Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sylvia Plath

UTOPYA

Üye
Üyelik
7 Haz 2005
Konular
37
Mesajlar
913
Reaksiyonlar
0
ADAY

Önce, istediğimiz gibi biri misiniz bakalım?
Takma gözün,
Takma dişlerin, koltuk değneğin,
Askın, çengelin,
Takma göğüslerin

Ya da bir eksiğin olduğunu gösteren dikişlerin
Var mı?
Yok mu?
Öyleyse ne verebiliriz sana?
Ağlama.
Aç elini.
Boş mu?-Boş. Al sana onu dolduracak,

Çay getirecek,
Baş ağrılarını geçirecek ve ne dersen yapacak
Bir el.
Evlenir misin?
Garantisi var,

Kapar açık kalmışsa gözlerin
Ve eriyip gider kederinden.
Yeni bir parti çıkarmak üzereyiz tuzdan.
Bakıyorum çırılçıplaksın.
Bu elbiseye ne dersin —

Siyah ve sert biraz, ama iyi oturdu üzerine.
Evlenir misin?
Su geçirmez, dayanıklı her şeye, ateşe,
Damı delip geçen bombaya.
İnan bana, bunun içinde gömerler seni mezara.

Kafana gelince, kusura bakma ama, kafan boş.
Tam sana göre biri var elimde.
Gel şekerim, çık dolaptan.
Evet, ne dersin buna?
Kâğıt gibi bembayaz başlangıçta,

Ama yirmi beş yılda gümüş,
Altın olur elli yılda.
Canlı bir bebek neresinden baksan.
Dikiş diker, yemek yapar,
Konuşur, konuşur, konuşur.

Çalışır durumda, hiçbir eksiği yok.
Açılmış yaran varsa, yara lapası.
Gözün varsa, bir görüntü gözüne.
Evlât, bu senin için son kurtuluş fırsatı.
Evlenir misin, evlenir misin, evlenir misin?

SYLVIA PLATH

06.jpg
 
selam

şiir okumayı severim çok güzell
 
BOYUNAYIM

Ama enine olmayı tercih ederdim.
Ben kökünü toprağa batırmış bir ağaç değilim
Taşları ve o ana sevgisini emen
Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan,
Bir çiçek tarhının güzelliği de olamadım ne yazık ki
Sanki özenle boyanmış ve kendi payına düşen hayranlarını kabul eder gibi,
Pek yakında bütün yapraklarından birer birer döküleceğini bilmeden.
Benimle karşılaştırılırsa, ölümsüz sayılır bir ağaç
Ve bir çiçek o kadar uzun boylu değildir belki,
ama kalkışmanın anlamını bilir,
Bense ömrünü bir ağacın, cesaretini istiyorum bir çiçeğin.

Bu gece, yıldızların o sonsuz incelikte ışıkları altında,
Ağaçlarla çiçekler serin kokularını serperlerken havaya.
Aralarında yürüdüm, hiçbiri farkıma varmadan.
Uykuya dalmadan düşünürüm de bazen
Ben de onlar gibiyim aslında –
Düşüncelerim bulanır sonra.
Uzanıp yatmak, daha doğal geliyor bana.
Sınırı olmayan sohbet yürürlüğe girdiği zaman, gökle aramızda.
Ve son kez uzanıp yattığımda bir gün ben asıl o zaman yararlı olacağım:
O gün ağaçlar bana bir kez olsun dokunabilecek ve
benimle ilgilenecek vakti olacak çiçeklerin

Sylvia PLATH
 
BABACIM

Yapma, yapma artık yapma
Bunu bana, ayakkabı kara
İçinde yaşadığım bir ayak olarak
Otuz yıl boyunca, zavallı bir beyazlık,
Güçlükle nefes almaya cesaret ettiğim veya hapşırmaya.

Babacım seni öldürmek zorundayım.
Ben bir fırsat bulamadan önce sen öldün --
Misketle doldurulmuş gibi ağır bir çanta dolusu Tanrı,
Ürkütücü heykel, ayak baş parmağı
Bir San Fransisko fok balığı kadar kocaman.

Ve acayip Atlantik'te bir kafa
Fasülye yeşilinin mavinin üstüne yağdığı yerde
Güzel nusret'ten uzak sularda
Seni iyileştirmek için dua ederdim.
Ach, du.

