Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Köşe Yazım] Baben demiş ki: 1

Baben

Aktif Üye
Üyelik
3 Eyl 2005
Konular
23
Mesajlar
1,613
Reaksiyonlar
0
Arkadaşlar,

Bu tür forumların, en çok sevdiğim yanlarından birisi de; tartışma sırasında cevap vermek istediğin kişinin mesajının sol üzerindeki "Alıntı" butonunu tıklayıp o mesajın ister tümünü, ister belli parçasını kendi mesajında kullanabilmek. Falanca demiş ki: diye de bir başlık çıkıyor.

Forumlarda yazdığım, -bence- kayda değer yazılarımı, zaman zaman ana sayfadaki aylık köşe yazılarıma aktarmak istiyorum. Bazılarımız için "ikinci baskı" olacak, bazılarımız için "nostalji" olacak ama aramıza yeni katılan arkadaşlar için belki önemli olacak. Benim için de, her zaman elimin altında olması bakımından "rahatlık" olacak!

Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim. ;)

[size=6] Baben demiş ki: I [/size]
Babür Akdağ

"Teşekkürler Toplum"da:

Engellerin en büyüğünü zaman zaman içinde yaşadığımız toplum koyuyor, önümüze. Ön ve bön yargılarıyla, cahilliğiyle, gelişmemişliğiyle.. Ama onsuz da edemiyoruz.. İnsanoğlu hem "çevre yaratığı" hem de "çevre yaratıcı"dır. Önemli olan; "başkalarının düşünceleriyle yargıya varmadan" kendimiz olabilmek.

***
spastik' Alıntı:
Eskiden kol gününe dayalı iş alanlarında çalışma olanağı bulamayan ya da kısıtlı alanlarda iş bulabilen veya bulduğu işte idare edilen engellinin çalışma şartları teknoloji sayesinde değişebilecek. Eskiden bilgi araçlarına ulaşamayan yaşadığı ülkedeki gelişmeleri takip edemeyen bu sebepten birçok fırsatı kaçıran engelli değişen dünya şartlarıyla birlikte değişime uğrayacak.

Elbette teknolojinin gelişmesi ve bunun engelliler için yararları konusunda haklısın, spastik..

Ancak bu dediklerin toplumun, toplumların ve engellilerin yüzde kaçı için geçerli? "Acınacak" değil ama "acı" olan durum: 9 yıl önce yazdığım makalenin güncelliğini bu gün yazılmış gibi koruyor olması.

Ekonomik gücünün zayıflığı yüzünden yeterli eğitimi alamayan, alsa bile, aldığı eğitimin gereğini; yine ekonomik gücünün zayıflığı yüzünden yerine getiremeyen engelli-engelsiz insanlar, çoğunluğu oluşturuyorsa o toplumda bir şeyler yanlış gidiyor, demektir. Sadece teknolojik, sadece ekonomik ya da sadece kültürel gelişmenin yaşanması bir şey ifade etmez. Hatta çözümsüz çelişkilerin çoğalmasına neden olur. Önemli olan bu üçünün bir arada gelişimidir. Birbirini tetiklemesidir. Bu olmadığı için karşımıza çıkan engelin "toplum" olduğunu sanıyoruz.

***
spastik' Alıntı:
ekonominin de düzelmesi eğitime bağlı değil mi?

Ekonomi; alt yapıdır, temeldir. Eğitimse bir üst yapı kurumudur. Evin duvarlarıdır. İstediğin kadar; temeli çürük bir binanın, duvarlarını boya, kiremitlerini değiştir.. En ufak bir depremde yıkılacaktır!
Bir başka forumdaki yazımda şöyle demişim:

Baben' Alıntı:
Sen toplumun hepsini üniversite mezunu yap, onları doyuracak ekmeğin parasını kazanmasını sağlayacak "iş" kapısı açamazsan sonuç yine aynıdır. Son sistem bilgisayarla donat, onu ne amaçla ve nasıl kullanmayı öğretmezsen sonuç yine aynıdır.
Hiçbirisinin de önceliği yoktur! Eşit olarak gelişmek zorundadırlar. Bizler gibi "yamuk" ;) bir gelişim olursa sorun ne bizde, ne onlarda, ne başka bir yerdedir.

