biliyorsunuz insan hakları erenseldir ve insanın insan olmakla hak kazandığı bir haktır. insanın, insan onuruna yaraşır şekilde yaşamasına sağlamaya dönük bir dünşüncenin ürünüdür insan hakları. kişinin cinsiyeti, sınıfı, etnik kimliği ve bunun gibi niteliklere takılmaz. sonuçta azınlık hakları, kadın hakları, çocuk hakları gibi alt dallara ayrılmadan tek ve doğrudan bir haktır.
insan hakları dinamiktir. yani günün koşullarına göre genişleyebilir. zira insan hakları bireyi korumaktadır. bireyin insanca yaşaması amacıyla, öngörmedi yeni hakları da bünyesine alması mümkündür. fakat, geniş açıdan bakıldığında bu haklar yorumla zaten varolan haklar içine kolaylıkla dahil edilebilir. örnek verirsek, zihinsel engelli bir kişinin kısırlaştırılması özel hayatın korunması, aile kurma hakkı, kişi dokunulmazlığı içinde rahatlıkla alınabilir. aynı şekilde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı da, yaşam hakkı veya haysiyet kırıcı muameleye uğrama yasağı bağlamında değerlendirilebilir.
bu girizgahtan sonra konuya gelmek istiyorum. son yıllarda bazı gruplara özel uluslararası sözleşmeler hazırlanmakta. çocuk hakları sözleşmesi, kadını ayrımcılıktan korumak için sözleşme gibi. bu sözleşmeleri insan haklarının evrensel ve genel olma özelliğini zedeledikleri, bu sözleşmeler insan hakları sözleşmeleri olarak görülse de bu denli çok hakkın insan hakkı bağlamında değerlendirilmesinin insan haklarını sulandıracağı iddiaları gündemdedir.
gerçekten de yorum yoluyla mevcut sözleşmeler ve -ülke bazında- yasalar bu dezavantajlı diye bahsedilen kesimleri de kolaylıkla kapsayabilir. ancak bu sava karşı özellikle hazırlanan bu sözleşmelerin farkındalık yarattığı ve öğretici olduğu ileri sürülmektedir.
BM çerçevesinde bir engelli hakları sözleşmesi hazırlandığını daha önce de yazmıştım. ağustos ayında taslak haline getirilip http://www.un.org/esa/socdev/enable/rights/ahc8adart.htm onayı bekleyen bu sözleşmenin de bir gruba özel olduğu açık.
acaba engelliler.biz forumunun katılımcıları bu konuda neler düşünüyor. bizler -dezavantajlı bir grup olarak adlandırılan- özel olarak hazırlanmış bu tarz bir sözleşmeyi nasıl karşılamalıyız.
sanırım haklarımızı savunmak açısından muhakkak ki yararlı olacaktır. ancak insan haklarının geleceği açısından aynı şeyi düşünemiyorum. bir yandan da insan haklarının değil de engelli haklarının beni koruyabildiğini akla getirmiyor değil. buradan da insanlık tanımının kimleri içine aldığını düşünüyorum.
insan hakları dinamiktir. yani günün koşullarına göre genişleyebilir. zira insan hakları bireyi korumaktadır. bireyin insanca yaşaması amacıyla, öngörmedi yeni hakları da bünyesine alması mümkündür. fakat, geniş açıdan bakıldığında bu haklar yorumla zaten varolan haklar içine kolaylıkla dahil edilebilir. örnek verirsek, zihinsel engelli bir kişinin kısırlaştırılması özel hayatın korunması, aile kurma hakkı, kişi dokunulmazlığı içinde rahatlıkla alınabilir. aynı şekilde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı da, yaşam hakkı veya haysiyet kırıcı muameleye uğrama yasağı bağlamında değerlendirilebilir.
bu girizgahtan sonra konuya gelmek istiyorum. son yıllarda bazı gruplara özel uluslararası sözleşmeler hazırlanmakta. çocuk hakları sözleşmesi, kadını ayrımcılıktan korumak için sözleşme gibi. bu sözleşmeleri insan haklarının evrensel ve genel olma özelliğini zedeledikleri, bu sözleşmeler insan hakları sözleşmeleri olarak görülse de bu denli çok hakkın insan hakkı bağlamında değerlendirilmesinin insan haklarını sulandıracağı iddiaları gündemdedir.
gerçekten de yorum yoluyla mevcut sözleşmeler ve -ülke bazında- yasalar bu dezavantajlı diye bahsedilen kesimleri de kolaylıkla kapsayabilir. ancak bu sava karşı özellikle hazırlanan bu sözleşmelerin farkındalık yarattığı ve öğretici olduğu ileri sürülmektedir.
BM çerçevesinde bir engelli hakları sözleşmesi hazırlandığını daha önce de yazmıştım. ağustos ayında taslak haline getirilip http://www.un.org/esa/socdev/enable/rights/ahc8adart.htm onayı bekleyen bu sözleşmenin de bir gruba özel olduğu açık.
acaba engelliler.biz forumunun katılımcıları bu konuda neler düşünüyor. bizler -dezavantajlı bir grup olarak adlandırılan- özel olarak hazırlanmış bu tarz bir sözleşmeyi nasıl karşılamalıyız.
sanırım haklarımızı savunmak açısından muhakkak ki yararlı olacaktır. ancak insan haklarının geleceği açısından aynı şeyi düşünemiyorum. bir yandan da insan haklarının değil de engelli haklarının beni koruyabildiğini akla getirmiyor değil. buradan da insanlık tanımının kimleri içine aldığını düşünüyorum.