Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Omurilik felcinde iyileşme hangi kriterlere bağlı?

tekecig

Üye
Üyelik
4 Ara 2008
Konular
12
Mesajlar
266
Reaksiyonlar
0
Hangi tip omurilik yaralanmaları/zedelenmeleri hangi derecelere kadar iyileşir.

Hiç iyileşmeyenler, %100 yüz iyileşenler veya kısmi iyileşmeler hangi koşullara bağlı.

Bu konuda aydınlatıcı bilgi verecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim
 
cewappp

--Hangi tip omurilik yaralanmaları/zedelenmeleri hangi derecelere kadar iyileşir.

Her tip omurilik yaralanmaları/zedelenmelerindeki sinir kopması yada kesiler yada zedelenmelerden kaynaklı vücudun hareket işlevini ve tepki ssiteminin devre dışı kaldığı hastalıkların hemen hepsi sinir tahribatından kaynaklanmaktadır.

Sinir tahribatı ile ilgili rahatsızlıklarda beyin iletişimsizliğinden kaynaklı bölgelerin yeteri sinyal alamaması ve iletememesi ve beynin o bölgelerle iletişiminin kesilmesi en büyük nedenle, engeldir.

Vücudun elektrik tesisatı gibi düşündüğümüzde, evimizin yani vucudumuzun aydınlanmasını ve çalışmasını sağlayan sinirledir. elektrik olmadan çamaşır makinesi çalışmaz organlar ve uzuvlarda öyledir. sinir tahribatı bölgenin beyinle iletişimini kestiği için o bölgenin beynin kontrolünden çıkmasına neden olduğundan, vücudumuz beslenme ve çalışma ile ilgili hiçbir görevi yerine getirmez.. işte buna genel olduğunda felç, kismi olduğunda harekette işlevsizlik yani yetersizlik diyoruz..

Zaten hareketteki yetersizlikte o bölgede çalışan sinir sayısının azlığından kaynaklanmaktadır. ama siz tedavi ile o bölgede çalışan sinirleri aktif kılıp beyine giden sinyalleri artırırsanız beyinde pasif ve zedelenen, hasar gören ve basınç altında olan-kalan sinirleri ve dokuları tamir eder. bu kadar basit ve bir okadarda etkili bir yöntemdir.

Eğer bu işlem sürecinde hedef olarak belirlenen tedavi ve iyileştirme süreci sinir ve beyin etkileşimini artırıcı ve aktifleştirici düzeydeyse kessinlikle ilerlemeden ziyade iyileşme olur.. tam iyileşme ise tabi tedavinin sürekliliği ve etkinliği ile alakalıdır..

--Hiç iyileşmeyenler, %100 yüz iyileşenler veya kısmi iyileşmeler hangi koşullara bağlı.

Koşulları dediğim gibi tedavi sürecinden çok tedavi yöntemi ve çok etkilidir.. Tedavide sadece fizik tedavi ile sınırlı kalmak çok büyük bir risktir. çünkü çalışmayan bölgelere fizik tedavi yani kas çalışması yapmak şuana gördüğüm hastalarda çok yanlış gelişmeler ve problemler gördüm. yani kasların çalışması çok dengesiz ve yanlış oluyor ve buda hem hareket kısıtlılığı getiriyor, hemde yürümeyi ve iyileşmeyi kötü etkliliyor. bunun çözümüde kaslara yeni bir format atmaktır. oda üst düzey bir bilgi ile hassas bir çalışma istiyoor.. benim tedavi yöntemimde bunu düzeltici çalışmalar ilk tedavi yöntemimdir yani öncelikli hedef yanlış çalışmaları ortadan kaldırmak için kaslara yeni bir format atmak gerekir onunla ilgili çok etkili bir çalışma sistemim var..

Eğer klasik fizik tedavilerde yapılan kas üzeri çalışmalar değilde sinir üzeri beyin çalışması ile kas çalışması yapılsa buna fizik tedavi yöntemi diyorum.. kessinlikle çok büyük gelişme olur.. ( kessinlikle burda sözüm meclisten dışarı, tabiki çok değerli fizyotarpislerimiz var ve çok faydalı oluyorlar. benim buraki kastım, gördüğüm yanlış çalışmalar ve çalıştıranlardan bahsediyorum..)

örneğin benim hastamda uyguladığım sistem, ben sinir üzeri ve refleksoloji tedavisi ile rfeleks hareketler yapıp, ben odaklı değil beyin odaklı ve tamamıyle kişinin tepkileriyle fizik tedavi yapıyordum. ve iyi ettiğim hastama eğer sen ayaklarını kullanmaya başlarsan çok hızlı yürüyeceksin çünkü yürüme için tüm zemini şimdiden hazırladım.. ve öylede oldu. şimdi hastam 15 gündür adımlara geçti okadar hızlı ilerliyorki ben tedaviyi yetiştiremiyorum. buda çok sevindirici..

Tedavilerde, ki bu benim tedavim içinde geçerli %100 iyileşmeyi engelleyen en önemli engel ameliyatın yapılış şeklidir. eğer ameliyatta vücut birimlerini kesik yada yerini değiştirme ile ilgili düzenini bozulacak bir ameliyat geçirmişse %100 tedavi yani iyileşme olmaz..

saygılar efendimm..

Bu konuda aydınlatıcı bilgi verecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim

umarım faydalı olmuştur
 
Baştan aşağıya saçma ve akıl tutulmasını dışa vuran sözler bunlar!
1- Fizik tedavi demek, kasların ve eklemlerin pasif ya da aktif olarak çalıştırılması demektir. Bu bazen hastaya kullanabildiği kasları maksimum kullandırtarak, bazen kullandırtmayarak, bazen fizyoterapist aracılığıyla çalıştırılarak, bazen çeşitli elektronik aletler yardımıyla uyarılarak yapılır. Burada amaç kasların ve eklemlerin olabilecek en maksimum/normal düzeyde çalışmasını sağlamaktır.
2- Kasların ve eklemlerin neden çalışmadığı, çalışması için nelerin yapılması gerektiği tıbbın alanıdır. Uzman doktorlar sorunu bulur, giderilmesi için yapılması gerekenleri belirler ve fizik tedavi uzmanları da bunları uygular.
Ve işte böyle olduğu için de, ne doktorlar ne de fizyoterapistler çıkıp omurilik sinirlerinin yol açtığı hasarların tedavisi için "kaslara yeni bir format atmak gerekir" gibi saçma sapan bir söz söylemezler! Bu önerme, yani "kaslara format atma" önermesi, şanzıman arızası olduğu için hareket etmeyen bir otomobilin ön koltuğuna kurulup, "hadi uç hadi uç!" demek kadar saçma bir şeydir!!! Ve arabanın uçması veya tekerlerin dönmesi değilse de, aşırı zorlamadan koltuğa def-i hacet eylemek kaçınılmazdır!

