İstanbul'da bir derneğe gidiyorum. Oraya gelen karı/koca bir çiftle tanıştım. Adam şizofren, eşi ise bipolar bozukluk hastası. Evlenmeden önce heyete girmişler Kuruldaki hocaların onayıyla evlenebilmişler. Açıkçası çok şaşırdım. Böyle bir yasal zorunluluk var mı ?
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Şizofrenlerin evlenmesinde yasal düzenlemeler nedir?
- Konbuyu başlatan Descartes
- Başlangıç tarihi
[FONT="]Teorik olarak evlenemezler, pratik olarak evlenebilirler. Türk Medeni Kanununa göre akıl hastaları evlenemez. Şizofreni de bir akıl hastalığı olarak kabul edildiğinden yasal olarak evlenmeleri yasaklanmıştır.[/FONT]
[FONT="]Ancak şizofrenisi olan bazı kişilerin aileleri tarafından evlendirildikleri görülmektedir. Bu evlilikler diğer tarafın itirazı olmadıkça yasal işleme tabi olmazlar. Türk Medeni Kanunu, nikah töreni sonrasında eşlerden birinin akıl hastası olduğu resmen kanıtlanabilirse, öbür eşe evlenmenin geçersiz sayılması için başvuru hakkı tanımıştır. Kişi yeni evlendiği eşinin şizofreni olduğunu öğrenir ve yasal süre içinde yasal yollara başvurursa, ilgili mahkeme söz konusu eşi psikiyatrik muayeneye sevk eder. Hasta olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenirse nikah geçersiz sayılır. Ancak günlük pratikte bu madde ile ilgili talebe sık rastlanmamaktadır. Evllik kurumu içinde bir araya gelen çiftler, hastalıkla mücadeye birlikte devam etmektedir.[/FONT][FONT="]Nikah esnasında hastalık yok, ancak evlendikten sonra hastalık başlarsa bu tek başına boşanma sebebi sayılamaz. Türk Medeni Kanununa göre; akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın mümkün olabilmesi için sadece rahatsızlığın mevcudiyeti yeterli değildir. Ek olarak; hastalık en az 3 yıldan beri devam etmelidir, rahatsızlık dolayısıyla rahatsızlığı olan eş müşterek hayatın devamını diğer taraf için çekilmez hale getirmiş olmalıdır ve rahatsızlığın şifası mümkün olmamalıdır.[/FONT][FONT="]Yasal çerçeve bir yana. evliliğin ciddi kişinin bu kararı alırken öncelikle kendi sorumluluklarını yerine getirip getiremediğini iyi değerlendirmesi gerekir. Evlensin, iyileşir şeklindeki yaygın görüş hatalıdır. Herşeye rağmen, kişi şizofreni tanısı olan birisiyle evlenecekse, evlilik girişiminde bulunmadan önce hastanın hekimine danışılması ve hastanın evleneceği kişiye önceden ayrıntılı bilgi verilmesi uygun olur.[/FONT]
[FONT="]Ancak şizofrenisi olan bazı kişilerin aileleri tarafından evlendirildikleri görülmektedir. Bu evlilikler diğer tarafın itirazı olmadıkça yasal işleme tabi olmazlar. Türk Medeni Kanunu, nikah töreni sonrasında eşlerden birinin akıl hastası olduğu resmen kanıtlanabilirse, öbür eşe evlenmenin geçersiz sayılması için başvuru hakkı tanımıştır. Kişi yeni evlendiği eşinin şizofreni olduğunu öğrenir ve yasal süre içinde yasal yollara başvurursa, ilgili mahkeme söz konusu eşi psikiyatrik muayeneye sevk eder. Hasta olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenirse nikah geçersiz sayılır. Ancak günlük pratikte bu madde ile ilgili talebe sık rastlanmamaktadır. Evllik kurumu içinde bir araya gelen çiftler, hastalıkla mücadeye birlikte devam etmektedir.[/FONT][FONT="]Nikah esnasında hastalık yok, ancak evlendikten sonra hastalık başlarsa bu tek başına boşanma sebebi sayılamaz. Türk Medeni Kanununa göre; akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın mümkün olabilmesi için sadece rahatsızlığın mevcudiyeti yeterli değildir. Ek olarak; hastalık en az 3 yıldan beri devam etmelidir, rahatsızlık dolayısıyla rahatsızlığı olan eş müşterek hayatın devamını diğer taraf için çekilmez hale getirmiş olmalıdır ve rahatsızlığın şifası mümkün olmamalıdır.[/FONT][FONT="]Yasal çerçeve bir yana. evliliğin ciddi kişinin bu kararı alırken öncelikle kendi sorumluluklarını yerine getirip getiremediğini iyi değerlendirmesi gerekir. Evlensin, iyileşir şeklindeki yaygın görüş hatalıdır. Herşeye rağmen, kişi şizofreni tanısı olan birisiyle evlenecekse, evlilik girişiminde bulunmadan önce hastanın hekimine danışılması ve hastanın evleneceği kişiye önceden ayrıntılı bilgi verilmesi uygun olur.[/FONT]
Son düzenleme:
perseküsyon
bende hem şizofren hemde memurum
bende hem şizofren hemde memurum
yasal duzenlemden zıyade kişi kendısı evlilik istememesi lazım hastalıklı genımızı ceremesını cocugumuzmu ceksın ya cocugunda sızofren olursayı dusunmen lazım bencılce dusunmemek lazım. Yalnız basına yasamayı ogrenmelı basımızın caresıne bakmalıyız. Bu hastallıgı karsındakı ınsana hakaret cumlesı olarak soyleyen ınsanlar bıle var. Yanı ben bı sızofren hastası olarak bı kızın elını tutugumda kız onurla bu benım sevgılımdırı soyleyebılcegını dusunmuyom hayatı boyunca utanır.Bı cok seydende mahrumuz Yarım akıllıyız kabul edelım.Tehlıkelıde bı hastalık sinirlenince alevlenır o yuzden bı kızın bı ınsanın hayatını mafetmektense kendı hayatınızı mafedın derım ben .