Ancak; öyle bir durum ki, her şeye "sıfır"dan başlama olanağımız yok! Elimizde var olanları amacımıza en uygun şekilde değiştirerek kullanmak zorundayız. O halde; bu üç unsurun eşzamanlı büyümesi ya da gelişmesi gerekir.

***
spastik' Alıntı:
HAYIR AMA UMUTSUZ OLMAYIN ÖZELLİKLE SİZİN YAŞINIZDAKİLER BÖYLE DEMEMELİ DÜŞÜNSENİZE SON 40 yılda gözle görülür olumlu anlamda ne değişti ülkede toplumsal veya ekonomik bir devrim yapamadık toplumu dönüştüremiyoruz atak yapamıyoruz. Demek ki kendi başımıza yapamıyoruz. iç dinamikleri kullanamıyoruz yada böyle bir iç dinamiğimiz yok bir şekilde olmuyor yani. Bu açıdan AB DAHA ÖNCE DE yazdığım gibi bir lokomotif görevi görecek bir anlamda içsel patlamayı sağlayacak. Tabi bu kolay olmayacak hepimiz değişeceğiz ama hepimiz buna razı olmalıyız her şeyin olduğu gibi medeniyetin de ağır bir bedeli var ama sonunda elbette önemli kazanımlar sağlayacağız. Buna inanıyorum SAYGILAR

Ben kendimi bildim bileli; Türkiye olarak, AB’nin kapısındayız.. Küçüklüğümde adı "Ortak Pazar"dı. "Onlar Ortak, Biz Pazar" diye bir slogan dahi vardı. Sonra AET oldu adı. Beğenmediler AT oldu. Kısa bir süre sonra AB yaptılar. İsmi değiştikçe niteliği de değişti mi? Bu konuda işin uzmanları daha iyi cevap verebilirler ama bence pek değişmedi! Çünkü; nitelik, öyle kolay kolay değişmez!

Diyorsun ki; "Demek ki kendi başımıza yapamıyoruz". Bir başka başlıkta şöyle yazmıştım "Yıllardan beri beceremedikleri işleri AB’ye havale etmeye uğraşıyorlar. Onlar da karşılığında bir şeyler istiyorlar tabii." Bunun adına "bedel" ya da "sancılı süreç" diyoruz. Bu, işin "elle tutulur, gözle görülür" yani "maddi" yanı. Bir de kolay kolay kaldıramayacağımız, süreç aşamasında her aşamada engel olarak karşımıza çıkacak "elle tutulup, gözle görülmeyen" bazı özelliklerimiz var. Bunlardan biri; "bezirgân zihniyeti" ya da günümüz Türkçesiyle "tüccar anlayışı" diğeri de "küçük esnaf zihniyeti"dir.

Bunları kısaca açmaya çalışayım: Tüccar, üretimle uğraşmaz. "Başkası üretsin, ben alıp satayım" diye bakar. Küçük esnaf da; bulunduğu çevrede kendine rakip olacak kişi istemez. Zamanı geldiğinde kardeşine bile düşman olur, bu anlayışıyla. İşte Avrupalı, tarihleri boyunca, bu anlayışlarla karşılaşmadı ya da kaldırdı attı. Böyle şeylere tamamen yabancı. Bu anlayışları kendi içine almamak için mücadele verecektir. Kim kazanır dersin? ;)

***

Temmuz 2006
 
Sevgili Baben yıllarca kazandıkları gibi yine onlar kazanacak.
Şöylede bir örnek verebilirim Türkiye yı bir ağaça benzetırsek
güzel meyve vermeye başladığınız veya kalkındığınız
zaman üsten aşşağı sizi güzel bir budarlar
yeniden toparlanıp kendine geldiğin zaman tekrar aynı şey yapılıp
yine yıllarca toparlanma sürecine girersın ve bu böylece devam
eder gider.Yıllarca sürüp gittiği gibi.
 
Üst Alt