Alman dilinde; Polonya kasabasında
Silindirin altında ezilip dümdüz edilmiş
Savaşlarla, savaşlarla, savaşlarla.
Ama kasabanın adı çok sıradan dedi
Polonyalı arkadaşım.
En az bir düzine kadar vardır aynısından.
Demek ki hiç bilemeyeceğim
Nereye koyduğunu ayağını, kökünü saldığını,
Seninle hiç konuşamadım.
Çene kemiğime sıkıştı kaldı dilim

Sesim bir kablonun içinde kısıldı.
ich, ich, ich, ich.
Zorlukla konuşabiliyordum.
Her Alman'ı sen sandım.
Ve bu lisan kırıcı

Bir makina, sanki bir makina
Bacasından atıyor beni bir Yahudi gibi
Dachau, Auschwitz, Belsen'e bir Yahudi gider.
Yahudi gibi konuşmaya başladım.
Belki de bir Yahudi'yim ben.

Tirol'ün kar'ı, Viyana'nın açık renkli birası
Ne çok saf ne de gerçek.
Çingene kadın anam ve tuhaf şansımla
Ve Tarot kutumla.. Ve Tarot kutumla
Gerçekten belki de Yahudi'yim ben.

Ben senden hep biraz korktum,
Senin Nazi Hava Kuvvetleri'nden, agularından,
Ve jilet gibi bıyığından
Ve ari gözlerinden, parlak mavi.
Panzer-adam, Panzer-adam, Ey Sen-

Allah'la boy ölçüşen bir gamalı haç
Öylesine karasın gökyüzünden hiçbir çığlık sızmaz içeri.
Her kadın bir faşiste tapar.
Suratta çizme, senin gibi bir
Acımasızın, acımayan acımayan kalbi.

Kara tahtanın önünde duruyorsun, babacım, ölecek
Bendeki resminde,
Ayağın yerinde çenede bir çatlak ince
Ama bunun için daha mı az şeytan? Değil hayır değil
Kırmızı temiz kalbimi ikiye bölen

Kara adam daha beyaz hiç değil
Seni gömdüklerinde on yaşındaydım.
Yirmisinde ölmeye çalıştım
Dönmek için geriye, geriye geriye sana
Kemik bile idare eder sandım.

Ama beni çıkardılar çuvaldan,
Ve parçalarımı zamkladılar birbirine tek tek.
O zaman anladım ne yapmam gerektiğini.
Senin bir maketini yaptım.
Meinkampf bakışlı, kara giysiler içinde

Bir adam raflara ve vidalara aşık
Ve evet dedim, kabul ediyorum.
İşte babacım, sonunda ben bittim.
Kara telefonun hattı kökünden kesildi,
Sesler kablolardan kıvrılarak geçemez artık.

Bir adam öldürseydim, iki adam öldürmüş olacaktım -
Kendisini sen olarak tanıtan
Ve bir yol boyunca kanımı içen vampir,
Yedi yıl boyunca doğrusunu istersen.
Babacım, artık sırtüstü yatabilirsin.

Şişko kara kalbine bit tahta parçası saplı olarak
Köylüler zaten seni hiç sevmemişlerdi.
Mezarına topuk vuruyorlar, üstünde dans ediyorlar şimdi.
Hep biliyorlardı zaten senin sebep olduğunu bütün kötülüklere.
Babacım, babacım, adi herif, bitirdin beni.

SYLVIA PLATH

892_t.gif
 
ölmek,
herşey gibi, bir sanattır,
bu konuda yoktur üstüme.
öyle ustaca yaparım ki cehennem gibi gelir.
öyle ustaca yaparım ki gerçekmiş gibi gelir.
bir talebim olduğunu bile söyleyebilirsiniz.

SYLVIA PLATH
 
DELİ KIZIN AŞK ŞARKISI

bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi;
açarım gözkapaklarımı ve doğar herşey yeniden.
(sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)

yıldızlar vals yaparlar, kırmızı ve mavi,
...ve keyfi bir siyahlık dörtnal peşinden:
bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.

düşledim büyüyle beni yatağa çektiğini
ve çılgınca öptüğünü, delice şarkı söylediğini.
(sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)

devrilir gökten Tanrı, solar cehennem ateşleri:
melek ve Şeytan’ın adamları çeker giderken:
bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.

hayal ettim söylediğin yoldan döneceğini,
fakat yaşlandım, artık unuttum ismini.
(sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)

bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni;
hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi.
bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi.
(sanıyorum kafamdan uydurdum seni.)

Sylvia PLATH
 
Üst Alt