşma özlem giderme. Yeniden bir araya gelme yeni şeyler paylaşma duygusunun içine girmiştik. Hani yıllarınızı paylaşırsınız, ortak duygularınız vardır. Sevdiklerinizi yeniden görürsünüz paylaşacaklarınız vardır ama susarsınız tek kelime söyleyemezsiniz sadece gözlerle, sımsıcak tebessümlerle yaşarsınız bizde öyle bir anı yaşıyorduk. Ne gariptir şu insanoğlunun duygu anatomisi. Bu anları yaşarken gözümüzde terminalle gelen araçlara bakıyordu bir yandan.Bu arada Biblocum bizi aradı geldiğimize çok sevinmiş hepimize hoş geldin diyordu. O, iş yerinden izin alamadığı için hafta sonunu bizle geçirecekti. Ve Sevgili akis, bize iyi tatiller mesajı çekerek hepimizin gönlüyle yanında olduğunu gösteriyordu. Teşekkürler akis. Bizi tatil süresince arayan bu geziye tatile gelemedikleri halde gönülleriyle birlikte olan sevgili Kuba'ya, Sankha'ya ve tüm arakadaşlarımıza teşekkürler. İşte "engelliler.biz"in ete kemiğe bürünmesi bu, gönül bağı güzel dostlukları içinde barındırması bu. Orada az bir katılımla bir aradaydık, belki ama biliyorduk gelemeyen arkadaşlarımızın da bizlerle olduğunu bunu gerek telefonlarında gerek mesajlarında görebiliyorduk. Azdık belki ama yanımızda onların yüreğini hissediyorduk.

Bu arada arkadaşlarımızın aracıda geldi. Ama arkadaşlarımız gelen aracın içinde yoklardı yolda iki yolcu inmiş ve büyük olasılıkla bizim yolculardı bunlar ve aradan beş dakika geçince aradılar bizi evet inen bizim yolcularımızmış. Yolda oteli görüp inmişler. :D Otele doğru yola koyulduk. Arkadaşlarla otele giriş yaptık. Satış müdürleri Hande Hanım bizi karşıladı birçok işlemimizin yapılmasında da bize yardımcı oldu. Ekrem ve Alper de bizi otelde bekliyorlardı. Onlarla da ilk kez tanışıyorduk. Alper konuşkan sosyal bir arkadaştı. Ekrem ise kendi halinde girişken bir arkadaşımızdı. Onların lügatından yeni bir deyimle tanıştık. :lol: Askerde çok kullanılan bu deyim: Münferit takılma. Tatil boyunca münferit takılmak istediklerini söylediler. (Anlamı bireysel, kişisel hareket diyebiliriz). Bir süre lobide odalarımızın hazırlanmasını bekledik. Ardından odalarımıza geçip yerleştikten sonra öğlen yemeği için aşağıda ana restorantta buluştuk. Sohbetler bol kahkahalar içinde güzel bol çeşitli bir öğlen yemeğinin ardından tekrar odalarımıza geçtik. Bir süre sonra sahilde buluşmak üzere hepimiz odalarımıza dağıldık. Uyamak dinlenmek istemiyorduk. Her anı doyasıya yaşamak istiyorduk. Sahil maceralarımızı ve akşam sohbetlerimizi yarına bırakıyorum. Bir çırpıda her şeyi yaşadık rüyamız çabuk bitti ama bir çırpıda o anları anlatmak olmaz.:)
 
Eveet muhteşem bir tatil muhteşem dostluklar:)
Fedakar dostlarımız hepinize binlerce teşekkürler..
:D :D :D
 
Çeşitli sebepler yüzünden gelememiş olabiliriz arkadaşlar ama gönlümüz sizlerleydi,

Paylaştığınız için teşekkür ederim,harikasınız,

Maviş sen yeni gelmiştin üstelik tatilden ve önceki tatilin güzelliği hala yüzündeydi :wink: Şimdi halini düşünemiyorum ablacım :) :)
 
[size=4]İkinci Bölüm: [/size]

Tarih: 12 Eylül 2005 Pazartesi
Yer: Antalya Kemer Orange County Resort Otel

Bu bölümde biraz otelimizi anlatmak daha sonrada sahil ve havuz maceralarımıza geçmek istiyorum.