3- "üst düzey bir bilgi ile hassas bir çalışma" yapacak bilginiz ve eğitiminiz nedir?!! Yoksa sadece "allahın verdiği bir lutuf, bir aracı" mısınız?!

4- Omurilik felci nedir biliyor musunuz siz?! Bedenin kendi kendine iyileştiremediği tek hücrenin sinir hücresi olduğunu biliyor musunuz?! Felç olunca beyin g.tünü yırtar ama sinir hücreleri o yırtınmaya cevap vermez, bunu biliyor musunuz?! "Daha çok daha çok daha daha çok g.tünüzü yırtarsanız iyileşirsiniz" demek insan aklıyla dalga geçmek değil midir?! "Daha çok daha çok daha daha çok g.tününü yırtarak omurilik felçliler yürür" demekle, ""Daha çok daha çok daha daha çok g.tününüzü yırtın, sonunda uçacaksınız ve istediğiniz yere konacaksınız" demek arasında nasıl bir fark olduğunu düşünüyorsunuz?!

5- Beyin gücüyle omurilik hasarının iyileştirileceğini yani sinir hücrelerinin yenileneceğini (hem de en küçük bir şüphe dahi duymadan!!!) söyleyen siz, insanlık tarihine damga vuran bu bilgiyi aman burada heba etmeyin! Değil Nobel Tıp ödülünü almak, bugüne kadar gelen tıbbın tüm bilgilerini alt üst eden bu teorinizle dünyanın en zengin ve saygın insanı olabilirsiniz. Burada harcamayın kendinizi!

6- Beyin gücüyle başka neler yapılabilir? Hayal gücünüzün sınırlarını merak ediyorum... Muskuler Distrofi, Friedreich Ataksisi, Amyotrophic Lateral Sclerosis, Ankilozan Spondilit, Osteogenesis Imperfecta, Charcot-Marie Tooth Sendromu, Multipl Skleroz, RETT Sendromu, Sanfilippo Sendromu, Serebral Palsi vb. hastalıklar içinde aynı yönetem geçerli olsa gerek? Sonuçta beyin gücü sınırsız, "allah her şeyin çözümünü vermiş" ve siz de bi aracısınız! Hatta ben skolyoz'a, dwarfism'e, polio sekeli'ne çare bulabileceğinizden bile eminim!
Kurban olduğun beyin!!! http://www.engelliler.biz/forum/yas...e-duygularimiz/1350-kilitlenmis-bedenler.html

***
Omurilik felci nedir ne değildir:
1- Omurilikte oluşan hasara göre beden üzerindeki etkisi farklılık gösterir.
2- Her ne hasar olmuşsa, bu hasarın geri dönüşmü, yani iyileşmesi ilk 2 yıl sürer. Hangi hasarın ne kadar düzelebileceği bellidir. Ve tedavi, o sınırların maksimum zorlanması üzerine yapılır. Ve maalesef o sınırları aşacak (yani hasar gören sinir hücrelerini yenileyecek) hiç bir gelişme (en azından şu ana dek) söz konusu değildir.
3- Böylesi bir hasarla karşı karşılaşan kişi ve yakınları ilk andan itibaren çözüm için yılanlara sarılır! Çaresizlik... B.k ye iyi gelir" desen, yemeyecek insan çok az bulunur! Kendim de yedim, biliyorum! :)
İşte bu koşturmacada nice efsaneler dolanır ortalıkta... Bu efsaneler iki şekilde yayılır: 1) "mış-miş"lerle kulaktan kulağa dolanan yalanlar, 2) Omurilik yaralanması ya da işte -geçici- hasara yol açan sorun zaten 1-2 yıl içinde belli düzeyde iyileşecek olan kişilerin, sanki bu iyileşme olmayacakmış da "x kişinin üstün yöntemleri sayesinde" olmuş gibi gaza gelmesi ve bunu yayması...
İşte yalinayak kullanıcı adlı kişinin pazarlama stratejisi bu ikinciye giriyor! "İyi ettim" dediği kişi zaten yalinayak olmasa da iyi olacaktı! yalinayak'ın şansı, zaten iyi olacak birinin kendi eline düşmesi! yalinayak o bahsettiği saçmalıkları yapmak yerine, o kişiye her gün el masajı yapsaydı da, emin olun o kişi zaten düzelebileceği kadar düzelecekti!!! Bu, 1 yaşına yaklaşan bebeğin yürümesi için, "ben yürütürüm" diye talip olmaya benziyor! Yahu o bebek zaten yürüyecek, sana mı kaldı! "Allah'ın lutfuymuşş"! Hey allahım ya!

4- Tekrar edeyim:
- Omurilik yaralanmaları ilk 2 yılda ne kadar iyileşecekse iyileşir. Bu aşamada doğru fizik tedavi ve her şeyden önemlisi hastanın azmi ve motivasyonu çok önemlidir. Kullanabildiği tüm kasları kendisi kulanmalı/güçlendirmeli ve yapabildiği her şeyi kendi başına yapmalıdır. Omurilik hasarının durumuna göre, hasar anında parmağını kıpırdatamayan birinin 2 yıl sonunda yürümesi de mümkün, sınırlı hareket-his gelmesi de, hiç bir gelişme olmaması da!
- Özellikle omuriliğinde Bası oluşan kişilerin hasarları büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Dediğim gibi, doğru tedavi, çalışma ve azim... Ve işte bu kişiler yalinayak gibilerin eline düşünce, "ben iyileştirdim" diye reklam malzemesi oluyorlar; ikincisi, bu ego bir süre sonra yalinayak gibilerin ciddi ciddi kendilerini "aracı" olarak görmelerine neden oluyor! "Omurilik felci olan birini kaldırdım ayağa" diye dolanıveriyorlar ortalıkta...
- Omurilikte sinirler geri döndürülemez şekilde hasar görmüşse, bu sinirlerin yeniden canlandırılması İM KAN SIZ DIR! Öyle, "beyin gücü"mü kullanırım "azimle o.ururum" gibi motivasyonlar yemz! Böylesi ıkınmalarla cebinizden giden milyonlara ve düştüğünüz/alet olduğunuz şarlatanlığa yanarsınız; bir de ortalıkta eylediğiniz def-i hacetin burukluğu kalır ruhunuzda!

