Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kızımdan bana (Selina] duygu yüklü bir mektup... [Yaşam]

Selina

Yeni Üye
Üyelik
20 Ocak 2006
Konular
1
Mesajlar
24
Reaksiyonlar
0
ANNEME...

Sen izmirdesin ben ve babam burada, seni çok özledik anneciğim. Bugün akşam babamla hep senden bahsettik ve ben bu mektubu sana yazma ihtiyacı hissettim.

ANNE..

Hayatta en çok istediğin şeyin anne olmak olduğunu ama kulağın duymadığı için beni dünyaya getirmekte ne kadar tereddüt ettiğini dinledim babamdan ve her şeye rağmen beni dünyaya getirmişsin ya helal olsun sana.

Ben yeni doğduğumda ağlarsa duymam diye günlerse uyumamışsın anneciğim canımsın sen benim.

Seninle Babam yanımızda olmadan ilk seyahate çıktığımız o geceyi hatırlıyormusun anneciğim. Sen ne kadar korkuyordun, korkun yüzüne nasıl yansımıştı. Otobüsün kalkmasına 5 dakika kala nasıl da vazgeçmiştin gitmekten ama ben "gidelim anne" diye tutturunca bana da kıyamamıştın ve peki gidelim demiştin. Otobüse bindiğimizde kulağıma eğilip "Bak Kraliçem benim kulaklarım duymuyor biliyorsun aman dikkatli ol birisi bana birşey sorarsa sende dinle oldumu" demiştin. Ama ben bücür nasılda uyumuştum değilmi.

Anneciğim seni 5 yaşındayken anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. Gerçi o seyahat sana kendine olan güvenini kazandırdı ve biz seninle daha sonra çok gezdik değilmi anneciğim.

ACABA BEN DUYMADIĞIM İÇİN İLERİDE BENDEN UTANIRMI diye sormuşsun babama.

Yapma Anneciğim sen benim sen benim birtanemsin çünkü benim BAŞKA ANNEM YOK...

Senden neden utanayım ki ben seninle her zaman gurur duyarım. Sen benim için annelerin en güzeli, en tatlısı, en seveceni, en fedakarısın. Sen HAYATTA OLDUĞUN SÜRECE BEN BAŞIM DİK GEZERİM.

Sen hiç üzülme anneciğim, yaşadığım sürece senin kulağında benim, elin de gözün de benim. Yeterki sen her zaman mutlu ol, yüzün hep gülsün bene hep sev ve bana hep KRALİÇEM de.

BONUS ANNEM BENİMMMMMMMMMMM....

(KIZIM 9 YAŞINDA VE BU MEKTUBU GECE SAAT 01:00 SIRALARINDA YAZMIŞ)

SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM BU BENİM HAYATIM BOYUNCA ALDIĞIM EN GÜZEL MEKTUP. DUYGULARIMI ANLATMAMA İMKAN YOK KELİMELER YETERSİZ KALIR.
 
Çok ama çok güzel inan selina abla okurken tüylerim diken diken oldu.
Ne mutlu sana böyle Bilinçli,akıllı vede güzel bir evlat yetiştirmişsin.

Tebrik ediyorum seni ve biricik kızını :p

Sevgilerimle
:p :p :p
 
"Erken büyür sakat annelerin çocukları"...

