Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Milletin vekilliği sistemiyle ilgili...

öteki

Üye
Üyelik
9 Ağu 2005
Konular
6
Mesajlar
114
Reaksiyonlar
0
Milletin Vekilliği Sistemini Sorgulamanın Vakti geldi mi?

Biz bu milletvekilliği ve meclis sistemini pek beceremedik ülke olarak. Bunu bir iş bulma, atama, tayin, terfi, torpil mekanizması olarak kullandık. Bu olumsuzluktan, bir olumluluk çıkarabilir miyiz. Bu sistemi becerememek belki bizi daha üst bir yönetim sistemi kurmaya itebilir. Yani milletin vekilliği değil, doğrudan millet egemenliği. Bu vekalet sistemi bekli de bizim karakterimize uymuyor. Ondan beceremedik. Olayı böyle daha olumlu yanından görmeye çalışalım ve bu teknolojik gelişimi de kullanarak doğrudan millet egemenliği sistemini kuralım.

Nasıl, Olabileceği konusunda tabi ki çok kafa yormak ve çalışmak gerekiyor. Ama neredeyse herkesin ulaşabildiği internetli bir bilgisayar yada cep telefonu mevcut. Buradan milletin vekillerinin oy kullanma sistemini halkın direkt kendisine verebiliriz. Teknik detaylara girmiyorum. Üzerinde uzmanlar çalışarak hayal edebileceğimizden çok daha iyi bir sistem oluşturabilirler. Kaynak konusunda da milletvekillerine yapılan harcamalardan (maaş sağlık giderleri yemek masrafları danışman ücretleri sekreter ücretleri vs…) çok daha azı yetecektir. Bir de bu sistem bir kere kurulacak, oysa vekillerimize daha uzun yıllar bu ödemeleri bu fakir halk hep yapacak. Yeter ki niyet iyi olsun ve egemenlik halka gerçekten verilmek istensin.

Ancak, sadece bu amaçla yola çıkmış bir hareket, organizasyon bu işi başarabilir. Kendini feshedip gerçek millet egemenliği kurmak için bir beş yıllığına oy isteyip, seçilince tüm enerjisini bu sistemi kurmak için harcar. Bunu gerçekleştirince de millete vekaleten yürüttüğü egemenlik görevini iade eder. Tabi ki cumhurbaşkanı olacak. Başbakan ve bakanlar kurulu gibi bir yürütme organı olacaktır. Bu benim yazdığım sadece bir projenin ön düşüncesi, hedef ve amaç iyi niyetli olduktan sonra şu an hayal dahi edemeyeceğimiz güzellikte bir siyasal sistem kurulabilir. Bunun alt yapısını kurgulayacak yeterince siyaset bilimi hocası ve deneyimli parlamenter olduğuna inanıyorum. Bu heyecana ve birikime sahip bir ülkeyiz.

Ben artık, milletvekillerine, danışmanlarına, sekreterlerine, restoranlarına, ceylan derisi koltuklarına para ödemek istemiyorum. Kendilerinin, eşlerinin, çocuklarının lüks sağlık giderlerini karşılamak istemiyorum. Ayrıca bu kadar yoksulu olan bir ülkede, kısa bir dönem milletvekilliği yaptı diye sonrasında, bir memurun 5-10 katı emekli maaşı ödemek istemiyorum. Şimdi herkesin kafasında şöyle bir soru işareti oluşmuş olabilir. O zaman tayin, terfi, torpil yaptıracağımız zaman ne yapacağız nereye gideceğiz. İşte işin ironik kısmı da burası. Sadece bu alışkanlığımızdan vazgeçeceğiz o kadar. Çünkü buna gerek kalmayacak. Öyle bir ara kurum olmayacak.

Şu yukarıda saydığım ve benim ödemek istemediğim, milletvekili ve emeklilerine ödenen bu paraları acaba kim ödemek istiyor. Eğer milletin egemenliğine dayalı bir sistemse bu sistem, hadi gelin o zaman bu konuda bir referandum yapalım ve halka soralım; tayin, terfi, torpil, atama için bu vekil yükünü sırtınızda taşımak istiyor musunuz. Eğer cevap hayırsa vekilsiz bir gerçek demokrasi için kolları sıvamanın zamanı gelmiştir…
Murat ŞAHİNBAZ
13.11.2006
 
öteki

bence bu meclis cok büyük işler yapmıstır cumhuriyetin ilanı bagımsızlıgımızı kazandırmıştır yok yerden türkiye cumhuriyetini kurdu bu meclis kurtuluş savası vermiş bir mejlise işlem,i becerememiş demek hakaret olur
bence

sorun mecliste degil imdi icindeki millet ekillerinde
 
Asimov'un bilimkurgu romanları geldi aklıma...
Öyle bir sistem kuruyordu ki Asimov bir romanında, bilgisayar, tüm dünya vatandaşlarının içinden bir kişi belirliyor (bu kişinin tam olarak halk oyunu temsil ettiği tespit ediliyor,) ve oy zamanında o kişiye bu seçilmişkik tebliğ edilerek, konu hakkında görüşü soruluyor. O ne derse o! :)
Başkan kim olsun, diye seçim propagandası yapılıyor ya mesela.. İşte bu propagandanın sonunda sistem "o seçmeni" buluyor, sonra o seçmen kim seçerse o başkan oluyor. Ve bu sistem bilimsel olarak da doğru(ymuş) tabii. Roman ya...