Sonuç: İyi bir fizik tedavi, çok iyi moral motivasyon, aile ve dosların sevgisi ve desteği, sürekli spor, kullanılabilen kasların sürekli kullanılması, bedenin yeni hali ile yaşam sürdürecek alt yapı çalşmaları... İşte yaşamı daha güzel hale getirecek olan şeyler bunlar.

Bir de, yalinayak bir sürü kişiye özel mesajla mucize vaadediyor ve bir çok arkadaş da buna inanıp mesajlaşıyormuş. Ne diim bilmiyorum.
Arkadaşlar, laf kalabalığına gelmeyin!
 
Okuyup araştıran, bir şekilde sakat kalmış ama beyni hala sorunsuz bir şekilde işleyen, gazete ve tv'yi en azından haber almak adına takip eden, herşeyden öte bu platformun içinde yeralıpta bu tip inanılmaz şeylere umut bağlayanların olması büyük bir trajedi..
 
herşeyden önce sansürlediğiniz kelimeleri kullanma yakışıklığınız dışında vermiş olduğunuz eleştirisel cevap için teşekkür ederim..

Şimdi ikimizinde yazdığını herkes okuyor ve anlatımımdaki basitlik ve yalınlığa aldanma.. deniz gibidir. boğulursun..

sizin sayenizde bir sürü bilgi edindim teşekkür ediyorum.. bir insan bir taştan bile çok şey öğrenebiliyor.. biliyormusunuz aborijinler doğa ile ilgili bişey yaptıklarında önce o kullanacakalrı şeyden izin alırlar canlı olsun olmasın..

şimdi öyle bişey diyecem yine dudağın uçuklayacak.. şimdi ben dans ve fizik tedaviyi birleştirdm.. benim burda çalışmalarımda uyguladığım yöntemlerle iyileştirdiğim kişilerin saysı ve haddi yoktur.. evet menisküs yırtığı olan biri 15 günde nasıl yırtığı iyileşiyor bende anlamadım belkide cüneyt arkın filmleri gibi kendi küllerinden doğmuştur. şimdi kaslarla ilgili ne kadar bilginiz var bilmiyorum ama anlattığınız kadarıyla çok fazla yok.. aslında MS hastaları için kendimi perçe perçe ettim ama kimse dinlemedi.. eğer ben bişey iddia ediyorsam sağlam temeller ve referanslarla konuşurum öle laf kalabalığıyla ülke kurmam...

kaslara format atmak. kas esnekliğinin yanlış uygulama ve çalıştırmadan dolayı yanlış yönde esnemesi yada esneyememesidir. bunun anlatması çok zordur ancak uygulamayla olur. ve insanların %99'unda yürüme ve duruş bozukluğu vardır bunun en büyük nedeni hareket ve tekniklerde yanlış pozisyonda durmak ve yanlış herekette bulunmaktan kaynaklanıyor..

ben yazacaklarımı yazdım ister inanırsınız ister inanmazsınız ben sadece tek kişi üzerinden örnek verdiysem tesadüfi bir şkilde birine denk geldi yada sizin deyişinizle iyileşecekti. ama o an benim orda olmam onu iyileştiridiğim anlamına geldi ahklılığında olduğunuzu göstermez...

benim sadece omurilik felçlileri ile ilgili hastam olmadı. şuan tedavi uyguladığım bir kaç hastam var. daha öncede onlarca oldu ve hepsinde yüzümün akıyla çıktım.. sizden öncede beni bilen vardı üstünüze alınmayın.. sizin siteden değil mardinden.. dediğim gibi ben kimsenin peşinden koşmam ve eğer bir insana faydam dokunacaksa herkesten önce ben sevinirim bu faydanın düzeyi hiç önemli değil..

Ne yapalım TIP bazı hastalıklara çaresizse bunu bulmalarını beklemek kadar saçma bir durum yoktur.. isterseniz gelin bunu sizde deneyelim sizden hiçbir ücret almayacam ve gelin sizi ağırlayayım burda misafirperwerliğimiz görmenizi isterim.. denemesi bedava.. ya dediğim doğruysa ne diyeceksiniz ve herkes gibi sevinmeyecekmisiniz..? bence okadar üyenin kaderi sizin elinizde..
 
Çok çok haklısın Oturan boğa.Geçen sene bunlardan biride bana denk geldi.ben en iyi doktorlara gitmişim ameliyatlarımı olmuşum.doktor bana bu yaştan sonra senin için bundan daha fazla bir gelişme olmaz demiş.oysa fizik tedavi uzmanı olduğunu söyleyen bir şahıs yolda beni çevirip beni yürütebileceğini söyleyiverdi...neymiş efendim bacaklarda his olduğu sürece herkes yürüyebilirmiş ve bende yürüyebilirmişim.benim hiç tutmayan üzerine basacak güç olmayan ancak cihaz giyince basabildiğim zayıf bacağımı bu dolandırıcı uzman hanım hemde 1 ay gibi bir sürede güçlendirip yürütüverecekmiş beni!!!yani bir anlamda beni baştan yaratacak bu hatun!!!
e tabi bunun bedelide biraz ağır olacak bana doğal olarak.5 bin tl gibi...ve sonuçtada hiçbir garanti de vermiyor hatun.çünkü iyileşmem benim ne kadar çok istediğime ve çok çalışmama bağlı!!!!....
Amman arkadaşlar sakın...
İlimden bilimden ayrılmayalım...
 
çok değerli yöneticiler..

bu sitede bulunanların hiçbiri cahil değil dediğiniz gibi iletişim çağında en azından okuma yazması olan herkesin anlayabileceği yazılar yazıldı.. siz niye üstünüze alınıyorsunuz.. bırakın herkes kendi kararını versin.. benim herkesi iyileştirecem diye bir iddiam yok olamazda.. ben mardindeyim ve benim her türlü çalışmam garantili ve eğer iyileştirmeyeceksem tüm parasını iade edecem diyorum zaten herkese. bu bu sitedekiler için geçerli değil.

