Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] BM Engelli Hakları Sözleşmesi'nin ülkemizce imzalanması ve uygulanması

saros1

Üye
Üyelik
7 Ocak 2005
Konular
11
Mesajlar
87
Reaksiyonlar
0
Güncelleme: Türkiye engelli hakları sözleşmesini imzaladı / 01/04/2007


BM çerçevesinde hazırlanan Engelli Hakları Sözleşmesi 13 Aralık 2006 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından kabul edildi.

Bu sözleşmenin ülkemizde uygulanması için, imzalanması ve TBMM tarafından onaylanması gerekiyor. Bunlar olduğu takdirde Anayasanın amir hükmü gereğince İnsan Haklarına dair bu sözleşme iç hukukta doğrudan uygulanabilecek.

Söz konusu sözleşmenin imzalanması ve TBMM tarafından onaylanması için, Engelliler örgütlenmeli ve bir baskı grubu oluşturarak bunu çabuklaştırmalıdır.

Türkiye den katılım olmamasına rağmen, bu sözleşmenin hazırlanmasında, Uluslararası ve Ulusal Sivil Toplum Örgütlerinin destek ve katkısı büyüktür. Bizler insiyatif alarak- hiç değilse-, Sözleşmenin bir an önce ülkemizde uygulamaya geçmesine çalışmalıyız.
 
İmzalansa da uygulama olmadıktan sonra bir işe yaramaz :?
 
BU ülke insan hakları bildirgesinede imza attı zamanında, ancak uluslar arası insan hakları mahkemesinde dosyası bulunan ülkelerde başsırada. Hadi diyelimki imzaladık, uygulama olmayacak sadece imzalamış ülkeler arasında olacağız.
Tabii örgütlenmeye sıcak bakmayan bir toplum ve buna engel olan bir sistemdede bunu başarabilecek örgütler nerede, diyelim bişekilde başardık, işleyişi takip edecek sivil toplum örgütleri nerede.

Bakın bu olsada yine dayatmayla, ama bizlerin değil bize dayananların dayatmasıyla imzalanacak.

Bunun için gerçek ve bağımsız örgütlenme gereklidir.
 
bu da her syde oldugu gıbı kagıt uzerınde kalacak.hıc bır kurum yada orgut engellılerı dusunerek hareket etmeyecek.etselerdı zaten bugune kadar bıseyler yapılmıs olurdu.ımzanınca ne olacak turkıye kabul ettı olacak.ya sonrası?.....
 
Uluslararası sözleşmeler iç hukukun üstündedir. Dolayısıyla bu belgelerin altına imza atan bir ülke, hukuken kendini bağlar. Ve bu çok çok çok önemli bir adımdır. (Sakat) vatandaişlar bu tür belgelerdeki taahütlere rağmen kendisine haksızlık yapıldığını iddia ederek dava açabilir ve kazanabilir...
 
acılan davalarda senelerce uzar gıder.astarı kumasından pahalıya gelır..
bu ulkede hangı dava zamanında halolmuskı...
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var..

davalar orada görülüyor bildiğim kadarıyla.
 
1982 tarihli Anayasamızın 90.maddesi gereğince usülüne uygun olarak onaylanmış uluslararası sözleşmeler iç hukuk hükmündedir. Bu sözleşmelerin Anayasa'ya aykırılığı öne sürülerek Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi sözkonusu değildir. Yine bu sözleşmelerden birindeki bir hükümle bir iç hukuk kuralı yani yürürlükte olan bir kanun maddesi çeliştiği takdirde sözleşme hükmü uygulanır.

Pek çok arkadaşımız haklı, ülkemiz maalesef uygulanmayan uluslarası sözleşme ve kanunların cenneti gibi ancak şimdiden karamsarlığa kapılmaktansa bu sözleşmenin ülkemiz tarafından imzalanması ve TBMM tarafından onaylanması için neler yapılabilir onu tartışmalıyız. uygulanması açısından muhakkak sorunlar olacaktır ancak bunu o zaman tartışabiliriz.