Sizosalgun
Yarım akıllı falan değiller ne şizofrenler ne de diğer psikoz hastaları. Biz psikozlar normal insanlardan daha akıllıyız. Ayrıca erkek arkadaşı psikoz olan bir sürü kız var. Aynı şey psikoz olan kızlar için geçerli değil maalesef. Sırf psikoz diye yalnız olan çok sayıda kız var. Kendimizi böyle küçük görmeyelim..
Yarım akıllı falan değiller ne şizofrenler ne de diğer psikoz hastaları. Biz psikozlar normal insanlardan daha akıllıyız. Ayrıca erkek arkadaşı psikoz olan bir sürü kız var. Aynı şey psikoz olan kızlar için geçerli değil maalesef. Sırf psikoz diye yalnız olan çok sayıda kız var. Kendimizi böyle küçük görmeyelim..
Psikiyatrik rahatsızlığı olan kişiler de evlenmesi için aranılan şartlar vardır . Ağır özürlü , bakıma muhtaç ibareli raporu varsa , vasilik atanmışsa , şizofreni + mental rahatsızlığı ileri derecede ise evlenemez .
Vasiliği olan kişi vasisinin onayı ve imzası ile evlenebilir . Diğer şartlar kişinin rahatsızlık oranına bağlıdır . Boşanma kısmına gelirsek ,
Evleneceği kişiden rahatsızlığını gizledi ise Medeni Kanunlar gereği evlilik yok sayılır .
Evlilik süresince tedavi olmuyor veya tedaviyi red ediyorsa müşterek hayatı çekilmez hale getirdiği için boşanma sebebi sayılır .
Evlilik süresince kişi tedavi oluyor ve eş rahatsızlığın özelliğini bilmiyorsa boşanma talebi Yargıtay tarafından temyiz yolu ile düşer .
Eşit kusur veya boşanmaya dayanak yok ise tüm tazminat istemi onaylanmaz .
Nafaka durumu diğer kişiler için nasıl işliyorsa boşanan kişi için de işler , iptali olmaz .
Önemli olan evleneceğiz kişiden rahatsızlığınızı gizlememeniz , evlilik süreci boyunca tedavi olmanız veya alevlenme döneminde tedavi görmeniz gerekiyor .
Irsi dediğimiz akrabasal yollardan rahatsızlığınız devam ediyor ise çoluk çocuk işine sıcak bakmayın derim . Sizin yasadıklarınızı doğacak çocuğa yaşatmamınızı kişisel olarak tavsiye ederim .
Vasiliği olan kişi vasisinin onayı ve imzası ile evlenebilir . Diğer şartlar kişinin rahatsızlık oranına bağlıdır . Boşanma kısmına gelirsek ,
Evleneceği kişiden rahatsızlığını gizledi ise Medeni Kanunlar gereği evlilik yok sayılır .
Evlilik süresince tedavi olmuyor veya tedaviyi red ediyorsa müşterek hayatı çekilmez hale getirdiği için boşanma sebebi sayılır .
Evlilik süresince kişi tedavi oluyor ve eş rahatsızlığın özelliğini bilmiyorsa boşanma talebi Yargıtay tarafından temyiz yolu ile düşer .
Eşit kusur veya boşanmaya dayanak yok ise tüm tazminat istemi onaylanmaz .
Nafaka durumu diğer kişiler için nasıl işliyorsa boşanan kişi için de işler , iptali olmaz .
Önemli olan evleneceğiz kişiden rahatsızlığınızı gizlememeniz , evlilik süreci boyunca tedavi olmanız veya alevlenme döneminde tedavi görmeniz gerekiyor .
Irsi dediğimiz akrabasal yollardan rahatsızlığınız devam ediyor ise çoluk çocuk işine sıcak bakmayın derim . Sizin yasadıklarınızı doğacak çocuğa yaşatmamınızı kişisel olarak tavsiye ederim .
kimse kimseyi yadırgamamalı,sonuçta ruhsal hastalıklarda allahtan gelen bir sıkıntı,ama ilaçları zamanında ve düzenli kullanarak şifronozik rahatsızlıkların tedavisi var diye biliyorum,yinede tedavisi olmayan rahatsızlıklarda evlenmemek lazım,zamanında komşumuz bu durumda evladıını evlendirmişti ve çiftin çocugu olmutu,sonra rahatsız olan eş 5 aylık bebegini balkondan aşagı atmış ve bebek vefat etmişti,tüm mahalle üzülmüştük,rabbim kimsenin başına vermesin,çok zor durum,dikkat etmek lazım.
kimse yanlış anlamasın,herkes böyle yapıcak diye birşey yok,ben bunu örnek olarak yazdım,her birey kendi durumunu hastalıgını daha iyi bilir,herkesin hayatını kendine.
kimse yanlış anlamasın,herkes böyle yapıcak diye birşey yok,ben bunu örnek olarak yazdım,her birey kendi durumunu hastalıgını daha iyi bilir,herkesin hayatını kendine.
yahu bızım sozumuzun dogrulugundan bıle suphe edıyorlar acaba dıyorlar kafadamı kuruyor dıye hadı dıyelım evlendın cocugunda olmadı anlaştınız dıyelım cıcım ayları bıttı en ufak kavgada sınırlenme sebebını bıle sızofrenı olarak gorecekler. Bunlar hayatın acı gerceklerıdır tozpembe degıl yasadıgımız dunya 