Hollanda’nın göz kamaştırıcı güzelliklerinden olan Amsterdam ve Volendam mimarilerinden esinlenerek yola çıkılan bu otel Kemer’in doğasıyla birleşerek özel bir mimariye sahiptir. Bu görkemli Otel, Amsterdam Merkez İstasyon'u ile paraleleninde bulunan çeşitli küçük alışveriş merkezlerini ve geleneksel Hollanda Snack barını bünyesinde bulunduran, Ultra her şey dahil sistemli beş yıldızlı bir oteldir. Resepsiyon Amsterdam Merkez istasyonunu simgelemektedir. Volendam Evleri, Volendem mimarisinden yaralanarak yapılmış dubleks aile tipi otel odalarıdır. Otelin ana binası ve bu evlerden oluşan toplam 513 odası mevcuttur. Küçüklü büyüklü toplam beş restoran, 3 snack bar, alış veriş merkezleri ile bir şehirde yaşıyor havasını vermektedir. Yani biz bu otel içerisinde sanki Hollanda'daymışız gibi hissettik. Kaldığımız altı gün boyunca Otelin bu atmosferi içerisinde dışarıya çıkmak bile içinizden gelmiyordu.


Volendam Evleri



Çarşı ve Restorant Barların olduğu cadde (otel içi)


Evet gelelim sahil maceralarımıza.Biz odamızda hazırlanırken arkadaşımız murat07 ‘nin babası bizleri aradı. Gerçi daha erken saatlerde Kemer’e gelirken bizi aramıştı ama yol ve Gezici Saunamızın sesinden birbirimizi tam olarak anlayamamıştık. Hem ailecek bizlere hoş geldin diyorlar hemde Antalya ve Tekne turumuzla ilgili programlarda bizlerle beraber olmak istediklerini belirtiyorlardı. Onlarla geçirdiğimiz anlarda bizlere göstermiş oldukları konuk severlikleri için tekrar buradan hepimiz adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Onlarla yaşadığımız anları ve Murat'la tanışmamızı sizlere anlatacağım. Henüz onlara sıra gelmedi ama bizleri arama nezaketinde bulunmaları, kaldığımız süre içerisinde bazı programlarımızda yer alsınlar ya da almasınlar hep yanımızda olduklarını hissettirmeleri onların dostluklara verdikleri önemi anlatmak adına bunları söylemeden geçemeyeceğim.