Nazmiye Güçlü' Alıntı:
[size=4]Erken Büyür Sakat Annelerin Çocukları

Kör, topal, sağır, dilsiz, kambur, çolak, otistik, spastik çocuk anneleri ve sakat anneler ve sakat olmayan anneler; anneler gününü boş verin, her gününüz kutlu ve mutlu olsun
Oğlum beni bilgisayarın karşında görünce yanıma gelip, "Ne yazıyorsun?" dedi. "Sakatlarla ilgili yazıyorum," deyince, "Boşuna uğraşma kimse okumaz," dedi. "Neden?" diye sordum. "Çünkü sakatları kimse sevmiyor ki," dedi. "Sen beni seviyorsun ya," dedim. "Çünkü sen benim tatlı annemsin, tabii severim," deyip boynuma sarıldı, beni öptü ve oynamaya gitti.
O gidince ben yazmayı bırakıp, düşünmeye başladım.
Neden sakatları kimsenin sevmediğini düşünüyor?
Sakatları kimsenin sevmediğini düşünen bir çocuk, annesinin sakat olmasından nasıl etkilenir?
Okula başladığı yıl bir gün ağlayarak gelmişti eve; "Anneciğim keşke sen sakat olmasaydın!" demişti. "Kime ne zararı var ki sakat olmamın?" deyip onu sakinleştirmeye çalışmıştım. Okulda bazı çocukların benimle alay etmeleri üzüyordu onu.
Benim sakat olmamın oğlumu üzmesi üzüyor beni. Tıpkı annemin üzülmesi gibi.
Annemle yolda yürürken topal dediklerinde anneme bakardım yan gözle, inşallah duymaz diye düşünerek. Şimdi oğlum aynısını yapıyor.
On bir aylıkken başladı yürümeye. Ve ben birkaç gün sonra onu alıp pazara götürdüm. Yürümeye başlamadan önce kucağımda taşıyamadığım için, baş başa ilk sokağa çıkacağımız günü beklemiştim aylarca. Çok acele ettiğimi çabuk anladım. Minik adımlarını güçlükle atıyor, durup bana bakıp tekrar minik adımlar atmaya başlıyordu. Sonra birden kaldırıma oturdu.
Biraz oturup biraz yürüyerek eve geldik. Ertesi gün babasıyla birlikte çıktığımızda, birkaç adımdan sonra kucak istedi. Benden istememişti. Sonraki aylar ve yıllarda da babası olunca hemen kucak isterdi. Benden hiçbir zaman istemedi. Erken büyüdü benim oğlum...
Sokaktan çocuk sesleri geliyor, cıvıl cıvıl. Önce onun sesi ulaşıyor bana. Ne dediklerini tam olarak anlayamıyorum gürültüden. Anlayabildiğim tek şey: "anneler günü".
Mideme kramplar giriyor birden. Her "anneler günü" lafını duyduğumda girdiği gibi...
Hatırladığım ilk anneler günü kutlamaları sırasında üniversiteye gidiyordum. Hülya, "Annene ne hediye alacaksın?" diye sordu. "Hiçbir şey," dedim. "Neden?" diye sordu. "Çünkü ben annemi sevmiyorum," dedim. O kadar şaşırdı ki, "İlk kez annesini sevmeyen birine rastlıyorum," dedi. "Ben de," dedim.
Şaşkınlığından nedenini soramadı Hülya. Ben gene de söyledim. "Annem beni hiç sevmiyor ki, neden ben onu seveyim?"
Yirmi sekiz yaşımda ilk kez elbise giydiğim güne kadar da annemin beni sevmediğine inandım. Hamileydim ve artık pantolon giyemiyordum. O zamanlar hamile pantolonu yoktu. Ya da vardı da ben bilmiyordum. İyi ki de bilmiyormuşum. Çok hoşuma gitmişti elbise giymek. Çok da yakışmıştı işte. Ne olmuş bacağımın biri diğerinden daha kısa ve zayıfsa! Mankenlik yapmayı düşünmediğime göre...
"Neden sanki annem yıllarca bana elbise giydirmemişti?" diye düşünürken anladım, anneme olan öfkemin nedenini ve yıllarca neden beni sevmediğine inandığımı.
Benden iki yaş küçük kız kardeşime hep elbise alan annem, bana sadece pantolon alırdı. Çarşıya pazara hep kız kardeşimle gider, beni evde bırakırdı.
Üniversiteye başlayana kadar ben sadece annemin ya da kardeşimin seçtiklerini giydim. Oysa kardeşim kendi seçtiklerini giyerdi.
Senelerce bunlar yüzünden annemin beni sevmediğini düşündüğümden ben de onu sevememiştim.
Mutlaka anlamıştır onu sevmediğimi. Senelerce iki küçük çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip, hastanelere kucağında taşıdığı çocuğunun kendisini sevmediğini anladığında acaba neler hissetmişti?
Hadi o zamanlar küçüktüm de onun için hatırlamıyordum yaptıklarını.
Ya yirmi dört yaşımda bacağımdan ameliyat olduğum zaman, aylarca bana lazımlık taşımasını nasıl unutmuştum?
Daha sonraki yıllarda sık sık kırılan bacağım yüzünden aylarca sadece bana değil çocuğuma da bakmasını nasıl nasıl unutmuştum?
Seneler sonra anneannemden öğrenmiştim, yorulmayayım diye beni çarşıya pazara götürmediğini ve neden elbise giydirmediğini; sakat bacağımı gizlemek için tabii ki; çünkü babam öyle söylemiş.
Ben babamı hep sevmiştim oysa. Üstelik ben çocuk felci geçirip hastalandığımda, babam yemin etmiş beni kucağına almayacağına!
Anneme ne çok haksızlık etmişim...
Peki, yazmakla bitiremeyeceğim kadar çok şey yapmasına rağmen, neden sadece yapmadıklarını hatırladım yıllarca?
Bu soruya bulduğum cevap sadece annemle ilişkimi değil, benim hayatla ilişkimi de değiştirdi.
Hani sakat çocuklara sorulur ya televizyonlarda, "En çok ne yapmak istersin?" diye, genelde verilen cevap, "koşmak, top oynamak," olur. Bu istenen cevaptır aslında...
Bana sorsalar bu soruyu, "yapmak istediğim hemen hemen her şeyi yapıyorum," derdim. İlla bir şey isteyeceksem: "Anneler gününün kaldırılmasını istiyorum."
Çünkü artık unutmak istiyorum anneme yaptığım haksızlığı.
Çünkü anne olamayan kadınların üzülmelerini istemiyorum.
Çünkü Türk filmleri izleyerek büyüyen sakat çocukların da, asla evlenip anne olamayacaklarını düşünüp üzülmelerini istemiyorum. Çünkü o filmlerde sakat kalınca başroldeki oyuncu, sevgilisinin terk edeceğini düşünerek, ortadan kaybolur ya...
Aynı filmleri izleyen sakat çocuk annelerinin de, çocukları evlenemeyecek diye üzülmelerini istemiyorum.
Hiç bir yazıyı bu kadar zor yazmamıştım. Oysa başlarken kolayca yazacağımı sanmıştım. Hem annemi, hem de oğlumu düşünerek yazmak ne zormuş.
Kör, topal, kambur, çolak, sağır, dilsiz, geri zekâlı, otistik, spastik çocuk anneleri ve sakat anneler ve sakat olmayan anneler, anneler gününü boş verin, her gününüz kutlu ve mutlu olsun.
İlla bir şey kutlamak istersek, biz karar verelim