Mademki forum bölümü naçtınız bırakın herkes paylaşımını yapsın inanmak inanmamamk onlara kalmış bişey..

size ne diyorum böle birini gönderin bana ve iyi etmiyeceksem size her türlü kontrata ve herşeye imza atarım ve bahse girerim..

işte bu kadar kendime güveniyorum.. buyrun er meydanı.. korkmamak lazım dimi..

artı ben öle yüksek paralarla işim olmaz.

ister avrupadan gelsin ister mardinde olsun benim seans ücretim 25 tl dir.. günde bir seans uyguluyorum ve haftanın 5 günü tedavi uyguluyorum mademki öle dediniz bende herekese açıklıyorum ve benim çalışmam garantili ve eğer iyileşme olmayacaksa parasını geri verme sözü mü istersiniz.. istediğiniz şeyin altına imza atarım..
 
Hala ne diyor yahu! "dans ve fizik tedavi" "böcek", "Allahın bi lütfu", "aracı"... İnsan aklına söver gibi! ben omurilik felci diyorum, adam "kas sistemi" diyor. Ben parmağını oynatamayan insan diyorum, adam "dans" diyor. Bi de beni Mardin'e davet ediyor... Güleyim mi ağlayayım mı bilmiyorum...

guzelliksalonu.JPG


Yanarım yanarım, bu ve benzeri kişilere para kaptıranlara yanarım! Yanarım yanarım, "para önemli değil, önemli olan bi insanın yürümesi" yalanlarına kananlara yanarım. Yanarım yanarım, fal bakar gibi yuvarlak ve her yere çekilecek laflarla kendine zemin oluşturmaya çalışan bu türden insanların laflarına umut bağlayanlara yanarım.
 
(Madem bir forum açtınız bırakın herkes paylaşımını yapsın.inanıp inanmamak onların sorunu )diyor adam baksanıza.Yani karışmayın inanana da inanmayana da neden uyarıyorsunuz diyor resmen.
kardeşim sen iyileşmezse parasını iade edeceğine önce insanları iyileştirip sonra parasını alsanız daha mantıklı olmazmı.???hıı ? madem bişiler iddia ediyorsunuz önce bunu ispatlarsınız...
 
seve seve..

ben herşeye varım yeterki kimse kimseyi kandırmasın..
 
Sen burda soytarılık yapma hadi bakiim.yemezler...
 
Şimdi sizin kafanızda iki tane soru işareti var. Bir: Dayak nedir? İki: Neden atılır?
Sıradan bir dayakta vücutta iki şey yükselir. Bir, korku. İki ardinal.
Ardinal bir hormon. Dayağa karşı olan arzuyu artırıyor. Biz bunu istemiyoruz. Biz istiyoruz ki, kabahatinizi hatırlayın.
Sıradan dayağa örnek, sıradan dayak. Yaratıcı dayağa örnek, öğretmenlerimizin cetvelle bize böyle vurması...


... yanağını dönder, yeni bişey denicem sizde :)
 
Bizim mahallede bir kardeşimiz vardı.. Henüz sakalları çıkmamıştı ve çevresindeki yaşıtlarında gördükçe içten içe dertlenir dururdu. Herkes de bilirdi bu olayı, arada takılırdık. Birgün yine böyle takılıyoruz, sen işi bilmiyorsun bak; mok sürücen yüzüne gibi birşeyler zırvaladık hepberaber.
Toprağa bile boşa gübre atılmıyor dimi kardeşim! dedik. Hani olur ya, hadi be ordan! desin, kendine gelsin diye dalgaya almıştık, uyanmaması mucize çünkü.

Birkaç gün sonra top oynadığımız okula geldi, tokalaştık felan.. o da ne! leş gibi kokuyor enayi!

ah ulan ah şu çaresizlik yok mu..
 
Walla arkadaşlar siz bu konuşmaları kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz bilmem.. benim sizinle işim yok ben yardıma ihtiyacı olan insanlar için çabalıyorum.. siz istediğiniz kadarını diyin.. herkes kendine yakışanı yapar.. sizinle işim yok ama dünya küçüktür. elbet bir yerde yolumuz düşer. ama istanbula gelsem kessin ziyaretinize gelirim..

ama inanın bir insan nasıl bu kadar argo ve kaba konuşur hiçbir insana yakıştıramıyorum.. teessüf ediyorum..Ha beni sinirlendirmek için yapıyorsanız başka kapıya.. ha yüzsüzdür ne desek elhamdulillah der diyorsanız da keşke yüzyüze konuşsaydık.. çünkü bu sitede hem bayan hemde değerli insanlar var biz aile terbiyesi almışız toplumda nasıl konuşulur iyi biliriz..

Artı biz kaba kuweete karşıyız. haa illa yaparım.. dersen kürtlük damarım tutar sonrasını bilmem..

Bak benim sayemde herkes herkesi tanıyor.. ne güzel hayata hep pozitif bakalım efendim üç günlük dünya kimsenin ahı kimsede kalmaz... ama size hakkımı helal ediyorum..
 
Merhaba, başlığı okuyunca umutlanmadım değil hani, nede olsa herkez burada özgürce fikirlerini veya uyguladıkları yaşadıkları vb. şeyleri yazarak paylaşıyo.Bir insanın omurilik siniri koptu veya kesildi diye umutsuzluğa kapılmamak lazım.Günümüzde bu gibi şeylerin tedavisi yok tabi, ama ileride ne olur bilinmez.Sağlam bir insanın bile 15 gun yatakta kıbırdamadan yatması bile,yurume geriliğine yol acıyo, bel kasları gevşiyo, dik durmada zorlanıyo, adımlarını bile yavaş bir şekilde atıp dengede durmaya calışıyo.Beyin omurilik, siniri hasarlı olan insanın düşününki, bağlı olduğu bölgeye göre, el veya ayaklarda atrofiye bağlı hızla incelmeler başlıyo, en son sistem fizik tedavi yöntemlerinide kullansanız bunu engelleyemiyosunuz.Siniri hasar gören kopan bir kimsenin onbeş yıl sonra ,hadi diyelim tıp ilerledi kopan siniri bi şekilde bağladılar veya tamir ettiler, soruyorum size sizce bu hasta aya kalkabilirmi ?Bence kalkamaz,Allah c.c. nüm işine karışmak için olmasın.Elimizden geldiğince fizik tedavimizi, nefes eksersizlerimizi, biz yapamıyosak yakınlarımızın yardımıyla yapmalıyız.Sağlam olan el veya ayaklarımızı spor yaparak güclendirmek zorundayız, geri kalan hayatımızı daha iyi idame etmek için.

