Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Bazı görme engellilerin müzikle sömürüsü!..

sarpmurat

Yeni Üye
Üyelik
1 May 2004
Konular
2
Mesajlar
23
Reaksiyonlar
0
merhaba arkadaslar

1 suredir her yerde karsimiza cikan "gorme engelliler muzik gruplari" nin sayisinda bir artis var. zaten hic bir zaman kaliteli olmayan muzikleri ise bugun gordugum bir ornekte oldugu gibi dibe vurmus durumda.
ben engellilerin bu sekilde somurulmesine, kendilerini somurtturmelerine karsiyim.
bir amfi, bir saz, bir de darbuka midir bu isi yapmanin sarti. bu insanlar egitilemez mi.
eger birileri buna dur demez ise bu is iyice cigrindan cikacak.
ve buradaki insanlarin yaratmaya calistigi hayatin icinde olan, kendine yeten, egitimli ve herkesten "farksiz INSAN" imaji siddetle zarar gorecek...
 
Murat iyi ki bu konuyu görmezden gelmedin.
Zira bu ve benzeri aşşağılık şeylerden en önce tiksinmesi gereken bizler, yeterli tepkiyi vermezsek, toplumla olumlu ve eşit ilişkiler kurma çabamız ancak soytarı söylemi olur.

Felç olmadan önce (5 sene oluyor) Ataköy'de oturuyorduk. Taa o zamanlardan beri gıcık olurum bu asalak sömürücülere. Gelirler bloklar arasında bangır bangır ve iğrenç sesler çıkararak rahatsızlık verirler ve sonrasında da -hatırladığım kadarıyla bir dernek adına- ajite kelimelerle dilenirlerdi.
Çok küfreder ve kızardım, ama yanlış anlaşılırım diye de bu tepkimi onlara yansıt(a)mazdım.
Ne zamana kadar?
Ben de engelli olana kadar :)
Ne demek şimdi bu, diyenler olur; hemen anlatıp keseyim:
3 sene önce bahçede oturuyorum. Birden iğrenç sesler gelmeye başladı. Hemen anladım; onlardı.
Birsüre bekledim, sonra arka mahalledeki ses kesildi, bizim evin önüne bir araba yanaştı, arabadan birileri indi, tezgah kurulmaya başladı ve .............
İntikam zamanı gelmişti.
Bastım kalayı... :)
Bir kuruş alamadan defolup gittiler.
Rahatlamıştım.
Artık engelli biri olarak, onlara hadlerini bildirmeye HAKKIM VARDI.
Bu hakkımı kullandım.
Tavsiye ederim :)
 
Bunca yıldır değişen bir şey olmamış demek ki...

Ortaokul yıllarıydı , görme engellilerden oluşan bir müzik grubunu okula getirdiler. Bütün öğrenciler bahçeye toplandı konser için. Müzik tam bir felaketti. Öğrenciler dalga geçmeye , taklit etmeye başladılar ve akabinde öğretmenler de kızıp bağırmaya...

Tam bir felaketti , utancımdan sınıfa çıkıp oturdum. Sonra da yardım için para toplandı. Hatırlamak bile sinir bozucu :(
 
Arkadaşlar hatırlarmısınız bilemiyorum da bir tane haber programı vardı bir zat bu da görme engelli ama sarkı söylemiyordu onun yerine sihirbazlık gösterileri yapıp gösteriyi bir dernek adı altında(gerçekte öyle bir dernek yok) bağış topluyordu ...Meğersem ne dernek ne başka bir şey adam cebine indiriyormuş..Rezil herif.. Bu zamana kadar onlara hiç para vermedim vermeyi de düşünmüyorumm...Adamın evleri arabaları ....
 
