SADECE VE SADECE engellilerle ilgili sosyal politikalar, toplumsal yaklaşımlar, hükümet politikaları, dünya politikaları; ve insana/doğaya dair her konuda buraya yazabilirsiniz.
Aksi tüm mesajlar anında silinecektir!
Bu tanıma göre ve bu başlık silinmediğine göre demek oluyor ki siz bu konunun ENGELLİLER le ilgili olduğunu iddia ediyorsunuz.
Üstte yazdıklarımı okumuyorsunuz ki, sorularım ve tespitlerim hep havada kaldı. Birisi diyor ki "kimse engelliler arasında da eşcinsel olabileceğini aklına getirmiyor"..
Acaba akılsız mıyız yoksa siz mi lutfedip okumuyorsunuz?
Sekiz milyon "sakat" ın içinde elbette eşcinsel, satanist, bilmemne -ist gibi aykırı tipler vardır.
* * * * * *
Bu başlık, devotee olayının tartışıldığı dönemde açıldı. O zaman aynı anda bu başlığa da yazmak istememiştim; iki konuda birden hararetli tartışma olması yararlı olmazdı. Ama şimdi zamanıdır...
Daha önce olanları hiç sayıp, Sadece bunu okuduğumda bile kafamda bir fikir oluşmasına yetiyor.
Eyvallah Vefa! Böyle algılıyorsan diyecek birşeyim yok.
Diyerek benim fikrimin boş ve altyapısız olduğu mu ispatlandı? Evet ben böyle algılıyorum. Ve bu duruma sebebiyet olan hareketlerin düşünülüp önlem alınması gerekirdi. Zira ben beş yaşında tıfıl bir çocuk değilim. En azından Buradaki ortalama bilgi, zeka ve akıl seviyesine de sahip olduğuma eminim.
* * * * * *
Bu başlıkta eşcinsellerin ne olup olmadığı tartışılmayacak denmişti ama bazılarımız tarih, sosyoloji ve tıp alanındaki bütün tespitlerin, kuramların ve iddiaların karşısına dikilip bu sorunu tanımlayıp çözme cüretini göstermiş. Hoş, çözüm beklediği iddia edilip de binlerce aklın üzerinde kafa yorduğu bu konuya GERÇEKTE acaba bu kadar vakit ve emek harcamak doğru mu? Fiziiksel, biyolojik, duygusal vesaire olarak priz ve fiş kadar birbirine uyumlu, birbirine muhtaç, birbirini tamamlayan iki cinsin doğadaki hatta atom altı dünyadaki gerçekliğine ters düşmek kimin haddine? Vücudundaki hormonal denge, sosyal etkiler, koşullanmalar veya tamamen kişisel tercihleri bahane ederek, erkek erkeğe seks yapmanın neresi sağlıklı, huzurlu ve mantıklı? Kişinin dengesi bozuk olabilir kabul, ama tedavi-ıslah edilmeyi reddedip bunu icraate döküp dökmemek tamamen kişisel tercihtir. Üstüne üstlük bunun üzerine bu icraatlerini topluma kabul ettirmek uğruna yapılan bin türlü uğraş da toplumca reddedilmiştir ve reddedilmeye mahkumdur. Var olan tüm inanç ve ahlak sistemlerinde, istatistiksel olarak aksi iddia edilemeyecek oranda bu durum apaçık ortadadır.
* * * * * *
Bu konuda tartışmamız gereken şey AYRIMCILIK, BİZDENCİLİK ve ÖTEKİLEŞTİRMECİLİK. Lütfen ama lütfen eşcinsellik şudur-budur tartışmasına dönmesin iş.
Kendilerini bilerek marjinalize eden kitleler bu duruşlarının doğal yansıması olarak dışlandıklarında buna "ayrımcılık" mı diyeceğiz?
Peki burada genel kabulü umursamayan bir "demokratik kabul" ne kadar meşrudur.
Bu demoktratik tutuma göre engelliler kimlerdir?
Engellenmişlik nedir?
Kendi terciihleriyle toplum dışına itilen gruplarla spastik bir adamın durumu aynı kefede mi tartılır?
Yarın BAŞKA kimler yanaşacak?
vee Buyrun buradan yakın....
Arkadaşlar, herkes farklı fikirlere sahip olabilir ama bu ülkede ayrımcılık her yerde. Sadece tek tek belli bir gruptaki insanlara (engelli, yaşlı, eşcinsel, Ermeni, Kürt, Alevi, Hıristiyan, vs.) yapılmıyor, sistem kendi eliyle bu grupların diğer gruplara karşı düşmanlık beslemesini sağlıyor. Bribirlerine yabancılaştırıyor.
Ayrımcıılığın en büyük sorumlusu, toplum dışına çıkıp, toplanıp, veya bir başına ayrımcılık yapılıyor diye bağıranlardır.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz.