Nazmiye Güçlü [/size]
 
İkinizde çok şanslısınız o sizin gibi bir anneye sahip olduğu için siz de onun gibi bir çocuğa...
 
ABLACIM GERÇEKTEN ÇOK DUYGULANDIM AMA BÖYLE GÜZEL BİR KIZIN OLDUĞU İÇİN KIZININDA BÖYLE GÜZEL BİR ANNESİ OLMASI GERÇEKTEN SÜPER.ALLAH SİZİ BİRBİRİNİZDEN AYIRMASIN
 
çok güzel ya selina apla allah mutluluğunuzu hiç bozmasın.... :roll:
 
ÇOK GÜZEL BİR DUYGU OLMALI SENİN İÇİN SELİNACIM.ALLAH HERKESE BU MUTLULUĞU YAŞATSIN...
 
Bizler şayet çocuklarımıza anne ve baba sevgisini eksik
etmediğimiz sürece bizlerin onlara karşı gösterdiğimiz
sevginin ve bağlılığın karşılıksız kalacağını düşünemiyorum.
Herşey yetiştirmeye bağlıdır diyorum.
 
Merhaba

Ben burayı bilmiyordum google'da kalça çıkığı ile ilgili yer araştırırken birden burası çıktı karşıma ve araştırma gereği duydum. Ama şimdi buraya ne yazacağımı bilmiyorum :)

Öncelikle Selina Allah kızının acısını sana göstermesin ve hepimizin çocuklarının acısını kimseye göstermesin. Çocuklar duygu yüklü ama masumane ama savunmasız ama bir okadar canımız yavrularımız...

ne olursan olsun ben şuna inandım Hayat güzel. Kaderimizde ne varsa onu yaşıyoruz. Aklıma gelince yazayım barı takıldı cümleler :)))


Herşey gönlünüzce olsun.
 
MÜKEMMEL ANNENİN MÜKEMMEL KIZI!!!
 