Gelelim sorunun cevabına, ben kendim yaşadığım gerceği anlatayım,benim omurilik sinirinde baskı ve zedelenme vardı,ameliyaatımı oldum ,üç ay ayaklarımda his ve hareket yoktu, yoğun fizik tedavi programıyla beş aydan sonra ,bir bebeğin emeklemesinden yürümesine kadar bütün anı bir bucuk sene yaşayarak ayağa kalkmayı başardım, değneksiz yürüyorum şu anda cok şukur,oniki sene oldu iyileşmede arpa buğday kadar yol alsamda, yaşam herşeye rağmen güzel.
 
Biz de bir takım şeyleri yakıştıramıyoruz, elbette ki sizinle de işimiz yok. Dünyanın herhangi bir yerinde henüz tıbbi anlamda bir başarı elde edilmediği gün gibi orta olan omurilik yaralanmalarının tıpla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerce "mucize bende!" diyerek umut dağıtmasıyla sorunumuz.

Tabii aynı frekansta olamama durumunu da gözardı etmemeli. Şöyle ki; yaklaşık 12 sene gibi bir süredir sakat olarak bir hayat süren ben, benim gibi nice omuilik felçli emsal arkadaşlarım için bu durum işkembe-i kübra'dan ibaretken maalesef; ne yazık ki; üzülerek söylüyorum ki; yine de bazılarımızın umutlanmasına neden olabiliyor. Hele hele yakın zaman içinde sakat kalmış kişiler için durum çok daha farklı.

Benim 12 yıla yakındır süren bu sorunumda senin gibi kaç kişinin çıktığını, kaç hocanın muska yazmaya kalktığını, ne macunlar yediğimi, kaç galon okunmuş sular içtiğimi bir bilsen..

Yukarıda işkembe-i kübra demiştim, eh durum böyle olunca da haliyle mantık dışı bu hadiselere mantık dışı tepkiler verilmesini mazur görmeniz lazım. Yakıştıramama konusunda laf dalaşına girmem, asalettendir. Bilim ve ilim ortayken böylesi trajikomik olayları biz emek verdiğimiz bu platforma sanki çok mu yakıştırıyoruz.. Sitedeki bay/bayan üyeleri siteye onaylayanlardan bizzat cevap alırken, ortamdaki değerli insanların varolmasından ve toplumda nasıl konuşulması gerektiğinden dem vurmuşsun, buna ancak tebessümle yanıt verebilirim şahsım adına.

TV programlarında bu tip benzer olayları içeren tartışmaları izlemişsinizdir, profesörlere bakıyor musunuz neler neler diyorlar dinden imandan çıkıp..

Artı biz kaba kuweete karşıyız. haa illa yaparım.. dersen kürtlük damarım tutar sonrasını bilmem..

Herşey iyi hoşta ben bunu yakıştıramadım, tehdit mi algılayalım rica mı?

Omurulik felci çoğu kişi tekerlekli sandalyede hayatını sürdürüyor ve birçoğumuz bir başkasının yardımına ihtiyaç duyuyoruz. Hal böyleyken damarının, şalterinin atmasına gerek yok tek başına yakaladığın her OF'liyi güzelce benzetme olasılığın maksimum diyecem sana ama bunu da tutup "yalnız yakalamak" lafına takılıp "bizim de arkamız sağlam"a getireceğini düşünüyorum. :)

Dünyada henüz omurilik hasarlarına karşı bir tedavi şekli bulunamadı, keşfedilemedi. Daha ötesi var mı?
 
Ne yapalım TIP bazı hastalıklara çaresizse bunu bulmalarını beklemek kadar saçma bir durum yoktur.. isterseniz gelin bunu sizde deneyelim sizden hiçbir ücret almayacam ve gelin sizi ağırlayayım burda misafirperwerliğimiz görmenizi isterim.. denemesi bedava.. ya dediğim doğruysa ne diyeceksiniz ve herkes gibi sevinmeyecekmisiniz..? bence okadar üyenin kaderi sizin elinizde..

Bak şimdi, dikkat edersen, yazarken hep inceden inceye söylüyorum ki, silkelen kendine gel. Ama yok, sen hala işkembe-i kübradan sallamaya devam ediyorsun. Bi de "siz konuşun ben insanlık namına mucize yaratmaya devam edicem" triplerine başladın; düpedüz komik!

10 senelik felçli benim için dahi hiç duraklamadan "seni kaldırırım" demen, ne derece ciddiye alınman gerektiğini çok net olarak gösteriyor zaten...

Bak ben sana bişey anlatiim, benim Kürd kardeşim... Yaşar Kemal'in Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmezotu üçlemesini al oku... Orada bir Taşbaş vardır. Yaşar Kemal'in kusursuz canlandırdığı bir karakterdir bu Taşbaş. Ekşi'den aktarırsam sana da yol gösterici olabilir diye umuyorum!