* * * * * *
Her şeyi düşünebilirsiniz, ama herşeyi... Bunda sınır yok. Şiddet içermediği ve yasal olduğu sürece her görüşü de dillendirebilirsiniz, bunun da önünde hiç bir engel yok. Ama sizin tam zıddınızda düşünen kişileri düşünmekten ve yazmaktan men edemezsiniz! İletişimin ilk kuralı budur. Ve bu site bir iletişim platformudur.
Son olarak, buraya yazılan bir mesajla bu sitenin yeri eşcinsel hareketin yanı mı olmuştur!? Bunu nasıl düşünüp tepki verebiliyorsunuz anlayamıyorum! Engelliler.Biz kurumsal bir yapı mı da eşcinsellerle yanyana gelmek söz konusu olsun!
insanları, insanlığı, toplumu etkilemek için resmi kurum olmak şartı mı var hı? Daha belki yüzlerce yıl insanları tartıştıracak olan ve hayatın her alanında etkilemiş ve iz bırakmış olan Darwin resmi bir kurum muydu hı?
Yasalara aykırı bir şey yok savunmasını da kabullenmiyorum. Yasalar dahilinde de kişi veya topluma zararlı bir çok faaliyet var. (hemen bir örnek: TV yayıncılığı) Hem zaten istese de kimse bu forumda yasalara aykırı hareket edemez.
Toplumsal değerlerin önplanda tutulduğu sorumlu bir yayın anlayışı bekliyorum.
Ki internet şu sıralar etkisi göz ardı edilemeyecek derecede güçlü bir alan... İşte aklıma gelen ilk haber:
SPK, bir internet sitesinin "Forum" bölümüne Frigo-Pak hisseleriyle ilgili "gerçeğe aykırı" yorumlarda bulunan Volkan Güngör'ü 10 bin 980 YTL para cezasına çarptırdı
Bir internet sitesinin Forum kısmına Frigo-Pak Gıda hisseleriyle ilgili olarak "gerçeğe aykırı" yorum ve tavsiyeler yazan Volkan Güngör 10 bin 980 YTL para cezasına çarptırdı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Volkan Göngör adlı vatandaşın hisse senetleri İMKB'de işlem gören Frigo-Pak Gıda A.Ş.'yle ilgili olarak
www.hisse.net adresli internet sitesinin forum kısmına "voltran532" kullanıcı adıyla "yönlendirici nitelikte, gerçeğe aykırı, objektif olmayan, subjektif içerikli yorum ve tavsiyelerde bulunduğunu" belirledi. Kurul bu nedenle Volkan Güngör'e 10 bin 980 YTL para cezası verilmesini kararlaştırdı. SPK daha önce "izinsiz olarak yatırım danışmanlığı faaliyeti verdiğini" tespit ettiği internet sitelerinin sahiplerine ceza uygulamıştı. Ancak ilk kez sitenin forum kısmına görüşlerini yazan bir kullanıcı para cezası aldı.
'EL SÖZÜ İLE YATIRIM YAPILMAZ'
Bu arada Göngör'ün Forum kısmına yazı yazarak para cezası aldığı internet sitesinin üyelik kısmında, "Forumda okuduğunuz bilgileri fikir vermesi amacıyla değerlendirin. Hiç kimse size para kazandırmak heveslisi değildir. Adını soyadını dahi bilmediğiniz bir kişinin tavsiyesi ile senet almanın sonu hüsran olabilir" uyarısı bulunuyor.
Yenişafak
Herkes kendini bilsin. Bu site ne benim ne de başkasının görüşüne hizmet etsin diye kurulmadı. Bu site, bu konularda konuşulsun diye kuruldu.
Güzel bir tavsiye. "Herkes kendini bilsin".. Tavsiye ise güzel tabi. Çünkü kişinin kendini bilmesi bir ömre mal olacak kadar derin ve zor.
Ama, yok, bu cümle bir tavsiye değil de yargı ve benzeri bir yöneltiliş ise, dikkat etmek gerek....
* * * * * *
Siteyi forum olmadığı zamanlardan beri takip ediyorum. Az çok benim de siteye katkım oldu. Yani bu sitenin oluşturduğu güç sadece DNS domain hakkı olan kişiye ait değil. Bunun elbette farkında herkes.
Bir masa etrafında toplanmışız. Konular açmışız. Muhabbetler etmişiz. Yemiş içmişiz. Masanın kimin tarafından alındığı, nereden geldiği, çivilerini hangi marangozun taktığı elbette muhabbetin yönünü etkileyemez. (öyle olduğunu iddia etmiyorum) Hepimiz ortak bir konu üzerinde konuşan kafalarız, yüzleriz, dudaklarız. Ortak konumuz da FİZİKSEL ENGELİMİZ.
Kimsenin kimseye tü kaka demeye hakkı yok. Bu yoruma meydan verecek açılıma da hakkı yok.
Tü kaka derseniz de o kişinin eli armut toplamıyordur. Elbette incinen kişiliğini savunur. Her Etki bir tepkiye sebep olur.
Forumda bir çok proje de sundum. Yönetimce görmezden gelindiği için havada kaldılar. Hepsini genellikle sessizce kabullendim.