Bu nazik ve ince telefondan sonra çabucak hazırlanıp sahile doğru yola çıktık. Yola çıktık diyorum çünkü otel çok büyüktü. Cincin bizden önce yeğeni Deniz'le inmişti bile sahile. Balık gibi suyun kenarında oturmuş taş topluyordu. Yeğeni Deniz de uyuya kalmıştı şezlongta. Özlemckla da bizden önce inmiş bir şezlongta uyuma moduna geçmeye çalışıyordu. Bu moda geçmesi onun için biraz zordu galiba. Sahilde cıvıl çocuk sesleri, insan sesleri arasında o kadar yorgunluğa uyumak ne insanın içinden geliyordu ne de mümkündü. Bundan olsa gerek Özlem bir süre sonra odaya gidip dinlenmeyi tercih ettiğini söyledi. Ben, Maviş ve Tırtıl da kalabalık plajda boş şezlong ayarlayıp kendimize önce yerleştik sonra Cincinle beraber denize girdik. Şaklaşmalar, oyunlar falan derken bir süre denizin tadını çıkardıktan sonra plajda oturduk sohbetlerimize plajda devam ettik. Bu arada bizim münferitler, Ekrem ve Alper'de iskelenin üst tarafından denize giriyorlarmış. Oteli keşfeden iki münferitimiz kendilerince takılıyorlardı. :) Sahilde şakalaşmalar vs. derken baya bir zaman kalmışız. Birazda havuza girmeye karar verdik. Ama bize Cincin'i arabaya bindirecek biri gerekliydi. Sahilde bekleyen güvenlik personelinden rica ettik. Ne yazık ki o hem kendi cüssesinden, hem de üzerindeki kıyafetlerden dolayı bu işi kıvıramadı. Animasyonculardan bir arkadaş yanına da birini alıp geldi. Tabii bizim Cincin’in espiriyi patlattı her zamanki gibi uğraşmadan duramazdı. Onun bu halleri ve neşeli kahkahası hayatınıza hep bir şeyleri katar. Gelen arkadaşlara; "Yüzgeçlerim çıkacaktı biraz daha gelmeseydiniz eğer" dedi. Cengiz adındaki bu animasyoncu arkadaşımız ayakkabılarını ve çoraplarını çıkararak Cincini suyun içinden alıp arabasına koydu. Bizim kız durur mu? "Çorapların çok kirli ve de kokuyor, çok mu çalıştırıyorlar seni" diyerek ikinci bir espriyi daha patlattı. Animasyoncu arkadaş Cengiz, işi gereği ve mizacı itibari ile şakaya alışkın olduğu için oda bizlere espiri ile karşılık verdi. Havuza kadar bize eşlik ederek kurabiye ve çay ikramıyla bizi havuz kenarında bizbize bıraktı. Biz çılgınlar birde havuzun tadını çıkarmak için su kuşu derler ya aynen öylece suyun keyfini çıkardık. Denizi uyurken şezlongta bırakmadık tabi onuda yanımıza aldık. O şezlongundan ayrılmak istemiyordu. :wink: Havuz keyfimize diyecek yoktu. Bu arada sevgili Fgrsumuz da geldi bizlere katıldı. Bizim balığımız sudan çıkmamakta ısrarlıydı. (Cincin) Biz de ondan aşağı değildik ama o tam bir balıktı. :D Nihayet yorulmuş sudan çıkmaya karar vermiştik.Biraz daha havuz kenarında sohbetlerimize devam ettikten sonra hazırlanıp odalarımıza gitmeye karar verdik. Tekrar hazırlanıp akşam yemeğine inmek ve otelde hazırlanan animasyonları izlemek için. Çok iyi bir animasyon ekipleri vardı. Her gece keyif veren gösterileri ile bizleri açık havada eğlendirmeyi başarıyorlardı yemek sonrası. Yediğimiz yemekleri onların animasyonları ile eritebiliyorduk. Akşam yemeği ve daha sonrası için bir sonraki günü bekleyin bakalım. Bugünlük maceralarımız bunlar.:)


İskelenin solundan biz iskelenin üstünden de münferitler denize girdiler.



Girdiğimiz Havuz bir kanal görüntüsü verilmiş, kademe kademe up uzun sahile kadar uzanan bir havuzdur.
 
slm

Arkadaşlar
Ben teşekkür ederim sizlere geldiğiniz için
Sizlerin sayesinde bir hafta iş stresinden uzaklaştım.Sizlerle ilgilenmek bana da bir tatil duygusu yaşattı en azından.Zaten burada yaşayınca ancak misafirlerin gelince rutin yaşamından vazgeçebiliyorsun aksi takdirde inanın Kemer'de yaşamanın İstanbul'dan yaşamaktan bir farkı yok.Mesela beim evim denize 100 metre ve evimdede havuz var ama inanın denize bu sene hiç girmedim havuza da 5-6 kez girebildim ancak.
Oya ve cincinle daha önceden güzel bir dostluğumuz başlamıştı ,yeni tanıştığım arkadaşlarım sizlerlede tanışıp aynı sıcak dostluğu kurduğumuz için gerçekten çok mutluyum
Ayrıca Murat sana ve ailene de çok teşekkür ediyorum bizi öyle bir içtenlikle karşılayıp ağırladınız ki
Hepinize tekrardan çok teşekkürler
 
öncelikle geldiğiniz için hepinize çok ama çok teşekkür ederim banada çok büyük moral oldu ben ve ailem adına bir şey değil diyorum sevinerek yaptık her şeyi fgrsu senide her zaman bekleriz artık evi billiyorsun :)
 
[size=4]Üçüncü bölüm[/size].