Semacım sizde olduğu gibi, bizim okula da gelmişlerdi konser için. Ve tabi zarf dağıtılıp para toplanmıştı. Fakat o zaman ne hissettiğimi hatırlamıyorum. ilkokuldaydım. Muhtemelen bir an önce bitmesini dilemişimdir.
 
sevgili oturanboga

gormezden gelmek ne mumkun ? diyelim gormezden geldim, nasil duymazdan geleyim?

yuzbinlerce, belki de milyonlarca turistin geldigi bir sehirde, en islek yerlerde, engelli imajini bu adamlar olusturursa, benim icim sizlar.

istiklal caddesinde sokak calgicilari olur, ozellikle geceleri. o adamlari dinlemeyi severim. aralarinda cok iyi muzisyenler var. keske daha sik karsilassam derim. fakat bu "gorme engellilerin" yaptigi seye muzik demek dogru degil.

de facto dilencilik diyebiliriz buna... neye siginarak? iste en kotusu bu...

neye siginarak?

buna dur demek, bu insanlarin "engelli olma" halini somurmesine izin vermemek lazim diye dusunuyorum.

ama nasil ? ve elbette bu insanlarin canini yakmamali. benim tek istedigim bu insanlarin muzik egitimine tabii tutulmasi .... bir de yeni gruplarin olusumuna musade edilmemesi...

bir yerlere dilekce falan yazabilir miyiz acab?
 
Arkadaşlar yaklaşık iki yıl önce formda kısaca değinilen bu konuyu tekrar gündeme getirmek istiyorum. Çünkü görme özürlü müzik gruplarının sayısı o zamana nazaran bir kaç kat daha arttı sanırım. Hangi semte gidecek olsam görme özürlü müzisyen( ! ) arkadaşlarımız bangır bangır müziklerini icra edip para toplamaya çalışıyorlar. Anlaşılan dilenmenin çağdaş topluma uyarlanmış formatı böyle oluyor. Bu grupları kimler organize ediyor, ulaşım, araç -gereç vs kimler vasıtası ile sağlanıyor, topladıkları parayı ne yapıyorlar hiçbir fikrim yok ama halkın gözünde zaten yanlış olan engelli imajı sayelerinde biraz daha kötüleşiyor. Acınacak insan olmak ve karşılığında para almak... Bu arkadaşlar buna nasıl razı olabiliyor bilmiyorum ama onların sayesinde bütün engelliler kendi ayakları üzerinde duramayan, birilerinin yardımına ihtiyacı olan acınacak insanlar olarak algılanıyor.Buda gerçekten çok sinir bozucu. Sizler kendinizi ifade edebilmek için bin bir türlü emek harcarken orda ne yaptığının bile bilincinde olmayan bi kaç kişi sizinde bütün emeklerinizi yok ediveriyor.

Sanırım birilerinin ya bi durun hele siz napıyorsunuz demesi gerekiyor onlara?!
 
GERÇEKTEN ÇOK RAHATSIZ EDİCİ BİR DURUM.İŞTEN EVE GİDERKEN HAFTANIN BİR KAÇ GÜNÜ AYNI YERDE GÖRÜYORUM,SADECE GÖRME ENGELLİ DEĞİLLER,RUHLARINIDA ENGELLİ HALE GETİRMİŞLER.
 
1997-98 yıllarında Almanya nın Berlin, Hamburg gibi üç beş büyük şehrinde gezerken zaman zaman sokak müzisyenleriyle karşılaşırdım. Bu insanları dinlemek büyük bir zevk verirdi. Çünkü her biri inanılmaz derecede yetenekliydi. Peki Avrupa da isteyen herkes sokak müzisyeni olabilir mi? Bu sorunun cevabı en azından Paris gibi şehirler için 'Hayır' dır. Bu şehirde sokakta müzik çalmak isteyenler konservatuar mezunu insanlardır ve izni alabilmek için konuyla ilgilenen belediye meclisinde mecburi olan sınavı geçmek zorundadırlar. Sınavda nota bilgisi de dahil olmak üzere temel müzik bilgisini iyi derecede almamış hiç kimse sokakta milletin kafasını şişirmek için izin Alamaz!

Öyleyse sınır ne olmalıymış? İnsana saygı. Esas olan bu temel üzerinden, insanın olduğu her yerde her sanat icra edilebilir. Ancak sakat olunduğu için insanların kafasını şişirmek dahası yapışkan bir şekilde insanlardan para istemek herşeyden önce insana saygı duymamaktır.

Sakat olunduğu için iğrenç müzikler yapıp para dilenmek, sakat olunduğu için iğrenç oyunlar sergileyip tiyatro bileti satmak ve hatta sattıkları bilet için vadettikleri oyunları oynamadan kaçmak gibi davranışların insana saygıyla açıklanabilmesi mümkün değil. Burada yapılan bellidir. Sakat ya da sağlam bir kişi istediği meblağı gerçekten sanatıyla hakettiğini düşünüyorsa bu kişiye ancak saygı duyulabilir. Gerisine söylenecek cümleler bellidir...
 