Bir muhalif sözde, bir anda gidiyorum deyişte bütün geçmiş yok sayılıp iki kelimecik teşekkürü bile esirgeyen, varlığımı (fikir ve yargılar var olmama dair izlerdir) yok sayan, hatta abartıp küçümseyen bakışa sitemliyim.
Olay kişiselleşmiş olabilir, varsın olsun, buna hakkım vardır.
Burada sınırları çizilen veya belirsizleştiren ENGELLİLER öbeğine dahil değilim. Bunu buradan açık ve net söylüyorum. "Sosyal Engellenmişlik" kapısından aranıza girecek olan, girmiş olan, ve gireceğini düşündüğünüz bazı kişi ve grupların, FİZİKSEL ENGELLİLER oluşumuna dahil olmasını, bir arada anılmasını, prim verilmesini kınıyorum.
Bu tartışmanın, boğaz köprüsündeki gs bayrağının asıp indirerek birbirleriyle saçma ve gereksiz mücadele eden grupların kavgasına benzeyeceği apaçık ortada.
Engellileri, engeli dışı tanımlarla gruplara ayırmak, bunu laf etmek doğru mu?
Neden tüm engellileri doğrudan ilgilendiren AYVALIK ŞENLİKLERİ konusunu öksüz bıraktınız? Tüm engellileri ilgilendiriyor çünkü bu şekilde onların çizdiği resim halka caddede, tv ve gazetelerde yansıtılıyor. Bu resimde siz de varsınız!
Dernek vb kurumlar tarafından zaten yıllarca kullanıldık. Kimse sakatlığımı kullanıp bir takım fikirlerini yayamaz. Bunu yapan grup ve kişilerin engellileri temsil etmeye hakkı yoktur. Bu "sitenin", bu mantıkla engellilerin sesi olabileceği kabullenemez.
Öncelik engellilerdir. Bunda da öncelik çoğunluğu ilgilendiren konulardır.
Eşcinsellik ne konuya dahil olabilir ne de sakatlar arasında oran olarak önem teşkil edebilir.
* * * * * *
Hep merak ettiğim bir konu var...
Orkestra şefi ne yapar, ne işe yarar, nasıl işe yarar?
Nasıl başarır elindeki incecik çubukla o kadar insanı idare etmeyi?
Havaya, boşluğa zarif dokunuşlarla dans eder gibi çizdiği resmi nasıl okur sanatçılar?
Bunu teknik olarak anlayıp açıklayamasam, müzik konusunda hiç bir şey bilmeyen biri olsam da benim gibi küçük sefil yaratıkların da bu çalan müzikten zevk alma hakkı var!
* * * * * *
Şef.. Orkestra şefi, güzel bir sanat eseri icra edilirken, kürsüden inip de kemancı Cüneyt Efendi'ye ders verebilir mi?
Kocaman sopasını, şapkasını veya gömleğini sevmediği bir enstrumancının gözüne sokabilir mi?
Flüt çalan Güldeste Hanım'ım notalarını alıp, kendi yazdığı notaları koyabilir mi?
Sonra da herkes dilediğince çalsın deyip, kenara çekilebilir mi?
* * * * * *
Bu sadece bir tepkidir. Belki de savunma.
Özellikle bu sanal ortamda, kimsenin kimseye yukarıdan bakma hakkı yoktur.
Beni bu yazımda bir kişi bile anlamasa fark etmez.
Beni ben yapan değerlerimin incinmesine, incitilmesine tahammülüm yok artık.
Çünkü hayır!
Hayır!
Misketlerini alıp giden bir ufaklığın oyunu kadar basit değil bu.
Hayır!
Bu halimi "duygusal kriz" ve benzeri tanımlarla ifade edip kurtulamazsınız.
Kaldı ki duyguları yok sayamayayız da!
* * * * * *
Orkestra Şefi o ince çubukla neyi yönlendirir?
Müziği mi? Miziğin şiddetini mi? Notaları mı? Müzisyenleri mi?
Dinleyicileri mi?...
Bunun ayrıntısını, müzik konusunda bilen kişi olarak bildiğim Sevgili Sanem'den istiyorum...
Bu site yönetiminin de "iyi" bir orkestra şefinden başka rollere bürünmemesini,
Ahengin bozulmamasını ve dinleyicilerin "kakafoni" denen gürültüye maruz kalmamasını,
Ve katkılarımın da devam etmesini dilerim...
...Diledimm..
......Dilerdimm...
.........Dilemiştim.
* * * * * *
Dilemiştim ama raylar çoktan döşenmiş. Vagonların lokomotiften ayrı gitme olanağı yok. Trenin de raylar dışında gezebileceği bir yol yok.
Size iyi yolculuklar dilerim. Ama...
Vagon pencerelerinin sizlere gösterdiği kaygan bir resimden ibaret değildir özgürlük.
BirPerşembeSabahıPencerenizdeİstasyonlaBeraberGittikçeKüçülenBirGölgedenİbaretim SizeElSallayan