Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] İlla akademik kariyer mi gerekli?!

spastik

Üye
Üyelik
15 Eyl 2005
Konular
31
Mesajlar
621
Reaksiyonlar
0
HAFTA SONU VE BEN SAMSUNDAYIM
İnsanın bildiği vee tanıdığı bir yerde candan insanların olduğu bi mekanda olması güzel ve sıcak bi duygu. her zaman gittiğim bildiğim insanların olduğu bir cafedeyim, oturuyoruz arkadaşlarla. masada üç beş kişiyiz, havadan sudan denilen türden muhabbet ediyoruz. masaya bir bayan yaklaşıyor ve oturuyor. benim arkadaşlarımın ortak arkadaşlarıymış. bir süre sonra sınavda yaşadığı sorunlardan bahsetmeye başladı, anlattı anlattı, ben kenardan sessizce dinliyorum ve verileri değerlendiriyorum.
konuşmasını bititirdikten sonra mesleki duyarlılıktan kaynaklanan nedenlerden dolayı ben atıldım sohbete ve olayın tamamen psikolojik olduğunu nedenleriyle açıklamaya çalıştım.
bu yaptığım kesinlikle iyi niyetli bi hareketti. fakat karşı taraftan hiçbir tepki yoktu. ben hafif bi kırgınlıkla tekrar anlattmaya çalıştım durumu nedenleriyle birlikte, fakat yine aynı ilgisiz ve ciddiye alınmayan bir eda ile karşı karşıyaydım.
arkadaşlar beni çok iyi tanıdıklarında durumu farkedecek olacaklar ki duruma mudala ettiler. ve beni sıfatlarımla birlikte tanıştırdılar, bu saatten sonra karşımdaki insanın tavırları tamamen değişti, daha ilgili ve daha da ciddiye alınan bi tavır sergilenmeye başlandı.
bu durum beni daha da sinirlendirdi. zaten daha önceden dinlediğim kadarıyla tespit ettiğim kişilik yapısını iyice analiz edip boşlukları zayıf noktaları tesbit etmiştim, mesleğin kazandırdığı yetenekle birlikte açık olan hedeflere saldırıya geçmiştim.
yo yanlış anlamayın, hakaret yada ona benzer bişiler deildi sölediklerim. fakat karşıdaki insanın benlik saygısı o kadar zedelemiştim ki ve bu durum onun için kaldırılamaz, katlanılmaz bi hal almışdı ki bayan masayı ağlayarak terk etmek zorunda kaldı.

olaydan daha sonra oturup dersler çıkarmaya karar vermiştim. yaptığım ne kadar ve nereye kadar doğruydu. beni bu kadar sinirlendiren neydi yada daha farklı bir şekilde davranılabilir miydi.
yaptığım neden doğru olduğunu yada yanlış olduğunu yada nasıl daha farklı davranılabilirdi bunu sizlerin yorumlarınıza bırakıyorum

ben şu kadarını yazacağım; beni bu kadar sinirlendiren ve tepki vermeme neden olan düşünce ve mantık şu: insanlara sadece insan oldukları için değer verilmeli. insanlık söz konusu olduğunda herkese eşit davranılmalı. insanlık için gecerli olan bu özellik engelliler içinde aynen gecerli bi pozisyon ve bir hak engellinin başarılı olması yada bir insanın başarısı tabiki güzel bişeydir taktir edilir yada saygı duyulur. fakat asla üüstünlük mertebesi deiğildir.
engelli bi insana sadece başarılı olduğu için yada akademik kariyeri olduğu için saygı duyulmamalı. her insana olduğu gibi engelli bireye de sadece evet sadece insan olduğunda dolayı değer verilmeli ve ciddiye alınmalı.
ben sadece o kişideki bu duyarlılığı göremediğim toplumun geneline yayılan riyakarlığı gördüğüm için çok fazla sinirlendim ve tepki verdim

saygılarla
oğuz
 
Sevgili Oğuz,

Aslında ilginç bir konu.. Geç cevaplayabildiğim için kusura bakma. :oops:

Anlattığın olaya kısaca "etikete saygı" da diyebiliriz sanırım. ;) Bu tür olayların sadece bizim toplumumuza özgü olduğunu da sanmıyorum. Çünkü "önyargı" dünyanın her yerinde söz konusu. Batıda buna şöyle bir çözüm bulunmuş: (Tabii filmlerde gördüğümüz, kitaplarda okuduğumuz kadarıyla anlatıyorum.) İlk tanıştığı kişiye kartvizitini uzatıyor şahıs ve oradan onun etiketini öğreniyor karşıdaki. Ondan sonraki tavırları ona göre oluyor.