Fukaralık ve çaresizlik içinde yaşayıveren köylüler borçlu oldukları ağa'nın bir gün kapılarına dayanmasından korktukları için, "ermiş" diye saygı duydukları, taşbaş'tan yardım dilenirler. hastalıkları tek dokunuşta iyileştirdiğine, yeri göğü pril pırıl edeceğine inandıkları taşbaş onlar için hayatlarını devam ettirirken peşine takıldıkları bir umuttur yalnızcasına. taşbaş efendi, köylüleri bu hülyadan kurtarmak için, "değilim, haşa, sıradanım, ermedim" dese de etkili olamaz ve lakin bir süre sonra kendisi de bir ermiş olduğuna inanmaya başlar.
Roman, taşbaş'ın, "acaba hakikaten ermiş miyim" diye yaşadığı gelgitler üzerinde destansı bir şekilde akıp gider... Sonunda, Taşbaş kendisi de inanır erdiğine! İnanır inanmasına ama, bir süre sonra ne olur biliyor musun: "taşbaş efendimiz" diye taşbaş'ı ermişliğe yükselten köylü, taşbaşı kendi elleriyle öldürür ve kırklara karıştırır garibi!
Al oku...
 
olayı her pencereden ele almışsın bulent bey çok feci aydınlatıcı olmuş yanlız bir noktayı yanlış gecmişin parantez içinde mardinlıler kürd değil araptır yok bılglendırme amacı polmık falan değil yanı
bu konuda piyasada ço fazla uç kağıtcı var nelere nelere şahit olduk aklı durduran cinsten arkadaşlar ne zamanki bir çözüm bulunur emın olunkı bundan haberdar olursunuz yani bu iyileşme mevzusu sızın bıldığınızden emın olunkı fazla değil bir sürectir doner donmez gerisi ortaya çıkacak bır konjekture bağlı yanı bılım alanında calışmlara devam edıliyor ve ben bu konuda kısa zamanda güzel şeylerın ortaya çıkacağını düşünüyordumkı dunyanın durumu ortada mevcut ülkeler bırakın butcede bu konu için ödenek ayırmayı acaba nasıl bır mermı daha alırım muhabetınde...
aslında yapılacak en buyuk organızasyon bu siteden tüm arkadaşlarla bu konuda çalışılması ıçın ve hukumetın buna fon çıkarak bılımsel bır kurul oluşturma talebı olacaktır bunuda yapabılırmıyız onu bılmıyorum ..
 
SAYIN YALIN AYAK İyileştirdim dediğiniz hasta hangi seviyeden omurilik hasarlı vede nekadar bir süredir omurilik felçli acaba
 
dante arkadaş oruran boğa demediği kalmadı siz benim o lafıma taktınız.. benim o lafım ben arsız ve yüzsüz değilim her dediğinizede elhamdulillah diyecek kadar şerefsizleşmedimm.. bu dünyada biz şerefimiz için yaşarız.. şimdi siz benden tedavi yöntemimi istediniz. bende yazdım ve tedavi uyguladıklarım şuan muhteşem bir ilerleme sarfetmekte bu ne edebiyatla nede şarlatanlıkla oldu ben emeğimle ve çaba sarfederek aylarca beyin hücresi öldürerek başardım artı ben illa hepiniz gelin sizi iyi edeyim ticari mantığında değilim zaten mardinde işim çok yoğun ve gül gibi işim var.. ben sadece böyle bir tedavi uyguladım mutluluğumu paylaşmak için bu siteye yazıyı attım.. ama siz ha bire hakaret ediyorsunuz.. insanlar yüzsüz değildir. haya ve ahlak diye bişey var üstüme çok gelmenize rağmen ben kelimelrimi tartarak konuştum ki bir eğitimci insana yakışan da budur.. sizin bana referans olmanız yada sitenizdekilere umut tacirliği yapma gibi bir düşüncem asla olmadı olamazda..

benim böyle bir hastayı iyi etmem tabiki tesadüf değildir ve olamaz.. ama şuanda zaten tedavi uyguladığım hastalarım var ve çok memnunlar sizin karalamanız inanın siteye zarar veriyor.. ve beni kırmaktan öteye gitmiyor. dünya küçüktür.. asla büyük laf etmemek lazım..

1.5 yıldır T8 hasarlı ve belden aşağı tamaıyle felçti.. geçen derste kuyruk sokumuna basınç yaptığımda hissettiğini söylüyordu ve basınç yapıyorsun diyordu.. gerisine gerek varmı..
Hastamla başlarken, T8 den problemli ve belden aşağısı tamamıyle felçti.. 3 gün önceki derste kuyruk sokumu omurlarına baskı yaptığımda baskı yaptığımı hissediyordu ve görmeden kuyruk sokumunda olduğumu söyleyebiliyor.. 1.5 yıldır omurilik felçlidir benim hastam.. şimdi değil ama...
 
Alın size kapı gibi referans...

Sizi ikna etme gibi bir çaba içerisine girmeyeceğim ve sizi sizin vicdanınıza bırakacam.. ister inanın ister inanmayın.

bakın beni anlamıyorsunuz ben mardinde benim anlattığım tedavi işi yani size görede üfürükçülük işi yapmıyorum.. siz internetten ömer hattapoğlu olarak girin ne işle uğraştığımı göreceksiniz. benim gül gibi bir mesleğim ve şuan türkiyede rekreasyon çalışmasını yapabilen ve uygulayan tek kişi olam şerefini yaşıyorum....

Rekreasyon çok genel bir yapısı var onu anlatmıştım zaten, yani benim Rekreasyon dans ve spor merkezi'mde yaptığım çalışmalar 5 ve 50 yaş arası tüm insanlara açıktır. ha yanında engelli insanların engeliyle ilgili güzel çalışmalarda yapıyorum.. Şuan 4 tane rahatsız hastam var onun dışında tüm zamanım ve işim spor merkezimde ve ben bu 4 hastamıda devreye giren ricacıları kırmayarak kabul ettim. yoksa zaten işimde çok başarılıyım.. ve hızla ilerlemekteyim ve işim dışında bedensel rahatsızlığı olan insanlarada faydam dokunuyorsa bu niye zorunuza gidiyor anlamış değilim..

isterseniz hastalarımla ilgili bilgi vereyim ve okadar çok kendime güveniyorumki hastalarımın telefon numaralarını size vereyim siz onlarla konuşun onlar beni değil, ben bir hiçim, benim tedavi yöntemimi anlatır ve gelişmelerden sizi bilgi sahibi eder ve belki yüzünüz kızarır ve beni rencide ettiğiniz ve üzdüğünüz için köşeye çekilip bir 5 dakika utanırsınız..

1. hastam. 7 yaşında 1 yıl önce tıp merkeszinde yanlış iğneden dolayı siyatik siniri aşırı hasar gördü ve kısmi felç geçirdi.. ilk 15 günde çok hızlı bir ilerleme sağlayıp ayaklarını kısmi bir şekilde kullanmaya başladı. ve 1 ay önce bana gelirken sağ ayağını ayak altına basmıyacak şekilde kullanabiliyordu. ve çocuk rahatsızlığından beri bu problemi bir türlü çözemiyordu ve fizyoterapistler bacak çalışması ve hatta kum torbası çalışması yaptıkları halde ayak altına ve özellikle topuklara hiç basamıyordu yürüken ayaklarının yan tarafına yada parmak ucuna basıyordu..

