Hayatımda çok anım olmuştur. Az derece spastiğim yani durumum fiziksel ama insanlar beni gerizekalı zannederler. Üstelik hep iyi yerlerde okumama rağmen (hala okuyorum) bu duruma şaşırırlar. Hele ilkokulda gelip çarpım tablosunu soranların haddi hesabı yoktur. Dediğim gibi çok anım oldu ama bir tanesi beni çok etkiledi:
Orta 2'deyim. Bursa Anadolu Lisesi'nde okuyorum. Hatırlayanlar vardır o zamanlar orta okulda fen ve matematik ingilizce okutulurdu. Bir gün babamın hobi bahçesine gittik. Oradaki köylü bir adam da babamla sohbet ediyor. Ben de İngilizce olan fen kitabımdan ders çalışıyorum. Adam bana baktı ve "Bu okuyor mu?" dedi. O anki öfkemi anlatamam. Adamın bilmediği bir dilde ders çalışırken adamın beni resmen hayvan yerine koyarak 'bu' demesi beni çıldırttı. Tabii o an hiçbir şey demedim ama konuyu çok düşündüm. Sorun o adam da değildi, sorun eğitimdeydi. Ülkemizde bir engelliye nasıl davranacağını bilmeyen, onlara salak (hatta Hitler misali yarım insan gözüyle) bakanlar var ve bunun tek sebebi gerekli eğitimin verilmemesidir.
Orta 2'deyim. Bursa Anadolu Lisesi'nde okuyorum. Hatırlayanlar vardır o zamanlar orta okulda fen ve matematik ingilizce okutulurdu. Bir gün babamın hobi bahçesine gittik. Oradaki köylü bir adam da babamla sohbet ediyor. Ben de İngilizce olan fen kitabımdan ders çalışıyorum. Adam bana baktı ve "Bu okuyor mu?" dedi. O anki öfkemi anlatamam. Adamın bilmediği bir dilde ders çalışırken adamın beni resmen hayvan yerine koyarak 'bu' demesi beni çıldırttı. Tabii o an hiçbir şey demedim ama konuyu çok düşündüm. Sorun o adam da değildi, sorun eğitimdeydi. Ülkemizde bir engelliye nasıl davranacağını bilmeyen, onlara salak (hatta Hitler misali yarım insan gözüyle) bakanlar var ve bunun tek sebebi gerekli eğitimin verilmemesidir.