Bizde henüz böyle bir alışkanlık yerleşmedi. Kartvizit taşımak, gösteriş sayılıyor ve ayıp karşılanıyor. Nereden kaynaklandığını ve hangisinin daha doğru olduğunu işin uzmanlarına bırakalım. ;) Ancak, anlattığın olay bir ön ve bön yargı olayıdır! Sadece o bayanın değil tüm toplum/ların problemidir. Kırıp temizlemek de, Einstein'ın dediği gibi; atomu parçalamaktan daha zor bir iştir.

Yalnız, (sen daha iyisini bilirsin) o bayanla empati yapmak gibi bir durum söz konusu oldu mu? Yani sen onun durumunda olsaydın ve diyelim senin gittiğin bir yerde, hiç tanımadığın, kılıksız bir adam, Picasso'nun resimleri hakkında söylev veriyor ve sen bu kişinin çok ünlü bir ressam oluğunu sonradan öğreniyorsun. Senin başlangıçtaki ve sonraki tavrın ne olurdu?

İnsanları kaybetmek çok kolaydır! Adının altına ya da üzerine kalınca bir kırmızı çizgi çektiğinde "kaybolmuş" olur. "Kazanmak" içinse belki bir ömür boyu mücadele verirsin. Ama değer.;)
 
Merhaba Oğuz.
Yaşadığın olay Baben'in de dediği gibi toplumun genelinin üstünde oldukça hataya düştüğü bir önyargı meselesi. Bazen insanın giyindiği bir elbise bile karşıdaki kişinin onun hakkındaki düşüncelerini yönlendirmeye yetebiliyor maalesef. Tanımadığı bir kişiyle konuşulan bir mevzuda haklı çıkma güdüsüyle hakarete varan bir tartışmada, o kişinin sohbet sırasında bu konuda statü bazında kendisinden daha yetkin olduğunu görünce özür dilemeyle sonuçlanan epey tartışmalar olmuştur. Burada maalesef amaç çoğu kez tartışılan konuda doğru yoruma katılmak yerine savunduğu fikri karşısındakine illa ki kabul ettirmek olarak kendini gösteriyor. Yani diyaloglar, münazaraya dönüşüyor.

Söz konusu bayanın sana veya fikirlerine ilgisizliği, zannımca seni tanımadığı içindir. Birçok insan böyledir bildiğim kadarıyla, bu da senin de belirttiğin gibi insarlardaki önyargı meselesinden kaynaklanıyor. Yani bayanın sırf sen özürlüsün diye senin fikirlerini umursamadığını düşünmek de bir önyargıdır bence. Neticede o an aklından geçeni tam olarak bilemezsin.

Bilmem katılır mısın arkadaşım? Saygılar sunarım...
 
Merhaba,
Karşımızdaki insanın hayat tecrübesi hiçbir mevkiyle değişilemeyecek kadar değerli olabilir.
Yaşamımız boyunca farklı statülerdeki insanlardan çok farklı bilgiler öğrenebiliriz.
Bahsettiğiniz gibi insanların, kendi şahsiyetlerinin gelişmediği ve cehaletleri ortada.
Üzgünümki etrafımızda bu insanlardan çok var ve hepimiz bu tarz saygısız davranışlara zaman zaman maruz kalıyoruz. Hemde mevkimiz ne olursa olsun.
Bence kesinlikle yapılanları yutmamalı ve rahatsızlığımızı dile getirmeliyiz.
Eğer gerekli tepkiyi göstermezsek aynı olumsuz davranışla başkalarıda karşılaşacaktır.
Önce insanların kendilerini hazmetmesi ,gerekiyor ayrımla, önyargıyla insan olunmaz.
 
ben şu kadarını yazacağım; beni bu kadar sinirlendiren ve tepki vermeme neden olan düşünce ve mantık şu: insanlara sadece insan oldukları için değer verilmeli. insanlık söz konusu olduğunda herkese eşit davranılmalı. insanlık için gecerli olan bu özellik engelliler içinde aynen gecerli bi pozisyon ve bir hak engellinin başarılı olması yada bir insanın başarısı tabiki güzel bişeydir taktir edilir yada saygı duyulur. fakat asla üüstünlük mertebesi deiğildir.
engelli bi insana sadece başarılı olduğu için yada akademik kariyeri olduğu için saygı duyulmamalı. her insana olduğu gibi engelli bireye de sadece evet sadece insan olduğunda dolayı değer verilmeli ve ciddiye alınmalı.