Tarih: 12 Eylül 2005 Pazartesi
Yer: Antalya Kemer Orange County Resort Otel

Odalarımıza gidip akşam yemeği için hazırlıklara başladık. Akşam yemeğinin ayrı bir özelliği vardı, herkes cicilerini giyip büyük bir şıklıkla otelde yerini alıyordu. Biraz odamızda dinlenip, hazırlıklarımızı yaptık ve yemek salonuna indik. Hep beraber güzel bir akşam yemeğinin ardından bizler için hazırlanan şovları izlemek için platforma yakın bir yerde yerlerimizi aldık. Fgrsu da bizlerleydi.


Zengin mönüsüyle açık büfede akşam yemeği için sırada beklerken bir görüntü

Işıklarla süslenmiş masamızda Cincin’in güzel kahkahaları ve sohbetlerimiz devam ederken şovlar başladı. Gündüz bize yardım eden Cengiz arkadaşımız da o ekibin içerisindeydi. Havuzun üzerinde kurulmuş bir platform ışıklandırma sitemiyle herkesin izleyebileceği bir alanda yapılıyordu bu şovlar. Önce çocuk gösterileri, çocuklar için mini şovlar hazırlanmıştı. Daha önce size engelli ailelerin de olduğunu söylemiştim bizim dışımızda. Küçük bir kız çocuğu vardı. Ailesinin özenle ve sevgiyle beslediği Hollandalı bir ailenin çocuğuydu bu çocuk. Hep gülen bir yüz hem ailesinde hem de o minik kızda. Çocuklar için hazırlanan bu şova hiç tereddütsüz sandalyesiyle oda katılmıştı. Annesinin yanında diğer çocukların çoşkusuna oda yüreğini koymuştu. 10-11 yaşlarında bir kız çocuğuydu bu. Onu o platformda gördüğüm anda yüreğim çok farklı bir çırpınış hissetmişti. Ailesinin ona şimdiden aşıladığı bir özgüven vardı. Yapamazsın, olmaz, orda ne işimiz var yerine, olması gereken en doğru şeyle o coşkunun o dansın içine çocuklarınıda yerleştirmişlerdi. Olması gereken zaten buydu. Hep bunu yapmadık mı bizler çocuklarımıza? Önce bizler çocuklarımıza acıyarak baktığımız için içimizdeki sevginin onlara zarar verdiğini düşünmeksizin onların gelecek yaşamlarına zarar vermedik mi? Silik, kendinden emin olmayan bireyler yaratmadık mı? Bu küçük kız zihinsel problemleri olan bir çocuktu ama o mutluluk o coşku onun da hakkıydı ve ailesi ona bu hakkını veriyordu, bu coşkuyu yaşatıyordu. Olması gerekeni yapıyordu. Onların yüzlerindeki bu güzelliği ve coşkuyu daha yakından görmek ve resim karesine almak için platforma onların yanlarına gittim. Aile ile ilk tanışmamızda zaten o an oldu.Küçük kızın gözleri parlıyordu diğer minikler gibi.Açılan halkanın içinden o tombul yanaklarıyla gülücükler saçıyordu.Onun bu hallerini görmenizi isterdim. (Şimdi bana hani resim demeyin yakında onun resmini size buradan geçeceğim merak etmeyin. Zaten resmi sizler için çektim. :wink: )

Çocuk gösterilerinin ardından sıra büyükler için hazırladıkları gösterilere gelmişti. Bizleri piste çağırdılar. Tırtıl’ın arkadaşı Ekrem, Alper ve ben piste gittik. Animasyon ekibindeki bayanlar, Ekrem ve benim elimden tutarak piste aldılar. Bizde ufak bir şaşkınlık vardı. Neden biz, diye içimde geçirmedim değil açıkçası. Ama sonra anladım bunun nedenini. Bir süre sonra diğer konukları da piste aldılar ve müzik başladı. Bu hazırladıkları şov öncesi küçük bir ısınmaymış. Müzik eşliğinde gösterdikleri hareketleri yapmamızı istediler. Canımızı çıkardılar. Yediklerimizi erittik vallaha. On beş dakika kadar sürdü bu dans şov. Ya da müzikli kültür fizik hareketleri diyelim. :wink: Bu dansın hemen ardından gösterileri başladı. Şok hoş hazırlanmış karografilerle bzilere güzel saatler yaşatan bu animasyon ekibi Türk ve Hollandalılardan oluşmuş bir ekipti. Gösterilerinin bitimiyle herkesi otelin bünyesinde olan diskolarına davet ediyorlardı.

