Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Bilinç, kendisine gerçekten sahip olanlara ne gibi seçkinlik sağlar?

ECE

Üye
Üyelik
20 Nis 2006
Konular
19
Mesajlar
77
Reaksiyonlar
0
'BİLMEK'LE 'BİLİNÇ' AYNI ŞEYLER MİDİR?
BİLİNÇ, KENDİSİNE GERÇEKTEN SAHİP OLANLARA NE GİBİ SEÇKİNLİK SAĞLAR?

Bir insan, doğduğundan itibaren öğrenmeye başlar. Temel eğitim (aile eğitimi), okuldaki eğitim ve öğretimle öğrendikleri ,okudukları ve yaşarken gördükleriyle oluşturduğu birikimi bilinçli yada bilinçsiz kendi söz ve davranışlarında yansıtır. Ama bu aldıklarını eğer iyi tolere edemeden, hazmetmeden, kişiliğini geliştirmeden yansıtmaya kalkarsa, malesef ortaya yetişmemiş (KAL) bir ürün sunar.
Ama yukarıda saydıklarımı, bilgiyi "BİLİNÇ"le eğer yoğurursa ancak güzel bir hamur ortaya çıkar, pişirir ve servise sunar. Bunun aksi durumda, ortaya yarı pişmiş bir yemeğin, sofranın ortasına tencere ile konulmasına benzer.

EVET ARKADAŞLAR, SIRA SİZLERDE, HADİ BAKALIM PAMUK ELLER KLAVYEYE. :D
 
Bilinç, yaşananı fark edebilme yeteneği doğrultusunda, izleyerek, değerlendirerek, karar vererek ve çevreye karşı tavır koyarak öznel olarak kendinin farkında olma ve kendini birey olarak algılayabilme durumudur.(LUGAT MANASI)
Aslında bırbırını doguran konular... bilgi bilince yerlesen etmenler sonunda dogar ve sekıl alır... zamanla aıle okul ve bıreylerle olan ılıskılerıyle sekıl alır.. babasının fenerbahcelı olup oglununda babasına benzemek ıstemesı gıbı.. babası oglunu bu takımın en buyuk oldugu konusunda egıtır yogrulur ve buyuyunce oda fanatık bır taraftar olur.. aslında bıraz felsefı de bır konu..
 
TAM OLARAK FELSEFİ SAYILMAZ.ÇÜNKÜ İNSANIN BİLİNÇLİ OLUP OLMAMASI TAMAMEN DAVRANIŞLARDA VE KONUŞMALARINDA BELİRGİNLEŞİYOR.YANİİ GÖRSEL BİR DURUM. BİLGİNİN BİLİNCE DÖNÜŞMESİ VE GELİŞMESİNDEKİ EVRELER.VE BUNLARDA GÖRÜLEREK ANLAŞILAN ŞEYLER.
 
BİLİNÇ ALTINA YERLEŞEN OBJELER ZAMANLA VE EĞİTİMLE BİLGİ SAYESİNDE NETLEŞİR VE SİSTEMATİK BİR HAL ALIR.BİLGİ, BİLİNCİN ŞEKİL ALMIŞ HALİDİR.DAHA ÇOK AKLI MELEKESİNİ KULLANAMAYAN CANLILARDA BİLİNÇ VARDIR.AMA AKLI MELEKESİNİ KULLANMA YETENEĞİNE SAHİP CANLILARDA BİLGİ VARDIR Kİ BU BİLİNCİ İDARE ETME OLARAK DA TANIMLANA BİLİR.
BİLGİYE SAHİP OLMAKLA ONU YERLİ YERİNDE KULLANMAKTA BİLİNÇLİ HAREKET ETMEK YADA BİLİNCİNİ BİLGİ İLE İDARE ETME MANASINA GELİR.YANİ YUNUSUN DEYİMİYLE "İLİM KENDİN BİLMEKTİR, SEN KENDİN BİLMEZ İSEN BU NİCE OKUMAKTIR"
 
hayır felsefı bır konu tabıykı felsefenın temelınde bilinç vardır.. ve bilinç tam felsefede oldugu gıbı sonradan sekıl alan sonradan edınılen bır hareket butunudur...
 
BİLMEK VARDIR??
BİRDE YAPABİLMEK VARDIR!!
BİLMEK BAZEN YETERSİZ KALABİLİR....ÖĞRENDİKLERİMİZİ ALDIĞIMIZ EĞİTİMLERİN SONUCUNU BAZI ŞEYLERLE HARMANLAMAK GEREKİR....
BİLİNÇ;İNSANLARIN OLAYLAR KARŞISINDAKİ DAVRANIŞLARI,FİKİRLERİ,TEPKİLERİ OLARAK NİTELENDİRİYORUM....
BİLİNÇ ÇOK ÖNEMLİ...AMA BİLİNÇİ DOĞRU VE İYİ ŞEKİLLENDİREBİLİRSEK BİLİNÇ TAM OLARAK ORTAYA ÇIKAR VE GERÇEKTEN BİR BİLİNÇ OLUR. :lol:
O ZAMAN BİLGİ+EĞİTİM+BİLİNÇ=BİLİNÇLİ
 
biliç bilmek yanlış yapmamak gibi bişe mi veya insanın kendisini yetiştirmesi
 
ECE' Alıntı:
'BİLMEK'LE 'BİLİNÇ' AYNI ŞEYLER MİDİR?
BİLİNÇ, KENDİSİNE GERÇEKTEN SAHİP OLANLARA NE GİBİ SEÇKİNLİK SAĞLAR?