TUBİŞ'ede PAMUK PRENSESTEN:)
SEVGİLİ TUBİŞİM
ÖNCELİKLE SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM ANNENİ GURURLANDIRIP O GÜZEL DUYGULARI YŞATTIĞIN İÇİN....BİR ANNENİN DUYMASI GEREKEN EN GÜZEL CÜMLELERİ TELAFÜZ ETMİŞSİN....BAZEN DUYMAKTAN,GÖRMEKTEN ÇOK HİSSETMEK GEREKİR DEĞERLERİ....BU DAHA ÖNEMLİDİR!BİR İNSAN İYİ DUYMAYA BİLİR,GÖEMEYEBİLİR,YÜREYEMEYEBİLİR VEYA HAREKETLERİNİ RAHATLIKLA SAĞLAYAMAYABİLİR...AMA HİSSETTİKLERİ GERÇEKTİR....FAALİYETLERİ HİSSETMESİNE ENGEL DEĞİLDİR...ANNENİN İŞİTME KAYBIDA OLSA...ANNELER HERŞEYİ HİSSEDER... :wink: SENİN ÇOK TATLI İYİ VE DOBRA DOBRA HANIMEFENDİ GÜZEL BİR ANNEN VAR...ŞANSLI BİR KIZSIN... :mrgreen: BENCE BU MEKTUPLARI SIK SIK YAZ ANNENE.... :mrgreen:

VE SELİNA ABLAM CANIM...
"ACABA BEN DUYMADIĞIM İÇİN İLERİDE BENDEN UTANIRMI diye sormuşsun babama"
HİÇBİR ÇOCUK HİÇBİR KOŞULDA ANNESİNDEN UTANMAZ....HELEKİ BU ŞEKİLDE BİR SAĞLIK KOŞULUNDAN ÖTÜRÜ :mrgreen:
BENDE SENİN GİBİ BİR ANNE OLACAĞIM ZAMANI GELİNCE:):):)
BEBEĞİM OLDUĞUNDA BENDE UYUYAMAM SANIRIM YA DUYMASSAM:) :mrgreen:
GERÇİ BU BİRAZDA PSİKOLOJİK BİR TAKINTI OLMUŞ...:)İŞİME GELENİ ÖLE BİR DUYUYORUM Kİ:):):)
 
SEVGİLİ ABLAM SELİNA ÇOK GÜZEL PAYLAŞIMIN İÇİN SAĞOL
 
.

Harika bir aile ilişkisi.
Herkezin çocuğu bu duyguları taşsın. anne yada babasının engeline rağmen,hayata bukadar cesaret ve grurla bakmayı öğrensin.
 
Ah seli Ahhh ben sana ne deym...Böyle bir yazıdan haberdar olmayacak kadar gaflet içinde ve çok mahçubiyet içinde hissettim kendimi. Ama sende bilirsinki ağır bir çalışma maratonu ve aile yükü içindeyim...

Şöyleki...Çocukların çocukluk dönemindeki duyguları anne sevgileri düşünemediğimiz kadar yücedir. Eğitim İlköğretimden asla başlamaz...Eğitim Çocuk doğduğunda Anne kucağına alındığı andan itibaren başlar...Ne mutluki sana böyle açık yürekli yetişkin bir insan gibi konuşabilen bir yavrun olduğu için
Tubiş gibi bir çocuğu Yüce Rabbim sana nasip etmiş onunla gurur duymak senin hakkın tabiki dilerim ömür boyu anne şevkatini gönlünden eksik etmez inşallah...sevgilerimle SELİNA

NOT : tek üzüntüm IRMAK tan sona cevap vermek oldu... ama kankimin haberi yok gibi sankiiiii :lol: :lol: :lol:
 
Kızınızın Mektubunu okuudum Selina Hanım .gerçekten oldukça içten yazılmış Duygu yüklü birmektup. böyle Anelerine bağlı, Küçücük yaşlarına ramen Engelli olan annelerinin Eli ayağı , Kulağı Gözü olan minikleri görünce inanınki Gıptayla bakıyorum.önceleri kendim için Evlilik olayına sıcak bakmazdım . vede düşünmezdim. zamanla bu fikrim değişti çünkü bende sizler gibi o yüce Duyguyu '! Anellik Duygusunu '' tatmak istiyorum vede hep diyorumki :Yüce Rabim Bizleri Doğru Yerde, Doğru zamanda ve Doğru İnsanlarla Karşılaştırsın. Bizlerde oYüce Duyguları yaşayarak çocuklarımızı eniyi şekilde Eyiterek Onların Topluma faydalı birer Fert olmaları için elimizden geleni esirgemiyelim.
 