Benim tedavimde. çocuk 3 seanstan sonra kendi diliyle öğretmenim ben rahatsızlığımdan beri akşam olduğunda ayak ağrılarımdan yatamıyordum ama senin yanına geldikten sonra artık rahat yatabiliyorum çünkü artık akşam ayaklarım ağrımıyor.. ve 5. seans yani bugün 6. seanstı ve babası bana geldi hocam çocuk topuklarına basıyor diyince ikimiz sevinçten ne yapacağımızı şaşırdık. ve çocuk 6. seansımızda yani bugünkü seansta resmen her iki topuğuna aynı basınç uygulayarak parmak uçları yere değmeden, topuktan yürüyordu. ve şimdi sadece parmak uçları kaldı oda 1 aya kadar iyileşir. topuğunu kullanmasında topuk bölgesindeki siyatik sinir bölgesine uyguladığım tedavi ve kendime ait bacak ve egzersiz çalışamları etkili oldu.

2. Hastam 1.5 yaşında, 3-4 aylıkken ve Doktor teşhisine göre yazıyorum. K vitamini eksikliğinden dolayı beyin felci geçirdi ve vücudu felç geçirip hiç bir bölgesini kullanamamakla beraber, kafa bölgesinde şekilsizlik gözlerde şaşı ve görememe problemi. bel bölgesinde düzleşme ve kamburluk problemi, ellerde refleksif titreme hareketleri yoğunluktaydı. yemek ve su içmeme problemi evet inanmıyacaksınız haftada ancak bir küçük biberon su içiyormuş yemekse -zor bela ve kusmasına rağmen yemek yediriyorlardı..

Benim 2 aydır uyguladığım tedaviyle .. çocuk şuan kabızlık problemi ortadan kalktı, vücudu aşırı şişmişti ve bu onun hareketini engelliyordu. şişkişnlik ortadan kalktı ve vücüdü hem hareket kazandı hemde esnekliği arttı. bel bölgesindeki düzleşme ortadan kalktı. şimdi günde bir biberon su içiyor yemek yemeye başladı. uyku problemi çok büyük bir problemdi o konuda problem kalmadı artık uyuyor.. sağ ayağı düzleşme problemi vardı yani dizler yana kaymış ve düz pozisyonda hareket ettiremiyordu (fleksiyon).. göz teması ve takibi eskiye göre çok daha iyi ve kişileri seçebiliyor. daha önce dizlerini göğsüne çekerken bel bölgesiş esnemiyordu ama şimdi kuyruk sokumu bile esniyor.. siyatik siniri aşırı tahrıp olmuş ve baldırları resmen kulunçlaşmıştı. kalsra birbirine yapışmıştı ve esnetmelerde çok zorlanıyordum ama şimdi bir cimnastikçi kadar esnek.. ayak altına dokunduğumda çok acı çekiyor ve bağırıyordu ve özellikle ayak parmaklarınıkapatıp parmak altlarına dokunmama engel oluyorsu şimdi tüm ayak altıan basınçlarıma rağmen parmaklar tepki vermiyor ve ayaklarını geri çekmiyor.. sağ ayak dizi yana çıklığı % 10'a kadar indi ve her iki ayağını düzgün bir şekilde gerdiriyor ve bel bölgesi esnekliği çok iyi durumda.. baldırlardaki kasılma ve kas güçsüzlüğü ortadan kalktı ve şuan kasılamalrı başladığı için hareketi yapamam izin vermeyecek kadar kuwwet uyguluyor ve ayaklarını elimden kaçırmaya çalışıyor.. (spazm dönemi diyorum yürüme öncesi gerginliktir. yani yürüyüşün habercisidir. spazm dönemi..) daha bir sürü şey...



3. hastam zaten onu biliyorsunuz. kızltepedeki T8 problemi olan parapleji hastamdı onla iligli kısa bir bilgi önceki yazılarımda yazmıştım..

4, hastayada dün başaldık

5. hastamda ağır dercede CP hastası ve 20 yaşında onada önümüzdeki hafta başı derse başlıyacağım..

NOT: İsterseniz size ailelerin telefon numarasını vereyim ve size bu yazdıkalrımın hepsini okuyup tasdik ettirebilirsiniz. bakalım belki ikimizden bir tarafın yüzü kızarırda artık beni üzmezsiniz.. aslında iyi fikir dimi belki bana sölemedikleri daha ilginç ve kayda değer gelişmeleride size söyleyebilirler..

saygılar...


ömer hattapoğlu (yalinayakkelimeler@hotmail.com)
 
İyi ama güzel kardeşim, bak sen kendin veriyorsun örneklerini... Bu verdiğin örneklerdeki insanlar sana gelmeyip de iyi bir motivasyonla iyi bir fizik tedavi alsalar zaten sende olan gelişmeleri görürler. Senin söylediklerinle omurilik felci arasında hiç bir ilgi yok ki.
Bak sen çık şunu de: "ben dans hocasıyım. Müziğin, ritmin, motivasyonun beden üzerinde pozitif etkisi olduğunu düşünüyr ve gözlemliyorum. Özellikle fizik tedavinin sıkıcılığı ve hastaların onu bir tedavi gibi görmesi iyileşmeyi ve azmi azaltıyıor diye gözlemledim. O yüzden dansla ve masajla bu sürece katkkı sunabileceğimi düşünüyorum."
Bunları de, canımı ye. Ama sen kalkıp bana,
"Ne yapalım TIP bazı hastalıklara çaresizse bunu bulmalarını beklemek kadar saçma bir durum yoktur.. isterseniz gelin bunu sizde deneyelim sizden hiçbir ücret almayacam ve gelin sizi ağırlayayım burda misafirperwerliğimiz görmenizi isterim.. denemesi bedava.. ya dediğim doğruysa ne diyeceksiniz ve herkes gibi sevinmeyecekmisiniz..? bence okadar üyenin kaderi sizin elinizde.."
dersen, ben de sana gülerim, hiç kusura bakma. :)
Kendini tıbba alternatif görmen, daha omurilik felcinin ne olduğunu bile bilmeden abuk-subuk 2-3 yazı okuyarak/aktararak kendini refere etmen, mucize vaadetmen, allah-seçilmiş-deva/içimizde geyikleri ile gaza gelmen-gaza getirmeye çalışman -hadi "ayıp" demiim- bu sitenin yöneticilerinden biri olan 10 yıldır omurilik felçli bana ve bu sitedeki yüzlerce omurilik felçli insana saygısızlıktır.