Bizler bir süre daha havuz başında sohbetlerimize devam ettik. Cincin ve Deniz çok yorgun olduklarını söyleyerek odalarına çekildiler. Fgrsu’da eve gitmek istiyordu. Özlem çoktan odasına çekilmeyi tercih etmişti. Ben, Tırtıl ve Mavişim biraz daha bakalım, dedik. Diskoya geçtik. Bizim münferitler Alper ve Ekrem çoktan Diskoda yerlerini almışlardı.Bir süre diskoda hep beraber takıldıktan sonra ben de izin isteyerek odama çıktım. Gerçekten günün yol yorgunluğu üzerimize artık çökmüştü. Ama yine de büyük bir enerjiyle günü çok hızlı yaşamıştık hepimiz. Deniz, havuz ve eğlence derken gün boyu bu yorgunlukla inanılmaz bir enerji harcamıştık hepimiz.Ama hala neşemiz ve coşkumuz yerindeydi. İlk günümüzü bu şekilde bitirdik bir birimize olan özlemleri gidererek, yeni tanışmaların heyecanlarını yaşayarak, sağlam dostluklarımız ve arkadaşlık değerlerinin önemini içimize sindirerek, anlayışlarla birbirimizi görerek, Kemer'in doğasının güneşinin ve otelin güzelliklerine karıştık. İlk günümüz böyle güzellikleri içine alarak bitti. İkinci gün ve maceralarımıza kaldığımız yerden devam ederiz, şimdi biraz uyku. :wink:
 
[size=4]Dördüncü Bölüm: [/size]

Tarih: 13 Eylül 2005 Salı
Yer: Antalya Kemer Orange County Resort Otel

Kaldığımız yerden devam edelim artık değil mi? Bayağı ara verdim.. Meraklılıları bana için için kızıyordur. Seslerini duyar gibi oldum. :wink:

Sabah gecenin ve bir önceki günün yorgunluğundan olsa gerek çok dinç kalkamamıştık. Özlem safari turuna katılmak için erkenden ayrılmıştı otelden. Otelin kendi bünyesinde müşterilerini götürdüğü bir turdu bu. Biz otelde kalmak suyun ve birlikte olmanın keyfini çıkarmak istiyorduk. Keyif içinde kahvaltımızı yaptık. Ben Cincin ve Deniz havuz keyfini çıkarmak için havuz kenarına indik. Tırtıl ve Maviş de spor yapmak için spor salonuna indiler. Kahvaltıdan sonra spor iyi giderdi. Biz su sporu, onlar da aletli sporla bunu yapacaklardı. Ben bir süreliğine odaya çıkıp ordan internete girip havuza sonra ineceğimi söyledim. Ve bunu yaptım.
Cincin ve Deniz bizlerden önce havuza inip havuz keyfini çıkarmaya başlamışlardı. Bir süre sonra ben de yanlarına geldim. Tırtıl ve Mavişte sporlarını yapıp yanımıza gelmişlerdi. Biz Deniz ve Cincin’in daha doğrusu akıllı ben yanlarındaki şezlongları bizlere ayırdıklarını düşünerek eşyalarımızı yerleştirdik. Ama ne yapayım öyle bir görüntü vardı. Bir de işin komiği otel havuz için havlu verdiğinden bütün havlular birbirine benziyordu. İşte bu olayla Alman bayanlarla tanıştık. Sonradan öğrendiğimize göre bu bayanlardan birinin kardeşi kas hastasıymış. Onun yaşadığı sıkıntıları bizlerle paylaştılar. Orada yaşanılanları ve bizlerin yaşadıkları hakkında uzun uzun sohbetlerimiz oldu. Ama bu konuşmalar daha sonraki günlerde oldu ilk tanışmamızda değil.