Gülpembe Hanım! Selina şuan izinde, burda olmasını isterdim; fakat o kadar da değil payın büyüğü eniştemde eniştem öyle yetiştirmişki kızını,sevgisini döktürmüş, selina uğraşamaz çocuk eğitimiyle falan :D :D :D .....ama dua ve temennilerinize yürekten katılıyorum
 
Gerçekten duygu yüklü bir mesajdı.
Tebrik ediyorum..
 
Dünyanın en zengin insanı sensin müjde abla. Ne mutlu sana.
 
YÜREĞİ GÜZEL ARKADAŞLARIMA DUYGULARIMI PAYLAŞTIKLARI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. MEVLAM OLMAYANLARA DA EVLAT SEVGİSİ NASİP EDER İNŞALLAH.

İNANIN BEN BİLE KIZIMIN BU DUYGULARINDAN HABERDAR DEĞİLDİM, O BENİM İÇİN BİR CADALOZ DU HEP. MEĞER KIZIMIN NE KADAR GÜZEL BİR YÜREĞİ VARMIŞ. ÇOK MUTLUYUM İNANIN NE BİLEYİM YAA ÇOK GÜZEL BİR DUYGU İNŞALLAH HEP BÖYLE BENİ ŞAŞIRTMAYA VE MUTLU ETMEYE DEVAM EDER.
 
haklısın seli bazı çocuklar ufaktan duygusal olurlar, üstelik anneye daha çok bağlı olurlar..buda anne şefkatinin yüceliğinden olsa gerek........
 
ÇOOOK GÜZEL VE BEN DUYGULANDIM BENİ AĞLATTI OKURKAN ,NE MUTLU İNAN KISKANDIM NE MUTLU ALLAH AYIRMASIN SİZİ
 
O kadar etkilendim ki çok duygulandım.ben yeniyim burda ama 40 yıldır tanıyormuşum gibi ısındım sizlere selina abla öyle güzel bi annesin ki senden utanmayı bırak seninle övünüyordur kızın. :wink:
 
Böylesine duygu ve düşüncelerini net ifade edebilen çocuğun anne-babasını kutlamak lazım.Kızınızla tüm mutluluklar sizin olsun.
 
Selina gözyaşlarıyla okudum kızının mektubunu kendimden çok parça bularak hemde,yaşadıklarının aynısını bende işitme engelli bir anne olarak yaşadım büyük kızım doğduğunda geceleri emzirmek için ya duymazsam paniği beni içimden otomatiğe bağlamıştı ne zaman uyanırda kızımı kollarıma almış olurdum anımsamazdım bile ağlamadan iki saniye önce yatağının başında olurdum hep bu inanılmaz ruhsal bağlantının Allah ın bir lütfu olduğuna inanırım ,kızım hep kulağım oldu yaşamın içinde ,ondan erken olgunlaştı arkadaşım gibi oldu yanı başımda .Küçük kızım 8 yaşındaydı işitme cihazlı yaşama geçtim o abla kadar bilmez zorluklarımı bazen cihazım yokken konuştuklarını anlamayınca sinirlenince abla öyle bir fırçalıyor ki iki çocuğun ruh dünyasındaki işitmeyen annenin katkılarını izliyorum inanın işitenlerden daha güzel ,ince ,derin anlamlı buluyorum kızlarımın kişiliklerini biz onlara başka bir incelik kattık duymamakla ve böyle evlatlara sahip olmak bize ödül olduğunu düşünüyorum seni ve kızını öperim sevgi ile ....
 
roaccutane' Alıntı:
MÜKEMMEL ANNENİN MÜKEMMEL KIZI!!!
VE MÜKEMMEL BABASI DA DİYELİM NEDE OLSA HEMŞERİM ABİ.

YAA İNAN YENGECİM GÖZYAŞLARIMA HAKİM AOLAMADIM.

ALLAH MUTLULUĞUNUZU DAİM ETSİN.
 
Ablam çok şanslısın böyle bir kızın ve ailen olduğu için Allahım mutluluğunuzu bozmasın birbirinizden ayırmasın...
 
selinacığım inanki okurken gözlerim doldu canım biliyorsun engelli insanların kişilikleri hayata tutunmaları güçlüdür tabiki yetiştirdikleri evlatlarıda cok güçlü oluyor ALLAH KIZINI SANA BAĞIŞLASIN CANIM ARKADAŞIM
 
Üst Alt