Not: Yaşar Kemal'in Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmezotu adlı kitaplarından oluşan Dağın Öte Yüzü üçlemesini oku hele. Ne dediğimi anlayacaksın...
 
- İnsanların ZAAFLARI vardır.Bu da hasta/engelli gibi ÖZELLİĞİ olanların daha çok çabuk aldanmasına sebeb olur.
-Üye sayısı arttıkça RANT da artıyor. TRUVA ATI gibi siteyi kullanan üye sayısı da artıyor.
-Hukuk açısından da dikkatli olmak gerekiyor.
 
çok güzel kardeşim hem beni sıkıştırıyorsunuz hemde türk medyası gibi kelimelerimi alıp seçip kendinize göre uyarlayıp alıntı yapıyorsunuz. kusura bakmayın ben bu kadar aptal değilim.. ben sizin bir mesajınıza cevaben yazmıştım.. mademki birbirimize ihtiyacımız yok ve benim burda özel mesajlarımıda kilitleyip engellediniz.

Ben size tedavi uygulama sevdası değilim beyefendi ve ben dans hoıcasıysam ve türkiye derecelerim varsa bu alınteriyle olmuş bişey.. benim burdaki hastalarımın iyileşmesi sizin tabirinizle bile olsa ben aracı oolömuşsam ve bir katkı sağlamamışsamda yine benim için iyileşmeleri önemli ahlbuki öle olmadığını hepimiz biliyoruz..

Şimdi benim T6 Dan yeni bir hasta alacam ve 1994 Ten beri parapleji inanın yüzünüzü kızartacam ve bu kişi sizin üyeniz bakalım eğer kim delavereciyse belli olacak ve ben onu iyileştirirsem acaba bu sefer ne diyeceksiniz onu bilemiyorum.. siz 10 yıldır iyileşmiyorsanız o benim problemim değil ve sizin hasta olmanızda benim yüzümden değil .. herşeyi üstünüze alınmayın..
 
Senin adına sevindim :)
Tedavide hangi böceği-duayı-yöntemi kullanacağınızı da yazarsanız insanlık namına herkese fayda sağlamış olursunuz :)
 
yalınayak dostum sen t6 yı iyi edene kadar sus lütfen. burda insalarla dalga geçmeğe hakkın yok. atıp tutuyorsun. ve zavallı insanların duygularıyla oynuyorsun. buna hakkın yok. lütfen sus. yeter artık. salak bi adam değilsin ama sanırım kişilik sorunların var. lütfen sus. rica ediyorum.
 
bülent bakın rica ediyorum size, sizinle ilgili bir problemim yok ve ben burda tıp doktorluğu yapmıyorum alternatif tıp denilen bişey var hemde binlerce yıldır.. yani benim hastalarıma faydam dokunduğunda sizin sevinmeniz gerekirken..

Yenilikler ve aklınızı kurcalayan bir problem olursa benle değil direk mudahele ettiğim insanlarla konuşsaydınız olayın vahamiyetini ve gerçeğini bilginiz kadar öğrenirdiniz..

İnanın beni rencide etmiyorsunzu sadece mesajlarınızı ve karalamalarınızı görürken üzülüyorum insanlar neden bu kadar kendilerinden nefret ediyor iki günlük dünyadır..

bakın benim spor salonum var ve ben spor işi yapıyorum ve işimde çok başarılıyım.. ve bölgeye sanatı getirmeye çalışıyorum ki cehaletin en büyük düşmanı olan sanatla insanlar tanışsın ve sosyal yaşam alanları arttsın..

Bu yoğunluğum yanında ve hiç ihtiyacım yokken rahtasız insanlara faydam dokunuyorsa ve dün ilkkez dersine girdiğim ve yeni tedaviye başladığım ( 2 yıldır fizik tedavi alıyor..) çocuğun annesi bana gelip hocam çocuğum her akşam ağlamaktan ağrılardan yatamıyordu ve bende yatamıyordum. bir defa onu derse almanıza rağmen dün akşam ve bugün çocuk hiç uyanmadan sabaha kadar yattı ve bende 2 yıldır ilkkez yattım. demesi ve bana hayır dua etmesi niye zoruma ve zorunuza gitsin.. hayır dua almak çok kötü bişeymi..

ve bülent bey ben üyelerimden aldığım ücretide size yazdım ve ben rahatsız olan üyelere ayırdığım saat ücreti kadarından çok normal spor çalışmamda daha çok para kazanıyorum tedavi uyguladığımda ayda 500 alırken, tedaviye ayırdığım saatte spor yapsaydım iki katı kazanıyorum ama ben paragöz bir insan değilim ve ben ailelere diyorum siz gelişme görmediyseniz paranızı size verecem diyorum.. çünkü bu çocukların ve insanların emeğini yemek hiçbir dinin kitabına uymaz artı benim ihtiyacımda yok..

kessin bunada bir kulp takacaksınız yaaa...
 
ewet haklısın iyi edecem benim ev ödevim.. iyi etmeden bişey demiyecem..kimse ile dalga geçmiyorum öle bişey anlaşılmışsa şahsım adına özür diliyorum.. Allahın izniyle ben hastalarımı iyi edemiyeceksem almam.. ve alıyorsam da iyi etmeden de bırakmam.. inşaallah bu hastayada iyiliğim dokunurda bir sürü insana umut ışığı olur.. en azından bu dünyada bir adımız kalır..
 
bu arkadas guzel yazmıs ama nasıl oluyorda formata benzetiyor sacma bence bir insanı bozuk bir bilgisayara benzetmek inanın komik tam kesi olmus bir omuriligi nasıl tekrar iyilestirecek tabi buna inanıp kanacak insanda cıkıyor ama arkadaslar inanmayın zor keske oyle bir sans olsa sadece yazık diyorum baska bir sey demiyorum
 
Üst Alt