Dava açısından ise şunlar yapılabilir. ilk aşamada iç hukuk yolları tüketilir ve ordan sonuç alınmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilebilir. Sözleşmedeki düzenlemeleri uygulamayanlar hakkında ise gerek Anayasa gerekse Ceza Kanunlarındaki düzenlemeler ışığında "görevi ihmal" "görevi savsama" ve "görevi kötüye kullanma" gibi gerekçelerle savcılıklara suç duyurusunda bulunulabilir. Elbet bu ülkede bir savcı da çıkıp bu görevliler hakkında yasal takibat yapacaktır.

sonuç olarak öncelikle karamsarlığı bir kenara bırakıp bu sözleşmenin imzalanarak iç hukuk hükmü olarak yürürlüğe girmesi için gerekli mücadelenin yapılması gerektiği kanısındayım.
 
hckavuklu'nun bahsettiği Anayasa'nın 90. maddesinin nasıl uygulanacağına dair hukuk çevrelerinde hala süren bir karmaşa mevcut. ancak genel yorum, insan haklarına dair uluslararası sözleşmelerin doğrudan uygulanacağı yönündedir.

fakat bilindiği gibi uluslararası sözleşmelerin maddeleri çerçeve hüküm niteliğindedir. yani doğrudan uygulamak çoğu zaman mümkün değildir. açmam gerekirse, ceza kanununda önce suç tanımlanır, ardından yaptırımı gelir. (TCK. 81. madde:Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.)

buna karşılık uluslararası sözleşmelerde ceza belirtilmez. sonuç olarak, bir hakim bu sözleşmeye dayanarak bir kimseye ceza veremez. ancak bilinmeli ki hukukta çare tükenmez :)

engellileri ilgilendiren en önemli haklar, sosyal haklardır. ve uluslararası sözleşmelerdeki sosyal hakların uygulanmasının denetlenmesi diğer haklara göre daha çetrefillidir.

avrupa insan hakları sözleşmesi (AİHS) ise sosyal hakları içermediğinden, avrupa insan hakları mahkemesi (AİHM) sosyal hakların ihlallerini inceleyip karar vermez. zira AİHM sadece AİHS deki hakların ihlalleri hakkında karar verebilir.

buna karşılık AİHM verdiği kararlarda ilgili sözleşmenin hükümlerini esnek yorumlama taraftarıdır. ve bu yönde en önemli hükümlerden biri özel hayatın korunmasına dair AİHS'nin 8. maddesidir. bunun nedeni mahkemenin özel hayatın korunması içinde kişisel gelişimi de görmesidir. bu yönde bir kişinin kişisel gelişimini önleyen devlettin sözleşmenin 8. maddesini ihlal ettiğine hükmedebilir. konu genişledi, AİHM'e yapılan bir başvuruda, ortapedik bir engelli, yaşadığı kasabada birçok kamu binasının erişime uygun olmadığını ve bunun kişisel gelişimine mani olduğu iddiasında bulunmuş ancak başvuru sonuçta reddedilmiştir. mahkeme ihlalin var olması için, kişinin bu ihtiyacının somut, yakın ve zorunlu olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirtmiştir. örneğin bu kişi, ben avukatım, yaşadığım şehirde adliye asansör bulunmayan bir binanın üçüncü kattında. ve ben tekerlekli sandalye kullandığımdan duruşma salonuna çıkamıyor, duruşmalara giremiyor, ve kişilliğimi geliştiremiyorum savunmasında bulunarak sonuç elde edebilir.

konuya dönersek, uluslararası sözleşmelerin uygulanması gerekir, uygulanmaması durumunda taraf devlet zor duruma düşer. uluslararası insan hakları sözleşmelerinin uygulamasını izleyen komiteler kurulur. bu komitelere taraf devlet, düzenli aralıklarla sözleşmeye dair rapor sunar, komite raporu inceleyip, gerekirse taraf devlete sorular yöneltir. ayrıca, son olarak bu raporların değerlendirildiği bir sonuç raporu yayınlar bu sonuç raporunda taraf devletin hangi hususlarda eksiklerinin olduğu belirtilir. varolan uygulama, STK ların taraf devletle birlikte çalışarak raporun hazırlanmasına katkıda bulunması ya da gölge bir rapor hazırlayarak ilgili komiteye sunması yönündedir. (engelli haklarına dair sözleşmede de bu yöntemi öngören bir denetim sistemi var)

uluslararası insan hakları sözleşmelerinin denetim mekanizması genelde güçlü olmaz. bunun istisnası AİHM dir. AİHM sinin engelliler hakkında verdiği kararlar pek iç açıcı olmasa da, toptan karamsarlığa sevk edecek bir durum yoktur.