EVET BU MÜZİK GRUBU SIK SIK MAHALLELERİMİZİN ZİYARETÇİLERİ :mrgreen: 3_5 KURUŞ İÇİN SESLERİNİ SOKAKLARDA SERGİLEYEN BELKİDE KANDIRILAN MECBUR BIRAKILAN VE SIRF SESİNDEN BAŞKA BİR MEZİYETİ OLMAYAN ZAVALLI İNSANLAR....YANINDAKİ ZATLAR İSE PARA TOPLAMAKLA GÖREVLİ SÖZDE YARDIMCILAR...AYŞE HANIMDAN 2 YTL....FATMA HANIMDAN 5 YTL MEHMET BEYDEN 10 YTL VS..VS....İNSANLARA DUYGUSAL BASKI UYGULAYIP NE YAZIKKİ BU SÖMÜRGE TAKIMINA ALET EDİYOLAR....
ASLINDA TEK KURUŞ VERİLMEMELİ....
 
Bu güne kadar en büyük hoşgörüyü de bu guruplar gördüğünden
alabildiğince sayıları artmıştır.

Onlara izin veren yetkililerin müzik anlayışları da bu sömürüye çanak tutmaktadır.

Günümüzde artık Ramazan davulcusu bile belediyelerce sınava tabi tutulmaktadır.

Hal böyle iken sokaklar şenlensin diye yapıldığını sandığım bu uygulama gerçekten sokaklarımızı şenlendirmiştir.!!
 
Bu şekilde dilenen körleri gören, acıyarak sadaka veren veya o dilencilikten rahatsız olan kişiler, daha sonra başka bir kör (ya da sakat) gördüğünde, ona saygı duyabilir mi?!
O dilencilerin insanların zihinlerinde yol açtığı yıkımı geri döndürmek ne kadar da zor; belki de imkansız...
 
sarpmurat' Alıntı:
sevgili oturanboga
yuzbinlerce, belki de milyonlarca turistin geldigi bir sehirde, en islek yerlerde, engelli imajini bu adamlar olusturursa, benim icim sizlar.

istiklal caddesinde sokak calgicilari olur, ozellikle geceleri. o adamlari dinlemeyi severim. aralarinda cok iyi muzisyenler var. keske daha sik karsilassam derim. fakat bu "gorme engellilerin" yaptigi seye muzik demek dogru degil.

Evet,,,
Bende bu konudan rahatsız oluyorum
Hatta Gıcık oluyorum. Onların yanından geçerken sakat olduğum için, onlarla aynı kategoride değerlendirildiğim için utanıyorum!

Sakat olmak Eğitim almamaya mazeret değil
Sakat olmak kendini geliştirememek değil
Sakat olmak Kalitesiz müzik yapmak kalitesiz tiyatro oyunları hazırlamak anlamına gelmez.
Müzikte yapsan Tiyatro da yapsan standardın en az engelli olmayan kişilerden düşük olmamalı hatta daha kaliteli yapmalısın.
Engelli olduğun için yapmamalısın bunu
yani ister hobi olarak yap ister meslek olarak sakat olduğun için yapma bunu
Yada yaptığını sakatlığını kullanarak pazarlama!

Pegasus' Alıntı:
Sakat olunduğu için iğrenç oyunlar sergileyip tiyatro bileti satmak ve hatta sattıkları bilet için vadettikleri oyunları oynamadan kaçmak gibi davranışların insana saygıyla açıklanabilmesi mümkün değil. Burada yapılan bellidir. Sakat ya da sağlam bir kişi istediği meblağı gerçekten sanatıyla hakettiğini düşünüyorsa bu kişiye ancak saygı duyulabilir. Gerisine söylenecek cümleler bellidir...