TDK sözlüğünda "Bilmek" sözcüğünün karşılığı olarak tam 10 ayrı tanım var. ;)

[size=4]bilmek -ir
(-i)


1 . Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak:
"Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır."- H. Taner.
2 . Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak:
"Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz."- B. Felek.
3 . Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek.
4 . Tanımak, hatırlamak:
"Kadıncığım aç. Ben geldim. Bilemedin mi?"- H. R. Gürpınar.
5 . Sanmak, varsaymak, farz etmek:
"Bir hastanın hastalığına gereken önemi vermesi, doktorun ancak kendini o hasta ile birlikte hasta bilmesi ile sağlanabilir."- R. H. Karay.
6 . Sorumlu tutmak:
"Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim."- .
7 . İnanmak:
"Bilirim yaşamaz güneşte / Bilirim yaşamaz yan yana aşkla / Ne haksızlık / Ne korku."- N. Cumalı.
8 . İşine gelmek, uygun bulmak:
"Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?"- .
9 . -a / -e ekli fiillerle yeterlik bildiren birleşik fiiller oluşturur:
"Anlayabilmek. Gidebilmek. Kapayabilmek. Yazabilmek."- .
10 . Saymak:
"Teşekkürü borç bilirim."- . [/size]

"Bilinç" sözcüğünün karşılığında da 5 çeşit:

[size=4]bilinç -ci
isim

1 . İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur.
2 . Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü.
3 . Dimağ.
4 . mecaz Temel bilgi, temel görüş.
5 . ruh bilimi Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur:
"Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı?"- F. R. Atay. [/size]

Bir o kadar da atasözü, deyim ve birleşik sözcükler var.

Bu demek oluyor ki; bu iki sözcük da, kullanıldığı yere göre anlam değiştiriyorlar.

Ama sevdiğim bir atasözü, tanımları da içinde taşır:

Gençler BİLSEYDİ, yaşlılar YAPABİLSEYDİ!
 
'BİLMEK'LE 'BİLİNÇ' AYNI ŞEYLER MİDİR?
BİLİNÇ, KENDİSİNE GERÇEKTEN SAHİP OLANLARA NE GİBİ SEÇKİNLİK SAĞLAR?

Güzel ve elit bir konu. Teşekkürler düşündürdüğünüz için...

"Bilmek" derken herhangi bir bilginin bizde var oluşunu kastetmiş oluruz. Söz konusu bilgi, alıcılarımızdan geçip beynimize ulaşmış ve orada yer etmiş olmaktadır. Bu bilgiyi somuta döktüğümüzdeyse "bilinç" devreye girer. Yani biz bu bilgiyi kullanabiliyorsak, "farkındalık" ını yaşıyorsak bu bilginin, işte o zaman "bilinç" liyiz demektir. Yok eğer bu bilginin farkında değilsek "biliçaltı"mızda ya da "bilinçdışı"mızda kalmaya mahkum olur o bilgi, ta ki bilinç onu çağırana kadar.
 
(Görüş)insan bu dünyada bildiği kadar yaşar

Bir yazar insan bu dünyada bildiği kadar yaşar diyor.

Bu söz bana yaşamın soluk alıp vermekten yada bir can taşımaktan ibaret olamayacağını anımsattı.

Bir insan düşününki hayatı evle iş arasında gecsin hayatında hiç roman okumamış şiirin varlığından haberi yok siyasi yada toplumsal olaylardan bi haber yaşasın bu insanın hayatı algılayışı ve yaşamdan aldığı haz ne kadar da kısıtlı olur.

Şeyh Edibali osman beye nasihatında şöyle der

Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar
Akşam ezanında ölürler

Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmeyen gizemler, bilinmeyenler,
Görülmeyenler,
Ancak senin erdemlerinle
Gün ışığına çıkacaklar

Erdemlerimizi ortaya çıkarmalıyız gerçekten dünya bizim ğözümüzn gördüğü kadar büyük değil.

İnsan ömrünün yaklaşık 65.70 yıl olduğunu varsayarsak ki bu süre cok kısa başka yaşamlarıda hayatımıza sığdırmalıyız örneğin yaşar kemalin bin boğalar efsanesi adlı romanını okurken Türkmen ğöcebelerinin hayatınıda bir ne vi yaşamak yada ince memedde çukur ovanın sıçağını içimizde hissetmek Atilla ilhanın şiirleriyle coşmak

Yaşamak dediğimiz şey sizcede bilği birikimimizle eş orantılı değilmi?
 
Üst Alt