@Şamil676767, Ben de üniversitede çalışıyorum. Bir kendime bakıyorum, bir de arkadaşımın eşine bakıyorum. Her şey ayağının altında. İstediği zaman her şey ayağının altına. Çalışırken çayı kahvesi geliyor. İşleri o kadar yoğun değil. Öğlen yemeği bedava, beğenmeyip yemezse de askeri gazinoda yemek aşırı ucuz. Askeriyede lojman bedavaymış onlara. Orduevi var, berberi var, marketi var ve hiçbirinden vergi almayıp maliyetine sattığı için aşırı ucuza geliyor. Kadının komutanı da aşırı anlayışlı. Hastalık ya da başka bir durumda hiç sıkıntı çıkarmıyor.
Bir de kendime bakıyorum. Yemek pahalı değil ama yaparken hiç özen göstermiyorlar bile. Çatal ve kaşıklar bile doğru düzgün yıkanmıyor ve yemekten birçok kez kıl vb. çıkıyor. Amirler genelde anlayış göstermiyorlar. Çayı kahveyi falan kendin yapman gerekiyor. Çalıştığım yerde klima, cam ve kalorifer bile yok. Tüm yaz piştiğim ve terlediğim için sürekli hava almak için dışarı çıkmak zorunda kalıyorum. Hastalandığın için izin almak isteyince bahane arayıp laf ediyorlar. Bunun karşılığında ise yeni personelin çoğu maaşının yarısını kiraya veriyor (Eskilerin çoğu zamanında evini arabasını aldığı için öyle bir dertleri yok.) .Geriye kalan maaşla bekarsan iyi kötü gezersin ama evliysen Allah yardımcınız olsun. Hastaneye, lokantaya, markete ya da başka bir yere gittiğinde kimse seni insan yerine koymuyor. Ne yüzüne bakıyorlar, ne adam akıllı hizmet veriyorlar. Hepsi adam
sikme peşinde. 30-40 senelik evlerden kira olarak saray parası istiyorlar. Dışarıda yemek yiyeyim desen en kötü yemek için dünyanın parasını istiyorlar. Evinde ya da arabanda bir arıza olursa geçmiş olsun, tamirciler sırf bir parçayı değiştirmek için dünyanın parasını istiyorlar. Devlet hastanesine gidiyorsun. Doktoru, sekreteri, hepsi köpek gibi dalıyorlar. Suratına bile bakmadan, seni bile dinlemeden önce tahlile gönderip (kimi zaman buna bile tenezzül etmeyip) ilacı verip geçiyorlar. Katarakt olan babaanneme doktorun yoğunluktan göz damlası yazıp geçtiğini hatırlıyorum. Sonradan özel doktora götürdük de ameliyat edince gözü düzeldi neyse ki. En azından bizim bunu yapabilecek durumumuz var, peki bunu bile yapabilecek durumu olmayanlar ne yapsın?
Tüm bunları yaşıyoruz. Sonra da çıkıp hayat her şeye rağmen güzel diye kendimizi kandırıyoruz. En azından ben hem genç yaşımda memurum, hem bekarım, hem de fazla masrafım yok. Peki diğerleri ne yapsın? Mecbur kendilerini yaşamak güzel şey ya da imtihan dünyası diyerek kendilerini kandırmak zorunda kalıyorlar.