Daha hızlı ve halkın çoğunluğunu/yararını gözeten, bürokrasiden arınmış bir sistem elbette şart, ve gelecekte bunun olması kaçınılmazdır zaten. Hatta İskandinav ülkelerinde şimdiden başlamıştır bu tür şeyler; oy kullanma sistemi o kadar iyidir ki oralarda, istedikleri konuda hemen bir referandum yapabilmektedirler...

Ama her ne olursa olsun sistemin göbeğinde hep insan olmalı. Hepimizin en güvendiği şey insanlığımız olmalı. Ondan vazgeçip, insanı baştan kötü ve zararlı saymak çok yanlış olur. En güzelinden 550 kişiyi seçemiyorsak, bunu kabahati bizde ve siyasal sistemimizdedir diye düşünüyorum. Aynı sistem dünyanın geri kalanında işlerken bizde işlemiyorsa...
Demokrasi, güçler ayrılığı, adalet, eğitim... tüm bunlar önemli. Öyle bir tek suçlu o 550 kişi sayılırsa, bence baştan hata yapmış oluruz.
 
ne olmuş bu halka simurg_anka

kendin icin konuş herkes vergisini veriyor daha iyi yasamak icin herkes calısıyor karnını doyurmak icin 1.2 tane kötü i,cin halkı komple suclayamassın sacmalık buu

herkes kendine düsen görevini yapiyor halk olarak
 
Aslında herkes kendi açısından olayın haklı, farklı yönlerini vurgulamış. Doğru bu meclis eskiden çok güzel işlere önderlik etmiş. Ama gelişip güzelleşeceği yerde şimdi geldiğimiz noktada durum daha içler acısı. Çözüm bekleyen sorun burada başlıyor zaten.

Yada böyle millete böyle meclis yakışır ifadesi, haklılık payı var. Ama millet böyle oldukça meclis böyle oluyor, meclis böyle oldukça da millet, eğitim anlamında gelişip, bu meclisi düzeltemiyor. kısır döngüsüne giriliyor.

Doğru ve güzel tespitler yapmışsınız. Yazdıklarıma itiraz eder cümlelerle. Ama sizin yazdıklarınıza biraz daha dikkatli bakınca söylediklerimizin karşıt şeyler değil birbiriyle örtüşen şeyler olduğunu görüyorum. Örneğin, mevcut durumdan hoşnutsuzluk, iyi yönetilemediğimiz düşüncesi ve bu sistemin ülkemizdeki insan kalitesini (en azından eğitim anlamında) olumsuz etkilediği. Oldukça ortak düşüncelerimiz var kanaatindeyim.

Benim yazdığım yazı da sorunlardan en azından bir kısmını görüp, onlara yönelik çözüm anlamında beyin fırtınası yapmaktan ibaret.

“OturanBoğanın” yaptığı tespite de katılıyorum. Ama ben burada insanın içinde olmadığı bir sistemi vurgulamadım. Hatta teknolojinin de kullanımıyla aracıları aradan kaldırmayı ve (tıpkı referandum gibi) daha çok insanı işin içine katmayı anlatmaya çalıştım. Bu 550 kişi bence çok önemli ve iş orada bitiyor. Ve yıllardır bu 550 doğru kişiyi seçmeyi yada yeterince temsil edilmeyi beceremedik. Acaba nasıl daha iyi temsil edilebiliriz ki; düşüncesinden yola çıkarak olayı biraz daha ileri götürüp temsil edilmesek de kendimiz mi yönetsek düşüncesi ortaya çıktı. Tıpkı eski yunandaki gibi.demos (halk)+kratos(yönetmek) zaten demokraside (demoskratos) oradan geliyor. Bugünkü anlamda demokrasiden bahsedilemez ama MÖ için fena değil. Doğrudan oylama..(tabi insan sayısı az ve seçmen sayısı daha az çünkü kadın ve köleler oy kullanamıyor) şimdi sayı fazla ama teknoloji çok gelişkin.

Asimov'un kitabını okumadım. Ama o tip ütopya kitaplarını severim insanın ufkunu açıyor. More’nin Ütopyası, Campanella’nın Güneş Ülkesi, Platonun Devleti, bir de Mülksüzler diye bir roman vardı çok hoşuma giden.

En azından bu milletvekillerine; bakın sizsiz de olabilir öyle alternatifi yönetim modelleri var diye anlatsak da biraz çeki düzen verseler kendilerine. Alternatifsiz olmak güzel tabi. İskandinav ülkelerinde yada ona benzer batı demokrasilerinde, halkla vekiller arasında gelir ve yaşam kalitesi açısından bu kadar uçurum olmadığı için onların vekilleri bu kadar eleştirme ve siz bizim sırtımızda yüksünüz deme ihtiyacı olmuyor. Ha vekilsin ha halk aynı yaşam kalitesindesin. Bizde durum farklı.
 
Üst Alt