Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kullandığım yol üzerinde yokuşu dik olan bir köprü var...

iskenderun

Yeni Üye
Üyelik
6 Kas 2004
Konular
10
Mesajlar
43
Reaksiyonlar
0
Çarşıya çıkmak için kullandığım yol üzerinde yokuşu biraz dik olan bir köprü var. Çok az bir zorlanma ile normal olarak çıkıyorum o köprüyü.
Bazen köprünün demirlerinde oturan gençler oluyor ve aralarında, orayı kaç saniyede çıkabiliceğim üzerine idiaya giriyorlar, ve özellikle duyabileceğim ses tonuyla yapıyorlar bunu. O da yetmezmiş gibi yokuşun bitimine az kala ( biraz daha dik orası) "hadi, gayret, az kaldı, hıh" gibi nidalarla gülüşüyorlar!..
Yokuş bitip de köprünün düz kısmına geldiğim zaman, çaktırmadan bi bakıyorum. Genelde aynı tipler sanırım...
Bi çok defa oldu bu.
İlkinde de diğer seferlerde de içimde garip bi his oluşuyor: Gençler işte... deyip hoşgörmekle, suratlarına okkalı bi küfür yerleştirmek arası...
Düzlük bitip de bu defa aşşağı iniş kısmına geldiğimde, kendimi bırakıyorum. Hızlıca inerken hoş bi rüzgar oluşuyor. O gençleri ve söylediklerini orada bırakıp yoluma devam ediyorum :)
 
Vallahi gıcık oldum. Ben olsam sanırım sıkı bir küfür sallarım; hem de en okkalısından (sanırım hırsımdan olsa gerek, o küfürü buraya yazarsam, rahatlayacak gibi hissediyorum kendimi. Ama yazmayacağım :) ).

Yalnız burada salt engelli biriyle dalga geçilmesi olarak bakmamak gerek. Aynı olay gözlük takan, zayıf not alan, çok yüksek not alan, öksüren, annesi güzel olan, babası fakir olan, vs. çocuklara bile yapılıyor!
Gençlerimiz ve genelde toplumun tamamı o denli kötü eğitim alıyor ve düzenin acımasızlığı iliklerine kadar o kadar derinlemesine empoze ediliyor ki, bireyler, kendinden farklı/aşağı gördüğü herkesi ve herşeyi "ezmeye", dahası bunu yaparak "kendi üstünlüğü"nü hissetmeye çabalıyorlar.
Yani o gençler seni/beni aşağılarken, aslında daha önce "aptal çocuk", bak o nasıl yapıyor", "bak o ne kadar kazanıyor", "bak onlar nasıl koşuyor", "bak onlar nasıl çalışıyor", "bak o mühendisliği kazandı. seni aptal seni..", "bak onun çocuğu" ... diyerek kendilerini aşağılayanlardan öc alıyorlar.
Yani o gençler, "diğerleri" gibi ....mıyor, ama senden daha iyi yürüyebiliyor!
Yani o gençler, "seni aşağılık seni; yürüyemeyen topal seni..." derken aslında, "bakın benim de başkalarından iyi yaptığım bişey var" demeye getiriyorlar.

Bunlar aşılabilir mi, ya da aşılırsa nasıl aşılır, bilmiyorum.
Ama başkalarının bokyemesi yüzünden kendimizi üzmememiz gerektiğini biliyorum.
Bu da yeter :)

Not: Yaşadığın bu olayı buraya yazdığın için çok çok çok teşekkür ederim. Hernekadar burada "kendi kendimize" yazışıyor gibi görünsek de, aslında böyle değil. Herzaman söylerim, bişeylerin konuşuluyor olması, sorunların ortaya çıkmasına ve çözüm için düşünülmesine olanak sağlar. O yüzden, konuşalım arkadaşlar...
 
Sen o gençlere haddini bildirsen ne olacak bildirmesen ne olacak. Senin o haline iddia, eğlence yapan zihniyetten affedersin bir bok çıkmaz. :x Oturanboğa'nın değindiği gibi bu zihniyet nasıl düzelir bilemiyorum. Biliyorum zor bir durum ama bu seni hiç bir zaman engellemesin. Zaten engellerle dolu bir hayat yaşıyoruz.
 
O köprüden geçmek zorunda kaldığında peki uzaktan birilerini görünce neler hissediyorsun ya da oraya yaklaşmadan kimse olmasada rahat rahat geçsem gibi düşüncelere giriyor musun?
Ben kendimden biliyorum bir mahallenin çocukları dalga geçtikleri zaman oradan bir daha hiç geçmek istemezdim, mecburen geçmek zorundaysamda çok ürkek geçerdim.....
Yaşım ilerleyip bazı şeyleri düşününce görüyorum ki, kendi mahellemin çocukları yani arkadaşlarım hiç benimle alay etmezlerdi, ortada sıçanlarda fasulye olurdum ama yinede oynardım :)
Bu durumda yine sürekli söylediğimiz ve her yerde, her zaman olmalıyız, insanlar bize alışmalı söyleminin doğruluğunu görüyorum....
 
İskenderunlu arkadaşım sakın üzülme,kızma ve sinirlenme.
Benim sana önerim herzaman ordan başın dik geç. Yine aynı şeyi yaparlarsa "size düşen beni görünce iddaya girmek değil, koşup bana yardım etmenizdir. Benim sizin gibi olma şansım yok, ama bu ülkede sizin benim gib olma şansınız çok yüksek " diyerek ince bir uyarıda bulunun mutlaka anlayacaklardır. Herzaman yüzünüzün gülmesi dileği ile
 
Üst Alt