Sevgili pegasus
Sakat olduğu için tiyatro oyunu oynayan bilet satanlara en az senin kadar bende kızıyor iğreniyorum.
Evet malesef böyle bir kaç grup var Türkiye genelinde.
Hatta ve hatta Ankarada özürlüler okulundaki 16 yaşındaki küçük kız çocukları küçük engellileri kullanarak onları sömürerek onları çalıştırarak. Altında BMW araba ile onları okul çıkışı alıp caddelerde sokaklarda kapı kapı dolaştırıp apartmanda gecenin bir vakti tiyatro bileti sattıran kişi ve kişiler var. Hatta bu sitenin üyeleri bunlar.

Diyarbakırdaki sakat çocukları toplayıp büyükşehirlerde tiyatro bileti sattıran engelli olmayan kişilerde var.

Evet! O kişiler Ankarada resmi dairede çalışan engelliler.biz sitesinin üyelerini ziyaret ederek onlara ve onların mesai arkadaşlarına da bilet satıyorlar. Bu sitede sağlamış oldukları samimiyetten dolayı.

Sevgili pegasus
Evet bende Tiyatro oyunu oynuyorum. Kendi grubum var. Sen benim oyunumu izlemediğin için yukarıda söylediklerini üzerime almıyorum. Bu sitede bir çok kişi izledi. Oyunlar Doğaçlama değildir. Her hafta sonu 8 saat çalışılarak hazırlanan bir oyunu oynuyoruz. Ve oyunumuzda daha önceki yıllarda engellilerin mesajlarını güldürerek arada bir veriyorduk seyirciye. Ancak 2006-2007 sezonu itibarı ile engellilik ile ilgili bir kelime yok bir konu yok. Oyunumuz profesyonel hocalarla çalışılarak hazırlanıyor. Oyunu bir izleyen bir daha ki oyunun nerede ne zaman olduğunu soruyor.

Oyunun pazarlamasına gelince. Kesinlikle kapı kapı dolaşarak değil. Ali Poyrazoğlu Ferhan Şensoy nasıl kendi oyununu pazarlıyorsa o şekilde.

Hatta ve Hatta Geçtiğimiz haziran ayında Sayın Kültür ve Turizm bakanı Atilla KOÇ makamına davet etti ve bizlere hayran kaldığını belirterek. Bakanlık olarak bu konuda ne yapabileceklerini sordu.

im000398.jpg


Daha sonra Devlet Tiyatroları Genel Müdürüne telefon açarak Tüm devlet tiyatrosunun kostüm dekor ve salonlarını bizlere açarak bakanlık olarak bizi buna teşfik ettiler. Bakanlık Tarafından resmen desteklenen Tek Engelsiz sanatçılar topluluğunu oluşturuyoruz
 
Meşhur uyuyan güzelimizin verdiği destek gülümsetmekten başka bir etkiye yol açmaz. Ölçü müdür? Hayır. Engellilere yönelik duyarlılık gösterilerinin bir ürünü olabilecek bu fotoğrafları ciddiye almıyorum.

Okulumda Türkiye de bilinen ne kadar siyasetçi, işadamı, sanatçı vb varsa hepsiyle bir araya geldiğimiz bir program var. Özellikle siyasetçilerin oturdukları koltukla ilintili meselelere ne kadar hakim olduklarını çok iyi biliyorum.

Bir ara engelli meselesine di,kkat çekmek için ben de bu tiyatro işine bulaşmıştım. Sadece bir oyunu çıkarabilmek için bir yıldan fazla bir zamanda oniki engelli arkadaş debelenip durmuştuk. Sardunyalar adlı grubumuzun oyunu çıktığında memleketin değme tiyatrocuları da dahil herkesten büyük alkış almıştı.

Bu oyun görsel ve yazılı basında o güne kadar eşi görülmemiş bir yer tutmuştu. çünkü engellilikle alakası olmayan ama engellilerin sanat adına neler yapabileceğini gösteren ve bu yolla engelli algılamasını kökünden sarsan bir oyundu.

Biz bu oyundan para almadık. Bunca emek verilmiş bu oyunu sergileyen gruptan aramızda iki arkadaş var. Birisi Cincin, diğeride Libertian. Cincin ilk oyundan sonra aramızdan ayrıldı. İkinci ve büyük ses getiren oyundan sonrada ben ayrıldım. Zira Özürlüler vakfı devreye girmişti ve işin rengi değişmişti. Vakıf bizi kullanarak kendini kamuoyunda aklayacak etkinlikler yapma peşindeydi. Bu nedenle onca emeği boşverip bu tiyatro işini bıraktım. Benden sonra ekip dağıldı ve tekrar toparlanamadılar.