Her ikisi de çok güzel orta yaşın biraz üstünde iki çılgın bayandı. Uzun uzun sohbetlerimizin nasıl olduğunu ve nasıl iletişime geçtiğimizi daha sonra anlatırım. Ben yine ilk tanışmamıza döneceğim. Dediğim gibi biz şezlonglara yayıldık bir süre sonra geldiklerinde tabii nezaket gereği biz farkına varıp kalkmak istesek de bayanlar ısrarla oturmamızı söylediler. Hele Tırtıl'a da bayılmışlardı, hiç olur muydu? Aramızda böylece çok hoş bir elektrik doğmuştu. Ama işin tuhafı biz sadece onların şezlonglarına değil arkadaşlarının da şezlonglarına sahip çıkmışız. Onlar bayanlar kadar nazik olmadılar, bir şey söylemediler ama havluları hışımla alarak birazcık kızdıklarını hissettirdiler. Gerçi aynı şeyi yaşasaydık biz de sinirlenirdik. Ama tamamen bir yanlış anlamayla olan bir durumdu ne yapabilirdim. Tüm suç benimdi bu suçuma arkadaşlarımı da katmıştım. Ne yapayım havlular aynı olmasaydı. Güzel yanı bu olayın o bayanlarla tanışmamız oldu.

Deniz her zamanki gibi kitap kurdu hem kitabını okuyor, hem müzik dinliyordu. Cincin balık zaten onun nerde olduğu belli. Mavişle Tırtıl’da havuza girdiler. Ben biraz daha havuz kenarında oyalandım. Havuz sefamız ve sohbetlerimiz devam ederken Fgrsu da geldi. O geldikten sonrada bir süre daha beraber sohbetlerimize devam ettik. Cin cin’inle Deniz Havuz’dan erken ayrıldılar. Bu günlük yeterli diyorlardı. Üstlerini giyip öğlen yemeğine ineceklerini söylediler. Tırtıl’la Maviş’te aynı şekilde yanımızdan ayrıldılar. Ben ve Fgrsu biraz yüzelim diye kaldık. Fgrsu ile baya bir süre daha havuzun keyfini çıkardık. Zaman o kadar hızlı akmıştı ki öğlen yemeğinin saatini geçirdiğimi anlamamıştım bile. Acıktığımı hissetmesem yine anlayamayacaktım her halde. Fgrsu ile öğlen yemeği için İtalyan cafeye geçtik. Ana restoranttaki yemeği kaçırdığımız için. Bizimkiler de bizlerin olduğu yere geldiler.O gün arkadaşlarım benim ilk kez oburluğuma, çok yemek yememe tanık olduklarından tuhaflarına gitmişti. ”Bu cüsseyle bu kadar yemeği nasıl yiyorsun. Nereye gidiyor yediklerin.” Hizmet yapan garsonda şaşkındı ama utandığı için söyleyemiyordu. ”Hepsini siz mi yiyeceksiniz” diye? Evet ben yiyordum ama sanırım bünyem ya da çok hareket ediyor olmamdan olsa gerek hepsini yakıyordum. Keyifle şakalaşmalarla benle uğraşmalarla yemeğimizi yedik. Arkadaşlar bovling salonuna geçelim biraz oyun oynayalım dediler. Ben henüz yemeğimi bitirmediğim için birazdan size katılırım siz gidin dedim. Yemekten sonra yanlarına gittim onların keyiflerine diyecek yoktu.Oyunlarını biraz izledim ve ben biraz denize inmek istediğimi belirterek yanlarından ayrıldım. Plaj ve sonrasını da resimlerle bir sonraya bırakalım. :wink:

Bovling Maceraları







 
sen ve oburluk bir birine zıt şeyler gören arkadaşlar lütfen doğrulasınlar:)
 
murat07ant' Alıntı:
sen ve oburluk bir birine zıt şeyler gören arkadaşlar lütfen doğrulasınlar:)
:D Bu lafın Oya için mi? Hahahaaa.. Tekrar düşün derim.

Sevgili Figen Abla ve ailesine selam ve sevgilerimi yolluyorum. Ve sevgili kediye de tabii ki. Günler boyunca yanımızda olduğun için minnettarız. Bununla kalmayıp, o sunduğunuz tam teşekküllü misafirperverlik unutulmazdı.

Sağ olun.
 
Üst Alt