Bence sen haklısın :!: İnsana insan oldugu için deger verilmeli-kariyermiş omu bumuş niyetiyle degil..haa kariyer kötü bişey degil ama insanlar başka başka seyler düşünerek ii niyeti suistimal edebiliyorlar....Belki sen onu o an kırdın ..eger o kisi neden kırıldıgını düsünürse sana hak verir ve sirf kariyer yuzunden bir insanın anlattıklarına bakmaz..Nice kariyeri olanlar var ama icinde insanlık yok..bu yüzden kariyer olmuş olmamış farketmez benim icin insanlıgı ii niyeti onemli olan...biseyler oğretmeye calısması iyiligini düşünmesi....... :roll:
 
Merhabalar;
En büyük kariyer İnsanlıktır.
Gerisi hiçbirşey demekki o arkadaş insanlık adına hiçbir kariyer sahibi olamamış ne kadar akademik karıyer sahibi olursa olsun boş
 
slm

kariyer sahibi olan o deildi bendim. zaten bu yüzden yazdım yazıyı insanlara engelli olunca arkasında başarı şartı konulması onlara böle bi misyon yüklemek ve eğer sen bunlara sahip olursan ben sanaa saygı gösteririm önyargısı çok sacma. evrende en büyük değer insan olduğuna göre engelli bireylerin toplumda böle bi olgunluğu beklemesi kadar doğal bi şey olamaz. engelliden beklenen bi takım davranış kalıplarıda canımı sıkmıyor deil aslında engelli sürekli düzgün davranmak zorunda , konrollü olmak zorunda az hatalı olmak zorunda gibi bekletiler var ben bunlarıda kabul etmiyorum engelli bir insanda zaman zaman taşkınlıklar yapar, istersen bohem yasar her insan gibi bu engellininde son derece dğal olan haklarından biri. bu beklentilerin psikolojik baskısına çoğu zaman engelli arkadaşlarda byun eğiyor aslında. bu durumdan dolayı doğallığımızı yitiriyoruz,kendimiz olamıyoruz ve bunun sonu aynaya baktığımızda tanıyamadığımız bir yüz oluyor. bu durumda cehennemin öteki adıdır aslında............
 
Re: slm

spastik' Alıntı:
... engelliden beklenen bi takım davranış kalıplarıda canımı sıkmıyor deil aslında engelli sürekli düzgün davranmak zorunda , konrollü olmak zorunda az hatalı olmak zorunda gibi bekletiler var ben bunlarıda kabul etmiyorum engelli bir insanda zaman zaman taşkınlıklar yapar, istersen bohem yasar her insan gibi bu engellininde son derece dğal olan haklarından biri. bu beklentilerin psikolojik baskısına çoğu zaman engelli arkadaşlarda byun eğiyor aslında. bu durumdan dolayı doğallığımızı yitiriyoruz,kendimiz olamıyoruz ve bunun sonu aynaya baktığımızda tanıyamadığımız bir yüz oluyor. bu durumda cehennemin öteki adıdır aslında............

Sevgili Oğuz,

Sözünü ettiğin taşkınlıkların benzerlerini 16-23 Nisan'da haftanın konusunda tartışmış, ancak pek de bir sonuca varamamıştık: http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?p=120532#120532

Dediklerinde haklısın da, Türkiye'nin ve Türkiye'deki engellilerin o aşamaya gelebilmesi için önüde daha çooook uzun bir yol var! :wink:
 
Ciddiye alınmamak muhabbette sıkıntı yaratır ama ciddiye alınmama hissiyle saldırıya geçmekte sorunlu birinin tavrıdır. :wink:
 
prense

ÜZGÜNÜM ARKADAŞIM PLOMİĞE GİREMECEK KADAR YOĞUNUM. KAYDA DEĞER Bİ ŞEY GÖRÜRSEM YAZARIM :wink: :wink:
 
Üst Alt