Bunları anlatmamın sebebi şu; Eğer biz de bu işten rant elde etmenin peşinde koşsaydık bunu çok büyük ölçüde başarırdık. ancak yaptığımız iş sosyal bir mücadele bağlamından çıkıp birilerinin çıkarına hizmet etme riski doğunca derhal bıraktık. İnanılmaz tepkiler aldık. O denli başarılıydık ve o denli talepler alıyorduk ki kimse inanamadı bırakmamıza. Ama bıraktık çünkü derdimiz para değildi.

Benim şahsi görüşüm engellilerin para karşılığı yaptığı tiyatronun demogojik motiflerinin olmaması çok ama çok zordur. Zira bahsedilen oyunların nasıl olupta kısa sürelerde hazırlanıp sahnelendiğini okudukça bu işin sanatsal değerinin ne denli zayıf oldugunu anlamak güç değil. Peki nedir o halde insanların bu tiyatroya gelmelerinin sebebi? Burda acıma duygularının tahrik edilmesinden başka bir cevap bulamıyorum. Bizim bir yıldan fazla uğraşıp didinip, Türkiye nin en iyi tiyatrocularının başımızda yönetmen olarak aylarca destek vermelerine rağmen yinede onca eksiği olan oyunlarımıza karşılık burada bu denli sanatsal başarıları oldugu iddiasındaki arkadaşlarımızın oyunlarını gerçekten merak ediyorum.

Ve gerçekten merak ediyorum, bu biletler ne yolla satılıyor? Geçmişte nasıl satılmıştır? Tiyatrocuların bir tiyatro eğitimi var mıdır? olmayan bir eğitimle kendilerine atfettikleri başarıları nasıl elde ediyorlar? Kendilerinin bir lamba cinleri mi vardır? Engelliliklerini kullanmayan bu arkadaşlarımız Türkiye nin dünya çapında başarılı tiyatrocularının bomboş salonlara oynadığı bir ülkede nasıl oluyorda engelliliklerinin demogojisini yapmadan salonları doldurduklarını iddia edebiliyorlar? Bu arkadaşlarımızın öz kardeşleri nasıl oluyor da biletlerin satılıp, oyunların oynanmadığını, üçkağıt yapıldığını, kendilerinin yüzlerine karşı hemde hepimizin huzurunda sitemiz bünyesinde daha bir kaç yıl önce haykırabiliyor???


Sorular çoğaltılabilir. Cevaplar bir uyuyan güzel üzerinden prim toplanmaya çalışılarak verilebilir. Yada çıkılır kimsenin zekasına hakaret edecek yalanlara sığınmadan gerçekler ifade edilir...Ama hiç umudum yok. Çünkü yalan, karlı olduğu anlaşıldıkça geliştirilmeye müsait bir silahtır.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=33633
 
Pegasus' Alıntı:
Zira bahsedilen oyunların nasıl olupta kısa sürelerde hazırlanıp sahnelendiğini okudukça bu işin sanatsal değerinin ne denli zayıf oldugunu anlamak güç değil. Peki nedir o halde insanların bu tiyatroya gelmelerinin sebebi? Burda acıma duygularının tahrik edilmesinden başka bir cevap bulamıyorum. Bizim bir yıldan fazla uğraşıp didinip, Türkiye nin en iyi tiyatrocularının başımızda yönetmen olarak aylarca destek vermelerine rağmen yinede onca eksiği olan oyunlarımıza karşılık burada bu denli sanatsal başarıları oldugu iddiasındaki arkadaşlarımızın oyunlarını gerçekten merak ediyorum.

Ve gerçekten merak ediyorum, bu biletler ne yolla satılıyor? Geçmişte nasıl satılmıştır? Tiyatrocuların bir tiyatro eğitimi var mıdır? olmayan bir eğitimle kendilerine atfettikleri başarıları nasıl elde ediyorlar?

O zaman bir gün şeref konuğum olarak gel
izle
ama şundan emin ol ki kısa sürede hazırlanmıyor bu oyun.
 
Üst Alt