"Gelirler Genel Müdürlüğü‘nün 2004 yılına ilişkin ‘Yıllık Rapor’una göre; 2004 yılında Maliye Bakanlığı’na 2 bin 212 ‘ihbar dilekçesi’ dilekçesi geldi. Bunlardan 799’u hakkında, hiçbir işlem yapılmadı. İhbar dilekçesi verip de ‘ihbar ikramiyesi’ talep eden 84 kişiye, yaklaşık 666 milyar TL (666 bin YTL) ikramiye ödemesi yapıldı. Yukarıda belirtilen 2 bin 212 ihbar dilekçesi Maliye Bakanlığı’na verilenlerin sayısı olup denetim birimlerine ve vergi dairelerine verilenler, bu sayının dışındadır.
İHBARIN ŞEKLİ
Vergi kaçakçılığının ihbarı, yazılı olarak yapılır. Sözlü olarak yapılırsa, bir tutanağa geçirilip ihbarcının imzası alınır.
İhbar dilekçelerinde, ‘Şu kişi ya da şirket, vergi kaçırıyor. İncelediğinizde, çok büyük vergi kaçakçılığı bulacaksınız’ diye ya da ‘Şu kişinin, çok büyük serveti var ancak doğru dürüst vergi ödemiyor’ şeklindeki, yuvarlak ifadelere itibar edilmez. Muhbir diye adlandırılan ihbarcının, kaçırılan vergiyi ya da olayı, delilleriyle ve somut olarak ortaya koyması gerekir. Örneğin, ihbar edilen firma ‘naylon fatura’ kullanmışsa, o naylon faturaların kimden alındığı ve hangi işlerin yaptırılmış ya da malların alınmış gibi gösterildiği belirtilir. Aynı şekilde, elde edilen ancak vergi dairesine beyan edilmediği iddia edilen, vergiye tabi bir gelir varsa, bu gelirin ayrıntıları, delilleriyle birlikte somut olarak belirtilmesi gerekir.
İhbarcı, ihbar ikramiyesi istiyorsa, bu durumu da açıkça ihbar dilekçesinde ‘ihbar ikramiyesi istiyorum’ diye belirtmelidir.
Dilekçede ayrıca, ihbarda bulunanın; adı-soyadı, adresi ve imzası bulunmalıdır. Yanıltıcı isim ve adres bulunan dilekçeler, incelenmez ve işleme konulmaz.
İhbar dilekçeleri, Maliye Bakanlığı’na verilebileceği gibi denetim birimlerine de yani Maliye Teftiş Kurulu, Hesap Uzmanları Kurulu, Gelirler Kontrolörleri Başkanlığı, Vergi Denetmenleri Başkanlığı ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne de verilebilir.
İHBARCININ DURUMU
İhbarda bulunanların isimleri, kesinlikle gizli tutulur ve açıklanmaz. Bunun tek istisnası, ‘Aramalı Vergi İncelemesi’ ile ilgilidir. Vergi Usul Kanunu’nun 142. maddesine göre, ‘İhbar üzerine yapılan aramada, ihbar sabit olmazsa, nezdinde arama yapılan kişi, muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir. Bu takdirde vergi dairesi, muhbirin ismini bildirmeye mecburdur’ bu yasa hükmü ile asılsız ihbarlar karşısında mükelleflerin korunması sağlanmak istenilmiştir. Ancak ihbar asılsız olsa bile yapılacak vergi incelemesi arama yapılmasını gerektirmiyorsa, muhbirin kimliği açıklanmaz.
Vergi kayıp ve kaçağını ihbar edenlere, tahakkuk edecek vergi ve bu vergiye bağlı olarak kesilecek cezaların toplamı üzerinden, ikramiye ödenir. Ödenecek ikramiyenin oranı yüzde 10’dur. İkramiyenin üçte biri, verginin kesin olarak tahakkukunda, üçte ikisi ise verginin tahsilinden hemen sonra ödenir.
İhbar ikramiyesini alan, bu geliri üzerinden gelir vergisi ödemez. Ancak Veraset ve İntikal Vergisi ödemesi gerekir." e-mail yoluyla ihbar için ise: "İhbar ve şikâyetlerinizi internet üzerinden de gönderebilirsiniz. Birimimize gelen mail ler günlük olarak kontrol edilmekte olup gelen ihbar ve şikâyet mailleri aynı gün değerlendirilmek üzere ilgili birime aktarılmaktadır.
Servise gelen ihbar ve şikâyetlerin değerlendirilebilmesi için;
1- İhbar edenin adı - soyadı (Gizli kalmak koşulu ile)
2- İhbar edenin adresi,
3- İhbar edenin telefon numarası
4- İhbar edilenin adı – soyadı veya unvanı,
5- İhbar edileninin açık adresi,
6- İhbarın konusu (Yer, tarih, saat, bildirilmesi halinde işlemler daha hızlı gerçekleşmektedir.)
Tam ve eksiksiz bildirildiği takdirde değerlendirilmek üzere ayni gün ilgili birilerimize iletilmektedir. İstenilen bilgilerin eksik ya da yetersiz olması halinde yapılan ihbar ve şikâyetler isleme konulmamaktadır." Görüldüğü üzere ihbar edenin kimliği ancak Vergi Usul Kanunun 142. maddesindeki "İhbar üzerine yapılan aramada, ihbar sabit olmazsa, nezdinde arama yapılan kişi, muhbirin adının bildirilmesini isteyebilir. Bu takdirde vergi dairesi, muhbirin ismini bildirmeye mecburdur" koşulu halinde açıklanır. Diğer durumlarda açıklanmaz.