uluslararası insan hakları sözleşmeleri standartları belirler. taraf devletlere örnek alacakları bir standart gösterir. olması gereken(standart), taraf devletin vatandaşları için de taleplerini dayandıracakları güçlü bir kaynaktır. hatta ülkelerinin uymayı vaat ettiği bir dayanak. mahkemelerin hemen uygulamaya geçip, sözleşmeyi hayata geçirmeleri mümkün olmasa bile, sivil toplumun elini güçlendirir bu sözleşmeler.

ayrıca, standartlardan söz açılmışken, söz konusu sözleşme, detaylı hükümleriyle yol gösterici niteliktedir. ve ayrımcılığın önlenmesi, makul uyumlulaştırma hükümleriyle hakimlere ışık tutacaktır.
 
Ve güzel haber...


[size=4]Türkiye engelli hakları sözleşmesini imzaladı

Türkiye, Birleşmiş Milletler'de imzaya açılan Engellilerin Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerden biri oldu. Sözleşmeyi Türkiye adına, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin imzaladı.

Müzakereleri 2002'de başlayan sözleşme, 13 Aralık 2006'da BM Genel Kurulu'nda oy-lamasız kabul edilmişti. Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, "Sözleşme müzakereleri sırasında Türk heyetinin engellilerin, insan haklarından eşit ve tam şekilde yararlanabilmesini, engellilere yönelik ayrımcılığa son verilmesini ve engellilere yaşamın her veçhesine eşit katılım olanağı sağlanmasını savunduğu, bu doğrultuda sözleşmenin ivedilikle sonuçlandırılmasını desteklediği" belirtildi.

BM Genel Kurulu tarafından geçen aralık ayında kabul edilen sözleşmeyle ilgili olarak bir açıklama yapan o zamanın BM Genel Sekreteri Kofi Annan, sözleşmenin dünyadaki 650 milyon engelli insan için "yeni bir dönemin başlangıcı" olduğunu söyleyerek, üye devletleri en kısa zamanda sözleşmeyi imzalamaya ve meclislerinde onaylamaya çağırmıştı. Ayrıca Annan, sözleşmenin 21. yüzyılda kabul edilen ilk insan hakları sözleşmesi ve uluslararası hukuk tarihinde en kısa zamanda müzakere edilen sözleşme olduğunu vurgulamıştı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour ise sözleşmeyle ilgili olarak yaptığı açıklamalarda, sözleşmenin, uluslararası insan hakları hukuku açısından çok önemli bir boşluğu doldurduğunu söylemişti. Arbour, "Bu sözleşme, engellilerin toplum hayatına tam katılımını sağlama ve onların da topluma katkıda bulunabilmeleri açısından tarihi bir adımdır" demişti.

Sözleşme toplam 50 maddeden oluşuyor
50 maddeden oluşan sözleşme, "genel ilkeler, genel yükümlülükler, eşitlik-ayrımcılık yasağı, erişilebilirlik, eğitim, sağlık, çalışma ve istihdam, siyasi ve kamusal yaşama katılım" gibi çeşitli başlıklar altında engellilerin haklarını ve taraf devletlerin yükümlülüklerini düzenliyor. Sözleşme 20 ülke tarafından onaylanmasını takiben yürürlüğe girecek. Sözleşmenin uygulanmasını denetlemek üzere, ilk aşamada 12 kişiden oluşacak bir komite (Engellilerin Haklarına İlişkin Komite) kurulması öngörülüyor ve sözleşme, taraf devletlere söz konusu komiteye dönemsel raporlar sunma yükümlülüğü getiriyor.

Birgün Gazetesi[/size]
 
Bu imzayı çok çok önemsiyorum. Katkısı olan herkese teşekkürler.
Elbette bir imzayla herşey düzelmez. Ama mağduriyet yaşarsak en azından hukuki gücümüz artıyor:

"Sözleşme'yle birlikte 18 maddelik İletişime Dair Seçmeli Protokol de BM Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Protokol, bireylere ve gruplara, ülkelerindeki iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından, BM Engelli Hakları Komitesi'ne doğrudan başvuru olanağı getiriyor.
BİANET "
 
bu sözleşmeyi televizyondan dinledigim kadarıyla ilk türkiye imzalamış bu ne duyarlılık dedim içimden kendi ülkesinde çıkarttıgı yasaları uygulamakdan aciz bi ülke ilk imzalıyo bu ne tezatlık ben çözemedim :shock:
 
Üst Alt